Savunma sanayiimiz iktidarımız döneminde büyük bir aşama kaydetmiştir. Daha önce ithal edilen savunma sanayii ürünleri, artık büyük çapta ülkemizde üretilmektedir. Böylece hem sanayi potansiyelimiz güçlenmekte, hem de savunma sanayiimiz açısından dışa bağımlılık her geçen gün azalmaktadır. Bu gelişimde, ayrıca kendi firmalarımızın Ar-Ge ve inovasyon yoluyla geliştirdikleri özgün ürün ve sistemlerin büyük katkısı vardır. Bu ürünler, sadece kendi silahlı kuvvetlerimizin ihtiyacını karşılamakla kalmıyor, yurt dışına da ihraç edilerek ciddi bir ekonomik değer oluşturuyor.
Bu alandaki belli başlı başarılarımızı sıralayalım:
Savunma sektörü ihracatımız 2002’de 247 milyon dolar iken, 2010 yılında 1 milyar dolara ulaşmıştır. Yani yaklaşık 4 kat artmıştır.
Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu’nun 2002’deki ihracatı 2 milyon dolar iken, 2010’da 33 milyon dolara çıkmıştır.
TSK’nın modern silah ve teçhizat ihtiyaçlarının yurt içinden karşılanma oranı 2002’de %25 iken, 2011’de bu oran %50’ye çıkmıştır.
Savunma sanayiinde Ar-Ge harcamaları 2002’de 50 milyon dolar iken, 2010’da 10 kat artışla 500 milyon dolara yükselmiştir.
Savunma sanayi sektörümüzün cirosu 2002’de 1 milyar dolar iken, 2011’de bu rakam 2,3 milyar dolara çıkmıştır.
İktidarımız döneminde TSK’nın ihtiyaç duyduğu toplam 24 milyar dolar değerinde modernizasyon gerçekleştirilmiş, bu projelerin % 90’ı ülkemiz yerli sanayisinin katılımıyla hayata geçirilmiştir. Yurt dışından hazır savunma ürünleri ithalatı %10’a düşmüştür.
Uluslararası ihalelerde kesin %50 off-set uygulaması yapılarak milli sanayiimize nitelikli iş payları sağlanmaktadır.
Artık yerli büyük şirketlere verilen ihalelerin %20-%50’sinin KOBİ’lere veya Teknoparklara verilmesi şart koşulmaktadır.
Askerimizin kullanacağı piyade tüfeği ülkemizde tasarlanmış ve testlerine başlanmıştır.
Dostları ilə paylaş: |