ŞEHİT İbrahim yilmaz anaokulu 2017 – 2018 EĞİTİM ÖĞretim yili nisan ayi bülteni



Yüklə 159,95 Kb.
tarix03.05.2018
ölçüsü159,95 Kb.
#50057




ŞEHİT

İBRAHİM YILMAZ ANAOKULU

c:\users\mudur-yrd\desktop\yeni klasör\welcome-to-preschool-clipart-free-clipart-images-image.png
2017 – 2018 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI
NİSAN AYI BÜLTENİ


AYIN TEMALARI


  • POLİS HAFTASI



  • GÜZEL SANATLAR



  • İLKBAHAR



  • 23 NİSAN



BELİRLİ GÜN VE HAFTALAR


c:\users\mudur-yrd\desktop\yeni klasör\images.png



  • Polis Haftası (4 – 10 Nisan)

  • Kutlu Doğum Haftası (14 – 20 Nisan)

  • Turizm Haftası (15 – 21 Nisan)

  • Dünya Kitap Günü (23 Nisan’ı içine alan hafta)

  • Dünya Su Günü (22 Mart)

  • 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı (23 Nisan)



AYIN KAVRAMLARI



c:\users\ibb5\desktop\star-303721_960_720.png

RENK: Gri

GEOMETRİK ŞEKİL: Silindir

ZAMAN: Önce - Şimdi - Sonra

BOYUT: Geniş – Dar / Büyük – Orta – Küçük

SAYI: İlk – Orta – Son / Toplama İşlemi / Çıkarma İşlemi

MİKTAR: Yarım – Tam /

ZIT: Kalabalık – Tenha / Canlı – Cansız

YER – YÖN: Alçak – Yüksek / Arasında

DUYGU: Üzgün / Korkmuş

DUYU: Taze – Bayat / Islak – Kuru / Sesli – Sessiz

gülen yüz çizim ile ilgili görsel sonucu



SINIF İÇİ ETKİNLİKLERİMİZ


TÜRKÇE DİL ETKİNLİĞİ

  • TEKERLEMELER

TIRTIL

Ağaçta bir tırtıl var

Ne yapıyorsun cici tırtıl?

Yaprak yiyorum kıtır kıtır

Yeme yaprakları tırtıl

Bak hâlâ yiyor kıtır kıtır


YAĞMUR

Tık tık cama kim vuruyor?

Aç bakalım ne soruyor?

Dışarıda yağmur var

Yağmur hanım yağmur hanım

Gel beraber oynayalım.




  • ŞİİR

TÜRK POLİSİ

Hoşgörü timsalidir

Kahraman Türk Polisi!

Huzurun emsalidir.

Kahraman Türk Polisi!

Bekçisidir vatanın

Düşmanıdır hatanın

Yolundadır Ata’nın

Kahraman Türk Polisi!


  • PARMAK OYUNU

İŞTE GELDİ İLKBAHAR

Bahçemdeki çiçekler (Sağ elin parmakları açık tutulur)

Soldular birer birer (Sağ elin parmakları kapanır)

Sulayalım onları (Sulama hareketi yapılır)

Canlansınlar yeniden (İki kol yanlardan yukarı doğru kaldırılır, tekrar yanlarda birleşir)

İçtiler suyu lıkır lıkır (Su içme hareketi yapılır)

Başladılar canlanmaya (Sağ elin parmakları teker teker açılır)

1, 2, 3, 4, 5 (Sayılar hep birlikte sayılır, parmaklar teker teker açılır)

Yaşasın! Yaşasın (Sevinme hareketi yapılır, kollar yukarı kaldırılır öne arkaya sallanır)

İşte geldi ilkbahar

Yayılıyor etrafa mis kokular (Koklama hareketi yapılır)



  • BİLMECE

Başında beresi var, Göklerde dalgalanır

Renkleri karıştırır, Beyaz, kırmızıdır (Bayrak)

Harikalar yaratır. (Ressam)

Caddede görev yapar,


Hızlı gidenlere ceza yazar. (Trafik Polisi)

Bulutlar kucaklaştı, Annem babam okur

Şıpır şıpır damladı, Ben resimlerine bakarım

Yeryüzü ıslandı (Yağmur) Ondan okunan hikayleri

Hiç unutmam hemen hatırlarım (Kitap)
MÜZİK ETKİNLİĞİ

k:\eğitimde iyi örnekler\minik ressamlar\music-notes-clip-art-music-the-way-of-love-blog.png

Müzik atölyemizde ritim aletleriyle ritim tutar, şarkılar söyleriz.
İLKBAHAR GELDİ

İşte geldi ilkbahar

Her tarafta neşe var

Ağaçlar çiçek açtı

İşte geldi ilkbahar
Yine canlandı doğa

Yemyeşil oldu doğa

Ekinler başak verdi

İşte geldi ilkbahar...




HİKÂYE ETKİNLİĞİ
c:\users\mudur-yrd\desktop\yeni klasör\clipart for teachers 09.jpg


  • Kütüphanemizde farklı farklı hikâyeler okuma

  • Okunan hikâye kitabını dinleme ve hikâyeyi yorumlama

  • Okunan hikâye ile ilgili sorulara yanıt verme

  • Okunan hikâyedeki kahramanların rol oynama tekniği ile canlandırmasını yapma


MATEMATİK

  • İlk – Orta – Son kavramını bilme

  • Toplama ve çıkarma işlemi yapma

k:\eğitimde iyi örnekler\minik ressamlar\okul-öncesi-için-resimli-toplama-çıkarma-işlemi-216.jpg c:\users\mudur-yrd\downloads\img-6159.jpg c:\users\mudur-yrd\downloads\img-6161.jpg
OKUMA YAZMAYA HAZIRLIK

  • Örüntü çalışmaları yapma

  • Olay sıralaması yapma

  • Öğretmenin verdiği yönergelerle “Etkin Dinleme” becerilerini geliştirme

  • Kalemi doğru şekilde tutma

  • Sınırlı boyama çalışmaları yaparak zamanı dikkatli kullanma ve küçük kas becerilerini geliştirme

  • Çizgi çalışmaları yapma

  • Rakamları yazma

  • Kavramları öğrenme



k:\eğitimde iyi örnekler\minik ressamlar\parça-bütün-kavramı.jpg k:\eğitimde iyi örnekler\minik ressamlar\oruntucalismasayfasipatternworksheets-15028821674gkn8.gif k:\eğitimde iyi örnekler\minik ressamlar\okul-öncesi-kavram-gelişim-çalışmaları-geometrik-şekil-kavramı-örüntü-çalışmaları-14.gif
DENEY ETKİNLİĞİ

c:\users\mudur-yrd\desktop\yeni klasör\science teacher clipart 05.jpg

DENEY: FASULYE EKELİM

Fasulye deneyi cansız gibi görünen bir cismin (fasulye) canlı bir yapıya dönüşmesini gözlemlemeyi sağlar. Böylece çocuklar bitkilerin nasıl oluştuğunu gözlemlemiş olur.

İkinci olarak fasulye deneyi çocuğunuzun özgüvenini artırmanın, başarma güdüsü aşılamanın basit bir yoludur. Fasulye deneyini çocuğunuzun bizzat kendisi yapması gerekir. Böylece çocuk tek başına bir şey başarmanın deneyimini yaşar.

Üçüncü olarak fasulye deneyi oldukça basittir. Fasulye deneyinin hiçbir riski yoktur.

Dördüncü olarak fasulye deneyi heyecan vericidir. Çocuk günden güne değişen bir cisim görür. Fasulye tohumunun bir sonraki aşamada neye benzeyeceğini takip etmek çocuk için eğlenceli ve heyecan vericidir. Çocuk hayatında ilk defa gördüğü bu manzarayı bir daha unutamayacaktır.
MALZEMELER

Fasulye


Plastik Kap

Toprak ve su


YAPILIŞI

İlk aşama plastik kabın içine bir miktar toprak koyulur. Daha sonra bir avuç fasulye toprağın arasına serpiştirilir. Üzerleri yine toprakla örtülür. Son olarak toprak su ile ıslatılır. Bundan sonra sıra geldi fasulyelerdeki değişikliği izlemeye. Bu en heyecanlı kısımdır. Fasulyeden önde kökler çıkmaya başlar. Bu esnada koku da olur. Daha sonra çimlenme gerçekleşmeye başlar. Deney esnasında toprağın kurumasına izin verilmemelidir. Kurudukça ıslanmalıdır. Kaba gereğinden fazla da su konulmamalıdır, aksi takdirde küflenme veya çürüme oluşabilir.



DRAMA ETKİNLİĞİ

drama, ile ilgili görsel sonucu

MİNİK TOHUM

Öğretmen, çocuklardan gözlerini kapamalarını ister. Kendilerini minik bir tohum olarak hissetmelerini söyler. “Siz, minik bir tohumsunuz, sizi şimdi toprağa ektiler ama yer altı çok karanlık ve sessiz… Korkuyorsunuz. Daha sonra yanınıza minik karıncalar, solucanlar ve diğer böcekler geliyor. Onlarla konuşup arkadaş oluyorsunuz. Korkunuz gitgide azalıyor. Artık mutlusunuz ve korkmuyorsunuz. Arkadaşlarınızla zaman geçirip eğleniyorsunuz. Şimdi üstünüze yağmur yağıyor ıslanıyorsunuz. Toprak yumuşamaya başlıyor. Daha sonra kar yağıyor, yavaş yavaş üşümeye başlıyorsunuz. Artık hava çok soğudu. Çok üşüyorsunuz. Yavaş yavaş güneş çıkıyor. İlk önce üstünüzdeki toprağı ısıtıyor, toprak ısındıkça siz de ısınıp hareketleniyorsunuz. Evet, bir değişim başlıyor. Yavaş yavaş canlanmaya başladınız. Kabuğunuz çatlıyor. İçinden bir filiz çıkıyor. Yavaş yavaş toprağın içinden yukarı doğru ilerliyor. Toprağın içinde ilerlemek biraz zor ama ilerlemeye devam ediyorsunuz. En sonunda toprağın üst kısmına ulaştınız. Toprağı delip başınızı çıkarttınız. Dışarısı çok aydınlık, sıcak ve güzel kokuyor. Filiziniz uzamaya ve büyümeye başladı. Uzadıkça gövdede değişiklikler olmaya başlıyor. Kenarlarından yapraklar çıkıyor. Baş kısmındaki yapraklar, renkli renkli açmaya başlıyor. İçine kapanık olan tüm yapraklarınız açılıyor. Şimdi uzun bir çiçek oldunuz. Acaba hangi çiçeksiniz? Merak ediyorum şimdi hangi çiçek olduğunuzu ve ne renk olduğunuzu. “10’a kadar sayacağım. 10 dediğimde gözlerinizi açabilirsiniz.” der. Öğretmen, 10’a kadar sayar ve çocuklar gözlerini açarlar. Ardından çocuklara drama ile ilgili sorular sorulur.


DEĞERLENDİRME

Tohum olmak nasıl bir duyguydu?

Toprağın altı nasıldı?

Toprağın altında kimlerle tanıştın?

Mevsimler değiştikçe tohuma neler oldu?

Toprağın altında ilerlemek nasıldı?

Toprağın üstüne çıktığınızda neler hissettiniz?

Hangi çiçek oldunuz? Renginiz neydi?

Sorularla çocukların düşüncelerini ifade etmelerine ortam oluşturulur.

FRUITS AND VEGETABLES (MEYVE VE SEBZELER)

c:\users\mudur-yrd\documents\resimli-ingilizce-meyveler-5.jpg


  • Meyve ve sebzeler ile ilgili kelimeler verilir.

  • Görseller üzerinden meyve ve sebzeler ile ilgili çalışmalar yapılır.

  • Sorulan meyve ve sebzenin gösterilmesi istenir.

  • Çalışma kâğıtları üzerinden etkinliklerle desteklenir.




  • Apple - Tomato

  • Banana - Onion

  • Pear - Carrot vb.




  • Yiyeceklerin renkleri sorulur ve cevap vermeleri istenir.

“What colour is apple?

  • Red

  • “What colur is orrange?

  • Orrange




  • Yiyecekler gösterilir, sevdikleri ve sevmedikleri yiyeceklere mimikleri ile uygun tepkiler vermeleri istenir.

Happy (Mutlu) – Sevdiği yiyeceklere

Sad (Üzgün) – Sevmediği yiyeceklere




  • Adlandırılan meyve veya sebzeyi boyama

  • Colour the apple

  • Colour the pear vb.

AKIL OYUNLARI

c:\users\mudur-yrd\documents\zingo_turkce.jpg

ZİNGO!

Zingo zeka oyunu ile oynarken çocuklar önemli öğrenme ve sosyal becerilerini geliştirme şansı bulacaklardır. Zingo oyunu resim ve kelime tanıma, eşleştirme, kelime öğrenme, gözlemleme ve algılama, konsantrasyon ve hafıza, İngilizce harf ve ses ilişkileri, ince motor becerileri ve koordinasyon, yönergeleri izleme, sıra bekleme, kazanma ve kaybetme gibi becerileri geliştirir.



Zingo Akıl Oyunu Özellikleri

Yaş : 4 Yaş ve Üzeri,

Oyuncu : 2 - 6

İçindekiler: 1 adet Zingo Dağıtıcısı, 6 Adet Zingo Kartı, 72 adet Zingo Taşı
Zingo Oyunu Nasıl Oynanır

Zingo Oyunu Amaç: Kartındaki bütün resimleri, Zingo dağıtıcısından çıkan uygun taşlar ile kapatan ilk oyuncu olmak.

Hazırlık: Zingo dağıtıcısının üst kapağı yukarıya kaldırılıp çıkarılır. Zingo taşları karıştırılıp, Zingo makinesinin her iki yuvasına eşit olarak yerleştirildikten sonra üst kapak yerine takılır. Tüm oyuncular Zingo dağıtıcısını rahatça görebilmelidir. Her oyuncu bir Zingo kartı seçer. Tüm oyuncular kartın aynı renk yüzeyi ile oynamalıdır. Yeşil renkli kartlar yarışma düzeyi düşük (ortak resim sayısı daha az), diğer yüzdeki kırmızı renkli kartlar yarışma düzeyi yüksek (ortak resim sayısı daha fazla) seviyededir. Kırmızı kartlar ile oynarken taşları alabilmek için daha hızlı hareket gerektirdiğinden ileri düzey oyuncular için önerilir.

Oyun: Bir oyuncu dağıtıcı olur ve yalnız Zingo dağıtıcısını kullanır veya Zingo dağıtıcısını oyun sırasında her oyuncu sırayla kullanır. İlk oyunda bir yetişkinin veya en büyük çocuğun dağıtıcı olmasını veya dağıtıcı olarak başlamasını öneriyoruz. Zingo dağıtıcısının her ileri geri hareketinde 2 adet taş ortaya çıkar. Oyuncular çıkan taşlardaki resimler ile kendi kartlarındaki resimleri hızla karşılaştırıp eşleşen varsa bu varlığın ismini yüksek sesle doğru olarak söylemelidir. İlk söyleyen taşı alır ve kendi kartındaki resmin üzerini kapatır. Hiçbir oyuncudan taşa bir istek gelmez ise Zingo dağıtıcısı taşı alır ve Zingo kapağının üst bölümünde yer alan delikten içeriye atar. İki veya daha fazla oyuncu aynı taşı isterse ilk söyleyen taşı alır. Eğer Zingo dağıtıcısı ilk kimin söylediği konusunda kararsız kalırsa taşı makineye geri koyar. Oyuncu ihtiyacı olmadığı taşın ismini söylerse bu durumda taşı doğru söyleyen bir sonraki oyuncu alır. Kartındaki 9 resmin tamamını ilk kapatan oyuncu Zingo diye bağırarak oyunu kazanır. Kazanan oyuncu Zingo dağıtıcısı olur veya oyuna Zingo dağıtıcısı olarak başlar.
SPOR ETKİNLİĞİ

c:\users\mudur-yrd\desktop\yeni klasör\6b19c77a34.png

TAVŞAN KOŞ

Çocuklar, tavşanlar ve tilkiler olmak üzere iki gruba ayrılırlar. Tavşan grubunun başına bir "Anne Tavşan" seçilir. Tilkilerin kenarda bir evi olur ve bu civarda tilkiler saklanır. Anne tavşan çocuklarını geziye çıkarır ve tilkilerin evine doğru ilerler. Anne tavşan tilkilerin evine iyice yaklaştığı ve onların farkına vardığı zaman ; "Koş Tavşan, Koş ! " diye bağırır. Tavşanlar da evlerine doğru koşmaya başlarlar. Yakalananlar tilki olur. Oyun bir kaç defa böyle devam eder.




SİNEMA GÜNÜ:

  • 6 Nisan 2018 Cuma


AYAS

c:\users\mudur-yrd\documents\21033552_20131107164921804.jpg

Altı yaşındaki Ayas'ın başından geçen maceraları konu alan filmde, Ayas'ın akrabalarıyla dolu apartmanına ve İstanbul sokaklarında yaşadığı eğlenceli maceralara konuk oluyoruz. Film, seyirciyi Ayas'ın en sevdiği arkadaşları olan kuzenleri Mustafa ve Özgür'ün yanı sıra annesi ve babası başta olmak üzere tüm ailesiyle tanıştırıyor ve geleneksel sokak kültürü ve oyunlarına davet ediyor.


AYIN ETKİNLİKLERİ


  • 23 NİSAN 2018 – PAZARTESİ

  • 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI – GÖSTERİ

  • 24 NİSAN 2018 – SALI

  • ÇOCUK ŞENLİĞİ

  • 25 NİSAN 2018 – ÇARŞAMBA

  • ATÖLYE ÇALIŞMALARI

  • 26 NİSAN 2018 – PERŞEMBE

  • OKUL PİKNİĞİ

  • 27 NİSAN 2018 – CUMA



  • AYIN DEĞERİ

HOŞGÖRÜ

Hoşgörü sözcüğü genel olarak anlayış, saygı, mazur görme, medeni olma, kabul etme, rahatsız olmama, farklılıklara ve farklı görüşlere sınır koymama, farklılıklara olumsuz tepki göstermeme ve karşıt fikirlerin karşılıklı anlayış içerisinde tartışılması gibi çok geniş bir yelpazeyi içerir.

Hoşgörü kavramında ‘kabul’ tavrının ağır basması ‘tahammül ve katlanma’ unsurlarının oluşmasını engeller. Bu yönüyle de hoşgörü, içinde geçen ‘hoş’ kelimesinin yansımalarını taşımaktadır. Hoşgörüde rahatsız olma, katlanma ve tahammül benzeri olumsuz duygulara yer olamaz.

Hoşgörü insan hayatını düzenleyen, karşılıklı saygı, huzur ve barış ortamını pekiştiren, insanlar arasında olumlu düşünce ve duyguların ortaya çıkmasına imkân veren bir değerdir.


Hoşgörüyü Oluşturan Unsurlar:

1) “Ehemmiyet/Önem”: Hoşgörü konusu olan şey önemlidir. Önemli olmayan bir şeye karşı hoşgörü gösterilmesi değil kayıtsız kalınması söz konusudur. Kayıtsızlığın olduğu yerde ise hoşgörüden bahsedemeyiz.

2) “Meşruiyeti Kabullenme”: Hoşgörü gösterilecek şeyin öncelikle varlığının kabullenilmesi gerekir. Buradaki kabul, benimseme ve uygulama anlamında değildir. Kabulden kast edilen, ortada farklı bir davranış, inanç, düşünce olduğunu kabul ederek bu mevcut duruma karşı alınacak tavırda hak ve adaletin esas alınmasıdır.

3) “Engellememe”: Farklılık olarak ortaya çıkan şeyin zorla ortadan kaldırılmaya çalışılması hiçbir şekilde olumlu sonuçlar doğurmaz. Hoşgörüde farklı davranış, inanç, düşünce ve yaşayışlara müdahale edilmesi söz konusu olamaz.

4) “Farklılıklara Açık Olma”: Farklılığın olmadığı yerde hoşgörüden bahsetmek mümkün değildir. Hoşgörünün konusu olan farklılıklar yaşam tarzı, din, dil, cinsiyet, etnik yapı, düşünce vb. farklılıklardır.

5) “Olumsuz Tavır Sergilememe”: Hoşgörü negatif bir duygu barındırmadığından, hoşgörü sahibi birey hoş gördüğü şeye karşı olumsuz bir tavır sergilemez.

Değerler Eğitimi programı içinde “Hoşgörü”yü işleyeceğimiz çalışmalarda hedeflerimiz:

- Farklılıklara saygı göstermenin önemini anlama,

- Başkalarının duygu ve düşüncelerini anlamanın önemi ile ilgili farkındalık kazandırma,

- Hoşgörünün hayatımızdaki öneminin fark ettirmedir.



HOŞGÖRÜ SAHİBİ ÇOCUKLAR YETİŞTİREBİLMEK İÇİN…

Çocuklar yaşamlarındaki ilk anlardan itibaren çevrelerindeki önem verdikleri yetişkinleri model alırlar. Anne baba nasıl bir çocuk yetiştirmek istiyorsa ve ondan ne tür davranışlar bekliyorsa davranışlarıyla çocuğuna model olmalıdır. Ebeveynin olumlu davranışları, söz ve ikazlardan daha önemlidir.


Çocuklar:

— 1 yaşında farklılıkları fark ederler.

— 2 yaşında farklılıklar hakkında konuşur ve bunlarla ilgili sorular sorarlar.

— 3 yaşında, önyargılar oluşturur, insanların belli özelliklerinden rahatsızlık duyduklarını belli ederler (ten rengi, toplumsal cinsiyet, fiziksel engellilik, dil vb.).

— 4 yaşında insanların farklı özelliklerinin nedenlerine ilişkin kendi kuramlarını oluştururlar.

— 5 yaşında zihni sorularla doludur: Kendisine ait özelliklerin hangilerinin kalıcı hangilerinin değişebilir olduğunu merak ederler.


Erken çocukluk döneminde çocuklar, çatışma, kızgınlık gibi hislerle, yaratıcı ve şiddetten arınmış yollarla başa çıkmak yerine farklılıklara hoşgörüsüzlük göstermenin kabul edilebilir bir tepki olduğunu öğrenmeye daha yatkındırlar. Çocuğun çevresindeki ayrımcı tutumlardan etkilenmemesi, farklı kültür, grup ve bireylere hoşgörüyle yaklaşması için bazı becerilere sahip olması gerekmektedir. Çocuklar, küçük yaşlardan itibaren anne babalarının nelere hoşgörü gösterip nelere göstermediğini fark ederler ve bu farkındalık çocuğun tutumlarını büyük ölçüde etkiler. Her konuda olduğu gibi hoşgörü konusunda da çocuğuna olumlu örnek olmak isteyen ebeveyn kendi bakış açısını fark etmeli, sözleri ve davranışlarıyla tutarlı bir model oluşturmalıdır.

ÖNERİLER

  • Çocuklarınızla olan konuşmalarınızda genelleyen “biz” ya da “yapılır, edilir” vb. ile kurulan cümlelerden kaçının. “Biz böyle yapıyoruz” ya da “böyle yapılır” yerine “ben bunu böyle yapıyorum” ya da “biz bizim evde böyle yapıyoruz, siz belki farklı yapıyorsunuzdur, ikisi de geçerli” cümleleri daha uygun olur.

  • Her farklılıkta insanların benzerliklerini bulun. “Her insan güler, ağlar, yemek yer, çalışır, oynar, çünkü insanız. Ama bunları yapma ve uygulama biçimlerimiz farklıdır. Bu uygulamaların diğerinden daha iyi olan tek bir yolu yoktur. Hepsi insanların ihtiyaçlarını karşılar.” açıklaması yapılabilir.

  • Çocuklarınıza seçtiğiniz okuma kitaplarının farklılıklara hoşgörülü yaklaşan, önyargıdan uzak kitaplar olmasına dikkat etmeniz önemlidir.

  • Çocuğunuzu farklı kültürlerin edebiyatı, yemekleri, müziği, sanatı ile tanıştırmaya çalışın.

  • Farklı kültürleri tanıması onun farklılıklara alışmasını ve yaklaşımlarının daha hoşgörülü olmasını sağlayacaktır. Bu onun kafasındaki ön yargıları kıracaktır. Sadece kendi aile yapılarına benzeyen, aynı sosyo-ekonomik düzeydeki insanları gören çocuk kendisine benzemeyen herkesi eleştirebilir. Böylelikle çocuğumuzu bu tarz yaklaşımlardan uzaklaştırmış olursunuz.

  • Çocuğunuzun olayları birden fazla açıdan değerlendirebilmesi için onunla bir konuyu konuşurken farklı açılardan değerlendirmeler yapmaya çalışın.



  • AYIN SANATÇISI

c:\users\mudur-yrd\documents\306827.jpg

CLAUDE MONET

14 Kasım 1840’da Paris’te dünyaya geldi. Küçük Monet, henüz beş yaşında iken ailesi ile birlikte Le Havre’a göçtü. Çocukluk yıllarını La Havre’da kumsal ve deniz resimleri yaparak ün kazanmış olan Jean Boudin’in etkisi altında geçirdi. Normal lise öğrenimini tamamladıktan sonra, 1856-1858 yılları arasında F.J. Ochard’ın yanında resme çalıştı.

Monet, henüz onbeş yaşındayken karikatürler çiziyor ve Le Havre’daki bir kitapçı bunları vitrininde sergiliyordu. Bu resimleri ilgi çekici bulan manzara ressamı Eugène Boudin, delikanlıyı yanına aldı ve ona açık havada resim yapma zevkini aşıladı.

Claude Monet, 1859’da Paris’e resim öğrenimi yapmaya gitti. Günlerini resim sergilerinde ve atölyelerde geçirerek çok şey öğrendi. Resmi Akademi Kurslarına devam etmeyen sanatçı, zaman zaman Charles Jacque’in atölyesine ve serbest İsviçre Akademisi’ne giderek çalışmalarını kendi hesabına ilerletti. İsviçre Akademisi’nde Pissarro ile tanıştı.

Paris’te Gleyre’nin atölyesine girdi ve orada Renoir, Bazille ve Sisley ile tüm yaşam boyu sürecek bir dostluk kurdu.

Gleyre’nin atölyesi kapandıktan sonra ayrılan ressamlar, eski formülleri bırakmak zorunda kaldılar. Paletlerine açık renkleri aldılar ve doğrudan doğruya doğadan esinlenerek resim yapmaya başladılar. Bazen Fontainebleau Ormanı’nda, bazen Seine Nehri kıyısında veya Normandiya’da çalışan ressam, zor ve yoksul yıllar geçiriyordu. Hayatını resimden kazanmaya karar verdiği halde ciddi bir resim öğrenimi yapmadığı kanaatinde olan ailesinden hiçbir teşvik görmeyen sanatçıya gelen tek yardım Courbet ve Bazille gibi ressam arkadaşlarının maddi ve manevi destekleriydi.

1866 yılında yıllık Resmi Resim Sergisinde teşhir ettiği Camille Doncieux’nün figürleriyle büyük bir başarı kazanan ressama ailesi, para problemlerini halletmesi için yardım etmeye başladı.

Monet denildiğinde aklımıza ilk gelen terim; “izlenimcilik” oluyor. Bu ifadenin doğuşu ise enteresan bir hikâyeye dayanıyor. Monet Fransa’ya döndükten sonra, doğduğu şehir Le Havre’da bir manzara resmi yapar. “Impression, Soleil Levant” (İzlenim: Gün Doğumu) isimli bu resim, 1874 yılında ilk empresyonist sergide yer alır. Resmi gören sanat eleştirmeni Louis Leroy, resmin adından yola çıkarak “izlenimcilik” (empresyonizm) terimini aşağılamak amacıyla kullanır.Böylece akımın adı konur.

Dünyaca ünlü ressam 9 Ekim-6 Ocak 2013 tarihleri arasında Sakıp Sabancı Müzesi’nde sanatseverlerle buluşmuştu. Çiçek ve doğa temalı tabloların yer aldığı sergi; “Belki de ressam olmayı çiçeklere borçluyum.” sözlerinin sahibi Monet’in olgunluk dönemindeki sanatsal üretiminin ana temasını oluşturan Giverny Bahçesi’ne yoğunlaştı.

Eserlerinden Bazıları: Argentuil’de Yelkenli Yarışı, Şemsiyeli Kadın, Kayık, Kayıkta Genç Kızlar, Günbatımında Soğuk Havada Saman Yığınları, Rouen Katedrali, Londra, Parlamento Binası




ESERLERİNDEN BAZILARI:
c:\users\mudur-yrd\documents\water-lilies.jpg NİLÜFERLER
c:\users\mudur-yrd\documents\claude-monet-piknik.jpg PİKNİK
c:\users\mudur-yrd\documents\claude-monet-jeanne-marguerite-lecadre-bahçede.jpg Jeanne-Marguerite Lecadre Bahçede
c:\users\mudur-yrd\documents\claude-monet-gün-doğumu.jpg GÜN DOĞUMU


  • AYIN MÜZİSYENİ

c:\users\mudur-yrd\documents\indir.jpg

JOHANN SEBASTİAN BACH

Johann Sebastian Bach, 1685 yılında doğmuş olan Alman bestecidir. İlk müzik dersini çocuk yaşlarda almaya başlayan ünlü bestecinin ilk öğretmeni Christoph Bach olmuştur. Sonrasında 1703 yılında saray orkestrasında keman çalmıştır. “Müziğin Matematikçisi” olarak nitelenen Alman besteci, günümüze kadar gelmiş en ünlü ve başarılı isimlerden biridir.

Babasını 10 yaşında kaybettikten sonra Ohrdruf’a gitmiş; orada ilk org ve keman eğitimini abisinden almıştır. Sonrasında org uzmanı olan George Böhm’den org çalma konusunda çok şey öğrenmiştir. Öğrendikleri ile 18 yaşındayken Neueskirche’de orgcu olarak çalışmaya başlamıştır.

Ailesindeki neredeyse bütün bireylerin müzisyen olmasından dolayı bu konuda şanslı sayılan Bach, harika besteleri ile birçok başarılı işe imza atmıştır. Yaşamını maddi ve manevi anlamda düzene soktuktan sonra kuzeniyle evlenmiştir. Bach’in çocukları da aynı kendisi gibi müzikle iç içe büyümekteydiler. Kadınların değer görmediği dönemde kendi kızlarının tutkunu oldukları müzikle kazanç elde etmeleri Bach’ı en memnun eden durumlardan biri olmuştur.

Gözlerindeki rahatsızlığın ilerlemesi sonucunda kör olan ve yaşamının son yıllarını kör olarak geçirmiş olan Bach, ikinci eşinin çalışmalarını saklaması sayesinde, bazı eserleri günümüze kadar ulaşmıştır. Ölümünün ardından isminin diğer ünlü besteciler kadar popüler olmamasının en önemli nedeni, eserlerinin pek çoğunu ölmeden önce yakmış olması ve bir kısmının da kaybolmuş olmasıdır.

Bestelerini popüler olmak için değil, tutkusu için yaptığının en büyük kanıtı bu davranışıdır. Müziğine kendini veren ve bestelerini içtenlikle yapmasından dolayı, dinleyenlerin müzikle birlikte farklı düşüncelere kapılmaları Bach bestelerinin en önemli ve belirgin özelliğidir.


Piyano Eserleri: Das Wohltemperierte Klavier, 6 İngiliz Süiti, 5 Fransız Süiti, 6 Partita, Kromatik Fantezi ve Füg, İtalya Konçertosu, Goldberg Çeşitlemeleri

Org Eserleri: Prelüdler ve Fügler, Tokkatalar, Fanteziler, Konçertolar, Sonatlar.

Oda ve Orkestra Müziği: Flüt, Keman, Violonsel için Sonatlar; Piyano, Keman için konçertolar, 6 Brandenburg Konçertosu, Orkestra için 4 Süit

Kuramsal Eserleri: Das Müsikalische Offer; Die Kunst Der Fuge



  • AYIN ÜLKESİ

c:\users\mudur-yrd\documents\hindistan-4.jpg

HİNDİSTAN

Hindistan bazı özellikleriyle dünyada ön sıralarda bulunan ülkelerden bir tanesidir. Hindistan gerek tarihi eserleri, gerek yaşam tarzları ile dikkat çeken bir ülke olmuştur.

Hindistan dünyanın en eski medeniyetlerinden biri olan “Hint Medeniyeti”nin devamı olan devlettir. Ülke birçok yerde Bharat ismiyle geçmektedir. Resmi ismi ise “Hindistan Cumhuriyeti” dir. Başkenti YENİ DELHİ’dir. Milli marşları bulunur, bunun adı ise JANA GANA MANA’dır. Dünyanın en büyük demokrasisi olarak bilinir.

Çin’den sonra dünyada en çok nüfusa sahip 2. Ülkedir. Toprak büyüklüğü olarak 7. En büyük ülkedir. Ülkenin resmi dili HİNTÇE ve İNGİLİZCE’ dir. Para birimi HİNDİSTAN RUPİSİ’dir.

Müslüman nüfusun en çok yaşadığı 2. Ülkedir. En fazla Müslüman Endonezya’dadır.

En büyük şehirleri BOMBAY, DELHİ, KALKÜTA şehirleridir. Dünyanın en çok yağış alan bölgesi de bu ülkededir. Muson yağmurları etkilidir. GANJ ve INDUS nehirleri oldukça önemlidir.



TAVUSKUŞU ülkenin ulusal kuşudur.

Dünyanın en önemli yapılarından olan TAC MAHAL bu ülkededir. Hint Sineması da oldukça ünlüdür.

Hindistan yemekleri dünya mutfağı için kendisine önemli bir yer edinirken dünya mutfağı için vazgeçilmez olan Tarçın, Köri Sosu Hint mutfağının bir armağanıdır. Hindistan yemekleri güney Asya tabiatının zengin bitki örtüsünün bir uzantısı gibidir, birbirinden çok farklı lezzetlere sahip baharat çeşitleri, Hint mutfağının temelini oluştururken Tavuk Hint mutfağında sıkça kullanılır. Kutsal olması sebebiyle inek eti ise Hindistan yemeklerinde kullanılmaz. Hindistan Cevizi, Muz, Pirinç ve Mercimek de yaygın olarak kullanılır.

Hint Kınası, Hintli kadınların takıları, süsleri, rengârenk ipek kumaşları meşhurdur. Evlerinin kapılarına ve yollara Rangoli adı verilen motiflerden çizerler. Bu bir çeşit hoş geldin simgesidir.




  • AYLARDAN MASAL, GÜNLERDEN ÇOCUK

c:\users\mudur-yrd\documents\city-mersin-balca-yücesoy-jack-ve-fasulye-620x330.jpg

JACK VE FASULYE SIRIĞI

Bir zamanlar yoksul ve dul bir kadın varmış. Bir gün o kadar zor bir duruma düşmüşler ki, kadıncağız ellerinde kalan tek mal varlığını, ineklerini satmaya karar vermiş. Oğlu Jack’e ineği pazara götürüp satabileceği en iyi fiyata satmasını söylemiş. Delikanlı pazara giderken yolda tuhaf bir yaşlı adama rastlamış. Yaşlı adam ineğe bir göz atmış ve delikanlıya, “Bak çocuğum, bana bu ineği verirsen karşılığında sana çok değerli şeyler veririm,” demiş. Sonra cebinden beş fasulye tanesi çıkarmış. “Fasulye tanesi mi?” demiş delikanlı tereddütle.” “Ama bunlar sihirli,” demiş yaşlı adam. Adam öyle deyince bu iş Jack’in aklına yatmış ve fasulyeler karşılığında ineği yaşlı adama vererek yaptığı değiş tokuştan memnun, eve dönmüş.

“Anne! Bak elimde ne var!” diye seslenip olanları anlatmış Jack eve dönünce. Ama annesi ona çok kızmış. Fasulye tanelerini dışarıya fırlatmış. Sabah olunca Jack gözlerine inanamamış. Yatak odasının penceresinden, dışarıda bir bitkinin hızla büyüdüğünü görmüş. Bu ne bir ağaç, ne de dev bir ayçiçeğiymiş; göğe doğru büyümüş sihirli bir sırık fasulyesiymiş. Jack hemen pencereden sarkıp sihirli fasulyeye tutunmuş ve tırmanmaya başlamış. Yarım saat sonra kendini, her şeyin normalden daha büyük olduğu garip bir ülkede bulmuş. Tarlaların ötesinde çok büyük bir ev varmış. Jack evin yanına gidip kapıyı çalmış.

Kapıyı bir kadın açmış. “Yiyecek bir şeyiniz var mı?” diye sormuş delikanlı. “Var,” demiş kadın. “Ama dev kocam gelince ortadan kaybolman gerek. Çünkü çocuklara hiç dayanamaz.” Jack tam bir şeyler yemek üzere sofraya otururken dışarıdan birinin gür bir sesle şunları söylediğini duymuş: “Fee-fi-fo-fum, işte bir çocuk kokusu alıyorum.” Jack devden saklanmış.

Yemekten sonra dev kese kese altınlarını saymaya başlamış. Kısa bir süre sonra altın saymaktan yorulup uykuya dalmış. Jack saklandığı yerden çıkıp bir kese altın almış. Keseyi sihirli fasulyesinden aşağıya atmış, ardından fasulyenin sırığına tutuna tutuna aşağıya inmiş. Annesi artık şanslarının döndüğüne bir türlü inanamamış. Ama birkaç ay sonra ellerindeki tüm altınlar bitmiş. Jack tekrar sihirli fasulyesine tırmanarak devin yaşadığı ülkeye gitmiş. Devin karısı bu kez ona kuşkucu bir şekilde davranıyormuş. “Geçen gelişinde bir kese altınımız kayboldu,” diye söylenmiş. Ama yine de delikanlıyı içeri almış. Çok geçmeden dev çıkagelmiş. “Fee-fi-fo-fum,” diye bir şarkı söylüyormuş. Bunu duyan Jack hemen yine fırına saklanmış.

Yemeğini bitirdikten sonra dev, karısına, “Bana tavuğumu getir,” demiş. Karısı hemen tavuğu getirmiş. “Yumurtla!” diye emretmiş dev ve Jack’in hayret dolu bakışları altında tavuk altın bir yumurta yumurtlamış.

Jack tavuğu da alıp evine götürmüş. Jack ile annesi böylece zengin olmuşlar. Jack aç gözlülüğünden daha fazla altına sahip olmak için tavuğu kesmiş. Biriktirdikleri altınlarda bitmiş. Ama bir yıl sonra Jack şansını bir kez daha denemeye karar vermiş ve tekrar sihirli fasulyesine tırmanmış. Bu sefer eve, devin karısına görünmeden girip, bir bakır tencerenin içine saklanmış. Dev girmiş içeri. “Fee-fi-fo-fum,” diye başlamış yine tekerlemesine.

Bu sefer dev yemekten sonra altın bir arp çıkarmış ortaya. “Söyle!” diye emretmiş ve arp ninniler söyleyip onu uyutmuş. O an Jack bu arpı her şeyden çok istediğini anlamış. Horlamakta olan devin dizine tırmanmış, masaya atlamış ve arpı kapmış. “İmdat!” diye bağırmış arp. Jack, sırtında arp, masadan aşağıya atlamış. Dev peşine takılmış. Jack sihirli fasulyesini yarıladığında arp, “İmdat!” diye bağırmış yine. Dev Jack’in peşinden sırık fasulyesine atlamış.

Jack aşağıya ulaşınca, “Anne! Çabuk bir balta getir,” diye bağırmış. İkisi birlikte sihirli fasulyeyi baltayla kesmişler. Jack devden kurtulmuş ama tembelliğinin ve açgözlülüğünün kurbanı olmuş yine eski yoksul günlerine geri dönmüşler.

ZÜRAFA SAKLAMA REHBERİ

c:\users\mudur-yrd\documents\610292.jpg

Evinde zürafa beslemeyi hiç düşündün mü?

“Evet,” dediğini duyar gibiyim. Zürafadan harika bir evcil hayvan olur, öyle değil mi?

Peki ya annenle baban seninle aynı fikirde değilse? Aslında evde zürafa beslemenin harika bir yolu var: Zürafayı saklamak!

Peki ama nasıl? Zürafa Saklama Rehberi ile evcil zürafanıza evde kolayca bakabileceksiniz!
AKILLI TİLKİNİN MASALI

c:\users\mudur-yrd\documents\0000000602858-1.jpg

Debi Gliori´nin dilimize "Akıllı Tilkinin Masalı" ismi ile çevrilen ama orjinal ismi "No Matter What" çok daha etkileyici olan kitabı, aile sevgisini anlatan duygusal ve eğitici bir öykü!

Günümüz çocuk klasiklerinden biri olarak kabul edilen Akıllı Tilkinin Masalı, eleştirmenler tarafından "Kocaman bir kucaklamanın edebi karşılığı!" olarak tanımlanmıştır.
OYUN VE ÇOCUK

Jean Paul Sartre “Oyun insanın ilk sanatıdır” der. Çocukluk döneminde bakıldığında oyun çocuk için çok ciddi bir uğraştır. Aynı zamanda bir eğlence ve öğrenme kaynağıdır. Oyun çocuktaki tüm yetenekleri uyandıran serpilip açılmasına yarayan bir dost, oyun; neşe, hürriyet, memnunluk, rahatlık, dostluk ve barış yaratan bir eylemdir.

Dünyanın her yerinde, her çağda ve her kültürde çocuklar oyun oynarlar. Oyunların özellikleri, oyuncakları çağdan çağa değişse de çocuğun olduğu yerde oyun ve oyuncakların olmaması mümkün değildir. Oyun çocuğun yaşantısında nefes alıp verme kadar önemli bir ihtiyaçtır. Çocuklar her zaman zevkle ve istekle oyun oynarlar. Oyunun çocuğun fiziksel, zihinsel, dil, motor, sosyal-duygusal gelişim alanlarını destekleyici rolü vardır.

Oyun; çocuğa araştırma, gözlem yapma, keşfetme, yeni beceriler geliştirme ve başarısızlık endişesi duymadan istediği kadar deneme yapma fırsatı sunar. Ayrıca çocuk arkadaşlarıyla oyun oynayarak paylaşmayı, yardımlaşmayı, iş birliği yapmayı, sıra beklemeyi, sorumluluk almayı, kurallara uymayı, başkalarının hakkına saygı duymayı ve kendi hakkını korumayı öğrenir.


OYUN ÇOCUKLARA NELERİ KAZANDIRIR?

Dışarıda oynanan hareketli oyunlar çocukların vücutlarını daha koordineli kullanmalarında fayda sağlamaktadır. Oyun oynama, koşma, atlama, tırmanma, sürünme gibi fiziksel güç gerektiren oyunlar çocuğun solunum, dolaşım, sindirim ve boşaltım sistemlerinin düzenli çalışmasını sağlar. Vücuttaki fazla yağların yakılması, kasların güçlenmesi, iç salgı bezlerinin daha düzenli çalışması fiziksel büyümede çok önemlidir. Bu nedenle çocukların açık ve temiz havada hareketli oyun oynamalarına fırsatlar sunulmalıdır.


ÇOCUKLARDA YAŞLARA GÖRE OYUN BECERİLERİNİN GELİŞİMİ

Bebeklik döneminde çocuklar nesneleri ve çevreyi tanıma çabası içerisindedirler. Emekleme ve yürüme ile birlikte etrafta gördükleri her şeyi dokunarak, atarak, ağızlarına sokarak tanımaya çalışırlar. Daha sonra buldukları nesneler ile taklit oyunlarına başlarlar.


Daha sonra kendi başlarına oynamalar başlar. Etrafta başka çocuk olsa bile onları sadece izler, iletişim kurmaya çalışmazlar. Karşılıklı oturtsanız bile herkes elindeki ile oynar ya da karşısındaki çocuğun elindeki oyuncağı ister.

3 – 6 yaş dönemi oyun dönemi olarak da tanımlanır. Çocuklar 3 yaşa kadar nesneler ve çevreleri ile deneyim edinirler ve 3 yaşından sonra oyun kurmaya başlarlar. Fakat çoğu 3 yaş çocuğu hâlâ oyuncakları paylaşmada, iş birliği yaparak oyun oynamada problem yaşar. Çocuklarda birlikte oyun kurarak oynama yaklaşık 5-6 yaş civarında görülür.

4-5 yaş çocukları çoğunlukla evcilik, askercilik gibi hayali oyunlar oynamayı tercih ederler, izledikleri filmlerdeki karakterleri taklit ederler. Ahşap bloklar ve legolarla çeşitli inşa oyunları oynarlar.

5-6 yaş çocukları masa oyunlarına daha çok ilgi duyarlar. Kesme yapıştırma, resim yapma, rakamları yazma, yapbozlar ile oynamayı tercih ederler.


ANNE BABALARA ÖNERİLER

  • Çocuğa oyun için uygun ortamın ve gerekli malzemenin sağlanması önemlidir. Bunun için evin bir köşesi, bir odası, evin bahçesi, oyun parkları kullanılabilir. Arkadaşları ile oynayabileceği alanlar oluşturulabilir.

  • Benzer oyuncaklardan çok fazla almak yerine, çocuğun farklı oyunlar kurabileceği çok amaçlı oyuncaklar tercih edilmelidir.

  • Oyuncak alırken çocuğun seçmesine izin verilmelidir. Herhangi bir nedenle çocuğun seçtiği oyuncak alınamıyorsa nedeni çocuğa açıklanmalıdır.

  • Oyuncak alırken farklı gelişim alanlarına fayda sağlayacak özellikte olmasına dikkat edilmelidir.

  • Oyuncakların mutlaka satın alınması gerekmez. Çocuğunuz ile birlikte çeşitli oyuncaklar yapabilirsiniz.

  • Çocuğunuzun oynadığı oyuncaklara ilgisi azaldığı zaman bir süre ortadan kaldırıp daha sonra tekrar ortaya çıkarabilirsiniz.

  • Çocuğunuzla karşılıklı oturarak sadece çocuğunuz ve oynadığınız oyunla ilgilenerek oyunlar oynayınız.

  • Çocuğunuzla oyun oynayarak ona yaklaşma ve duygularını tanıma imkanı bulabilirsiniz.

  • Oyun çocukla iletişim kurmanın en etkili yoludur. Çocuğunuzla ileri yıllarda iyi bir iletişiminiz olmasını istiyorsanız onunla oyun oynayarak onun duygularını tanırken çocuğunuzun hayatında geri gelmeyecek bu zamanı birlikte paylaşınız. (alıntı)

3/A KELEBEKLER SINIFI
c:\users\mudur-yrd\desktop\esma\9894c8ab-ab75-4dda-97ac-4a1f075fd163.jpg c:\users\mudur-yrd\desktop\esma\88b4bd4d-180c-477c-af64-a77c86921733.jpg
c:\users\mudur-yrd\desktop\esma\d6f4e1d3-8285-4064-829a-64ffd3bd2229.jpg
c:\users\mudur-yrd\desktop\esma\d5e25013-5fc9-45c5-adf2-09dafe244af4.jpg
3/B UÇAN BALONLAR SINIFI
c:\users\mudur-yrd\desktop\kevser\10c06ac2-511d-4a8c-8c78-4abc04c67a5f.jpg c:\users\mudur-yrd\desktop\kevser\07a06a4c-641a-45c7-bf13-2d61bd02c193.jpg

c:\users\mudur-yrd\desktop\kevser\a7909b4e-25eb-4742-ae67-1e647bd68185.jpg
c:\users\mudur-yrd\desktop\kevser\420eb772-0ef7-4533-b349-2a35c3886a5e.jpg

4/A MUTLULUK ORMANI SINIFI

c:\users\mudur-yrd\desktop\yeşim\0da3056f-b92e-4d3c-90d5-9917e6ab2a05.jpg
c:\users\mudur-yrd\desktop\yeşim\00c8bfcd-949c-41a3-8ec3-0a9945107461.jpg c:\users\mudur-yrd\desktop\yeşim\e0ae24d8-d32e-41e6-917c-149501d0e484.jpg
c:\users\mudur-yrd\desktop\yeşim\img-6086.jpg


4/B SARI KALPLER SINIFI
c:\users\mudur-yrd\desktop\nuray hoca\8ce15305-e2e3-4a54-9be6-aea20b8ad306.jpg c:\users\mudur-yrd\desktop\nuray hoca\3e769105-5e80-4544-959e-1895eae12b9c.jpg
c:\users\mudur-yrd\desktop\nuray hoca\5ddd8b9a-8e47-4095-b1e9-f8622659be83.jpg
c:\users\mudur-yrd\desktop\nuray hoca\cc3db2a0-8d69-4af1-943e-b99e9e01c881.jpg
4/C KIRMIZI KALPLER SINIFI

c:\users\mudur-yrd\desktop\ayşin\10ebf117-a2eb-4c4d-8f8f-501898db187d.jpg
c:\users\mudur-yrd\desktop\ayşin\img-6074.jpg c:\users\mudur-yrd\desktop\ayşin\160ded77-2281-4aac-900e-828aed7ea7d9.jpg
c:\users\mudur-yrd\desktop\ayşin\img-6075.jpg

5/A KIR ÇİÇEKLERİ SINIFI

c:\users\mudur-yrd\downloads\kir çiçekleri\efb6af96-2153-4ce1-9d70-0540db13ebca.jpg c:\users\mudur-yrd\desktop\gülçin\785061c1-ec37-4ca4-965d-10553956845c.jpg

c:\users\mudur-yrd\desktop\gülçin\9678da70-dd93-4ce9-95b9-82e68fa9895d.jpg c:\users\mudur-yrd\desktop\gülçin\bbf45bf7-05e5-4076-b277-bbd955170c68.jpg
5/B RENKLİ KAR TANELERİ SINIFI

c:\users\mudur-yrd\desktop\gamze\ac161020-99bb-46ab-916c-78145f02f052.jpg

c:\users\mudur-yrd\desktop\gamze\cad789ef-5cd1-458b-a4aa-e1b71d7bed32.jpg
c:\users\mudur-yrd\desktop\gamze\b8dd51d9-aaa4-4895-92dd-9d85c011e7e9.jpg c:\users\mudur-yrd\downloads\renkli kar taneleri\img-5257.jpg


5/C PIRLANTALAR SINIFI

c:\users\mudur-yrd\desktop\elif\763cdbc4-4955-4168-acc2-b65265c2a34a.jpg c:\users\mudur-yrd\desktop\elif\img-6105.jpg
c:\users\mudur-yrd\downloads\pirlantalar\img-5255.jpg



meblogo

ADRES: Maltepe Mahallesi Edirne Çırpıcı Yolu Sokak No:5 Zeytinburnu / İSTANBUL

Tel. No: 0212 481 11 30 / 0212 481 11 29



Web: http://sehitibrahimyilmazanaokulu.meb.k12.tr/


Yüklə 159,95 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin