2.2 Sosyal ve Politik Fırsat Yapıları
Sosyal ve politik fırsat yapıları ya da sosyal ve politik yapıların elverişliliği, Eisinger (1973) tarafından kavramsallaştırılan ve sosyal hareketlerin analizinde yaygın bir şekilde kullanılan ‘politik fırsat yapısı’ (political opportunity structure) kavramından türetilmiştir. Politik fırsat yapısı ya da politik yapıların elverişliliği, politik sistemin sosyal hareketin oluşumuna açıklığıdır. Politik fırsat yapıları, sosyal hareketler ve sosyal hareket örgütlülüğü için elverişli ve elverişli olmayan koşullardır (Tarrow 1998). Kavramın hareket noktası, sosyal hareketlerin sadece belirli politik koşulların oluşması ile başarılı olabileceğidir. Fırsatlarda ve sınırlamalardaki değişimler otoriteleri sorgulayan sosyal hareketlerin oluşmasına neden olur. Politik yapının elverişliliği şu faktörlerle daralır ya da genişler: Politik kurumların açıklığı (Eisinger 1973; Kriesi et al. 1995; Tarrow 1989, 1998); soysal harekete gidecek olan sosyal grubun işbirliği yapabilme yapısı ve politik katmanlaşma (Kriesi et al. 1995; Tarrow 1998), sosyal çatışmaların ayrışmaların görünürlüğü (Kriesi et al. 1995); ve devlet baskısı (Tilly 1978).
Sosyal hareketler hem sosyal hem de politik çatışmalar sonucu ortaya çıktığı için hem sosyal hem de politik yapıların sosyal hareketin oluşumu için elverişli olması gerekir. Soysal hareket, örgütleri, aktiviteleri ve amaçları ile sosyal ve politik alanlarda gerçekleşir. Bu yüzden politik yapıların elverişliliği kavramını genişleterek sosyal ve politik yapıların elverişliliğini şöyle tanımlıyorum: Sosyal hareketler ve örgütlenmeleri cesaretlendiren, teşvik eden ya da cesaretini kıran sosyal ve politik koşullar sosyal ve politik yapıların elverişliliğini oluşturur. Buna göre sosyal hareketin filizlenebilmesi için hem sosyal hem de politik koşullar elverişli olmalı.
İlişki ağlarının çoğalması, sosyal hareketlerin oluşması, insanları harekete geçirmesi ve kamunun hareketin mesajlarını kabul etmesi soysal koşullar tarafından belirlenir. Göç, şehirleşme, sanayileşme gibi büyük makro sosyal gelişmeler sosyal ve politik yapıların elverişlilik derecesini derinden etkileyen faktörlerdir. Toplumun değer yargıları soysal hareket oluşumunda ya da insanları yeni fikirler ve kodlar etrafında harekete geçirme olanakları yaratmada önemlidir. Medyanın oluşmakta olan sosyal harekete açıklığı da sosyal ve politik yapıların elverişliliğini etkiler. Oluşmakta olan hareketi habere değer bularak hareketin fikir ideoloji ve aktivitelerini yaymada büyük rol oynar (bkz. Gamson 1989, 1992; Gitlin 1980; McCarthy, Smith, ve Zald 1996; Rochon 1998; Ryan 1991), aynı zamanda harekete yeni üyeler kazanmayı da sağlayabilir.
Sosyal ve politik yapıların elverişliliği kavramı burada sadece sınırları belli bir ulus-devlet içinde değil aynı zamanda küresel değerleri, ulusüstü örgütlenmeleri (Birlesmis Milletler (BM), AB gibi) ve bu örgütlenmelerin birtakım değerleri ve düzenlemeleri ulus-devlete empoze etmesi, uluslararası göç, ve ulus ötesi sosyal ve politik pratiklerin artmasını da içermektedir.
İlişki ağları kim kime bağlı, sosyal ve politik yapıların elverişliliği de hareketin gerçekleşmesi için gerekli koşulları açıklıyor. Ancak hareketin içeriğini anlamak için yani hareketin talepleri, söylemleri, eylemleri, ne tür aktörleri içerdiği, hangi aktör kimi hedef alarak ne tür mesajlar gönderiyor, hangi ortamlarda bunlar dile getiriliyor, anlamamıza yardım etmez. İlişki ağları ve sosyal ve politik yapıların elverişliliği sosyal hareketler için potensiyel yaratır ama hareketi gerçekleştirmez. İlişki ağları ile sosyal ve politik yapıların sunduğu fırsatları elde edilebilir hale getiren, aktörlerin fiziksel ve sanal alanlarda gerçekleşen etkileşim ve iletişimleridir. Tüm sosyal eylemlerin etkileşim ve iletişim yönü vardır ve bu sosyal hareketin oluşumunda da dikkate alınması gereken bir boyuttur. Sosyal eylemlerin etkileşim ve iletişim boyutunu ve sosyal hareketin içeriğini analiz etmek için teorik modelimiz bir kavrama daha ihtiyaç duymaktadır.
Dostları ilə paylaş: |