2:4-6 Göklerde oturan RAB, onların bu ahmakça küstahlığına güler. Öfkeli hallerini gülünç bulur. Böbürlenmeleri ve tehditleri, bir farenin aslana kafa tutmasına benzer.
Tanrı sonunda sessizliğini bozacaktır. O zaman geldiğinde öylesine gazapla dolu olacaktır ki, düşmanları dehşete düşecektir. İnsanlar O’nun geri dönülmez kararını işiteceklerdir: “Kralımı kutsal dağım Siyon’a oturttum.” Tanrı’nın bu kararı, yerine gelmişçesine kesindir.
2:7 Sonra Mesih’in kendisi tanıklığını ekleyecektir. Yaptıkları özel konuşmada Baba’nın kendisine her şeyden önce, “Sen benim oğlumsun, bu gün ben sana baba oldum” dediğini açıklayacaktır. Bu karar en azından dört şekilde anlaşılabilir. Mesih’in sonsuzluklar boyunca Tanrı’nın Oğlu olduğuna ilişkin kavramı ortaya koyar. Elçilerin İşleri 13:33’te, Mesih’in beden alışına referans olarak gösterilmiştir. Mesih, “Ölüler arasından ilk doğan” (Kol.1:18) olarak, dirilişte beden almıştır. Bazıları, “Bu günün”, Mesih, Kral olarak taç giydiğinde gerçekleşecek olan gelecekteki bir günü işaret ettiğini düşünürler.
2:8 Ancak Baba şunları da eklemiştir: “Dile benden, miras olarak sana ulusları, mülk olarak yeryüzünün dört bucağını vereyim.” Başka bir deyişle Baba Tanrı, Oğlu’na evrensel egemenlik sözünü vermiştir. Bütün yeryüzü O’nun yetkisine boyun eğecek ve egemenliği dünyanın her bucağında hüküm sürecektir.
Dostları ilə paylaş: |