58:9 Mezmur yazarı sonunda, kazanlar daha ateşin ısısınıduymadan, kötülerin kasırgaönünde savrulan yanmış dikenlere benzemesini ister. Maclaren şöyle der:
Mezmur yazarının önündeki örnek, kamp kurmuş bir yolcu grubuna benzer. Yemek hazırlamak için çalı çırpı toplar ve üzerine kaplarını yerleştirirler. Beklentileri açlıklarını gidermektir. Ama kap ısınmadan, su kaynamadan ya da yemek pişmeden bir kasırga gelir ve ateşi, kabı ve her şeyi silip süpürür.42 58:10 Buradaki anlam açıktır. Tanrı halkı kötüler cezalandırılırken sevindirilecek ve ayaklarını kötülerin kanında yıkayacaklardır. Eğer bu ifade bize kindar ve sevgisiz geliyorsa, bunu J. G. Bellett’in sözleriyle aklayabiliriz. İmanlılar bu lütuf çağında yargıyla sevinemezken, RAB, öç alarak tanrısal görkemini haklı çıkardığında, sevineceklerdir. Ya da Morgan’ın sözlerine kulak verebiliriz: “Tanrı’nın öfkesinden çok ahlâksız zalimlere sempati duymak, hastalıklı bir duyarlılık ve büyük bir zayıflıktır.”43