7:6-8 Ama durum böyle değildi. Bu nedenle Rab’bi, öfkeyle kalkmaya, düşmanlarını cezalandırmaya ve masum olanı haklı çıkarmaya çağırır. Ulusları yüce katından yargılayacak olan bir Tanrı resmeder. Mahkeme salonunda muazzam bir kalabalık toplanmıştır. Rab tahtında oturur ve insanları yargılar. Davut’un tek istediği, kendi doğruluk ve dürüstlüğüne göre yargılanmasıdır. Bu büyük bir kibir gibi görünebilir, ama Davut’un, yaşamının her alanında kesinlikle doğru olduğunu ileri sürmediğini hatırlamalıyız. Söz ettiği doğruluğu, yalnızca kendisine karşı yöneltilen suçlamalarla ilgilidir.
7:9-11Dokuzuncu ayet, Tanrı’nın zulüm gören halkının yüzlerce yıldır süren feryadını yansıtır. Adanmış her yürek, kötülüğün egemenliğinin sona ereceği ve doğruların yeryüzünü miras alacağı gün için çarpar. Bu, Mesih’in krallığını kurmak için döndüğü gün gerçekleşecektir. İnsanın yüreğini bilen adil
Tanrı, doğruların koruyucusudur. Kötülere duyduğu öfke ise her gün tazelenir.
7:12,13 Tanrı iyi donatılmış bir silah deposuna sahiptir. Kötüler tövbe etmediği sürece, Tanrı kılıcını bileyecek ve yayını gerip alevli okları onların üzerine gönderecektir. Tanrı’nın bütün silahları ölümcüldür!
7:14-16 Davut, kötü insanların ektiğini biçeceğinden emindir. Düşman, mezmur yazarını yok etmek için bir tuzak kurar. Çok geçmeden bu kötü fikirleri olgunlaşır. Sonra haince planlarını uygular. Ama kazdığı kuyuya kendisi düşecektir. Mezmur yazarı için planladıkları kendi başına gelecektir.
7:17 Davut bütün bunlar için adil Tanrı’ya şükrederek O’nun adını ilahilerle yüceltir.