104:27-30 Bilinçli olarak farkında olmasalar da, bütün yaşayan organizmalar beslenmeleri için Tanrı’ya bağımlıdırlar. Hepsi toplanıp yiyeceklerini vermesi için O’nu bekler. O eliniaçar ve onlar bollukla doyurulurlar. 13’üncü ayette yeryüzü, Tanrı’nın yağmur göndermesiyle beslenir. 16’ncı ayette ağaçların suya doydukları söylenir. Bu ayetlerde bütün yaratıkların doyurulduğunu görmekteyiz.
Ölen kuşağın yerini yenileri alır. Hayvanlar, yaşları nedeniyle öldüklerinde ya da öldürüldüklerinde sanki Tanrı yüzünü gizler gibidir. Bu hayvanlar öldüklerinde toprak olurlar. Tanrı Ruhu’nu gönderir ve yeryüzünü tekrar yeni canlılarla doldurur. Bir taraftan sürekli kaybolanlar olurken, diğer taraftan yeryüzünde sürekli bir yenilenme gerçekleşir.
104:31,32 Mezmur nasıl yaratılışı anlatarak başladıysa, şimdi de günahın yıkımının sona ereceği, Rab’bin yücelik ve iyiliğinin onurlandırılıp övüleceği, altın çağ için tutkulu bir dua ile sona erer:
Mezmur yazarı, kendisinin ve Tanrı’nın kudretli uyumunun parçaları olan bütün yaratıklarının geri getirilip yenileneceği, Tanrı’nın işleriyle sevinip dinleneceği yeni bir Şabat Günü’nün doğacağı ve evrenin övgü ilahisiyle dolu bir Tapınak haline geleceği zamanı görmeyi özlemektedir.70 Mezmur yazarı, Rab’bin görkeminin sonsuza kadar sürmesi ve ellerinin işleriyle sevinmesi için dua eder. Bir bakışıyla yeryüzünü sarsan bu yüce Tanrı, dokunuşuyla volkanların patlamasını sağlamaktadır.