Sorun (108:10,11)
Edom’a karşı kazanılacak zafer vaadi Davut’u bu vaadin gerçekleşmesi konusundaki sabırsızlığını arttırır. Başkent Sela (Petra olarak da bilinir), erişile-mez ve zorla ele geçirilemez olmasıyla tanınırdı. Davut, zafer çığlıkları atabil-mesi için kendisini Edom’a götürecek birini istemektedir. Ancak bir sorun var-dır: Tanrı yüzünü İsrail’den gizlemiştir. Yardım etmemektedir; sonuç korkunç-tur. İsrail orduları savaş yürüyüşüne geçmişler ve yenilmişlerdir, çünkü Rab onlarla birlikte değildir.
Dua (108:12)
Rab olmaksızın durum umutsuzdur, kimse yardım edemez. Davut insan yar-dımının yararsız olduğunu bilecek kadar uzun yaşamıştı. Kudretli Tanrı’dan, onlara savaş alanında yardım ederek, İsrail’in davasını tekrar üstlenmesini ister.
Umut (108:13)
Dua ettiği yerden ayrılır ayrılmaz mezmur yazarı bir zafer ezgisi söyler: “Tanrı’yla zafer kazanırız.” Çünkü düşmanlarımızı çiğneyecek ve sevdiklerine zafer sağlayacak olan O’dur. Bu, Paul Gerhardt’ın çok güzel bir biçimde ifade etmiş olduğu gibi, imandan doğan bir güvendir:
Tanrı benden yana mı?
Herkes bana karşı kalksa da korkmam;
Kurtarıcım Mesih’e seslendiğimde,
Kötülük orduları uzaklaşır.
Dostum, Her Şeye Gücü Yeten Rab,
Ve beni seven Tanrı.
Bir sel gibi üzerime gelse de,
Hangi düşman bana zarar verebilir?
Dünya geçebilir ve yok olabilir,
Ama Tanrı sarsılmayacaktır,
Bütün kötü ruhların nefreti,
Beni senin sevginden ayıramaz;
Ne açlık, ne susuzluk,
Ne yoksulluk, ne de ihtiyaçlar,
Ne de güçlü prenslerin gazabı,
Sen benim sığınağım olduğun için bana ulaşamaz.
Yüreğim sevinçle sıçrar,
Orada üzüntü barınamaz,
Güneş ışınlarının altında,
Yüceltilmiş olarak ezgi söylerim.
Üzerimde ışıldayan güneş,
İsa ve sevgisidir.
Ezgilerimin çeşmesi,
Göklerdeki cennettedir.
Dostları ilə paylaş: |