114:5,6 Mezmur yazarı Tanrı’nın gücünün görünmesinden öylesine hoşnuttur ki, denize, Şeria Irmağı’na, dağlara ve tepelere alay edercesine takılır; neden böyle davrandıklarını açıklamalarını ister. Sorularında yumuşak bir meydan okuma sezinlenmektedir; Rab’bin gücüyle, doğadaki en büyük güç ve denge simgelerinin kıyaslanamayacağını gülümseyerek ifade eder.
114:7,8 Bütün yeryüzü böylesine yüce bir Tanrı’nın önünde eğilmeli ve O’na saygı duymalıdır. O öncesiz ve sonsuz olan, kendini BEN’İM olarak tanıtan, değersiz Yakup’un Tanrısı’dır. O, kayayı bir su kaynağına çevirebilendir. Bu iki kez gerçekleşmiştir (Çık.17:6; Say.20:11). İsrail halkı susuzlukla karşılaştıklarında cesaretleri kırılmıştı. Acı acı yakındılar, hatta Mısır’a dönmeyi bile arzuladılar. Tanrı onlara, önce Horev’de, sonra Meriva’da bir kayadan su çıkartarak mucizevi sağlayışta bulundu. Pavlus bize kayanın Mesih’i simgelediğini anlatır. Mesih Golgota’da vurulmuş ve yaşam veren suyu kendisine iman eden herkese sunmuştur (1Ko.10:4).