16:3 Tanrı’nın, Mesih’in yaşamının merkezi oluşu, O’nun ülkedeki kutsallara saygı duymasını engellemez. Aslında ikisi arasında çok canlı bir bağlantı mevcuttur: Tanrı’yı sevmek, O’nun halkını sevmektir (1Yu.5:1, 2). Rab İsa, kutsallarını biricik zevki olarak görür ve onları yeryüzünün soyluları olarak kabul eder. Tanrı’nın eski kutsallarından birine ait benzer bir tanıklığa bakalım:
Yola çıktığım ilk günden itibaren şu ana kadar, ölümlü ve günahlı bir varlığın görebileceği iyiliğin en büyüğünü gördüm. Paydaşlığım yeryüzündeki üstün kişilerle oldu ve onların her biri, bütün güçleriyle Rab uğruna nezaket göstermek için uğraştılar.16 16:4 Başka bir tanrıya tapınan kişiler, gerçek Tanrı’ya tapınanlarla zıtlık içindedirler. Başka ilahların ardınca koşulması, kaçınılmaz bir üzüntü verir. Bu kişilerin üzerine gelen en büyük yargılardan biri, belki de tapındıkları şeye benzemeleridir. Tanrı’nın Kutsal Oğlu onların kan sunularını kabul etmez. Onlara ya da putperest törenlerine hoşgörü gösterdiği sanılmasın diye, adlarını bile ağzına almayacaktır.