22:14,15 Mesih’in bedensel acılarını tanımlamak mümkün değildir. Tüken-mişti; su gibi dökülüyordu. Çarmıha gerildiği için bütün kemikleri oynakla-rından çıkmıştı. Bu da O’na büyük acı vermekteydi. İç organlarının düzeni bozulmuştu. Yüreğigöğsünün içinde balmumu gibi eriyordu. Dayanılmaz bir zayıflık içindeydi; gücü çömlek parçası gibi kurumuştu. Susuzluğunun şiddeti eksilmiyordu; dili damağına yapışmıştı. Bütün bunların tek anlamı, Tanrı’nın O’nu ölüm toprağına yatırmasıydı.
22:16,17 Önceki ayetlerde işkence yapan Yahudilerden boğalar ve aslanlar olarak söz edilmişti. Şimdi de diğer uluslardan olan işkenceciler köpeklere benzetilmektedir. Yahudiler bu ifadeyi diğer uluslar için kullanırlardı (Mat. 15:21-28). Köpekler ifadesi burada özellikle, çevresini kuşatan ve hırlayan so-kak köpeklerine benzetilen Romalı askerler için kullanılmıştır. Bu kötüler sürüsü ellerini ve ayaklarını delmişlerdi. O’nun yarı çıplak bedenine gözlerini dikerek baktıklarında, bedenindeki kemikleri sayabiliyorlardı. Bu onlara büyük bir zevk veriyordu.