35:17,18 Rab, bu adaletsizliğe ne zamana dek seyirci kalacaktı? Onu düşmanların yağmasından ve aslanlarınelinden kurtarma zamanı gelmemiş miydi?
35:19-21 Düşmanlarının hiçbir haklı nedenleri olmaksızın, Davut’un düşüşü karşısında sevinmeleri ve gözlerindeki zafer parıltısı ne kadar adil olabilirdi ki? Bu kişilerin yapmak istedikleri, dürüst ve yasaları yerine getiren vatandaşlara karşı sahte suçlamalarda bulunmaktı. Ayakları birazcık kaysa, hemen, “Oh! Oh!... İşte kendi gözümüzle gördük” diyorlardı.
35:22-25 Olanları sen de gördün Rab. Karmaşanın bütününü gördün. Sessizce bir köşeye çekilme. Benden bu kadar uzak durma. Uyan, kalk ve haklı davamı savun. Beni haklı çıkarmanı bekliyorum –sen daima doğru olanı yaparsın–. Benim çöküşümü arzulamalarına izin verme. Bu arzularının yerine geldiğini görmelerine ve başımı yedikleri için sevinmelerine asla izin verme.
35:26 Rabbim, benim düşüşümden dolayı sevinecek olanların rezalete ve utanca bürünmelerini, yüzlerinin kızarmasını sağla.
35:27,28 Benim haklı çıkmamı bekleyenler ise sevinç çığlıkları atıp coşsunlar. Bu kişiler senin Rab olduğuna tanıklık etsinler. Ben de senin övgünü dilimden düşürmeyecek, adaletini herkese anlatacağım.