38:19,20Davut bir kez daha düşmanlarını düşünür. Kendisi zayıf ve hasta da olsa, düşmanları dinç ve güçlüdür. Daha sonra Tanrı’nın kendisini azarlamasının ne kadar adil bir davranış olduğunu kabul eder. Ama düşmanlarının yaptıkları kötülüklerin geçerli bir nedeni yoktur. Kendisi düşmanlarına iyi davranmış, ama aynı karşılığı görememişti. Bu düşmanlıklarının temelinde, Davut’un Tanrı’yı ve iyiliği izlemesi gerçeği yatmaktadır.
38:21,22 Bu nedenle, Tanrı’dankendisini terk etmemesinirica eder; kendisine yakın olmasını ve yardımına hemen koşmasını ister. Tanrı böylelikle mezmur yazarının Kurtaran Tanrısı olacaktır!
39. Mezmur’un Açıklaması: İç Yangın 39:1-3 “Adımlarıma dikkat etmeye, dilimi günahtan sakınmaya karar verdim. Karşımda kötü biri olduğunda ağzıma gem vurmaya ant içtim; onlara Tanrı’nın lütfunu sorgulamaları için fırsat vermek istemedim. Böylece dilimi tutup sustum; bastırdığım duygularım dışarı çıkacak yol bulamadılar. Ama yararı olmadı. Yüreğim öfkeyle alevlendi ve hüzünlendi. Böylesine büyük bir üzüntüye dayanmama Rab’bin neden izin verdiğini anlayamadım. Sonunda hapsettiğim bütün duygular, sorgulayan dualarla dışarı fırladılar.
39:4-6 “Rab, bu kâbus ne kadar sürecek? Daha ne kadar zamanım kaldığını ve bunun ne zaman biteceğini bana söyle. Yalnızca bir karış ömür verdin bana; yaşamım senin sonsuzluğunun önünde bir hiçtir. Yaşadığım ömür söz etmeye değmez. Bütün insanlar sadece bir soluktur. Yaşamda bir gölge gibi dolaşırız. Boş yere çılgınca çırpınırız; bunların yararı nedir ki? Yaşamlarımızı cimrilikle, para biriktirmekle geçiririz. Mallarımızın hangi nanköre, akılsıza ya da yabancıya kalacağını bilmeyiz!