78:50-53 Tanrı’nın öfkesi sınır tanımıyordu. Her Mısırlı’nın evinde doğ-muş olan ilk çocukları, adı belirlenmeyen bir bela ya da bulaşıcı bir hastalıkla vurdu. Mısır’ın en değerli çiçekleri o gece kurudu. Ama İsrailliler’in evleri, Fı-sıh Kuzusu’nun kanı aracılığıyla korundu ve İbraniler’den hiçbir ilk doğan öldürülmedi.
Bu belalar öylesine farklıydı ki, bunlar için hiçbir doğal açıklama getirilemedi. Yahudiler, Tanrı’nın kendileri adına sağladığı bu harika işler için O’na teşekkür etmekten nasıl vazgeçebilirlerdi?
Tanrı bir koyun sürüsünü güdercesine onları Mısır’dan çıkardı ve tehlikeli bir çölde onlara rehberlik etti. “Onlara güvenlik içinde yol gösterdi, korkmadılar; deniz düşmanlarını yuttu” (Gelineau). Bu, Tanrı’nın sevgisinin ve gücünün harika bir göstergesiydi!
Halkın, Tanrı’nın Kendilerini Vaat Edilen Topraklara Getirerek Gösterdiği Sevgisini Unutmaları (78:54, 55)
Onları kutsal ülkenin sınırına, sağ elinin kazandığı dağlık bölgeye getirdi. Ülke onlar geldiklerinde doğal olarak zina eden putperestlerle doluydu. Bu ulusları halkının önünden kovdu ve toprakları mülk olarak İsrail oymakları arasında bölüştürdü. Şimdiye kadar hiçbir çoban, RAB’bin kendi koyunlarına gösterdiği şefkati sürüsüne gösterememiştir!
Dostları ilə paylaş: |