104:4 Yarattığı melekler ruhtur; görevlileri bir ateş alevidir. İbrani dili, rüzgar ve ruh için aynı sözcüğü kullandığından ve bu sözcük hem melek hem de haberci anlamına geldiğinden, bu ayet şöyle çevrilebilir: “Rüzgarları kendine haberci, yıldırımları hizmetkâr eden sensin.” Bu, doğaya ve onun koşullarına uygundur, ama bu ayeti İbraniler 1:7’deki alıntı içinde incelediğimizde, geleneksel çeviriyi gerektirir. (Grekçe’de de aynı çift anlam dizileri bulunur; bu nedenle her iki antlaşmaya da uyarlanır).
104:5-9 Mezmurda ilerledikçe, Yaratılış birinci bölümdeki yaratılış günlerini yeniden hatırlarız. Ancak günlerin bazıları, diğerleri kadar vurgulanmamıştır. Mezmur yazarı, Tanrı’nın yaratıkları ve özellikle insan için düzenlediği sağla-yışa hayran kalır.
Önce, Tanrı’nın yeryüzünün sabit ve sarsılmaz bir yüzey üzerinde oturabilmesi için yeryüzünü görünmeyen temeller üzerinde nasıl biçimlendirdiğini hatırlar. Başlangıçta bütün yeryüzü öylesine derin sularla kaplıydı ki, dağlar bile suyun altında kalmıştı. Tanrı üçüncü gün şöyle dedi: “Göğün altındaki sular bir yere toplansın, kuru toprak görünsün” (Yar.1:9). Sular aniden hızla geri çekildiler. Dağlar ve vadiler, Tanrı’nın kendileri için önceden belirlediği yerlerde göründüler. Denizler ve okyanuslar, kuru toprağı istila edememeleri için sınırlandırılarak durduruldular.
Dostları ilə paylaş: |