142. Mezmur: Hiç Kimse İlgilenmiyor
Davut düşmanları tarafından kovalanmakta, dostları tarafından terk edilmekte ve bir mağarada saklanmaktadır.
142:1,2 Tek başına olsa bile yüksek sesle dua eder. Terk edilmiş bir adamın yalvarışları ve feryadı büyük mağarada yankılanır. Rab’bin önüne yüreğini dökerek yakınır. Kızgın ya da gücenmiş değildir, yalnızca Rab’be sıkıntısını ve üzüntüsünü anlatmak istemektedir. Bütün gücü tükendiğinde, RAB’bin, çektiği sıkıntılardan haberdar olduğunu bilmesi onu rahatlatır.
142:3,4 Acı dolu öyküsündeki en önemli nokta, düşmanları tarafından sürekli tehdit edilmesidir. Davut’un gideceğini düşündükleri her yere sürekli tuzak kurmaktadırlar. Sağına bakıp bir avukat ya da yardımcı aradığında hiç kimseyi bulamaz. Herkes onun bu çaresizliğine kayıtsız görünmektedir. Yaşamıyla ilgilenen yoktur. “Kimse aramıyor beni” ifadesi, gerçekten akıllardan çıkmayacak bir feryattır. İncil’le ve kişilerle ilgilenmeyen bir topluma yöneltilen korkunç bir suçlamadır. Günümüzde uyumakta olan bir kilise için de aynı ifade kullanılabilir.
142:5-7 Ama insanlara sığınamıyorsa Rab’be dönebilir: Bu dünyada güvenilir sığınak, Rab’dir. Bu nedenle Davut Rab’den yardımına çabuk gelmesini ister, çünkü gücünün sonuna gelmiştir. Peşinde olanlar kendisinden güçlüdürler. Bu nedenle Rab’bin kendisinden yana olmasına ihtiyaç duyar. RAB onu sürgün ve sıkıntı zindanından kurtardığında, Davut O’nun adına şükrederek minnettarlığını gösterecektir.
Aynı zamanda imanlılar da onu kutlamak ve şükranlarına katılmak için çevresinde toplanacaklardır, çünkü Rab ona iyilik etmiştir. Clarke’ın dediği gibi, “Sıkıntılarımızda bizi koruyamayanlar zaferimizde yine de yanımızda olabilirler.”102
Dostları ilə paylaş: |