Dokuzuncu Hariciye Koğuşu : Anı şeklinde yazılmış bir romandır. Yazarın kendi hayatıyla ilgili olduğu için otobiyografik özellik gösterir. On beş yaşında kemik hastalığı geçiren ve babası ölen bir çocuk, Erenköy’deki bir paşanın kızı Nüzhet’i sevmektedir. Ancak Dr. Ragıp’ın da onu sevmesi, çocuğun kıskançlık ve hastalığının ilerlemesine yol açar. Sonuçta başarılı bir psikolojik romandır.
Yalnızız: Yaşanan hayatın bunalımları işlenir. Samim, iflas eden dünya karşısında ideal bir dünya hayaliyle avunur. Samim’le ilişkisi olan Meral Avrupa’ya kaçarak rezil bir hayat yaşamak ister; fakat bunu başaramaz. İntiharı planlarken çıkan bir yangında ölür.