MEMLEKET HİKÂYELERİ
(Refik Hafit Karay)
Refik Halit Karay, konularını l. Dünya Savaşı yıllarında yakından gördüğü Anadolu halkından ve onların hayatından alan hikâyelere yer vermiştir. Anadolu'da yaşayan yerli tipleri o zamana kadar görülmemiş bir canlılıkla anlatmıştır. Anadolu, bu eserle ilk defa bütün gerçek varlığı ve iç dünyasıyla okuyucunun karşısına çıkar. Boz Eşek, Şeftali Bahçeleri... gibi hikâyeleri içerir.
GURBET HİKÂYELERİ
(Refik Halit Karay)
Memleket Hikâyeleri'nin bir devamı niteliğindedir. Memleket Hikâyeleri'nde memeleketteki hayatı işleyen yazar, Gurbet Hikâyeleri'nde memleket hasretini somutlaştırmıştır. Yabancılar arasında yaşarken edinilen yabancılaşma ve yalnızlık duygusu, ana dili kullanma hasreti bu hikâyelerin temel konusunu oluşturur. Çok sade, rahat yazılmış hissi veren bu hikâyelerde Maupassant tekniği kullanılır.
SÜRGÜN
(Refik Halit Karay)
Siyasi inançları yüzünden değil de, vaktiyle kendisini çekemeyen bir komiserin mevki sahibi olduktan sonra taşıdığı kin yüzünden, emekliye ayrılıp sürgün edilen, alaydan yetişme yüzbaşı Hilmi Efendi, karısını ve kızı Seher'i öylece bırakarak, Beyrut'a gelir. Bir süre sıkıntı Çeker, sonra aynı şehre gelen Osmanlı şeyhzadelerin-den Keramettin Efendi'nin yanında yaşar. Şeyhzade bir süre sonra Mısır'a gidince Hilmi Efendi zor durumda kalır, Şam'a gider, orada tanıdığı, gizli teşkilât adamı Gözlüklü İhsan'dan, karısıyla kızının durumunu öğrenmesini rica eder. Öğrendiği bilgilere göre, karısı Kara-hisar'a gitmiş, kızı Seher de gezgin bir tiyatro kumpanyası oyuncusu Kâni'nin metresi olmuştur. Bu haber Hilmi Efendi'yi sarsar. Seher Halep'te bir kahvede şarkı söylemeye başlar. Hilmi Efendi, Seher'in devlet reisi ile olan ilişkisini öğrenince kalp krizi geçirir ve ölür.
SİNEKLİ BAKKAL
(Halide Edip Adıvar)
Roman, Halide Edip'in edebiyat anlayışında yeni bir dönemin başlangıcını temsil eder. II. Abdülhamit dönemini yansıtan eserin başkahramanları Emine ve Kız Tevfik'tir. Emine, din yönü ağır basan bir karaktere sahiptir, Kız Tevfik ortaoyununda kadın rolünü canlandırdığı için mahalleli ona kız lâkabını uygun görmüştür. Kız Tevfik ve Emine itirazlara rağmen evlenir, Emine’'nin babası kendisini evlatlıktan reddeder. Emine ile Tevfik hayata bakış açısı yönünden çok farklıdır; ancak Tevfik'in dayısından kalan bakkalı işletmemesi bu durumu açığa vurur ve boşanırlar. Tevfik, yönetim aleyhtarı yayınlarda aracılık yaptığı gerekçesiyle sürülür. Bu sırada Emine, kızı Rabia'yı baba evinde büyütür ve Sinekli Bakkal'ı Rabia işletmeye başlar. 1908'de Meşrutiyet ilan edilince Kız Tevfik serbest kalır ve İstanbul'a döner. Mahallede bir kahraman gibi karşılanır.
ATEŞTEN GÖMLEK
(Halide Edip Adıvar)
Halide Edip'in Kurtuluş Savaşı yıllarını işlediği eseridir. Eserin başkahramanları Peyami, Ayşe ve İhsan'dır. Eseri oluşturan olayları, Peyami'nin yazdığı hatıra defterinden alınanlar oluşturmaktadır. Ayşe, Peyami'nin uzak bir akrabasıdır ve birbirleriyle evlendirilmek istenmektedir. Peyami kabul etmeyince Ayşe evliliğe küser; ancak Peyami daha sonra Ayşe'ye aşık olur. Peyami, Ayşe ve Ayşe'ye aşık olan İhsan vatan aşığıdır ve bu yüzden Ayşe hemşirelikle, İhsan ordu komutanlığı ve Peyami askerlikle vatan savunmasına yardımcı olur. Birçok cephede savaş verirler, birçok kuvvete karşı mü-cadele ederler. Ayşe ve İhsan bir cephede şehit düşer. Peyami, Ayşe ve İhsan'ı İzmir'e gömdürür. Ancak bu olay ve kişilerin gerçek olup olmadığı bilinmemektedir; Çünkü Peyami'nin kafasında bir kurşun vardır ve çoğu olayı hatırlamamaktadır. Bu yüzden bu olaylar ve kişiler bir anı niteliğindedir.
VURUN KAHPEYE
(Halide Edip Adıvar)
Kitap, konusunu Kurtuluş Savaşı yıllarında bir Öğretmenin yobaz düşünceler tarafından öldürülmesinden alır. Romanın başkahramanı Aliye, Tahsin Bey ve Hacı Fettah'tır. Aliye, Fransız Lisesi'ni bitirdikten sonra öğretmenlerinin çoğunluğunu başı örtülü bayanların oluşturduğu bir köy okuluna öğretmen olur. Köy halkı ve öğretmenler Aliye'ye tepkilidir; ancak Yunan genarelleri ile anlaşan Hacı Fettah daha da tepkilidir. Aliye, Tahsin Bey adlı bir subaydan hoşlanır ve bu kişi savaşta yara-İantnca kendisini evinde tedavi etmeye başlar; fakat Aliye'ye düşman olan Hacı Fettah bu durumu fırsat bilip köylüyü galeyana getirerek Aliye'yi köy meydanında sopalarla döverek hunharca Öldürürler.
Dostları ilə paylaş: |