Sinkaf Baskın Oran
Gençler korkarım bilmeyebilir ama, bu sözcük eskiden büyüklerimizin çok fena sinirlenip yine de aile terbiyelerini bozmamak için kullandıkları kelimedir. S ve K harflerinin Arapça okunuşundan oluşur. Yargıçlar mahkeme tutanaklarına da böyle yazdırırlar.
Burada Bodrum’da bir kuyumcu Ferit var, Cumhuriyet Caddesinde Feyhan’ın eski dükkanının karşısında icrayı sanat eyleyen, şimdi 30 yaşında falan oldu, 1.90 boyunda, omuzlarına kadar dalgalı kumral saçlı, enikonu yakışıklı, güler yüzlü, ziyadesiyle sevimli bir keratadır. Yani, Lenny’den (hani, Steinbeck, Fareler falan) bir gömlek daha üstündür. Feyhan’dan hem it gibi korkar, hem de ona şımarır da şımarır. Feyhan da “Bu hınzır benim elime doğdu” der, başka bişey demez. Geçenlerde Danimarkalı karısını memleketine postaladı, Külkedisi’ndeki gibi saat geceyarısını çalana kadar zor dayanıyor, biraz daha açık tutulsa benim profesör maaşım kadar daha para getirecek ışıl ışıl dükkanını kapattığı gibi fırlıyor, ulusal turizme katkıya koşuyor. Bir keresinde, bazı geceler birden fazla katkıda bulunduğunu söyleyecek oldu da, Feyhan kalkıp (aslında, sıçrayıp) ensesine bir şaplak vurdu, o da “Yapma ablacım yapma, bi daha söylemeycem” diye kaçtı.
Bu Ferit yine o alabildiğine sevimli şımarıklığıyla demiş ki bir gün: “Ablacım, sen bu Hasan’ı (bizim oğlan) okutacam diye ne paralıyon kendini? Okuyup da noolcak? Bak ben hiç okudum mu; ama ne biçim para kazanıyom!”
“Yale Üniversitesi mezunları! Daha önce böyle bir giriş görmediğiniz için özür dilerim ama benim için bir şey yapmanızı istiyorum. Lütfen, etrafınıza iyi bir bakın. Solunuzdaki sınıf arkadaşınıza bir bakın. Ve şimdi şunu aklınıza koyun: Bundan 5 yıl sonra, 10 yıl sonra, hatta 30 yıl sonra solunuzdaki kişi hiçbir şey başaramamış olacak. Sağınızdaki kişi de aslında hiçbir şey başaramamış olacak. Ve siz, ortadaki? Ne bekliyorsunuz? Siz de başaramayacaksınız. Başaramayacaksınız. Aslında bugün şöyle bir etrafıma baktığımda parlak gelecek için yüzlerce umut ışığı göremiyorum. Yüzlerce değişik endüstride liderliği ele alacak kişiler de göremiyorum. Görebildiğim tek şey, geleceği başarısızlıktan başka bir şey olmayacak yüzlerce insan. O kadar. Sinirlendiniz. Bu anlaşılabilir bir şey. Ben, Lawrence ‘Larry’ Ellison, üniversite terk ve dünyanın en zengin ikinci adamıyım. Siz değilsiniz. Çünkü Bill Gates, o da üniversite terk ve dünyanın –şimdilik- en zengin adamı. Siz değilsiniz. Çünkü Paul Allen, o da üniversite terk ve dünyanın en zengin üçüncü adamı. Siz değilsiniz. Başka örnekler de var. Mesela Michael Dell, o listede 9 numara ve yukarı doğru hızla tırmanıyor, o da üniversite terk. Ve siz o listede hâlâ yoksunuz. Hımmm. Şimdi de çok kızdınız. Bu da anlaşılabilir. O halde biraz da egolarınızı okşamama izin verin. Pek çoğunuz burada dört ya da beş yıl eğitim gördünüz. Önünüzdeki yıllar için epey iyi bir eğitim aldınız, bilmeniz gereken pek çok şeyi öğrendiniz. İyi çalışma alışkanlıkları edindiniz. Burada size o önünüzdeki yıllar boyunca yardımcı olacak listede hâlâ yoksunuz. Hımmm. Bir sürü insan tanıdınız, onlarla bağlantı kurdunuz. Ve hayat boyunca yanınızdan ayrılmayacak bir kelimeyle güçlü bir ilişkiniz oldu burada: Terapi. Bunların hepsi güzel şeyler. Ama gerçekte, o kurduğunuz arkadaşlık bağlantılarına fena halde ihtiyacınız olacak. O çalışma alışkanlığına ve ‘terapi’ye de ihtiyaç duyacaksınız hayat boyu. İhtiyacınız olacak, çünkü üniversiteyi terk etmediniz. Dolayısıyla asla dünyanın en zengin insanları arasına katılamayacaksınız. Elbette, belki de listeye 10 ya da 11. sıradan, Microsoft yöneticisi Steve Ballmer gibi girebilirsiniz. Ama herhalde onun kimin için çalıştığını söylememe gerek yok, değil mi? Sadece kayda geçsin diye söylüyorum, o da zaten master sınıfından terk. Biraz geç kalmış anlayacağınız. Son olarak, herhalde bazılarınız ya da umarım bu konuşmadan sonra çoğunuz kendi kendinize soruyorsunuz: ‘Yapabileceğim bir şey var mı? Bir umudum var mı?’ Maalesef hayır. Çok geç kaldınız. İçinize çok şey dolduruldu, siz onlara bakıp çok şey bildiğinizi sanıyorsunuz. Artık 19 yaşında değilsiniz. Eveeet, şimdi gerçekten çok kızdınız. Bu anlaşılabilir bir şey. Belki de şu an, size bir umut ışığı vermenin, bir çıkış yolu göstermenin tam zamanıdır. Hayır, 2000 mezunları size değil. Siz kaybettiniz. Sizi, yılda 200.000 dolarlık komik maaş çeklerinizle baş başa bırakıyorum. Üstelik o maaş çekinin üstünde bizden birkaç yıl önce okulu terk etmiş birinin imzası olacağını söyleyerek. Öğütlerim size değil, daha alt sınıfta okuyanlara. Size söylüyorum: Hemen ayrılın. Daha güçlü söyleyemem: Ayrılın. Hemen toplayın eşyalarınızı ve fikirlerinizi ve bir daha geri dönmeyin. Terk edin. Her şeye yeniden başlayın. Size söyleyebileceğim tek şey, o başınızdaki kepler ve kıyafetin sizi aynen şu güvenlik görevlilerinin beni kürsüden aşağı çektiği gibi aşağı çektiği...”
Bu, Kanada’daki bir arkadaşımın gönderdiği elektronik mektuptan çıktı. Öğrendiğime göre, “Arı Grubu” listesinde yayınlanmış. Artık, amacını bilemem.
Son cümle, aklıma açıkça bir asparagas olasılığı getiriyor, çünkü Amerika’da böyle –affedersiniz- hıyarca konuşma yapacak zengin boldur da, Yale Üniversitesi kürsüsünden böylesini bile güvenlik görevlilerine alaşağı ettirecek rektör pek yoktur.
İşin aslını bir telefonla öğrenmeyi düşündüm, ama ne fark edecek! Türkiye böyle düşünmeyi marifet sayan herif-i nâşeriflerle dolup taşmaya başladı.
Arkadaşıma şöyle yazdım: “Hani, ‘Merhaba Asker’in cevabı toplu olarak ‘Sağol!’dur ya, bunun da cevabı toplu olarak ‘Sinkaf!’tır (tabii, s ile başlatıp f ile bitirmek yerine h ile başlatıp r ile bitirdiğimi tahmin etmişsinizdir). Bir: Üniversiteyi bile bitiremediği için. İki: Sebep ile sonuç arasında bu derece yanlış bir ilişki kurabildiği için. Üç: Başarıyı, kazanılan parayla ölçtüğü için”.
Yine sinirlendim. Gideyim şu Ferit’in ensesine bir şaplak da ben patlatayım.
Önemli Not: Nisan ayında Demirel’i üstelik yetkilerini artırarak anayasaya rağmen tekrar cumhurbaşkanı yapmak isteyen ve on gün önce kimi memurları anayasaya rağmen kararnameyle görevden atmaya girişen Ecevit, şimdi Sezer’in yetkilerini azaltacak yasa hazırlıyor ve Fethullah’ı övüyor. Birisi bu adamı öldürdü ve yerine estetik ameliyat geçirmiş birini koydu. Her tarafından belli. İhbar ediyorum, konu araştırılsın! Üstelik, bu 1974’ten sonra ikinci defa yapılmış olabilir!
Dostları ilə paylaş: |