Fakat TC’nin izlediği Batı yanlısı dış pol. çerçevesinde İsrail’in tanınması gerekiyordu.
Fakat TC’nin izlediği Batı yanlısı dış pol. çerçevesinde İsrail’in tanınması gerekiyordu.
Arap Olmayan Devletlerle İlişkiler:
İsrail’le İlişkiler: Her iki ülke de Batı yanlısı ve laik olması özelliklerinden dolayı benzeşmekteydi.
Özellikle Batı yanlısı olmaları iki ülke arsındaki ilişkileri artarak geliştirmiştir.
İran’la İlişkiler: 1941’de İran’ın müttefikler tarafından işgalinden 1947’nin sonuna kadar TC-İran ilişkileri dondurulmuştur.
İran’la İlişkiler: 1941’de İran’ın müttefikler tarafından işgalinden 1947’nin sonuna kadar TC-İran ilişkileri dondurulmuştur.
Çünkü bu dönemde İran hakkındaki kararları Tahran hükümeti değil, işgalci devletler vermekteydi.
TC ve İran, 1945-46 yıllarında SSCB’den tehdit algılamaları ve bu nedenle de Batı Bloku’na yakın olmalarıyla da benzer bir dış politika izlemeye başladılar.
Fakat 1950’lerin başında Başbakan Muhammed Musaddık’ın petrolü millileştirme girişimi TC’de hoş karşılanmadı.
Fakat 1950’lerin başında Başbakan Muhammed Musaddık’ın petrolü millileştirme girişimi TC’de hoş karşılanmadı.
1951-53 döneminde Musaddık’ın iktidara tümüyle sahip olmasıyla Türk-İran İlişkileri krize girdi.
1953’de CIA darbesiyle devrilen Musaddık’ın yerine Şah Muhammed Rıza Pehlevi (Batı ve ABD yanlısı) geçti ve TC-İran ilişkileri bir gecede krizden çıktı ve işbirliğine yöneldi.
TC, Avr.’nın kollektif savunması içinde yer almak istiyordu, İran ise Sadabat Paktı’nın niteliğini değiştirerek askeri bir ittifaka dönüştürmek istiyordu.
iki blok arasında “Karşılıklı ve Dengeli Kuvvet İndirimi” görüşmeleri sonunda AGİK (Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Konferansı),
1975’de Helsinki Son Senedi oluştu.
Vietnam Savaşıyla ABD önemli ölçüde geriledi.
Sovyetler ve III. Dünya yükselişe geçti. (Afganistan’a müdahale ve O.D.’da askeri üsler elde ederek)
Sovyetler ve III. Dünya yükselişe geçti. (Afganistan’a müdahale ve O.D.’da askeri üsler elde ederek)
Tüm dünyada ekonomik ve toplumsal gelişmeler meydana gelmiştir.
(1960 ve 1970’ler 1974’e kadar dünyada ekonomik gelişmenin yükseldiği yıllar oldu ve o dönemde “toplumsal serbestleşme” ortaya çıktı.)
İç Ortam ve Dinamikler
İç Ortam ve Dinamikler
27 Mayıs 1960 ve 12 Eylül 1980 Darbeleri ve 12 Mart 1971 Muhtırası, bu dönem Türk iç ve dış politikasını önemli ölçüde etkilemiştir.
Bu dönemde TC’nin ekonomik ve iktisadi yapısını kontrol amaçlı DPT (Devlet Planlama Teşkilatı) kurulmuştur.
1973’deki petrol şoku TC’yi de olumsuz etkilemiş ekonomik de daralmalara neden olmuştur.
Bu ekonomik çöküntü genelde 24 Ocak 1980 Kararlarına kadar devam etmiştir.
Bu ekonomik çöküntü genelde 24 Ocak 1980 Kararlarına kadar devam etmiştir.
SİYASET:
1945 yılında çok partili yaşama geçmiş olan TC, 1960 yılında askeri darbe ile bu süreci sekteye uğratmıştır. (ortaya iki yeni dinamik güç çıkmıştır: öğrenciler ve işçiler)
Tekrar demokratik bir ortam yakalanmak üzereyken bu kez de demokrasiye ikinci darbe 1971 ve 1980’de gelmiştir.
Tekrar demokratik bir ortam yakalanmak üzereyken bu kez de demokrasiye ikinci darbe 1971 ve 1980’de gelmiştir.
Her iki darbe sonrasında da askeri hükümetler, yeni anayasalar yapmışlardır. (1961 A.Y. ve 1982 A.Y.)
DÖNEMİN DIŞ POLİTİKASI
DÖNEMİN DIŞ POLİTİKASI
TC, ilk kez BM Genel Kurulu’nda Cezayir’e self-determinasyon tanınmasını destekledi.
1964’de Johnson Mektubuna kararlı bir cevap verildi.
Eylül 1965’de TC, BM’de ABD’nin Vietnam politikasına karşı çıktı.
1965’de ABD’nin istediği Çok Taraflı Nükleer Güç’e (MLF) katılmayı reddetti.
1967 Savaşında ilk defa Arapları destekledi.
1967 Savaşında ilk defa Arapları destekledi.
70’ler boyunca ABD’ye rağmen Ege’de Yun.’la çatıştı.
1971’de Kıbrıs’a çıkarma yaptı ve ABD’nin bu nedenle koyduğu silah ambargosuna direndi ve TC’deki ABD üslerinin kullanımını durdurdu, OSİA’yı feshetti.
1976’da tek taraflı olarak AET’le ilişkileri askıya aldı.
1978-79’da Bağlantısızlarla ciddi bir yakınlaşma pol. İzledi.
Dönem boyunca ABD’ye U-2 uçuşu yaptırılmadı.
Dönem boyunca ABD’ye U-2 uçuşu yaptırılmadı.
Batı’ya olan siyasi ve ekonomik bağımlılığı azaltacak dış pol. girişimlerinde bulunuldu.
TC, Batı karşısında göreli özerkleşti, fakat temelde Batı yanlısı politikasını tamamen terk etmedi.