İlk Müslümanlara Yapılan İşkenceler:
Müşrikler, müslümanlara öyle işkence uyguladılar ki bunlar, insanın tüylerini ürpertecek ve kaplerini parçalayacak dehşetteydi.
Bilal Habeşi'ye Yapılan İşkenceler:
Bilal b. Rabah -Radıyallahu anh- Ümeyye b. Halef’in kölesi idi. Ümeyye, Bilal’in boynuna bir ip geçirir sonra da o ipi çocukların eline vererek o’nu kızgın kumlar üzerinde sürütürdü. Bazen de tam öğle sıcağında götürüp o’nu kızgın kumlar üzerine yatırır, üzerine kayalar yığardı. “Muhammed’e küfredip, Lat ve Uzza’ya ibadet edinceye kadar seni böyle bırakacağım” derdi . O’nun bu sözüne Bilal’in verdiği tek karşılık şu olurdu: “Ahad, Ahad, Allah birdir, Allah birdir.”
Bilal’in bu halini gören Ebu Bekir -Radıyallahu anh- O’nu satın alarak özgürlüğüne kavuşturdu.
Amir b. Füheyre’ye Yapılan İşkenceler:
Amir b. Füheyr’e ise şuurunu kaybedip ne dediğini bilemeyinceye kadar işkence edilirdi.
Ebu Fukayha’ya Yapılan İşkenceler:
Ebu Fukayha, ismi Eflah’tır.Ezd kabilesinden olduğu söylenir.Abduddar oğullarının kölesiydi. Efendileri O’nu ayaklarına demir zincirler bağlar, sonra da günün en sıcak saatinde kızgın kumlar üstünde sürüklerlerdi.Üzerine büyük bir kaya koyarak bayılıncaya kadar o halde bırakırlardı.İkinci hicret kafilesiyle birlikte Habeşistan'a hicret edinceye kadar bu işkenceler sürmüştür.Bir defasında ayaklarını bağlayarak kızgın kumlarda sürükledikten sonra öldü diye bırakıp gitmişlerdi.O’nu da Ebu Bekir -radıyallahu anh- satın alarak hürriyetine kavuşturdu.
Habbab b. Eret’e Yapılan İşkenceler:
Habbab b. Eret de cahiliye döneminde esir alınıp köleleştirilenlerdendi
Ümmü Enmar binti Seba O’nu satın almıştı. Demirci idi. Müslüman olunca Hanım efendisi O’na ateş ile işkence etmiştir. Muhammed -sallallahu aleyhi vesellem-’i inkar etmesi için sırtını kızgın demir çubukları ile döverdi.Bu ise O’nun sadece iman ve teslimiyetini artırdı.Ayrıca diğer müşriklerin de işkencesine maruz kalmıştır. Defalarca yanan kömür yığınlarının üstüne atılmıştır. Daha sonra ayağa kalkmaması için göğsüne ağır bir taş koymuşlardı.
Zinnire Ümmü Rumiyye’ye Yapılan İşkenceler:
Zinnire Ümmü Rumiyye: Müslüman olmuş ve işkenceye maruz kalmıştı. İşkenceden gözleri görmez oldu.Müşrikler ona: “seni tanrılarımız Lat ve Uzza çarptı” demişti.Bu mübarek hanım ise onlara:“Hayır,vallahi bu sadece Allah’ın bir takdiridir.” demişti. Ertesi gün gözleri açılmış, Kureyşliler
“Bu Muhammed’in bir sihridir” demişlerdir.
Ümmü Abis’e Yapılan İşkenceler:
Ümmü Abis: Zühre oğullarının cariyesiydi. İslam ve Rasûlullah -sallallahu aleyhi vesellem-’in en şiddetli düşmanlarından olan el-Esved b. Abduyağus’un işkencelerine maruz kalmıştır.
Adiy Oğullarından Amr b. Mümel’in cariyesi Lübeyne’ye Yapılan İşkenceler:
Adiy oğullarından Amr b. Mümel’in cariyesi Lübeyne de müslüman olmuştu. Ömer ise o sırada henüz müşrik idi. Lübeyne’ye işkence eden o idi. O’nu yoruluncaya kadar kamçılar sonra da şöyle derdi: “Vallahi seni acıdığım için değil, yorulduğum için bırakıyorum.” Lübeyne ise ona: “Rabbim de sana böyle yapsın”, derdi.
İşkenceye Maruz Kalan Bir Diğer Cariye'de Nehdiyye ve Kızıdır:
Abduddar ailesinden bir kadının köleleriydiler.
İşkenceye maruz kalan kadın ve erkek tüm bu kölelerin tamamını Ebu Bekir -radıyallahu anh- satın alarak, özgürlüklerine kavuşturmuştur. Babası Ebu Kuhafe O’na: “hep zayıf köleleri satın alıp, özgürlüklerine kavuşturuyorsun, biraz da güçlü kimseleri satın alıp, azat etsen, faydalarını görürsün” diye çıkıştığında, Ebu Bekir -radıyallahu anh- O’na şu cevabı verir:
“Ben sadece Allah’ın rızasını istiyorum” Allah bununla ilgili olarak ayeti kerimeler indirerek Ebu Bekir -radıyallahu anh-’i övüp, düşmanlarını yermiştir:
“Yanan bir ateşle sizi uyardım. O ateşe ancak yalanlayıp yüz çeviren kötüler girer.” (Leyl suresi)
Bu Ümeyye bin Halef ve arkadaşlarıdır.
“Temizlenerek malını hayra veren iyiler ondan uzak dururlar.O’nun katında hiç kimsenin mükafaat verilecek bir nimeti yoktur, ancak en yüce Rabbi için iş yapanların işi müstesna.Öylesi hoşnut olacak” (Leyl suresi)
Bu kimse, Ebu Bekir-Allah Teâlâ ondan, hürriyetine kavuşturduklarından ve sahâbenin hepsinden râzı olsun- idi.
Ammar Bin Yasir ve Anne Babası da İşkence Görenler Arasındaydı:
Yasir ailesi Mahzun oğulları ile antlaşmalıydılar. Başta Ebu Cehil olmak üzere Mahzumiler onları kızgın çöllerde bırakırlar ve olmadık işkenceler yaparlardı. Rasûlullah -sallallahu aleyhi vesellem- onların içler acısı hallerine gördükçe “sabredin ey Yasir ailesi, sizinle cennette buluşacağız. Allah’ım Yasir ailesini bağışla” demekten başka bir şey yapamıyordu.
Ammar’ın babası Yasir, tüm bu işkencelere dayanamayarak vefat etti. Annesi Sümeyye ise, Ebu Cehil tarafından karnı mızrakla deşilerek şehid edildi. Böylece İslam’da ilk şehid olma mertebesine Sümeyye ve kocası Yasir nail olmuştur.
Ammar’ın bizzat kendisi ise her türlü işkencelere maruz kalmıştır.Zira müşrikler, kimi zaman yaz günü ona demir zırhlı yelek giydiriyorlar, kimi zaman göğsüne büyük kızıl bir taş koyuyorlar, kimi zaman da onu suya daldırıyorlardı.Yine böyle bir işkence sırasında kalbi iman ile dolu olduğu halde, dili ile müşriklerin istedikleri bazı kelimeleri söylemek zorunda kalmıştır. Bu ayeti kerime O’nun hakkındadır.
“Kalbi iman ile mutmain olduğu halde dinden dönmeye zorlanan hariç, kim, iman ettikten sonra Allah’ı inkar ederse, (ona Allah’ın azabı vardır). Ama kim, Kafirliğe göğüs açarsa onların üzerine Allah’tan bir gazap ve onlar için büyük bir azap vardır.” (Nahl, 16/106)
Mus'ab b. Umeyr’e Yapılan İşkenceler:
Mus'ab b. Umeyr-radıyallahu anh-, Mekke’nin genç, yakışıklı ve mağrur bir delikanlısıydı.Anne ve babası çok zengin olduklarından O’nu en güzel şekilde yedirip giydirirlerdi. Gayet lüks bir hayat yaşardı. İslam’a girdikten sonra ailesi O’nu hapsettiler ve sonra da evlerinden kovdular. Lüks ve müreffeh hayatı artık geride kalmıştı.
Dostları ilə paylaş: |