Siyer-i Nebi


Teke Tek Dövüşler ve Savaş



Yüklə 1,2 Mb.
səhifə33/62
tarix23.01.2018
ölçüsü1,2 Mb.
#40261
1   ...   29   30   31   32   33   34   35   36   ...   62

Teke Tek Dövüşler ve Savaş:


İki ordu karşı karşıya geldi. Müşriklerin sancaktarı Talha bin Talha ileri atılarak kureyşlileri cesaretlendirici şeyler söyledi ve atı üzerinde müslümanlardan mübareze talep etti. Zübeyr bin Avvam -radıyallahu anh- O’nun üzerine aslan gibi saldırarak atından aşağı attı. Sonra da kılıcını çekerek boğazını kesti. Bunu gören Peygamber -sallallahu aleyhi vesellem- ve müslümanlar tekbir getirdiler.

Sonra iki ordu birbirine girdi ve savaş kızıştı. Müşrik süvarilerinin komutanı Halid bin Velid üç kere müslümanların arkasına geçmek için harekete geçti ancak Rima tepesine mevzilenen okçular onları ok yağmuruna tutarak engellediler.

Müslümanlar saldırılarını özellikle müşrik sancaktarları üzerinde yoğunlaştırdılar ve onların tamamını öldürerek, müşrik sancağını yere düşürdüler. Daha sonra saldırılarını diğer noktalarda yoğunlaştırarak şirk ordusunun saflarını dağıtmaya ve askerlerini biçmeye başladılar. Özellikle Ebu Dücane ve Hamza olağanüstü kahramanlıklar gösteriyorlardı.

Müslümanların bu ilerleyişleri ve zafer kazanmaları esnasında Allah ve Rasulu’nün aslanı Hamza bin Muttalip şehid edildi. O’nu Mut’im bin Cübeyr’in kölesi Vahşi bin Harb şehid etti. Vahşi mızrak atmada mahir idi. Efendisi Mut’im bin Cübeyr Hamza’yı öldürmesi karşılığında O’nu hürriyetine kavuşturma sözü vermişti. Çünkü Hamza -radıyallahu anh- Bedir’de Mutim’in amcası Tuayme bin Adiy’i öldürmüştü. Vahşi bir kayanın arkasına saklanarak Hamza’yı gözetlemeye başladı. Hamza müşriklerden Siba bin Arfeta’nın başını uçurduğu bir sırada vahşi mızrağını O’na doğrulttu. Hz. Hamza’nın karnına yukarıdan dik olarak saplanan mızrak bacaklarının arasından çıktı. Hemen yere yığılarak şehid oldu. Müşrikler yenilerek savaş meydanından kaçmaya başladılar. Askerleri savaşa teşvik eden kadınlar da kaçıyorlardı. Müslümanlar bir yandan onları kovalarken diğer yandan da ganimet toplamaya başladılar. Bunu gören müslüman okçulardan kırkı, kesin emre rağmen mevzilerini terkederek ganimet peşine düştüler. Müşrik süvari birliğinin komutanı Halid bin Velid okçuların mevzilerini terkettiklerini görünce hemen harekete geçerek Rima tepesine hücum etti ve geri kalan on okçuyu da öldürdükten sonra bu tepeyi dolaşıp müslümanları arkadan kuşattı. Müşrik süvarilerin haykırışlarını duyan Kureyş ordusu geriye bakarak durumun kendi lehlerine geliştiğini gördüler. Kureyş kadınları da çığlıklar atarak ordularını kendi etrafında topladılar. Müslümanlar iki şirk ordusu arasında kaldılar.


Müşriklerin Rasûlullah-sallallahu aleyhi vesellem-'a Saldırmaları ve O'nun Öldüğüne Dair Yaygara Çıkarmaları:


Rasûlullah -sallallahu aleyhi vesellem- İslam cephesinin gerisindeydi. Yanında ensardan yedi, muhacirlerden de iki müslüman vardı. Halid’in süvarilerinin İslam ordusunu arkadan kuşattığını görünce “Bana doğru ey Allah’ın kulları!” diye haykırarak ashabını kendisine doğru çağırdı. Müşrikler O’na müslümanlardan daha yakındı. O’nun sesini duyar duymaz, sesin geldiği yöne doğru harekete geçtiler ve şiddetle Rasûlullah -sallallahu aleyhi vesellem-’e doğru harekete geçtiler ve saldırdılar. Müslümanlar yetişmeden önce O’nu -sallallahu aleyhi vesellem- öldürmek istiyorlardı.

Rasûlullah -sallallahu aleyhi vesellem- yanında bulunan az sayıdaki müslümana “Onlara karşı bizi kim savunacak? O’na cennet var” buyurdu. Ensar’dan bir müslüman ileri atılarak ölünceye kadar müşriklerle savaştı.Rasûlullah-sallallahu aleyhi vesellem- bu sözünü tekrar ettikçe müslümanlardan birileri atılıyor ve şehid oluncaya kadar savaşıyordu. Bu şekilde yedi müslüman şehid oldu. Yedinci müslüman da şehid düşünce Rasûlullah-sallallahu aleyhi vesellem-’ın yanında iki Kureyşli müslümandan başka kimse kalmadı. Bu iki müslüman Ubeydullah ve Sa’d bin Ebi Vakkas’tır. Müşrikler saldırılarını Rasûlullah -sallallahu aleyhi vesellem- üzerinde yoğunlaştırdılar. Atılan bir taş alttaki sağ ön dişini kırdı ve alt dudağını yaraladı. Başka bir hücumda da şiddetli bir kılıç darbesiyle miğferinin halkalarından iki halka yanağına batarak yüzünü yaraladı. Ayrıca başından, alnından ve boynundan yaralandı. Giydiği iki adet zırh kılıç darbelerinin bedenine ulaşmasını engelliyordu.

Rasûlullah -sallallahu aleyhi vesellem-’ın yanında kalan iki Kureyşli müslüman O’nu ölümüne savunuyorlardı. Sa’d bin Vakkas kendini Rasûlullah -sallallahu aleyhi vesellem-’e siper etmiş, düşmana ok ile karşılık veriyordu. Atacak oku kalmayınca Rasûlullah -sallallahu aleyhi vesellem- kendi oklarını O’na verip “At ya Sa’d, anam babam sana feda olsun” buyurdu. Talha bin Ubeydullah da aynı şekillde kendisini Rasûlullah -sallallahu aleyhi vesellem-’e siper etmiş koca bir müşrik birliğine karşı tek başına savaşıyordu. Otuz beş veya otuzdokuz yerinden yara aldı. İsabet eden darbeler yüzünden parmakları felç oldu. Darbenin acısı ile inledi. Rasûlullah-sallallahu aleyhi vesellem- O’na “Allah’ın ismiyle, deseydin, melekler gelip tüm insanların bakışları arasında seni göklere kaldırırlardı” buyurdu.

Savaşın bu en şiddetli anında Cibril ve Mikail inerek şiddetle Rasûlullah -sallallahu aleyhi vesellem-’ı savundular. Daha sonra bir grup müslüman yetişerek aynı şekilde ölümüne Allah Rasulunü savundular. İlk yetişen müslümanlar Ebu Bekir Sıddık ve Ebu Ubeyde bin Cerrah idiler. Ebu Bekir Rasûlullah -sallallahu aleyhi vesellem-’ın yanağına saplanan miğfer parçasını çıkarmak için harekete geçti. Ancak Ebu Ubeyde Ebu Bekir’in duygusal olduğunu bildiği için gelerek kendisi çıkardı. Bu halkalar çıkarılırken Rasûlullah -sallallahu aleyhi vesellem-’ın ön iki dişi düştü. Ebu Bekir ve Ubeyde daha sonra vücudunda yaralanmadık bir yeri kalmamış olan Talha ile meşgul oldular. Bu esnada başta Ebu Dücane, Mus’ab bin Umeyr, Ömer ve Ali olmak üzere bir grup müslüman yetişerek Rasûlullah -sallallahu aleyhi vesellem-’ı savunmaya başladılar. Müşriklerin sayıları da artmışdı ve saldırıları daha da şidetlendi. Rasûlullah -sallallahu aleyhi vesellem-’ın etrafında bulunan müslümanlar dünya tarihinde ender rastlanan olağanüstü kahramanlıklar gösterdiler. Kimisi ok atıyor, kimisi savunuyor, kimisi çarpışıyor, kimisi de atılan oklar Rasûlullah -sallallahu aleyhi vesellem-’e isabet etmesin diye kendi bedenini O’na siper ediyordu.

İslam sancağı Musab bin Umeyr’in elindeydi. Sağ eli vurulup düşünce sancağı sol eline aldı. Sol eli vurulup düşünce sancağı boynu ve göğsüyle tutmaya çalıştı. Ve bu şekilde şehid düştü. O’nu Abdullah bin Kamah şehid etti. Musab Rasûlullah -sallallahu aleyhi vesellem-’a benzediğinden İbni Kamah O’nu Rasûlullah zannetti ve “Muhammed öldürüldü, Muhammed öldürüldü” diye bağırmaya başladı. Bu haber savaş meydanında hızla yayıldı. Bundan sonra müşrikler hedefe ulaştıkları inancıyla saldırılarını hafiflettiler.


Yüklə 1,2 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   29   30   31   32   33   34   35   36   ...   62




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin