Soruşturma evraki incelendi

3-)ŞÜPHELİ AHMET HÜSREV ALTAN
Şüpheli AHMET HÜSREV ALTAN 11/05/2016 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığımızca alınan ifadesinde ;
"Ben şuanda herhangi bir gazetede yöneticiliğim yoktur. Çalışmıyorum. Sadece internet ortamında yazılar yazıyorum. Asıl mesleğim olan romancılığa devam ederek yeni kitabımı hazırlıyorum. Taraf gazetesindeki Genel Yayın Yönetmenliğini 2012 yılında bıraktım. 2007 yılından 2012 yılına kadar taraf gazetesinde Genel Yayın yönetmenliği yaptım. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca şüpheli hakkında TCK 220/1, 326/1, 327/1 ve 329 maddeleri gereğince üzerinde kısıtlama kararı bulunan soruşturma yürütüldüğü belirtilerek;

Soruşturma kapsamında İstanbul Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunda 25/11/2014 tarih ile T.C. Genel Kurmay Başkanlığına Mehmet Baransu tarafından İstanbul CBS lığına teslim edilen 19 adet kopya CD önceden teslim edilen kopya DVD içerisinde devletin güvenliği ve askeri yararları açısından egemen hareket planıyla ilgili çok gizli ve gizli belgeleri içerip içermediği, bu konuda adli ve idari soruşturma bulunup bulunmadığı, bilgi talebi sorulmuştur. Genel Kurmay Başkanı namıma düzenlenen 05/12/2015 tarihli yazı ile şüpheli Mehmet Baransu tarafından orjinallerinin yok edildiği, kopyalarının teslim edildiği 19 adet CD içerisinde bulunan belgeler üzerinde Genel Kurmay İstihbarat Başkanlığınca yapılan inceleme sonucunda 11 ve 17 numaralı CD ler içerisinde yer alan ' Balyoz, Sugar, Çarşaf, Oraj vb" isimlerle hazırlanmış olanların TSK ya bilgileri ve belgeleri olmadığı, Cd lerde açık ismi EGEMEN HAREKAT PLANI olan ERTUĞRUL hareket planının yenisinin düzenlenmesi nedeniyle 18/12/2008 tarihinde imha edildiği, imha edilen harekat planının "çok gizli" gizlilik derecesine haiz olduğu tespit edilmiş, Harekat Planındaki bilgilerin develetin güvenliği veya iç ve dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken ve ifşası halinde devletin savaş hazırlıklarını veya savaş etkinliğini veya askeri hareketlerini tehlikeye sokabilecek nitelikte olduğu değerlendirilmiştir. Yazı ekinde de CD ler içerisinde 118 adet çok gizli belgenin de listesi gönderilmiştir. "

SORU:1 Taraf gazetesinde 'Darbenin adı Balyoz" 1. Ordu Komutanı Çetin Doğan Cuntasının 2003 yılındaki darbe planlarını taraf ele geçirdi, Fatih Camii bombalanacaktı. Vb nitelikteki başlıklı haberlerin yapıldığı 2010 tarihindeki göreviniz nedir?

Ben 20/01/2010 tarihinde taraf gazetesinde Genel Yayın yönetmeniydim.

Şüpheliler Mehmet Baransu, Yıldıray Uğur, Yasemin Çongar ve Kurtuluş Tayiz'i tanıyorum. Yasemin Çongar yardımcım. Baransu muhabir, Yıldıray Uğur yazı işleri müdürüdür. Kurtuluş Tayiz yazı işleri müdürü olabilir.

Balyoz Darbe haberlerine konu şüpheli Mehmet Baransu tarafından 21/01/2010 tarihinde imajları İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına teslim edilen DVD ler ve CD ler tam tarihini bilmiyorum ancak bunları gazeteye Mehmet Baransu tarafından yayınlanmadan 1-2 gün önce getirilmiş olabilir. Egemen Harekat planını hiç görmediğim gibi yayınlamadımda.

Bunları Mehmet Baransu getirdi ancak kaç CD ve DVD getirdiğini şuan hatırlamıyorum.

Mehmet Baransu ilk şuanda sayısını hatırlamadığım tahminime göre 3 yada 4 CD yada DVD yi elinde getirdi. Bavul yoktu. Biz bunları dökümü yapılsın diye yazı işleri olarak bilgi işleme gönderdik. Orada bunlar kağıda döküldü. Çıktıları alındı. Ben gazeteye bir başkası tarafından getirilmiş bir bavul görmedim. Daha doğrusu böyle birşey olmadı. Mehmet Baransu kendisi getirdi.

Şüpheli Mehmet Baransu'nun getirdiği CD ve DVD ler bilgi işlemden yazı olarak çıktıları alındıktan sonra Yasemin ÇONGAR, YIldıray OĞUR, Kurtuluş TAYİZ ve Mehmet BARANSU ile inceledik. Ancak 6 sene önce yaptığımız bir inceleme olduğu için yanımızda kim vardı şimdi hatırlamıyorum. Burada amacımız gazeteci olarak Mehmet BARANSU 'nun belirttiği gibi bir darbe planı olup olmadığına bakmak bunu ortaya çıkarmak ve yayınlamaktı.

CD ler ve DVD ler bildiğim kadarıyla bilgi işlemde kopyalanmadı öyle bir talimat verilmedi. Bu çözümü yapan şahsı şuanda hatırlamıyorum. O dönemde bilgi işlemde çalışan birisidir.

Gelen CD ve DVD ler çözüm yapıldıktan sonra tahminime göre 1-2 gün içerisinde inceledik. Sadece darbe planına bağlı olanları ayırıp inceledik hatta belgelerin doğruluğunu teyit amacıyla internetten belgelerde yazılı isim ve sicil numaralarını ve görev yerlerini inceledik. Hepsi doğru çıkınca belgelerin doğruluğuna ve bir darbe planı olduğuna inanarak yayınladık. Çünkü dışarıdan herhangi birinin bu bilgilere sahip olma ihtimali yoktur. O belgelerde çavuşların bile isimleri ve sicil numaraları bulunuyordu.

Mehmet Baransu bu haberlerden önce muhabirlik vasfı nedeniyle bana gelip "Bir darbe planı olduğuna dair bilgi aldım." Bende ona belgelerin varsa getir. Dedim. Bu konuşmadan tam olarak hatırlamıyorum bir kaç gün sonra rakamını hatırlamadığım 3 yada 4 adet CD/DVD bana getirdi.

Ben gazeteci olarak sadece darbe planıyla ilgilenirim ve o dönemde onunla ilgilendim. Devletin yada askerin gizli harekat planı yada başka planlarıyla ilgili herhangi bir belgeye rastlamadığım gibi bunu merak etmedim. Gazetecilik açısından da herhangi bir önemi olmadığı için ilgilenmem söz konusu olamaz. Böyle bir belge incelemedim.

Tarama ve çıktı işlerini bilgi işlemde çalışanlar yapar. Benim ilgilenmem söz konusu olamaz. Kimin yaptığını da şuanda hatırlamıyorum.

Biz tüm darbe planlarını yayınladık. Yayınlarken çağrı yaparak herhangi bir medya kuruluşu bunlarla ilgileniyorsa bu belgeleri paylaşabileceğimizi söyledik. Orjinal belge görmedik. Böyle bir imhaya tanık olmadım. Bende böyle bir imhada bulunmadım. Devletin gizli savaş planlarıyla ilgili herhangi bir belge çıktısı almadım. Böyle bir belge görmedim. Böyle bir belgede gazeteye gelmedi. Ben isteyen yayıncı kuruluşa vereceğimi söylediğim halde kimse gelip almadı.

Bizim gazeteye gelen daha doğrusu yayınladığımızın dışında Baransu tarafından getirilen CD ve DVD lerin dışında herhangi bir CD ve DVD bana getirilmedi. Görmedim. Bunun dışında gizli yada çok gizli herhangi bir belge görmedim.

Mehmet Baransu'nun basında çıkan haberlerle ilgili olarak savcılığında yürüttüğü soruşturma sonucunda kendisinden talep edilen belgeleri, bir bavul dolusu belgeleri savcılığa götürürken gazeteye uğradı. Bavulun kapağını açarak resmini çektik. 10 dakika sonra valizden herhangi bir belge almadan ve belgeleri incelemeden bavulu alıp içinde belge ve dökümanlarla birlikte savcılığa teslim etti.

Gazete de bulunduğu esnada valizde bulunan hiç bir belge alınmadı incelenmedi. Kopyası dahi alınmadı. Biz bunu yapmaktaki amacımız basına ve medyaya "Böyle belgeler var gerçek ve savcılığa teslim edilmek üzere yola çıktı." haberini yapmak içindi.

İfadesinde söylediği gibi Baransu balyoz belgelerini getirdiğinde çocuğu hastaydı bu nedenle hastaneye gidip geliyordu. İncelenecek belgelerin çokluğu nedeniyle yazı işlerine birden fazla arkadaşla birlikte bunları inceledik. Aramızda tartıştık konuya göre nasıl haber yapacağımızı kararlaştırıp haberi yaptık. Mehmet Baransu nun ordu karşısında yanlız bırakmamak hemde belgelerin tasnifinde emeği olan arkadaşlarımızı emeğinin karşılığı vermek amacıyla Mehmet Baransu ile birlikte Yasemin ÇONGAR ve Yıldıray OĞUR'un haberde imzalarının olmasına yazı işleri karar verdi.

Tuncay OPÇİN isimli bir şahsı tanımıyorum. Yüzyüze görüşmedik karşılaşmadık. Sadece basından adını biliyorum.

Yasemin ÇONGAR'ın anlattığı konudan herhangi bir haberim yoktur. Anlattığı konu biz gazeteden ayrıldıktan çok sonra olmuş bir konudur. Bu konudan da haberim yoktur.

Tuncay OPÇİN ve Mehmet BARANSU arasındaki iş ilişkisini bilmiyorum. Gazeteye geldiğini de hatırlamıyorum.

Benim Mehmet BARANSU ile Tuncay OPÇİN arasındaki belge alışverişi yada para alışverişi olduğuna dair herhangi bir bilgim yoktur. Bununla birlikte Mehmet BARANSU'yu yanımda çalıştığı için çok iyi tanıyorum. Çok iyi bir gazetecidir. İyi bir haber bulduğu zaman bunu haber yapılması için para verilmesine ihtiyacı yoktur. Bunu kesinlikle haber yapar.

Mehmet BARANSU'nun haber kaynağını bilmiyorum. Genel yayın Müdürü olduğum süre içerisinde hiç bir muhabire haber kaynadığını sormadım. Sadece getirdiği belgelerin güvenilir olup olmadığıyla ilgilendim. Benim Tuncay OPÇİN ve Mehmet BARANSU'nun aralarındaki ilişkiyi bilmiyorum.

Mehmet BARANSU 'yu iyi bir muhabir olarak biliyorum. Taraf gazetesinde tanıdım. Mehmet BARANSU'nun hangi tarihte gazete işe başladığını hatırlamıyorum.

Ben haber yaptıktan sonra CD ve DVD nin benim için herhangi bir önemi kalmamıştı. Çünkü dökümlerini alıp onları da basmıştık. Mehmet Baransu'nun bunları götürüp götürmediğini yada nasıl götürdüğünü bilmiyorum bu konuda herhangi bir bilgim ve talimatım yoktur.

Yukarıda anlattığım gibi ben haber yaptıktan sonra CD nin benim için önemi olamaz. Bunlarla ilgilenmediğim için bunların ne olduğunu bilmiyorum. Kim tarafından yada ne şekilde götürüldüğünü de bilmiyorum. Çünkü biz bu CD/DVD lerin içeriğindeki yazıları alıp bastık. Haberi yaptığımız için konu bizim için bitmişti. Bu CD ve DVD lerin akıbetiyle ilgilenmedim.

Yıldıray OĞUR ile Tuncay OPÇİN'in buluşması konusunu şuanda öğrendim. Mehmet BARANSU'nun askerlik yaptığı dönemde görüşmesi olayıyla ilgili olarak benim için önemli olan haber kaynağıyla benim muhabirimin görüşmesidir. Muhabirim haber kaynağıyla görüşmek istediğini söylerse bende ona izin veririm. Mehmet BARANSU askerdeyken haber kaynağı yada arkadaşıyla görüşülmesi için kendisinin telefon numarasını yazı işleri müdürlüğüne bırakır. Yazı işleri müdürlüğünden de Yıldıray OĞUR'a Baransu askerdeyken Baransu'nun haber kaynağı yada arkadaşıyla görüşme görevini verdik. Biz Yıldıray OĞUR'UN yada Mehmet BARANSU'nun Tuncay OPÇİN ile görüştüğünü bilmiyorum. Görüşseler de Tuncay OPÇİN'in muhabir olması nedeniyle medyanın çalışanı olmasından dolayı görüşmesinde herhangi bir sakınca yada anormallik görmemiz söz konusu olamaz. Bu nedenle görüşülmesine bilseydim de izin verirdim. Benim için önemli olan haber kaynağı oluşturacak belgedir.

Mehmet BARANSU'ya bir haberde geçen tutarsızlık nedeniyle kendisinin aranmasını söyledim. Amacım bu çelişkinin açıklanmasını istemekti. Kendisi o sırada hastanede olduğundan daha sonra nasıl ne şekilde Yıldıray OĞUR, Tuncay OPÇİN'le görüştüğünü bilmiyorum ancak ben bu konudan şimdi haberdar oldum. Bu ayrıntıları bilmem mümkün değil. Ben sadece çelişkilerin giderilmesi istedim.

Ben Genel Yayın Yönetmeniyim. Benim için önemli olan belgenin doğruluğu ve haberdir. Ben belgelerin Tuncay OPÇİN tarafından Mehmet BARANSU ya verildiğini bilmediğim gibi bu gerçekse bunun neden verildiğini de bilemem. Ben olaya haber içeriği olarak bakarım.

Ben sadece darbe planıyla ilgili olarak haber değeri olduğu için yayınladım. Bu bir gazetecilik faaliyetidir. Devletin güvenliği askeri yararlar açısından gizli belgeleri elde etmedim. Yayınlamadım. İmha etmedim. Bu tür belgeleri görmedim. Bu belgelerle ilgili haber yapmadım. Suçlamaları kabul etmiyorum.
Şüpheli Müdafiiden Soruldu: Suçlamaları kabul etmiyoruz. Müvekkilimin beyanlarına katılıyorum. Yayınladığı belgeler suç unsuru içermemektedir. Kaldı ki suç teşkil etse bile Basın Kanunundaki süre geçmiştir. Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi kararları vardır. Ayrıca beraatle sonuçlanan İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesinin verdiği karar Başsavcı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yayınlanan haberlerle ilgili herhangi bir su ve suç unsuru yoktur. Tamamen gazetecilik faaliyetidir. Ayrıca kararlar arasında da çelişki vardır. Sahtecilik yönünde herhangi bir iddia kesinlik kazanmamıştır. Müvekkilim hakkında tutuksuz yargılanarak Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair karar verilmesini talep ediyorum. Demiştir.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğünün raporunda;
İddia edilen “Balyoz Darbe Planı” ilk olarak 20/01/2010 tarihli Taraf Gazetesinde Mehmet BARANSU (TC: 20255833840), Yıldıray OĞUR (TC: 41140925624), Yasemin ÇONGAR (TC: 15743503862) imzalı haberinde 2003 tarihli “Balyoz Hareket Planı” başlıklı belgeler ile gündeme gelmiştir.

Devam eden süreçte 20/01/2010-29/01/2010 tarihleri arasında (9) günlük süreçte Taraf Gazetesinde Mehmet BARANSU imzası ile aşağıdaki haberler manşetten ve sürmanşetten yayınlanmıştır;

Taraf Gazetesinde “Balyoz Hareket Planı” olduğu iddiasıyla (9) günlük seri halinde belge/bilgi ve iddiaların yayınlanmasına müteakip 29/01/2010 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında 29/01/2010 tarihinde gazeteci Mehmet BARANSU tarafından 19 adet CD, 51 adet klasör, 3 adet DVD ve 10 adet kaset savcılığa teslim edilmiştir.
1 -20/01/2010 -Fatih Camii Bombalanacaktı -Taraf Gazetesi

2-21/01/2010-İki Yüz Bin Kişiye Tutuklama-Taraf Gazetesi

3-22/01/2010-Balyoz Hükümeti-Taraf Gazetesi

4-23/01/2010-Darbenin Sivil Kadrosu Hazırlandı-Taraf Gazetesi

5-24/01/2010 Balyoz Kozmik Odada Gizlendi-Taraf Gazetesi

6-25/01/2010 Darbenin Ordudan Tasfiye Planları-Taraf Gazetesi

7-26/01/2010 Sabaha Karşı 03:00-Taraf Gazetesi

8-27/01/2010 Harp Oyununa Siyaset Raporu Taraf Gazetesi

9-29/01/2010 Balyoz Bilimcileri MİT Yönetiminde Taraf Gazetesi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı yetkilileri ise konunun incelenmesi amacıyla söz konusu belge/bilgileri İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde görevli Emniyet Amiri Kazım AKSOY'a teslim edilmiştir.

Bu çerçevede FTÖ/PDY iltisaklı şahıslarca kamuoyunda algılandığı şekliyle “Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına yönelik sahte belge/bilgiler ile bir kumpas kurulduğu” yönündeki iddialar bağlamında açık kaynaklar üzerinden yürütülen incelemelerde;

Mehmet BARANSU’nun eski eşi Esra KONUR (TC: 40519445732) isimli şahsın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına vermiş olduğu ifadesinde;

“Tuncay OPÇIN’in belgelerin yayınlanması için eski eşi Mehmet BARANSU’ya belge ve para verdiğini” iddia etmiştir. Yine aynı konu kapsamında Taraf Gazetesi yazarı Yıldıray OĞUR isimli şahsın ifadesinde; “Mehmet BARANSU’nun askerlik görevi nedeniyle gazeteden ayrılmasına rağmen gazeteye haber gönderdiğinin ve bu haberlerin yayınlanmaya devam ettiğini, Mehmet BARANSU’nun gazeteye gönderdiği haberleri Tuncay OPÇİN üzerinden aldıklarını, Taraf Gazetesine yakın kafelerde Tuncay OPÇİN ile 5 ya da 6 kez gazetenin bilgisi dahilinde, Mehmet BARANSU’nun yönlendirmesi ile buluştuklarını” iddia etmiştir.

Mehmet BARANSU’nun eski eşi Esra KONUR (TC: 40519445732) isimli şahsın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına vermiş olduğu ifadesinde;

“Tuncay OPÇIN’in belgelerin yayınlanması için eski eşi Mehmet BARANSU’ya belge ve para verdiğini” iddia etmiştir. Yine aynı konu kapsamında Taraf Gazetesi yazarı Yıldıray OĞUR isimli şahsın ifadesinde; “Mehmet BARANSU’nun askerlik görevi nedeniyle gazeteden ayrılmasına rağmen gazeteye haber gönderdiğinin ve bu haberlerin yayınlanmaya devam ettiğini, Mehmet BARANSU’nun gazeteye gönderdiği haberleri Tuncay OPÇİN üzerinden aldıklarını, Taraf Gazetesine yakın kafelerde Tuncay OPÇİN ile 5 ya da 6 kez gazetenin bilgisi dahilinde, Mehmet BARANSU’nun yönlendirmesi ile buluştuklarını” iddia etmiştir.

Şüpheli Mehmet BARANSU'nun yukarıda ayrıntılı olarak alınan beyanlarında suçlamalara konu haber, belge, CD, dökümanların Taraf Gazetesine getirilmesi, gazetede belge CD ve dökümanların incelenmesi, ayrışması, haber yapılmasında gazete yönetmeni olan Ahmet Hüsrev ALTAN 'ın bilgi sahibi olduğu, bu eylemlere katıldığına dair beyanları,
Şüpheli Yıldıray OĞUR'un C.Başsavcılığımızda alınan beyanında; gazetenin bilgisi dahilinde şüpheli Tuncay OPÇİN ile gazeteye yakın yerlerde 5-6 defa buluştuğunu, Tuncay OPÇİN'den belge ve döküman aldığını beyan ettiği, bu durumu teyit ettiği, gazetenin bilgisi dahilindeki beyanının gazetenin yönetmen ve yönetmen yardımcısı olan Ahmet Hüsrev ALTAN ve Yasemin ÇONGAR'ı işaret ettiği, şüpheli Yıldıray OĞUR'un şüpheli Tuncay OPÇİN ile görüşmesi doküman ve belge almasından, şüpheliler Ahmet Hüsrev ALTAN ve Yasemin ÇONGAR'ın haberdar oldukları, dökümanların ve belgelerin alınmasından sonraki aşamalardan da bilgi sahibi olduklarının anlaşılmıştır.
Şüpheli hakkındaki deliller ile ilişkili istenen suç maddeleri;
Şüphelinin yukarıda yazılı beyanları, şüpheliler Mehmet BARANSU, Yıldıray OĞUR'un beyanları,tanık ESRA KONUR un beyanları ,suç tarihindeki gazete,manşet,yazı ve içerikleri,blirkişi raporları, yukarıda derlenen emniyet istihbarat raporu dikkate alındığında şüphelinin üzerine atılı Devletin Güvenliğine İlişkin Belge Vesika Dökümanları temine aracılık ettiği, katıldığı, devletin güvenliğine ilişkin gizli bilgileri temin ettiği ve devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibariyle gizli kalması gereken bilgileri açıkladığı, bu suçlara katıldığı sabit olduğundan,

Asılları yok edilen 19 adet kopya CD savcılığa teslim edildiği, önceden teslim edilen 4 adet kopya DVD (Baransu tarafından taraf gazetesine verilen 3 adet DVD 1 adet CD nin kopyası) savcılığa teslim edilen ve bilirkişi incelemeleri yapılan 19 adet kopya Cd lerden 11 ve 17 nolu CD'lerin TSK'ya ait belge olmadığı, diğer CD lerin “çok gizli” ibareli açık ismi EGEMEN Harekat planı olan ERTUĞRUL Harekat planının yenisinin ihdas edilmesi nedeniyle 18/12/2008 tarihinde imha edildiği, imha edilen harekat planının “ÇOK GİZLİ” gizlilik derecesine haiz belge içerdiği bilgilerin devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken ve ifşası halinde devletin savaş hazırlıklarını veya savaş etkinliğini veya askeri hareketlerini tehlikeye sokabilecek olduğu değerlendirilmiştir. Bu nitelikte öneme haiz belge niteliğinde olan belge dökümanları içeren CD lerin şüpheli tarafından incelendiği değerlendirilerek CD lerde bulunan gizli belge ve bilgilerin kullanılarak farklı haber ve yazılarda kullandığı, gerçek ve gizli bilgilerin şüpheli tarafından incelendiği, bu amaçla Orijinal CD ve DVD lerin incelendiği, bu amaçla gazete de irdelendiği, gerçekliği konusunda değerlendirme yapıldıktan sonra gazeteye getirilen 3 adet DVD ve 1 adet CD nin (118 adet ÇOK GİZLİ belgeyi içeren) kullanıldığına dair Baransu'nun 1.Ordu Askeri Savcılığında 26/02/2010 tarihli ifadesinden anlaşılmıştır.

Yine Baransu'nun 02/03/2015 tarihli beyanlarında CD lerin gazetede kopyalarının çıkarıldığı ve bu bilgi ve belgelerin tarandığı, suça konu bilgi ve belgelerin Ahmet ALTAN, Yasemin ÇONGAR, Yıldıray OĞUR, Kurtuluş TAYİZ tarafından incelendiğini belirtmiştir.

Taraf gazetesinde yapılan haberlere kaynak olan 3 adet DVD,1 adet CD lerle ilgili olarak haber yapılırken (TGB ) isminin geçmesi üzerine TGB nin açıklama yaparak 2007 yılında kurulduklarını, bu nedenle 2003 yılında oluşturulan Balyoz planında yer almalarında mümkün olmadığının açıklaması karşısında haberin doğruluğundan şüphe edildiğinden önce şüpheli Mehmet BARANSU'nun arandığı bu konuda açıklama istendiğinde durumu açıklamak üzere şüpheli Tuncay OPÇİN'in Taraf Gazetesine yakın cafe ye gelerek CD, DVD ve içeriklerini savunarak TGB nin, TGBD olduğunu söylerek haberinin kaynağını ve DVD, CD lerin savunduğu, bu şekilde Baransu'nun suça konu DVD, CD leri Tuncay OPÇİN'den aldığı anlaşılmıştır.

Şüpheli Kurtuluş TAYİZ'in savcılığımızda alınan beyanlarında;

Tarafa Gazetesinde editör olarak görev yaptığını, Taraf Gazetesinin ilk kuruluş aşamasında Mehmet BARANSU'nun muhabir olarak görev yaptığını, Ahmet ALTAN'ın genel yayın yönetmeni, Yasemin ÇONGAR'ın yönetmen yardımcısı Yıldıray OĞUR'un sorumlu müdür olduğunu haberleri yapan kişilerin Ahmet ALTAN, Yasemin ÇONGAR, Yıldıray OĞUR olduklarını BARANSU tarafından getirilen 3 DVD, 1 CD nin içeriğindeki belgeleri birlikte incelediğini, DVD ve CD lerdeki bilgi ve belgelerin bir kısmını incelediklerini, diğer bilgi ve belgelerin gazetenin haber merkezi ve politika servisinde çalışan bir çok kişiye incelenmek üzere verildiğini, belge ve bilgiler incelendikçe haber yapıldığını, “Gizli” ve “Çok Gizli” belgelerin ve bilgilerin tarama ve inceleme işlemlerinin Ahmet ALTAN, Yasemin ÇONGAR, Yıldıray OĞUR, Mehmet BARANSU tarafından yapıldığını, CD ve DVD lere gazeteye getiren kişinin BARANSU olduğunu, çıkan haberlerde isim ve imzası olduğunu, gazete manşetlerini genel yayın yönetmeninin ve yardımcısının belirlediğini, Tuncay OPÇİN ve BARANSU'nun samimi arkadaş olduklarını duyduğuna göre CD ve DVD lerin içerisindeki belge ve bilgilerin çıktısı alındıktan sonra CD ve DVD lerin BARANSU tarafından gazeteden alınıp götürüldüğünü, Yıldıray OĞUR'dan duyduğunu, CD ve DVD lerin Ahmet ALTAN, Yasemin ÇONGAR, Yıldıray OĞUR ve BARANSU'nun ifadesinde uhdesinde olduğunu, BARANSU askere gittikten sonra onun yerine Yıldıray OĞUR'un haberlere devam ettiğini belirttiği,

Yukarıda açıklıkla alınan beyanlarında da anlaşılacağı üzere “ÇOK GİZLİ” ve “ GİZLİ” devletin güvenliğie ilişkin belgelerin temin edilmesi ve bu suça iştirak (TCK 326/1) ,

Devletin Güvenliği veya İç ve Dış Siyasal Yararları bakımından niteliği itibariyle gizli kalması gereken bilgilerin temin edilmesi (TCK 327/1) ve bu suça iştirak,

Devletin Güvenliği veya İç ve Dış Siyasal Yararları bakımından niteliği itibariyle gizli kalması gereken bilgileri Açıklamak (TCK 329/1) ve bu suça iştirak suçlarını şüphelilerden örgüt yöneticisi olarak değerlendirilen Tuncay OPÇİN'in eylemine katılan diğer şüpheliler Mehmet BARANSU, Ahmet ALTAN, Yasemin ÇONGAR, Yıldıray OĞUR ile birlikte fikir ve eylem birliğiyle hareket ederek gerçekleştirdikleri değerlendirilmiştir. Şüphelilerin bu eylemlerine TSK da yapılanmak ve örgütlenmek amacıyla TSK'da “ÇOK GİZLİ” ve “ GİZLİ” belge ve bilgilerin 1.Ordu Karargahında kozmik oda da bulunan ve yüksek güvenlikli korunan yerden çalındığı, suça konu “ÇOK GİZLİ” ve “ GİZLİ” belge ve bilgilerin şüpheli Tuncay OPÇİN'in Mehmet BARANSU'ya verdiği, Mehmet BARANSU, Ahmet ALTAN, Yasemin ÇONGAR ve Yıldıray OĞUR'un belgelerin temin, bulundurulması, taşınması, incelenmesi suçuna katıldıkları, temin edilen “ÇOK GİZLİ” ve “ GİZLİ” belgelerden ( CD, DVD lerden )elde edilen bilgilerin elde edilmesi suçlarına katıldıkları, şüphelilere aynı suç işleme kararıyla temin edilen devletin güvenliğine ilişkin belgeler (TCK 326/1) Devletin Güvenliğine ilişkin bilgileri temin ettikten (TCK 327/1) sonra, Devletin Güvenliği veya İç ve Dış Siyasal Yararları bakımından niteliği itibariyle gizli kalması gereken bilgileri Açıklamak (TCK 329/1) suçını işledikleri, bu suça katıldıkları,

Şüpheli Ahmet Hüsrev ALTAN'ın FETÖ/PDY terör örgütüne üye olmamakla birlikte işlediği suçlar yönünden FETÖ/PDY terör örgütünün amaçlarına hizmet ettiği anlaşıldığından;

Şüphelinin sabit olan eylemlerine uyan TCK 37/1 maddesi yollamasıyla TCK 326/1, 43, 327/1, 43, 329/1, 43, 53 maddeleri gereğince ayrı ayrı cezalandırılmasına, 3713 Sayılı Yasanın 5.maddesinin uygulanması,

4-) ŞÜPHELİ YILDIRAY OĞUR

Şüpheli YILDIRAY OĞUR'un savunması: Soruşturma kapsamında Egemen Hareket Planı ile ilgi çok gizli ve gizli belgeleri içerip içermediği İstanbul Cumhuriyet Basşsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca alınan ifadesinde 17/03/2015 tarihinden YILDIRAY OĞUR'un alınan ifadesinde;
Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu'nca şüpheli Yıldıray OĞUR hakkında TCK'nun 220/1,326/1,327/1 ve 329. maddeleri gereğince üzerinde kısıtlama kararı bulunan soruşturmanın yürütüldüğü kendisine ifade edilerek;

Soruşturma kapsamında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu'nun 25/11/2014 tarihli yazısı ile; T.C. Genel Kurmay Başkanlığı'ndan Mehmet BARANSU tarafından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na teslim edilen 19 adet kopya CD ve önceden teslim edilen 4 adet kopya DVD içerisinde devletin güvenliği ve ve askeri yararları açısından Egemen Hareket Planı ile ilgi çok gizli ve gizli belgeleri içerip içermediği ve bu konuda adli ve idari bir soruşturmanın bulunup bulunmadığı konusunda bilgi talebinde bulunulmuştur.

T.C. Genel Kurmay Başkanlığı'nca Genel Kurmay Başkanı namına düzenlenen 05/12/2015 tarih ve ADMÜŞ:26702250-9140-1245-14 sayılı gizli yazı ile;

Şüpheli Mehmet BARANSU tarafından orjinallerinin yok edildiği, kopyalarının teslim edildiği 19 adet CD içeriğinde bulunan belgeler üzerinde Genel Kurmay İstihbarat Başkanlığı'nca yapılan inceleme sonucunda;

11 ve 17 numaralı CD ler içesinde yer alan "Balyoz, Suga, Oraj, Çarşaf vb" isimlerle hazırlanmış olanların TSK'ya ait bilgi ve belgeler olmadığı,

CD lerde yer alan açık ismi EGEMEN Harekat Planı olan ERTUĞRUL Harekat Planı'nın yenisinin ihdas edilmesi nedeniyle, 18/12/2008 tarihinde imha edildiği, imha edilen harekat planının "ÇOK GİZLİ" gizlilik derecesine haiz olduğu tespit edilmiş ve söz konusu harekat planındaki bilgilerin devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken ve ifşası halinde Devletin savaş hazırlıklarını veya savaş etkinliğini veya askeri hareketlerini tehlikeye sokabilecek nitelikte olduğu değerlendirilmiştir.

Yazı ekinde CD ler içerisindeki 118 adet "ÇOK GİZLİ" belgenin de listesi gönderilmiştir.

SORU 1: Taraf Gazetesi'nde "Darbenin Adı Balyoz, 1.Ordu Komutanı Çetin DOĞAN cuntasının 2003 yılındaki darbe planlarını Taraf ele geçirdi, Fatih Camii bombalanacaktı, 29'u General 162 Subay var, Öfkeli kalabalığı alın toplayın, Kendi jetimizi düşürecektik, Hava Müzesi basılsın, Fatih'e 9 kişilik özel tim, Ezan öncesi kan dökülecekti" başlıklı haberlerin yapıldığı 20/01/2010 tarihinde Taraf Gazetesi'ndeki göreviniz nedir?

Ben 20/01/2010 tarihinde Taraf gazetesinde çalışan yazı işleri müdürlerinden birisiydim.
SORU 2: Şüpheliler Mehmet BARANSU, Ahmet Hüsrev ALTAN, Yasemin ÇONGAR ve Kurtuluş TAYİZ'i tanıyormusunuz?

Ben bu şahısları tanıyorum.

Bu kişilerin 20/01/2010 tarihinde Taraf Gazetesi'ndeki pozisyonu ve görevleri nedir?

Mehmet BARANSU gazetenin muhabiridir, Ahmet Hüsrev ALTAN genel yayın yönetmenidir, Yasemin ÇONGAR genel yayın yönetmeni yardımcısıdır, Kurtuluş TAYİZ in o tarihlerde yazı işlerinde editör olduğunu hatırlıyorum.

SORU 3: 20/01/2010 ve devam eden tarihlerdeki Balyoz Darbe Planı haberlerine konu, 16/02/2015 tarihli bilirkişi raporuyla sahte olarak oluşturulduğu tespit edilen dijital veri ve belgeler ile, Devletin güvenliği, Askeri yararları açısından Çok Gizli Egemen Harekat Planı'na ait belgeleri içeren, şüpheli Mehmet BARANSU tarafından, 21/01/2010 tarihinde imajları İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na teslim edilen DVD'ler ve CD Taraf Gazetesine hangi tarihte, kim tarafından getirildi?
19/01/2010 tarihinde Mehmet BARANSU 4 DVD ya da 3 DVD, 1 CD yi öğlenden sonra saat:14,00 ya da 15:00 sıralarında taraf gazetesine getirdi, Mehmet BARANSU nun getirdiği CD ler yada DVD leri ben, Ahmet ALTAN, Mehmet BARANSU, Yasemin CONGAR, Kurtuluş TAYİZ ile birlikte açarak izledik, açtığımız DVD ya da CD de bir bilgi notu bulunuyordu, bilgi notunda DVD de DVD lerin ne için hazırlandığı ve içinde neler olduğuna dair açıklamalar vardı, bize ham bir şey gönderilmemişti, DVD leri hazırlayan kişi ya da kişiler bunların içindeki bilgilere dair bilgi notunu da hazırlamıştı, ayrıca Mehmet BARANSU da DVD ler de bulunan bilgi ve belgelerle ilgili olarak bizlere açıklamalar da bulunmuştu, ayrıca Mehmet BARANSU bunun büyük bir iş olduğunu, zor bir dosya olduğunu söyleyerek bu haberin altına yazı işlerinin de imza atması gerektiğini söylemişti, sorumluluğu ortaklaştırmak amacıyla bu habere ben ve Yasemin ÇONGAR da imza atmıştı, bu konuda ortak karar alınmıştı.

Mehmet BARANSU nun getirdiği dijital veriler DVD lerin içindeydi, çünkü çok fazla sayıda dijital dosya bulunuyordu.

Mehmet BARANSU 3 DVD ve 1 CD yi gazeteye getirip bize açıklamalarda bulunduktan sonra eşinin doğum yapması ve doğan çocuğun da hastanede bulunması nedeniyle gazeteden ayrıldı, yaklaşık 1-2 saat kadar gazetede kalmıştı, zaten gazetenin baskısı da saat:19,00 a yetiştirilmişti.

SORU 4: Kaç adet DVD ve CD getirildi?

3 DVD ve 1 CD getirdiğini hatırlıyorum.

SORU 5: Şüpheli Mehmet BARANSU'nun, 1.Ordu Askeri Savcılığı'nda 26/02/2010 tarihli ifadesinde " .....soruşturma konusu belgeler ilk önce bana bavulla birlikte getirilmişti, bavuldan bana orjinallerini gösterdi, sonra taranmış 3 adet DVD ve 1 adet CD'sini verdi, ben belgelere göz gezdirdim, el yazısı belgeleri inceledim, konuşma kasetlerine baktım, DVD'lere baktım, doğruluğuna kanaat getirdim, 3 adet DVD ve 1 adet CD'yi kendisinden aldım..... ben ilk etapta 3 adet DVD ve 1 adet CD'yi aldım, bunları da gazete içinde inceledik, bazı belgelerin çıktısını aldık, tarama işlemi yaptık, belgeleri getiren şahıs bavulu alıp gitti," dediği hatırlatılarak:

Şüpheli Mehmet BARANSU'nun ifadesinde belirttiği gibi, Belge, DVD'ler ve CD 20/01/2010 tarihinden önce Taraf Gazetesi'ne kaynak kişi tarafından bavulla mı getirildi?

Ben 19/01/2010 tarihinde Mehmet BARANSU nun 1. Ordu Askeri Savcılığında 26/02/2010 tarihinde verdiği ifadesinde belirttiği gibi taraf gazetesine bavul içinde getirilmiş dökümanlar, ses kasetleri ve 3 adet DVD ve 1 adet CD i görmedim, yukarıda belirttiğim gibi sadece Mehmet BARANSU tarafından gazeteye 3 adet DVD ve 1 adet CD getirilmişti.

SORU 6: Şüpheli Mehmet BARANSU soruşturma kapsamında, kollukta alınan 02/03/2015 tarihli ifadesinde; "Gazeteye bu CD leri götürdüğümüzde CD'lerin içerisinde binlerce belge olduğu için 6 kişi bu belgeleri taramaya başladık, bilgi işlem sorumlumuz CD'ler ile ilgili kopyalar çıkarttı, her kişi bu belgeleri incelemeye başladı, Ahmet ALTAN, Yasemin CONGAR, Yıldıray OĞUR, Kurtuluş TANİŞ ve ben, diğerini hatırlamıyorum, belgeleri inceledik" dediği hatırlatılarak;
SORU 6.1: Şüpheli Mehmet BARANSU'nun gazeteye bu CD'leri götürdüğümüzde diyerek bahsettiği diğer kişi yada kişileri gördünüz mü? Bu kişileri tanıyor musunuz?

Mehmet BARANSU gazeteye 19/01/2010 tarihinde 3 adet DVD ve 1 adet CD yi yalnız başına getirmişti başka bir kişiyi görmedim.

SORU 6.2: CD'leri kopyalayan bilgi işlem sorumlusu kim ?

Bilgi işlem bölümünde çalışan çok sayıda kişi vardı, üzerinden zaman geçmesi nedeniyle de bu kişinin kim olduğunu hatırlamıyorum.

SORU 6.3: Şüpheli Mehmet BARANSU'nun ifadesinde geçen hatırlayamadığı CD'leri inceleyen 6. kişi kim?

Mehmet BARANSU nun ifadesinde geçen ismini hatırlamadığını belirttiği CD leri inceleyen 6. Kişinin kim olduğunu şu anda ben de hatırlayamadım, ayrıca bu sayı 6 dan fazla da olabilir, yazı işleri toplantısında yazı işlerinde çalışan herkes katılmıştır.

SORU 6.4: Şüpheli Mehmet BARANSU'nun ifadesine göre yaklaşık 5.000 sayfadan oluşan belgeleri ne kadar sürede inceleyerek, teyit edip doğruluğuna kanaat getirerek, Gazetede haber konusu yaptınız?
Yaklaşık 3 saat civarında yazı işlerinde Mehmet BARANSU nun getirdiği dijital verilerdeki bilgiler yazı işlerinde incelendi, Mehmet BARANSU daha önce birden çok önemli habere imza atmıştı, bu nedenle Mehmet BARANSU nun kaynağına güvendik, genel yayın yönetmenimiz Ahmet Hüsrev ALTAN haberin basılmasına karar verdi, bu konuda gazetede karar mercii genel yayın yönetmenidir, haberin çok acele bir şekilde gazetede haber konusu yapıldığını düşünüyorum, 1. Ordu Komutanlığının bütün arşivinin bize geldiğini ve çok sayıda gizli belgenin bulunduğunu ve plan seminerine ilişkin ses kayıtlarını da gördüğümüz için Mehmet BARANSU tarafından getirilen balyoz darbe planına ilişkin dijital verilerin de doğru olduğunu düşündük.

Mehmet BARANSU nun balyoz darbe planı ile ilgili anlattıkları ve DVD içindeki bilgi notu ile balyoz darbe planını örtüştürdüğümüz için bunların gerçek olduğuna kanaat getirmiştik.

SORU 7: 21/01/2010 tarihli tutanakla İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'na DVD'lerin kopyasını teslim ederek, orjinallerini geri alan şüpheli Mehmet BARANSU'nun, tutanağa yansıyan beyanında, "Bunlar orjinal belgeler taranarak oluşturulmuştur. Yaklaşık olarak saydığımızda 5.000 sayfa civarında tutmaktadır, ben bu haberi yaparken orjinal klasörleri gördüm ve tarayarak aldım. Bir kısmınıda orjinal CD'lerden aktarma yaptım" dediği hatırlatılarak;

21/01/2010 tarihli tutanakta belirtilen 4 adet DVD şüpheli Mehmet BARANSU tarafından mı hazırlandı?

Ben 21/01/2010 tarihli tutanağa konu DVD lerin Mehmet BARANSU tarafından hazırlanıp hazırlanmadığı konusunda bilgi sahibi değilim, 21/01/2010 tarihli tutanağa konu DVD ler ve CD nin gazeteye Mehmet BARANSU tarafından getirildiğini biliyorum.
Şüpheli Mehmet BARANSU'nun,

"Balyoz Darbe Planı" ile ilgili yapılan haberler üzerine, 1.Ordu Askeri Savcılığı'nca yürütülen 2010/474 Sayılı Soruşturma kapsamında, 26/01/2010 tarihinde 1.Ordu Askeri Savcılığı'nda tanık sıfatıyla yeminli ifadesinin alındığı,

Buradaki ifadesinde;

-Soruşturma konusu belgeler ilk önce bana bavulla birlikte geldi... Ben ilk etapta 3 adet DVD ve 1 CD'yi aldım.

-Bunları gazete içinde inceledik,

-Bazı belgelerin çıktısını aldık,

-Tarama işlemi yaptık,

-Belgeleri getiren şahıs bavulu alıp gitti,

-Biz DVD'ler ve CD içerisindeki bazı belgeleri yayınladık, akabinde Savcılık isteyince, Savcılığa teslim ettik,

-9 gün sonra (belge, CD ve DVD'leri getiren meçhul vatansever emekli subay) benimle tekrar irtibata geçti.....Tüm orjinal belgeleri bavulun içinde teslim etti. Savcı Bilal BAYRAKTAR'ı arayarak, bavulu teslim ettim.

-Bavulda 19 adet CD vardı.

-10 adet ses kaydı bulunan kaset vardı.

-Kasetlerin çözümlenmesi CD içinde hazırdı, biz çözümleme yapmadık, ancak kasetleri dinlemiştik.

-DVD'leri incelediğimde bazı orjinal belgelerin eksik olarak tarandığını gördüm.

-İçinde çok gizli belgeler olduğu için , bunları imha ettik.

-Sorumluluk doğuracağını bildiğimiz için Savcılığa teslim ettikten sonra, bunları imha etmiştik" şeklinde beyanlarda bulunması nedeniyle,

SORU 8: Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken ve ifşası halinde Devletin savaş hazırlıklarına veya savaş etkinliğine veya askeri hareketlerini tehlikeye sokabilecek nitelikteki " ÇOK GİZLİ" belgeleri gazete içinde kimlerle birlikte incelediniz?

Mehmet BARANSU nun gazeteye getirdiği DVD ler ve CD içinde gizli askeri planlar da vardı, ancak ben yapılan iş bölümü gereği sadece semire ait ses kayıtlarını inceledim, ayrıca balyoz la ilgili haber yapabileceğimiz dijital verileri inceledim.

SORU 9: Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken ve ifşası halinde Devletin savaş hazırlıklarına veya savaş etkinliğine veya askeri hareketlerini tehlikeye sokabilecek nitelikteki hangi " GİZLİ ve ÇOK GİZLİ" belgelerin çıktısını aldınız? Bu işlemi kimlerle birlikte yaptınız?

Sadece haber yapabileceğimiz balyoz darbe planı ile ilgili DVD ve CD lerden gazetede çıktılar alındı.

SORU 10: Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken ve ifşası halinde Devletin savaş hazırlıklarına veya savaş etkinliğine veya askeri hareketlerini tehlikeye sokabilecek nitelikteki " GİZLİ ve ÇOK GİZLİ" belgelerin tarama işlemini kimlerle birlikte yaptınız?

19/01/2010 tarihinde tarama işlemi yapmadık, çünkü Mehmet BARANSU tarafından o tarihte gazeteye basılmış halde evrak getirilmemişti, sadece 3 adet DVD ve 1 adet CD getirilmişti.

SORU 11: Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken ve ifşası halinde Devletin savaş hazırlıklarına veya savaş etkinliğine veya askeri hareketlerini tehlikeye sokabilecek nitelikteki " ÇOK GİZLİ" orjinal belgeleri niçin imha ettiniz?

Ben herhangi bir DVD ya da CD nin imhasını yapmadım, yapan bir kişi de görmedim, ancak 20/01/2010 tarihinde taraf gazetesinde haber yapıldıktan 1 hafta ya da 10 gün sonra Mehmet BARANSU nun gazete içinde bulunan getirmiş olduğu 3 adet DVD ve 1 adet CD ile birlikte bunların bütün kopyalarını gazeteden toplayarak götürdüğünü bana söylediler, çünkü haber yapmak için bu kopyalara ihtiyacım olmuştu, bu konuyu bu şekilde öğrendim.

SORU 12: Bu dökümanların bir kısmı da "GİZLİ veya ÇOK GİZLİ" gizlilik derecesine haiz olduğu yazılıdır, "GİZLİ veya ÇOK GİZLİ" gizlilik derecesine haiz olan ve Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken ve ifşası halinde Devletin savaş hazırlıklarına veya savaş etkinliğine veya askeri hareketlerini tehlikeye sokabilecek nitelikteki " ÇOK GİZLİ" orjinal belgeleri, ilk tarihte neden doğrudan yetkili makamlara teslim etmediniz?

DVD ler deki ve CD deki gizli askeri bilgileri gördükten sonra bunları yayınlamama kararı aldık, gizli askeri planların balyoz darbe planı ile ilgili haber kaynağını sağlam göstermek amacıyla gazeteye getirildiğini düşünüyorum.

Egemen Harekat Planına ilişkin çok gizli belgelerin yetkili makamlara teslim edilip edilmediğini bilmiyorum, çünkü bu konuda benim bir karar verme yetkim bulunmamaktadır.

SORU 13: Taraf Gazetesi'nde yer alan haberlere konu yaptığınız dökümanları başka birileri ile paylaştınız mı?

Gizli Askeri Harekat planlarının bulunduğu dijital dökümanları başkaları ile paylaşmadım.

SORU 14: Şüpheli Mehmet BARANSU'nun, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nda (CMK'nn 250. Maddesi İle Yetkili Bölümü) düzenlenen 29/01/2010 tarihli tutanak üzerinde " FAITH" yazılı bavul ile teslim ettiği Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken ve ifşası halinde Devletin savaş hazırlıklarına veya savaş etkinliğine veya askeri hareketlerini tehlikeye sokabilecek nitelikteki " ÇOK GİZLİ" orjinal döküman ve dijital verilerden herhangi bir kopya bulundurdunuz mu?

Ben ÇOK GİZLİ Askeri Planların da yer aldığı döküman ve dijital verilerden herhangi bir kopya almadım.

SORU 15: Şüpheli Mehmet BARANSU'nun soruşturma kapsamında kollukta verdiği 02/03/2015 tarihli ifadesindeki; "11/01/2010 tarihinde doğan oğlunun, doğduğu gün ameliyata alınması nedeniyle uzun bir süre yoğun bakımda kalması nedeniyle gazete ile hastane arasında mekik dokuduğu, Balyoz belgelerini böyle bir süreçte alarak gazeteye getirdiği, gazete yönetimine belgeleri veren emekli asker olduğunu söyleyen kişinin söylediklerini ve gördüğü belgeleri anlattığını, gazete yazı işlerinin (isimlerini yukarıda belirttiği şahısların) büyük bir bölümünü inceledikleri, iş bölümünün ardından yazı işlerindeki kişilerin incelediği bölümlerin masada konuşulduğu ve ardından haberleştirildiği, muhabir olması nedeniyle manşetleri kendisinin belirlemediği" iddiaları doğru mudur?

Haberin kaynağı Mehmet BARANSU dur, onun getirdiği dijital verileri yazı işlerinde inceledik, manşetlerle ilgili olarak ta yazı işleri ve genel yayın yönetmeni karar vermiştir.

Mehmet BARANSU nun ifadesinde belirttiği gibi o tarihlerde eşi doğum yapmıştı ve doğan çocuğu da ameliyat olması nedeniyle yoğun bakımdaydı.

SORU 16: Başsavcılığımızda 11/03/2015 tarihinde ifadesi alınan, şüpheli Mehmet BARANSU'nun boşandığı eşi Esra KONUR içinde Devletin güvenliği ve askeri yararları açısından çok gizli belgelerin de bulunduğu Balyoz Darbe Planına konu belgelerin Tuncay OPÇİN tarafından şüpheli Mehmet BARANSU 'ya verildiği, Tuncay OPÇİN'in Mehmet BARANSU'ya yayınlaması için belge ve para verdiği iddiasında bulunulmuştur.

Sizin bu hakkındaki bilginiz nedir?

Mehmet BARANSU 2008 yılı 2009 yıllarında askerlik görevi nedeniyle gazeteden ayrılmıştı, ancak gönderdiği haberler gazetede yayınlanmaya devam ediyordu, gönderdiği haberleri de Tuncay OPÇİN üzerinden gazetede alıyorduk, Taraf gazetesine yakın kafelerde ben de Tuncay OPÇİN ile 5 ya da 6 kez gazetenin bilgisi dahilinde ve Mehmet BARANSU nun yönlendirmesi ile buluşmuştum, bu buluşmalar balyoz haberlerinden önce Mehmet BARANSU nun askerlik yaptığı dönemde olmuştu, Tuncay OPÇİN gazetede yayınlanması için belgeler vermişti, haber olabilecek askeri belgeler ve diğer belgeleri kendisinden almıştım.

20/01/2010 tarihinde Balyoz ile ilgili yaptığımız haberde Türkiye Gençlik Birliği ( TGB) nin ismi de geçmesi nedeniyle TGB açıklama yaparak, derneklerinin 2007 yılında kurulduğunu bu nedenle 2003 yılında oluşturulan balyoz darbe planında yer alamayacağını bildirmişti, haberin doğruluğundan biz de şüphelenince gazeteden Mehmet BARANSU aranarak bu konuda ne diyeceği sorulmuştu, aynı gün Tuncay OPÇİN gazetenin altında bulunan kafeteryaya geldi, benimle konuşarak bana bir CD verdi ve haberde geçen TGB nin aslında Türkiye Gençlik Birliği derneği olduğunu söyleyerek haberin doğruluğunu savundu.

Ben Tuncay OPÇİN ile Mehmet BARANSU arasındaki ilişkinin detaylarını bilmiyorum.

Tuncay OPÇİN de balyoz haberlerinin yapıldığı tarihlerde ve Mehmet BARANSU askerdeyken de gazetecilik yapıyordu, ancak Mehmet BARANSU üzerinden neden Taraf gazetesinde belgeler vererek haberler yaptırdığını da bilemiyorum.

Ben devletin güvenliğine ve askeri yararlarına ilişkin çok gizli belgeleri ele geçirmedim ve yaymadım, atılı suçları işlemedim, sadece balyoz darbe planı ile ilgili gazetede yazılar yazdım, ayrıca çok gizli askeri planları da incelemedim, suç kastı ile hareket etmedim, dedi.