II-SORUŞTURMAYA KONU SUÇLARLA İLGİLİ HUKUKİ İNCELEME
Günümüze devlet sırrı kavramı temel hak ve özgürlüklerle yakından ilintili olduğu bununla birlikte hükümet tasarrufu ve devlet sırlarıyla kişilerin düşünce özgürlüğünün kaynaklık yaptığı ifade, haberleşme ve basın hürriyeti arasında ters ilişki vardır. Hükümet tasarufları veya devlet sırlarının kapsamı genişlediği ölçüde özgürlükler daralır, ancak temelini toplumsal sözleşmeden alan devletin,fertlerin menfaatleri güvenliğinin ve bekasının sağlanması gerekir. Devlet güvenliğinin ve bekasını tehlikeye sokacak zarara uğratacak bir takım bilgi ve belgelere sır olarak saklanması günümüz hukuk sistemleri ve tüm devletlerin uygulamalarında görülmektedir.
Kural olarak devlet sırrı ile milli güvenlik arasında nedensellik bağlantası vardır yönetsel gücün kararıyla 'devlet sırrı' tespiti genel anlamda milli güvenlik ve demokratik anayasal düzeni korumaya yönelik ve gizlenmesi gereken belgeler için kabul edilebilir. Bu alanın dar tutulması hukuk devleti ve demokrasinin gereğidir. Bütün devletlerce kendi güvendikleri devletin menfaatleri korunması gereken sırlar olarak belirlenmiş bir alandır bu aynı zamanda devletin güvenliğine, toplumun ve bireylerin güvenliğine yöneliktir. Devletlerin bekası ve güvenliği için bu çeşit gizlilik her zaman vardır, açıklandığında devletin birliğini bağımsızlıgını anayasal düzenini iç veya dış güvenliğini ve uluslararası güvenliğini tehlikeye düşürecek bilgi ve belgeler devlet sırrı olarak korunmaktadır. Bu amaçlada hukuk düzenlerine özel hükümler ve yaptırımlar getirilmiştir. Devletler ceza hukuku tarafından korunan siyasal anayasal ve milletlerarası varlıkla; devletin birliği,devlet şahsi kurucu unsuru olarak halkın bütünlüğü, ülkenin bütünlüğü, devletin bağımsızlığı, devlete sadaakat, devlet sırrı, (gerek politik gerek askeri sır olarak devlet sırrı ;devletin şerefi veya politik şeref yani devletin amblemleri, yüksek kurumları, yüksek organları devletin bakarı ve haysiyeti; devletin hürriyeti, devletin anayasal organları tarafından hükümdarlığın serbestçe kullanılması, devlete itaat veya politik itaat vatandaşların ve ülkede ikamet eden yabancıların bulunduğu devlet yasalarına itaati devletler hukuku açısından belirlenmiş ve kabul görmüştür. Devletlerin korunması gereken bilgilerin özellikle bilginin buluduğu yeri veya bilgiyi bilen insanların arasına girerek hile ile bilgiye ulaşma faaliytinin tümünü casusluk faaliyeti olarak belirlenmiş olup bu faaliyet kurumsal bir kuvvetin parçası olarak değerlendirilmekte, Çoğunlukla askeri amaçlarla mevcut ve potansiyel düşmanlara karşı özdeşleştirilmiş bir terimdir. 5237 sayılı TCK' da 'devlet sırlarına karşı suçlar ve casusuluk ' başlığı altında çıkarılan casus tanımında 'devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından , niteliği itibariyle gizli kalması gereken bilgileri veya yetkili makamların kanun ve düzenleyici işlemlerine göre açıklanmasını yasakladığı ve niteliği bakımından gizli kalması gereken bilgileri siyasal veya askeri casusuluk maksadıyla temin etmek ve açıklama olarak belirlenmiştir.
Sır ve devlet sırları kavramında ;varlığı veya bazı yönleri açığa vurulmak istenmeyen,gizli kalan ,gizli tutulan şey sır kavramının objektif ve subjektif yönleri bulunmaktadır.
Birşeyin sır olarak kabulu için,sırra sahip olan kişi organizasyon yada devletin bu şeyin sır olarak saklanması konusunda subjektif iradesi olması gerekmektedir. Objektif unsuru ise sırrın başkaları tarafından bilinmesi ile ilgili olup sır olarak gizlenmek istenen şeyin daha önce 3. kişiler tarafından biliniyor veya bilinmesi gerekiyorsa sır niteliği taşımaz. Sır gerçek kişilerin biriysel yararları gereği gizli kalması gerekenler tüzel kişilerin çıkarları gereği gizli kalması gereken , kamu kurum ve kuruluşların yürüttükleri faaliyetler nedeniyle gizli kalması gerekenden, ulusal güvenlik gerekçesi ile gizli kalması gereken bilgi ve belgelere kadar geniş bir alana yayılmıştır devlet sırları haricinde özel hayata ve kişisel verilere ilişkin sırlar meslek sırları,ticari sırlar,bankacılık sırları ve müşteri sırları da hukuk düzeni tarafından korunmaktadır. Devlet sırları kavramı 19. ve 20. yüzyılın son çeyreğinde gelişmiş bütün devletlerce kabul edilen devlet güvenliği ve devletin yüksek menfaatleri için korunması gereken bilgiler olarak işaret edilen gizli bir alandır. Bu kavram devletin güvenliğine ve bu anlamda toplumun ve biriylerin güvenliğine hizmet eder dış ilişkiler, ulusal güvenlik devletin güvenliği ve bekası hayati öneme sahiptir her devlet kendi güvenliğinden sorumludur, bu savunma planlarının,taarruz ve savunma güçlerinin gizliliğini, casusluk ve casusluğa karşı koymayı kapsadığı gibi gizli tutulması gereken bilgi ve belgelerin ulaşılabilir ve açık olması durumunda bunların vatandaş veya yabancı kişiler tarafından diğer devletlere servis edilmesinin önünü açar buda devletin güvenlik ve uluslararası ilişkilerini zora sokar, sadece hükümetler veya devletlerin idari kurumları bilgilerini sır olarak kalmasını idari düzenleri ve işleyişleri için istemekte ve gizlilik derecesi vermektedirler devletler sırlarını önceden yapılmış düzenlemeler ile belirleyerek belirledikleri gibi bu durum bir kanunlada sınırlayabilirler.
Türkiye Cumhuriyeti anayasının 26. maddesi düşünceyi açıklama veya yayma hürriyetini düzenler maddenin 2. fıkrasında 'bu hürriyetin kullanılması .. devlet sırrı olarak usulunce belirtilmiş bilgilerin açıklanması ... amacıyla sınırlandırılabilir denilmekte devlet sırlarına 'usulünce belirtilmiş bilgiler ' olarak bahsetmektedir yine basın hürriyetini düzenleyen 28. maddenin 4. fıkrası 'devletin iç ve dış güvenliği,ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünün tehdit eden veya suç işlemeye yada ayaklanma veya isyana teşvik eden nitelikte olan veya devlete ait gizli bilgilere ilişkin bulunan her türlü haber ve yazıya , yazanlar ve bastıranlar veya aynı amaçla basanlar başkalarına verenler bu suçlara ait kanun hükümlerince sorumlu olurlar 'şeklinde düzenleme ile devlete ait gizli belgelerden bahsetmektedir 1086 sayılı HMUK' un 249. maddesi 2577 sayılı İYUK nın 20 maddesinin 1. fıkrası 2937 sayılı devlet istihbarat hizmetleri ve milli istihbarat teşkilatının kanunun 6 . maddesının 3. fıkrası , kanunun 4. maddesi TBMM iç tüzüğünde 70 . maddesinde belirlenen 70, 105. maddesi 4982 bilgi edinme kanunun 16. maddesi 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 48. maddesi 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanununun üye olma ve kaydedilme şartlarının birinin devlet sırlarını açığa vurma suçlarından birinden mahkum olmamış olma şartı ,2920 sayılı Türk Sivil Havacılık Kanunun 18. maddesi 3568 sayılı kanunun 4. maddesi devlet sırrı ve devlet sırlarına ilişkin atıflar ve düzenlemeler içermektedir 5237 sayılı TCK' da ' Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk 'adlı 7. bölümde 326, 339 maddeleri arasındaki suçlardır.
Türk Ceza Kanunun devlet sırlarına ilişkin açık bir tanım vermemiştir. CMK nın 47/1 fıkrasında 'Açıklanması devletin dış ilişkilerine milli savunması ve milli güvenliğine zarar verebilecek;anayasal düzeni ve dış ilişkilerinde tehlikeyi yaratabilecek nitelikteki bilgiler devlet sırrı sayılır şeklindeki tanımıyla devlet sırrı olan bilgi ve belgerin tanımlanmış olup devletin diğer gizli bilgileriyle ilgili düzenleme yapmamıştır TCK'nun 326, 327, 328, 329, 330 maddelerinde ' devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibariyle gizli kalması gereken bilgi,belge veya vesikalar terimiyle özünde devlet sırrı olan bilgi ve belgeleri kast etmektedir içerdiği bilgi özü itibariyle , açıklanması , tahrip edilmesi , bloke edilmesi veya başkaları tarafından temin edilmesi durumunda devletin güvenliğini iç veya dış siyasal zararlarına zarar verebilecek veya tehlikeye sokabilecek bilgi,belge veya şeyler özünde devlet sırrı olarak tanımlanabilir bu sırlara devlet organları kamu kurum ve kuruluşları veya kamu görevlileri tarafından gizlilik derecesi verilmesi veya devlet sırrı olarak belirlenmesine gerek yoktur çünkü bu sırlar milli savunmaya devletin güvenliğine ve bekasına ilişkin olup bu bağlamda devletin varlığına, bölünmezliğine, bütünlüğüne, bağımsızlığına, bekasına ve Uluslararası barışına ilişkin özünde devlet sırları 5237 sayılı TCK nın 326, 327, 328, 329, 330 maddelerinde 5271; CMK nın 47 ve 125 . maddlerinde yerini bulan tanım; Belge veya vesikalar yanında resimleri, planları, fotoğrafları, aletler, silah, araç, gereç ve benzeri şeyleri de kapsamaktadır.
Devletin idari makamları gizli tutulmasını istediği bilgilerden bazılarını gizlilik sınıflandırması yaparak ilgili olmayanların bilgisinden korurlar gizlilik dereceleri bilmesi gereken kişiler dışındaki açıklanması veya verilmesi, milli güvenlik ve devlet menfaatleri bakımından sakıncalı görülen bilgi , belge ve malzemlere verilir milli gizlilik dereceleri 'Çok Gizli' 'Gizli' 'Hizmete Özel ' 'Tasnif Dışı' olarak belirlenmiş olup bu sınıflandırmada 'Çok Gizli, Gizli, Özel, Hizmete Özel, şeklinde tasnif edilen bilgi , belge veya şeyler açıklanması yasaklanmış sırlardır.
konumuzu ilgilendirmesi amacıyla 'Çok Gizli ve Gizli ' derecesi olan bilgi, belge ve şeyleri açıklamakta fayda vardır.
a: çok gizli 'Çok Gizlilik' derecesi , bilmesi gerekenlerin dışında diğer kişilerin bilmelerini istemediği ve izinsiz açıklandığı takdirde devletin güvenliğine , ulusal varlık ve bütünlüğüne ,iç veya dış menfaatlerine hayati bakımdan son derece büyük zararlar verecek ,yabancı bir devlete faydalar sağlayacak ve güvenlik bakımından olağan üstü önemi haiz mesaj,rapor,döküman ,araç,gereç,tesis ve yerler için kullanılır buna örnek olarak harp planları gelecekteki ana veya özel harekat planları ve ayrıntıları ittifak müzekkereleri gibi çok önemli siyasi dökümanlar milli güvenlikle ilgili planlar projeler sistemlerin kapasitesi hassasiyeti yabancı hükümetler hakkındaki bilgiler örtülü faaliyetler gibi özel operasyonları içine alan istihbarat faaliyetleri istihbarat kaynakları,metodları ulusal güvenliği ilgilendiren bilimsel teknolojik ekonomik konular teknik gelişmeler bunlarla ilgili olağanüstü bilgiler istihbarat ve karşı istihbarat bunlara ilişkin metodlar gizli ajanları tehlikeye sokacak bilgiler kripto analizleri alet ve teçhizatlar çok gizli bilgisayar disket ve türevleri ,fotoğraf negatif şema ve modeller milli savunmaya ilişkin olağanüstü tedbirler içeren bilgi , belge, eşya ve şeylerdir .
b:Gizli; Gizli gizlilik derecesi bilmesi gerekenlerin dışında diğer kişilerin bilmelerinin istenmediği ve izinsiz açıklandığı takdirde devletin güvenliğine ulusal varlık ve bütünlüğüne , iç ve dış menfaatlerine ciddi şekilde zarar verecek ,yabancı bir devlete faydalar sağlayacak nitelikte olan mesaj, rapor, döküman , araç, gereç, tesis ve yerler için kullanılır. Buna örnek olarak gelişmekte olan harekatla ilgili olan hususlar çok gizli olarak tasnif edilmemiş harp planları, harekat plan ve ayrıntıları savunmaya yönelik ilmi ve teknik ilerlemeler yeni ve önemli gelişmeler içeren harp mühimmatına ilişkin olan bilgiler yabancı bir devlete geniş faydalar sağlayacak durumda olan yeni gereçlere ve bunların yedeklerine ait bilgiler muhabere istihbaratı, önemli muhabere güvenli tesisleri gelecekteki harekatta kullanılacak bazı yeni ve özel teknik veya metodlar bu amaçla kurulmuş birliklerin hüviyet ve kuruluşları yurt savunmasına ait raporlar örnek olarak gösterilebilir. 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunun 5252 sayılı kanunun 3. maddesi gereğince Askeri Ceza Kanunun 54. maddesi ile atıfta bulunmak suretiyle cezalandırdığı 5237 sayılı TCK da tanımlanan suçlar 'Askeri Suç halini almıştır. '
5237 sayılı TCK nın devletin güvenliğine ilişkin belgeler başlıklı 326. maddesinin 1 . fıkrasında 'devletin güvenliğine veya iç veya dış siyasal yararlarına ilişkin belge veya vesikaları kısmen veya tamamen yok eden , tahrip eden veya bunlar üzerinde sahtecilik yapan veya geçici de olsa bunların tahsis olundukları yerden başka bir yerde kullanan, hileyle alan veya çalan kimseye .... ' şeklinde suçun basit halini 2. fıkrasında 'yukarıda yazılı fiiller savaş sırasında işlenmiş veya devletin savaş hazırlıklarını veya savaş etkinliğini veya askeri hareketlerini tehlikeye koymuş ise ...'şeklinde suçun ağırlaştırılmış halini düzenlemiştir. TCK nın 326 . maddesinde düzenli suç , devletin 1. derecede önemli menfaatlerini ilgilendiren belge veya vesikaları korumak amacıyla düzenlenmiştir. Burada korunan hukuksal menfaatler 'devlet güvenliği, devletin iç veya dış siyasal yararları ve milli savunmaya ilişkin menfaatlerdir. madde metninde suçun faaili o şeyin zilyedi veya muhafazasında bulunmasıda aranmamış olup, herkes bu suçun faaili olabilir.
Suçun maddi konusu devletin güvenliğine veya iç veya dış siyasal yararlarına ilişkin bilgi veya vesikalardır belge veya vesikadan kasıt yazı, fotoğraf, resim, film,ses kaydı ve benzeri vesika ,dökümanlardır TCK 326 . maddesi suçun oluşması için evrak veya vesikaların bir sırrı içermesi konusunda zorunluluk yoktur çünkü madde belgenin içerdeği sırrı değil bizaati devletin güvenliğine veya iç veya dış siyasal yararlarına ilişkin belge veya vesikaları korumakta siyasal yararlarına ilişkin belge veya vesikaları ; kısmen veya tamamen yok etmek , tahrip etmek ,sahtecilik yapmak tahsis olundukları yerden başka bir yerde kullanmak hile ile almak, çalmak suçun maddi konusu olarak belirlenmiştir suçun maddi unsuru seçimlik hareketleri kapsar.
Suçun manevi unsurunun oluşabilmesi için genel suç kastı bulunması yeterlidir bu kastın casusluk özel kastıyla bulunması şart değildir bu özel kasıt varsa ayrıca faail casusluk suçlarına ilişkin hükümler gereğincede cezanlandırılacaktır. Failin suçu siyasi veya kişisel nedenle işlemiş olması önemli olmadığı gibi belge veya vesikaların niteliği ile ilgili ayrıntılı bilgi sahibi olduğunuda aramaya gerek yoktur bu suç taksirle işlenen bir suç değildir.
Madddenin 2. fıkrasında ağırlaştırılmış haller düzenlenmiştir maddenin 2. fıkrasında ağırlaştırıcı neden için fiil ile 'devletin savaş hazırlıklarını veya savaş etkinliğinin veya askeri hareketlerinin tehlikeye konması aranacaktır. Devletin savaş hazırlıklarına ,savaş etkinliğine veya askeri hareketlerine ilişkin bir zararın gerekmemekte, tehlikeyle karşı karşıya bırakılması yeterli olmaktadır.
Suçun teşebbüs, iştirak, iştima hükümleride uygulanır. TCK'nun 327. maddesi devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri temin etme suçu düzenlemiştir. Bu kapsamda devletin birinci derece önemli menfaatlerinin ilgilendiren, özünde devlet sırrı olan bilgileri himaye maksadıyla düzenlenmiştir TCK 327 nin koruduğu hukuksal yarar devlet güvenliği, devletin iç veya dış siyasal yararları , milli savunmaya ilişkin menfaatlerdir, suçun faaili herkes olabilir.
Suçun maddi konusu devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararı bakımından niteliği itabariyle gizli kalması gereken bilgilerdir bu bilginin devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibariyle gizli kalması gereken özünde devlet sırlarından olması yeterlidir bu suç içinde teşebbüs,iştirak ve içtima hükümleri uygulanır.
TCK 329 maddesinde : Kasten veya Taksir Sonucu Devletin Güvenliği veya İç veya Dış Siyasal yararları bakımından niteliği itibariyle gizli kalması gereken bilgilerin açıklama suçunu düzenlemiştir. ilk fıkrası 'devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibriyle gizli kalması gereken bilgileri açıklayan kimseye 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası verilir. şeklindeki düzenleme suçun kasten işlenen halini düzenlemiştir. 329/3 fıkrası 'fiil taksir sonucu meydana gelmiş ise 1. fıkrada yazılı olan halde faile 6 aydan 2 yıla, 2.fıkra da yazılı hallerde 3-8 yıla kadar 329/2 ye göre ise suçun ağırlaştırılmış halini düzenlemiş olup bu suçun savaş zamının işlenmesi veya devletin savaş hazırlıkları veya savaş etkinliğini veya askeri hareketlerini tehlikeye koymuşsa faile 10 yıldan 15 yıla kadar hapıs cezası ön görmektedir.
Suçun faili herkes olabilir memur yada vatandaş olma ayrımı getirilmemiştir. Suçun maddi konusu 'devletin güvenligini veya iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken bilgiler (özünde devlet sırlarıdır) maddi unsurunda bu bilgilerin açıklanması ifşa edilmesi yeterlidir. Açıklanan bilgilerin devlet sırrı niteliğinde olan gizlilik derecesi olan bilgilerdir bunların kısmen yada tamamen açıklanması da suç kapsamındadır. Sırrın aleni hale getirilmesi ve bunun şekilleri de önemli değildir, herhangi bir şekilde yapılabilir manevi unsurun irdelenmesinde genel kast yeterlı olmakta ancak bu suç taksirlerde işlenebilmektedir taksirle işlenmesi halinde de yasa metnine gore ceza ön görülmekte teşebbüs, iştirak ve içtima hükümlerine göre de bu suçun uygun olduğu yasa metninden anlaşılmıştır (Türk Ceza Kanunun metni ve gerekçeli anlatımı, Doktor Mehmet YAYLA'nın Devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk isimli kitabı)
ULUSLAR ARASI ALAN DA BU SUÇLARA İLİŞKİN BELİRLENEN ÖRNEKLER
Ulusal ve Uluslararası hukuk normları,basın özgürlüğünün sınırsız olmadığını,her hak ve özgürlük gibi basın özgürlüğünün de sınırlarının bulunduğunu,sanık savunmaları aksine “ ulusal güvenlik,ulusal menfaat,devlet sırrı ve mahkema kararlarının” bu sınırı belirlemede temel değerlerden olduğunu, çağdaş ülke uygulamalarında bu yönde olduğunu bize göstermektedir.
2010 yılında ABD de ordu faaliyetleriyle ilgili yaklaşık 92000 belgeyi ifşa etmesi nedeniyle Bradley manning isimli asker 35 yıl hapis cezasına çarptırılmış, ABD daha sonra söz konusu belgeleri sorumlusu olduğu organizasyona ait wikileaks isimli internet sitesinden yayınlayan Julian Assange'ı ABD nin ulusal güvenliğini ihlal etmekle itham etmiş,akabinde ABD vatandaşı olmayan,ABD de yaşamayan Julian Assange'I terörist ilan edip,aynı şekilde cezalandıracağını deklere etmiş,bunun üzerine Julian Assange yakalanmamak için 2012 yılından itibaren sığındığı Ekvator'un Londra Büyükelçiliğinde tek bir odada yaşamak zorunda kalmıştır
2013 yılında ABD de Edward Snowden,gizli servisler CIA ve NSA ın 122 ülkenin devlet yada hükümet başkanlarını dinlediğini gösteren belgeleri sızdırmış,kendisi casus ilan edilmiş,ABD yi terketmek ve Rusyaya sığınmak zorunda kalmış,ABD belgelerin ulusal güvenlikleriyle ilgili olduğunu deklere etmiş,dünyanın en büyük haber kanallarından biri olan CNN 'ulusal güvenlikle ilgili gizli bilgilerin ifşasına araç olmayacağını'belirterek belge içeriklerini yayınlamayı reddetmiş
belgelerin tamamı elinde olan The Guardian gazetesi,belgelerin sadece yüzde birlik kısmını yayımlamış,İngiliz hükümeti belgelerin kendi gizli servis faaliyetlerini de içerdiğini yayının ulusal güvenliklerine zarar verdiğini,gizli servis çalışanlarının yaşamlarını riske attığını belirterek,yayının derhal durdurulmasını istemiş,gazete bunu reddetmiş,bu defa hükümet yaklaşık ikiyüz yıllık gazetenin kapatılabileceğini,gazetecilerinde cezalandırılacağını ilan etmiş, bunun üzerine The Guardion gazetesi yetkilileri, özür dileyip belgelerin yayımını durdurarak,gizli servis elemanlarının gözetiminde ellerindeki bilgi ve belgeleri imha etmişlerdir
2015 yılında Almanya 'da gazeteciler Marcus Beckdahl ve Andre Meister netzpolitik.org isimli internet sitesinden,Anayasayı Koruma Teşkilatı(iç istihbarat servisi)nin internet yayınları üzerindeki denetimini artırmayı planladığına dair belgeyi yayımlamışlar,Almanya Başsavcılığı 'basın özgürlüğünün değerli olduğunu ancak sınırsız olmadığını' beyan ederek (orada mahkemeden alınmış gizlilik kararı olmamasına,devlet ve ilgili kurum yetkililerinin devlet sırrı beyanının bulunmamasına rağmen)sırf yayınlanan belgenin gizli servis faaliyetleriyle alakalı olması nedeniyle yayının 'devlet sırrı 'nın ifşası niteliğinde olduğunu belirtip, gazeteciler hakkında 'vatan ihanet ' suçlamasıyla soruşturma açmıştır
2016 yılında Hollanda da mahkemenin vermiş olduğu gizlilik kararına rağmen yargılama dosyasında bulunan,belge ve fotoğrafları açıklayıp yaydığı için,elli üç yaşındaki bayan gazeteci Florence Hartmann,katıldığı etkinlik sırasında ,basın mensuplarının gözü önünde tartaklanarak tutuklanmıştır.
Dolayısıyla ulusal güvenlik,ulusal menfaat,devlet sırrı ve mahkeme kararlarını yok sayan,özellikle sanık CAN DÜNDAR ın savunmasında yaptığı gibi bu değerleri aşağlayan, onu suç işlemenin aracı ve örtüsü kılan,dejenere bir basın özgürlüğü anlayışının,ne ulusal ne Uluslar arası hukuk nromlarıyla nede Çağdaş Ülke uygulamalarıyla bağdaşır yönü bulunmamaktadır.
2016/60557 SORUŞTURMA KAPSAMINDA
Kara Kuvvetleri Komutanlığı 1.Ordu Komutanlığınca bilirkişiye yukarıda ismi yazılı Tüm General MEHMET BAYSAL başkanlığındaki bilirkişi heyetine tedi edilen İstanbul Cumhuriyet Başssavcılığına şüpheli MEHMET BARANSU tarafında teslim edilen cd ve dökümanlar üzerinden 11 soru ile sorulan hususların cevaplandırılması istenmiş yapılan çalışma sonucunda bizim soruşturmamıza konu ve amacı doğrultusunda gerekli olan incelemeleri özellikle 6 ve 10. sorunun ve bu soruların cevapları ile sonuç bölümünün önemli olduğu bilirkişi raporundaki diğer soru ve cevapların İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesinde kovuşturma yaptığı 2014/188 esas,2014/181 esas sayılı kovuşturma dosyalarındaki ana konuya ilişkindir .Sorulan sorular aşağıdaki gibi soruşturmamıza konuyu aydınlatmak ve cevaplandırılması yönünde 3 soru 6. soru ve 10 nolu sorular buna ilişkin verilen cevaplar ve sonuç bölümüdür. Bilirkişi raporunun bütünlüğünün bozulmaması amacıyla 11 sorunun tamamı ve soruların cevapları aşağıda yazılmış olup bilirkişi raporunun ekleri yazılmamıştır ekler ve askeri 1. Ordu Askeri Savcılığı tarafından Cumhuriyet Başsavcılığımıza gönderilen bilirkişi raporunun tamamı dosyaya sunulmuştur.
BİLİRKİŞİ RAPORU
1’inci Ordu Komutanlığı Askeri Savcılığı tarafından, yürütülmekte olan 2010/206 Esas sayılı soruşturma kapsamında, aşağıdaki sorular çerçevesinde Bilirkişi Heyeti Raporunun hazırlanması talimatı verilmiştir.
1. SORU-1 : Soruşturma dosyasında mevcut DVD ve CD’lerdeki tüm belgeler ile soruşturma dosyasındaki diğer tüm deliller tek tek incelenerek, 2003 yılı Mart ayında icra edilen seminerin hazırlık aşamasından icra aşamasına kadar, hangi birliklere hangi görevler yüklenildiğinin, seminerle ilgili tarih sırasına göre yayımlanan Komutanlık emirlerinin, emirlerde hangi birliklere hangi soruların sorulmasının planlandığının, hazırlık aşamalarında hangi birliklerin hangi görevlere ilişkin plan semineri icra ettiğinin, ayrıca seminerin ilk aşamasından son aşamasına kadar süren safahatın ayrıntılı olarak açıklanması.
CEVAP:
1. 1’inci Ordu Plan Semineri-2003’ün hazırlık aşamasından icra aşamasına kadar yayımlanan Komutanlık Emirleri tarih sırasına göre dizilerek EK Dosyada sunulmuştur.
2. EK Dosya’nın kapak yazısında, yayımlanan emir/evrakların dökümü yapılmış, her bir emrin/evrakın konu ve kapsamı, hangi birliklere hangi görevlerin yüklenildiği, hangi birliklere hangi soruların sorulmasının planlandığı özet olarak açıklanmıştır.
3. 1’inci Ordu Plan Semineri-2003’ün hazırlık aşamasından son aşamasına kadar yaşanan gelişmeler aşağıya çıkarılmıştır:
a. Seminer çalışmalarının başlangıcını ve esasını Gnkur.Bşk.lığının 20 Kasım 2002 tarihli, “Tatbikatlar Programı 2003-2006 Kitabı” ve K.K.K.lığının 02 Ocak 2003 tarihli, “2003 Yılı Tatbikatlar Programı” emri teşkil etmektedir. Her iki dokümanda da;
(1) Seminerin Gayesinin; K.K. Dumlupınar Veçhesi gereği hazırlanan ERTUĞRUL Harekat Planı’nı (Açık ismi EGEMEN Harekat Planı) geliştirmek, uygulamaya dönük hazırlıkları gözden geçirmek, müşterek harekatta görev alacak ast birlik ve karargahların çalışmalarına yön vermek ve personelin eğitimlerini geliştirmek, komuta/kontrol sistemlerini gözden geçirmek olduğu,
(2) Seminerin Kısa Özetinin; Türkiye ile KIRMIZI arasındaki sorunların barışçı yollardan çözümlenememesi ve giderek tırmanan bir gerginlik dönemini kapsayan bir “senaryo içerisinde” Ertuğrul Harekat Planı’nın (Açık ismi EGEMEN Harekat Planı) incelenmesi olduğu,
(3) Plan Semineri’nin “BİLMESİ GEREKEN” yeterli sayıda muvazzaf subayın katılımı ile icra edileceği,
(4) Plan Semineri’ne kimlerin katılacağı hususları yer almıştır.
b. K.K.K.lığının 02 Ocak 2003 tarihli Tatbikatlar Programı Emrine EK-C (Harp Oyunu ve Plan Tatbikat/Seminerleri İcra Esasları)’nin 1. Genel: a. fıkrasında;
Dostları ilə paylaş: |