Sovyet Sonrası Orta Asya


Azerbaycan Edebiyyatı Tarihi



Yüklə 15,63 Mb.
səhifə29/111
tarix03.01.2019
ölçüsü15,63 Mb.
#89386
1   ...   25   26   27   28   29   30   31   32   ...   111

Azerbaycan Edebiyyatı Tarihi, II cild, Bakû, 1960.

Ahundof, Nazim, Molla Nesreddin Jurnalının Neşri Tarihi, Bakû, 1959.

Ahundof, Nazim, Azerbaycan’da Dövr-i Metbuat (1920-1932)-Bibliografiya-Bakû, Azerbayca SSR Elmiler Akademiyası Neşriyyatı 1965, (Nizami adına Dil ve Edebiyyat İnstitütü).

Ahundof, Nazim, Azerbaycan Satira Jurnalları (1906-1920)-Bibliografiya-Bakû, Azerbayca SSR Elmiler Akademiyası Neşriyyatı 1968, (Nizami adına Dil ve Edebiyyat İnstitütü).

Akpınar, Yavuz, Azerî Edebiyatı Araştırmaları, İstanbul, Dergah yayınları. 1994.

Azerbaycan Sovet Edebiyyatı, Bakû, Maarif Neşriyyatı, 1988.

Azerbaycan Sovet Edebiyyatı, 2. c., Baş redaktör: M. Arif, Bakû, 1967, (Nizami adına Dil ve Edebiyyat İnstitütü).

Azerbaycan Sovet Ensiklopediyası, 10 c. Bakû, 1976-1987.

Azerbaycan Sovet Yazarları, Bakû, Yazıçı (Neşriyyatı) 1987.

Azerbaycan Şiir Antolojisi, Bakû Azerneşr, 1984.



Bin Yılın Yüz Şairi. Azerbaycan Şiiri Antolojisi. Ankara T. C. Kültür Bakanlığı Yayınevi, 2000.

Cenubî Azerbaycan Edebiyyat Antolojisi, 4 c., Redaktör: Mirza İbrahimof, Bakû, Elim Neşriyyatı, 1981-1988. (Nizami adına Dil ve Edebiyyat İnstitütü).

Cevat Hey’et, Azerbaycan Edebiyat Tarihine Bir Bakış, 2 c., Tahran, 1358/1980.

Cevat Hey’et, Azerbaycan Şifahi Halk Edebiyyatı, Tahran, 1367/1988.

Çobanzade, Bekir, Azerî Edebiyyatının Yeni Devri, Bakû, 1936.

Efendiyev S., Seçilmiş Eserleri, Bakû, 1977.

Firidun Bey Köçerli, Azerbaycan Edebiyyatı, 2. c., Tertip eden: Rugiyye Genbergızı Bakû, Elm Neşriyyatı, 1978-1981.


Gasımzade, Feyzulla, XIX Azerbaycan Edebiyyatı Tarihi, Bakû, Maarif Neşriyyatı, 1966.

Guseynov A. Mangasarova N., Bolşevitskaya Periodiçeskaya Peçat Azerbaydjana (1904 Aprel 1920 gg.) Bakû, 1964.



Genclik-Molodost Jurnalı, 1987-1993. yıllar.

Hacıyev, C., XX Azerbaycan Edebiyyatı Tarihi, Bakû, 1955.

Hacıyev C., Molla Nesreddin, Bakû 1956.

Hüseynov F., Satirik Gülüşün Güdreti, Bakû, 1981.

Memmedguluzade, C., Hatirarım, Eserleri, III cild, Bakû, 1967.

Memmedguluzade, H., Mirze Celil Haggında Hatirelerim, Bakû, 1980.

Mir Celal, XX. esr Edebiyyatı, Mühteser Azerbaycan Edebiyyatı Tarihi, II cild, Bakû, 1944.

Mirehmedov E., Azerbaycan Molla Nesreddini, Bakü, 1980.

Memmedli G., Molla Nesreddin, Bakû, 1966.

Molla Nesreddin Jurnalı, 1906-1918. yıllar.

Mustafayev G., XX. Esrin Evvellerinde Azerbaycan’da İslam İdeologiyası ve Onun Tengidi, Bakû, 1973.

Necefov M., Ezim Ezimzade, Bakû, 1980.

Necip, Fazıl, Çile. 15. Baskı, İstanbul 1989.

Osip Mandelştam. Stixotvoreniye. “Pespeks”. Sankt-Petersburg. 1997.

Paşayev, Mir Celal, Firidun Hüseynov, XX. Asır Azerbaycan Edebiyatı, İstanbul, Birleşik Yayıncılık, 2000.

Resulzade Memmed Emin, Esrimizi Seyavuşu, Genclik Yayın evi, Bakû, 1992.

Sabir, Hophopname, Bakû Yazıçı (Neşriyyatı) 1980.

Salman Mümtaz, Azerbaycan Edebiyyatı Gaynagları. Tertip eden: Rasim Tağıyev, Bakû, Yazıçı (Neşriyyatı).

Semedoğlu, Vagif, Gençlik Yayınevi, Bakü, 1996.

Ustad Seyit Mehemmedhüseyn Şehriyar. Divani-Türki, ”Elhude”-“Sabah”, Bakü, 1993.

Zamanof, Abbas, Emel Dostları, Bakû, Yazıçı (Neşriyyatı) 1979.

Zamanov, Abbas, Sabir ve Müasirleri, Bakû, Azerbaycan Dövlet Neşriyyatı, 1975.

Zeynalov N., Azerbaycan Metbuatı Tarihi (birinci hisse), Bakû, 1973.

Zeynalov N., Azerbaycan Metbuatı Tarihi (ikici hisse), Bakû, 1973.

V. İ. Lenin., Edebiyyat Hakkında, Bakû, 1970.

Azerbaycan’da Eğitim ve Basın
Yrd. Doç. Dr. Nesrİn SarIahmetoĞlu Karagür

Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü / Türkiye

n dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısı Azerbaycan sosyal ve kültürel hayatındaki gelişmelerin ilk aşamasıdır. Özellikle 1850’den sonra ticaretin gelişmesi, demiryolu gibi nakliyeyi kolaylaştıracak birçok yolların yapılması, fabrikaların açılması, Bakû başta olmak üzere Azerbaycan’ı büyük bir pazar haline getirdi. Bakû bir petrol ve liman şehri özelliği taşımasının dışında bir kültür ve medeniyet merkezine de dönüşmüştü. Ekonomiye bağlı olarak bu gelişmeler yaşanırken kültürel hayat da değişti. Yeni düşüncelerin ve çağdaş bir edebiyatın meydana gelmesiyle aydınlar, toplumun aksayan ve acil tedbirler alınması gereken konularında ortaya çıkmaya başladılar. Halkın eğitilmesi, cehaletle mücadele, sosyal reformların yapılması yönündeki fikirlerini eğitim, cemiyetçilik, basın yayın, neşriyat ve kütüphanecilik gibi halkın sosyal ve kültürel gelişimini sağlayacak faaliyetlerle desteklediler.

Eğitim: XIX. yüzyılın ikinci yarısında eğitim daha önceki yıllarda olduğu gibi mektep ve medreseler vasıtasıyla yürütülüyordu. Bu devirde tahminen 500-700 kadar mektep ve medrese vardı. Esas olarak mescit veya küçük binalarda eğitim yapan mekteplerin her birinde, sayıları 10’dan 100’e kadar öğrenci tahsil görmekteydi. Dersleri mollalar vermekte, medreselerin masrafı ise kısmen mescitler veya ana babalar tarafından karşılanmaktaydı. Çocuklara alfabe ve Kur’an öğretmek birkaç yıl sürer, daha sonra kitap okunmasına ve Farsça öğretilmeye başlanırdı. Bazı mekteplerde tarih dersi de vardı.

17 Mayıs 1843’te Bakû’de bir Müslüman mektebi açıldı. Bu mektebin üç muallimi ve 50 öğrencisi vardı. Dersler, Azerice, Rusça, Arapça ve Farsça yapılmaktaydı. Sadece Rus dili mualliminin maaşı hükûmet tarafından karşılanırdı. Diğer muallimlerin maaşları ise halktan toplanan paralarla ödenirdi.

1887’den itibaren Bakû’de yeni Avrupa tipli mektepler açılmaya başlandı. Bunlar halk arasında usul-i cedid mektepleri olarak adlandırılıyordu. İlk teşebbüs, aynı yıl Tiflis’te Aleksandr Enstitüsü’nü bitirip Bakû’ye dönen Sultan Mecid Ganizade ve Habib Bey Mahmudbeyov tarafından ileri sürülmüştü. Okulda ana dili ve Farsça ile birlikte Rusça da veriliyordu. Bunu için de mektep, Russko-Tatarskaya Şkola (Rus-Tatar Mektebi) olarak adlandırıldı. XIX. yüzyılın sonlarında önce tek sınıflı daha sonra ise iki, üç ve dört sınıflı olan bu mektepte ticaretle ilgili bütün müesseselerde yazışmalar Farsça yapıldığı için bu dil öğretilmesi önemli görülmekteydi. Okulda ders veren muallimlerden mutlaka Gori Seminaryasını bitirmek şartı aranırdı.1 Bu okullar sırasıyla Şuşa’da, Nuha’da, Bakû’de, Gence’de, Şamahı’da ve Nahçevan’da açıldı. Abbas Kuliağa Bakihanov,2 Kasım Bey Zakir3 gibi aydınlar Azerbaycan’da millî eğitimi geliştirmek, halkın cehaletten kurtulmasına yardım ederek kültür seviyelerini yükseltmek kaygısına düştüler. Abbas Kuliağa Bakihanov, çar hükûmetinin halkın eğitim meseleleriyle uğraşmayacağını, çünkü cahil bir halkı itaatkâr olarak tutmanın daha kolay olacağını anlayıp bu düşüncelerini halkla paylaştılar. A. Bakihanov’dan sonra Azerbaycan’da yeni bir eğitimcilik cereyanı ortaya çıktı. Bunun ilk temsilcilerinden biri de Mirza Fetali Ahundov’du (1812-1878).4 Kafkasya ve Azerbaycan’da usul-i cedid ile eğitim yapan ilk mektep, 1890’da Ordubad’da Mehmet Sıtkı Seferoğlu tarafından açıldı. Sıtkı Bey daha sonra 1894’te Nahçevan’da “Terbiye” adını verdiği bir mektep daha açtı ki, buranın mevcudu üç muallim ve 93 talebeden ibaretti.

Mekteplerin dışında camilere bağlı özel dinî mektep ve medreseler de mevcuttu. Buraya ana dilini ve Farsçayı bilen 16 yaşından büyükler kabul edilirlerdi. Medreselerde eğitim parasızdı. Arapçadan başka dinî bilgiler, edebiyat, felsefe, mantık, psikoloji ve bilhassa İslâm tarihi verilen dersler arasında bulunuyordu. Eği

tim altı-sekiz yıldan 10-15 yıla kadar olan çeşitli kademelerdeki medreselerde verilmekteydi.

Azerbaycan için muallim kadrolarının hazırlanmasında 1876’da açılan Gori Öğretmen Okulu’nun (Gori Seminaryası) büyük rolü oldu. 1879’da bu seminaryanın Azerbaycan şubesi faaliyete geçti. Bu şubenin açılmasında en büyük emeği, Müftü Hüseyin Efendi Gayıbov gösterdi. 1881’den ömrünün sonuna kadar Kafkasya-ötesi müftülüğünü yapan Gayıbov, seminaryada açılan Azerbaycan şubesinde bir müddet ders vermiş, edebiyatla ilgilenmiş, klasik ve çağdaş şairlerin eserlerinden meydana gelen bir antoloji hazırlamıştı. C. M. Kulizade, N. Nerimanov, Reşid Bey Efendiyev, H. Mahmudbeyov, F. Köçerli bu seminaryada eğitim görmüş aydınlardandı.

Hükûmet, 1850’de ilim ve kültür merkezi Bakû’de Müslüman çocuklar için bir ilk mektep açtı. Buraya üç muallim tayin ederek, Rusça öğretmenlerinin maaşını devlet hazinesinden ödedi. Geriye kalan iki Müslüman öğretmenin geçimini ise, kendisi temin etmekteydi. Halk genelde eğitim meseleleriyle pek fazla ilgilenmezdi. Herkes çocuklarına kendi mesleğini öğretmeyi daha önemli görürdü. 1872’de altı yıllık şehir mektepleri açıldı. Maarif müfettişleri anne-babaların maddî durumlarına göre çocukların eğitimini belirledi. Dördüncü sınıfı pekiyi derece ile bitirenler lise ve realni mekteplere gitme hakkını elde ettiler. Petrol sanayii geliştikçe ve şehir büyümeye başladıkça eğitime verilen önem de artmaya başladı. 1890’da Bakû mekteplerinin sayısı 40’ı, öğrencilerin sayısı 10 bini aştı. Hıristiyan kızlar için Marinski ve Kutsal Nina adında iki mektep daha açıldı.

1892’de belediye idaresi şaraphanelerin, şarap satan dükkanların mabedlerden (cami, kilise ve mektep binalarından) 130 metre uzakta olması hakkında bir kanun çıkarttı. Şehirde Cemiyet-i Hayriye’nin birkaç mektebi mevcuttu. Belediye idaresi ile karşı karşıya bulunan Kutsal Nina kız mektebini Rus Cemiyet-i Hayriyesi açtı. Binanın inşasına ve mektebin harcamalarına Hacı Zeynelabidin Tagiyev’in büyük yardımları dokundu. Bu mektepte kızlara, orta eğitimle beraber çağdaş ilimler ve kültür dersleri de verilmekteydi. Azerbaycan’da, toplam yedi Mariya kız mektebi vardı ve buradaki 1827 kız öğrencinin 37’sini Azerbaycanlı kızlar teşkil ediyordu.

Müslüman kızlar için bu tip bir mektep yine Tagiyev5 tarafından 1901 yılında açıldı. Mektebin nizamnamesi Hasan Melikzade Zerdabi tarafından düzenlendi. Böyle bir okulun açılması için çarlık hükûmeti uzun yıllar gerekli izni vermemişti. Tagiyev, II. Nikola’nın tahta çıkmasından istifade ederek tekrar hükûmete müracaat etti ve bu sefer mektebin açılması iznini aldı. Mektebin inşaatını sür’atlendirmek amacıyla kız mektebine İmparatoriçe Aleksandra Fyodorovna’nın adı verildi. Hasan Melikzade Zerdabi’nin eşi Hanife Hanım’ın müdür olduğu okulun kontenjanı 50 öğrenci olarak belirlenmesine rağmen ilk yıl 58 öğrenci kabul edildi. Uzak bölgelerden gelen öğrenciler için bir pansiyon vardı. Burada yatakhane, yemekhane ve hastane için özel odalar teşkil edilmişti.

Aleksandriyevski Kız Mektebi’ni bitiren kızlar, Azerbaycan’ın ilk ve esas muallimler kadrosunu meydana getirdiler. İlk olarak bir sınıftan ibaret olan bu mektep 1913’te iki sınıflı hale geldi. 1 Ocak 1916’da mektebin 104 kız talebesi vardı ve bunların 95’ini Azeri kızlar meydana getiriyordu. Kısa bir süre sonra bu mektepler Aktaş’ta, Kazah kazasının Salahlı köyünde, Göyçay kazasının Zeyelu köyünde, Şuşa’da, Şamahı’da, Karyakin kazasında vb. yerlerde de açılmaya başlandı. Bu mekteplerde çalışan muallimlerden, Hanife Hanım Melikova’nın, Hatice Hanım Agayeva’nın, Rahile Hanım Hacıbeyova’nın, Sara Hanım Vezirova’nın, Nigar Hanım Aslanova’nın, Gevher Hanım Usubova’nın, Şerabani Şabanova’nın, Nabat ve Kumru Nerimanova kardeşlerin, Şefika Hanım Efendiyeva’nın, Ayna Sultanova’nın adlarını özellikle belirtmek gerekir.6

Cemiyet-i Hayriyenin ilk olarak erkek çocuklar için açtığı mektebe, Saadet adı verildi. Tagiyev’in yardımları burada da kendini gösterdi. Toplanan paraların yetmemesi üzerine Tagiyev tarafından 5 bin rublelik ilâve bir yardım yapıldı. Saadet’in kurulmasında tüccar Meşedi Yusuf Necefov, Hacı Rızvan Babazade, Ahund Abdurrahim Hacızade de mühim rol oynadılar.7

Saadet’ten sonra Çembere köyünde Sefa mektebi kuruldu. Bundan sonra İranlılar (İran Azerileri) Sabuncu’da Temeddün, Çemberekend’de ise İttihad mekteplerini açtılar. 1881’de Bakû’de Denizcilik Mektebi açıldı. Bu mektep aynı zamanda günden güne denizciliğe artan ihtiyacın da bir göstergesiydi.8

Usul-i cedide geçiş aşamasında aydınların üzerinde en çok durdukları konu dil meselesi oldu. 1905 I. Rus İhtilali yıllarında, imla ve gramer konularında çeşitli eserler yazılmaya başlandı. 1907’de halk eğitiminin geliştirilmesi için yeni mekteplerin açılması hususunda Üzeyir Hacıbeyov,9 Hasan Melikzade Zerdabi, Sultan Mecid Ganizade gibi aydınlar faaliyet gösterdiler. Bu yıllarda Üzeyir Hacıbeyov’un Türk Rus ve Rus Türk Lügati eseri, Abdullah Şaik’in Uşag Çeşmeyi, Mahmudbey Mahmudbeyov’un Abbas Sehhat’le birlikte kaleme aldığı Yeni Mekteb, Türk Edebiyatına İlk Gedem adlı ders kitapları kaleme alındı.
Cemiyetler: Hayriye cemiyeti kurulması fikri ilk defa 1870’li yıllarda Hasan Bey Zerdabi tarafından ortaya atılmıştı. Fakir çocukların eğitim ve öğretiminde onların okullara kabul edilerek parasız okumasında bu cemiyetin rolü olacaktı. Bu amaçla cemiyetin programını tertip ederek, hükûmete takdim etmiş ve büyük sıkıntılarla karşılaşmasına rağmen onaylatmıştı. Ancak Zerdabi’nin bu teşebbüsü yeterli gelirin sağlanamaması yüzünden başarısız oldu. İkinci teşebbüs 1905 ihtilalinin getirdiği elverişli şartlar sonucunda meydana geldi.

Zerdabi’nin yazarak Kafkasya İdaresine sunduğu nizamname 10 Ekim 1905’te onaylandı. Cemiyetin ilk toplantısında 11 kişiden ibaret bir idare heyeti seçildi. Tagiyev heyetin başkanı, İsrafil Hacıyev muavini, Hacı Mustafa muhasebe, Ahmed Bey Agayev sekreter, Asadulla Ahmedov, İsmail Bey Seferaliyev, Hasan Bey Zerdabi, Ali Merdan Bey vb. idare heyetinin üyeleri olarak seçildiler. Böylece Azerbaycan’da ilk Müslüman hayır cemiyeti faaliyetlerine başladı. Cemiyetin finans kaynakları ise esasen Tagiyev ve diğer Bakû zenginleriydi.

1906’da yine yardım amaçlı bir başka cemiyet olan “Neşr-i Maarif” kuruldu. Çoğu zaman “Müselman Cemiyet-i Hayriyesi” ile birlikte hareket eden bu cemiyet fakir ve yetim çocukların okutulmasını meseleleriyle ilgilenmekteydi. Cemiyetin gelir kaynağını Bakû zenginleri teşkil ediyordu. Amaçları kendi müesseselerinde çalıştırmak üzere vasıflı işçilerin yetiştirilmesini sağlamaktı. Cemiyet, Ramana’da ve Bakû’nün başka köylerinde ilk olarak yeni usulle eğitim yapan mektepler açtı.10 Mektep açmanın dışında, kütüphanelerin kurulması, işçilerin meslek ve sosyal bilgilerinin artması gibi faaliyetler de bulunuluyordu.11 Hasan Bey Zerdabi, Neriman Nerimanov,12 Meşedi Bey Azizbeyov gibi aydınlar da cemiyetin faaliyetlerine katılmaktaydılar. Bu cemiyet çalışmalarını 1917’ye kadar devam ettirdi.

“Necat” Cemiyeti de, 1906’da kurulan bir eğitim ve kültür cemiyeti idi. Cemiyetin üyeleri arasında yine dönemin en önemli aydınları olan Üzeyir Hacıbeyov, Mehmed Emin Resulzade, Cihangir Zeynelov, Mirzaağa Aliyev, Hüseyinkulu Sarabski, Murad Muradov, Hüseyin Arablinski, Mehdi Bey Hacınski, Bedel Bey Bedelbeyov, Habib Bey Mahmudbeyov, Abbaskulu Kazımzade, Mehmedali Resulzade, Gulam Mirza Şerifov, Sultan Mecid Ganizade, Ali İskender Caferov, Mirmahmud Kasımov Sıdkı Ruhulla, İbrahim Ebilov ve İmran Kasımov bulunmaktaydı. Cemiyetin en faal üyelerinden birisi İmran Kasımov idi. O, aynı zamanda cemiyete “Necat” adını da veren kişiydi. Görüldüğü gibi “Necat”ı teşkil edenlerin çoğu aydınlardan meydana geliyordu. Şüphesiz içlerinde zenginler de vardı. Amaçları, Azerbaycanlıları bilgilendirmek, onları eğitmek, yoksul çocuklara yardım etmek, onları okullara celp ederek ihtiyacı olanlara maddi yardımda bulunmaktı. Cemiyet, Bakû’de ve etraf köylerinde kütüphaneler de açmıştı. Ayrıca köylerde açılan bir iki sınıflı mekteplerin sayısı 30’a ulaşmaktaydı. Hatta Mirza Elekber Sabir gibi aydınlar da bu mekteplerden biri olan Balahana’daki mektepte birkaç yıl ders vermişti. “Necat”ın tiyatro bölümü, büyük bir heves ve enerji ile çalışmaktaydı. Cemiyet, genç aktör grupları yaratıyor ve onların etrafında tiyatroya meraklı kimseleri toplamaya çalışıyordu. Devrin tanınmış aktörleri Hüseyin Arablinski, A. M. Şerifzade, Mirzaağa Aliyev, Sıdkı Ruhulla vb. hem bu grubun faaliyetlerine yakından iştirak ediyor hem de onlara öncülük ediyorlardı. Ayrıca pek çok yazar, şair ve dramaturg “Necat”ın etrafında bir araya gelmişti. N. B. Vezirov,13 Hakverdiyev,14 N. Nerimanov, Üzeyir Hacıbeyov gibi aydınlar da bazen kendi eserlerini bazen de Rus ve dünya edebiyatından tercüme ettikleri dram eserlerini sahneye aktarmaktaydı. 1908’de Bakû’de gösterilen Leyla ile Mecnun operası yine “Necat”ın teşebbüsleri sonucunda gerçekleşmişti.

“Necat” basın yayın faaliyetlerine de önem vermiş bu amaçla haftada bir kere yayımlanan Necat adında bir gazete çıkartmıştı. Gazete, İsa Bey Aşurbeyov’un maddi desteği ve redaktörlüğü altında neşredilmekteydi.

1906’da Bakû’de temeli atılan “Saadet” Cemiyeti ise klasik usulde eğitim yapan mekteplerin açılmasına, millî fikirlerin yayılmasına yardımcı olan bir hayır cemiyetiydi. Cemiyet, Bakû tüccarları ve din adamları tarafından kuruldu. Bakû Müslüman Ruhani Cemiyeti, “Saadet” adını aldı. Başkanı Merdekanlı Ahund Molla Elekber Abbas Gulizade idi. “Saadet”in nizamnamesi 7 Haziran 1907’de onaylandı. Bu cemiyetin “Medrese-i Saadet” ve “Medrese-i Ruhaniye” gibi mektepleri dinî bir karakter taşıyordu. Mekteplerde Türkçe, Arapça ve Farsça öğretilen diller arasındaydı. “Saadet”in “Medrese-i Saadet” adlı mektebinde 1910-1911 eğitim yılında Ahund, Molla Ağazade daha sonra ise Alibey Hüseyinzade müdürlük yaptı.

1910-1911 eğitim yılında cemiyete bağlı “Şah” ve “Samediye” mektepleri faaliyet gösterdi. Bu mekteplerin programları, Saadet mektebinin müffettişi, Gori Seminaryası’ndan mezun olmuş olan Ferhad Ağazade tarafından imzalanırdı. Bu mektepte Üzeyir Hacıbeyov, Ceyhun Hacıbeyov, Kadir İsmailzade, Mehmed Hanefi Teregulov, Ali Hüseynov, Kerimbey Melikov gibi aydınlar da ders vermişlerdir.15 1904’de General Gubernatör (askeri vali) Fadeyev’in izniyle “Hidayet” adı altında bir ce

miyet faaliyete başladı. Kurucuları, din adamları ve aydınlardan meydana geliyordu. Amacı, çetelerle ve suç işleyen kimselerle mücadele ederek, dini fanatizmi engellemekti. Cemiyetin nizamnamesi Ahmed Bey Agayev tarafından hazırlanmıştı.

1910’da kurulan “Safa” cemiyeti de eğitim ve kültüre ağırlık vermişti. Bilhassa milli tiyatronun gelişmesi için çalışmakta ve bu amaçla kendi tiyatro gruplarını yaratmaktaydılar. Aydınlar, Safa cemiyetine de destek veriyorlardı. Oynadıkları oyunlarda, “Necat” cemiyetinin aktörlerini de davet etmekteydiler. Samed Mensur, Dadaş Bünyatzade, Mehmed Emin Resulzade, Aliabbas Müznib,16 Hüseyin Arablinski,17 A. M. Şerifzade, Cihangir Zeynelov vb. cemiyetin faaliyetlerine yakından iştirak etmekteydi.

Görüldüğü gibi devrin aydınları, bu cemiyetlere büyük ümitler besleyerek halkın geleceğini buralarda aradılar. Cemiyetlerin herbirinin yaptığı faaliyetler ve hizmetler, gazetelerde övgüyle bahsediliyor ve okuyucuların bilgi sahibi olması için ayrıntılı bilgi veriliyordu.



Basın: Azerbaycan’ın sosyal ve kültürel hayatında en mühim olaylardan birini basın faaliyetlerinin ortaya çıkması teşkil eder. Azerbaycan basını, bir yerde Hasan Melikzade Zerdabi’nin (1842-1907) adıyla paraleldir.18 Hasan Bey Zerdabi, ilk hayriye cemiyetinin kapanmasından sonra toplumu bilgilendirmek ve ona yön vermek için bir gazete çıkartmanın gerekliliğini düşünmekteydi. Ona göre, bir milletin sadece kendi dilinde konuşup ilerleme kaydetmesi mümkündü. Bunun için ilmin mekteplerde hatta gimnazyumlarda ana dilinde yapılmasını isteyen Zerdabi, millete çağdaş mekteplerde çağdaş ilimleri çağdaş metotlarla yapacak ana dilde kitapların ve eserlerin yayımlanmasını teklif etti.19 Zerdabi, ilk sayısı 22 Temmuz 1875 tarihinde çıkan Ekinci gazetesiyle Azerbaycan’da ilk Türkçe gazeteyi neşretmeye muvaffak oldu. Gazetenin bütün redaksiyon heyeti, sadece tek kişiden yani H. M. Zerdabi’den ibaretti. O, hem yazar hem redaktör hem de mürettipti.20 1875-1877 yıllarında gazetenin toplam 56 sayısı çıkmış bulunuyordu.21 Bu arada, H. M. Zerdabi, etrafına S. E. Şirvani, K. Mehmandarov, A. Adıgözelov, Koranî gibi devrin aydınlarını toplamayı başardı.22 Gazete isminden de anlaşılacağı üzere Rus hükûmet memurları karşısında özellikle savunmasız durumda bulunan Türk köylülerine sosyal, ekonomik ve millî meselelerinde yardım etme amacını taşımaktaydı. Ekinci, 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında Azerilerin birlik olarak isyan edecekleri endişesiyle Rus hükûmeti tarafından kapatıldı. Bu savaş gazeteye büyük zarar verdi. Bütün Rus gazeteleri savaş hakkında etraflı bilgi verirken Ekinci’ye bu konuda tek bir satır dahi yazmak için izin verilmedi. Hatta savaşın başladığı haberini bildirmek bile yasaklanmıştı. Bu yıllarda gazete üzerinde sansür daha da arttı. Gılman İlkin, Ekinci’nin kapatılması ile ilgili olarak Dağıstan’da bir ayaklanma olduğunu, isyancıların bazılarının kurşuna dizildiğini bazılarının ise sürgüne maruz kaldığını ve bunun gazetenin kapatılması için hükûmete gerekli sebebi verdiğini söylemektedir. Bütün Kafkasya’da, isyanlar çıkmasından endişeye kapılan hükûmet Ekinci’nin de bu işte büyük rol oynayacağını düşünüp gazeteyi kapattı.

Ekinci’nin üzerinde “iki haftalık gazete” yazmasına rağmen Hasan Bey Zerdabi, bir süre sonra gazeteyi haftada bir defa yayımladı. Dilinin sade olmasına önem veren gazete halkın kolayca anlayabileceği sade Türkçeyi benimsemiş daha sonra Azerbaycan’da yayımlanan diğer gazeteler de bu istikamette ilerlemişlerdir.23 Ekinci, köy ekonomisinden ve köylü hayatından bahsetmekle birlikte devrin bazı siyasi ve sosyal olayları hakkında da bilgi vermekteydi. Gazetenin adı, bir anlamda sembolik bir mana da taşıyordu. Azerbaycan köylüsünü daha iyi, çağdaş usuller esasında daha verimli çalışmaya yöneltmeyi değil, ayrıca onun kalbine, bilincine eğitim sevgisini de serpmeyi amaçlamaktaydı. Mollalar, hükûmet memurları ve sadece kendi menfaatlerini düşünen Duma üyeleri de Hasan Bey’in makalelerinde tenkit edilen unsurlar arasındaydı.24

Ekinci’den sonra taş basma (litografya) usulü ile Tiflis’te Ziya, 1880’de ise Ziya-i Kafkaziye adı altında iki gazete daha yayımlandı. Ziya gazetesinin naşiri Seyid Ünsizade, müdürü ve muharriri ise Celal Ünsizade idi. 1880’de yayımlanmaya başlanan Ziya-i Kafkaziye baskı sistemiyle çıkmaya başlandı. 1883’de Tiflis’te Azerice olarak yayımlanan Keşkül dergisi 1891’e kadar devam etti. Dergi, Türkçe dışında, Arapça ve Farsça da neşrediliyordu. Bu dergiye Azerilerin dışında, diğer Türk boylarından birçok yazar da yazılarıyla iştirak etti. Milliyetçilik ve vatanseverlik fikirlerini yaymada büyük rol oynayan dergi, siyaset, ticaret, sanayi ve edebiyat konularına sayfalarında yer veriyordu.

Rusça çıkan ikinci büyük gazete olan Kaspi siyasi ve edebi bir gazete idi. XX. yüzyıl başlarında, Tagiyev gazeteyi satın alarak Topçubaşov’un idaresine verdi. Kaspi gazetesi, 1881-1919 yılları arasında gündelik olarak yayımlanan bir gazete oldu. Bu gazetenin etrafında A. Hüseyinzade, A. Agayev.25 A. Topçubaşov Feridun Bey Köçerli, Mehmedağa Şahtahtinski gibi aydınlar toplanmıştı.

1905 ihtilaline kadar yayımlanan gazetelerden biri de 30 Mart 1903’ten itibaren Tiflis’te Mehmet Ağa Şah

tahtinski26 tarafından çıkarılmaya başlanan Şark-i Rus gazetesiydi. Gazete sayfalarında resmî hükûmet haberlerinin dışında sosyal, siyasî ve kültürel hayatın birçok yönünü gözler önüne seren makaleler, yorumlar, hikâye, piyes vs. yayımlanmaktaydı. Bu gazete Ekinci’den sonra çıkarılan ikinci siyasî gazete olma özelliğine sahipti. Şark-i Rus ilk önce haftada üç defa (Çarşamba, Cuma ve Pazar) daha sonra günlük neşredilmeye başlayarak, ilk Türkçe günlük, siyasî ve içtimaî gazete olma vasfını da kazandı. 1904’te çıkan 232. sayısına kadar gazetenin redaktörü M. A. Şahtahtinski, daha sonra ise C. M. Kulizade oldu. Şark-i Rus bilhassa kadın meselesi, alfabe ıslahı, dil ve edebiyat meselesine önem vererek, eğitimin tebliği, yoksul köylülerin zor durumları, gerilik ve cehaletin tenkidi gibi konularla da meşgul oldu. Gazete Mart 1904’te kapandı.27 Böylece Azerbaycan basın tarihinin hazırlık dönemi olan 1905 öncesi devir sona erdi ve 1905’ten itibaren canlanan basın hayatı bu özelliğini 1920’ye kadar sürdürdü. 1905’ten başlayarak Bakû’de basın sürâtle gelişmeye başladı.

1905’ten 1920’ye kadar gazetelerin etrafında toplanan yazar ve şairlerin, gazetecilerin milli şuurun uyanmasındaki rolü büyüktür. Mehmed Emin Resulzade, Nesibbey Yusufbeyli, Üzeyir Hacıbeyov, Mirza Elekber Sabir, Celil Mehmed Kulizade, Abdurrahman Hakverdiyev, Necefbey Vezirov, Süleyman Sani Ahundov, Mehemmed Hadi, Hüseyin Cavid, Abbas Sıhhat, Abdullah Şaik.28 Seyid Hüseyin Sadık29 Yusuf Vezir Çemenzeminli milli edebiyatın oluşmasını sağlamışlardır.


Yüklə 15,63 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   25   26   27   28   29   30   31   32   ...   111




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin