Stephen King Hayatı Emen Karanlık



Yüklə 1,17 Mb.
səhifə24/24
tarix30.10.2017
ölçüsü1,17 Mb.
#22651
1   ...   16   17   18   19   20   21   22   23   24

Thaddeus Beaumont'un Hızlı Dansçılar adlı romanından.
İnsanların düşleri... yani akıllarına estiği zaman uyku sırasında beliren o sanrılar değil de gerçek rüyalar değişik zamanlarda sona ererler. Thad Beaumont'un George Stark'la ilgili rüyası da, psiko-pompaların kara yarışını ona ayrılmış olan yere taşıdıkları gece dokuzu çeyrek geçe sona erdi... siyah Toronado'yla sonuçlandı... Thad'ın sık sık gördüğü kâbuslarda George'la bu örümceğe benzeyen arabaya biniyor ve eve geliyordu.

Liz'le ikizler bahçe yolunun yukarısında, Göl Yoluna bağlandığı yerde duruyorlardı. Thad'la Alan George Stark'ın siyah arabasının yanındalardı. Ama otomobil artık siyah değildi. Kuş pislikleri yüzünden griye dönüşmüştü.

Alan eve bakmak istemiyor ama gözlerini oradan alamıyordu. Harap haldeydi ev. En çok doğu tarafı, yani çalışma odasının bulunduğu yan zarar görmüştü. Ama bütün ev berbat haldeydi. Her tarafta koskocaman delikler açılmıştı. Etrafında ölü kuşlardan oluşan koskocaman yığınlar vardı. Saçakların altına, yağmur oluklarına sıkışmıştı serçeler. Ay doğmuştu. Şimdi kırık cam parçaları gümüşümsü bir ışıkla parlıyordu. Ölü serçelerin camlaşmış gözlerinde de aynı ışıltı vardı.

Thad, «Sence bir sakıncası olmadığından emin misin?» diye sordu.

Şerif, «Evet,» der gibi başını salladı.

«Bu iş kanıtları ortadan kaldırmak demek. Onun için sordum.»

Alan haşince güldü. «Bu kanıtlarla ilgili olaya kim inanır?»

«Herhalde kimse inanmaz.» Thad bir an durdu, sonra da ekledi. «Biliyor musun, bir ara benden hoşlandığını düşünmüştüm. Ama artık bana öyle değilmiş gibi geliyor. Durum değişti. Bunu anlayamıyorum... Bütün bu olanlardan beni mi sorumlu tutuyorsun?»

Alan, «Bütün bunlar bana vız geliyor,» dedi. «Olay sona erdi. Beni ilgilendiren de sadece bu. Şu anda benim için bütün dünyada bundan daha önemli hiçbir şey yok.» Thad'ın yorgun suratındaki ifadeden onun kırıldığını anlayarak durumu düzeltmeye çalıştı. «Dinle, Thad. Çok fazla bu. Birdenbire çok şey oldu. Biraz önce bir sürü serçenin bir insanı havaya uçurduğunu gördüm. Beni fazla zorlama. Tamam mı?»

Thad başını salladı. «Anlıyorum...»

Şerif, hayır, diye düşündü. Anlamıyorsun. Ne olduğunu bilmiyorsun. Bunu öğrenebileceğini de hiç sanmıyorum. Belki karın anlar... Ama açıkçası bu olaydan sonra Liz'le aranızın pek iyi olacağını da sanmıyorum. Acaba bir daha seni anlamayı, isteyecek mi? Seni tekrar sevmek cesaretini gösterebilecek mi? Belki ileride bir gün çocukların seni anlayacaklar, Thad... Ama sen bunu kavrayamayacaksın. Şimdi yanında duruyorum. Kâbuslara yakışacak bir yaratığın çıktığı karanlık bir mağaranın ağzında durmaya benziyor bu. O canavar gitti artık. Ama insan yine de onun çıktığı yere fazla yaklaşmaktan hoşlanmıyor. Çünkü bir başka canavar daha olabilir. Herhalde artık öyle bir yaratık yok. Kafan da bunu biliyor. Ama duyguların... onlar başka bir şarkı söylüyorlar. Öyle değil mi? Ah, Tanrım. Ve mağara sonsuza dek boş kalsa bile o rüyalar var. Ve anılar. Mesela Homer Gamache var. Stark onu kendi takma koluyla döve döve öldürdü. Senin yüzünden, Thad. Hepsi de senin yüzünden.

Bu haksız bir şeydi. Ve Alan'ın kafasının bir yanı da bunu biliyordu. Thad ikiz olmak istememişti. İkiz kardeşini ana rahminde kötülüğü yüzünden ortadan kaldırmamıştı. George Stark adıyla roman yazmaya başladığı zaman kendisini ne tür bir canavarın beklediğini sezememişti.

Ama onlar yine de ikiz kardeştiler.

Ve şerif, Thad'la Stark'ın birlikte nasıl güldüklerini de unutamıyordu.

O acayip, çılgınca kahkahalar. Ve gözlerindeki ifade. Alan, acaba Liz bütün bunları unutabilecek mi, diye kendi kendisine sordu.

Hafif bir rüzgâr çıkmıştı. Bu o pis benzin kokusunu burunlarına getirdi.

Şerif birdenbire, «Evi yakalım,» dedi. «Her şeyi yakalım. Sonradan kim ne düşünürse düşünsün, bu bana vız gelir. Rüzgâr şiddetli değil. Yangın etrafa yayılmadan itfaiye arabaları gelir. Eğer evin etrafındaki ağaçların bir bölümü yanarsa, bu daha da iyi olur.»

Thad, «Bu işi ben yapacağım,» diye cevap verdi. «Sen Liz'le yola çık. Ona ikizler için yardım...»

Şerif onun sözünü kesti. «Bu işi birlikte yapacağız. Bana çoraplarını ver:»

«Ne?»


«Dediğimi duydun. Çoraplarını ver.» Alan, Toranado'nun kapısını açtı. Tek ayağının üzerinde durarak ayakkabısıyla çorabını çıkardı. Thad da onu taklit etti. Alan ayakkabısını giyerek sol çorabını çıkarırken, «Yere, o ölü kuşların arasına çıplak ayakla basmak niyetinde değilim,» dedi kendi kendine. «Bunu bir saniye bile yapamam.» Pamuklu çoraplarını birbirine düğümledi. Thad'ınkileri de alarak bunlara ekledi. Arabanın arkasına doğru giderken ölü serçeler ayaklarının altında çatırdadılar. Şerif deponun kapağını açarak çorapları benzine batırdı. Sonra da peşinden gelmiş olan Thad'a döndü. Üniforma gömleğinin cebini karıştırarak bir kutu kibrit çıkardı. Üzerinde bir kuş resmi vardı.

Alan, «Araba ilerlerken çorapları tutuştur,» dedi. «Sakın bunu daha önce yapayım deme! Anlıyor musun?»

«Evet.»

«Bu gürültüyle patlayacak. Ev de tutuşacak. Sonra da arka taraftaki yakıt depoları. İtfaiye müfettişi buraya geldiği zaman arkadaşının arabanın kontrolünü kaybederek eve çarptığını ve o sırada otomobilin parladığını düşünecek. Daha doğrusu ben öyle umuyorum.»



«Tamam.»

Alan öne doğru giderken, Liz, «Aşağıda ne yapıyorsunuz?» diye seslendi. «Bebekler üşümeye başladılar.»

Thad, «Bir dakika,» dedi.

Alan, Toranado'nun pis pis kokan içine eğilerek elfrenini çekti. Omzunun üzerinden, «İlerlemeye başlayıncaya kadar bekle,» diye tekrarladı.

Alan pedala bastı. Araba hemen hareket etti. Şerif geri çekildi. Ve bir an Thad'ın görevini başaramadığını sandı... Sonra arabanın arka kısmından alevler yükseldi.

Toranoda ağır ağır bahçe yolundan indi. Oradaki asfaltlanmış alçak kaldırıma çarparak üzerinden aştı. Ağır ağır arka taraftaki küçük verandanın önünden geçti. Evin yanına çarparak durdu. Alan turuncu alevlerin ışığında tampona yapıştırılmış olan kâğıttaki yazıyı okudu. «Klas Köpoğlu Köpek.»

Usulca, «Artık öyle değilsin,» diye homurdandı.

«Ne?»


«Hiç hiç. Geri çekil. Araba havaya uçacak.» .

On adım geriledikleri sırada Toronado ateşten bir topa dönüştü. Alevler, evin gagalanmış, parçalanmış doğu duvarını yaladılar. Çalışma odasının duvarındaki delik şaşkın şaşkın bakan kara bir göz küresine benziyordu.

Alan, «Haydi,» dedi. «Benim devriye arabasına girelim. Bu işi yaptığımıza göre yangını bildirmemiz de gerekiyor. Bu olay yüzünden diğerlerinin göl kıyısındaki evlerinden olmalarına gerek yok.»

Ama Thad bir an oradan ayrılmadı. Şerif de onun yanında bekledi. Evin, sedir ağacından kaplamalarının altındaki tahtaları kupkuruydu. Ve bunlar tutuşmaya başlamışlardı bile. Alevler delikten Thad'ın çalışma odasına girdiler. Alev alan kâğıtlar hava cereyanı yüzünden dışarıya, yukarıya doğru uçuştular.

Alan o parlak ışıkta kâğıtların elyazısıyla dolu olduklarını gördü. Sayfalar buruştu, tutuştu ve karardılar. Döne döne uçan kara kuşlar gibi alevlerin üzerinden karanlık geceye doğru yükseldiler.

Alan, hava akımından kurtuldukları zaman, diye düşündü. Rüzgâra kapılacaklar. Rüzgârlar onları yakalayıp götürecekler. Belki de dünyanın öbür ucuna. İşte bu çok iyi olur.

Şerif yokuştan Liz'le bebeklerin bekledikleri yere doğru çıkmaya başladı. Kafasını önüne eğmişti.

Geride Thad Beaumont ağır ağır ellerini kaldırdı ve yüzünü avuçlarına gömdü.

Orada uzun süre öyle durdu...
Stephen King - Hayatı Emen Karanlık

Kitaplar, uygarlığa yol gösteren ışıklardır.

UYARI:
www.kitapsevenler.com
Kitap sevenlerin yeni buluşma noktasından herkese merhabalar...

Cehaletin yenildiği, sevginin, iyiliğin ve bilginin paylaşıldığı yer olarak gördüğümüz sitemizdeki

tüm e-kitaplar, 5846 Sayılı Kanun'un ilgili maddesine

istinaden, engellilerin faydalanabilmeleri amacıyla

ekran okuyucu, ses sentezleyici program, konuşan "Braille Not Speak", kabartma ekran

vebenzeri yardımcı araçlara, uyumluolacak şekilde, "TXT","DOC" ve "HTML" gibi formatlarda, tarayıcı ve OCR (optik

karakter tanıma) yazılımı kullanılarak, sadece görmeengelliler için, hazırlanmaktadır. Tümüyle ücretsiz olan sitemizdeki

e-kitaplar, "Engelli-engelsiz elele"düşüncesiyle, hiçbir ticari amaç gözetilmeksizin, tamamen gönüllülük

esasına dayalı olarak, engelli-engelsiz Yardımsever arkadaşlarımızın yoğun emeği sayesinde, görme engelli kitap sevenlerin

istifadesine sunulmaktadır. Bu e-kitaplar hiçbirşekilde ticari amaçla veya kanuna aykırı olarak kullanılamaz, kullandırılamaz.

Aksi kullanımdan doğabilecek tümyasalsorumluluklar kullanana aittir. Sitemizin amacı asla eser sahiplerine zarar vermek değildir.

www.kitapsevenler.com

web sitesinin amacıgörme engellilerin kitap okuma hak ve özgürlüğünü yüceltmek

ve kitap okuma alışkanlığını pekiştirmektir.

Ben de bir görme engelli olarak kitap okumayı seviyorum. Sevginin olduğu gibi, bilginin de paylaşıldıkça

pekişeceğine inanıyorum.Tüm kitap dostlarına, görme engellilerin kitap okuyabilmeleri için gösterdikleri çabalardan ve

yaptıkları katkılardan ötürü teşekkür ediyorum.

Bilgi paylaşmakla çoğalır.

Yaşar MUTLU
İLGİLİ KANUN:

5846 Sayılı Kanun'un "altıncı Bölüm-Çeşitli Hükümler" bölümünde yeralan "EK MADDE 11" : "ders

kitapları dahil, alenileşmiş veya yayımlanmış yazılı ilim ve edebiyat eserlerinin engelliler için üretilmiş bir nüshası yoksa

hiçbir ticarî amaçgüdülmeksizin bir engellinin kullanımı için kendisi veya üçüncü bir kişi tek nüsha olarak

ya da engellilere yönelik hizmet veren eğitim kurumu, vakıf veya dernek gibi

kuruluşlar tarafından ihtiyaç kadar kaset, CD, braill alfabesi ve benzeri formatlarda çoğaltılması veya ödünç verilmesi

bu Kanunda öngörülen izinler alınmadan gerçekleştirilebilir."Bu nüshalar hiçbir

şekilde satılamaz, ticarete konu edilemez ve amacı dışında kullanılamaz ve kullandırılamaz.

Ayrıca bu nüshalar üzerinde hak sahipleri ile ilgili bilgilerin

bulundurulması ve çoğaltım amacının belirtilmesi zorunludur."


bu e-kitap Görme engelliler için düzenlenmiştir.

Kitap taramak gerçekten incelik ve beceri isteyen, zahmet verici bir iştir. Ne mutlu ki, bir görme

engellinin, düzgün taranmış ve hazırlanmış bir e-kitabı okuyabilmesinden duyduğu sevinci paylaşabilmek

tüm zahmete değer. Sizler de bu mutluluğu paylaşabilmek için bir kitabınızı tarayıp,

kitapsevenler@gmail.com

Adresine göndermeyi ve bu isimsiz kahramanlara katılmayı düşünebilirsiniz.

Bu Kitaplar size gelene kadar verilen emeğe ve kanunlara saygı göstererek lütfen bu açıklamaları silmeyiniz.

Siz de bir görme engelliye, okuyabileceği formatlarda, bir kitap armağan ediniz...

Teşekkürler.

Ne Mutlu Bilgi için, Bilgece yaşayanlara.



Stephen King - Hayatı Emen Karanlık
Yüklə 1,17 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   16   17   18   19   20   21   22   23   24




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin