T. C. Ankara cumhuriyet başsavciliğI (tmk. 10. Mad.İLe görevli ve yetkiLİ BÖLÜM) tutuklu


-Müşteki Sedat SARIOĞLU 08/10/2012 tarihli şikâyetinde özetle



Yüklə 11,37 Mb.
səhifə135/178
tarix03.01.2019
ölçüsü11,37 Mb.
#89288
1   ...   131   132   133   134   135   136   137   138   ...   178

177-Müşteki Sedat SARIOĞLU 08/10/2012 tarihli şikâyetinde özetle;

1959-1986 yılları arasında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı birimlerinde 27 yıl çalışarak kendi isteği ile emekli olduğunu, 17/08/1999 tarihinde meydana gelen Marmara depreminde Yalova'daki evlerinin yıkılması nedeniyle Yalova Termal içerisindeki bir misafirhaneye taşındıklarını, kendileri ile aynı yerde kalan depremzedelerle Ramazan ayında 50-60 kişiye yemek verdiklerini, birlikte teravih namazı kıldıklarını, Ramazan Bayramından sonra namaz kıldıkları yerin kapatılarak mühürlendiğini, bunun sebebini öğrenmek için kurumlara dilekçe verdiğini, bunun üzerine Genelkurmay, MİT ve Batı Çalışma Grubu tarafından fişlendiğini şu şekilde öğrendiğini; 2011 yılının Ağustos ayında İstanbul Selimiye Astsubay Orduevinde konaklamak istediğinde Genelkurmay Başkanlığınca orduevlerine, askeri gazinolara ve sosyal tesislere 06/02/2001 tarihinden itibaren süresiz girişinin yasaklandığını öğrendiğini, yine aynı tarihler içinde medya ve www.yesil.gov veya org.tr sitesinde medyada Yeşil kod adıyla anılan M. Y. ekibinde olduğu, Susurluk çetesinde olduğu, namaz kıldığı, Nakşibendi tarikatına bağlı Ş.N.K. müridi olduğu, eski emniyet müdürü M. A. ile çalıştığı ve birlikte kara para akladığı yönünde asılsız haberleri okuduğunu, bunun üzerine bilgi edinme yasası uyarınca Genelkurmay Başkanlığına, Milli Savunma ve MİT Teşkilatına dilekçe göndererek bilgi istediğini, ancak cevap vermediklerini, Askeri İdare Mahkemesine orduevlerine, askeri gazinolara ve sosyal tesislerine süresiz giriş yasaklılığının kaldırılması için başvurduğunu, talebinin kabul edildiğini, yasaklı halinin kaldırıldığını, Askeri İdare Mahkemesine tazminat davası açtığını, ayrıca MİT ve Yalova Kaymakamlığına İzmir Bölge İdare Mahkemesine tazminat davası açtığını, buradan da dosyasının Ankara'ya gönderildiğini öğrendiğini, hakkında asılsız şekilde internette haber yapan kişilerden şikâyetçi olduğunu belirtmiştir. (213. klasör, sayfa 440)

Müştekinin Genelkurmay Başkanlığındaki şahsi dosyasından temin edilen belgelerin incelenmesinde, 21 Temmuz 1975 tarihinde Personel Başkanı B. I. tarafından Şerit Rozeti, 20 Aralık 1977 tarihinde takdir belgesi ile ödüllendirildiği,

Şubat 1972 tarihinde şiddetli tevbih cezası ile cezalandırıldığı,

Müştekinin sicil notu ortalamalarına bakıldığında 1985 yılı 81.5, 1984 yılı 72, 1983 yılı 91 olduğu,1. Sicil amiri tarafından "Çalışkan, becerikli, itaatkar örnek bir astsubaydır" şeklinde kanaat belirtildiği, 1982 yılı sicil notunun 90 olduğu, 2. sicil amiri tarafından "Otoriter ve çalışkan bir ast sb.dır" şeklinde kanaat belirtildiği, 1. sicil amirinin kanaatine yer verilmediği, 1981 yılı 96.5, 1980 yılı 95.5, 1979 yılı 97, 1978 yılı 93.5, 1977 yılı 90.5, 1976 yılı 83.5, 1975 yılı 97, 1974 yılı 92.5, 1973 yılı 81, 1972 yılı 88, 1971 yılı sicil kâğıdına ilişkin belgelerde sicil amiri tarafından "çok iyi" şeklinde kanaatlerle değerlendirdiği, yine sicil amirlerince "Astsubay Başçavuşlukta görevini çok iyi yapar, üst rütbe ile görevini çok iyi yapar" şeklinde değerlendirmelere yer verildiği, 1970 yılı genel olarak "iyi" ve "çok iyi" kanaatlerle değerlendirildiği, 1969 yılı genel olarak "çok iyi" şeklinde kanaatlerle değerlendirildiği, 1968 yılı genel olarak "çok iyi" kanaatlerle değerlendirildiği, 1967 yılı genel olarak "çok iyi" kanaatlerle değerlendirildiği, 1966 yılı genel olarak "çok iyi" kanaatlerle değerlendirildiği, 1965 yılı genel olarak "çok iyi" ve "iyi" kanaatlerle değerlendirildiği anlaşılmıştır. (213. klasör, sayfa 281 – 424)

178-Müşteki Hasan ZENGİN 21/09/2012 tarihli ifadesinde özetle;

2010 yılında Türk Silahlı Kuvvetlerinden Jandarma Kıdemli Başçavuş olarak kendi isteğiyle görevinden istifa ettiğini, istifa etmesinin sebebinin TSK hiyerarşisi içerisinde örgütlenmiş kendisine karşı yapılan yıldırma politikası olduğunu, TSK'da 18 yıl hizmetinin bulunduğunu, bu yıldırma politikası gereğince hizmetinin 10 yılını Jandarmada özel birlik komutanlıklarında görev yaptırarak geçirttiklerini, kendisini sürekli olarak dış karakollara atayarak il merkezinden uzak tutup sürgün hayatı yaşattıklarını, eşi başörtülü olduğu için kendisini takipli personel statüsüne sokup 3 ayda bir hakkında Jandarma Genel Komutanlığına rapor verdiklerini,

1999 yılında 7 yıllık hizmeti bulunan bir Astsubay iken başörtülü bir bayan ile evlenmesi sebebiyle bir anda acele bir şekilde o sırada bulunduğu Tokat il merkezinden, Tokat'ın Niksar ilçesine bağlı Yazıcık Karakoluna tayininin çıkartıldığını, yani buraya sürüldüğünü, burada göreve başladıktan sonra zamanın İl Jandarma Alay Komutanı Albay Y. N. eşiyle birlikte kendisini makamına çağırdığını, makamında kendisine eşinin başörtülü olduğunu bildiklerini, tedbir olarak eşinin peruk kullandığı konusunda da bilgi sahibi olduklarını, ayrıca yıllık izinlerde memleketi olan Isparta'ya gittiklerinde eşinin izin süresince başörtüsü taktığından haberdar olduklarını, bu uygulamadan vazgeçmeleri, eşinin başını tamamen açması gerektiğini söylediğini, bu konuda kendisine emirler verdiğini, ayrıca hakkında yakın zamanda Jandarma Genel Komutanlığına rapor gönderileceğini, eğer eşi başını açarsa hakkında rapora olumlu şeyler yazacağını söylediğini, konuşmasında daha önce eşinin başörtüsü konusunda genel komutanlığa rapor gönderildiğini de anlattığını,

O tarihlerde bağlı bulunduğu Niksar Jandarma Komutanı Yüzbaşı V. G. kendisini odasına çağırarak, Albayın kendisine söylediği şeyleri söyleyerek aynı telkin ve ikazları yaptığını, kendisine askerlerle dini konuşmalar yapması sebebiyle rahatsızlığının bulunduğunu söylediği, bu uygulamasından vazgeçmesi gerektiğini,

Bu konularla ilgili olarak 2 adet savunma yazısı gönderildiğini, bu yazılarda eşinin kılık kıyafetinin TSK’nın giyim kuşam anlayışı ile bağdaşmadığı, bu konuda savunma yapmasının gerektiğinin belirtildiği, bu yapmış olduğu savunmalar sonucu 2 tane gizli tebligat cezası aldığını, gizli tebligat cezasının Askeri literatürdeki manasının bir üçüncüsünü alması durumunda ordudan ihraç anlamını taşıdığını, bu sırada kendisini tanıdığı istihbarat şubenin terör bölümünde görev yapan soy ismini bilmediği M. isimli başçavuştan Ankara'daki kişisel dosyasına irticacı olduğu yönünde şerh düşüldüğünü öğrendiğini, kendisine verilen cezanın disiplin hukukuna uymadığını, kendisine ve eşine başörtüsünü açması konusunda yapılan baskının kişisel hak ve özgürlüklere tecavüz anlamına geldiğini, kendisinin ve eşinin kişisel haklarına müdahalede bulunan rütbelilerden şikâyetçi olduğunu beyan etmiştir. (208. klasör, sayfa 447-448)

Müştekinin Genelkurmay Başkanlığında bulunan şahsi dosyasından temin edilen belgelerin incelenmesinde,

09/06/1997 tarihinde Jandarma Bölge Komutanı O. Ö. tarafından takdir belgesi, Temmuz 1997 tarihinde İl Jandarma Komutanı tarafından takdir belgesi, 30/05/1997 tarihinde takdir belgesi, 09 Temmuz 1998 tarihinde İl Jandarma Komutanı R. E. tarafından takdir belgesi, 15 Haziran 2001 tarihinde Öz.Hrk.Tb.Komutanı tarafından takdir belgesi, 28/03/2002 tarihinde İl Jandarma Komutanı Ö. A. tarafından takdir belgesi, 01 Kasım 2004 tarihinde İlçe Jandarma Komutanı Y. S. tarafından takdir belgesi, 27 Mart 2008 tarihinde Tugay Komutanı S. U. tarafından takdir belgesi, 30 Mart 2008 tarihinde İlçe Jandarma Komutanı Y. Ç. tarafından takdir belgesi ile ödüllendirildiği,

18/10/1994 tarihinde şiddetli tevbih cezası, 09/02/2000 tarihinde şiddetli tevbih cezası, 29/12/1999 tarihinde şiddetli tevbih cezası, 24/04/2001 tarihinde uyarı cezası, 24 Kasım 2004 tarihinde uyarı cezası, 19 Aralık 2005 tarihinde uyarı cezası, 25 Nisan 2006 tarihinde 3 gün oda hapsi cezası, 13/11/2006 tarihinde uyarı cezası ile cezalandırıldığı,



Sicil notu ortalamalarına bakıldığında; 1993 yılı 88.5 olduğu, 1. sicil amiri tarafından "Dürüst, çalışkan, verilen görevi yapan, sorumluluk sahibidir. Ast.sb.olmaya layıktır" şeklinde, 2. sicil amiri tarafından "Disiplinli, çalışkan, başarılı bir uzman çavuştur. Astsubaylığa layıktır" şeklinde kanaat belirtildiği, 1994 yılı 79.25 olduğu, 1. sicil amiri tarafından "İç güvenlik birliklerinde tim elemanı olarak görev yapar. Disiplinli ve dürüsttür. Astsubay olmaya layıktır" şeklinde, 2. sicil amiri tarafından "Disiplinli, çalışkan, dürüst bir uzman çavuştur. Astsubay olmaya layıktır. İç güvenlik birliklerinde görev yapar" şeklinde kanaat belirtildiği, 1995 yılı 80.5 olduğu, 1. sicil amiri tarafından "Gayretlidir" şeklinde, 2. sicil amiri tarafından "Gayretli, çalışkandır" şeklinde kanaat belirtildiği, 1996 yılı 79.5 olduğu, 1. sicil amiri tarafından "Dürüst ve güvenilir, pasif bir yapıya sahiptir. Yaratıcı ve girişken değildir" şeklinde, 2. sicil amiri tarafından "Yönlendirilirse daha başarılı olur" şeklinde kanaat belirtildiği, 1997 yılı 82.5 olduğu, 1. sicil amiri tarafından "Çalışkan ve dürüst bir astsubaydır. Yönlendirildiğinde daha başarılı olur" şeklinde, 2. sicil amiri tarafından "Çalışkan ve disiplinli bir astsubaydır" şeklinde kanaat belirtildiği, 1998 yılı 86 olduğu, 1. sicil amiri tarafından "Disiplinli ve çalışkandır. Karakol komutanlığı yapar." şeklinde, 2. sicil amiri tarafından "Disiplinli ve operasyon tecrübesi olan bir astsubaydır" şeklinde kanaat belirtildiği, 1999 yılı 86.42 olduğu, hakkında, görevdeki sorumluluk duygusu, "yeterli seviyededir", görev bilgisi, "yeterlidir", görevine hakimiyeti, "yeterli seviyededir", görevini yerine getirme durumu, "görev tanımında belirtilen vazifeleri iyi yapar" şeklinde kanaatler belirtilen 1999 yılı sicil dönemi görev performansına yönelik nitelikleri astsubay tebellüğ belgesi düzenlendiği, 2000 yılı 83.03 olduğu, hakkında 1999 yılındaki belge ile aynı şekilde tebellüğ belgesi düzenlendiği, 2001 yılı 79.64 olduğu, hakkında 1999 yılındaki gibi tebellüğ belgesi düzenlendiği, farklı olarak görevini yerine getirme durumu bölümüne, "görev tanımında belirtilen vazifeleri vasat bir şekilde yapar" şeklinde kanaat belirtildiği, 2002 yılı 91.7 olduğu, hakkında 1999 yılındaki gibi tebellüğ belgesi düzenlendiği, farklı olarak görevine hakimiyeti bölümüne "Bilgi ilgi ve yeteneği ile görevine hakimiyeti mükemmeldir" şeklinde kanaat belirtildiği, 2003 yılı 85.71 olduğu, hakkında 1999 yılındaki ile aynı şekilde tebellüğ belgesi düzenlendiği, 2004 yılı 85.17 olduğu, hakkında 1999 yılındaki ile aynı şekilde tebellüğ belgesi düzenlendiği, 2005 yılı 92.5 olduğu, hakkında 1999 yılındaki ile aynı şekilde tebellüğ belgesi düzenlendiği, 2006 yılı 75 olduğu, hakkında 1999 yılındaki gibi tebellüğ belgesi düzenlendiği, farklı olarak görevini yerine getirme durumu bölümüne, "görev tanımında belirtilen vazifeleri vasat bir şekilde yapar", 2007 yılı 91.42 olduğu, hakkında 1999 yılındaki ile aynı şekilde tebellüğ belgesi düzenlendiği, 2008 yılı 82.5 olduğu, hakkında 1999 yılındaki ile aynı şekilde tebellüğ belgesi düzenlendiği, 2009 yılı 95 olduğu, hakkında 1999 yılındaki ile benzer şekilde tebellüğ belgesi düzenlendiği, farklı olarak görevdeki sorumluluk duygusu bölümüne, "Çok yüksektir" şeklinde, görevine hakimiyeti bölümüne, "Bilgi ilgi ve yeteneği ile görevine hakimiyeti mükemmeldir" şeklinde, görevini yerine getirme durumu bölümüne, "Görev tanımında belirtilen vazifeleri çok iyi yapar" şeklinde kanaat belirtildiği,

İl Jandarma Komutanı Y. N. imzalı "Gizli Tebligat" konulu 31 Ocak 2000 tarihli 4128-68-00/1 sayılı belgede müştekiye hitaben "Eşinizin Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu bir astsubayın eşine yakışmayacak ve Türk Silahlı Kuvvetlerini küçük düşürecek şekilde yasa dışı örgütlerin simgesi olan kıyafet giydiğini, yapılan tüm sosyal faaliyetlere katılmadığını tespit ettim. Eşinizin daha çağdaş ve Türk Silahlı Kuvvetlerine mensup personelin eşine yakışır şekilde giyinmesi ile tutum ve davranışlarını bu yönde düzeltmesi konusunda sizi uyarıyorum. Aksi takdirde hakkınızda Astsubay Sicil Yönetmeliğinin 60 ncı maddesi gereğince gerekli yasal işlemin yapılacağını rica ederim." şeklinde 27/3/2000 tarihli "Aslının Fotokopisidir" onaylı yazının bulunduğu, yine 25 Ocak 2000 tarihli "Gizli Tebligat" konulu İlçe Jandarma Komutanı V. G. tarafından müştekiye hitaben yazılan yazıda da aynı ifadelerin kullanıldığı anlaşılmıştır. (208. klasör, sayfa 419)

Müştekinin almış olduğu takdir belgeleri, sicil amirleri tarafından verilen yüksek sicil notları ve kanaat notları, basit nitelikte birkaç disiplin cezası, hakkındaki "gizli tebliğat" konulu belgelerdeki ifadeler gözetildiğinde kendisine yönelik tavrın din ve vicdan özgürlüğü kapsamındaki askerlik görevi dışında kalan, kendisinin ve eşinin dini inanç ve yaşamından kaynaklandığı anlaşılmaktadır.

179 - Müşteki Recep AKBUDAK 05/11/2012 tarihli ifadesinde özetle;

Eylül 1982 - Eylül 1997 tarihleri arasında TSK da subay olarak görev yaptığını, Eylül 1997 tarihine kadar görev yaptığı birliklerde herhangi bir disiplin cezası almadığını, suç içeren herhangi bir eyleminin bulunmadığını, dilekçesi ekinde belirttiği 25 adet takdir belgesi almışken 28 Şubat sürecinde haksız ve hukuksuz bir şekilde maddi ve manevi baskılara maruz bırakılarak Eylül 1997 tarihinde çok sevdiği TSK’dan istemeyerek istifa etmek zorunda bırakıldığını, eğer bu dönemde istifa etmeseydi takip eden Aralık YAŞ toplantısı sonucu Ordudan ilişiğinin kesileceğini öğrendiğini, bu durumun bizzat o dönemki komutanı Tuğgeneral R. Ö. tarafından söylendiğini,

Eşinin başörtülü olması, namaz kılmasından dolayı 1988 yılından itibaren sakıncalı/şüpheli personel kategorisine, alındığını öğrendiğini, 1998 yılından itibaren de her yıl tanzim edilen raporların KKK’ya gönderildiğini, kendisinin bu durumunun hep devam ettiğini, sakıncalı/şüpheli personel kapsamında olmasından dolayı da keyfi olarak 1988 yılında 1 gün içerisinde sicilinin bozulduğunu, 96 olan sicil ortalamasının 76 ya indirildiğini, bütün bu tespitlere rağmen üstün çalışma performansı sonucu 1993-1994,1995 yıllarında sicilinin 100 puan olduğunu, 1993-1994 yılllarında üstün başarıları için KKK’dan para ödülü dahi aldığını, 1994 yılında KKK’dan üstün birlik yetiştirme şerit rozeti ödülünü de aldığını,

1996 yılında Hadımköy'de Binbaşı rütbesiyle birlik komutanı iken aynı yılın Şubat ayında Çerkezköy'e sicilinin de keyfi olarak düşürülerek sürgün edildiğini, sicili düşürülürken siciline, çalışkan bir subaydır, ancak Atatürkçü düşünce sistemine ters düşen bir fikir yapısına sahip olup ailesiyle birlikte davranış ve tavırlarının TSK’lerinin yapısına ters düşmektedir, takibi gerekmektedir gibi tamamen keyfi ve hukuksuz ifadelere yer verildiğinin, Hadımköyden ayrılmadan önce birlik komutanı olarak üst komutanların tertip ettiği tüm toplantılara katıldığını, bu toplantıların hemen hemen hepsinin ana konusunun İrtica faaliyetler ve başörtüsü olduğunu, irticai faaliyetlerden de anlaşılanın namaz kılma, bayanların başörtüsü takması gibi şeyler olduğunu, eşinin başörtülü olduğunu, diğer toplantıya katılan birlik komutanlarının bu durumu bildiği halde başörtüsü aleyhine çok ileri geri konuşmalar yaparak çok defa rencide edildiğini,

Sürgün edilerek Çerkezköy'de göreve başladığını, ancak hemen tüm subay ve Astsubayların eşinin başörtülü olduğunu bilerek kendisini ve ailesini tecrit ettiklerini, eşinin lojmandan dışarı çıkamaz hale geldiğini, 1997 yılı Eylül ayının başlarında Tugay komutanı R. Ö. ile baş başa yaptığı bir konuşmada kendi durumunu sorduğunu, kendisine "Binbaşım sizin çalışkan ve disiplinli olmanız beni ilgilendirmiyor, eşinizin başını açsanız da aralık şurasında atılacaksınız, sizin için en iyi olan istifanızı vermenizdir" dediğini, TSK’dan zorlanarak istifa ettikten sonra ailesi ve 4 çocuğuyla baş başa kaldığını, birden bire iş bulamadığını, bir belediyede bir yıl kadar çalıştıktan sonra ancak dışarıdan emekli olabildiğini, 28 Şubat süreci kapsamında maddi ve manevi kayıplara ailesi ile birlikte uğradığını, TSK’dan istifa eden subaylara Ordu evlerine girebilmek için giriş kartı alabilme hakkı bulunduğunu, ancak talep etmesine rağmen giriş kartı vermediklerini, bu nedenle İdare mahkemesine dava açtığını ve Mahkeme kararı ile bu hakkı elde ettiğini, muhalefet şerhinde belirtilen 2 üyenin gerekçesine kendisine yapılan baskının özeti olduğunu,

Bu süreci başlatanlar olmak üzere yasal dayanağı olmayan Batı Çalışma Grubunun tüm üyelerinden, sicilini haksız şekilde bozan Tank Yarbay M. L. sicilini keyfi bozan Tuğgeneral S. N. K., Çerkezköy'de görevde iken baskı yapan Tank Binbaşı Ş. A. ve istifa etmesine neden olan Tuğgeneral R. Ö. ayrıca mahkeme kararında aleyhine keyfi muhalefet şerhi yazan Piyade Kurmay Albay M. Ç.ve Deniz Kurmay Albay T. S.’den davacı ve şikâyetçi olduğunu, haklarında yasal işlem yapılmasını, kişisel haklarının tarafına iadesini istediğini, ayrıca ismini zikrettiği veya daha sonra belirteceği mağduriyetine yol açan şahıslardan da kişisel tazminat haklarının saklı tutulmasını talep etmiştir. (205. klasör, sayfa 588-589)

Müştekinin Genelkurmay Başkanlığında bulunan şahsi dosyasından temin edilen belgelerin incelenmesinde, 30/11/1988 tarihinde Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral K. Y. tarafından şerit rozeti beratı, 17/12/1982 tarihinde Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral N. E. tarafından 100 ncü yıl rozet beratı, 2 Kasım 1984 tarihinde 2 nci Tnk. Tabur Komutanı B. Y. tarafından takdir belgesi ile ödüllendirildiği, 19 Kasım 1985 tarihinde Tugay Komutanı N. P. tarafından ödüle layık görüldüğü, 4073-11-89/1891 sayılı Tabur Komutanı E. K. tarafından takdir belgesi, 02/11/1989 tarihinde Tabur Komutanı E. K. tarafından takdir belgesi, 31 Mart 1989 tarihinde Tümen Komutanı C. Ö tarafından takdir belgesi, 11 Mayıs 1989 tarihinde 55 nci Mknz.A.Komutanı Ö. K. tarafından takdir belgesi, 23 Mayıs 1990 tarihinde Tabur Komutanı E. K. tarafından takdir belgesi, 15 Kasım 1990 tarihinde Tnk.Tb.Komutanı tarafından takdir belgesi, 3 Haziran 1991 tarihinde Tümen Komutanı O. A. tarafından takdir belgesi, 15/07/1991 tarihinde Tnk.Tb. Komutanı M. Ş. tarafından takdir belgesi, 08/07/1991 tarihinde Alay Komutanı H. E. tarafından takdir belgesi, 07/08/1991 tarihinde Alay Komutanı H. E.tarafından takdir belgesi, 01/11/1991 tarihinde Alay Komutanı H. E.tarafından takdir belgesi, 28/12/1991 tarihinde Tank Tabur Komutanı M. Ş. tarafından takdir belgesi, 5 Mart 1992 tarihinde Tümen Komutanı O. A. tarafından takdir belgesi, 8 Temmuz 1992 tarihinde Tümen Komutanı O. A.tarafından takdir belgesi, 3 Mayıs 1993 tarihinde 1 nci Tnk. Tb. Komutanı A. S. S. tarafından takdir belgesi, 27 Eylül 1993 tarihinde Kara Kuvvetleri Komutanı İ. H. K. tarafından 1.532.225 TL para ödülü, 22 Aralık 1993 tarihinde Kurmay Başkanı Y. Z. S tarafından takdir belgesi, 9 Mayıs 1994 tarihinde Kurmay Başkanı Y.Z. S tarafından takdir belgesi, 8 Ağustos 1994 tarihinde Kara Kuvvetleri Komutanı İ. H. K. tarafından 3.212.000 TL para ödülü, 12 Ocak 1995 tarihinde Kurmay Başkanı N. Y. tarafından takdir belgesi, 17 Nisan 1995 tarihinde G.K.Komutanı İ. K. tarafından takdir belgesi, 5 Mayıs 1995 tarihinde Kurmay Başkanı N. Y. tarafından takdir belgesi, 25 Temmuz 1995 tarihinde G.K.Komutanı İ. K. tarafından takdir belgesi, 16 Ekim 1995 tarihinde Tugay Komutanı S. N. K. tarafından takdir belgesi, 24 Ekim 1996 tarihinde Tabur Komutanı E. H. tarafından takdir belgesi, 29 Nisan 1997 tarihinde Tabur Komutanı Ş. A. tarafından takdir belgesi ile ödüllendirildiği,

13 Mart 1992 tarihinde 3 gün oda hapsi cezası, 30 Nisan 1997 tarihinde ikaz cezası ile cezalandırıldığı,

1 nci sicil üstü defteri menfi kanaatleri bölümünde; 02/05/1987 tarihinde Tnk.Kd.Bnb. M. L. tarafından "Eşi başörtülü gezer ve imam hatip okulu mezunudur. Ailece kontrol altında tutulmalarında yarar mütalaa edilmektedir", 02/05/1988 tarihinde Tnk.Yb. M. L. tarafından "Eşi başörtülü gezer ve imam hatip okulu mezunudur. Ailece, kontrol altında tutulmasında yarar mütalaa edilmektedir" şeklinde kanaat belirtildiği tespit edilmiştir. (205. klasör, sayfa 312-401)

Tugay Komutanı Tuğgeneral Ş. R. Ö. tarafından Çorlu 5. Kolordu Komutanlığına hitaben yazılan 23 Temmuz 1997 tarihli yazıda "İslami görüşleri , tutum ve davranışları ile eşinin tesettürlü kıyafeti ile 1996 yılı atamalarında 1 nci Zh.Tug.K.lığında (Hadımköy) 3 ncü Zh.Tug.,1 nci Tnk.Tb.İk.Sb.lığına atanan Tnk.Bnb.Recep AKBUDAK'ın (1981-24) Silahlı Kuvvetlerden ayrılma isteği hakkındaki dilekçesi ilişikte sunulmuştur. 1 yıldır Tugayda görev yapan Bnb. AKBUDAK'ın aşırı bir tutum ve davranışı ile örgütlenme, vb. bir faaliyeti tespit edilememekle beraber Şüpheli (2A) kategorisi devam etmektedir. 'Eşinin tesettürlü olması nedeniyle' Silahlı Kuvvetleri temsil kabiliyetinin bulunmadığı, eşli sosyal faaliyetlere katılmadığı, üst rütbeli bir subay olarak iyi bir örnek teşkil etmediği, yolunda Tugay ve Tabur K.larında sözlü ve yazılı ikazlar yapılmasına rağmen, bu tutum ve davranışını değiştiremeyeceği, emeklilik hakkını almasına 1 yıl kaldığı, kendisinin görevini yapacağı, devlete ve millete bağlı olduğu şeklinde cevap ve öneri alınmıştır. Bu tutum ve davranışlarıyla, astlarına iyi bir örnek oluşturmayan bir subaya bu hoşgörünün gösterilemeyeceği ikazı yapıldığında, kendisinin istifadan başka şansı olmadığı cevabı alınmıştır. Bnb.AKBUDAK'ın bu şekilde bir davranışı Y.A.Ş. kararı ile ayrılmaktansa kendi isteği ile ayrılmak suretiyle inisiyatif kazanmak istediği şeklinde değerlendirilmektedir. Ancak emekliliğini Silahlı Kuvvetler dışında bir işte çalışarak doldurma imkânı bulunması nedeniyle Y.A.Ş. kararı ile disiplinsizlik nedeniyle ayırma işlemi yerine, müstafi olarak Silahlı Kuvvetlerden ayrılmasında bir sakınca görülmemektedir" denildiği,



25 Temmuz 1997 tarihli Kolordu Komutanı M.Ş. E. imzalı Kara Kuvvetleri Komutanlığına hitaben yazılmış yazıda da yukarıdaki ifadelere benzer ifadeler kullanıldığı tespit edilmiştir. (205. klasör, sayfa 403 - 404)

Sicil notu ortalamalarına bakıldığında, 1997 yılı 90.50 olduğu, 1. sicil amiri tarafından "Çok iyi, Sosyal tutumu zayıftır. Eşi kapalıdır(Menfi), Liderlik vasfı çok iyidir, Eşinden dolayı silahlı kuvvetleri temsil edemez(Menfi), Kh.Görevlerini çok iyi yapar" şeklinde, 2. sicil amiri tarafından "Çok iyi. -Liderlik vasfı ortadır, Temsil yeteneği yoktur (Menfi), Sosyal faaliyetlere katılımı zayıftır(Menfi), Eşinin başını açmadığı sürece müstakil kıta ve idari görevler verilmemelidir" şeklinde kanaat belirtildiği, 1996 yılı 77.50 olduğu, 1. sicil amiri tarafından "Çalışkan bir subaydır, Ancak Atatürkçü düşünce sistemine ters düşen bir fikir yapısına sahip olup, ailesiyle birlikte davranış ve tavırlarıyla TSK. lerinin yapısına ters düşmektedir, Takibi gereklidir" şeklinde, 2. sicil amiri tarafından "Düşünce yapısında TSK.leri personeli için uygun olmayan yanlışlıkları giderme yolundadır, Telkin ve takibe devam edilmelidir" şeklinde kanaat belirtildiği, 1995 yılı 97 olduğu, 1. sicil amiri tarafından "Vazifede her konuda mükemmel bir subaydır, Ancak, eşinin inançları gereği kapalı olması Atatürkçü çizgideki düşünceye, dolayısıyla TSK.leri geleneklerine uymamaktadır. Bu konuda kendisini geliştirmesi gerekir" şeklinde, 2.sicil amiri tarafından "Çalışkan, başarılı ve disiplinli bir subaydır, Yetişmiş olduğu çevre itibari ile eşinin başı kapalıdır, ancak, bütün sosyal faaliyetlere eşi ile birlikte iştirak eder" şeklinde kanaat belirtildiği, 1994 yılı 100 olduğu, 1. sicil amiri tarafından "Çalışkan ve disiplinli bir subaydır" şeklinde, 2. sicil amiri tarafından "Mükemmel" şeklinde kanaat belirtildiği, 1993 yılı 100 olduğu, 1. sicil amiri tarafından "Çok iyi, Çok çalışkan ve disiplinlidir. Vazifesini herşeyin üzerinde tutar." şeklinde, 2.sicil amiri tarafından "Mükemmel. Çalışkan, disiplinli. Aldığı her görevi eksiksiz yerine getiren bir Sb.dır" şeklinde kanaat belirtildiği, 1992 yılı 90.5 olduğu, 1. ve 2. sicil amiri tarafından aynı şekilde "Çok iyi" şeklinde kanaat belirtildiği, 1991 yılı 100 olduğu, 1. sicil amiri tarafından "Çok iyi, dürüst, çalışkan ve başarılı bir subaydır. Görevini gözetimsiz iyi yapar." şeklinde, 2. sicil amiri tarafından "Çok iyi, başarılı ve çalışkan bir subaydır" şeklinde kanaat belirtildiği, 1990 yılı 92.5 olduğu, sicil amirleri tarafından kanaate yer verilmediği, 1989 yılı 92 olduğu, 2. Sicil amiri tarafından "Çok iyi çalışkan ve başarılı bir Bl.K.dır" şeklinde kanaat belirtildiği, 1988 yılı 76 olduğu, 1. sicil amiri tarafından "İyi, eşi başı örtülü gezer ve imam hatip okulu mezunudur. Ailece kontrol altında tutulmasında yarar mütalaa edilmektedir." şeklinde, 2. sicil amiri tarafından "İyidir, fikri bir zafiyet içerisindedir. Eşi başı örtülü gezer ve imam hatip okulu mezunudur. Hiç bir sosyal toplantıya iştirak etmez. Kendi Tb. gecelerine dahi eşini getirmemiş veya getirememiştir. Ailece kontrol altında tutulmalarında yarar vardır" şeklinde kanaat belirtildiği, 1987 yılı 182 olduğu, 1. sicil amiri tarafından "Çalışkan bir subay olup kıtada faydalı olur. Fikri bir zafiyet içerisinde olduğu kanısındayım. Eşi başı örtülü olarak gezer ve imam hatip okulu mezunudur. Ailece kontrol altında tutulmalarında yarar mütalaa edilmektedir." şeklinde, 2. sicil amiri tarafından "Fikri bir zafiyet içerisinde olduğu kanısındayım. Eşi başı örtülü gezer ve imam hatip okulu mezunudur. Ailece kontrol altında tutulmalarında yarar mütalaa edilmektedir." şeklinde kanaat belirtildiği, 1986 yılı 196.5 olduğu, sicil amirleri tarafından kanaate yer verilmediği, 1985 yılı 195.5 olduğu, 1. sicil amiri tarafından "Çok iyi Tank Bölük Komutanlığı yapar" şeklinde kanaat belirtildiği, 1984 yılı 189 olduğu, sicil amirleri tarafından kanaate yer verilmediği, 1983 yılı 192 olduğu, 1. sicil amiri tarafından "Çalışkan, dürüst ve disiplinlidir. Her konuda güvenilir. Göreve çok bağlıdır" şeklinde kanaat belirtildiği, 1982 yılı 183.75 olduğu, sicil amirleri tarafından kanaate yer verilmediği anlaşılmıştır. (205. klasör, sayfa 406-523)

Müştekinin almış olduğu takdir belgeleri, sicil amirleri tarafından verilen yüksek ve mükemmel derecedeki sicil notları ve kanaatler, basit nitelikte birkaç disiplin cezası gözetildiğinde kendisine yönelik tavrın din ve vicdan özgürlüğü kapsamındaki askerlik görevi dışında kalan, kendisinin ve eşinin dini inanç ve yaşamından kaynaklandığı anlaşılmaktadır.



Yüklə 11,37 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   131   132   133   134   135   136   137   138   ...   178




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin