T. C. Ankara cumhuriyet başsavciliğI (tmk. 10. Mad.İLe görevli ve yetkiLİ BÖLÜM) tutuklu


- Müşteki Ertuğrul YAVUZ 05/11/2012 tarihli şikâyetinde özetle



Yüklə 11,37 Mb.
səhifə138/178
tarix03.01.2019
ölçüsü11,37 Mb.
#89288
1   ...   134   135   136   137   138   139   140   141   ...   178

188- Müşteki Ertuğrul YAVUZ 05/11/2012 tarihli şikâyetinde özetle;

30/08/1992-25/10/2007 tarihleri arasında TSK'da Astsubay olarak görev yaptığını, son görev yerinde Bölük Astsubaylığı yaparken uzun yıllardır maruz kaldığı maddi manevi baskılar sonucu istemeyerek TSK'dan istifa etmek zorunda kaldığını, görev süresi içerisinde hiçbir zaman ceza almadığını, 17 tane takdirname aldığını, 1994 yılında Şanlıurfa 20. Zırhlı Tugay Komutanlığında göreve başladığını, 1998 yılı içerisinde Üsteğmen F. Ç.'nin 3 arkadaşı ile birlikte kendisini odasına çağırdığını, çağdaş kıyafet başlıklı bir yazı tebliğ ederek "bu emri okuyun, aklı başında insanlarsınız, 3 gün içinde kararınızı verin, ona göre işlem yapacağız" dediğini, bunun üzerine kapalı olan eşini memleketine gönderdiğini, diğer arkadaşlarının da bir kısmının bu şekilde yaptığını, kendisinin lojmanda oturmadığını, lojmanda oturan eşinin başı kapalı olan arkadaşlarını lojmandan çıkardıklarını, eşinin başı kapalı olduğu için sürekli olarak özellikle toplantılarda taciz edildiğini, eşli yapılan içkili toplantılara özellikle kendisini davet ettiklerini, ancak başı kapalı olan eşini nizamiyelerden içeriye almadıklarını, 1999 yılında İstanbul 66. Mekânize Tugayına tayinin çıktığını, burada görev yaparken 2001 yılında F.isimli üsteğmeninde kendisinin bulunduğu birliğe atandığını,

2001-2005 yılları arasında lojmanda oturma hakkı olmasına rağmen eşinin başörtülü olmasından dolayı talepte dahi bulunmadığını, yine bu yıllarda eşli yapılan toplantılara çağırıldığını, ancak eşinin başörtülü olması nedeniyle tek başına katıldığını, 2005 yılında Yüzbaşı olan F. Ç.'nin Tabur Komutanı M. M. S.'nin ikisini birlikte odasına çağırdığını söylediğini, odaya gittiklerinde Lojistik Ordu Donatım Binbaşı ve Tabur Personel Astsubayı Y. Y.'nin da odada olduğunu, M. isimli Yarbayın kendisine "hakkında bilgiler var, eşinin başının kapalı olduğunu öğrendik, senin aile yapın Silahlı Kuvvetler yapısına ve devrim yasalarına terstir, sana iki gün müsaade eşinle konuş, iki gün sonra da bana gelerek eşinin başını açtığını söyle ve bundan sonra yapılacak toplantılara başı açık halde eşinle katılacaksın" dediğini, kendisinin de eşinin inançları gereği başını kapattığını, başını açtıramayacağını söylediğini, M. isimli yarbayın tekrar aynı yönde ikna etmek için sözler söylediğini, kendisinin tekrar eşinin başını açtıramayacağını söylediğinde, işaret parmağını uzatarak tehditkâr bir şekilde "ben sonuna kadar görevimi yaparım" dediğini, konuşmaları yazılı hale getirerek odada bulunan herkese imzalattığını,

Birkaç gün sonra F. isimli yüzbaşının kendisini çağırarak, Tugay Komutanından aldığı emir gereğince evine geleceğini, evdeki eşyaları ve eşinin başörtüsünü kontrol edeceğini söylediğini, kendisinin nezaketle bu geliş nedenleriyle evine alamayacağını, özel hayatıyla ilgili olduğunu, Tugay Komutanı tarafından kendisine verilmiş emir bulunmadığını söyleyerek ayrıldığını, bir ay kadar sonra F. isimli yüzbaşının tekrar kendisini çağırarak kendisinin ailevi sorunlarını (eşinin başörtü meselesini) nasıl halledeceğini sorduğunu, kendisinin de tekrar eşinin inancı gereği başını örttüğünü, nezaketli bir şekilde söylediğini, bu konuşmadan sonra tehditkâr bir şekilde F.isimli yüzbaşının "artık yapacak bir şey yok, bundan sonra başına geleceklere hazırlıklı ol" dediğini, eşinin fotoğraflarını ve kimliğini istediklerini, son çekilmiş fotoğraflarını ve kimliğini verdiğini, bu süreçte hakkında üç ayda bir rapor hazırlanıp üst komutanlıklara gönderildiğini duyduğunu, 2007 yılı Ağustos ayı içinde yapılacak YAŞ toplantısında ilişiğinin kesileceğinin söylendiğini, bunun üzerine tüm bu baskılar sonucu istemeyerek 2007 yılı Ağustos ayı içerisinde istifa dilekçesini verdiğini, 25/10/2007 tarihinde terhis belgesi ile TSK'dan müstafi sayıldığını, maddi ve manevi baskılar sonucu ayrılmasına sebep olan Orgeneral Hikmet KÖKSAL, Orgeneral Çevik BİR, Orgeneral İsmail Hakkı KARADAYI ile hukuksuz şekilde kurulan Batı Çalışma Grubunun kurucusu, yöneticisi ve üyelerinden Tank Yarbay M. M. S.'den davacı ve şikâyetçi olduğunu belirtmiştir. (214. klasör, sayfa 506-507)

Müştekinin dilekçesi ekinde sunmuş olduğu Tugay komutanı B. T. imzalı 12 Ekim 1998 tarihli Kara Kuvvetleri Komutanlığı 20. Zırhlı Tugay Komutanlığı Şanlıurfa başlıklı belgede, "Türkiye Cumhuriyeti Devletinin en köklü ve çağdaşlaşma hareketinin öncü kurumu olan TSK lerinin her konuda olduğu gibi kılık-kıyafet konusunda da birlik ve beraberlik içinde hareket etmesi, kuruluşundan bu yana çağdaş milletler seviyesine ulaşma mücadelesi veren Türk halkına örnek teşkil etmesi açısından son derece önemlidir. Bu maksatla uzman erbaşlar dahil üniformalı veya sivil kıyafetli tüm rütbeli askeri personel kılık-kıyafeti ile astlarına örnek teşkil edecek, söz konusu örnek davranışları aile yaşamı ile de bütünleşmesi sağlanacaktır. Konu hakkında farklı uygulamalara meydan vermemek maksadıyla ilgili birlik K.lıklarınca: Personele çağdaş kıyafetin ne olduğu topluca hatırlatılacak, eşler, her ne maksatla olursa olsun çağdaş görünüme gölge düşüren türban, başörtüsü, eşarp vs. ( baş tamamen açık olacak) takmamaları konusunda uyarılacak, daha önce eşinin başı kapalı olan personele eşinin başını açması için yazılı tebligat yapılarak 3 gün süre verilecek ve sonucu kontrol edilecek, eşinin başını açmama konusunda ısrarlı olan personele, lojmanları ilgi yönergenin beşinci bölüm dördüncü madde hükümlerine göre 15 gün içinde boşaltması tebliğ edilecek, lojmanlarda oturan personel; lojmanlara kendisi ve eşinin annesi hariç (eğer başını örtüyorsa eşarbın bir düğümlü olması şartına uymak kaydıyla lojmanlara girebilecek) başı kapalı şahısların misafir maksadıyla dahi olsa kabul edilmeyeceği konusunda uyarılacak, hiçbir askeri birlik ve tesise (1 No. lı Nizamiyeye ziyaret maksadıyla gelenlerin eşarbının bir düğümlü olmasına dikkat edilecek) başı kapalı bayanın (beşinci madde " e " fıkrası hükümlerine uyan Sb./Astb. Uzm. Erbaşların anneleri ve kayınvalideleri hariç) alınmayacağı hatırlatılacak, eşinin başını açmama konusunda ısrarlı olan personel hakkında Ek'teki form tanzim edilerek 19 Ekim 1998 tarihine kadar Tug.K.lığına gönderilecek, söz konusu personelin sicil yoluyla TSK.leri ile ilişiğinin kesilme süreci başlatılacaktır." denildiği anlaşılmıştır. (214. klasör, sayfa 499-500)

Müştekinin Genelkurmay Başkanlığında bulunan şahsi dosyasında temin edilen belgelerin incelenmesinde, 04/12/2006 tarihli müştekinin eşinin 02 Aralık 2006 tarihinde Tugay Komutanının eşi tarafından düzenlenen tanışma çayına katılmaması ile ilgili tutanak tutulduğu, tutanakta müştekiye sorulduğunda, 2 çocuğunun rahatsızlıkları nedeniyle ilgilenilmesi gerektiğini, özellikle 2. çocuğunun alerjik astım hastalığı nedeniyle toplum içerisine çıkarmadıklarını söylediği, başka bir sebebin de eşinin başının örtülü olmasıyla ilgili olup olmadığının sorulduğu, müştekinin eşinin başörtülü olduğunu, bu yüzden zaten katılamayacağını, kendisinin katılmama nedeninin ise çocuklarının rahatsızlığı olduğu yönünde beyanda bulunduğuna ilişkin tutanağın Bkm. Brl. Per. Astsb. İ.E., İşl. Ks. A.H.D.Ç., G/Ds.Bl. Komutanı V. D. tarafından imzalı, Loj. Ds. Komutanı M.M.S. onaylı olduğu, 19/12/2005 tarihli müştekinin eşinin 24 Aralık 2005 tarihinde Loj. Ds. Komutanlığı çayına neden katılmadığına ilişkin tutanak tutulduğu, müştekiye aynı soruların sorulduğu aynı şekilde cevap verdiği, tutanağın Bkm.Brl. Per. Astsb.İ.E, İşl. Ks. A. Ö. F.Ş. ve Bkm. Brl. Komutanı B. E. imzalı, Loj. Ds. Komutanı M. M. S. onaylı olduğu,

Müştekinin 24 Ekim 1989 tarihinde 2 hafta sonu izinsizlik cezası, 1992 yılında tevbih cezası, 24 Şubat 1994 tarihinde 7 gün izinsizlik cezası, 11/08/1995 tarihinde tevbih cezası ile cezalandırıldığı,

23 Ocak 1996, tarihinde Tugay Komutanı H. E. tarafından takdir belgesi, Ord.Bl. Komutanı A. S. tarafından takdir belgesi, 11 Nisan 1997 tarihinde Ds.Kt. A. B. tarafından takdir belgesi, Aralık 1998, 27 Mart 1998, 10 Aralık 1998, 23 Mart 1999, 30 Nisan 1999 tarihlerinde Ds.Kt. Komutanı M. G. G. tarafından takdir belgesi, 25 Ekim 1999 tarihinde Ord.Bl. Komutanı A. S. tarafından takdir belgesi, 05/11/2001 tarihinde Tugay Komutanı İ. H. P. tarafından takdir belgesi, 12/11/2001 tarihinde Loj. Ds. Komutanı S. O. tarafından takdir belgesi, 20/04/2002, 12 Mayıs 2005 tarihlerinde Bakım Birlik Komutanı F. Ç. tarafından takdir belgesi, 08/06/2004, 20/06/2004 tarihlerinde G/Ds.Bl. Komutan Vekili Ö. F. S. tarafından takdir belgesi, 22/10/2004, 26/11/2004 tarihlerinde G/Ds.Bl. Komutan Vekili E. M. Ç. tarafından takdir belgesi ile ödüllendirildiği,

Müştekinin sicil notu ortalamalarına bakıldığında, 1993 yılı 93, 1994 yılı 72 olduğu, 2. sicil amiri tarafından "takip ve kontrolü gerekir" şeklinde kanaat belirtildiği, 1995 yılı 85 olduğu, 1. sicil amiri tarafından "sosyal yönü ve çevre ilişkileri yetersizdir" şeklinde kanaat belirtildiği, 1996 yılı 84.5 olduğu, 1. sicil amiri tarafından "liderlik vasfı ortadır, sosyal tutum ve yeteneği zayıftır, mal sorumluluğunu iyi yapar" şeklinde, 2. sicil amiri tarafından "liderlik vasfı iyi, sosyal tutum ve temsil yeteneği iyi, saymanlıklarda başarılı olur" şeklinde kanaat belirtildiği, 1997 yılı 88.5 olduğu, 1. sicil amiri tarafından "Atatürkçü düşünceye sahiptir, sosyal tutum ve yeteneği iyidir, saymanlık faaliyetleri de iyidir" şeklinde, 2. sicil amiri tarafından "liderlik vasfı iyi, sosyal tutum ve temsil yeteneği çok iyi, saymanlık görevlerinde başarılıdır" şeklinde kanaat belirtildiği, 1998 yılı 89 olduğu, 1. sicil amiri tarafından "gayretlidir, kendi görevinde başarılı olur, zaman zaman takip edilmesi uygundur, liderlik vasfı ve temsil yeteneği ortadır" şeklinde, 2. sicil amiri tarafından "liderlik vasfı iyi, sosyal tutumu iyi, kıtada görev yapar" şeklinde kanaat belirtildiği, 1999 yılı 80, 2000 yılı 88.57, 2001 yılı 87.14, 2002 yılı 95.71, 2003 yılı 97.14, 2004 yılı 99.28, 2005 yılı 93.69, 2006 yılı 85.83, 2007 yılı 88.86 olduğu anlaşılmıştır. (214. klasör, sayfa 365-498)

Müştekinin yüksek sicil notları, eşinin başörtülü olması nedeniyle tutulan tutanaklar gözetildiğinde, müştekiye yönelik tavrın, eşinin ve kendisinin din ve vicdan hürriyeti kapsamında kalan dini yaşam ve anlayışlarından kaynaklandığı anlaşılmıştır.



189 –Müşteki Mevlüt GEYİK 05/11/2012 tarihli şikâyet dilekçesinde özetle;

Kendisinin Kurmay Binbaşı rütbesindeyken 1992-1995 yılların arasında Kartal-Maltepe/İstanbul’daki 2. Zırhlı Tugay Komutanlığında Tuğgeneral A. T. komutasında Lojistik Şube Müdürü olarak görev yaptığını, döneminin tank sınıfının birincisi olarak mezun olduğunu, alt kademe komutanlıkları haricinde Kara Kuvvetleri Komutanlığı tarafından 4 kez atış, bakım ve üstün hizmet ödülleri ile ödüllendirildiğini, emekli olduğu 1998 yılına kadar hiç ceza almadığını, 2. Zırhlı Tugayındaki görevinden tayin isteyerek Ağustos 1995 tarihinde İzmit 15. Kolordu Karargâhındaki görevine başladığını, 28 Kasım 1995 tarihinde hakkında fişleme belgesi tanzim eden D. S. ile bir gün dahi çalışmadığını, kendisi tugaydan ayrıldıktan 3 ayı aşkın süre sonunda sicil yönetmeliğine aykırı olarak BÇG nin her ay istihbarat şube kanalıyla istediği, rapor eklerinde kendisi ile ilgili D. S.'nin " 1992-1995 yıllarında Loj. Ş. Md. Eşi kapalı sosyal faaliyetlere katılmaz, kardeşi yargıç, yakınları tutucu ve kapalı küçük kardeşi FEM dersanesine gidiyor, FEM yöneticileri ile sıkı ilişkileri var, izinli olduğunda lojmanlar bölgesinde görülmemiştir. Tuğg. A. T. ile dikkat çekici yakınlığı var odasına girdiğinde kırmızı ışık yanıyor, Tugay ve Kolordu santralinden görüştüğü telefonlar:..." şeklinde ifadeler kullandığını, kardeşinin savcı olduğunu, bunu dahi yanlış yazdığını, sanki suçmuş gibi kardeşini de hedef gösterdiğini,

Bu şahsın yalan ve iftirayı o kadar pervasızca yapabildiğini, D. S.'nin tamamen yalan ve iftira eseri bu fişlemesine istinaden emekli olmasına bir kaç ay kalıncaya kadar 2 yıl süre ile şüpheli kategorisinde takip edildiğini, ancak bu 2 yıllık sürede kozmik büroya girmeye yetkili birkaç kişiden biri olarak harekât planları hazırladığını, çok gizli, kozmik gizli evrakları gördüğünü, plan ve eklerini hazırladığını imza attığını, plan semineri ve harp oyunlarına iştirak ettiğini, o dönemde verilen emirler gereği başarılı olsa dahi takdir vb. ödüllendirmenin dışında tutulduğunu, bütün bunların sonunda 38 yaşında emekliliğini istemek zorunda kaldığını,

TSK’dan emekli olduktan sonra hakkındaki fişleme belgelerine dayanılarak orduevlerine girişinin yasaklandığını, İç Hizmet Kanununda yazılı hiçbir şey yokken Genelkurmay Başkanı İ. Hakkı KARADAYI ve 2. Başkan Çevik BİR'in de bu asılsız belgelere itibar ederek insanlık suçuna ortak olduğunu, ordu evlerine girişinin yasaklanmasıyla ilgili emri bütün birliklere yayımladıklarını, böylelikle kendisini maddi ve manevi zarara uğratarak silah arkadaşları nezdinde itibarını zedelediklerini, İsmail Hakkı KARADAYI'ya kişiye özel mektup yazdığı halde yasal dayanağı bulunmayan uygulamayı sürdürdüklerini, Askeri Yüksek İdare Mahkemesine dava açarak ordu evlerine giriş hakkın tekrar kazandığını,

28 Şubat darbesi soruşturmasında zikrettiği, O. D. S., İ. Hakkı KARADAYI ve Çevik BİR'in yasa dışı Batı Çalışma Grubu faaliyetlerine iştirak etmek bu çalışmalara izin vermek insan hakkı ihlali olan fişleme yapmak ve haberleşme hürriyetini kısıtlama, hasmane bir tutumla yalan ve iftira mahsulü beyan ve bilgilerle maddi-manevi baskı oluşturmak ve yasal bir hakkın kullanılmasını engellemek suçlarından cezalandırılmasını istediğini belirtmiştir. (249. klasör, sayfa 140-141)

190 –Müşteki Engin OCAKÇI 07/01/2013 tarihli şikâyet dilekçesinde özetle;

30/08/1985-01/04/2006 tarihleri arasında TSK’da görev yaptığını, 28 Şubat Post modern darbesine giden yolun hazırlık aşamasında Bulut Projesi kapsamında sorgulandığını, sakıncalı personel kapsamında sürekli izlendiğini, mesleki gelişmesinin engellendiğini, sürekli baskı ve tehdit altında tutulduğunu, bu yıldırma politikası sonucunda çalışma gücü ve isteği olmasına rağmen emekliye ayrılmaya mecbur olduğunu, 28 Şubat darbesi sanıklarından şikâyetçi olduğunu belirtmiştir. (249. klasör, sayfa 157-158)



191 –Müşteki Mehmet Yılmaz PEKKAYA 18/03/2013 tarihli şikâyetinde özetle;

Hava Kuvvetleri Komutanlığında pilot olarak görev yaptığını, 1988 yılında emekli olduğunu, 1999 yılında tahminine göre 28 Şubat sürecinin etkisi ve bu süreçte rol alan Batı Çalışma Grubunun baskısı ile 1999 yılında TSK'nın ordu evlerine, sosyal tesislerine girmesinin yasaklandığını, bu yasağın 2012 yılına kadar devam ettiğini, yasaklılık süresi içerisinde hakkı olan ordu evlerinden, TSK'nın sosyal tesislerinden yararlanamadığını, mağdur olduğunu, 28 Şubat sürecini gerçekleştiren kişilerden ve Batı Çalışma Grubunda faaliyet gösteren kişilerden şikâyetçi olduğunu belirtmiştir. (249. klasör, sayfa 245)



192–Müşteki Selamettin ERDEM 04/03/2013 tarihli şikâyet dilekçesinde özetle;

1991-1993 yılları arasında Amasra Deniz Komutanlığındaki görevi esnasında amiri olan kişinin inancını yaşamasından dolayı manevi baskı yaptığını, 1995 senesinde son görev yeri olan TCG Akın Gemi Komutanlığında iken ismini bilmediği fakat 1. sicil amiri olan kişinin "sizi Ankara'dan kesinlikle gönderecekler, bu konuda ciddi baskı var, benden size verdiğim yüksek sicili değiştirmemi istediler, ben bunu kabul etmedim çünkü sizle ilgili kanaatlerim bunlar idi, ancak ya sizin tayininizi çıkaracaklar, ya da benim tayinimi çıkaracaklar, sicilinizi düşürüp ihraç edecekler" dediğini, o dönemde kendisini istihbaratçı olarak tanıtan ve muhtarla birlikte evine gelen şahısların odalara kadar girip aralamalar yaptığını, o dönemde bu tür takibe tabi olan subay ve astsubayların Ankara Etimesgut'a gönderildiğini, 1 ay onlardan haber alınamadığını, orada fiziki ve manevi işkencelere tabi tutulduklarını duyduğunu, tüm bunlar nedeniyle emekliliğine 1.5 sene kalmasına rağmen tazminat hakkını alamayacağını bilerek ve birçok haklarının elinden gideceğini bile bile bu baskılardan kurtulmak adına severek yaptığı mesleğinden istifa etmek zorunda kaldığını, kendisine yapılan baskıların ana unsurları olan üst kademedeki komutanların cezalandırılmasını ve maddi ve manevi olarak mağduriyetinin giderilmesini belirttiği, (249. klasör, sayfa 259)

Müştekinin 11/12/2012 tarihli şikâyet dilekçesinde ise son görev yerinin TCG Akın Beykoz İstanbul olduğunu, 1990 senesinde İskenderun Üs.K.lığı Destek Kıtaları Komutanlığında görevli iken şahsına gelen mektupların okunarak geldiğini tespit ettiğini, lojmanda kaldığını, eşinin inancı gereği başörtülü olduğunu, o süreçte bir astsubayın hanımının başını örttüğünü, bir başka astsubayın da namaz kılmaya başladığını, birlik komutanı Tuğamiralin kendisini makamına çağırdığını, neden makamına çağırılmış olduğunu sorduğunda son teftişteki başarısını takdir için olabileceğini söylediğini, çünkü teftişe komutanın kendisinin de katıldığını, bizzat teftişteki başarısından dolayı teşekkür ettiğini, ancak komutanın öfkeli bir şekilde "hayır son dönemlerde lojmanlarda cereyan eden acayip olaylar nedeniyle buradasın" dediğini, bahsettiği acayip olayları da; astsubay eşlerinin başlarını kapatması ve bir astsubayın namaz kılmaya başlaması olarak izah ettiğini, ayağını denk al dediğini, eşinin irticai kıyafeti terketmesi gerektiğini, meslekte kalmak istiyorsa dini ayinleri terketmesi gerektiğini söyleyerek odadan çıkardığını, ertesi gün tayinini Amasra'ya çıkardığını, 1991-1993 yılları arasında Amasra'da görevde iken Birlik Komutanının kendisini makamına çağırarak birlik içinde namaz kıldığının kulağına geldiğini, bunu hemen terk etmesi gerektiğini söylediğini, kendisinin de namaz kılmanın sakıncası olmadığını, görevini aksatmadığını söylemesi üzerine "başkalarına kötü örnek olur kılmayacaksın" dediğini, kendisinin de kimsenin görmediği yerlerde kılayım dediğini, ona da razı olmadığını, namazı terk etmek istemediğini söyleyerek lojmanda kılmak için izin istediğini, buna razı olduğunu, bir gün vakit namazı için lojmana geçiş kapısında kendisinin kaydedildiğini öğrenmesi üzerine gizli olarak kılmaya devam ettiğini,

1993-1995 yılları arasında TCG Akın Gemisinde görev yaptığını, gemide göreve başlar başlamaz "irticacı astsubay, gerici astsubay gelmiş" dediklerini, kendisi gelmeden hakkındaki bilgilerin yeni görev yerine aktarılmış olduğunu, gemi dışında takip edildiğini, alış veriş yaptığı mağazaların bile kaydedildiğini, baskılar sonucunda irade dışı olarak 1995 yılında istifa dilekçesini vermek zorunda kaldığını, 28 Şubat darbesi sanıklarından şikâyetçi olduğunu belirtmiştir. (249. klasör, sayfa 249-259)

Müştekinin şikâyet dilekçesi ekinde sunmuş olduğu sicil notu ortalamalarına bakıldığında, 1979 yılı 78.5, 1980 yılı 74.5, 1981 yılı 82.5, 1982 yılı 79, 1983 yılı 89.5, 1984 yılı 86, 1985 yılı 79.54, 1986 yılı 71.5, 1987 yılı 81.25, 1988 yılı 81, 1989 yılı 89.5, 1990 yılı 86, 1991 yılı 88.5, 1992 yılı 64, 1993 yılı 68, 1994 yılı 88, 1995 yılı 87.5 olduğu anlaşılmıştır. (249. klasör, sayfa 247)

Müştekinin istifasından önceki son 2 yıla ait yüksek sicil notları gözetildiğinde, müştekiye yönelik tavrın eşinin ve kendisinin din ve vicdan hürriyeti kapsamında kalan dini yaşam ve anlayışlarından kaynaklandığı anlaşılmıştır.



193-Müşteki Atilla UYARAN 26/09/2012 tarihli şikâyetinde özetle;

28 Şubat darbesi sanıklarından şikâyetçi olduğunu, soruşturmaya ve açılacak davaya suçtan zarar gören sıfatıyla katılmak istediğini belirtmiştir. (240. klasör, sayfa 216)

Müştekinin Genelkurmay Başkanlığında bulunan şahsi dosyasından temin edilen belgelerin incelenmesinde, 07 Eylül 2000 tarihinde ikaz edildiği, 28 Ocak 2002 tarihli İnşaat Şube Müdürü Z. A. tarafından müştekinin eşinin çağdaş giyim tarzına yakışır bir şekilde giyinmediği ve eşinin yapılan sosyal faaliyetlere katılmadığı gerekçesiyle savunmasının istendiği, 24 Temmuz 1998 tarihli İstihkâm Şube Müdürü O. N. A. tarafından müştekinin ve eşinin 22 Temmuz 1998 tarihinde düzenlenen veda yemeğine kendisinin ve eşinin katılmaması nedeniyle ikaz yazısı yazıldığı, 31 Ocak 2003 tarihli İnşaat Emlak Başkanı İ. K. tarafından yazılan uyarı yazısında da müşteki ile birlikte 3 personelin eşlerinin çağdaş giyim ve yaşam tarzına uygun olmadığı belirtilen davranışlar nedeniyle uyarıldıkları,

26 Şubat 2003 tarihli Müsteşar Yardımcısı A. F. S. imzalı yazıda da müştekinin eşinin çağdaş giyim ve yaşam tarzına uygun olmayan davranışlarının tespit edilmesi sonucu ikaz yazıları ile alınan ifadelerinin Genelkurmay İstihbarat Başkanlığına gönderildiğinin belirtildiği,

31 Ekim 1998 tarihli İs.Şb.Md. O. N. A. imzalı takip edilecek personel başlıklı yazıda müşteki ile ilgili "çalışkan ve disiplinlidir, görevini mesai mefhumu tanımadan gözetimsiz yapar, çok nadir de olsa emirlere itaat konusunda zafiyet gösterir, dinine aşırı bağlıdır, eşi türban takar, kendisi kalın gümüş yüzük takar, sosyal faaliyetlere katılmamak için çaba sarf eder, eşli sosyal faaliyetlere hiç katılmaz, dini konularda çevresini etkileme hususunda herhangi bir faaliyetine rastlanmamıştır, mesai saatleri içinde kontrol altında bulundurduğum anılan şahsı mesai saatleri dışında ve tatil günlerinde kontrol edemiyorum" şeklinde ifadelere yer verildiği,

14 Haziran 2002 tarihinde İnşaat Şube Müdürü Z. A. tarafından takdir belgesi, 27 Aralık 2002 tarihinde İnşaat Emlak Başkanı İ. K. tarafından takdir belgesi, 11 Temmuz 2001 tarihinde İnşaat Emlak Başkanı T. B. tarafından takdir belgesi, 18-20 Ekim 2000 tarihleri arasında kuruluş içi kalite tetkikleri konulu eğitim programına katılarak Türk Standartları Enstitüsü tarafından başarı belgesi, 29 Ocak 1999 tarihinde İstihkâm Şube Müdürü O. N. A. tarafından takdir belgesi, 30 Aralık 1994 tarihinde Kolordu Komutanı ve Garnizon Komutanı R. B. tarafından takdir belgesi, 17/12/1982 tarihinde Kara Kuvvetleri Komutanı N.E. tarafından 100 ncü yıl rozet beratı, 23 Ekim 1981 tarihinde K.K.Foto-Film.Mrk.Stüd. Komutanı S. G. tarafından takdir belgesi ile ödüllendirildiği,

Müştekinin sicil notu ortalamalarına bakıldığında, 2003 yılı 97.77 olduğu 1. sicil amiri tarafından "yapılan kontrollerde eşinin çağdaş giyim tarzına uygun giyinmediği tespit edilerek uyarılmış ve takip edilmektedir" şeklinde 2. sicil amiri tarafından kanaate yer verilmediği, 3. sicil amiri tarafından "yapılan tüm ikazlara rağmen eşinin çağdaş giyim ve yaşam tarzına uymayan tutum ve davranışlarını değiştirmemiştir, son kez 1 yıl daha takip ve kontrol altında tutulmasının uygun olacağı değerlendirilmiştir" şeklinde kanaat belirtildiği, 2002 yılı 94.23 olduğu, 1. sicil amiri tarafından "yapılan kontrollerde eşinin çağdaş giyim tarzına uygun giyinmediği tespit edilerek uyarılmış ve takip edilmektedir" şeklinde, 2. sicil amiri tarafından kanaate yer verilmediği, 3. sicil amiri tarafından "yapılan kontrollerde eşinin çağdaş giyim tarzına uygun giyinmediği tespit edilerek uyarılmış ve takip edilmektedir" şeklinde kanaat belirtildiği, 2001 yılı 92.12 olduğu, sicil amirleri tarafından kanaat bölümünün boş bırakıldığı, 2000 yılı 76.96 olduğu, 1999 yılı 85.45 olduğu, 1998 yılı 75.5 olduğu, 1. sicil amiri tarafından "iyi, verilen görevi yapar, amir ve emirlere itaat hususu yeterli düzeyde değildir, sosyal faaliyetlere katılmaz" şeklinde, 2. sicil amiri tarafından "iyi, liderlik vasfı iyi, sosyal tutum ve davranışları takip ve kontrol gerekir, temsil yeteneği yeterli düzeydedir" şeklinde kanaat belirtildiği, 1997 yılı 93.5 olduğu, 1. sicil amiri tarafından "çalışkan ve dürüsttür" şeklinde, 2. sicil amiri tarafından "liderlik vasfı ve ahlakı çok iyidir" şeklinde kanaat belirtildiği, 1996 yılı 94.5 olduğu, 1. sicil amiri tarafından "liderlik vasfı iyidir, temsil yeteneği iyidir" şeklinde, 2. sicil amiri tarafından "liderlik vasfı ve temsil yeteneği çok iyidir" şeklinde kanaat belirtildiği, 1995 yılı 91 olduğu, kanaat bölümlerinin boş bırakıldığı, 1994 yılı 81 olduğu, kanaat bölümlerinin boş bırakıldığı, 1993 yılı 79 olduğu, 1. ve 2. sicil amiri tarafından aynı şekilde "iyidir" şeklinde kanaat belirtildiği, 1992 yılı 73 olduğu, 1. sicil amiri tarafından "görevlerini yerine getirmekle beraber gerekli titizliği göstermez" şeklinde kanaat belirtildiği, 1991 yılı 98 olduğu, 1. sicil amiri tarafından "çalışkan ve çok başarılı" şeklinde, 2. sicil amiri tarafından "görevinde enerjik, çalışkan ve çok başarılı bir subaydır" şeklinde kanaat belirtildiği, 1990 yılı 90 olduğu, kanaat bölümlerinin boş bırakıldığı, 1989 yılı 94.50 olduğu, 1. sicil amiri tarafından "disiplinli, vazifesini çok iyi yapan itaatkar, saygılı, branşında bilgili bir astsubaydır" şeklinde kanaat belirtildiği, 1988 yılı 90 olduğu, 1987 yılı 89.20 olduğu, 1986 yılı 90.5 olduğu, 1985 yılı 87 olduğu, 1984 yılı 89 olduğu, 1983 yılı 91 olduğu, 1982 yılı 93 olduğu,

Müştekinin 22/08/2003 tarihinde fiili yasal hizmet süresini doldurduğundan dolayı emeklilik talebine ilişkin dilekçesinin bulunduğu anlaşılmıştır. (211. klasör, sayfa 194-295)

 


Yüklə 11,37 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   134   135   136   137   138   139   140   141   ...   178




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin