T. C. Ankara cumhuriyet başsavciliğI (tmk. 10. Mad.İLe görevli ve yetkiLİ BÖLÜM) tutuklu


BÖLÜM ŞÜPHELİLERİN İFADELERİ VE BÇG İLE İRTİBATLARI



Yüklə 11,37 Mb.
səhifə144/178
tarix03.01.2019
ölçüsü11,37 Mb.
#89288
1   ...   140   141   142   143   144   145   146   147   ...   178

5. BÖLÜM

ŞÜPHELİLERİN İFADELERİ VE BÇG İLE İRTİBATLARI

Bu bölüme şüphelilerin ifadeleri özet halinde aktarılmış, iddianamenin birinci bölümünde tüm şüphelilerin konumları, BÇG içindeki faaliyetleri, geniş ve kapsamlı olarak anlatılmış ve bir kısmı da özet halinde bu bölüme alınmıştır.

1-ŞÜPHELİ İSMAİL HAKKI KARADAYI

-30 Ağustos 1994 ile 30 Ağustos 1998 tarihleri arasında Genelkurmay Başkanı olarak görev yaptığı,

-Batı Çalışma Grubu 10 Nisan 1997 tarihinde Genelkurmay karargâhında kurulmuş ve Batı Çalışma Grubu ile ilgili aşağıda belirtilen;

-10 Nisan 1997 tarihli Batı Çalışma Grubunun kurulması konulu,

-29 Nisan 1997 tarihli Batı Çalışma Grubu Rapor Sistemi konulu,

-6 Mayıs 1997 tarihli Batı Çalışma Grubu Batı Harekât Konsepti konulu,

-27 Mayıs 1997 tarihli Batı Çalışma Grubu Batı Eylem planı konulu belgeler Genelkurmay 2. Başkanı Çevik BİR tarafından dağıtım gereği olarak Genelkurmay Başkanı emriyle Kara Kuvvetleri Komutanlığına, Deniz Kuvvetleri Komutanlığına, Hava Kuvvetleri Komutanlığına, Jandarma Genel Komutanlığına ve ilgili yerlere gönderilmiştir.

Genelkurmay Başkanı olan İsmail Hakkı KARADAYI’nın Batı Çalışma Grubunun karargâhta kurulmasından ve Batı Çalışma Grubu belgelerinden haberinin olmaması düşünülemez.



-Genelkurmay Genel Sekreterliğinin 1997 tarihçesinde belirtildiği üzere 02.07.1997 Çarşamba günü Genelkurmay Genel Sekreterliği koordinatörlüğünde İNÖNÜ Salonunda Genelkurmay II.Başkanı, Genelkurmay J Başkanları, Karargâhta görevli General/Amiraller, Genelkurmay Adli Müşaviri, Genelkurmay Genel Sekreter Vekili ve Batı Çalışma Grubunun katılımı ile yapılan özel takdim yapıldığı,

-Genelkurmay Genel Sekreterliğinin 1997 tarihçesinde belirtildiği üzere Genelkurmay Harekât Başkanlığı Koordinatörlüğünde Gnkur.Harekât Başkanı, Genkur.Adli Müşaviri, KKK.İsth.Bşk., Dz.K.K.İsth.Bşk., J.Gn.K.İsth.Bşk, J.Gn.K.Hrk.Bşk., Hv.K.K.İsth.Bşk, Gnkur.İKK ve Güv.D.Bşk.Gnkur.İGHD.Bşk., katılımı ile 08.05.1997 Perşembe, 22.05.1997 Perşembe, 26.05.1997 Pazartesi, 29.05.1997 Perşembe, 02.06.1997 Pazartesi, 05.06.1997 Perşembe, 09.06.1997 Pazartesi, 12.06.1997 Perşembe, 06.06.1997 Pazartesi, 02.07.1997 Çarşamba günleri Batı Çalışma Grubu toplantıları yapılmıştır.

- MİLLİ GÜVENLİK KURULU SEKRETERLİĞİNDEN GÖNDERİLEN

BRİFİNGTE YAPILAN KONUŞMALAR

Başlıklı 4 numaralı belge,

Sayın Cumhurbaşkanı’na Genelkurmay Karargâhında verilen brifing’te yapılan konuşmalar başlıklı oluşan GİZLİ ibareli ve KAŞELİ 17 Ocak 1997 Tarihli 3 sayfadan oluşan belgede,

Sn.Cumhurbaşkanı:

-Bu konu MGK da görüşülmek üzere gündeme getirilmiştir. Şu ana kadar görüşülemedi. Benim elimde de böyle bir dosya mevcut.

-Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan beri bu tür tehditler olmuştur. Bir komünist devleti kurulması tehlikesi de vardı. Her zaman bu tür tehlikeler oluşmuştur. Önemli olan Türkiye’yi idare edilemez duruma getirmemektir. Devlet’in alacağı tedbirlerle bu tehdit tesirsiz hale getirilebilir.

-Söylenenlerin bir kısmı yeni değildir. Bir kısmı günceldir. Ben öncelikle ülkenin güvenliğini düşünürüm. Hukuk devletinin kurallarını ayakta tutarak gereken tedbirleri almayı düşünürüm.

-İç savaşa gitmeden gerekli tedbirler alınmalıdır.

-İrtica gibi Kürtçülük’te var. Bunlar birleşebilir mi?Maksatları ayrı

-Alınması gereken pratik tedbirler var. Bunları alarak mani olabiliriz.

-Ülkenin dengesini bozacak yasalara engel oluyoruz.Bunun için ben ve Anayasa Mahkemesi var. Altı aydan beri istemediğim hiçbir kanunu geçirtmedim.

-MİT, TRT, Üniversiteler gibi kurumlarda tahribat yaptırmayız.

-Üniversiteler tasarısını hazırlayanlara haber gönderdim. Çıkaramazsınız dedim.

-Bazı üniversitelere sızmış öğretim üyeleri var. Ancak rektör seviyesinde temizledim. Harran Üniversitesinde mani oldum. Van’ı iki yıl önce temizledim. Erzurum Üniversitesi Rektörü Vatanperver’dir. Eksik varsa gözyaşlarına bakmam. Üniversitelerde genellikle çok rahatsız edici bir durum yoktur. Dosyada yazılı olanlara teker teker bakacağım. Çoğu ile uğraştım.

-Başsavcı için bugün yarın karar vereceğim.

-Devletin büyük kuruluşlarının başında rejim düşmanı kimseyi barındırmam.

-Birçok tayin geliyor.Herşeyine bakılıyor, DYP kanadından gelen tayinler daha kolay oluyor. Hemen geri çeviriyorum. Bir daha önüme getirmiyorlar.

-Şimdi valiler kararnamesi hazırlanıyor. Teker teker bakacağım. Pırıl pırıl valiler var. Vali sağlam olmalı. Onlar komutanlara benzer tarzda görev yapıyor.

-Birçok iddia ve tesbitler var.Hepsine bakacağım.

-Devleti rahatsız hale getirecek, devletin şeklini değiştirecek hiçbirşey yaptırmayız. Devleti kimseye teslim etmeyiz. Nasıl halledeceğim? Biraz düşünmem lazım. Tepeden tırnağa gözden geçireceğim. Bir kısmı böyle olmayabilir.



(Sn.Cumhurbaşkanı; irticai faaliyetler başlıklı MİT raporun göstererek, bu size geldimi dedi? Olmadığı söylendi.)

-TRT ile ilgili üçüncü adayı dört aydır önüme getiremediler. Hakkında söylentiler olan kişi gelirse ona hiçbir zaman yol vermem. En büyük zorluk yerel TV ve radyolarda. Bunlar dibimizi oyuyorlar. RTÜK’e gittim, Çare bulur dedim.

-Devlet Başkanı ve vatandaş olarak görevimi yaparım. Sizlerle işbirliği yaparım. Üç beş gün çalışmam lazım.Kendi arşivimle mukayese edeceğim.

-Parlamentoda bu meseleyi takip eden vatansever kişiler var. En önemli olan şey Cezayir durumuna düşülmeden bu durumdan çıkılmasıdır.

-Devletin kendini koruma mekanizmasında bir noksanlık yok. Bunları işleteceğim. Yeni Başsavcının birinci işi bu olacaktır.

Sn.Genelkurmay Başkanı

Size bunları aktarmak durumundayız. Fiili bir durum var. Yasaların işletilmesi gerekir. Fatih’te bayanlar kısa kollu gezemiyor. Jilet atılıyor. Tren ve benzeri vasıtalarda tesettürlü bayanlar para karşılığı dolaştırılıyor. Fiili durum giderek genişliyor.

Sn.Cumhurbaşkanı

-Sizin düşüncelerinizi bilmem gerekir ki tedbir alayım. Silahlı Kuvvetler Başkomutanı’nın temsilcisi olarak sizin rahatsızlığınızı bilmem gerekir. Siz rahatsanız sistem rahat işler.

-Maalesef son olaylarla ilgili tartışmalar ve yazılar hadiseyi ve kişileri bırakıp devleti hedef almaya yöneldi ve devletin çalışmasını zorlaştırdı. Bir süre sonra polisi çalıştıramayız. İstanbul’da son 2,5 aydır Emniyet Müdürü tartışması bizi çok sıkıntıya düşürdü. Çok talihsiz bir olaydır İstanbul polis teşkilatı ve yeni emniyet müdürü çok sağlamdır. Birkaç gün içerisinde İstanbul oturur.

Sn.Genelkurmay Başkanı:

-Parlamentoda kilitlenme var.

-Endişemiz %80 nin %20 nin Zebunu yani esiri olmasıdır. Bunu açacak kilidin olmaması sıkıntı yaratıyor.

-Siyasetin dışındayız. Özenle siyasete girmekten kaçınıyoruz.

-Şahsi tecrübe ve konumunuz ile sizin Anayasal düzen içinde bu sorunları çözeceğinize inanıyoruz. Kanunların yolu açılmalıdır.

-Bu brifingte parti ismi kullanıp kullanmamayı çok düşündük. Sadece size bu şekilde takdim ediyoruz. Bu hususu özellikle dikkatlerinize sunarım.

Sn.Cumhurbaşkanı :

-Bu konuda gerekli hassasiyeti göstereceğim.

-1982 Anayasası’nın noksanı Cumhurbaşkanı’na meclisi fesh etme yetkisi vermemiş olmasıdır. Benim elimde böyle bir yetki olsa kullanmama bile gerek kalmayabilir. Partiler ve milletvekilleri ne yaparlarsa yapsınlar dönem içinde kimsenin kendilerine dokunamayacağını biliyorlar. Mesele bundan ileri geliyor.

-Halk cıva gibidir. Kimsenin arkasında devamlı durmazlar.

-Tekrar teşekkür ederim. Brifing vatansever ve temiz duygularla hazırlanmış. Yararlandım. İnceleyeceğim.” Denildiği tespit edilmiştir.

CUMHURBAŞKANLIĞI ARŞİVİNDEN GÖNDERİLEN BELGE

TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonunun 28 Şubata ilişkin Başsavcılığımıza gönderdiği belgeler arasında Cumhurbaşkanlığı Arşivinden kendisine gelen belgeler arasında 17 Ocak 1997 tarihli Genelkurmay Başkanlığı Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı tarafından hazırlanan İrticai Faaliyetler konulu 65 sayfadan oluşan belge gönderildiği, belge ile ilgili olarak iddianamede açıklama yapılmıştır.

Cumhurbaşkanına Genelkurmayda 17 Ocak 1997 tarihinde brifing verildiği, brifingle birlikte brifingle ilgili bu belgenin verildiği kanaatine ulaşılmıştır.

TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu tarafından Cumhuriyet Başsavcılığımıza gönderilen Cumhurbaşkanlığı arşivinden kendisine gelen belgeler arasında bulunan İRTİCAİ FAALİYETLER VE CUMHURBAŞKANLIĞINDA YAPILAN ÇALIŞMALAR başlıklı çalışmada Cumhurbaşkanına 17 Ocak 1997 tarihinde Genelkurmay Başkanlığında “İrticai Faaliyetler” konulu brifing verildiği, brifing sonrasında da Cumhurbaşkanına Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı tarafından hazırlanan irticai faaliyetler başlıklı 65 sayfadan oluşan belge teslim edildiği, bu belge ile ilgili olarak Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğinde bir çalışma yapıldığı, bu çalışmada, brifing metni Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Necdet SEÇKİNÖZ taraından incelenerek 10 sayfalık kişisel bir görüş hazırlandığı, bilahare görüşmelerden sonra Gnkur.Brifing metninde 20. sayfadan sonra yer alan iddialarla ilgili olarak 54 maddeden oluşan tespitler yapılmıştır. (247. Klasör) Bu tespitlere iddianamede geniş ve kapsamlı olarak yer verilmiştir.

CUMHURBAŞKANLIĞI ARŞİVİNDEN GÖNDERİLEN BELGE

Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı KARADAYI’nın Cumhurbaşkanlığına Batı Çalışma Grubu-Bülent ORAKOĞLU, Hanefi AVCI, Kadir SARMUSAK ve 4 polis memuru ile ilgili yazdığı belge.(2.Kls. S:131-140)



Genelkurmay Başkanlığının Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğine hitaben yazmış olduğu GİZLİ ibareli, GİZLİ-KİŞİYE ÖZEL kaşeli 02 Haziran 1997 tarih ve İSTH: 3500-54-97/İKK.ve Güv.D.Güv.Ş.1.sayılı Emniyet Genel Md.lüğü Personeli konulu Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı KARADAYI imzalı (Üzerinde Cumhurbaşkanlığı Süleyman Demirel arşivi Yer No:…Desimal No:43, Dosya No:….Fhrist No:1-1

EK A’sında (Emn.Gn.Md.lüğü personel kimlikleri),

EK B’sinde (23.5.1997 tarihli ifade tutanağı)

EK C’sinde (29.5.1997 tarihli ifade tutanağı)

EK D’sinde (M.Kadir SARMUSAK’ın bağlantı ağı) olduğu belirtilen,

DAĞITIM


Gereği için, İçişleri Bakanlığına,Bilgi İçin, Cumhurbaşkanlığı Gn.Sekreterliğine, Başbakanlığı, Deniz Kuvvetleri Komutanlığına gönderilen,

BELGE İÇERİĞİNDE ÖZETLE,

“1.Deniz Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Daire Başkanlığı emrinde askerlik hizmetini ifa eden, emniyet kökenli Dz.Onb.Kadir SARMUSAK (96/2-3363)’ın görevi süresince, Emniyet Genel Müdürlüğünde görevli aşağıda kimlikleri belirtilen şahıslarla birlikte ve onların talimatı ile Deniz Kuvvetleri Komutanlığı karargâhına yönelik personel ve diğer konularda TSK.leri aleyhine istihbari bilgi ve belge toplamaya çalıştığı, son olarak adı geçen askerin “GİZLİ” gizlilik dereceli ve askeri hizmete ilişkin bir yazı ve ekini bahsekonu kuruma sızdırdığı belirlenmiştir. Bu husustaki personel kimlikleri ve ifade tutanakları EK’tedir.

2.Diğer taraftan Emn.Gn.Md.lüğü İsth.D.Bşk.Bülent ORAKOĞLU’na atfen basında yer alan ve Silahlı Kuvvetleri itham ve tehdit eden bir haber ile ilgili olarak İçişleri Bakanlığına gönderilen 7 MART 1997 tarih ve GENSEK:2050-119-97/İcra Sb.sayılı yazımızada bugüne kadar bir cevap alınamamıştır.

……

5.Bu itibarla adları geçen Emniyet Genel Müdürlüğü personeli hakkında gerekli idari incelemenin yapılmasını ve gereğini rica ederim.” şeklinde yazılı olduğu, belgenin yazının içeriğinde; Deniz Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Başkanlığından elde edilen 5 Mayıs 1997 tarihli Batı Çalışma Grubu bilgi ihtiyaçları konulu belgelerle ilgili olması, Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı KARADAYI’nın bu tarih itibariyle Batı Çalışma Grubundan haberinin olduğunu göstermektedir. (Belgenin doğru olduğu, şüpheliler Aydan EROL, Aytaç ATILAN, Mehmet AYGÜNER’in ifadeleri ile sabittir.)



- Genelkurmay antetli CD ile ilgili yapılan teknik incelemeler neticesinde, “CD5\Bcg\Cankaya” klasöründe yer alan “tak.doc” isimli 3 sayfadan oluşan word belgesi elde edilmiştir.

Belge ile ilgili olarak 18.02.2013 tarihli 82 sayfadan oluşan araştırma tutanağı da düzenlenmiştir. (Kls.200) Batı Çalışma Grubu faaliyetleri ve çalışmaları kapsamında Genelkurmay Başkanı (İsmail Hakkı KARADAYI), MGK.Genel Sekreteri (İlhan KILIÇ), Jandarma Genel Komutanı (Teoman KOMAN), K.K.K.Kurmay Başkanı, Hava Kuvvetleri Komutanı (Ahmet ÇÖREKÇİ)’nin bir toplantı yaptıkları, BÇG’nin hazırlamış olduğu İrticai Faaliyetler, Siyasal İslami Kesimin Kadrolaşma Faaliyetleri Ve İslami Sermaye, İrtica Ne Durumda takdim ve belgeleri üzerinde görüşlerini dile getirdikleri bir toplantı yaptıkları ve bununla ilgili aşağıda belirtilen belgenin oluşturulduğu,

Belgede;

GENELKURMAY BAŞKANI



-Herhangi Bir Kimseye Eğer Bu Brifingi Verirsek, brifing metninde DZ.K.K.lığındaki olayı yazmayın.

“Öneme” kelimesi “önemi” olarak düzeltilmeli.



-Bir ay önce kadrolaşma 167000 demiştiniz, şimdi neden 150000 diyorsunuz.

-Takdim metninde geçen isimleri çok iyi etüd edin.

-Acil ve müessir önlemler (tekliflerde yer almalı)

-400 milyon DM. Bunu takip edin salı günü bana bildirin.

-Takdimler iyi.

-Kadrolaşmayı gözden geçirin, şüphe yaratacak pürüzler olmasın.

-Doğru olduğuna kani olunan bir uslüple yazılsın.



-Özellikle islami sermaye takdimini maliyeciler ve hukukçular görsün.

-Bizim ana fikir ortaya koymamız lazım.

-Parasal kaynağın kötü kullanıldığını vurgulamamız lazım.

-Holdingler yasalarla kontrol altına alınmalı.

-İstanbul belediyesindeki teberru işini araştırın.

-Acaba cezayir’deki olayların safahatını vurgulasak mı?

-RP’nin seçim broşürü belki vurgulanabilir.

-Polisin silahlanma ve teknik malzeme alımı. Top ve havan gibi. Bunlar nerede. Arayalım. Ne kadar gelmiş, kanuna göre genelkurmay’dan habersiz olmaması lazım.

-Camilerde bazı silahların olduğu ve bunların yer değiştirdiği,



-Hergün 13,5 cami kuruluyor. Doğru ise bunu da koymak olabilir. (?)

-Takdimlerden hedef ne? Bunu ortaya çıkartalım ve hangi etkili kesime, kime verileceğini tespit edelim.



HAVA KUVVETLERİ KOMUTANI

-Vakıfbank’ta Halil ÜRGEN var. Bursa milletvekili ÇAĞLAR’ın yeğeni,



-Siyasal islamın ismini RP olarak mı algılayacağız?

-Çünkü irtica başka, siyasal islam başkadır.

-Necati ÖZKANAT 18 yıllık müsteşar. Dikkat etmek lazım.

-Orman Bakanlığı üzerinde durulmadı. Bu bakanlıkta cuma namazını kıldıktan sonra toplu halde sokaklara dağılan görevliler vardır.

-Kültür Bakanlığı (özellikle kütüphaneler ve il müdürlükleri bunlarla dolu).

MGK. GEN.SEK.

-Kime takdim edilecekse takdim metninde geçen isimlerin ona göre değişik olması lazım.



-İslami kesim (bu kelimeyi kullanmamak lazım. Radikal, irticai kesim gibi kelimeler anlamlarına uygun olarak kullanılabilir).

-Türk İslam Vakfı başka, radikal cemiyetler başkadır. Hepsi bu işin içine girmemesi lazım, iyi tasnif edilmeli.

-Basit konularda hata yapmamalıyız.

-MGK. Kararları derhal yürürlüğe girmelidir deniyor. Zaten yürürlükte ve uygulamaya kondu. Biz bunu zaten sağlıyoruz.



-% 16 din kökenli parlamenter, bu ne kadar doğru olur. (tekliflerdeki maddeye istinaden)

-Takdim kısaltılabilir.



J.GN.K.

-Vali ve Kaymakamlar bizi ilgilendirmez. Bu takdime yönelik herhangi bir cevaba karşılık bizim cevap bulmamız lazım.

-Hiçbir rapor delil olarak kullanılmamalı.



-Devletin kurumlarında istihbarat yapılmaz. Onun için cevap bulmamız lazım.

-İsimlere dikkat edilmeli.



-Mükerrerler var ve takdim çok uzun, özellikle islami sermaye takdimi.

-Cümle ve telaffuz bozuklukları var.



-% 16 nasıl indirilecek. Bunlar kanunla olur. Din kökenli parlamenter deyimi yanlış gibi.

-MİT’in ekonomik istihbaratı derlemedir, itibar etmeyin.

-Eğer bu hususlar düzeltilirse takdimin ne olacağına sonra karar verebiliriz.

K.K.K.KUR.BŞK.

-Tablo vahim, amacımız ne?

-Brifingin doğruluğunu tespit için yıllarca çalışmamız lazım.

-Milli Gençlik Vakfı (bunlar silahlanıyorlar, bunlar İran’daki devrim muhafızlarının karşıtı),

-Güç vakıflardadır. Kontrol altına alınmalı.

-400 milyon DM. M.S.B.lığına bildirdim.

HV.K.K.

-Siyasi otoritenin bu teklifleri yerine getirmesi mümkün değil. Sıkıntı var.



-Kadrolaşma takdimi doğru. Fakat KOMBASSAN, YİMPAŞ vb. Hususları kamuoyu biliyor. Bunları önceden söyledik. Bunlar genel şeyler.” şeklinde son bulduğu tespit edilmiştir

- Genelkurmay antetli CD ile ilgili yapılan teknik incelemeler neticesinde, “CD5\dokuman\aksu\a1.doc” klasöründe yer alan 8 sayfadan oluşan word belgesinde,

(Belgenin başında bulunan)

(2 Ağustos 1996) tarihli Sn.Genkur.Bşk.nın direktifleri

“Tarikat ve yasadışı örgütler içinde bulunanlar,

Bu tür toplantılarına fiilen katılanlar,

T.S.K.personeline, bu tür irticai/yıkıcı , bölücü düşüncelerin propagandasını yapanlar,

Bu tür yasadışı faaliyetlerde fiilen bulunduğu tespit edilenler,

İkazlara rağmen ıslah olmayanlar,

Y.A.Ş kararı ile ayrılmalıdır”.

ŞÜPHELİ İSMAİL HAKKI KARADAYI 03.01.2013 TARİHİNDE CUMHURİYET SAVCILIĞINA VERDİĞİ İFADESİNDE ÖZETLE (Kls.290);

Türk Silahlı Kuvvetlerinin iç politikanın dışında olduğu ve kalacağını, kimsenin TSK’yi siyasetin içine çekmeye ve göstermeye çalışmamasını, bundan üzüntü duyduklarını, münferit ve ferdi olayların Türk Silahlı Kuvvetlerinin siyaset içinde olduğunu göstermeyeceğini, bu olayları değerlendirip gerekirse kendi iç disiplini içinde lüzumlu tedbirlerin alınacağını, yasalara göre bunun kendilerinin işi olduğunu, bu arada ülkemizde milletimizin ve silahlı kuvvetlerimizin fevkalede hassas olduğu Cumhuriyetimizin anayasada belirtilmiş olan temel nitelikleri aleyhine bazı gelişmeler olduğunu, buna hiçkimsenin tepkisiz ve tarafsız olamayacağını, ancak bunların çözüm yerinin T.B.M.M. olduğunu, bu çatı altında herşeyin çözülebileceğine ve çözülmesi gerektiğine inandığını, Türk Silahlı Kuvvetlerinin kendi asli vazifesi başında olduğunu, kendisinin temel bakış açısının bu olduğunu ve yaşam boyu buna riayet ettiğini,

Kendisinin 27 Mayıs'ı ve 12 Eylül'ü gördüğünü, darbelerin ülkeye neler getirdiğini bildiğini, demokrasiye ve meclisin üstünlüğüne inandığını, yasal mevzuat haricinde herhangi bir şeye bilerek ve isteyerek imza atmadığını,

Kendisinin 28 Şubat süreci ile ilgili isteyerek T.B.M.M.Darbeleri Araştırma Komisyonunda ayrıntılı ifade verdiğini, ordaki ifadesinde de özellikle bütün gerçekleri ve doğruları olduğu gibi anlattığını,

30 Ağustos 1994 - 30 Ağustos 1998 tarihleri arasında Genelkurmay Başkanı olarak görev yaptığını, Cumhuriyet tarihinde ilk defa devlet şeref madalyasını Cumhurbaşkanlığından Genelkurmay Başkanı olarak aldığını,

04 Nisan 1997 tarihli Batı Çalışma Grubu Oluşturulması konulu belge ile ilgili olarak ifadesinde; Bu belgeden haberi olmadığını, imza ve parafının da olmadığını, kendisine böyle bir belge arzedilmediğini,

10 Nisan 1997 tarihli Batı Çalışma Grubu kurulmasına dair belge ile ilgili olarak ifadesinde; Aradan 15 yıl süre geçtiğini, belgeden haberi ve parafının olmadığını, Genelkurmay Başkanlığı karargâhında hazırlanan bu belgenin 28 Şubat MGK Kurulunda alınan kararlarına paralel hazırlanmış bir belge görünümünde olduğunu, Kuvvet Komutanlarına yazılan yazılarda kendi imzasının veya parafının olması gerektiğini, karargâhın kendi iç bünyesinde böyle bir çalışma yaparak belgeyi hazırlayabileceğini, belgede haberi, parafı ve imzası bulunmadığı için belge ile ilgili söyleyecek bir sözü olmadığını,

Belgenin 9 ncu maddesi kapsamında hazırlandığı belirtilen Batı Çalışma Grubunun kriz masası ile ilgili olarak ifadesinde; belgenin karargâhın iç çalışması olabileceğini, dışardan gelen istihbarat raporlarının Cumhurbaşkanlığına arzetmek üzere toplayan ve değerlendiren bir ekip olabileceğini,

Belgenin EK A sında bulunan Çetin DOĞAN imzalı Batı Çalışma Grubu Teşkilat Şeması ve Batı Çalışma Grubu fiziki çalışma alanını gösteren kroki ile ilgili olarak ifadesinde; belge ile ilgili bilgisi olmadığını, karargâh çalışması olabileceğini,

29 Nisan 1997 tarihli Batı Çalışma Grubu Rapor Sistemi konulu belge ile ilgili olarak ifadesinde; belgeyi görmediğini, belge konusunda kendisine bilgi verilmediğini, belgede imza ve parafının da olmadığını, belge içeriğine de katılmadığını,

06 Mayıs 1997 tarihli Batı Çalışma Grubu Batı Harekât Konsepti konulu belge ile ilgili olarak ifadesinde; belgeyi hiç görmediğini, belge konusunda kendisine bilgi verilmediğini, belgede imza ve parafının olmadığını, belge içeriğine iştirak etmediğini, katılmadığını, belgelerde bahsedilen alternatif istihbarat teşkilatından ve örgütünden haberi ve bilgisi olmadığını,

27 Mayıs 1997 tarihli Batı Çalışma Grubu Batı Eylem Planı konulu belge ile ilgili olarak ifadesinde; belgeyi hiç görmediğini, belge konusunda kendisine hiçbir bilgi verilmediğini, belgede imza ve parafının olmadığını, şu an okuduğu belgenin içeriğine de iştirak etmediğini, bunların devletin işi olduğunu, ordunun işi olmadığını,

Genelkurmay Başkanlığının 06 Mart 2012 tarihli cevabi yazılarının EK B sinde bulunan irtica brifingi konulu 11 sayfadan oluşan Genelkurmay Başkanlığının Mesaj formları ile ilgili olarak ifadesinde; belgeleri ilk defa gördüğünü, belgelerin kendisine arzedilmediğini, imza ve parafının olmadığını, bilgisi de olmadığını,

Çevik BİR’in ABD, İsrail, Güvenlik Birimi Başkanları, Uluslararası Strateji Kuruluşları Temsilcileri, Uluslararası etkinlikteki bazı isimlerin katıldığı toplantılarda özetle; hükümet, Refah Partisi uygulamalarının eleştirildiği, TSK nın üzerine düşeni yapacağı şeklindeki görüşmelerle ilgili olarak ifadesinde; İsrail ile askeri teknoloji almak suretiyle irtibat sağlandığını, diğer faaliyetlerden haberi olmadığını,

Şüpheli Çevik BİR’in avukatlarının 16.11.2012 tarihinde 10 sayfadan oluşan dilekçe ile kendisi hakkında suç duyurusunda bulunulmasını içeren şikâyet dilekçesinde özetle; Genelkurmay Başkanı olması sebebiyle Batı Çalışma Grubunun kendisinin emir ve talimatlarız doğrultusunda kurulduğunu ve belgeler ile ilgili kendisinin oluru alındığını, her emir ve yazının Genelkurmay Başkanı namına ve Genelkurmay Başkanı emriyle yayınlandığının belirtildiği, bununla ilgili olarak ifadesinde; bu iddiaların doğrudan doğruya savunma amaçlı ortaya atılmış iddialar olduğunu, gerçekle hiçbir alakası olmadığını, suçlamalarla ilgili yukarıda geniş olarak açıkladığını,

Genelkurmay antetli CD ile ilgili yapılan teknik incelemeler neticesinde, “CD5\Bcg\Cankaya” klasöründe yer alan “tak.doc” isimli 3 sayfadan oluşan word belgesinde Genelkurmay Başkanı, Hava Kuvvetleri Komutanı, MGK.Gen.sek., J.Gn.K., K.K.K.Kur.Bşk.lığının Batı Çalışma Grubunun çalışmaları ile ilgili notların bulunduğu belge ile ilgili olarak ifadesinde; belgeden ve bahsedilen çalışmadan haberinin olmadığını, belgedeki “camilerde bazı silahların olduğu ve bunların yer değiştirdiği” ifadeleri ile ilgili olarak basın yayın organlarında camilere pompalı tüfek yerleştirildiğine dair iddia ve haberleri Cumhurbaşkanına ilettiğini, bu konuda rapor da gelmiş olabileceğini, tam hatırlamadığını,

Genelkurmay antetli CD ile ilgili yapılan teknik incelemeler neticesinde, “CD5\dokuman\aksu\a1.doc” klasöründe yer alan 8 sayfadan oluşan word belgesinde,

(Belgenin başında bulunan)

Sn.Genkur.Bşk.nın direktifleri (2 Ağustos 1996) tarihli direktifinizde “Tarikat ve yasadışı örgütler içinde bulunanlar,

Bu tür toplantılarına fiilen katılanlar,

T.S.K.personeline, bu tür irticai/yıkıcı , bölücü düşüncelerin propagandasını yapanlar,

Bu tür yasadışı faaliyetlerde fiilen bulunduğu tespit edilenler,

İkazlara rağmen ıslah olmayanlar,

Y.A.Ş kararı ile ayrılmalıdır” emrini vermesi ile ilgili olarak ifadesinde; böyle bir emir vermediğini, TSK’yı disiplin yönünden yıpratan irtica ve disiplin ile ilgili kararları, belirli kademelerde askeri yargı mensubu hakimlerin değerlendirdiğini, bunların üst makama gönderildiğini, Genelkurmaya kadar geldiğini, Genelkurmayda da askeri hakimlerin bir araya geldiğini ve değerlendirdiğini, buradan da Yüksek Askeri Şuraya gittiğini, orada da oylama ile karar verildiğini, iştirak etmeyenlerin karara şerh koyabildiklerini,

Kısaca ifade etmek gerekirse; kendisinin hükümetin kurulması konusunda Bükreş'te gazetecilerin sorduğu soruya verdiği "siyasi partiler demokrasinin vazgeçilmez unsurlarıdır, istedikleri şekilde hükümet kurarlar" şeklindeki beyanatı nedeniyle daha sonra Erbakan’ın kendisine çeşitli defalar teşekkür ettiğini, Başbakan Erbakan'la Genelkurmay Başkanı olarak ilişkilerinin iyi olduğunu, kendilerine de terörle mücadelede destek sağladığını, istedikleri şeyleri verdiğini,

Tankların yürümesinden kendisinin haberi olmadığını, sonradan araştırdığında da tankların tatbikat için mutat aralıklarla gittiği güzergahın arızalı olduğu gerekçesiyle yolu değiştirerek şehir içinden gittiğini söylediklerini, tankların yürümesi konusunda Cumhurbaşkanı Demirel’in kendisine sorduğunu, kendisinin de tankların yürümesinden haberi olmadığını söylediğini ve yukarıdaki şekilde izah ettiğini,

Ayrıca o dönemde demokrasiyi korumak için yakışanı yaptığına dair Cumhurbaşkanının ifadelerinin çeşitli gazetelerde yayınlandığını, bununla ilgili gazete haberlerinin internet çıktılarını fotokopi olarak ibraz ettiğini,

(Gazete fotokopileri ve Karadayı muhtemel Darbeyi önledi başlıklı 1 sayfadan ibaret internet çıktısı alındı dosyaya konuldu. )

1.Ordu Komutanı iken dönemin Kara Kuvvetleri Komutanının yayınladığı bir gizli emre hukuka uygun olmadığı sebebiyle itiraz ettiğini ve bu itirazıyla bütün birliklerden bu gizli emrin toplatıldığını, yani demek istediğinin ifadesinin başında da belirttiği gibi meslek hayatı boyunca yasalara saygılı olduğunu, millet iradesinin üstün irade olduğunu kabul ettiğini ve vurguladığını, ayrıca 28 Şubat döneminde hükümete hiçbir baskılarının olmadığını, 28 Şubat’ın kendine göre bir darbe olmadığını, darbe hazırlığının da olmadığını,

Batı Çalışma Grubu hakkında hiç bir bilgisi olmadığını belirterek suçlamaları kabul etmemiştir.



Yüklə 11,37 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   140   141   142   143   144   145   146   147   ...   178




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin