Değerlendirme: Belge içeriği Batı Çalışma Grubunun belge içerikleri ile benzerlik göstermekte ve Refahyol Hükümetinin açıkça hedef alındığı görülmektedir.
Milli Güvenlik Kurulu Sekreterliğinden gönderilen Genelkurmay Başkanlığı Ankara amblemli Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı başlıklı -GİZLİ KAŞELİ, Siyasal İslami İrticai Faaliyetler konulu M.G.K.Genel Sekreteri Hv.Orgeneral İlhan KILIÇ ismi yazılı sunum için yansı şeklinde büyük harflerle hazırlanan 25 sayfadan oluşan 2 nolu belgede;
Soruşturma dosyamızda bulunan benzer belgelerle karşılaştırmasında
1. Genelkurmay antetli CD’den çıktısı alınarak oluşturulan (20) numaralı klasör içerisinde bulunan “Türkiye Cumhuriyeti Devlet yönetiminin İslami kurallara göre düzenlenmesini esas alan siyasal İslam” ibaresi ile başlayan Gizli kaşeli (26) sayfalık tamamı büyük harflerle seyrek yazılmış belge (20.Kls S:147-172)
2. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca Başsavcılığımıza gönderilen, kamuoyunda ERGENEKON soruşturması olarak bilinen soruşturma kapsamında yakalanan şüphelilerden, şüpheli Erkut ERSOY’dan ele geçirilen, “Genelkurmay Başkanlığı İrtica Brifingi” 11 Haziran 1997 başlıklı tamamı sık ve küçük harflerle yazılmış (15) sayfalık belge (4. Kls 113-128)
Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliğinden gönderilen yukarıda belirtilen belge ile,
Yukarıda belirtilen iki belgenin genel itibari ile aynen uyuştuğu, içerik olarak birbirine benzedikleri, sözkonusu Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliğinden gönderilen belgenin hazırlık taslak hali olabileceği değerlendirilmiştir.
3.26.3. Siyasal İslami Kesimin Kadrolaşma Faaliyetleri ve İslami Sermaye Konulu Belge
(250 Kls. S:388-444)
Genelkurmay Başkanlığı Ankara amblemli Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı başlıklı KİŞİYE ÖZEL-GİZLİ KAŞELİ, Siyasal İslami Kesimin Kadrolaşma Faaliyetleri ve İslami Sermaye konulu sunum için yansı şeklinde büyük harflerle hazırlanan,
İçindekiler
1-Siyasal İslamı Kesimin Kadrolaşma Faaliyetleri,
2-İslami Sermaye,
3-Genel değerlendirme, sonuç ve teklifler bölümlerinden oluşan belgede özetle;
SİYASAL İSLAMİ KESİMİN KADROLAŞMA FAALİYETLERİ,
Türkiye’de Siyasal İslam; bu ana strateji kapsamında, devlette kadrolaşmanın mümkün olmasını sağlamak üzere, başlangıçtan itibaren siyasi partilerle çıkar ilişkilerine girmiş, bu partiler içinde yer almış, ayrı bir siyasi parti kurarak önce iktidar alternatifi boyutuna ulaşmış, bilahare merkezde bulunan farklı sağ siyasi partileri de etkileyerek iktidar olmuştur.
Özellikle Refahyol Hükümeti döneminde nihai hedefine ulaşmak maksadıyla, ana stratejisi doğrultusunda bir yandan bağımsız gelir kaynaklarını süratle artırırken diğer yandan eğitim ve kadrolaşmaya ağırlık vermiş,bugün itibariyle amacına büyük ölçüde ulaşmıştır.
Özellikle son 12 aylık dönemde kadrolaşarak ileride telafisi mümkün olmayacak riskleri de beraberinde getirmiştir.
Tüm bu kadrolaşma faaliyetleri
Bu büroktarik görevlendirme son 12 aylık dönem içinde azami boyuta ulaşmış, böylelikle demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti siyasal islamın amaçları doğrultusunda aşındırılmıştır.
Bu kesim; öncelikle Anayasal düzen içinde son üç dönem belediye seçimlerinde oylarını %100 artırarak tabanını genişletmiş, 1994 yılında yapılan belediye seçimlerinde başta nüfus yoğunluğunun yüksek olduğu İstanbul ve Ankara olmak üzere Türkiye genelinde %19.1 oranında bir neticeye ulaşmıştır.
Bu suretle,
-15 Büyükşehir Belediyesinin 6 sını,
-65 il belediye başkanlılğının 17’sini,
-80 ilçe belediye başkanlığının 23 ünü
-Toplam 2670 ilçe ve belde belediyesinin 331 ini alarak illerde %28.75 lik, ilçe ve beldelerde %12.39 luk bir başarı elde etmiştir.
Yönetim erklerinde bulunan belediyelerde taban ve tavan kadrosu oluşturmuşlardır.
Öte yandan siyasal İslami kesim,
1995 yılında yapılan genel milletvekili seçimlerinde Türkiye genelinde %21.32 oranında bir neticeye ulaşmış, bu suretle, toplam 550 milletvekilinin 160’ını alarak birinci parti ve iktidar konumuna gelmiştir.
550 milletvekili incelendiğinde, 98 nin din okullarından, bunun 37 sinin Yüksek İslam Enstitüsünden, 61 nin ise İmam Hatip Liselerinden mezun olduğu, böylelikle parlamentonun aritmetik yapısının %16 sının, diğer meslek gruplarından farklı olarak, din eğitimi kökenli üyelerden oluşması dikkat çekmektedir.
-80 il valisinin 37 ni
-874 ilçe kaymakamının 437 sini siyasal İslam yönünde kadrolaştırmıştır.
Bu 37 validen,
32 si Fethullahçı,
5 i Refahçı,
437 kaymakamın tamamı ise milli görüşe destek veren elemanlardan oluşmuştur….
Diğer taraftan
- Yargının ve emniyet teşkilatının önemli bir kısmını,
- Yurtiçinde ve yurdışında 167 basın yayın kuruluşunu,
- 2541 derneği, 166 vakfı, 268 şirketi, 1657 kurs ve pansiyonu, 626 dershaneyi, 9 sendikayı, 52 özel okulu siyasal İslam amaçları doğrultusunda kadrolaştırmış, bu kuruluşların oluşumuna destek sağlamıştır.
Bunun yanı sıra;
40 ilde Milli Gençlik Vakfı organizasyonuna yardım ederek yurt sayısını 60’a, öğrenci evini 58’e ve üye sayısını 150000’e çıkartarak genç kesime siyasal islamı enjekte etme faaliyetlerine girişmiştir.
İrticai alt yapının kuvvetli olduğu 34 ilde vakıf, dernek ve tarikat sayılarını arttırma çabaları içerisine girmiş ve bugün itibariyle toplam 654 adet siyasal islama destek sağlayan kuruluşa sahip olmuştur.
Refahyol koalisyon hükümetinin kurulmasını müteakip 12 aylık süre içerisinde Başbakanlık merkez teşkilatına alınan eleman sayısı 1000’in üzerine çıkmış,….
Refahyol Koalisyon döneminde, DYP’nin yönetiminde olmasına rağmen, İçişleri Bakanlığının ana hizmet, taşra, yardımcı birimler ve bağlı kuruluşlarını oluşturan bölgelere ve danışma ve denetim birimlerine irticai kesime destek veren elemanların atandırılmasına, koalisyon hükümetinin verdiği referansların önemli rol oynadığı belirlenmiştir.
Bir Kuvvet K.lığının İstihbarat biriminde askerlik görevini yapan polis kökenli er talimatlandırılmış, bu suretle, devletin kurumları arasındaki güven ve işbirliğini sarsıcı bir mahiyet taşıyan, yasalara göre de suç teşkil eden eylemlerde bulunulmuştur.
Sözkonusu kişiler hakkında, Gnkur.Bşk.lığınca ilgili makamlar nezdinde suç duyurusunda bulunulmuş, görevden alınmaları sağlanmış, mahkemeye verilerek haklarında yasal işlem başlatılmıştır.
Refahyol koalisyon döneminde DYP li bir bakanın yönetiminde olmasına rağmen,
Milli Eğitim Bakanlığı,
Özetle, bu kesim kendi kadrolarını oluşturabilmek amacıyla, iş başına geldiği dönemden bugüne kadar geçen süre içinde sadece devlet sektöründe 150 binin üzerinde kişiyi devlet memuru olarak işe almış, 1200’ün üzerinde yargıç ve savcı ile 100’ü aşkın vali, 40’ın üzerinde emniyet müdürü, 1300’ün üzerinde kaymakamın yerini değiştirmiş, 17 bini Diyanet İşleri Başkanlığında olmak üzere toplam 29 Bin yeni kadro ihdas etmiştir.
Devlet kademelerinde siyasal islamın oluşumuna yönelik kadrolaşmanın, tasfiye edilmeden devam etmesi halinde, bu yöndeki tehdidin şiddetleneceği ve sonucunun da ağır bir bedelle ödenebileceği ihtimal dahilindedir.
İSLAMİ SERMAYE
1.GİRİŞ
1980 sonrasında serbest piyasa ekonomisine geçişin sağladığı koşullar İslamcı grupların oluşturduğu sosyal çevrede, İslami eğilimli girişimler için doğal Pazar oluşturmuş ve yasal zeminde şirket ve yapılanmalar ortaya çıkmıştır.
2.İSLAMİ SERMAYENİN TANIMI
İSLAMİ SERMAYE;
Türkiye Cumhuriyeti Devletinde siyasal islamın gerçekleştirilmesi yönündeki faaliyetlere strateji belirleyerek, her türlü mali ve ekonomik destek sağlayan, İslami yöndem ve usulleri bir model olarak benimseyen vakıflar, dernekler, ticari kuruluşlar, holdingler, finans kuruluşları ve aracı bankaların oluşturduğu ekonomik güçtür.
3.İSLAMİ SERMAYENİN ETKİ ALANLARI VE HEDEFİ
Hedeflerine ulaşmak için insan ve para faktörlerinin önemini çok iyi kavramış olan siyasal İslamcıların din olgusunuda ön plana çıkararak parasal destekle beraber bu ortamı çok iyi istismar ettikleri, gerek 1994 mahalli idareler seçimleri ve gerekse 1995 yılında yapılan milletvekili seçimleri sonuçlarında açıkça görülmüştür.
4.İSLAMİ SERMAYENİN YURTDIŞI TEŞKİLATI VE DESTEĞİ,
İslami sermayeye yurtdışı destek, milli görüş İslam toplumu, yabancı kökenli finans kuruluşları, tarikatların yurtdışı organizasyonları ile dış ülkeler tarafından doğrudan sağlanmaktadır.
MİLLİ GÖRÜŞ TEŞKİLATI :
Refah Partisinin Avrupa'da yaşayan vatandaşlarımıza yönelik finansal kaynakların en önemlisi eski adıyla Milli Görüş Teşkilatı yeni adıyla Milli Görüş İslam Toplumudur.
Yıllık geliri bir milyar dolar (150 trilyon tl) civarında olduğu tahmin edilmektedir.
Bu teşkilat tarafından Refah Partisine 60 milyon Alman Markı gönderilmesi …..
Yine benzer gelişme Milli Görüş İslam Toplumu ile Refah Partisi arasinda kuryelik görevi yapan Süleyman Mercümek davasında da yaşanmıştır.
YURTDIŞI KÖKENLİ FİNANS KURULUŞLARI:
A.Faisal Finans Kurumu
B.Albaraka Türk Özel Finans Kurumu Aş
C.Kuveyt Türk Evkaf Finans Kurumu Aş
İkibuçuk trilyon sermayeye sahip olan bu üç finans kurumu para piyasasında 1 milyar 600 milyon dolarlık (250 trilyon TL) mevduata sahiptir.
Süleymancılar;
Refah Partisine doğrudan yardım sağlayan yabancı kuruluşlar;
Libya,….
S.Arabistan…
Kuveyt..
İran İslam Cumhuriyeti’nin..
Milli Görüş İslam toplumu Refah Partisi adına topladığı paraya süvari parası ismi vermektedir. Süvari adının parti propagandasını cihad olarak adlandıran Necmettin ERBAKAN tarafından parti faaliyetlerini yürüten şahısların cihad eden askerler olarak nitelendirilmesinden kaynaklanmaktadır.
5.İSLAMİ SERMAYENİN YURTİÇİ TEŞKİLATI VE DESTEĞİ
A.BU KAPSAMDA BAŞLICA DERNEKLER
1.Kısa Adı Müsiad Olan, Müstakil Sanayici Ve İşadamları Derneği
2.İş Hayatı Dayanışma Derneği,
B.TİCARİ ŞİRKETLER
İslami sermayenin önemli bir bölümünüde ticari şirketler oluşturmaktadır. Bu şirketlerden, faaliyetleri istihbari bilgilerle tespit edilebilenler şu şekilde gruplandırılmaktadır.
-FETHULLAH GÜLEN GRUBUNA AİT 203 ŞİRKET
-NAKŞİBENDİ KESİME AİT 56 ŞİRKET
-MİLLİ GÖRKÜŞÇÜLERE AİT 47 ŞİRKET
-SÜLEYMANCILARA AİT 29 ŞİRKET
-RADİKAL İSLAMCI 31 ŞİRKET
-YENİ NESİL GRUBUNA AİT 6 ŞİRKET
-YENİ ASYA GRUBUNA AİT 6 ŞİRKET
-VE KADİRİ KESİMİNE AİT 7 ŞİRKET
TOPLAM 385 ŞİRKETİN TOPLAM SERMAYESİ 500 TRİLYONDUR.
C.İSLAMİ HOLDİNGLER,
1.Kombassan Holding A.Ş.
2.Yimpaş Holding
3.İhlas Holding
ÖZEL FİNANS KURUMLARI
1.İhlas Finans Kurumu A.Ş.
2.Asya Finans Kurumu A.Ş.
3.Anadolu Finans Kurumu A.Ş.
E.Milli Gençlik Vakfı
Refah Partisinin Gençlik kolu olarak ülkemizde 80 ilde kurulu 1800 şube ile faaliyet göstermektedir. Milli Gençlik Vakfının 60 yurt, 58 öğrenci evi, sahip olduğu 2000 Ticari işletme ve üye aidatından elde ettiği yıllık 50 milyon dolar (7,5 trilyon TL) geliri, Refah Partisine düzenli olarak aktardığı tahmin edilmektedir.
F.Türk Diyanet Vakfı
1976 yılında Diyanet İşleri Başkanlığının bünyesinde kurulan Türk Diyanet Vakfı halen 800 şubesi ve 4 trilyon TL.lık sermaye gücü ile Türkiye’nin en büyük vakıflarından biri haline gelmiştir.
G.Belediye Desteği
Refah Partili belediyeler sahip olduğu 23 il ve 331 ilçe/belde başkanlığı ile, kadrolaşmanın yanı sıra, irticai faaliyetlere büyük mali destek sağlamaktadırlar.
H.Hükümet Desteği
Siyasal islamın gerçekleşmesine vasıta olan ve yansıda görülen 48 dernek ve 272 vakıf, ilim, kültür, eğitim ve yardımlaşma gibi masum görüntü altında faaliyet göstermektedirler.
I.Kurban Derisi Geliri
Ülkemizde her yıl yaklaşık olarak 4 milyon kurban kesilmektedir. Kesilen kurbanların %83’ ünün derileri Türk Hava Kurumu dışında yetkisiz İslami ağırlıklı kuruluş ve tarikatlar tarafından toplanmaktadır.
6.İSLAMİ SERMAYENİN REFAH PARTİSİNE OLAN KATKILARI
Uygulamanın çok etkili sonuçlar verdiği son mahalli ve genel seçimlerde Refah Partisinin ekonomik gelir seviyesi düşük yerleşim birimlerinde aldığı oy oranından açıkça anlaşılmaktadır. Bir örnek olmak üzere, İstanbul’un 71 ilçe ve belde belediyesinin bu durumdaki 21 yerleşim biriminin tamamını Refah Partisi kazanmıştır. (Bağcılar, Esenler, Güngören gibi) bu örgütlü çalışmalar neticesinde elde edilen seçim sonuçları yansıda görülmektedir
Şu anda ülkemizde irticaya hizmlet eden 20 televizyon, 50 radyo, 19 gazete, 110 dergi mevcuttur.
Refah Partisi, geriye kalan 5 milyar dolarlık (800 trilyon TL) bölümü eğitim ve burs maksadıyla kullanmaktadır.
Mısır’da El-Ezher üniversitesinde Refah Partisi tarafından özel olarak gönderilen kontrolsüz 400 öğrenci ile birlikte toplam 1.432 Türk öğrenci öğrenim görmekteydi. Bu yıl itibariyle bu öğrenci sayısının 1.000 öğrenci ilavesi ile 2.500’e ulaşılacağı edinilen bilgiler arasındadır.
Benzer şekilde Fethullan GÜLEN’e ait mevcut 138 okulda öğrenim gören öğrencilerinde; Türkiye’de siyasal islamın oluşması halinde bu islami kadrolarda görev alacak şekilde eğitildiği elde edilen bilgiler arasındadır.
Bu nedenle her ne pahasına olursa olsun Refah Partisine, yapılan parasal desteğin kesilmesi kaçınılmaz hale gelmiştir.
SİYASAL İSLAMİ KESİMİN KADROLAŞMA FAALİYETLERİ VE İSLAMİ SERMAYE İLE İLGİLİ GENEL DEĞERLENDİRME SONUÇ VE TEKLİFLER
GENEL DEĞERLENDİRME
Konu; çok daha vahim, çok daha kapsamlı kökleri derinlerde yatan ve başlı başına bir tehdit oluşturan, örgütlenme, kadrolaşma ve ekonomik gücü gerekli kılan faaliyetlerle iç içe çoğu kez halkın önemli bir kesimini yanına alabilecek boyutta siyasal İslami bir tehdit ile karşılaşmış bulunmamızdır.
Ancak gerekli ve acil önlemler alınmadığı takdirde; ülkemiz sonucu belli olmayan ağır bir bedelle karşı karşıya kalabilecektir.
Özellikle bugün;
Halkın %99’u Müslüman olan ülkemizde okuma yazma bilen vatandaş sayısındaki oranın düşüklüğü, halkın dinine saygılı yapısı, gelir dağılımındaki adaletsizlik ve yaşam standardındaki düşüklük özellikle Refahyol döneminde siyasal İslami kesime ortam teşkil edecek uygun vasatı kendiliğinden oluşturmuştur.
Nitekim;
Refahyol Koalisyon Hükümetinin kurulmasını müteakip özellikle Refah Partili bakanlara bağlı kamu kurum ve kuruluşlarla siyasal İslam yanlılarının kadrolaşma faaliyetlerinin yoğun bir şekilde yürütüldüğü müşahade edilmiştir.
Özetle; bu kesim, işbaşına geldiği dönemden itibaren kendi kadrolarını oluşturabilmek için sadece devlet sektöründe 150000’in üzerinde kişiyi işe almış, 29000 yeni kadro ihdas etmiştir. Böylelikle sorun ülke bazında fevkalede vahim bir boyuta erişmiştir.
1983 yılından sonra uygulamaya konulan “serbest piyasa ekonomik modeli” ile devletin ekonomideki kontrolu ve yönlendirmesi ortadan kaldırılmıştır.
İslami kesim devletin ekonomideki kontrolunun kaldırılması ve sağlanan serbesti ortamında her türlü fırsatı ve yasal boşlukları istismar ederek, Türkiye bütçesinin 1/3’nü oluşturan 15 milyar dolarlık bir sermaye birikimini gerçekleştirmiştir.
Sayın Komutanım;
Sınırlı zaman ve kısıtlı imkanlarla yapılan bu çalışma ile gerçek tehdidin sadece küçük bir kesiti sunulabilmiştir…Günümüz ekonomi ortamındaki karlılık oranları dikkate alındığında bu rakamın üç veya dört katına çıkabileceği kıymetlendirilmektedir.
Gerçekten İslami sermayenin bugün ulaştığı durum, ….. İslami kapitalizmin yaratılması için “ekonomik bir devrim” den başka bir şey değildir.
Siyasal İslam taraftarlarının;
12 aylık iktidarları döneminde İslami sermayeyi kullanabilecek yeterli bilgi ve tecrübeden yoksun olmaları nedeniyle bu potansiyeli tam olarak kullanamamışlardır.
Bu tecrübelerini muhalefet döneminde arttıracak ve iktidara geldiklerinde tehditin boyu daha da büyüyecektir.
Arzedilen hususlar doğrultusunda irticai tehdidin temelini teşkil eden kadrolaşma ve İslami sermayenin yükselişinin önlenmesi maksadıyla; tekliflerimiz şu şekilde belirlenmiştir
Kadrolaşmayla ilgili olarak;
Özellikle Refahyol Döneminde oluşan kadrolaşma süratle tasfiye edilmelidir.
Gerekli yasal ve idari tedbirler alınmalıdır.
8 yıllık kesintisiz temel eğitim öncelikle önümüzdeki eğitim ve öğretim yılından itibaren uygulamaya sokulmalıdır.
İmam Hatip Lisesi mezunlarının yalnız mesleğe yönelik ve ihtiyaç kadar yetiştirilerek bunlar yüksek öğrenim için sadece İlahiyat Fakültelerine yönlendirilmeli, ihtiyaç fazlası İmam Hatip Liselerinin ise meslek okullarına dönüştürülmesi için gerekli yasal ve idari düzenlemeler yapılmalıdır.
Yürürlükten kaldırılan Türk Ceza Yasasındaki 16 ncü maddeye benzen bir hüküm yeniden yasalaştırılmalıdır.
Siyasi partiler kanununda gerekli değişiklikler yapılmalıdır.
Başta seçim ve siyasi partiler kanunları olmak üzere alt yapı oluşturmadan ülkeyi daha büyük bunalımlara sürüklememek için erken bir seçime gidilmemesi gerekli görülmektedir.
Din kökenli parlementerlerin T.B.M.M.ndeki halen %16 olan temsil oranlarını makul seviyeye indirmek için her türlü tedbir vakit geçirilmeden alınmalıdır.
Yeni bir vakıflar yasası
İrtica ile en ufak ilişkisi tespit edilen her kuruluşun bütün mensul ve gayrimenkul varlıklarına el konulmasına imkan veren yasalar derhal çıkarılmalıdır.
Büyük bir sektör haline gelen hac organizasyonu ile kurban derilerinin toplanması tamamen devlet tekeline alınmalıdır.
“Siyasi Partiler yabancı devletlerden, uluslararası kuruluşlardan, Türk uyruğunda olmayan gerçek ve tüzel kişilerden maddi yardım alamazlar” (Md.69) hükmü çerçevesinde Refah Partisi hakkında sürdürülen yasal işlemler çabuklaştırılmalıdır.,
İrticai örgütlenmelere ve Refah Partisine çeşitli yollardan destek sağlamakta olan, İran, Suudi Arabistan, Libya, Kuveyt gibi İslami ülkelere karşı ortak bir eylem planı çerçevesinde gereken her türlü siyasi, ekonomik ve mali tedbirler alınmalı ve derhal icra edilmelidir. Bu ülkelere karşı vize uygulamasına geçilmelidir.
Değerlendirme; Belge içeriği Batı Çalışma Grubunun belge içerikleri ile benzerlik göstermekte ve Refahyol Hükümetinin açıkça hedef alındığı görülmektedir.
Belgenin Soruşturma Dosyamızdaki Belgelerle Karşılaştırılması; Milli Güvenlik Kurulu Sekreterliğinden Gönderilen Genelkurmay Başkanlığı Ankara amblemli Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı başlıklı KİŞİYE ÖZEL-GİZLİ KAŞELİ, Siyasal İslami Kesimin Kadrolaşma Faaliyetleri ve İslami Sermaye konulu sunum için yansı şeklinde büyük harflerle hazırlanan,
İçindekiler
1-Siyasal İslamı Kesimin Kadrolaşma Faaliyetleri,
2-İslami Sermaye,
3-Genel değerlendirme, sonuç ve teklifler bölümlerinden oluşan 3 nolu belgenin Soruşturma dosyamızda bulunan benzer belgelerle karşılaştırmasında;
1. Genelkurmay Başkanlığı antetli CD’den çıktısı alınarak oluşturulan (9) numaralı klasör (9 kls S:123-140) İçerisinde bulunan “Siyasal İslami Kesimin Kadrolaşma Faaliyetleri” başlıklı, “Gizli kaşeli (18 sayfalık) tamamı büyük harflerle seyrek olarak yazılmış belge
2. Genelkurmay Başkanlığı antetli CD’den çıktısı alınarak oluşturulan (13) numaralı klasör (13. Kls S:63-91) içerisinde bulunan “İslami Sermaye” başlıklı Gizli kaşeli (28) sayfalık tamamı büyük harflerle seyrek yazılmış belge
3. Genelkurmay Başkanlığı antetli CD’den çıktısı alınarak oluşturulan (11) numaralı klasör içerisinde bulunan “İslami Sermaye” başlıklı Gizli kaşeli (34) sayfalık tamamı büyük harflerle seyrek yazılmış belge (11.Kls S:112-145)
4. Genelkurmay Başkanlığı antetli CD’den çıktısı alınarak oluşturulan (11) numaralı klasör içerisinde bulunan “Siyasal İslami Kesimin Kadrolaşma Faaliyetleri ve İslami Sermaye ile ilgili Genel Değerlendirme, Sonuç ve Teklifler” başlıklı Gizli kaşeli (8) sayfalık tamamı büyük harflerle seyrek yazılmış belge (11. Kls S:28-35),
Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliğinden gönderilen yukarıda belirtilen belge ile,
Yukarıda belirtilen Dört belgenin genel itibari ile aynen uyuştuğu, içerik olarak birbirine benzedikleri, sözkonusu Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliğinden gönderilen belgenin hazırlık taslak hali olabileceği değerlendirilmiştir.
3.27. TBMM DARBELERİ ARAŞTIRMA KOMİSYONUNDAN GÖNDERİLEN BELGELER (253.Kls. S:1-295)
1-17 Ocak 1997 tarihi bulunan Genelkurmay Başkanlığı Ankara yazılı ve amblemli Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı başlıklı GİZLİ İRTİCAİ FAALİYETLER konulu 65 sayfadan oluşan belgenin her sayfasının sağ alt köşesinde (1.sayfa sağ üst köşede) Cumhurbaşkanlığı Süleyman Demirel Arşivi Dolap No:91703, Fhrist No:22357/156-223 (her sayfaya 156’den 223’e kadar numara verildiği) yazılı olduğu ve
a)Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliğinin 21 Aralık 2012 tarihli yazısı ile Başsavcılığımıza gönderilen ve emanetimizin 2012/296 sırasında kayda alınan CD den elde edilen
Genelkurmay Başkanlığı Ankara amblemli Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı başlıklı KİŞİYE ÖZEL-GİZLİ KAŞELİ, İRTİCAİ FAALİYETLER konulu M.G.K.Gn.Sek.İlhan KILIÇ ismi yazılı toplam 65 sayfa belgenin her sayfasının altında “19 kopyanın 14 kopyası” yazılı belge ile aynı olduğu belge içeriği ile ilgili olarak o bölümde gerekli özet bilgiler yazıldığından burada tekrar yazılmamıştır.
İRTİCAİ FAALİYETLER VE CUMHURBAŞKANLIĞINDA YAPILAN ÇALIŞMALAR BAŞLIKLI (Yukarıda belirtilen 65 sayfadan oluşan İrticai Faaliyetler konulu belge ile ilgili olarak)
Cumhurbaşkanlığı Arşivi Dolap No:91703, Fhrist No:22357-439 sayılı yazıları gereği TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonuna gönderilen belgede,
Cumhurbaşkanına 17 Ocak 1997 tarihinde Genelkurmay Başkanlığında “İrticai Faaliyetler” konulu bir brifing verildiği, (brifingle birlikte irticai faaliyetler başlıklı 65 sayfa belge metni de verildiği)
Brifing metni Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Necdet Seçkinöz tarafından incelenerek 10 sayfalık kişisel bir görüş hazırlandığı, bilahare görüşmelerden sonra Gnkur.Brifing metninde 20.sayfadan sonra yer alan iddialar 54 madde olarak tespit edildiği belirtilmiştir.
b) Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği tarafından gönderilen ve Cumhurbaşkanlığı Arşivinden TBMM ne gönderilen yukarıda belirtilen “İRTİCAİ FAALİYETLER” konulu 65 sayfalık belge
Genelkurmay Başkanlığı antetli CD den çıktı alınarak oluşturulan soruşturma dosyamızın 13 numaralı klasörü içerisinde bulunan “İrticai Faaliyetler” başlıklı Sayın Komutanım ibaresi ile başlayan Gizli kaşeli 31 sayfa tamamı büyük harflerle sık olarak sunum yansı için hazırlanan belge ile genel itibari ile aynen uyuştuğu, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliğinden ve Cumhurbaşkanlığı arşivinden gelen 65 sayfalık belgenin taslak hali olabileceği değerlendirilmiştir.
Bu belgede “İrticai unsurlar, irticai kesim, anılan gruplar, şeriatçı kesim” olarak belirtilen yerlerin Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği Sekreterliği tarafından gönderilen belgede “Refah Partisi” olarak yazılmış olduğu tespit edilmiştir.
2-İrticai Faaliyetler Başlıklı Gizli- 29 Sayfadan Oluşan Belgenin Her Sayfasının Sağ Alt Köşesinde (ilk sayfa sağ üst köşe) Cumhurbaşkanlığı Süleyman Demirel arşivi Dolap No:91704, Fhrist No:22357/582-611 (her sayfaya 582’den 611’e kadar numara verildiği) yazılı olduğu ve
Belgenin ekinde 20 Mayıs 1997 tarihli TSK nın Cumhuriyeti koruma ve kollama görevi ile ilgili Kemalettin ALİKAŞİFOĞLU’nun (Huk.İ.Kan.Kar.Başkanı) 2 sayfadan oluşan bir değerlendirmesinin bulunduğu tespit edilmiştir.
a) Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliğinin 21 Aralık 2012 tarihli yazısı ile Başsavcılığımıza gönderilen ve emanetimizin 2012/296 sırasında kayda alınan
Genelkurmay Başkanlığı Ankara amblemli Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı başlıklı –GİZLİ-KİŞİYE ÖZEL KAŞELİ, İrticai Faaliyetler konulu başlık sağ alt köşede M.G.K.Genel Sekreteri Hv.Orgeneral İlhan KILIÇ ismi yazılı sunum için yansı şeklinde büyük harflerle hazırlanan 25 sayfa belge ile benzer olduğu, bazı paragraf başlarının değiştirildiği, bazı cümlelerin eklendiği, bu eklemelerin
“26 sayfada” 4 Mart 1929 tarihinde Devrin Başbakanı Merhum İsmet İNÖNÜ, TBMM de yaptığı tarihi bir konuşmada; “Efendiler tehlike kapının eşiğine gelinceye kadar sabreden büyük meclis, Cumhuriyeti kurtarmak için keskin ölçülerin zamanı geldiğine hükmetmiş, dinin, devletten ve siyasetten uzaklaştırılması da geçen devirde tamamlanmıştır.
Vatandaş mabedinde kendi itikadı ve vicdanı ile serbest bırakılmış, onun arık ve temiz inancı bu dünyanın karışık işlerinden kurtarılmıştır. Hiç kimse bir vatandaşa, dini inancından, ibadetinden ötürü bir engel çıkarmaya nasıl muktedir olmayacaksa, dindar silahı ile de hiç kimse TBMM’nin herhangi bir kanununa, bir vatandaşın emniyet ve haysiyetine dil uzatmaya imkan bulamayacaktır” demiştir.(Alkışlar)
Yine bu tarihi konuşmada; Başbakan İsmet İNÖNÜ;
“Cumhuriyet Adliyesi bu memleketi fesada, vatandaş haysiyet ve şerefine ne kadar örtülü ve sanatlı olsa da, isnat ve iftiraya karşı müdafaa edecek değerdedir” diyerek konuşmasını noktalamıştır.(Alkışlar)
Oysaki bugün;
Mensuplarına barış, saygı ve sevgi, karşılıklı yardımlaşma ve iyi ahlaki öğütleyen, toplumu ayıran değil kaynaştıran, diğer dinlere dahi hoşgörü ile yaklaşan dinimize aykırı olarak;
Dostları ilə paylaş: |