İmha edilen belgelerin tarihlerinin incelenmesinde; en son belge tarihinin 31.12.2010 tarihi olduğu tespit edilmiştir.
Görüşme Tutanakları;
Genelkurmay Başkanlığı antetli CD içerisindeki dosyaların çıktılarından elde edilen görüşme tutanakları (9.Kls.S:202-224)
GENELKURMAY II.BŞK.ÇEVİK BİR’İN ŞUBAT 1996 DA İSRAİL İLE YAPMIŞ OLDUĞU ZİYARET ile ilgili Gizli -alt kısmında GİZLİ/01/03/ŞK ibareli, imzalı Gnkur Özet Formunun (9.Kls. S:224)
Kime, İmza, Ne Maksatla ve Kimden bölümlerinden oluştuğu,
Kime Başlığı altında
Gnkur Bşk.
II.Bşk. 1/3, HRK.Bşk.01/3, D.Bşk.29/02, Ş.Md.29/2 yazılarak paraflandığı,
Kimden başlığı altında Harekat Başkanlığı ilgili subay N.Anbar Dz.Kur.Yb. Tel No: 1599 yazılı olduğu,
HRK.4013-96/ASEİŞ.Ş.(NA) sayılı ve MART 1996 tarihli, İsrail Ziyareti konulu olup,
Gnkur.II nci Bşk.Org.Çevik BİR’in Türkiye-İsrail Askeri Eğitim İşbirliği Anlaşmasını imzalamak üzere 21-23 Şubat 1996 tarihleri arasında İsrail’e yapmış olduğu ziyaretin sonuç raporu ve İsrail Silahlı Kuvvetleri As.İsth.Bşk.Tümg.Moshe YAALON ile yapmış olduğu görüşmeye ait tutanak ile konuya ilişkin direktifleri kapsayan yazıyı tensip ve emirlerine arzederim.
Şeklinde olduğu,
Gnkur.Gensek.liğinin KASIM 1996 gün ve Gensek:0045-96/ÖZSEK.sayılı yazısına EK-A (Görüşme tutanağı) (9.Kls. S:380-383)
Genelkurmay II.Başkanı Orgeneral Çevik BİR’in İsrail Askeri İstihbarat Başkanı Tümgeneral Moshe Y. ile yaptığı GİZLİ ibareli II nci Bşk.Özsek P.Kur.Kd.Alb.Necdet SOYER imzasına açılan 4 sayfadan oluşan görüşme tutanağının özetle;
1-YER :II.Bşk.Makamı
2-TARİH :20 Kasım1996 Çarşamba Saat 10.00-10.30
3-TOPLANTIYA KATILANLAR :
Orgeneral Çevik BİR :Gnkur.II nci Bşk.
Korgeneral Çetin SANER :Gnkur.İsth.Bşk.
Tümgeneral M.Y. :İsrail Askeri İstihbarat Başkanı
Sayın Z.E. :İsrail Ankara Büyükelçisi
Alb.Y.B. :Askeri Ataşe
P.Kur.Kd.Alb.Necdet SOYER :Gnkur.II nci Bşk.Özel Sekreteri
……….
TÜMGENERAL Y. : Açık sözlü olmak gerekirse koalisyon hükümeti kurulduğu zaman basında yer alan haberlere bakarak imzalamış olduğumuz anlaşmanın uygulanamayacağı gibi bir endişeye kapıldık. Ancak aradan geçen zaman içinde faaliyetlerimizdeki süreklilik ve gelişen işbirliği bizi biraz rahatlattı. Şu anda sizden duymuş olduğum sözler de, kişisel olarak duyduğum endişeleri nispeten giderdi, ancak bu konuda, hala geleceğe yönelik endişeler taşıdığımızı ifade etmeliyim.
ORGENERAL BİR: Endişe etmenizin nedenlerini anlıyorum. Ama az önce de ifade ettiğim gibi, bu anlaşmanın uygulanmasında herhangi bir kısıtlama olmayacak.
TÜMGENERAL Y.: Gelecekte Refah Partisi daha güçlü olursa o zaman ne olacak?
ORGENERAL BİR : Bunun pek mümkün olacağını zannetmiyorum. Kamuoyunda yer alan haberlere göre, şu ana kadar ki uygulamaları ile Refah Partisi oy kaybetmektedir. Refah Partisine oy veren kişiler arasında Refah Partisi’nin bu işi götüremeyeceği görüşü hızla yayılmaktadır.
Türkiye’nin %80’i Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı ve Refah Partisi’nin karşısında olan bir kesimdir, 10 Kasım günü yapılan törenlerde 10 milyon kişi Anıtkabir’i ziyaret etmiştir. Bu mesaj bile, Türk Halkı’nın gelecekte ne istediğinin açık bir işaretidir. Yılmaz ve Çiller aynı görüşe sahip iki siyasi parti genel başkanı olarak bir araya gelip hükümet kuramamaktadırlar. Bu nedenle her iki partiden de fazla miktarda milletvekili kendi parti liderlerini değiştirerek iki partiyi birleştirmek ve yeni bir lider bulmak gayreti içindedirler.
TÜMGENERAL Y.: Ekonominize baktığım zaman kötüye gittiğini görüyorum. Ekonomik koşullardaki bozukluk radikalizmin daha çok taraftar toplamasına neden olur. Bu konuya ne diyorsunuz?
ORGENERAL BİR: Onlar iktidara gelmeden önce İslami kuralları uygulayarak ekonomiyi düzelteceklerini söylediler. Ancak geçen süre içinde bu gerçekleşmedi. Bu nedenden ötürü bu partiye duyulan güven ve sempati azalıyor.
Unutmayacağınız bir husus şudur. Atatürk Türk Toplumuna hedef olarak batıyı göstermiştir. Türkiye’nin bu hedefinin değiştirilmesi mümkün değildir.
TÜMGENERAL Y.: Başbakanınız İran ve Libya’ya dış geziler yaptığı zaman, biz, Türkiye’nin geleneksel dış politikasında değişiklik olacağı gibi bir izlenime kapıldık. Ancak sizin anlattıklarınızla bunun mümkün olamayacağını görüyorum.
ORGENERAL BİR: Türkiye ve İsrail iki demokratik ülke olarak bölgelerinde demokrasi ile yönetilmeyen diğer ülkeler için güzel birer örnek oluşturmaktadırlar. Her ne kadar karar verme mekanizması yavaş yürüse de her iki ülke demokrasi rejiminin avantajlarından istifade etmektedir. Aramızdaki işbirliğinin artmasıyla bölge barışına olan katkımızın daha da artacağına inanıyorum.
TÜMGENERAL Y.: Türkiye ile İsrail arasındaki işbirliğinin, hem askeri alanda ve hemde sivil alanda artırılmasını, asker ve sivil bütün İsrail yetkilileri desteklemektedir.
ORGENERAL BİR: TürkSilahlı Kuvvetlerinin komuta kademesinin de İsrail ile yapılan anlaşmayı tam olarak desteklediğini bilmenizi isterim.
Şeklinde yazılı olduğu,
Gnkur.Gensek.liğinin 22 Ocak 1997 gün ve Gensek:0045-97/ÖZSEK.sayılı yazısına EK-A (Görüşme tutanağı)
Genelkurmay II.Başkanı Orgeneral Çevik BİR’in ABD Kongresi Araştırma Servisi Ortadoğu Uzmanı Bayan Carol M. ile yaptığı GİZLİ ibareli II nci Bşk.Özsek P.Kur.Kd.Alb.Necdet SOYER imzasına açılan 8 sayfadan oluşan görüşme tutanağının özetle (9 Kls. S:365-372);
1-YER :II.Bşk.Makamı
2-TARİH :17 Ocak 1997 Cuma Saat 16.00-17.15
3-TOPLANTIYA KATILANLAR :
Orgeneral Çevik BİR :Gnkur.II nci Bşk.
Bayan C.M. :ABD Kongresi Araştırma Servisi Ortadoğu Uzmanı
Bayan A. K. :Ankara Türk Amerikan Derneği Gn.Md.
P.Kur.Kd.Alb.Necdet SOYER :Gnkur.II nci Bşk.Özel Sekreteri
SAYIN M. :Refah Partisi iktidara geldikten sonra Türkiye’ye ilk gelişim. Aradan geçen zaman içinde Türkiye’de ne gibi değişiklikler oldu? Mesela iç politikada durum nasıl? Dışişleri Politikanızda bir değişim görülüyor. Bu değişim ne kadar etkili olacak? Türk -Yunan sorunlarındaki son durum nedir? Dün Sayın CAVANAUGH ile bir görüşme yaptığınızı biliyorum. Kıbrıs’la ilgili olarak en son gelişmeler nelerdir? Bu sorularımı ihtiva edecek genel bir değerlendirme yaparmısınız?
ORGENERAL BİR :……. Şu anda iktidarda bulunan Refah Partisinin etkisiyle Türkiye’nin dış politikasında bazı değişik uygulamalar görülmektedir. Bu uygulamalar nedeniyle Türkiye Batı’dan uzaklaşarak Doğu’ya ve diğer İslam ülkelerine kayıyor şeklinde değerlendirmeler yapılmaktadır. Bu değişik uygulamalar Refah Partisi’nin kendi fikirlerinden kaynaklanan bazı sapmalardır. Ancak Türkiye’deki mevcut kurumlar ve kamuoyu Türkiye’nin Atatürk tarafından çizilmiş istikamet ve hedeflerinin değiştirilmesine kesinlikle müsaade etmeyecektir. Halkımız termometre içindeki civa gibi hareketlidir. Gerekli gördüğünde derhal harekete geçerek kendini ve gücünü gösterir. Halkımız Türkiye’nin Atatürk tarafından çizilmiş olan hedeflerinin değiştirilmesine asla müsaade etmez.
SAYIN M. :Üzgünüm ama sizinle aynı düşünceleri paylaşmıyorum. Refah Partisi’nin yavaş yavaş kendi felsefesini uygulama alanına koyduğumu düşünüyorum.
ORGENERAL BİR :Refah Partisi genel seçimlerde %20 civarında oy almıştı, son zamanlarda yapılan kamuoyu yoklamaları Refah Partisi’ne sağlanan bu desteğin azaldığını göstermektedir. Bugünlerde görsel ve yazılı basında hemen hemen hergün bunların yaptığı yanlış ve çirkin uygulamalar tartışılıyor. Refah Partisi’ni destekleyen kesim bunların gerçek yüzünü görüyor ve bu partiye verdiği desteği geri alıyor.
SAYIN M. : Şu anda Türkiye’de, siyaset alanında, bir bölünmüşlük yaşanmaktadır. Bu dağınıklık içinde %20 lik bir oy oranı her zaman karşısındaki bölünmüş durumdaki %80 üzerinde etkin olmaktadır. Türk Siyasetçilerinin bu duruma sebep olması ve seyirci kalması çok ilginç.
ORGENERAL BİR :Görünüş olarak söylediklerinize katılıyorum. T.B.M.M.de Refah Partisi karşıtı olan %80 arasında bir bölünmüşlük vardır. Ancak bu %80 gerektiği zaman müşterek hareket edebilmektedir. Bunun en son örneğini geçtiğimiz günlerde yaşadık. Refah Partisi üniversite Rektörlerinin seçilmesinde etkili olabilmek için Yüksek Öğrenim Kurumu (YÖK) ile ilgili kanunu değiştirmek istemiştir. Ancak Milletvekilleri Refah Partisi’nin eğitim sistemine etki edebilmek için gerekli gördüğü bu değişiklik teklifini Meclis’te red etmişlerdir. Bu çok olumlu bir yaklaşımdır. Ülkenin çıkarları söz konusu olduğu zaman milletvekilleri kendi iradeleri ile bir araya gelerek tepki göstermektedirler. Milli çıkarların söz konusu olduğu bir durumda, milletvektillerinin parti çıkarlarını bir kenara bırakarak milli çıkarlar doğrultusunda hareket edeceğini düşünüyorum.
SAYIN M. : Dışişlerinizde bazı önemli gelişmeler var.Atılan bazı adımların, sanki Türkiye ile ABD arasındaki ilişkileri gerginleştirmek ve nihayetinde koparmak için atıldığı şeklinde değerlendirildiğini söylemeliyim. Bu gelişmeler ışığı altında Mesut YILMAZ’ın tekrar iktidara gelmesinin bu ilişkileri canlandırabileceği ifade edilmektedir.
ORGENERAL BİR : Bu hükümetten önce kurulan hükümet bir icraat hükümeti olarak karşımıza çıkmıştı. Ancak Mesut YILMAZ, bu fırsatı Tansu ÇİLLER’den kurtulmak için bir vasıta olarak kullanmak istedi. Bu nedenden ötürü de bu hükümet bozularak DYP-RP hükümeti kuruldu. Daha sonra bir Susurluk olayı patlak verdi ve Yılmaz bunda da aynı mantıkla hareket etti. Bu koalisyon bozulduğu takdirde YILMAZ’ın Erbakan ile bir koalisyona gitmesi mümkün görülmemektedir.
Erbakan her zaman, Türkiye’nin dış ilişkilerinde önceliğinin, Batı Dünyası değil, doğu dünyası ve diğer Müslüman ülkeler olması gerektiğini ifade etmektedir. Bu düşüncesinden hareketle de iktidara geldiğinde ilk dış gezisini Müslüman ülkelere yapmıştır.Bu ziyaretlerin Türk Dış politikasında çok büyük bir fayda sağlamadığı açıktır. Türkiye’deki insanların %80 i Türkiye’nin hem bölgede ve hem de dünyada etkili olmak istiyorsa, bunun yolunun ABD ile müşterek hareket etmekten geçtiğini bilmektedir. ABD ile çatışarak olumlu neticeler alınmasının mümkün olamayacağını biliyoruz. Bu nedenle Atatürk’ün bize gösterdiği hedefe ulaşabilmek için ABD ile işbirliğine büyük önem veriyoruz. Türk Silahlı Kuvvetleri ve diplomatlar bu şekilde düşünüyor.
……şeklinde yazılı olduğu
21 Şubat 1997 Cuma tarihinde Genelkurmay II.Başkanı Orgeneral Çevik BİR’in ABD de Amerıcan Turkısh Councıl Toplantıları esnasında, ABD Güvenlik Birimleri (İNSA BŞK., DIA BŞK., CIA BŞK.YRDC. ve CIA BŞK.VEKİLİ) Yetkilileri ile yaptığı GİZLİ ibareli II nci Bşk.Özsek P.Kur.Kd.Alb.Necdet SOYER imzasına açılan 4 sayfadan oluşan görüşme tutanağının özetle (9.Kls. S:361-364)
SORU : Yazılı basın ve görsel basında Türkiye ile ilgili değişik haberler okumakta ve izlemekteyiz. Bu konuda sizden bir değerlendirme alabilirmiyiz? Türkiye Nereye gidiyor?
ORGENERAL BİR : Refah Partisinin iktidara gelmesi büyükbir hata idi. Hatırlayacağınız gibi İtalya’da Kominist Partisi diğer partiler tarafından dışlandı ve iktidara gelemeyen bu parti zaman içinde eridi gitti.
Asker olarak bizler, Refah Partisi’nin iktidara gelmesi durumunda neler yapabileceği konusunda ilgili yerleri ikaz ettik. Bizim değerlendirmemize göre, Refah Partisi, İslami Fundamentalizmi gerçekleştirmek istiyor. Türkiye’nin İran benzeri bir sisteme sahip olmasını arzu ediyor.
Refah Partisi’nin şu anda uyguladığı bir plan var. Bu plana göre hareket ediyorlar. Zaman zaman tepki çekecek bazı uygulamalar yapıyor, halkın ve kamuoyunun bu uygulamaya karşı olan tepkisini ölçüyor ve buna göre de karşı tedbir alarak hareket ediyorlar. Başbakan’ın ve bakanların açık herhangi bir faaliyetleri yok. Ancak partinin alt kademesi yoğun çalışma içinde.
Kayseri Refah Partisi il başkanı yaptığı konuşmada İslami fundamentalizmin Türkiye’ye geleceğini beyan etti. Ayrıca Sincan’da da aynı şey oldu ve İran Büyükelçisi İran’da ki sistemin er veya geç Türkiye’de yerleşeceğini beyan etti. Sincan Belediye Başkanı gözetim altında tutulurken, maalesef Adalet Bakanımız kendisini hapishanede ziyaret ederek bir saat süre ile görüştü.
Başbakan iktidara gelir gelmez dış gezilerini İran’a ve Libya’ya yaparak Türkiye’nin yüzünü doğuya döndürmeye çalıştı. Başbakanlıkta yeni bir büro kurdu. Bu büro vasıtasıyla özellikle savunma sanayii ile ilgili faaliyetleri doğu ülkeleri ile gerçekleştirmek istiyor.
Çiller Dışişleri Bakanı olmasına rağmen, Devlet Bakanı A.GÜL Dışışleri Bakanı gibi hareket ediyor. Bu da Türkiye’nin dış politikasında çelişkiler yaratıyor.
Başbakan bazen yabancı ülke mensupları ile özel görüşmeler yapıyor ve bu görüşmelere hiç kimseyi almıyor, Dolayısıyla içeride konuşulan konular Refah Partisi’nin bilgisi dahilinde kalıyor.
Refah Partisi’nin İslami fundamentalizmi getirmek için yaptığı çalışmalar karşısında muhalefetteki partiler, maalesef sessiz kalıyor ve adeta uyuyorlar, Halbuki bu partilerin oy potansiyeli %80 civarındadır.
Cumhurbaşkanı Demirel bizlerle hemen hemen aynı görüşleri paylaşmaktadır. Son yaptığı laiklik taraftarı açıklamalar bunun bir tezahürüdür.
…
SORU :Refah Partisi’nin planı nedir?
ORGENERAL BİR :Refah Partisi kendi görüşlerini adım adım uygulamaya çalışmaktadır. İktidara gelir gelmez Ramazan ayı süresince mesai saatlerinde değişiklik yaparak yeni bir uygulama başlattılar. Ancak bunda muvaffak olamadılar. Fakat önümüzdeki yıl Cuma ve Cumartesi günlerini hafta sonu tatili olaak değiştirmeye çalışabilirler.
İstatistiklere göre şu an Türkiye’de 400 kişiye bir cami düşmektedir. Buna karşılık yeterli okulumuz yoktur. Bu durumu bile bile cami yapılmasını teşvik etmek, ülke için faydalı bir hareket değildir.
ORGENERAL KILIÇ :Laiklik demokrasinin bebeği gibidir. Bu bebek zaman zaman hastalanmaktadır. Türk Silahlı Kuvvetleri bir doktor rolünü üstlenmiş ve bebeği hastalığın şiddetine göre ilaç vererek tedavi etmektedir. İlacın dozu bazen az, bazen kuvvetli olabilir.
SORU: Bu ilacın ne olduğunu öğrenebilirmiyiz?
ORGENERAL BİR :Kendi sistemimiz içinde Milli Güvenlik Kurulu adı altında bir organ vardır. Bu kurulda Cumhurbaşkanı, Başbakan, Milli Savunma Bakanı, İçişleri Bakanı, Genelkurmay Başkanı, Kuvvet Komutanlığı ve ilgili bakanlar bulunmaktadır. Komutanlar konu ile ilgili görüşlerini bu kurulda dile getirerek ülkeyi yöneten kişileri bilgilendirmektedir. Ancak bu kurul hükümete sadece tavsiyelerde bulunabilir.
Refah Partisi siyasal faaliyetlerinin yanı sıra kendi elemanlarını silahlandırmaktadır. Şu ana kadarki tespitlere göre Refah Partisi üyelerinin elinde 50.000 adet çok etkili bir silah olan pompalı tüfek bulunmaktadır. Bu faaliyetleri ile Refah Partisi Cezayir olayını kendisine örnek almış gözüküyor.
İran rejim değişikliğine uğradıktan sonra İslami fundamentalizmi diğer ülkelere ihraç etme gayreti içinde girdi. Bu kapsamda Türkiye’nin doğusundan itibaren bu faaliyetler gittikçe artan bir şekilde uygulamaya konuldu. Fundamentasitlerin Türk Silahlı Kuvvetlerine nüfuz etme gayretlerini yakınen takip ediyoruz. Sayıca fazla olmamakla beraber bu konuya kendini kaptırmış olan askeri personel Türk Silahlı Kuvvetlerinden uzaklaştırılmaktadır.
Şu an İran, Türkiye’de bulundurduğu elemanları ile her türlü yasadışı faaliyetleri gerçekleştirebilir.
SORU :Erbakan’dan sonra Refah Partisi’ni kim yöneteçek.
ORGENERAL BİR :Şu an iki aday var.Biri Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih GÖKÇEK, diğeri ise İstanbul Belediye Başkanı Recep Tayyip ERDOĞAN’dır.
……
SORU :Şu anda hafif dozajda ilaç kullandığınızı biliyoruz. Ne zaman kuvvetli dozaj kullanacaksınız?
ORGENERAL KILIÇ :Bizim elimizde bir kontrol listesi olarak kabul ettiğimiz Atatürk’ün prensipleri vardır. Refah Partisi’nin şu anki uygulamaları bu prensipleri ortadan kaldırmaya yöneliktir. Ne zaman ki Atatürk prensipleri büyük oranda zarar görür, o zaman ilacın dozajını artırmak zamanın geldiğini kabul edebiliriz.
ORGENERAL BİR :….Ancak gelişmeler bu şekilde devam ederse 1,5 yıl sonra durum şu anki durumdan daha kötü olabilir.
ORGENERAL KILIÇ :Biz olayların içinde yaşadığımız için meydana gelen gelişmeleri tam olarak tespit edemiyoruz. Ancak yavaş yavaş düşüncelerini uygulama alanına koyuyorlar. İran’da bu olayı anlayamamıştı.
ORGENERAL BİR :…..Refah Partisi oy miktarını gittikçe artırmaktadır. Diğer partiler ise bu durum karşısında hareketsiz kalıyorlar. Hatta bazı partiler dini açıdan halka şirin gözükerek Refah Partisinin oylarını alabileceklerini düşünüyorlar. Bu yaklaşımları ile Refah Partisi’nin faaliyetlerine yardımcı olduklarını düşünmüyorlar. Refah Partisi’nin oy tabanından oy çalmak pek mümkün değil.
Türkiye’de siyasi parti liderleri “Lider Diktatoryası” kurmuşlardır. Parti üyelerinin liderlerinden kurtulması pek mümkün olamamaktadır.Bu da Türk demokrasisinin gelişmesinin önünde büyük bir engeldir.
SORU : NATO’nun genişlemesine ne diyorsunuz?
…..
SORU :Önümüzdeki dönem için Irak’taki gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
……
SORU : Kıbrıs konusu ile ilgili değerlendirmenizi alabilirmiyiz?
………….şeklinde yazılı olduğu
21 Şubat 1997 Cuma tarihinde Genelkurmay II.Başkanı Orgeneral Çevik BİR’in ABD ‘de Amerıcan Turkısh Councıl Toplantıları esnasında Jewıs Instıtute Natıonal Securıty Affaırs (Jınsa) Yetkilileri ile Yaptığı GİZLİ ibareli II nci Bşk.Özsek P.Kur.Kd.Alb.Necdet SOYER imzasına açılan 2 sayfadan oluşan görüşme tutanağının özetle (9.Kls. S:356-360)
ORGENERAL BİR :ABD Genelkurmay II nci Başkanı Orgeneral Joseph Ralston ile huzur harekatı yerine geçen “Operatıon Northern Watch” Harekatı ile ilgili görüşmelerde bulunduk. Bu konu ile ilgili mevcut sorunları çözdük.
ABD Savunma Bakanı Wıllıam Cohen ile görüştük. Görüşme çok olumlu bir şekilde geçti ve kendisi çok olumlu değerlendirmeler yaptı. Bu değerlendirmeleri esnasında ABD Hükümeti ve ABD Vatandaşlarının Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Türkiye’deki demokrasi’yi dengelediği görüşünü taşıdığını ifade etti. Savunma Bakanımız TAYAN’ın ABD Savunma Bakanı Cohen ile görüşmesinin gerçekleşmesi için harcadığınız çabaya çok teşekkür ediyoruz.
Şu anda ABD ve Türkiye arasındaki ilişkilerde bir momentum mevcuttur. Bunu artırmak için desteğinizi istiyoruz.
Türkiye ile ilgili bütün sorunlar hakkında bilgi sahibisiniz. Bu nedenle ben sorularınız varsa onlara cevap vereyim.
ORGENERAL BİR :Sincan’da düzenlenen bir gecede İran Büyükelçisi Türkiye’ye şeriatın geleceğini ifade etti. Büyükelçi, bu beyanatları üzerine Türkiye’den ayrılmak zorunda kaldı.
Türkiye –İran sınırının 10 km.içerisinde PKK ya ait kamplar var. Ortak operasyon yapmak konusunda çeşitli müracaatlarımız olmasına rağmen İran tarafı bugüne kadar samimi olarak bu konuya eğilmedi. Ortak operasyon yapma teklifimize evet diyorlar. Ancak operasyon yapılacak bölge ile ilgili bilgileri aldıktan sonra PKK yı ikaz ediyorlar ve bölgede hiçbirşey bulamıyoruz. Geçtiğimiz günlerde İran sınırından Türkiye’ye sızan teröristler 40 askerimizi karakolda şehit ettiler.Bu olaylar halkımızın İran’a olan tepkisini artırmaktadır.
….şeklinde yazılı olduğu,
20 Şubat 1997 Perşembe tarihinde Genelkurmay II.Başkanı Orgeneral Çevik BİR’in ABD’de Amerıcan Turkısh Councıl toplantıları esnasında yaptığı takdimden sonra 20 Şubat 1997 Perşembe günü sorulan sorulara verdiği cevaplara ilişkin GİZLİ ibareli II nci Bşk.Özsek P.Kur.Kd.Alb.Necdet SOYER imzasına açılan 2 sayfadan oluşan belgede özetle (9.Kls. S:357-358)
……………….
SORU :Türkiye nin dış politikasında son zamanda büyük değişiklikler gözlenmektedir. Refah Partisiin etkisinden kaynaklanan bu değişiklikler Doğru Yol Partisi tarafından da kabul ediliyor mu? İran konusunda ne düşünüyorsunuz?
ORGENERAL BİR :…Ona Dışişleri Bakanlık Müsteşarı ÖYMEN cevap verebilir.
……….şeklinde yazılı olduğu,
Gnkur.Gensek.liğinin 26 Mart 1997 gün ve Gensek:0045- 97/ÖZSEK.sayılı yazısına EK-A (Görüşme tutanağı)
Genelkurmay II.Başkanı Orgeneral Çevik BİR’in Avrupa Parlemantosu Sosyalist Grup Başkanı Bayan Paulıne Green ve Beraberindeki heyet ile yaptığı GİZLİ ibareli II nci Bşk.Özsek P.Kur.Kd.Alb.Necdet SOYER imzasına açılan 12 sayfadan oluşan görüşme tutanağının özetle (9.Kls. S:344-355)
1-YER :II nci Bşk.Makamı
2-TARİH :21 Mart 1997 Cuma, Saat 14.30-15.45
3-TOPLANTIYA KATILANLAR :
Orgeneral Çevik BİR :Gnkur.II nci Bşk.
Bayan P.G. :Sosyalist Grup Bşk.(İngiltere)
Sayın P.D. :T.C.-AB Karma Parlamento Eş Bşk.(Hollanda)
Bayan M.H. :Avrupa Parlamentosu Bşk.Yrdc.(Almanya)
Sayın Y.R. :Sosyalist Grup Bşk.Yrdc.(Yunanistan)
Sayın R.C. :Grup Sekreteryası Yetkilisi
Sayın P.C. :Grup Sekreteryası Yetkilisi
Dz.Kur.Alb.N. C. :Gnkur.Gn.P.P.Bşk.lığı BAB Ş.Md.
Hak.Yarbay F. E. :Gnkur.Adli Müşavirliği
Bayan G. K. :DİB Baştabip
P.Kur.Kd.Alb.Necdet SOYER :II nci Bşk.Özel Sekreteri
………
ORGENERAL BİR :Söylediklerinizde haklısınız. Çiller söz verdi. Ancak, verdiği sözün aksine Refah Partisi ile koalisyon kurarak bu partiyi iktidara taşıdı. Bu bizim için sıkıntılı bir durum. Bir ikilem yaratmaktadır. Bu nedenle Milli Güvenlik Kurulunda çıkan tavsiye kararları herkesin dikkatini çekti. 18 maddelik kararların bir maddesi de Avrupa Birliği’ne üye olmak idi.
…….
Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanununun 35 nci maddesi, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne Türk Yurdunu ve Anayasa ile tayin edilmiş Türkiye Cumhuriyeti’ni kollamak ve korumak görevini vermiştir. Türk Silahlı Kuvvetleri Atatürk prensiplerini ve Anayasanın uygulanmasını takip etmektedir. Bizlerin bu yaklaşımı Türk halkının büyük bir çoğunluğu (%80 i) tarafından da desteklenmektedir. Türk Silahlı Kuvvetleri ve Türkiye’deki diğer demokratik kuruluşlar Anayasal hususların uygulanmasının takipçisidir.
SAYIN G. :Demokratik gelişme içinde böyle bir şey olmaması lazım. Eğer halk isterse Anayasa’yı değiştirebilir. Böyle bir şey benim ülkemde olsa sivil savaş olurdu.
ORGENERAL BİR :Sizin ülkenizde zaten yazılı bir Anayasa yoktur. Buna ihtiyaç duyulmamıştır. Zaten bizde de değiştirilemeyecek olan Anayasanın ilk üç maddesidir. Anayasayı halk %92 gibi bir çoğunlukla benimsemiştir. Bu nedenle değişiklik yapılması pek kolay olmaz. Ancak değişiklik yapılmak istenirse, tabiî ki bunun demokratik yolu vardır. Bu yol da Anayasada belirtilmiştir. Geçtiğimiz dönemde de Anayasanın bazı maddeleri değiştirilmiştir.
Yasalarla bizlere verilen görevlere göre Türk Silahlı Kuvvetleri, Türkiye Cumhuriyeti’ni kollamak ve korumak ile görevlidir. Cumhluriyetin niteliklerinden biri olan Laiklik özelliğinin korunması ve Anti-Laikbir yönetimin iktidara gelmemesi için tedbirler alınmalıdır.
SAYIN C. :Refah Partisi’nin oy oranı %20 civarındadır. Nasıl oluyorda bu parti bu kadar güçlü bir tavır sergiliyor.
ORGENERAL BİR :Çiller’in partisi Refah Partisi ile koalisyon kurunca, Refah Partisi iktidar imkanlarını kullanmaya başladı. Gerçi Çiller, şu ana kadar laik Cumhuriyetin prensiplerini ihlal eden herhangi bir kanunu Meclisten geçirmediklerini iddia etmektedir. Ancak, şu aşamada önemli olan bu tip kanunların çıkarılıp çıkarılmaması değildir. Sıkıntı, şu anki yönetimin mevcut kanunları uygulamamasından kaynaklanmaktadır. Daha açık bir deyişle Refah Partisi yetkilileri mevcut kanun ve prensiplerin yerine, bazı başka kural ve prensipleri kullanma ve uygulama gayreti içindedirler.
ORGENERAL BİR :Biz Silahlı Kuvvetler olarak, ülke sınırlarını korumanın yanı sıra, kanunların bize verdiği görev gereği, Cumhuriyet’in kendisinin ve temel niteliklerinin de korucusuyuz.
………………
ORGENERAL BİR :Biz Türkiye olarak Yunanistan ile Türkiye arasındaki diyaloğun artmasını, sorunların görüşmeler yolu ile çözülmesini ve insanlarımızın refahını artırmak istiyoruz. Bu nedenle yapılacak her türlü olumlu öneriye açığız. Bu bağlamda NATO Genelkurmay Başkanlığı toplantısında (125 nci MC/CS) askeri komite başkanı Türk ve Yunan Genelkurmay Başkanlarına, diyalog için bir araya gelmeleri ile ilgili bir teklif götürdü. Genelkurmay Başkanımız Orgeneral KARADAYI bu teklifi derhal kabul etti. Ancak Yunan Genelkurmay Başkanı bu teklifi kabul etmedi. Yunan politikacılarının buna müsaade etmeyeceğini ifade etti. Bu öneri NATO üyesi bütün Genelkurmay Başkanları’nın desteklediği bir öneri idi. Ama buna rağmen, şu ana kadar, bu teklifin kabul edildiğine dair bir cevap alamadık.
SAYIN R. :Yunan Genelkurmay Başkanı’nın verdiği cevap normal bir cevaptır. Çünkü, Yunanistan’daki askerler politikacıların kontrolündedir.
………………şeklinde yazılı olduğu,
Dostları ilə paylaş: |