Bu raporlarda özetle ;
AYDINLATMA FAALİYETLERİ kapsamında;
Yavuz PH Planı çerçevesinde yapılacak aydınlatma hizmetlerinde; laiklik ilkesi, din ve vicdan hürriyeti, hoşgörü, Laik-Antilaik çatışmasını önleyici tedbirler, Din-Devlet ilişkisi, sosyo-kültürel yapımız, mezhep ayrımcılığı, Anayasal yapımıza yönelik yıkıcı faaliyet temalarını içeren konular hakkında aday memurların, orta ve yükseköğretim kurumu personeli ve öğrencileri ile kamuoyunun aydınlatılmaları için bilimsel çalışmalar yapılması üniversitelere 14.05.1997 tarih ve 87650 sayılı bir genelge duyurulduğu ve yapılan faaliyetler raporlarla gönderildiği,
GÜVENLİK VE DİSİPLİN FAALİYETLERİ kapsamında;
Yavuz PH Plânı 1997 yılı faaliyet programında yer alan (2.madde) gerek iç hukukumuz ve gerekse devletlerarası hukuku ihlal eden kişi örgüt ve devletlere karşı; kamu görevlilerine karşı yasal işlemler yapılması ve de ilgili mevzuata işlerlik kazandırılması hükümlerine göre Yükseköğretim Yüksek Disiplin Kurulu'nca;
-
Harran Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.S.A.
-
Kırıkkale Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.B.A.
-
Uludağ İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof.Dr.H.A. yönetim görevlerinden ayrıldığı,
-
Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde görevli 16 hemşire kılık kıyafet yönetmeliklerinde belirtilen esaslara uymadıklarından kamu görevinden çıkartıldığı,
-
DENKLİK ile ilgili bölümde;
Daha önce verilen denklik belgelerinin yeniden incelenerek eksiklik, aykırılık, uygunsuzluk veya maddi hata bulunanların iptal edileceğini, bununla ilgili kararların verildiğini, buna göre daha önce lisans denkliği alan 16.7.1997 tarihli kararımız hükümleri uyarınca denklik belgeleri iptal edilenlerin başvuru dosyaları yukarıda açıklanan 10.12.1997 tarihli karar uyarınca yeniden incelemeye alındığı, İncelemeye alınan dosyalardan denkliklerinin iptali gerekçesiyle Yükseköğretim Kurulu aleyhine dava açanlara öncelik tanınmış olup, 10.12.1997 tarihinden bugüne kadar;
Daha önceden lisans denkliği alan 71 kişinin denklik belgeleri önlisansa çevrilmiş,
Daha önceden lisans denkliği alan 8 kişinin ise denklikleri iptal edilmiştir.
Daha önceden denkliği reddedilen 15 kişiye önlisans denkliği verilmiş
Daha önceden denkliği reddedilen 16 kişinin ise denklikleri tekrar reddedilmiştir. Şeklinde belirtilerek üniversitenin faaliyetleri anlatılmıştır.
ÜMİT PSİKOLOJİK HAREKAT PLANI
5 Mart 1998 tarih ve TİB:4693-8-98/ÖFY Bşmüşv (45) sayılı yazı ile ÜMİT PSİKOLOJİK HAREKAT PLANI Uygulamaya konulduğu anlaşılmıştır. (116.Kls. S.239-245)
Üniversite Gençliğinin Durumu olarak: Özellikle irticai faaliyetlerde bulunarak başörtüsü istismarı yapan öğrenciler, öğrenci danışmanları ve üniversitede görevli üst düzey yöneticiler tarafından ikna yoluyla başörtülerini çıkarmaya davet edildiği, ikna olmayanlara gereken disiplin cezaları verildiği belirtilmektedir.
-Genelkurmay antetli CD den elde edilen belgeler arasında bulunan YÖK Başkanı şüpheli Kemal GÜRÜZ’e hitaben Genelkurmay Başkanlığı tarafından yazılan belgede özetle; (116 Kls. S:246-248)
Sayın Başkan Kemal GÜRÜZ,
Yüksek öğrenim başkanı olarak “TÜRBAN” konusundaki kararlılığınızı takdirle karşılıyoruz. Özellikle rektörlerin bu konudaki farklı uygulamalarını netleştirdiniz ve tartışmalarda son verdiniz. ayrıca öğrenci disiplin yönetmeliğine, bu konuda getirmiş olduğunuz bazı tedbirlerle, rektörlerin yetkilerini artırdığınızı öğrendim. Ayrıca rektörlerin söz konusu kararlılığı devam ettirmesi gerekiyor.
8 yıllık zorunlu eğitim yasası nedeniyle 9 ncu sınıftan itibaren öğrenci almaya başlayan imam hatip liselerinin, üniversitelere girişte uygulanacak tek basamaklı sınav sistemi ve türbanla ilgili alınan müeyyideler nedeniyle artık ilgi görmediği, imam hatip liselerine müracaatların % 15’lere düştüğü ve bu öğrencilerin büyük bölümünün meslek-teknik liselerine kayıt olmaları sevindirici bir gelişme…
Türbanın çıkarılması konusunda “ikna” yönteminin çok başarılı olduğunu müşahade ediyorum. Psikolojik danışma ve rehberlik hizmetlerinin devreye sokulması menfi faktörleri elimine etmiştir.
Bu çevrelerin üniversitelerde kadrolaşması çok tehlikeli, ancak, Çanakkale 18 Mart üniversitesi rektörü Abdurrahman GÜZEL ile Denizli Pamukkale Üniversitesi Rektörü Mehmet Arif AKŞİD’in görevlerinden istifa ettiklerini öğrendim. Mutlaka sizlerin baskısı olduğunu değerlendiriyorum.
Hakkında soruşturma yürütülen Afyon Kocatepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şahabettin YİĞİTBAŞ’ın YÖK tarafından istifaya zorlandığını da basından öğrenmiş bulunuyorum.
Üniversite sınavlarının tek basamaklı sisteme dönüşmesi, dershanelerin işlevlerini büyük ölçüde azalttı. Dolayısıyla bu durumun, irticayı destekleyen finans kaynaklarının kesilmesini sağladığını düşünüyorum. Bu önemli bir sonuç.
İrticai faaliyetler nedeniyle ilişiği kesilen öğrenim üyelerinin mahkemeye başvurarak geri gelmesi, haylice sıkıntılı. Yargı sıkıntılı…
“İyi kanunlar yoktur, iyi yargıçlar vardır.” İlkesi eğitimde de geçerlidir.
Üniversitelerimizin Atatürkçü, Demokratik ve Laik hukuk düzenine yönelen her türlü tehdidi bertaraf etmek için almaları gereken tedbirleri kendilerinin tespit ederek uygulamalarının, gerçekçi bir yöntem olduğunu değerlendiriyorum.
Önümüzde ders yılı için YÖK başkanlığı’nca bu konuda alınmakta olan tedbirler memnuniyetle karşılanmakta olup Genelkurmay Başkanlığı olarak dileğimiz bundan böyle Üniversitelerimizde;
-Öncelikle Tarikatçı ve dinci kesimlere taviz veren öğretim üyelerinin süratle temizlenmesi ve yeniden yuvalanmalarına imkân vermeyecek şekilde tedbir alınması,
-Çağdışı kıyafetlerin boy göstermemesi,
-Yasadışı, irticai faaliyetler ve izinsiz gösterilerin tekrarlanmaması ve,
-irticai görüşlü şahısları kayırmak maksadıyla yetkilerin kötüye kullanılmasına son verilmesidir.
YÜKSEK ÖĞRETİM KURULU BAŞKANLIĞININ
YAVUZ PSİKOLOJİK HAREKAT PLANI KAPSAMINDA
YAPMIŞ OLDUĞU FAALİYETLER;
Yüksek Öğretim Kurulu Başkanlığından, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliğine yazılmış olan Başkan Vekili Prof. Dr. İsmail TOSUN imzalı, 06.03.1998 tarih, 4408 sayılı belgede YAVUZ PH doğrultusunda 1997 Ekim - 1998 Ocak döneminde Başkanlıkça icra edilen faaliyetlerin rapor halinde sunulduğu belirtilmiştir. (116.Kls. S.256-262)
Rapor’ da özetle ;
Radikal dini unsurların yıkıcı-bölücü ve laiklik karşıtı faaliyetlerini engellemek ve Türkiye Cumhuriyeti hukuk düzeninin kurulmasını sağlamak amacıyla Yüksek Öğretim Kurulunca icra edilen faaliyetler aşağıda belirtilmiştir.
Yurtdışındaki Yükseköğretim Kurumlarından alınan diplomaların denklik işlemlerine ilişkin uzmanlık ve alt komisyon raporları ile "Yurtdışı Yükseköğretim Diplomaları Denklik Yönetmeliği" hükümleri çerçevesinde yeniden yapılanan çalışma ve değerlendirmeler neticesinde, Haziran-Eylül 1997 dönemine ait raporumuzda sunulan Yükseköğretim Yürütme Kurulu'nun 16.07.1997 tarih ve 97.24.1701 sayılı kararının;
(a) bendinin, " Bundan böyle yurtdışı yükseköğretim kurumlarında öğrenim gören ve denklik belgesi talep eden öğrencilerin, öğrenim programlarında T.C. Anayasası'nın Temel İlkeleri ile 2547 Sayılı Yükseköğretim kanunu'nun 4. Ve 5. maddelerinde belirlenen temel amaç ve ilkelere aykın dersler bulunması halinde almış oldukları diplomalara hiç bir surette denklik belgesi verilmemesine" şeklinde tavzihine,
(b) bendinin "Geçmiş yıllarda kurulumuz tarafından ilahiyat alanında verilen lisans denklik belgelerinin ve denklik işlemine esas teşkil eden belgelerin, öğrenim süresi, devam, sınav ve değerlendirme ve. benzeri eğitim-öğretim esasları ile bu belgelerde maddi hata bulunup bulunmadığı yönlerinden yeniden incelenmesine; yukarıda belirtilen hususlarda eksiklik, aykırılık, uygunsuzluk veya maddi hata bulunduğunun tespiti halinde daha önce verilmiş olan lisans denklik belgelerinin iptaline; yukarıda belirtilen hususlara uygunluğu tespit edilen durumlarda ise, daha önce verilmiş olan lisans denklik belgelerinin 09.01.1996 tarihli İlahiyat Uzmanlık Komisyonu Raporu doğrultusunda önlisans denklik belgesine dönüştürülmesine ve bu belgelere, 2547 Sayılı Kanunun 43. maddesinin hükümlerine dayanılarak "Bu belge öğretmen atamalarından geçerli değildir." şeklinde şerh konulmasına" şeklinde tavzihine,
Aynı kararın (c) bendi uyarınca ilahiyat alanında ön lisans ve lisans düzeyinde verilen denklik belgelerine "Diyanet işlerinde kullanılabileceği" şeklinde konulan şerhin, 2547 Sayılı Kanunun 43. maddesi hükümlerine dayanılarak, " Bu belge öğretmen atamalarından geçerli değildir" şeklinde değiştirilmesine Yükseköğretim Yürütme Kurulu'nun 10.12.1997 tarihli toplantısında karar verildiği,
Buna göre; daha önce lisans denkliği alan ve 16.07.1997 tarihli kararımız hükümlerine denklik belgeleri iptal edilenlerin başvuru dosyaları yukarıda açıklanan 10.12.1997 tarihli karar uyarınca yeniden incelemeye alınmıştır. İncelemeye alınan dosyalardan denkliklerinin iptali gerekçesiyle Yükseköğretim Kurulu aleyhinde dava açanlara öncelik tanınmış olup, 10.12.1997 tarihinden bugüne kadar 74 başvuru dosyası incelenmiş, bunlardan 15 tanesi yeniden reddedilmiş, 59 başvuruya ise önlisans denklik belgesi verilmesine ve belgede "Bu belge öğretmen atamalarında geçerli değildir" şeklinde şerh konulmasına karar verildiği,
YAVUZ PH PLÂNI İLE İLGİLİ OLARAK
ÜNİVERSİTELER TARAFINDAN YAPILAN VE YAPILACAK FAALİYETLER;
Özetle; Yavuz PH Plânı 1997 yılı taslak faaliyet programının 2. maddesinde belirtilen Güvenlik ve Disiplin Faaliyetlerinin A bendindeki "Kamu Görevlileri Hakkında Yasal İşlem Yapılması" hükmüne göre, Haziran-Eylül 97 raporumuzun 4. maddesinde belirtilen konular hakkında Yükseköğretim Genel Kurulu'nun 15.12.1997 tarihinde yaptığı toplantıda kesin karara varılmıştır. Buna göre;
a) Yükseköğretim Yüksek Disiplin Kurulu'nca Harran Üniversitesi eski Rektörü Prof.Dr. S.A. hakkında alınan "Yönetim Görevinden Ayırma" disiplin cezasının iptaline ilişkin Danıştay kararı hakkında yapılan inceleme ve görüşmeler sonucunda; Yüksek Disiplin Kurulu Kararının, Danıştay Kararı ile; "Karar veren Kurulda Milli Eğitim Bakanlığının seçtiği üyelerin bulunmasının Anayasaya aykırı olduğu ve işlem sonucunda Cumhurbaşkanının Kararının alınmadığı" gerekçesiyle usul yönünden İptal edildiği, Cumhurbaşkanlığının 5.12.1997 tarih ve B.01.0.0.KKB.0.83-722/97 sayılı yazısı ile; "Adı geçenin Üniversiteye Cumhurbaşkanı kararı İle Rektör ataması yapılmış olması halen bu makamın dolu olması nedeniyle yargı kararının uygulanma kabiliyetinin bulunmadığı" bildirilmiş,
Bu nedenle; Harran Üniversitesi eski Rektörü Prof.Dr. Servet ARMAĞAN'ın Rektörlük görevine döndürülmesinin hukuken mümkün olmadığına, adı geçenin 15.11.1996 tarihi ile 15.12.1997 tarihi arasındaki akçalı haklarının ödenmesine, usul yönünden iptal edilen Yüksek Disiplin Kurulu kararının, Yüksek Disiplin Kurulunda yeniden tezekkür edilmek üzere Yüksek Disiplin Kurulu gündemine alınmasına karar verildiği.
-
Kırıkkale Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Beşir ATALAY 10.09.1997 tarihinde Yükseköğretim Yüksek Disiplin Kurulu Toplantısında, üniversite yönetiminin 2547 Sayılı Yasanın 4 ve 5. maddelerinde belirtilen ilke ve amaçlara uymayan, bu konuda kuşkular uyandıran bir sevk ve idare tarzında olduğu, üniversitede kökten dinci kadrolaşma faaliyetlerinde bulunduğu sebebiyle açılan soruşturmanın selameti için rektörlük görevinden alındığı Haziran-Eylül 1997 dönemine ait raporumuzda bildirilmiş, bu konu hakkında alınan 97.10.154 sayılı yeni bir karar ile adı geçen rektörün 2547 Sayılı Kanun'un Ek 1 nci maddesi gereğince atanmasındaki usule uygun olarak rektörlük görevinden alınmasının Cumhurbaşkanlığı makamına sunulmasına karar verildiği,
-
Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde görevli 16 Hemşire, sağlık personeli ve mevcut kılık kıyafet yönetmeliklerinde belirlenen esaslara aykırı olarak görevleri sırasında türban takmaları sebebiyle haklarında, Yükseköğretim Yüksek Disiplin Kurulu'nun 05.11.1997 tarih ve 1997/43-59 sayılı kararları ile bir daha görevlerine dönmemek üzere kamu görevlerinden çıkartılmaları kararı alındığı,
Afyon Kocatepe Üniversitesi öğretim üyelerinden Yrd.Doç.Dr.T.A. tarafından yazılan ve Atatürk İlkeleri ve inkılâp Tarihi Bölümü yayını olarak yayımlanan "Türk İnkılâp Tarihi" isimli kitap hakkında Prof.Dr.E.C., Prof.Dr.E.A. ve Prof.Dr.Ü.Y. tarafından hazırlanan rapor gereğince kitapta Atatürk İlke ve İnkılâplarına, Cumhuriyet yönetimine ters düşen, padişah dönemlerini öven ifadeler kullanılması sebebiyle adı geçen ve kitabı yayına koyan komisyon üyeleri hakkında soruşturma açılması istenilmiştir.
YÖK Başkanlığı ve Üniversitelerde konu hakkındaki çalışmaların sürdürüldüğü, sonuçlardan periyodik olarak 4 ayda bir Genel Sekreterliğe bilgi sunulacağı belirtilmektedir.
YÖK’TEN ELDE EDİLEN (7) ADET
YÜKSEK DİSİPLİN KURULU KARAR DEFTERİ
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı (CMK 250. Madde ile Yetkili ve Görevli)'nm 28.02.2012 tarihli yazısına istinaden Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2012/175 D.ÎŞ sayılı kararı ile Bilkent'te bulunan Yüksek Öğretim Kurumu Başkanlığı arşivinde 28.02.2012 günü yapılan arama neticesinde elde edilen (7) adet Yüksek Disiplin Kurulu Karar Defterinin (8-9-10-11-12-13-14 Sayılı Yüksek Disiplin Karar Defterleri) yapılan incelemesi sonucunda,
8 sayılı Yüksek Disiplin Kurulu Karar Defteri’nin 06.10.1993 -- 18.09.1996
9 sayılı Yüksek Disiplin Kurulu Karar Defteri’nin 18.09.1996 – 05.11.1997
10 sayılı Yüksek Disiplin Kurulu Karar Defteri’nin 05.11.1997 – 16.09.1998
11 sayılı Yüksek Disiplin Kurulu Karar Defteri’nin 16.09.1998 – 24.03.1999
12 sayılı Yüksek Disiplin Kurulu Karar Defteri’nin 24.03.1999 – 30.06.1999
13 sayılı Yüksek Disiplin Kurulu Karar Defteri’nin 30.06.1999 – 24.11.1999
14 sayılı Yüksek Disiplin Kurulu Karar Defteri’nin 24.11.1999 – 28.06.2000 yılları arasını kapsadığı belirlenmiş, 141 kişi hakkında irticai faaliyetlerinden dolayı karar verildiği anlaşılmıştır.
18.09.1996 tarihindeki oturumda 24 kişi hakkında irticai faaliyetler ve kılık kıyafet yönetmeliğine uymamakla ilgili karar verildiği görülmüş, 6 Ekim 1993 tarihinden 18.09.1996 tarihine kadar irticai görüş veya kılık kıyafetinden dolayı hakkında soruşturma yürütülen kimse olmadığı, bu tarihten sonra yani REFAHYOL hükümetinin göreve başladığı dönemden sonra irticai faaliyetler ve kılık kıyafet yüzünden çok sayıda kişi hakkında soruşturma açıldığı tespit edilmiştir.( (116.Kls. S.230)
- ERGENEKON adlı soruşturma kapsamında İstanbul CMK 250 C.Başsavcı Vekilliğinin 2008/1756 sayılı soruşturma dosyasında hakim kararına istinaden şüpheli Halil Kemal GÜRÜZ’ün 07.01.2008 tarihinde avukat huzurunda Ankara’daki ikametinde yapılan aramada 28 Şubat - Batı Çalışma Grubu dosyamız ile ilgili elde edilen belgeler,
1-) 10 Ekim 1997 tarihli Erdoğan ÖZNAL (Emekli Korgeneral) tarafından bir üst yazı ile yazılmış, Gizli ibaresi bulunan Eylül 1997 tarihli Siyasi İslamla Mücadele Yöntemleri başlıklı (85) sayfadan ibaret kitapçık, (116.Kls. S.98-187)
2-) Gizli ibareli Fetullah GÜLEN başlıklı, Nurculuk, Biyografi, Bilgi, Hedefi, Stratejisi, Yurtiçi faaliyetleri, Yurtdışı faaliyetleri, Sonuç ve Teklifler içerikli kitapçık,
3-) “Siyasi İslamın Yayılması” başlıklı (20) Sayfadan ibaret (2) adet kitabın Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekilliğince yürütülen 2011/206 sayılı soruşturma ile ilgili olduğu tespit edilmiştir. (Ek-28)
“Siyasi İslamın Yayılması” başlıklı (20) Sayfadan ibaret kitabın Tamer TATAR’ın ibraz ettiği belgeler içerisinde 16.klasörde de yer aldığı tespit edilmiştir.
1-SİYASAL İSLAMIN YAYILMASI BAŞLIKLI,
Ülkemizdeki siyasal islamın yayılımının analizi ve geleceğe yönelik projeksiyonunu gösteren bir çalışma olduğu,Türkiye’de islamın siyasi yönden yayılımı Milli görüşçüler –Refah Partisi tarafından yapıldığı, Milli görüşçülerin bu faaliyetlerini iki ana başlık altında analiz ve etüt edilmelerinin ön görüldüğü, geleceğin seçmen ve yöneticilerinin din eğitimi ile yerleştirilme ve yönlendirildiği, gelir dağılımındaki dengesizliğin irticai faaliyetlere etkisinden bahsedilerek aşağıdaki başlıklar verilmiştir.
1.Siyasal islamın yayılma çalışmaları ve “Din” Evrensel kimliği adı altında sürdürülen faaliyetler, Şiiliğin temsilcisi İran için şeriata dayalı İslam birliğinin oluşturulması çalışmalarının olduğu, Türkiye’de islamın siyasi yönden yayılımı milli görüşcüler tarafından yapıldığı, Bu çalışmalarda Türkiye’nin dini yönden odak noktası olmasının en önemli sebebi, dünya Müslümanlarının “ateş nerede sönerse tekrar orada yanar, halifelik nerede sona erdiyse orada tekrar başlar” yaklaşımıdır.
2. Siyasal Geleceğin seçmen ve yöneticilerinin din eğitimi ile yetiştirilme ve yönlendirilmeleri,
A-Kur’an kursları ile tablo verilerek
1-Daimi Kur’an kursları,
2-Yaz Kur’an Kursları,
3.Akşam Kur’an kursları,
B-Milli Eğitim bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğüne bağlı imam hatip ortaokulu ve liseleri ile ilgili tablo verildiği,
C-1983-1995 döneminde İmam Hatip Okulları Mesleki ve Teknik Okullar ile genel ortaokulların okul ve öğrenci artış mukayesesi ile ilgili tablo ve grafik,
D-1983-1995 yılları arasında İmam Hatip liseleri ve diğer mesleki ve teknik liselerin öğrenci artış ve mukayesesi ile ilgili tablo ve grafik,
E-Meslek Liseleri ile Meslek ortaokullarının öğrenci sayısı mukayesesi tablo ve grafiği,
F-Öğretmen başına düşen öğrenci sayısı tablosu,
G-Dini yüksek öğretim kurumları tablosu,
H-Yurtdışı Yüksek öğretim imkanları tablosu,
I-Bazı tarikat ve diğer cemaatlerin yurtdışında açtıkları okul ve camilerin eğitim faaliyetleri tablosu,
İ-İhtiyaç fazlası imam hatip okullarının ve ilahiyat fakültelerinin incelenmesi tablosu,
1-Sistemdeki mevcut personel ve ayrılanlar tablosu,
2-1995 yılı İmam Hatip Okulları ve ilahiyat fakültelerinin yıllık öğrenci sayısı ve yıllık mezun miktarı tablosu
Sağlık eğitim ve güvenlik alanındaki personel arzı ve ihtiyacı projeksiyonu ile ilgili tablo
Burada belirtilen rakamlar TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonuna Cumhurbaşkanlığı Arşivinden gelen ve Ankara Cumhuriyet Savcılığına MGK Genel Sekreterliğinden gelen Siyasal İslami Kesimin Kadrolaşma Faaliyetleri ve İrticai Faaliyetler başlıklı takdim metinleri ile 2011/206 sayılı soruşturma kapsamında Genelkurmay antetli CD içerisinde bulunan Siyasal İslami Kesimin Kadrolaşma Faaliyetleri ve İrticai Faaliyetler başlıklı brifinglerde (15 ve 28.Klasör) geçen rakamlarla birebir örtüşmektedir.
2-Dosyamız şüphelisi olan Erdoğan ÖZNAL’ın 10 Ekim 1997 tarihinde el yazısı ile
YÖK Başkanı Kemal GÜRÜZ’e “Sayın Başkanım” yazarak imzaladığı
1 sayfadan oluşan belgede özetle; (87.Kls. S:328)
Ülkemizin son yıllarda karşılaştığı en önemli sorunlardan biri olan “SİYASİ İSLAM” olarak tanımlanan sorunla mücadele her Türk vatandaşı için ulusal bir görev haline geldiği,
Bu düşünceden hareketle hazırlanan ve ilişikte sunulan çalışmanın bu uğurda verilen mücadeleye katkıda bulunacağı değerlendirilmektedir. Çalışma tamamen şahsi fikir ve düşüncelerimi içermektedir.
Bu çalışmanın esas amacının siyasi islamla nasıl mücadele edilmesi gerektiğinin temel felsefesini ortaya koymaktadır.
Yazı üslubunda alaşılmışın dışına çıkılmış bunun nedeninin olayları yaşayarak ve başkaları tarafından sözlü olarak kolaylıkla kullanmalarına imkan sağlamaktır.
Yazılanların hepsinin doğru olduğunu,
Derin saygılarımın kabulünü arz ederim.diye son bulmaktadır.
3- SİYASİ İSLAMLA MÜCADELE YÖNTEMLERİ
başlıklı Gizli ibareli Eylül 1997 tarihli 89 sayfadan oluşan belgede özetle; (87.Kls. S:243-326)
İÇİNDEKİLER
-SİYASİ İSLAMİ KURMA ÇABALARI
Tesettürü desteklemeleri ve uygulamaları
Türban üzerinde çok ısrarla durmaları .
Taksime ve Çankaya’ya cami yapılması
Tarikat liderlerine Başbakanlık konutunda devlet parasıyla akşam yemeği verilmesi,
D-8 Teşkilatının kurulması,
Başbakan ERBAKAN’ın ilk resmi ziyaretini İRAN’a yapması, müteakip ziyaretlerin LİBYA, NİJERYA, ve MALEZYA gibi İslam ülkelerine yapılması,
Onbir aylık iktidarları esnasında Başbakan’ın hiçbir batı ülkesine resmi ziyaret yapmaması,
Büyükelçilerde oruç tutsun,.. RP li komisyon üyelerinin dilekleri,
T.C.nin yurt dışı temsilciliklerinde türbanlılara iyi davranılsın, türbanlı-türbansız ayrımı yapılmasın,
Dışışleri Bakanlığı’na memur alınırken Arapça dilide, Fransızca ve İngilizce gibi aranan diller arasına sokulsun (16 Kasım 1996 Hürriyet)
Belediye Başkanı RP’li olan 800.000 nüfuslu SULTANBEYLİ İLÇESİNE garnizon komutanının Atatürk heykeli yapma girişimini kabul etmemesi,
Milli Bayramlarla, siyasi İslam taraftarı gazetelerde…sanki normal bir günmüş gibi yayın yapmaları,
İmam Hatip öğrencilerinin en çok tercih ettikleri meslekler, kaymakamlık, öğretmenlik ve subaylıktır..
Ayasofya’yı cami haline çevirmek ve ibadete açmak,
Ayasofya’yı Cuma günleri ziyarete kapamak,
Anadolu liselerinde İngilizce okunan fen derslerini, Türkçe okutmak,
Bütün gerici gazeteler Anadolu liselerinde yabancı dil olmasın diyorlar,.
600 e yakın kaymakamın yarısına yakını, kadın eli sıkmamaktadır. Bunların tümüne yakını imam hatip okullarında yetişmiştir.
Adalet Bakanı Ş.KAZAN..
Ayasofya İbadete açılmadıkça Türkiye’de ne enflasyon düşer, ne terör biter,
ABD de muhtelif üniversitelerde T.C.parasıyla master, doktora yapan siyasi İslam zihniyetli öğrencilerin..
Birçok bölgede olduğu gibi, BALIKESİR yöresinde de kızları, haftalık 150 ABD dolarına karşı çarşafa sokup, gar, otobüs terminalleri gibi yerlerde dolaştırıyorlar.
Adalet Bakanı Ş.KAZAN 11 aylık iktidarlarında 2500 savcının yerini değiştirdi.Bu tüm savcıların 1/3 ü demektir.
Ş.KAZAN Genelkurmay brifingine katılan 1200 savcıyı, tayin kararnamesine aldı.
21 Mayıs 1997 günü TBMM de yapılan REFAHYOL aleyhindeki gensorunun ön oylamasında, milletvekillerine dağıtmak üzere 1 milyon dolar para sarfetmişlerdir.
Elazığ RP.li Belediye Başkanı,.. Belediyeye ait 60 milyarlık arsayı 60 milyona İmam Hatip derneğine bağışladı.
RP.Libya’daki İslami Çağrı Cemiyetinden 500.000 ABD doları yardım aldı. Bu iddiayı soruşturmak isteyen Cumhuriyet Başsavcısını ÇİLLER ve KAZAN engelledi, KAHİRE’den bilgi istenmesine mani oldular.
…Adalet Bakanı Ş.KAZAN,..
Konya’da şehirde 5 TV..
RP,yasagın yerine GÜNAH’ı koyuyor.
EL EZHER den mezun olan 61 kişinin öğretmen olarak okullara atanması, (Bu atamalar Ağustos 1997 de yeni hükümet tarafından iptal edildi.)
Devlet Bakanı Abdullah GÜL ve RP’li Çevre Bakanı Kıbrıs’a geldiğinde ne yapıp yapıp gizlice mutlaka Şeyh NAZIM’ı ziyaret ediyorlar.
Ne kadar yüksek derecede eğitim verirsek verelim, biz aydın din adamı yetiştiremiyoruz. Koskoca profesörler bile irtica içinde. Ya bizim eğitim sistemimizde bir yanlışlık var, ya da bizim dinimizde. Aydın din adamı parmakla sayılacak kadar az.
İmam Hatip mezunlarının en çok istediği meslekler kaymakamlık, öğretmenlik, subaylık…
SHP 1989 da Bağcılar’da %38 oy aldı, Ancak 1994 seçimlerinde bu kez RP %39 oy aldı. Bu insanlar birdenbire dinci olmadı. RP sol politikalarla bunları etkiledi. Yani RP nin %21 oyunun tümü dinci oy değil, reaksiyon oyları da var.
Dostları ilə paylaş: |