T. C. Ankara cumhuriyet başsavciliğI (tmk. 10. Mad.İLe görevli ve yetkiLİ BÖLÜM) tutuklu
Yüklə 11,37 Mb.
|
GENELKURMAY BAŞKANLIĞI (30 nolu klasör – CD5/BÇG/haymana/irtica/konuşma-10 s) -------------------- Anayasa’da esasları belirtilen Cumhuriyet rejimimizi yıkarak, yerine dini esaslara dayalı, Siyasal İslam düzenini kurmak isteyen, irticai unsurların ulaştığı boyutlarla ilgili değerlendirmemiz, -------------------- İç Tehdit Değerlendirmesi; İrticai Tehdit = Bölücü Tehdit -------------------- Brifingin amacı; Yapılan durum tespitine bağlı olarak sizlerin de irtica ile mücadeledeki katkılarınıza yardımcı olmaktır. --------------------
(30 nolu klasör – CD5/BÇG/haymana/irtica/10 s.) -------------------- DYP sorumluluğunda bulunan Bakanlıklarda da sürdürülmüştür. -------------------- Bu noktadan hareketle; devlet kademelerinde Siyasal İslamın oluşumuna yönelik kadrolaşmanın, tasfiye edilmeden devam etmesi halinde, -------------------- Bu noktadan hareketle; Tehdidin artarak devam edeceği değerlendirilmektedir” Sunumlarının bulunduğu görülmüştür. 3.34 İRTİCAİ FAALİYETLER KONULU BRİFİNGLER SONRASI GAZETE MANŞETLERİ ve KÖŞE YAZILARI (330.Kls. S:1-224) 11 Haziran 1997 tarihli HÜRRİYET Gazetesinde “ASKERDEN RP NE ŞOK SUÇLAMALAR, GEREKİRSE SİLAH BİLE KULLANIRIZ.” 12 Eylül Brifingi 12 Haziran 1997 tarihli SABAH Gazetesinde “TÜRKİYE SİZİNLE GURUR DUYUYOR” Batı Harekat Grubu Kuruldu. Ordu irticayı izlemek için komite kurdu. İrticaya karşı müdahale doktrini, hâlâ ne bekliyorsunuz. 12 Haziran 1997 tarihli SABAH Gazetesinde “MUHTIRA GİBİ BRİFİNG” DYP de Çekilelim Sesleri, Tehlike Büyük, Silahla Koruma, Hükümete Göndermeler, İrticaya Karşı Özel Teşkilat (BATI ÇALIŞMA GRUBU-BÇG) (Brifingin tam metninin verildiği) 12 Haziran 1997 tarihli MİLLİYET Gazetesinde “ORDUDAN SON UYARI, Genelkurmay, rejimi silahla korumaktan söz etti. Batı Çalışma Grubu Kuruldu.” 12 Haziran 1997 tarihli CUMHURİYET Gazetesinde “GEREKİRSE SİLAHLA KORURUZ. Batı Çalışma Grubu. Brifing’in tam metni gazetede verildi.” 12 Haziran 1997 tarihli YENİYÜZYIL Gazetesinde “ORDUDAN SON İHTAR” TSK İç hizmet yasası gereği Cumhuriyeti koruma ve kollama ile görevlidir. Ordu her’an göreve hazır. Batı Çalışma Grubu Kuruldu. Genelkurmaydan Muhtıra 12 Haziran 1997 tarihli RADİKAL Gazetesinde “GEREKİRSE SİLAHLA” Genelkurmay Brifinginde daha önceki askeri müdahalelere yasal dayanak oluşturan İç Hizmet Kanunu’nun ilgili hükümleri hatırlatıldı. Ve “gerektiğinde görev silah kullanarak yapılacaktır.” denildi. Askeri müdahale havası. Meclisi darbe korkusu sardı. Ordudan son uyarı irtica brifinginin tam metni 12 Haziran 1997 tarihli POSTA Gazetesinde “KORUYACAĞIZ” Meclisi darbe korkusu sardı, gerekirse silahla koruyacağız ve kollayacağız. 12 Haziran 1997 Milliyet Gazetesinde (Fikret BİLA) “Durumdan Vazife Çıkarmak” başlığı altında özetle; (330. Kls. S:34) Genelkurmay İstihbarat Başkanı Korgeneral Çetin SANER’in koordinasyonunda tümgeneral Fevzi TÜRKERİ’nin yaptığı 28 sayfalık sunuşunu bir askeri müdahalenin ayak sesleri olarak değerlendirmek bile bir geri yorum sayılabilir. Konuşma ayak sesinden öte “oluşmuş koşullar karşısında muhtemel bir askeri müdahalenin yasal dayanaklarını açıklamak” gibiydi. Tümgeneral TÜRKERİ, doğrudan REFAHYOL Hükümetini, Başbakan Erbakan ve Yardımcısı Çiller’i hedef alarak son 11 aylık dönemde “nihai amacı Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yıkmak” olan irticai faaliyetlerin genişlediğini, devlet kadrolarını ele geçirdiğini ve Genelkurmay’ın değerlendirmesine göre, “bölücü terör faaliyetleriyle eşit düzeyde ve birinci sırada iç tehdit” konumuna ulaştığını vurguladı. Türkeri, “bu durum karşısında” adeta bir askeri müdahalenin yasal dayanaklarını anlatır gibiydi: “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin durumdan vazife çıkarmak ve İç Hizmet Kanunu’na göre verilen ana görevleri doğrultusunda tehdidi yeniden değerlendirmesi keyfiyeti ortaya çıkmıştır. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin görevi, 211 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu’nun 35.maddesinde Türk yurdunu ve Anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyeti’ni kollamak ve korumaktır, şeklinde belirlenmiştir. Bu madde 1935 tarihli eski iç hizmet kanununda da aynı şekilde ifade edilmektedir. Bu görev Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Yönetmeli’nin 85/1 nci maddesinde; vazifesi Türk yurdu ve Cumhuriyeti’ni iç ve dışa karşı, lüzumunda silahlı korumak” şeklinde ifade edilmiştir. Bu nedenle, dışarıdan gelebilecek bir tehlikenin bertaraf edilmesi Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bir görevi olduğu gibi, Anayasa tarafından belirlenen Cumhuriyet’in temel niteliklerini değiştirmeye ve ortadan kaldırmaya yönelik olarak içeriden ve dışarıdan gelecek tehlikelere karşı Türk yurdunun ve Anayasa ile tayin edilmiş Türkiye Cumhuriyeti’nin korunma ve kollanması da Türk Silahlı Kuvvetleri’nin görevidir. Tümgeneral Türkeri, hükümetin 28 Şubat’ta alınan Milli Güvenlik kurulu kararlarını uygulamadığı gibi, “İrticai kesimler”in bu kararları uygulayarak ordu ile halkı karşı karşıya getirmeye, orduyu din düşmanı gibi göstermeye çabaladıklarına dikkat çekti. Türkeri, MGK kararlarıyla ilgili hükümet çalışmalarının “göstermelik” olduğunu da vurguladı. Genelkurmay “durumdan vazife çıkarmış…” İrtica brifingleri hükümet ve Meclisin’de “durumdan vazife çıkarmaları” için “son uyarı” gibi görünüyor. 12 Haziran 1997 tarihli Yeniyüzyıl gazetesinde (Bilal ÇETİN) “İrtica ve Hükümetin Sonu…” başlığı altında özetle; (330 Kls. S.8) Bu hükümet aylar önce fiilen bitmişti. MGK nın 28 Şubat kararları bu hükümetin otoritesini fiilen bitirmişti. Ama hukuken varlığını sürdürdü hükümet. Fiilen bitmiş durumdaki bu hükümetin bir gün dahi ayakta durmamaması, fiili durumun bir an önce hukukileşmesi gereği Genelkurmay’ın irtica brifingleriyle bir kez daha iyice açığa çıkıyor. … Evet askerler isminden söz etmeseler de RP ni açıkça suçluyorlar ve irtica tehdidinin bu hükümet döneminde rejimi yıkacak boyutlara çıktığını söylüyorlar. Ve yan kuruluşları durumundaki Milli Gençlik Vakfı ve Avrupa Mille Görüş Teşkilatı konusundaki düşüncelerinin PKK dan farksız olduğunu vurguluyorlar. Genelkurmay’da esen hava bu. Bugünkü hükümetin ülkeyi ve rejimi hızla uçuruma doğru sürüklediği düşünüyor ve bunu da uygun bir dille kamuoyuna açıklıyor askerler. Aslında bu sadece askerlerin düşüncesi değil. İktidar partisine mensup bazı milletvekilleri de dahil pek çok politikacının görüşü de bu yönde. Toplumun büyük kesimindeki genel kanı da bu. Ki zaten bu hükümet, toplumun hemen her kesimiyle, işçisiyle işvereniyle, esnafıyla çiftçisiyle hatta basınıyla kavgalı. Son birkaç gündür açıkça görüldü ki sadece o kadarla da değil, devletle, devletin en kritik kurumlarıyla kavgalı bu hükümet. Askerle kavgalı, hakimle, savcıyla kavgalı. Gerçi, bunca olup bitene rağmen hükümet ortakları Çiller-Erbakan ikilisi hükmedemeseler bile haha hükümet olarak kalmayı, ayakta duruyor olmayı marifet sayıyorlar. Ama Genelkurmay brifinginde söyleyenler dün Meclis’e bomba gibi düşüyor, DYP grubunda müthiş bir panik başlıyor. Ve hükümet açısından fiili durumun bugün yarın hukukileşmesi kaçınılmaz görünüyor. 12 Haziran 1997 tarihli hürriyet gazetesinde (Oktay EKŞİ) “Gerekirse Silah da Kullanarak” başlığı altında özetle;(330 Kls. S:65) …Başbakan ile hükümetin büyük ortağı olan Refah Partisini…Cumhuriyeti’i yıkmak isteyen kesim içinde saydılar. 12 Haziran 1997 tarihli Türkiye gazetesinde (Sebahattin ÖNKİBAR) “Terör Uyarısı” başlığı altında özetle; (330 Kls. S:1) Genelkurmay Başkanlığı tarafından düzenlenen brifinglerin ikinci gününde Türkiye’deki irticai unsurların, eylem ve faaliyetleri ile “Birinci Öncelikli Tehdit” konumuna geldiği belirtildi… Genelkurmay İstihbarat Başkanı ısrarla bu tespitlerinin politika yapmak olmadığını sadece ve sadece yasaların Türk Silahlı Kuvvetlerine verdiği “Koruma ve kollama görevinin ifade edildiğini dile getiriyor… 12 Haziran 1997 tarihli Hürriyet gazetesinde (Ertuğrul ÖZKÖK) “Nereye Kadar” başlığı altında özetle; (330 Kls. S:64) Dünkü brifingden sonra üst düzey bir komutanla konuşuyoruz.. ÇÖZÜMSÜZ DEMOKRASİ Nereye kadar gideceksiniz… Elbette nihai çareler de ihtimal içindedir. Vaaz istihbaratı Sabah brifingde irtica olayları izlemek üzere “Batı Harekat Grubu” oluşturulduğunu öğrenmiştir. Batı adını genç subaylar vermiş, Bu çalışma grubu, çok etkili bir takip mekanizması oluşturmuş. Komutan, Bugün camide Türkiye’de hangi camide hangi vaiz ne söylüyor bize geliyor diyor… YAKIN TEHLİKE …Açık ve yakın tehlike, alarm durumu demektir. Dünkü brifingte, bu alarm durumunun bütün işaretleri veriliyordu. Ancak dünkü brifingin psikolojisini iyi okumak gerekiyor. Askerler yakın ve açık tehlikeye karşı mücadeleyi “Anayasal bir görev olarak kabul ediyorlar. Yani karşılarındaki gücü, Anyasa’yı yıkmak isteyen çevreler olarak tarif ediyorlar. Ve arkasından da Silahlı Kuvvetler Kanunu’nun 85 nci maddesine atıl yapıyorlar. Yani gerektiğinde silah kullanmaya izin veren maddeye HAREKAT BAŞLADI. Dünkü brifing bana göre Harekatın başladığı anlamına geliyor. Erbakan ve Çiller henüz askerin kararlığına inanmış değil. O nedenle hala direnmeye çalışıyorlar. Onurlu siyasetçiler şimdiye kadar çoktan çekilmişlerdi. Çünkü arkalarında halkın desteği yok. Kim ne derse desin. Türkiye artık bir dönemini kapatıyor… 30 Nisan 1997 tarihli Hürriyet Gazetesinde (Ertuğrul ÖZKÖK) “Kim iktidarda” başlığı altında özetle; (330 Kls. S: 72 )
Askerler ilk defa, “Ellerinde silah bulunduğunu ve gerektiğinde bunu dışta olduğu gibi içte de kullanabileceklerini” söylüyorlar. Ayrıca bu kötü bir şey mi? Askerin bir konuda siville aynı düşünceye sahip olması veya sivilleri bir konuda askerle aynı düşünceyi paylaşması ne gariptir, ne de utanılacak bir şey. 30 Nisan 1997 tarihli Cumhuriyet Gazetesinde (Mustafa BALBAY) “GÜNDEM -Genelkurmay’ın Brifingi…Erbakan’ın Fingi”” başlığı altında özetle; (330 Kls. S: 118 ) ..Temel işlevi ülkenin sınırlarını korumak olan TSK nın birinci tehdidin içeride olduğunu vurgulaması, örgütlenmesini buna göre yapması Türkiye’nin nereye geldiğini gösteriyor. 13 Haziran 1997 tarihli Radikal Gazetesinde (İsmet BERKAN) “Batı Çalışma Grubu ve Meleklerin Cinsiyeti” başlığı altında özetle; (330 Kls. S:3 ) ..”Batı Harekat Konsepti” ve “Batı Çalışma Grubu”nu öğrendik. Genelkurmay Batı Çalışla Grubu’nu 28 Şubat’tan hemen sonra oluşturmu, Grubun bir merkez örgütü, bir de taşra örgütleri var. ..Ülkenin dört bir yanındaki birliklerde Batı Çalışma Grubu’nun bağlantı subay ve astsubayları var. Buralardan her gün “oluk gibi” bilgi Ankara’ya, Genelkurmay’a akıyor. …Alt düzeyde yüzbaşıdan albaya kadar rütbeli pek çok subay var.Bu subaylar her gün toplantı yapıyor, merkezde radyo-televizyon ve gazetelerin izlenmesi sonucu derlenen bilgilerle taşradan gelenleri bir araya getiriyor, bir üst gruba rapor sunuyor. Üst grupta ise bazı yarbaylar, albaylar ve generaller var…Üst grupta her gün toplantı yapıyor, strateji ve alınacak önlemleri belirliyor. Önlemler konusunda onayı ya genelkurmay başkanı ya ikinci başkan veriyor. .. Batı Çalışma Grubunun başında Genelkurmay İç Güvenlik Daire Başkanı Tuğgeneral Kenan DENİZ var…. ..DYP liler 12 Eylül hatıralarını anlatmaya başlamışlar… Yaşlı başlı, koca koca milletvekillerinin durduk yerde darbe anılarını hatırlaması ne anlama geliyor bilmiyorum, ama sonuç aslında değişmiyor, DYP önceki gün de dün gün boyu da Tansu ÇİLLER’in peşinde zaman kaybetti. Tansu ÇİLLER bu bunalımdan tek, evet bir tek çıkış olduğunu düşünüyor. Kendi başbakanlığı,… Acaba Batı Çalışma Grubu dün ne yaptı?.. 30 Nisan tarihli (Ali KIRCA) “Paşalar “Üç” Dediler” başlığı altında özetle; (330 Kls. S: 108 ) ..Dün de, Genelkurmay’ın brifing salonunda medyayı ağırlayan generaller saati söylediler. “Üç” dediler. Üç tehdit saydılar. 1.PKK
2.İrtica 3.Ve ikisinin işbirliğinin ardında duran bazı komşular Paşalar “Üç” dediler… Üç düşman’a karşı değiştirilen yeni konsepi ve yeni stratejileri anlattılar Türk Silahlı Kuvvetleri’nin soguk savaş sırasında belirlenen tüm hedeflerini ve teşkilat yapısını değiştirdiğini söylediler…. Amabaşka saatlerden “tık” çıkmayınca, gündemi ve zamanı paşaların saati belirliyor. Kimse kendini kandırmasın..27 Şubat 1997 yi yani ilk MGK öncesini hatırlayın; Bugün herkesin konuştuğu, herkesin tartıştığı, “8 yıllık eğitim” diye bir kavramdan kimin haberi vardı?.. 12 Haziran 1997 tarihli Hürriyet Gazetesinde (Fatih Altaylı) “Brifing Naklen Yayılmalı” başlığı altında özetle; (330 Kls. S: 71 ) ..Ortaya koyulan tablo, karşı karşıya olduğumuz tehlikenin ne denli örgütlü olduğunu meydana çıkarıyordu… ..Bence yapılması gereken bu brifingi televizyonlardan naklen yayınlamak. 13 Haziran 1997 tarihli Hürriyet Gazetesinde (Fatih Altaylı) “Bunlar 11 ayda olmadı ki” başlığı altında özetle; (330 Kls. S: 62 ) Genelkurmay’ın irtica brifinginin ortaya döktüğü rakamlar ilginç ..Radyo sayısı burada zikredilenin kat kat üzerinde bence. Şirket sayıları da öyle Neyse meselemiz sayılar değil. Dün Ertuğrul ÖZKÖK’ün yazısında bir terim vardı. “Clear and Present danger” Türkçesi somut ve yakın tehlike Peki bu somut ve yakın tehlike dediğimiz şey, bir günde ya da Refahyol’un iktidarda olduğu 11 ayda mı oluştu… ..Yoksa bugüne dek Türkiye’yi yöneten bütün sağ iktidarlar mı bu yolu açtılar irticaya Çocuktum ama hatırlıyorum, babam radyodan ajansı dinlerken dönemin başbakanına söverdi… ..Bu işi başımıza açan, bunu da adam eden hep o Menderes..Meclis’te hilafeti bile getirirsiniz dediği gün, bu memleketin içine etti. Babamın o gün gericileri Türkiye’nin başına bela edecek dediği adamın bugün nerede olduğunu herhalde tahmin edebiliyorsunuz… ..Ancak tehlike..yani somut ama yeni değil. ..Ha o zaman sorarsınız. Niye Tansu’ya kızıyorsunuz? Diye.. Niye olacak bunları başımıza musallat ettiği için. O olmasa bu mürteci taifesi iktidar mı görürdü. O Erbakan’ın başına başbakan kelimesi gelir miydi hiç. Hiç olmazsa gözü açık giderdi. 12 Haziran 1997 tarihli Sabah Gazetesinde (Fatih Çekirge) “Son Uyarı! Ve Yolun Sonu-Brifingin en hassas noktası şudur, DYP, irticai faaliyetlere yataklık eden bir parti durumuna düşmüştür.” başlığı altında özetle; (330 Kls. S: 52 ) ..Dün Genelkurmay’ın verdiği brifingde, RP nin yan kuruluşu gibi çalışan Milli Görüş Teşkilatı’nın İslam Devleti modelini Türkiye’ye getirmek için faaliyet gösterdiği delillere ortaya konuluyor…. ..Çünkü bu noktada DYP, irticai faaliyetlere yataklık eden bir parti durumuna düşmüştür. ..Refah Partisinin Türkiye’yi götürmek istediği “karanlık uçurum” deşifre olmuştur. Tansu Çiller, vatan haini ilan ettiği Erbakan’a koalisyon yaparak, ihanete ortak olmuştur. Bu faaliyete göz yummuştur. Evet büyük bir açık yüreklilikle söylemek gerekirse, Türk Silahlı Kuvvetleri bu tespitleri yaptıktan sonra Anayasa’nın ve kendi İç Hizmet Yönetmeliği’nin verdiği yetkilerden vazife çıkararak bu gidişe “dur” dediğini ilan etmiştir. Peki bu uyarılar dikkate alınmazsa ne olur? Yine büyük bir açık yüreklilikle söylemek gerekirse, bu artık son uyarıdır.. ..
Şüpheli ifadesinde; belgelerin doğru olduğunu, brifingi verdiğini, Çevik BİR’in talimatı doğrultusunda hazırlanmış yansı ve içerikleri kendisine verilen emir doğrultusunda ilgili birliklerde brifing olarak sunduğunu, emir gereği bu brifingleri sunucu eleman bulunamadığından kendisi tarafından verildiğini, brifing içeriklerini kendisinin hazırlamadığını belirtmiştir. Şüpheli Metin Yaşar YÜKSELEN 14.02.2013 tarihinde Cumhuriyet Savcılığına verdiği ifadesinde özetle;Batı Çalışma Grubunun planlamış olduğu brifingler çerçevesinde Batı Çalışma Grubu tarafından hazırlanan metinleri verilen görev gereği Ankara GATA ve Bursa Işıklar Askeri Lisesinde Batı Çalışma Grubu tarafından hazırlanan metnin aynen sunumunu yaptığını, Bursa’da Hava Oto Ulaştırma Komutanlığı personelinin de sunuma katıldığını, Batı Çalışma Grubu tarafından hazırlanan metnin sunumunu yaptığını, Brifing Programı İle İlgili Belgeler Batı Çalışma Grubunun planlamış olduğu brifinglerle ilgili görevlendirdiği kişiler, tarih, yer ve saati gösteren programlardır, Belgelerde benim de görevlendirildiğim anlaşılmaktadır diye belirtmiştir Şüpheli sıfatıyla ifadesi alınan Serhat ALTAY özetle; BÇG de sivil memur olarak çalıştığını, teknik ressam olduğunu, BÇG nin kendisine klasörlerle gösterilen tüm Powerpoint sunumlarını, tüm grafik çizimlerini kendisinin yaptığını, doğru olduğunu, bunları yapmadan önce bu bilgilerin kendisine verildiğini, bu bilgileri kendisinin Powerpoint sunum veya grafiklere döktürdüğünü, kendisinin bu bilgileri toplayıp içerik olarak hazırlamadığını, verilen emir ve talimatlar doğrultusunda kendisine klasörlerle gösterilen BÇG nin Powerpoint sunum ve grafik çizimlerini hazırladığını belirtmiştir. Şüpheli sıfatıyla ifadesi alınan Recep DURLANIK özetle; Genelkurmay İstihbarat başkanığı İKK ve Güvenlik Dairesi İç İstihbarat Şubesinde 1989-2001 yılları arasında sivil memur daktilograf, sonra veri hazırlama ve kontrol işletmeni, dökümantasyon ve arşiv uzmanı olarak görev yaptığını, kendisine gösterilen ilk 30 klasördeki belgelerle ilgili olarak ifadesinde; 1996, 1997, 1998 tarihli Genelkurmay Başkanlığı İsth (İstihbarat): .İKK ve Güv.D.İç.İsth.Ş.(İstihbarata Karşı Koyma ve Güvenlik Dairesi İç İstihbarat Şubesi) Yazılarının görev yaptığı bölümden çıktığını, genelde bu yazıları da komutanlarının talimatı doğrultusunda kendisinin hazırladığını, Serhat ALTAY’ın tüm powerpoint ve grafiklerin çizimlerini yaptığını, 10. Klasörün sonunda Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı amblem ve yazılarının olduğu ve irtica başlığı ile başlayan 142 sayfadan oluşan gizli damgalı powerpoint sunumunu komutanlarımın talimatı doğrultusunda kendisinin hazırladığını .(CD5\Bcg\Haymana\Genoryan-Gensemir.ppt.) (10.Kls. S:1-142) (Genelkurmay antetli CD içerisinde bulunan Genelkurmay İstihbarat Başkanlığınca hazırlanan İRTİCA başlıklı power point sunum) belirtmiştir. 3.35. BATI ÇALIŞMA GRUBUNUN İCRA ETTİĞİ PSİKOLOJİK HAREKAT PLANLARI (9.Kls. S: 288-:321) Genelkurmay Başkanlığı Ankara GİZLİ antetli 29 Temmuz 1997 tarihli, HRK: 3958-31-97/Psk.Hrk.D.Pl.Hrk.Ş.sayılı MY-31-2 Gnkur.Psk.Hrk.Grup K.lığı Görev, Yetki ve Sorumlulukları Yönergesi Konulu, Genelkurmay Başkanı emriyle II.Başkan Orgeneral Çevik BİR imzalı BAŞEMİR başlıklı 1 sayfadan oluşan BAŞEMİR başlıklı ( 9.Kls. S: 320), Belge İçeriğinde özetle; -MY 31 - 2 Gnkur.Psikolojik Harekat Grup Komutanlığı Görev, Yetki ve Sorumlulukları Yönergesi hazırlanarak yayınlanmıştır. -Bu Yönergenin uygulanmasından bütün Kuvvet Komutanları, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Genelkurmay Harekat Başkanlığı sorumludur. Genelkurmay Başkanlığı Psikolojik Harekat Grup Komutanlığı Görev, Yetki Sorumlulukları Yönergesi belgesinin ilk sayfasına Gizli, MY 31-2 numara verildiği, sayfa altında ANKARA GENELKURMAY BASIMEVİ 1997 ibaresi bulunduğu, belgenin sağ üst köşesinde T.C. GENELKURMAY BAŞKANLIĞI PSİKOLOJİK HAREKAT GRUP KOMUTANLIĞI ANKARA kaşesi basıldığı, el yazısıyla 1 İnci Psk.Hrk.TB. notu düşüldüğü, 26 Ağustos 1997 kaşesi basıldığı, 01 numarası verilerek yuvarlak içine alındığı, belgenin alt sağ tarafında 1 Tb. Notunun el yazısı ile yazıldığı, (9.Kls.S:321) Genelkurmay Başkanlığı Psikolojik Harekat Grup Komutanlığı Görev, Yetki Sorumlulukları Yönergesinin dağıtım planında Genelkurmay Başkanlığının hangi birimlere dağıtılacağının belirtildiği (9.Kls.S:319)
BİRİNCİ BÖLÜM-GENEL ESASLAR 1.Amaç 2.Kapsam
3.Sorumluluk 4.Tanımlar 5.Genel Esaslar İKİNCİ BÖLÜM-GÖREV ESASLARI 1.Psk.Hrk.Grup Komutanlığının Kuruluş Bağlantıları 2.Kuruluş ve Konuş durumu 3.Görev bölgesi 4.Görevlendirme esasları ÜÇÜNCÜ BÖLÜM- GÖREV YETKİ VE SORUMLULUKLAR 1.Psk. Hrk. Grup Komutanlığının Görev, Yetki ve Sorumlulukları 2.Tabur Komutanlıklarının Görev, Yetki ve Sorumlulukları 3.Tim Komutanlıklarının Görev, Yetki ve Sorumlulukları 4.Görev Yapma Usülleri 5.Personel Eğitim Durumu DÖRDÜNCÜ BÖLÜM-KAYIT VE RAPORLAR 1.Psikolojik Harekat Grup Komutanlığınca Tutulacak Kayıtlar 2.Tabur Komutanlıklarınca Tutulacak Kayıtlar 3.Tim Komutanlıklarınca Tutulacak Kayıtlar 4.Psikolojik Harekat Grup Komutanlığınca hazırlanacak raporlar BEŞİNCİ BÖLÜM-MÜTEFERRİK HUSUSLAR 1.Personelin istihkak durumu 2.Araçların görevlendirme, bakım, onarım ve yakıt ikmal esasları 3.Denetleme esasları 4.Personel seçimi, atama ve görevlendirme esasları Genelkurmay Başkanlığı Psikolojik Harekat Grup Komutanlığı Görev, Yetki Sorumlulukları Yönergesinin EKLER başlığı altında (9.Kls. S:288-316) EK-A Tanımlar a.Psikolojik Harp: Başka bir devlete veya ülkeye karşı yapılır. b.Psikolojik Harekat: Barış ve savaş dönemlerini kapsayan ve özellikle iç ve dış tehditin iç içe girdiği ortamlarda silahlı sistemlerin nüfuz edemediği yerlere nüfuz edebilmektir. Psikolojik harekat, komutanın, hem askeri hem de politik milli hedefleri elde etmesi için kullanılan bir vasıtadır. c.Stratejik Psikolojik harekat : Milli Güvenlik Politikası esasları dahilinde iç ve dış psikolojik faaliyetlerini kapsar. EKLER BÖLÜMÜNDE EK-B Psk.Hrk.Grup K.lığı Personel Kimlik Kartı EK-C Psk.Hrk.Grup K.lığı Araç Tanıtım Kartı EK-D Psk.Hrk.Birimleri Faaliyet Çizelgesi EK-E Psk.Hrk.Haberalma Ödeneği Kayıt Defteri EK-F Psk.Hrk. Haber Elemanı Sözleşme Tutanağı EK-G Psikolojik Haber Formu EK-H Haber alma Ödeneği Kayıtları Alındı Fişi EK-I Haber alma Ödeneği Kayıtları Ödendi Fişi EK-J Psk.Hrk.Durumları Değerlendirme Formu EK-K Psk.Hrk.İdeolojik (Bölücü ve İrticai) Olaylar Değerlendirme Formu EK-L Haber Kayıt Formu EK-M Haber Toplama Tutanağı EK-N Haberalma Ödeneği Hesap Özet Çizelgesi EK-O Psk.Hrk.İş Muhtırası
BİRİNCİ BÖLÜM-GENEL ESASLAR 1. AMAÇ: Bu yönergenin amacı; Psikolojik Harekat Grup Komutanlığı Karargahını ve buna bağlı Psikolojik Harekat Tb.K.lıklarını ve Timlerinin görevlerini, yetki ve sorumlulukları ile görevlerinin yapılış şekli ve usullerini tespit etmektir. 2.KAPSAM Bu yönerge, Psikolojik Harekat Grup Komutanlığı ile tüm ast birimlerini kapsar. 5.GENEL ESASLAR Bu Yönerge MY 31-1 numaralı TSK psikolojik Harekat Yönergesinin birinci bölüm 4 ncü Md. B fıkrasında belirtilen hususların yerine getirilmesine ilişkin esasları kapsar. e. Psikolojik Harekat ihtiyaçlarından medya için hazırlanan yapımları tasarlamak, geliştirmek ve üreitimi için çalışmalar yapmak,
Yüklə 11,37 Mb. Dostları ilə paylaş:
|