T. C. Ankara cumhuriyet başsavciliğI (tmk. 10. Mad.İLe görevli ve yetkiLİ BÖLÜM) tutuklu

İmam Hatipte açılacak, Kuran kursuda açılacak merak etmeyin (Çiller’in halka hitabı Nisan 1997)

Bir Siyasal İslam Modeli

Konya, Türkiye için bir “model” teşkil ediyor. Refah Partisi’nin ve İslamcıların kurtarılmış bölgesi olan Konya..

..Yüzlerce cami, türbeler, çeşmeler, ilahilerin söylendiği konserler..

Konya’da kimse başını örtsün diye zorlanmasa da, zihinsel tesettürden kaçamıyorlar…Kimse çıkıp “Ben Cuma namazı kılmıyorum, Bana saygı duyulmasını istiyorum” diyemiyor. Yalnızca rutinleşmiş islami yaşama ayak uyduruluyor…Tekel bayiinden içi satın alan kimse, “içkimi gazete kağıdına sarıp sonra siyah poşete koymayın” diyemiyor.

..istatistiklerde Konya içki tüketiminin en fazla olduğu il olarak görünüyor..

Taksim’e cami, Çankaya’ya cami meselesi abartılı şovlarla bizzat Başbakar Erbakan tarafından TVlerde ilan ediliyor..Taksim’e camiyi 1980’de DEMİREL imzalamıştı…Erbakan’ın amacı, tabanına selam göndermek ve dini politikaya alet etmekle siyasi islama puan kazandırmaktır.

Çoğu cami Cuma’dan Cuma’ya doluyor, diğer zamanlar boş,

..Cami sayısının okul sayısını aştığı Antalya’da 45 cami inşaatı da devam ediyor. BU DİN SÖMÜRÜCÜLÜĞÜ DEĞİL DE NEDİR?

..Türkiye tarikatların geleceği konusunda ciddi bir karar vermek durumundadır. Ya bunlar tamamen kapatılacaklar veya görmezlikten gelinerek şimdiki durumlarında faaliyet göstermeye devam edeceklerdir…

-SİYASİ İSLAMI ŞİDDETE DAYALI OLARAK KURMA ÇABALARI

Şu anda Türkiye sathında birbirinden bağımsız, silahlı emir aldığında derhal harekete geçebilecek 20 civarında siyasi İslam tedhiş grubu mevcuttur (Genelkurmay Başkanlığı brifingi)

RP sempatizanı ve seçmenlerinde 100 bin pompalı tüfek var. Pompalı tüfek saldırı silahıdır. Pompalı tüfeklerin toplatılmasına en çok karşı çıkan parti RP dir. Sebebi de muhtemel bir gerici ayaklanmada onlardan istifade etmektir.

Birçok gazete haberleri ve birçok kişinin beyanlarının alınarak not edildiği,

-BÖLÜCÜLÜK GİRİŞİMLERİ

O dönemde (30.03.1997 tarihinde) Başbakan olan Erbakan’ın konuşmalarına yer verilerek ayrımcılık ve bölücülük yaptığının belirtildiği,

-SİYASİ İSLAMIN TAKİYYE VE YALANLARI

başlığı altında o tarihte Refah Partisi Genel Başkanı ve Başbakan olan Erbakan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olan Recep Tayip ERDOĞAN’ın gazetelerde çıkan beyanlarının verildiği

-ATATÜRK VE LAİK CUMHURİYET ALEYHİNDEKİ SÖYLEMLERİ

1996-1997 yıllarında basın ve yayın organlarında çıkan haberlerin yer aldığı

-ORDU-SİYASİ İSLAM İLİŞKİLERİ

1996-1997 yıllarında basın ve yayın organlarında çıkan haberlerin yer aldığı

-SİYASİ İSLAMLA MÜCADELE

*Mücadelenin Nihai Hedefi Ne Olmalıdır?

Refah Partisinin oylarının ilk genel seçimde bir iki puan dahi olsa düşmesinin son derece önemli olduğu, yakın bir hedef olarak RP oyları önce %20 nin altına, bilahare %15 in altına ve son aşamada tekli rakamlara indirilerek RP nin marjinal bir parti haline gelmesi, Türk demokrasisinin bir süsü olarak demokratik sistem içindeki yerini almalıdır.

RP nin seçimlerden 1 nci parti olarak çıkması 21.8 oranında oy alması tamamen diğer seçmenlerin sandık başına gitmemesi sonucu meydana gelmiştir. Bu sebeple seçmenin sandık başına gitmesinin sağlanması nihai hedefe ulaşmada ilk basamağı teşkil edecektir.

*Mücadelenin Ana Stratejiler

İç barış tehlikededir, devletin temel nitelikleri tehlikededir,Laik düzen tehlikededir. Demokrasi tehlikededir. Laik güçler organize olmalıdır. Siyasi islami hareket bölünmelidir. Siyasi islamla mücadele,merkezi olarak planlanmalı ve yürütülmelidir.

Mücadele çok ciddi bir şekilde ve kesintisiz olarak yapılmalıdır.

Bu mücadele ince uzun bir yoldur ve en az 10-15 yıllıksüreci gerektirir.

Bu mücadelede TSK dahil, parlamento, yargı, hükümet, eğitim-öğretim kurumları, sendikalar, medya ve diğer sivil toplum örgütlerinin, neleri, ne zaman yapacakları bir takvime bağlanmalıdır.

Siyasi İslam PKK kadar tehlikeli olduğundan, onunla mücadele yöntemleri de PKK yöntemlerine benzer olmalıdır.

Tehlike,milli güç unsurlarının tamamının kullanılmasını gerektirecek boyut ve ciddiyettedir.

Temel esas, bu tehdidi demokratik mücadele ile bertaraf etmektir. Anayasal ve yasal çizgide kalmak çok önemlidir. Ancay siyasi İslam bilinçli bir şekilde mevcut demokratik ortamdan istifade ederek, başka bir deyimle, oyunu kuralların dışına çıkarak oynamakta, ancak bizden oyunun kuralları içinde kalmamızı istemektedir. Bu kabul edilebilir bir durum değildir. Biz de gerektiğinde BASKI, ZORLAMA, SİNDİRME, PASİFİZASYON, YALAN, İFTİRA, İNKAR (Hakaret ve küfür hariç) gibi onların yöntemleri ile mücadele etmeliyis.

Mücadele savunmadan çok taarruz şeklinde olmalı, karşı taraf savunmada bırakılmalıdır.

..RP kendisini devamlı savunma yapmak durumunda hissetmeli ve bırakılmalıdır. >Bu nedenle onu devamlı savunmada bırakacak söylemler ve sloganlar bulunmalı işlenmelidir.

Yaşanılan krizde, milli güç unsurlarından sadece askeri güç unsuru, oda kısıtlı olarak kullanılmıştır. Bu cidi tehditte askeri güç, en son olarak kullanılması gerekirken…

Esas amaç, sivrisinekleri yoketmek değil, bataklığı kurutmak olmalıdır. Bataklık ise İmam Hatip okulları ve kuran kurslarıdır.

..TSK ve MGK geri planda kalarak, organize etme, takip etme, baskı yapma, zorlama ve ısrarcı olma şeklideki tavırlarına devam etmelidir.

..Daha çok siyasi islamın halkı nasıl kandırdığı, nasıl yalan söyledikleri, ırz düşmanlıkları, hırsızlıkları ve anayasal çizgiyi nazıl zorladıkları gibi motifler ön plana çıkarılmalıdır.

*Siyasi İslamın Yumuşak Karnı

Sekiz yıllık kesintisiz eğitim,

RP li milletvekilleri …sözleri ve eylemleri

Müslüm GÜNDÜZ, Ali KALKANCI, Fadime ŞAHİN ve Emine KALKANCI’nın sözleri ve eylemleri,

Yaptıkları hırsızlıklar,

TBMM de yolsuzluk dosyalarını kapatmaları,

Sahte demokrasicilikleri

Şiddete taraftar olmaları,

*Organizasyon

..tüm güçler ve gayretler merkezi bir yöntemle hedefe tevcih edilmelidir.

..Bu nedenle TSK ve mGK arka planda kalarak organizasyonun ana takipçisi ve genel koordinatörü olmaya bir müddet daha devam etmelidir.

Organize olması gereken güçler şunlar olabilir.

Siyasi partiler (imkan olursa)

Medya

Gençlik

Sendikalar,

Belediyeler

Okullar

Bakanlıklar

Laik yazarlak

TV konuşmacıları

Savcı-Hakimler

Askeri personel (aileler dahil)

Kadınlar (çok önemli)

MİT

Organize edilecek güçlerin izlemekle yükümlü olabileceği alanlar şunlar olabilir.

Kadrolaşmalar,

Atamalar,

Camilerdeki vaazlar

Kuran kursları

Siyasi İslam medyası

Siyasi İslam finans çevreleri,

İran, Cezayir, Suudi Arabistan, Libya

İmam Hatip faaliyetleri

Cami yapma faaliyetleri

Tarikatların faaliyetleri

..faaliyetlerin tek tek saptanması şeklinde olmalıdır….izleme buna göre yapılmalıdır. Aksi takdirde mücadele eksik olur.

Organizasyonu dahil olan laik güçlerin faaliyetlerini rapor edebileceği, bildirebileceği dikey ve gerekiyorsa yatay bir haberleşme/iletişim rapor sistemi kurulmalıdır. Gelen bilgilerin merkezde değerlendirilmesini müteakip yeni icraatlar planlanmalıdır.

*Alınması Gerekli Öncelikli Tedbirler

Kesintisiz sekiz yıllık zorunlu eğitim yasasının çıkarılması ve uygulamanın ciddiyetle takibi

Devletteki özellikle milli eğitim ve emniyet camiasındakı kadrolaşmanın çözülmesi,

Şimdilik yeni İmam Hatip lisesi, İlahiyat Meslek Yüksekokulu ve İlahiyat Fakülteleri açılmaması,

Kuran kurslarının veya isteğe bağlı din eğitiminin gerçekçi bir esasa bağlanması

İmam Hatip Lesise kökenlilerin sadece İmam Hatip Meslek Yüksekokulu veya İlahiyat Fakültelerine girebilmelerine imkan sağlayan yasal düzenleme yapılması,

…suçlardan ötürü haklarında yasal işlem başlaması,

*Alınması Gerekli Tedbirler

…Bu nedenle siyasi islama maddi destek sağladığı iddia edilen KOMBASSAN, İHLAS, YİMPAŞ gibi şirketler yakın takibe alınmalı….

Büyük şirketler yanında, siyasi islama maddi destek sağlayan, küçük şirket ve işadamları tek tek saptanıp gereği yapılmalıdırı.

…ambargo uygulanarak etkisiz hale getirilmelidir.

Kuran Kursları açılmamalı, mevcut zaman içinde eritilmeli…

Bu mücadelede çok önemli bir yeri olan savcı ve hakimler cesaretlendirilmeli, moral destek sağlanmalı, gerekirse lojman ve koruma verilmelidir…

…il Başsavcılarına içinde bulunulan durum ve kendilerinden beklenen davranışlar münasip yollarla izah edilmelidir.

İslami hareketin liderleri hakkında DEZENFORMASYON uygulanmalıdır.

AKİT, MİLLİ GAZETE, ZAMAN gibi yazılı basın ile KANAL 7, STV, TGRT gibi görsel ve işitsel islami basın çok yakından takip edilmeli, tekzip, yalanlama, yargıya başvurma gibi önlemler derhal alınmalıdır.

Laik düzenin tehdit altında olduğu, tedbir alınmadığı takdirde siyasi islamın çok kısa bir süre sonra tek başına iktidara geleceği,

Siyasi islamın Cumhuriyeti ve laik düzeni yıkmak istedikleri çeşitli örneklerle, somut örneklerle geniş halk kitlelerine ispat edilmelidir.

..islami hareket yanlılalırının servet, kadın, torpil yaptırma, eşinin, kızının ahlaki durumları hakkındaki bilgiler uygun yöntemlerle topluma verilmelidir.

Ilımlı sol siyasi hareketin güçlenmesi teşvik edilmelidir.

MİT Müsteşarlığı görevi geçmişte olduğu gibi asker kökenli şahıslara verilmelidir.

Hasan Celal GÜZEL’in çok fazla hakaret edici tavırla konuşması engellenmelidir.

Türkiye çapında irticaya bulaşmış kişi ve kurumların envanteri çıkarılması, bunlar bir süreç içinde tavsiye edilmeli etkisizleştirilmelidir.

*Bürokrat *Şüpheli

*İşadamı *Zanlı

*Öğretmen *Kontrol altında

Basın ve yayın organlarının KARASES, ACZİMENDİ gibi radikal unsurlardan sık sık bahsetmesi onlara avantaj sağlamaktadır. Bu konuda tedbirler alınmalıdır. (İstismar edilecek görüntüler hariç)

..TV de yapılacak tartışmalara bu konuda bilgili deneyimli, hitabet ve tartışma kabiliyeti yüksek şahıslar çıkmalıdır. Bunlar gerekirse özel eğitime tabu tutulması ve gerekli dökümanlarla desteklenmelidir.

RP li belediye başkanlarının söz ve eylemleri garnizon komutanlıkları tarafından izlenmeli, gerekirse tecrit edilmelidir.

Okullarda yılbaşı kutlanmalı, bunun hristiyan bayramı olmadığı anlatılmalıdır.

Tedbirlerde, TARİKAT-SİYASET-TİCARET üçgeni dikkate alınmalıdır.

Çiller ailesinin hakkındaki iddialar ciddiyetle ve ivedilikle soruşturulmalıdır….Ancak iddiaların varit alması halinde Siyasi İslam veya RP hareketi bundan son derece olumsuz etkilenir. Bu nedenle bu konunun sonuna kadar gidilmelidir.

Siyasi İslam hareketi veya RP hakkında konuşurken,..

*Siyasi İslam

*İrtica

*Mürteciler

*İran İslamcıları

*Cezayirli katiller

*Testere ile boğaz kesenler

*Yobazlar

“Yeşil Komünistler

*PKK yanlısı irticacılar vb.

bu tanımlar kullanıldığında halkımız korksun ve bunlardan nefret etsin, bunları dışlasın, SSCB devrinde olduğu gibi “Bunlar Komünist” gibi çok çarpıcı ve halkımıza itici gelen standart terimler kullanılmalıdır.

YAŞ kararı ile TSK dan ilişiği kesilen subay, astsubayların…..takibi için komutanlıklarına bildirilmelidir.

Vaizlik müessesesi, dinin ve milletin aleyhinde geliştiği…

Savcı, hakim, grubu kendi içlerinde kapalı bir toplumdur. Bu camiaya karşı planlı programlı bir motivasyon uygulanmalıdır. Bunun ana teması: “Korkmayın, işlem başlatmaktan çekinmeyin, Türkiye arkanızda”vb. olmalıdır.

İstanbul ve Ankara Belediye Başkanlıklarına tüm imkanlar kullanılarak siyasi İslam taraftarları seçtirilmemelidir.

…ŞERİAT kelimesi yerine İRTİCA, MÜRTECİ, DİN DEVLETİ, DEVLETİN DİNİ KURALLARA GÖRE YÖNETİLMESİ vb.deyimler kullanılması daha uygun olabilir.

TV lerde tartışmaya çıkan sivillere doküman ve belge temin edilmelidir.

Para ile yabancı yazarlara, basın yayın organlarında siyasi İslam aleyhinde yazı yazdırılmalıdır.

RP li belediyelerin hiçbirine, bundan böyle yasal hakları dahi olsa, para gönderilmemelidir. Şimdiye kadar aldıkları onlara yeter de artar bile.

Kuran’ın Türkçe okunması, tesettür, dinde zorlama olmaması, şeriat, cami, oruç, namaz, kuran, gibi günümüzde tartışma konusu yapılan ana hususlar tek tek ortaya konmalı,..

Belediye başkanları ve il-ilçe başkanlıklarının siyasi partiler kanunu kapsamına alınması incelenmelidir. Zira çok fazla bağımsız ve pervasız hareket edebiliyorlar.

RP oylarının dağılışı çok iyi analiz edilmelidir…

Siyasi islamın, siyasetçi, yönetici ve medya mensuplarından ileri gelenleri uygun yöntemlerle etkisizleştirilmelidir…

Faik BULUT, İsmail NACAR gibi laik felsefeye inanmış yazarlarla tanışılmalı, kitaplarının bastırılmasına yardımcı olunmalı bu ve bunun gibi insanlar örgütlenmelidir.

Silahlı Kuvvetlerin tüm personeli ve aileleri, bu bilgi üst makamlarda vardır, yoktur demeden, haber toplama vasıtası olmalıdır. Bu konu organize edilmelidir.

ERBAKAN’ın tutarsızlıkları, yalan ve takiyyeleri, Şevki YILMAZ’ın pe..nk, or..pu ve benzeri söylemleri Levent KIRCA tipi programlar da sık sık hicvedilmelidir.

BATI ÇALIŞMA GRUBU kaldırılmamalı, çok mecbur kalınırsa başka ad ve organizasyon şeklinde aynı fonksiyonları icra etmeye devam etmelidir.

Başta İstanbul ve Ankara olmak üzere, en kısa zamanda RP li belediye başkanlarından kurtulma yolları bulunmalıdır…

Almanya’da hükümet din işlerine katkıda bulunmak üzere Hıristiyan, Müslüman vb. dini toplumlardan her ay veya her yıl şahıs başına 1 DM, yarım DM olmak üzere değişik oranlarda para topluyormuş, Müslümanlardan toplanan paranın 20-25 milyar DM gibi büyük bir meblağa ulaştığı ve bu paranın tarikatlara verileceğine dair kuvvetli emareler varmış. Alman Hükümeti ile bir an önce temas edilerek buna mani olunması önem arzetmektedir. (Bedrettin DALAN, 18 Ağustos 1997 Ankara)

.. “21 NCİ YÜZYILDA TÜRKİYE’NİN İHTİYAÇ DUYDUĞU MÜSLÜMAN İNSAN PROFİLİ” adlı bir proje başlatılarak bu görev bir bilim kuruluna verilmelidir.

Kullanılacak kriterlerden bazıları şunlar olabilir.

….

Başbakan İsmet İNÖNÜ’nün Takrir’i Sükun, Kanununun süresinin bitmesi nedeniyle 4 Mart 1929 da TBMM de yaptığı konuşmadan yararlanılmalıdır.

..MEDYA MUTLAKA VE MUTLAKA ORGANİZE EDİLMELİ VE KULLANILMALIDIR.

DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞININ ISLAHI

…

*Eğitim-Öğretim kurumlarında Alınacak Tedbirler

Yüseköğretim Kurumları

Rektörlerin seçimle değilde, eskiden olduğu gibi atama yoluyla veya daha çağdaş usullerle gelmesinin yararlar göz önünde bulundurularak yeni bir yasal düzenleme yapılmalıdır.

1998 yılında en az 20 rektörün görev süresi sona erecek ve yenileri seçilecektir. Bu önemli aşamada, başta üniversiteler olmak üzere, diğer ilgili kurumların da çok dikkatli ve özenli olmasında yarar mütalaa edilmektedir.

…Rektörler ekseriya, mecbur olmadıkları halde, demokratik olsun diye dekan adaylarını seçim yaptırarak saptamaktadırlar. Ancak bu prosedürde yine rektör seçimindeki sakıncaları beraberinde getirmektedir…üniversitelerde dekan seçim yöntemi de zorluklar getirmektedir.

Dekan adayları hakkında tam bir bilgi ve kanata sahip olunamayan durumlarda, adaylar hakkında ilgili makamlara güvenlik soruşturması yaptırılmalıdır.

Siyasi islamın yoğun olarak kadrolaştığı, bilinen yükseköğretim kurumları yakın takip ve kontrol altında tutulmalı, buna izin veren yöneticiler hakkında işlem yapılmalıdır.

Üniversite idarecileri, mahalli emniyet, MİT ve garnizon komutanlıkları ile yakın bir işbirliği,yardımlaşma ve dayanışma içinde olmalıdırlar.

Siyasi islamın yoğun olduğu bölgere, üniversite, fakülte, yüksekokul kurulmalı ve fazla öğrenci alınmalıdır. Bu öğrencilerin anılan yörenin sosyal yaşamını ve anlayışını kısa sürede değiştireceği beklenebilir.

Üniversite üst yöneticileri, üniversitelerine doçent ve araştırma görevlileri alırken sormalı, soruşturmalı ve konuya yakın ilgi göstermelidirler.

Yurtdışında MEB’lığı veya YÖK bursuyla okuyan öğrencilerin, siyasi islamla ilgili faaliyetleri çok yakından takip edilmeli, bu konuda bir mekanizma oluşturulmalı, gerekirse haklarında yasal işlem yapılarak eğitimlerine son verilmelidir.

Siyasi islama angaje olmuş sözleşmeli personelden doçent, yardımcı doçent, araştırma görevlilerinin sözleşmeleri yenilenmemelidir.

Yeni çıkan yasaya göre üniversite öğretim üyelerine ve öğrencilere belirli şartlar altında siyasi partilere üye olma ve politika yapma olanağı tanınmıştır. Bu husus üniversite yöneticileri ve ilgililer tarafından önemle takip edilmelidir.

El-Ezher ve benzeri üniversite/fakülte mezunları Milli Eğitim Bakanlığı camiasındaki görevlerinden bir süreç için uzaklaştırılmalıdır.

El-Ezler ve benzeri üniversite/fakülte mezunları, çok ihtiyaç olsa dahi orta öğretim kurumlarında öğretmen olarak istihdam edilmemelidir.

Daha önceden istihdan edilmiş EL-EZHER meznu öğretmenler bu görevlerinden uzaklaştırılmalıdır.

Yurtdışındaki yükseköğretim kurumlarından Türkiye’deki ilahiyat fakültesine yatay geçiş imkanı kaldırılmalıdır.

İlahiyat fakültelerinde açılmış bulunan lisans tamamlara programları kaldırılmalıdır.

Potansiyel bir tehlike de,FETULLAH GÜLEN tarafından yurtdışında açılmış bulunan ve açılmakta olan orta ve yükseköğretim kurumlarıdır. Şu ana kaar alınan bilgilerde bu okullarda gayet ciddi eğitim yapıldığı, köktendinci eğilimlerin olmadığı, müfredatlarının ve öğretmenlerinin MEB kontrol ve denetiminde olduğu şeklindedir. Ancak imam hatip okulları da, böyle masumane bir şekilde başlamıştı, fakat bugün gelinen çizgi ortada, Belki bugün bir şey yok, ama gelecekte ne olacağı belli olmaz, Bu nedenle bu okulların öğrencileri, öğretmenleri, müfredat programları, özellikle ders dışı faaliyetleri yakından kontrol ve takip eilmelidir. MEB denetlemeleri sıklaşmalı, MİT devreye girmeli ve anılan ülkelerle işbirliği yapılmalıdır.

Ortaöğretim Kurumları

İmam Hatip Liseleri meslek liseleri olarak kabul ediliyorsa, bunların sayısı mesleğin gerçek kadro ihtiyaçlarına uygun biçimde azaltılmalıdır. Sınırlandırılmalıdır.

İmam Hatip Liselerinde kız ve erkek öğrencilerin ayrı bina ve sınıflarda öğrenim görmeleri kaldırılarak karma eğitime geçilmelidir.

…8 yıllık kesintisiz eğitimin başarısı bir ölçüde buna bağlıdır. Yeni kadrolar oluşturulamazsa 8 yıllık eğitim gerçekleşemez.

Birçok okulda mescit açılmıştır. Bundan sonra açılmamalıdır.

Bazı okullarda hem öğrenilerin hemde öğretmenlerin türbanın da ötesinde tam tesettür kıyafetiyle eğitim-öğretim yaptıkları bilinmektedir. Bunlara engel olunmalıdır.

İmam Hatip okullarına kız öğrenci alınmamalıdır.

İmam hatip lisesi mezunlarının yükseköğrenimlerini aynı meslek dalında, yani ilahiyat meslek yüksekokulu veya ilahiyat fakültelerinde yapmaları gerekir.

*İstismar Tedbirleri

…Bu argümanlar çok iyi incelenmeli, ne zaman, hangi platformlarda kimler tarafından kullanılacağı dikkatli bir şekilde planlanmalıdır. Bu konuda merkezi bir planlamanın önemli yararları olabilir.

Bu argümanlar siyasi islamın çok kızdığı, duymak istemediği, duyduğunda bir an önce kurtulmak istediği ve kolay kolay cevaplarını veremeyeceği argümanlardır.

Belirtilen istismar tedbirlerinden bazıları konuşma dili ile yazılmıştır. Radyolarda, TV lerde, karşılıkla konuşmalarda hemen ifade edilmeye, kullanılmaya hazır bir biçimde yazılmıştır.

“İşte kullanılması önerilen istismar tedbirleri”

Genelkurmay Başkanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, YÖK gibi kurumların bütçelerini sistematik bir şekilde kısmıştır. Hatta en büyük düşmanımız olan PKK nın kökünün kazınması için Mayıs 1997 de 50.000 kişilik bir güçle Kuzey Irak’a girdiğinde ordunun ihtiyacı olan ödeneği, parayı vermemiştir. Sanki ordun başarısız, PKK nın başarılı olmasını arzu eden bir davranış sergilediler.

RP Genel Başkanı Necmettin ERBAKAN 1997 yılbaşını çoluğu, çocuğu, torunlarıyla noel babanın doğum yeri olan Antalya’da geçirdi. Hani yılbaşı bir hristiyan bayramıydı?

Siyasi İslam ve RP nin Aczimendilen, Ali KALKANCI, Müslüm GÜNDÜZ, Fadime ŞAHİN, Emire KALKANCI, Hasan MEZARCI, Hasan Hüseyin CEYLAN ve Şevki YILMAZ gibi isimlerle ve bunların söylem ve eylemleriyle özdeşleştirilmesi, bağdaştırılması ve devamlı olarak onlarla beraber mütalaa edilmesi, siyasi islama önemli ölçüde puan kaybettirecektir. RP bunlardan kurtulmak ve kerhen bile olsa onlarla ilgili olmadığını belirtmek için gayret sarfetmektedir. Bu husus RP nin önemli bir yumuşak karnıdır aynı zamanda,

İslamda kadından imam olmuyor, Peki neden imam hatip orta okul ve liselerinde kız öğrenciler okuyor,

Bunlar “Yeşil Komünistlerdir” SSCB liği çöktükten sonra yeşil komünistler Türkiye’nin başına kasten bela edilmişlerdir. Bunlar emirleri Yeşil Komünistler Dünya Birliğinden almaktadırlar.

RP Genel Başkanı N.ERBAKAN’ın Başbakan iken ilk gezisini İran’a yapması ve KADDAFİ’den yediği fırçalar sık sık gösterilmeli, yazılıp çizilmelidir. Karikatürize edilmelidir.

…Bunların yapmış olduğu hırsızlıklardır. MERCÜMEK, Beşir DARCIN olayları ve bu konuda elde mevcut diğer örnekler sık sık tekrarlanmalıdır.

…ırz düşmanlıkları devamlı işlenmelidir. Bunlardan bazıları şunlar olabilir.

*Kalkancı’nın ırz düşmanlıkları

*Müslüm GÜNDÜZ’ün ırz düşmanlıkları

*Dergahlardaki çarpık ilişkiler

*Diğer çarpıcı ırz düşmanlıkları örneği

*Fadime ŞAHİN’in son yayınladığı “Anılar” adlı kitaptan alıntılar Atatürk hakkında söyledikleri

*Babası belli değil

*P.ç

*Ahlaksız Zübeyde’nin gayri meşru çocuğu

*Beygirin üzerindeki adam

*Atatürk devletin paralarını yedi

ERBAKAN 25 kişilik ailesiyle, torun, tosun ve bakıcılarıyla 25 kez hacca gitti. Hani nerede adil düzen?İNSAF İNSAF İNSAF, 25 kez hacca gitmek sevap değil, günahtır, zira o kadar çok günahları var ki 25 kez hacca gitmek bile affettiremez.

ERBAKAN’ın abdest alırken korumalarına ayaklarını yıkatması TV de sık sık gösterilmelidir.

Cumhuriyet Sivas’ta doğru, Sivas’ta yıkılacaktır/boğulacaktır.

Bunların hepsi küfürbaz, PU.T, DEYYUS, PEZ..NK, YAHUDİ TOHUMU, ERMENİ DÖNMESİ, KARINI KE…YE GÖNDER, KARINI AMERİKAN ASKERLERİNE PAZARLA,

Allah küfürü sevmez, böyle Müslümanlık olur mu?

RP de hiç kadın milletvekili yok.

RP de hiç üst düzey kadın yönetici yok.

Kadın erkeğin arkasından yürümelidir.

Kadın evinde oturmalıdır.

“Faiz haramdır” konusu istismara çok müsait bir konudur. Bu konu çok çarpıcı şekillerde istismar edilebilirse, siyasi islama çok puan kaybettirebilir. Özellikle RP’ye yönelmiş fakir, fukara halk kitlelerinde bu konuya karşı ciddi olumsuzluklar yaratabilir.

RP, REFAHYOL iktidarında imam hatip okulları hariç, Türk eğitiminin hiçbir sorunu ile ilgilenmemiştir. Onlar için var mı yokmu İmam Hatip eğitimi,

RP iktidarı boyunca yolsuzluklar vebilhassa önemli bir olay olan Susurluk olayı üzerinde hiç durmamıştır. Hani dürüstlük?

Acaba yüksek düzeyli RP li yöneticilerinin kaçının oğlu ve kızı imam hatip okullarında okuyor,

PKK komünisttin, Komünizm en büyük din düşmanıdır, İşte siyasi İslam bu PKK ile işbirliği yapmaktadır.

Erbakan hoca askerimizin imzacısı oldu.

Erbakan hoca Kaddafi’nin yaveri gibi

Kaddafi Erbakan’ın komutanıymış,

RP Genel Başkanının eşinin tesettürden önceki mini etekli fotoğrafları bulunup halka ve medya’ya dağıtılmalı,

Taksim’e ve Çankaya’ya cami yaptırma istemlerinin sebebi din amaçlı değildir, rant amaçlıdır. Tahminen 225 trilyonluk bir rant mevzubahistir. Müslüman Türk halkının temiz din duygularını bu şekilde istismar eden bu insanlar Müslüman olabilir mi?

ERBAKAN’ın 148 kilo altını ve buna nasıl sahip olduğu..irdelenmeli, tartışılmalı, karikatürize edilmelidir.

RP nin Çiller hakkında söyledikleri tek tek toplanmalı ve bilahare onunla koalisyon yapmalarının RP nin felsefesine, ahlaki değerleri, Müslümanlığa aykırı olduğu her fırsatta tekrarlanmalıdır.

Şevket KAZAN’ın kaçak mercedesi,

İrtica ile PKK elele. PKK Kuzey Irak’ta irticaları eğitiyor.

Devamlı olarak çok ekstrem ve kötü örnekler tekrarlanmalı ve bunlar RP ile zımni olarak özdeşleştirilmelidir. “Hayır biz böyle değiliz, onlar bizden değil” diye itiraz ettiklerinde “biz sizden değil, fanatik şeriatçı ve irticacılardan bahsediyoruz” diye yanıt verilmelidir.

Ne biçim inanç sistemi bu. Eline silahını al, karşı görüşlü olanları öldür.

Her fırsatta, “Demokrasiye, Atatürk devrimlerine, Laik Türkiye Cumhuriyetine, inanıyor musunuz?” diye soru sorarak, zor durumda bırakılmalı ve köşeye sıkıştırılmalıdır. Pek çok siyasi İslamcı bunlara kolaylıkla evet diyememektedir.

Erbakan zavallı , onu radikal unsurlar idare ediyor,

Ali KALKANCI’nın dergahındaki zikir esnasında, herkes kendinden geçmiş zikrederken,…gösterilerek sahtekarlıkları hafızalarda taze tutulmalıdır.

Erbakan 1997 hac mevsiminde, hac’ta şeytan taşlarken gaipten bir ses gelir KARDEŞ KARDEŞİ VURUR MU?”

..İstanbul’un Belediye Başkanı Recep Tayip ERDOĞAN…“Bekir YILDIZ ülkemizi dünyaya model yapacak bir insan, demokrat bir insan” diyerek bütün Türk milleti ve Türk demokrasisi ile adeta alay etmektedir.

Bazı camilerde ibadet bitip cami tam dağılırken, hoca “Müslüman kardeşlerimiz biraz kalsın onlarla konuşacağım” mealinde sözlerle tam bir bölücülük yapıyor. Camiye gelip ibadet eden diğer vatandaşlar Müslüman değil mi? Bu çok büyük bir ayıp ve günahtır.

RP, İran’la savunma sanayi ve işbirliği yapmak istiyor, ancak ordu buna mani oluyor.

En çok sevdikleri Suudi Arabistan Devleti, Başbakan Erbakan’ın bütün ricalarına rağmen 1997 hac kotamızı artırmadı. Biz de halen bunlara hayran olmaya, dostumuz ve kardeşimiz demeye devam edelim.

İmrendikleri İRAN Cumhurbaşkanı RAFSANCANİ’nin kızı, 1997 yılında babasıyla beraber Türkiye’yi ziyaretinde Bayan DEMİREL’in öğle yemeğine mini etekle geldi.

Çarşaf altında hep mini etek giyiyorlar.

RP liler Allah’a ŞİRK koşuyorlar.

RP liler Allah’ı istismar ediyorlar.

Erbakan KADDAFİ’nin yardımcısıdır.

Kaddafi ile ast –üst ilişkisi vardır.

Bu maksatla Libya’ya gitmiştir.

RP iktidara gelince, pahalılık bitecek, sömürü sona erecekt, insanlar iş ve aş sahibi olacaktır. Hani nerede? Ancak bazı Müslümanlar sizin sırtınızdan krallar gibi yaşıyor.

ERBAKAN 1997 Haziran ayında Başbakanlıktan ayrılacağı kesinleşince, Haziran ayında örtülü ödenekten şimdiye kadar bu kadar kısa zamanda görülmemiş bir miktar olan 2 trilyon TL.harcadı.

RP bir yıllık iktidarları döneminde “ADİL DÜZEN” sözünü hiç ağzına almadı.

Bunlar Türk halkına verdikleri hiçbir sözü tutmadı.

RP döneminde hiç imam hatip okulu açılmadı veya en azaçılan dönem RP dönemidir.

Emniyet Genel Müdürü ORAKOĞLU’nun Niğde Emniyet Müdürlüğü döneminde geliri ile mütenasip olmayan bir hayat yaşadığı için Niğde Cumhuriyet Savcısının yaptığı suç duyurusu zamanın Adalet Bakanı Ş.KAZAN tarafından kabul edilmedi. Dosya kapatıldı. Oğullarının 2-3 lüks arabası, 3-4 lüks dairelerinin olduğu iddia edilirken, bu suç duyurusunun RP li bir bakan tarafından kabul edilmemesi ahlak ve dürüstlükle nasıl bağdaşır?

Çiller’in RP ve ERBAKAN hakkında söylediği sözler ve RP ve ERBAKAN’ın ÇİLLER hakkında söylediği çirkin sözler ve bilahare hiçbirşey olmamış gibi koalisyon yapmaları, devamlı istismar edilmelidir.

1997 Ağustos ayında uzun zamandır meclis komisyonunda bekleyen ve evde eş ve çocuklarına karşı şiddet uygulayan erkeklere/babalara daha doğrusu kadına dayak atmayı önleyen yasa tasarısı, bir oyuna getirilerek RP li komisyon başkanı tarafından geri çekildi. İşte RP nin kadına bakışı, annelerimize, bacılarımıza bakışı, Onların dayak yemesini istiyorlar, kadına dayak atılmasına taraftarlar, Nasıl Müslümanlık, nasıl demokratlık bu?

Başta Ankara ve İstanbul olmak üzere siyasi İslam taraftarı belediye başkanlarının yandaşlarına, akrabalarına ve RP’lilere sundukları avantajlar, basında tefrika edilmelidir. Bu yayın bir günle sınırlı kalmamalı, sıra ile ANKARA, İSTANBUL, KAYSERİ, KÜTAHYA vb.RP.li belediyelerden başlayarak diğerlerine gelinmelidir. 19 Ağustos 1997 tarihli Sabah gazetesinin bu konuda yayını güzel bir örnek olabilir.

*İşe alınan akrabalar

*Peşkeş çekilen arsalar

*Akrabalara ve RP lilere verilen ihaleler v.b.

8 yıllık kesintisiz eğitim teorisinin tartışıldığı günlerde siyasi İslam taraftarlarının ellerine yeşil bayrak yerine kerhen kağıttan ufak Türk bayrakları verilmişti. Ancak bu bayrakların çoğu ayaklar altında ezildi, çeşme yalaklarına atıldı. Özellikle bir gencin, tam ayağının altında bulunan Türk bayrağı ve anılan gencin hiçbir şey yokmuş gibi umursamaz tavrı, TV lerden sıkça gösterilmelidir. Bu davranış siyasi islama önemli puan kaybettirebilir.

NOT: Belirtilmeye çalışılan bu istismar tedbirleri yerinde, zamanında ancak bir plan programa göre kullanılırsa, siyasi islama önemli bir darbe vurulmuş olur.