Romanya’ya etki eden genel faktörlere kısaca değinmek gerekirse, oldukça uzun bir süre her yönüyle tam uygulama olmamış olsa da merkezi planlama aparatı vasıtasıyla ekonomik faaliyetlerin COMECON dahilinde yürütülmesini müteakip, sistemin çökmesi ve rejimin değişmesi sonrasında piyasa ekonomisine yöneldiği ve Batı Avrupadaki sistem içine dahil olduğu, savunma açısından da NATO üyesi olduğunu belirtmek gerekmektedir.
Standardı oldukça yüksek pek çok teknik düzenleme bulunmakla beraber bunların tamamının geniş ölçüde uygulanabilmesi gerektiren anlayış değişikliğinin gerçekleşmesi yapılmış bu düzenlemelerden çok daha fazla zaman alıcı ve zahmetlidir. Sürekli olarak ağır bürokrasi ve adalet sistemi olumsuzluklara örnek olarak gösterilmektedir. Ancak, yine de teknik düzenlemelerin kanunla ve yaptırımlarıyla yürürlüğe konmuş olması bunlara intibakı artırmaktadır ve genel durum son yıllarda olumlu yönde değişiklik kaydetmiştir.
Diğer taraftan, Romanya’nın özellikle altyapı alanında dahili olduğu AB ortalamalarından önemli farklıkları mevcuttur. Gelir seviyesi AB ortalamasının altındadır, ekonomik entegrasyonla ortaya çıkan uyum süreci halen devam etmektedir. Enflasyon AB ortalamasının üzerindedir, parasal birlik için olan teknik şartların yerine getirilmesi henüz mümkün görülmemektedir. Özellikle 2006 – 2007 döneminden sonra cari işlemler dengesi ve bütçesine ait değerlendirme olumsuzdur, bunların üstüne ülkedeki siyasal istikrarsızlık eklendiğinde ortaya çıkan tablo ağırlaşmaktadır.
Yukarıda belirtilen unsurlar dünya genelindeki krizin etkilerinden bağımsızdır, ancak kriz ile birlikte bunların oluşturduğu olumsuzluk artmış durumdadır.
AB ile ekonomik entegrasyon Merkezi ve Doğu Avrupa Ülkelerinin tamamında olduğu gibi asimetrik ticaret anlaşması ile başlamış ve 2007 başında resmi olarak tamamlanmıştır. Ekonomik entegrasyonla birlikte, teoriyi doğrularcasına üretim faktörleri kıt oldukları bölgelere doğru hareket etmeye başlamışlardır. Özellikle halen devam etmekte olan özelleştirme süreci de dahil olmak üzere ülkeye yabancı sermaye girişi bulunmaktadır. Dış ticarette sanayi ürünlerinde bariz şekilde ortaya çıkan topluluk tercihinin bir kısmı imalat sanayine yapılan AB menşeli yatırımdan kaynaklanmaktadır. 2007 sonrasında tarım ürünleri dış ticaretinde de benzer bir gelişme olmuş, Ortak Tarım Politikasının yönlendirici etkisi ile ithalat tedariği büyük oranda AB ülkelerine yönelmiştir.
Diğer taraftan, Romanya işgücünün önemli sayılabilecek bir kısmı, kültürel benzerliklerin bulunduğu nispeten daha gelişkin AB ülkelerine özellikle İspanya ve İtalya’ya gitmiştir. 2006 senesine ait istatistiklere göre İspanya’da 500.000, İtalya’da ise 350.000 Romen vatandaşı çalışmaktadır. Bunların 2006’da Romanya’ya aktardıkları döviz 4,5 milyar USD üzerindedir. Bu durum müteahhitlik sektöründe istihdam edilmesi öngörülen kalifiye emeği de geniş ölçüde etkilemektedir. Buna ilişkin ayrıntılara konu özelinde değinilecektir.
Esas itibariyle Romanya ekonomisinin ısındığına ve bir düzeltme geleceğine dair tahminler 2008 başından itibaren yapılmaktaydı. Bu tahminler özellikle ülke dışında bulunan çalışanların Romanya’ya yaptıkları transferlerin tüketimi körükleyici etkisine, enflasyon artışına, çok yüksek düzeyde artan kredi kullanımına, perakende sektöründe çok hızlı gerçekleşen satış artışlarına, inşaat sektöründeki çok hızlı büyüme rakamlarına bağlanmakta idi. Bu hızlı büyümenin oldukça önemli bir sebebi 2009 senesinde ortaya çıkan kriz ortamına kadar gayrımenkul fiyat ve kiralarında yüksek düzeyli artışlar meydana gelmesidir.
Tüketim artışının önemli bir kısmı ithalatla karşılanmış ve bağlı olarak da cari hesapta oldukça yüksek açık gerçekleşmiş, gerçekleşen krizle birlikte dış ticaret açığının çok önemli oranda küçülmesi ile beraber açık da gerilemiştir.
Romanya İstatistik Kurumundan bulunabilen çeyrek yıllık GSYİH rakamları RON cari fiyatlarla verilmiş olup, kur ortalamaları kullanılarak Amerikan Dolarına çevrilmiştir.
2008’de durumun sürdürülemez hale gelmesi sebebiyle Romanya IMF ile stand-by anlaşması yapmak durumunda kalmıştır.
IMF’nin kamu maliyesi disiplinine dair endişeleri, özellikle personel ödemelerinden kaynaklanan mali yük, yerel idarelerin oluşturduğu ve yine çoğunlukla personel ödemeleri kaynaklı mali yük, halihazırda kamunun elinde bulunan bazı iktisadi organizasyonlardan kaynaklanan yüklerdir. IMF, bu çerçevede oldukça sert olarak değerlendirilebilecek bazı önlemlerin bu yıldan başlamak üzere yürürlüğe konulmasını talep etmektedir ve 2009 sonunda programı uygulayacak istikrarlı bir hükümet olmadan anlaşmayı askıya aldığını, gözden geçirme yapmayacaklarını belirtmiştir. IMF’nin talepleri arasında bazı bakanlıklar ve kurumların kapatılarak benzer ve/veya paralel yetkileri bulunan kurum ve kuruluşların birleştirilmesi, bütçe ve özellikle harcama disiplinin sağlanması yer almaktadır. 2009 Aralık ilk haftasında yapılan başkanlık seçiminin kazanan adayı Basescu seçim propagandası esnasında kaybeden aday Geona’nın tersine kamudan personel çıkartacağını belirtmiştir.
Özellikle kamu personel rejimi kaynaklı aşırı harcamalar IMF’nin taleplerini gerekçelendirecek ölçüde kamuoyuna yansımaktadır.
Kamu içinde ücret açısından çok farklı maaş ve emeklilik statüleri, keza kamuya bağlı tam olarak 226 adet ajans vb kuruluşun bulunmaktadır ve bunların harcamaları (hizmet binası vs) sürdürülebilir veya kontrol edilebilir durumda değildir.
5 Kasım 2009 tarih ve 761 sayılı Romanya Resmi Gazetesinde 5 Kasım 2009 tarihli Romanya Resmi Gazetesinde 329/2009 numaralı Bazı Kamu Kurumlarının Tekrar Düzenlenmesi, Kamu Harcamalarının Rasyonel Şekilde Yapılması ve AT ile IMF İle Olan Anlaşma Çerçevelerine Riayet Edilmesi Hakkında Kanun ile 9 Kasım 2009 tarih ve 761 sayılı Romanya Resmi Gazetesinde yayımlanan Tek Ücret Kanunu yayımlanmıştır.
Bu kanuna göre memuriyetten emekli olan kişilerin aynı yerde çalışmaya devam etmeleri durumunda emekli maaşları kesilecektir. Net emekli maaşının brüt ortalama maaşın (1.693 RON) altında olması durumunda emekli maaşı alınması mümkün durumdadır.
Yukarıda belirtilen kanunlar çerçevesinde toplam 226 farklı kamu kuruluşunun 141 tanesinin tamamen kapatılması ve/veya başka bakanlıklarla birleştirilerek personel azaltılacağı belirtilmektedir.
Emeklilik reformu hakkında kanun ile kamu teşebbüsleri hakkında kanun ise henüz parlamentodan geçmemiş durumdadır.
Romanya dış ticaret rakamları incelendiğinde ise genel ithalatta 2008 dördüncü dönemden itibaren sert bir gerileme görülmekte olup, ülkemizle olan dış ticaret rakamları da parallellik arz etmektedir. Bu çerçevede Romanya İstatistik Kurumunun dış ticaret verilerini sadece gecikmeli ve HS kodları bazında açıklamaması sebebiyle EUROSTAT kaynaklı Romanya verisi kullanılmıştır.
Eski dönemlere ait toplam rakamların mukayesesinden arada önem arz eden bir fark olmadığı görülmektedir. Bu rakam, Romanya İstatistik Kurumu kaynaklı rakam ve ülkemiz rakamlar arasında görülen farklılığın nedeninin ise öncelikle aynı kaynaktan imal edilmemiş iki farklı veri setine istinaden hazırlanması, buna ilave olarak özellikle incelemeye konu dönem başı ve sonlarında ülkemizin örnek olarak 2007 senesi Aralık ayı sonuna kayıtlı çıkış istatistiğininin sevkiyat ve alışa ait GÇB ile GGB’sinin farklı dönemlere denk gelerek Romanya tarafında 2008 ilk ayda kayıtlı olması veya benzer şekilde 2008 haziran sonunda GÇB’si düzenlenmiş eşyaya ait Romanya GGB kaydının 2008 Temmuzunda düzenlenmesi, farklı iki gümrük idaresinin aynı G.T.P.’da yer alan eşyaya farklı tarife tatbikatı yapmaları veya Romanya’ya ait EUROSTAT verisinde fazladan bir aktarma (muhtemel olarak da tadilat) olması sebebiyle değişiklik olmuş olması, EURO/USD çevriminde kullanılan TCMB kaynaklı çapraz kurun Romanya’da aynı şekliyle geçerli olmaması ve/veya sözkonusu eşyanın GGB düzenlenmeden yolcu beraberinde getirilmiş olması hususları değerlendirilmektedir.
Özellikle tüketici pazarına yönelik dayanıklı tüketim malları açısından gösterge sayılabilecek otomobil satışlarının iç piyasada oldukça düştüğü görülmektedir. Ülkeye ithalatı azami durumda VW binek araçlarının finansmanını sağlayan Porsche Romania firmasının leasing kapsamında tahsis ettiği krediler Eylül 2009 itibariyle bir önceki seneye nazaran yarıyarıya azalmış durumdadır. Bu durum 2008/2009 Ocak Eylül istatistiklerinde de bariz şekilde görülmektedir. Binek otomobil ithalatı 2,3 milyar EUR’dan 427 milyon EUR’ya gerilemiş durumdadır.
Yukarıda belirtilen hususlar sonucunda Türkiye’den Romanya’ya yapılan ihracatta yaşanan ödeme ve tahsilat problemleri son dönemlerde artmış durumdadır. Müşavirliğimize 2009 sonunda yansıyan ödeme problemleri 2008 son dönemden başlamaktadır.
Ülke geneli hakkında belirtilen görüşler müteahhitlik, özellikle altyapı konusunda açılacak olursa, Romanya dahil olduğu AB ortalamalarının oldukça gerisindedir, kendi kaynakları itibariyle otoyollarının Batı Avrupa standartlarına gelmesi için gerekli süreyi 130 yıl olarak belirtmektedirler. Müşavirliğimizin değerlendirmesine göre ülkenin önde gelen sorunu kaynak sıkıntısı ve yönetim problemidir. Kamu personel rejimi konusundaki aksaklıklar hakkındaki genel değerlendirme yukarıda belirtilmişti. Ülkede 1989 devriminin üzerinden yıllar geçmesine rağmen halihazırda merkezi plan ekonomisi kapsamında yapılmış kamulaştırmalardan kaynaklanan hakların eski hak sahiplerine ve/veya mirasçılarına devri konusu önemli bir sorun olarak mevcuttur ve problemlerin çözümüne genel yaklaşım mantığı açısından kendi içinde çok olumsuz olmakla beraber oldukça yerinde bir örnek olduğu kanaatindeyiz.
Bu sebeplerle de, Topluluğun 2004 ve 2007 genişlemelerinin 1981, 1986 ve 1995 genişlemelerinden önemli farklılıkları bulunmaktadır. Haddizatında 1995 genişlemesi tamamen gelişmiş ülkelerin üye olmasını içerdiğinden tamamen mukayese dışı bir durumdur. Yunanistan, İspanya ve Portekiz’in katılımı süreci bir ölçüde mukayese edilebilir olmakla beraber, dünyadaki genel şartlar, bu ülkelerin cesameti ile AT’nun bu katılımlar zamanındaki cesameti, 2004-2007 genişlemelerindeki durumdan çok farklıdır. Diğer taraftan, Romanya’nın AB’ne katılım sürecinin ülkedeki endüstriyel verimliliğe ve özellikle aşırı fon akışı sebebiyle gayrımenkul fiyatları ile tüketime olumsuz etki yaptığı değerlendirilmektedir. Ülkede özelleştirmeden alınıp bilahare verimli şekilde çalıştırılabilen oldukça az sayıda sanayi kuruluşu bulunmaktadır.
Romanya, bazı teknik yetersizlikler ve çoğu eskiden kalma bazı alışkanlıklar sebebiyle ülke AB fonlarından yararlanmaya ehil olduğu halde, toplamı bunlardan tahsis edilen kaynağın neredeyse onda biri nispetinde proje onaylanabilmektedir. Eski ve yetersiz altyapı ülkede kalkınmanın önünde önemli engel durumdadır. İnşaat sektöründe yukarıda belirtilen vasıflı işgücü göçünün önemli şekilde olumsuz etkileri bulunmaktadır. Genel olarak evsaf gerektiren işlerde Romanya’da çalışanların ortalama kazancı Batı Avrupa’da aynı işleri gören çalışanların 1/3 – 1/5’i arasında değişiklik göstermektedir. Diğer taraftan ülkenin nüfus artışı da sınırlıdır, buna rağmen vasıflı işgücü kaybı yaşamıştır ve tam üyelik sonrasında gerçekleşmiş önemli işgücü göçü imalat ve inşaat sektörlerinde önemli sıkıntı oluşturmuştur. Ülke dışına giden bazı çalışanların yaşadıkları ülkelerde işlerini kaybetmeleri sebebiyle Romanya’ya geri dönmeleri işgücü piyasasında emeğin karşılanması konusunda da bir ikilem oluşturmaktadır.
I.4.1.2. Kalkınma Planları (2007-2013 Ulusal Strateji Referans Çerçevesi -USRÇ)
AB Üye Politikasına göre, istikrar ve yapısal Fonlarının programlanmasına ilişkin ilgi belgesi olarak her üye ülke USRÇ hazırlamaktadır.
USRÇ, 2007-2013 yılları Kalkınma Ulusal Planı tarafından tespit edilen ulusal öncelikler ile Avrupa öncelikleri -Topluluk Strateji Yönelme (TSY) arasında bağlantı kurmaktadır.
Bu bağlamda, Romanya’nın mevcut sosyo-ekonomik durumu ile uzun vadeli gelişme ihtiyaçları gözönünde bulundurularak, hazırlanan USRÇ’nin hedefi 2015 yılına kadar GSMH’nın %15-20 ek artışın yaratılmasıyla Romanya ile AB üye ülkeleri arasındaki farkların azaltılmasıdır.
Bu amaçla, uzun vadeli önemli yapısal girişimlerin gerçekleştirilmesi gereken alanlar beş kalemde toplanmıştır.
-
Temel altyapı: İçme suyu ve hizmetleri, kanalizasyon ve artıkların işletmesi, karayolu, demiryolları, hava ve deniz ulaşımının yetersizliği ve kalitesi gelişmeyi engellemektedir. Ayrıca, bunlara çevre ve enerji kaynaklarının verimsiz olarak kullanılması da ilave edilmektedir.
-
Ekonomik rekabet: düşük verimlilik, eski ekipman ve teknolojiler, enerjinin verimsizliği, iş çevresine yardımcı olacak bir altyapının bulunmaması, finansmana sınırlı ulaşım, araştırma-geliştirme, haberleşme teknolojileri ve IT alanlarındaki yetersiz yatırımlar iş çevresini etkilemektedir.
-
İnsan sermayesi: Eğitim sisteminin sınırlı kapasitesi, sürekli profesyonel geliştirme, fırsat eşitsizliği (örneğin kadın, özürlü, çingelere yeterli şans tanınmaması).
-
İdari kapasite: Kamu hizmetleri az gelişmiş olup, özellikle bu alanda AB fonlarına ihtiyaç duyulmaktadır.
-
Bölgesel kalkınma: Sanayiinin tekrar yapılandırılması üzerine bölgeler arasındaki farklar artmıştır. (Şehir ve kırsal bölgeler arasındaki farklar dahil). Doğrudan yabancı yatırımlar genelde gelişme bölgelere yönelmektedir.
Lizbon Stratejisine uygun olarak;
-
Temel altyapının Avrupa standartlarına uygun olarak gelişmesi:Kara ve demir yollarının ve ayrıca Tuna nehrindeki ulaşımın gelişmesi iş çevresinin gelişmesine ve yeni iş yerlerinin açılmasını destekleyecektir. Üretim-ulaşım-bayilik-ve nihai tüketim zincirindeki gelişme ekonomik rekabete ve istikrarlı gelişmeye yol açacaktır.
-
Romen ekonomisinin rekabet açısından uzun vadeli gelişmesi:Katma değeri yüksek olan ürün ve hizmetlerin geliştirilmesine yardımcı olacak dinamik üretim ve mütteahitliğin gelişmesini teşvik edecektir. KOBİ’ler yatırım yardım ve müşavirlik hizmetlerinden faydalanacaktır. Ayrıca turizm sektörüne destek sağlanacaktır.
-
Romanya’daki insan sermayesinin kalkınması ve daha verimli kullanılması:Eğitim kalitesinin iyileştirilmesi, kalifiye eleman yetiştirilmesi. Sağlık hizmetlerinin kalitesinin artışı çalışma maliyetini düşürecektir.
-
Verimli bir idari kapasitesinin sağlamlaştırılması:Kamu sektöründeki işletmeyi iyileştirecektir.
USRÇ’nin Stratejik hedeflerine ulaşılması için Avrupa Topluluğu Romanya’ya 2007-2013 yılları arasında, toplam 19,67 milyar Avro olmak üzere, ‘’Yönelme’’ Hedefi için 19,21 milyar Avro, “Avrupai Bölgesel İşbirliği” için ise 0,46 milyar Avro sağlayacaktır. ‘’Yönelme’’ Hedefi için 5,53 milyar Avro milli destek (%73 kamu kaynak ve %27 özel kaynak) sağlanacaktır.
Romanya’daki KOBİ-ler 2007 yılından itibaren 7 yıl içinde 580 milyon Avro’dan faydalanacaktır.
2007-2013 döneminde IT&C sektöründeki projeler için (KOBİ-ler dahil) 336 de milyon Avro verilecektir.
I.4.2. Tarım
Romanya zengin tarım alanlarına sahip olup, geniş bir ürün yelpazesini yetiştirmeye elverişlidir ve bu yüzdende tarihte önemli bir üretici olmuştur.
1989'dan beri tarımdan daha çok özelleştirilen bir alan yoktur. 2004'e kadar ekilebilir alanların % 85'i ve hayvancılığın % 98'i özelleştirilmiştir. Buna rağmen, tarım sektörü yeni AB ülkeleri arasında yine de zayıf kalmıştır. Komünizm sonrası toplam ekilebilir alanların % 80'inin özel sahiplerine sınırlı ebatlarındaki parseller halinde yeniden dağıtılmasından sonra 2000 yılına kadar çiftliklerin sadece % 2'sinin büyüklüğü 10 hektarı geçmiştir. Toprakların eski sahiplerine tekrar dağıtılması sonucu bu parçalanma ve birleştirilmesi yönündeki yavaş adımlar, sektördeki makinalaşma ve gelişmeyi de yavaşlatmıştır. 2005 yılında tarımsal üretim sel baskınları yüzünden düşmüştür.
2009’da tarım sektörünün GSYİH formasyonunda katkısı % 7,26’dır. Başlıca ürünleri sırasıyla; bitkisel ürünlerde mısır, buğday, patates, ayçiçek tohumu (çekirdek), arpa, domates, üzüm, elma, lahana ve şeker pancarı; hayvansal ürünlerde de tavuk, koyun, domuz ve sığır şeklinde sayılabilir.
I.4.3. Sanayi
Sanayi ve imalat sektörü metalurji, ağır sanayi ve kimya sanayiindeki tesislerin eskimesi ve teknolojik açıdan demode olması yüzünden sıkıntıya düşmüştür. Komünizm döneminde imalat sanayi tesislerini biraraya toplama uygulaması devrim sonrası dönemde ülkeyi yaşlı ve hantal sanayi tesisleriyle başbaşa bırakmıştır. Verimsiz fabrikaların kapatılması ve diğerlerinin modernleştirme çalışmaları ilk başlarda sektörü zayıflatmış, fakat bu önlemler 2000-2004 yılları arasında endüstrideki % 25 artışla meyvesini vermiştir. 2000'li yılların başına kadar yavaş adımlarla ilerleyen özelleştirmenin 2001 yılından itibaren hızlanması ve yabancı yatırımları artırması geniş ölçüde modernleştirmeyi mümkün kılmıştır. Başlıca sanayi ürünleri tekstil, ayakkabı, lastik, çimento, ham çelik, hane halkı tüketim maddeleri, binek arabaları, traktörler, şarap ve biradan oluşmuştur.
2000'li yılların başında en hızlı gelişen sanayi kolları otomobil üretimi ve eczacılık ürünleri üretimi olmuş ve her ikisi de doğrudan yabancı yatırımlarla önemli ölçüde desteklenmiştir. Özellikle otomotiv ürünleri ihracatı son senelerde dikkat çekici ölçüde artmış durumdadır. Son yıllarda ayakkabı ve tekstil gibi bazı ihraç ürünleri gelişmiş ülkelerle rekabetten zarar görmüştür. 1990'lı yıllardaki ekonomik durgunluktan olumsuz yönde etkilenen inşaat sanayi, 2000'li yılların başından itibaren; konut talebinde artış, taksitli satışlar, karayolu inşaatı ve turistik tesislerden beslenerek gelişmeye başlamış olup, bu eğilimin devam etmesi beklenmektedir.
I.4.4. Ulaştırma ve Telekomünikasyon
Avrupa'nın merkezinde yerleşik Romanya, Doğu-Batı; Kuzey-Güney; Avrupa ve Orta-Doğu arasında ekonomik değişimler için bir dönertabla konumundadır.
Demiryolu Ulaşımı: Başkentte birleşen demiryolu ana hatları ülkenin Güney-Doğusunu kateder ve toplam 10.785 km.den oluşmaktadır. Bükreş Romanya'nın önde gelen demiryolu kavşağıdır, buradan başlayan, 8 ana hattın çoğu uluslararasıyollarla irtibatlanır.
Karayolu Ulaşımı: Toplam 81.713 km. karayolunun 321 km.sini otobanlar, 16.503 km.sini (%20,2) ulusal karayolları, 35.048 km.sini (%42,9) iller arası yolları, 30.162 km.sini (%36,9) ilçeler arası yolları oluşturmaktadır. 22.328 km.si şehiriçi cadde ve sokaklar ve 97.660 km.si köy yolları da eklersek toplam 201.701 km.den oluşturmaktadır. Aynen demiryollarında olduğu gibi bunların da ana kavşağı başkenttir.
Avrupa Birliği çevre yolları kapsamına bu ülke de dahil edilmiş olup, bu bağlamda, Avrupa Koridorları çerçevesindeki yollardan üçü Romanya'yi katetmektedir. Bunlardan, Bükreş – Feteşti Karayolu (134 km.) ve Cernavoda – Köstence uzantısı bölümlerinin inşa çalışmaları sürmektedir.
Nehir Taşımacılığı: Genelde Tuna Nehri boyunca yapılır. Taşıma Karadeniz yakınlarındaki Braila şehrinden başlar ancak gemilerin ebat ve tonajları sınırlıdır.
Tuna – Karadeniz Kanalı ve Tuna – Main – Rhine Kanalı Karadeniz ve Kuzey Denizini birbirine irtibatlar.
Deniz Taşımacılığı: Genelde ağır tonajlı gemilerle yapılır. Ülkenin ithalat ve ihracatın %60'ı Köstence Limanı üzerinden yapılır. İç su yolları ve Karadeniz Kıyılarında toplam 35 liman hizmet verir, bunlardan 3’ü deniz limanı, 6 sı nehir-deniz limanı, kalan 26 sı da nehir limanıdır. Köstence Limanı tüm Karadeniz trafiğinin ana merkezi olup, aynı zamanda Karadeniz – Kuzey Denizi bağlantısının ana elemanıdır. Köstence Limanı kullanılarak Süveyş kanalı, Doğu Akdeniz ve Orta Avrupa arasındaki yol 300 km. kısaltılabilinir. Dahası, Köstence Limanındaki RO-RO ve feribot hizmetleri Avrupa Kıtası ile Orta Doğu arasında irtibatı sağlar. Bu yollar bilhassa enerji kaynakları ve mal sevkiyatı için kullanılır.
Gümrük kapılarına yakın olan Serbest Bölgeler, nehir ve deniz limanları içinde kurulmuştur.
Hava Taşımacılığı: Romanya'nın en büyük havaalanı olan Henri Coanda havaalanı başkent Bükreş'e 20 km. mesafede kurulmuş olup, yolcu ve yük hava trafiğinin%75'ini karşılamaktadır. Bükreş'in Kuzey ucunda yer alan Baneasa Havaalanı daha çok iç hatlardaki uçuşları karşılamaktadır.
İç hatlar başkenti Craiova, Timişoara, Arad, Oradea, Sibiu, Cluj-Napoca, Satu Mare, Baia Mare, Targu Mureş, Bacau, İaşi, Suceava, Tulcea, Caransebeş ve Köstence'ye bağlar.Bazı dış hatlar Bükreş'i dünyanın diğer büyük şehirlerine bağlar.
Telekomünikasyon: 1948 yılında devletleştirilen Romanya Telefon Anonim Şirketi yeni sahibi devletin kontrolüne girmiştir.
1991'den sonra, ROMTELECOM Ulusal Otonom Telekomünikasyon Şirketi haberleşme alanında milli bir operatör olarak kurulumuştur. 1998'de Yunanistan'ın OTE şirketi ROMTELECOM şirketi hisselerinin %35'ini satın almıştır. Amerika'dan GTE şirketi ile şirketin idare ve işletimi için 30 adet uzman getirilmesine yönelik işbirliğine gidilmiştir.
Son yıllarda cep telefonu kullanımında korkunç bir artış yaşanmıştır. Haberleşme Enformasyon Teknolojileri Bakanlığı verilerine göre 2008 yılı sonunda cep telefonu kullanıcı sayısı 21,5 milyonluk ülkede 26,75 milyona ulaşmıştır. Bakanlık görüntülü görüşme denemeleri için 6 firmaya lisans vermiştir. Ericsson, Siemens, Nokia, Alcatel, Motorola ve Zapp kendi lisansların haizdirler.
Merkezi İsviçre’de bulunan Uluslararası Telekomünikasyon Birliğinin web sitesinde yer alan açık istatistikler 2008 senesine aittir. Bu istatistiklerde; mobil abone sayısının sabit abone sayısına oranı Romanya için 4,7:1 nispetinde verilmiştir. Aynı istatistikte dünya ortalaması 3:1; Türkiye 3,7:1 nispetindedir.
2008’de Romanya’da 100 kişi başına sabit telefon hattı sayısı 24,39’dur, aynı sayı 2003 senesinde 19,84 olarak gerçekleşmiştir. Aynı istatistikte dünya ortalaması 17,85, Türkiye ortalaması ise 23,68 şeklindedir. Türkiye’de 2003’de bu rakam 27,29 şeklindedir. 2003 ve 2008 senelerinde A.B.D.’de 100 kişiye düşen sabit telefon hattı sayısı 61,61’den 49,62’ye gerilemiştir.
Yukarıda belirtilen unsurlar nispeten yeni tarihli haberlerde de desteklenmektedir: Dünyada sabit telefon hattı kullanımında gerileme bulunmaktadır.
2008’de Romanya’da mobil telefon hattının nüfusa oranı % 114, Türkiye’de % 89 düzeyindedir.
2008’de Romanya’da 100 kişiye 11,80 internet aboneliği, 11,73 geniş bant aboneliği düşmektedir. Türkiye için aynı rakamlar 7,89 ve 7,78 düzeyindedir. A.B.D.’de ise 23,56 ve 24,68 şeklindedir.
I.4.5. Ticaret
Nihai tüketiciye yapılan perakende satışlar özelleştirilmiş mağaza, özelleştirilmemiş mağaza, muhaberat, piyasadaki standlar, bakkal veya diğer ticaret kanallarından yapılmaktadır.
Perakende satışlara;
- tarım ürün üreticileri tarafından doğrudan halka yapılan satışlar;
- tüketim malları olarak kullanılmayan ürün (hububat, tohum, işlenmemiş petrol, v.s.) satışları;
- yerinde tüketilecek gıda ve içki satışları;
- halk veya firmalar tarafından getirilen giyim, ayakkabı, elektronik ve elektrik maddeleri, nakil araçlarının, v.s. tamir edilmesi için madde ve yedek parçaları satışları;
- tamir takımları ve yedek parça satışları dahildir.
Toptancılık – Nihai tüketiciler dahil olmayıp, perakendicilere, ticari ve sınayi kullanıcı, profesyonel kullanıcı, diğer toptancı ve aracılara büyük miktardaki satış faaliyetleridir.
Toptancılığa, satışın dahili veya dış pazara yapılıp yapılmadığı önemli olmayıp, toptancı aracıları da (komisyoncu faaliyetleri, aracılar, üçüncü kişilerin adına veya hesabına yapılan aracı faaliyetleri) dahil edilmektedir.
Toptancılık değeri toptancı satış ve/veya toptancılık aracılığı faaliyetindeki aracıların tahsil ettikleri komisyon gelirleridir.
Toptancılık değerine;
- üretici birimler tarafından doğrudan ticari birim veya diğer üreticilere kendi ürünlerinin satışı,
- mal borsa faaliyeti,
- üretici birimler tarafından kendilerine ait doğrudan yapılan ihracat
dahil değildir.
Perakende ve toptan satışlara başlıca faaliyetleri Ticaret olan kurum ve Ticaret faaliyetlerinden gelir elde eden diğer faaliyette bulunan kurumların elde ettikleri gelirler dahildir.
Perakende satışlarda KDV dahil, toptancılıkta KDV hariç olmak üzere, elde edilen gelirler her yıla ait cari fiyat üzerinden belirtilmiştir.
Perakende satış yapan kurumlar zinciri yıl sonunda mevcut toplam mağaza sayısıdır. Perakende satış hacmi göstergeleri karşılaştırılabilir fiyat üzerinden hesaplanmaktadır.
Dostları ilə paylaş: |