T. C. ÇEvre ve orman bakanliğI Çed ve Planlama Genel Müdürlüğü



Yüklə 316,15 Kb.
səhifə1/6
tarix30.10.2017
ölçüsü316,15 Kb.
#22422
  1   2   3   4   5   6



T.C.

ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI

ÇED ve Planlama Genel Müdürlüğü

TÜRKİYE'NİN STRATEJİK ÇEVRESEL DEĞERLENDİRME UYGULAMA KAPASİTESİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ” PROJESİ



KAYSERİ 1/50.000 ÖLÇEKLİ ÇEVRE DÜZENİ PLANINA

SÇD UYGULANMASI PİLOT PROJESİ

STRATEJİK ÇEVRESEL DEĞERLENDİRME

RAPORU


ŞUBAT 2009


İÇİNDEKİLER
1. ÖZET 3
2. RAPORUN İÇERİĞİ 5
3. GİRİŞ 8

3.1. STRATEJİK ÇEVRESEL DEĞERLENDİRME (SÇD) GEREKLİLİĞİ 8

3.2. SÇD RAPORUNUN AMACI 8
4. İÇERİK VE ANAHAT 9

4.1. MEVCUT ÇEVRESEL DURUM 11

4.2. PLANIN İŞARET ETTİĞİ MEVCUT ÇEVRESEL PROBLEMLER 12 4.2.1 Biyoçeşitliliğin Korunması ve Güçlendirilmesi 12

4.2.2 Su Kaynaklarının Korunması ve İyileştirilmesi 15

4.2.3 Kirliliğin En Aza İndirilmesi 16

4.2.4 İklim değişikliğinin etkilerinin azaltılması 17

4.2.5 Kaynak kullanımında Etkinliğin Arttırılması 17

4.2.6 Kültürel Ve Tarihi Mirasın Korunması ve Geliştirilmesi, Çevrenin

Kalitesinin Korunması 18

4.2.7 Ekonomik Ve Sosyal Hayatın Geliştirilmesi 19

4.2.8 Kırdan Kente Göçün Önlenmesi. 19

4.3. BİR PLAN OLMADAN MEVCUT EĞİLİMLER DOĞRULTUSUNDA GELİŞİM 20


5. PLAN ALTERNATİFLERİ VE ÇEVRESEL DEĞERLENDİRME 25

5.1. ALTERNATİFİN TANIMI VE NEDEN SEÇİLDİĞİNE DAİR AÇIKLAMA 25

5.1.1. Alternatif 1: Alternatifin Tanımı ve Neden Seçildiğine Dair Açıklama 25

5.1.2. Birinci Alternatifin Olası Önemli Etkileri 29

5.2. ALTERNATİFİN TANIMI VE NEDEN SEÇİLDİĞİNE DAİR AÇIKLAMA 36

5.2.1. Alternatif 2: Alternatifin Tanımı ve Neden Seçildiğine Dair Açıklama 36

5.2.2. Alternatifin Olası Önemli Etkileri 39

5.3. SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK HEDEFLERİ 48

5.4. PLAN ALTERNATİFLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI 48
6. KULLANILAN METODOLOJİ 51

6.1. SÇD SÜRECİNE KATILAN TARAFLAR 51

6.2. Halkın Katılımı Toplantısının Ana Hatları ve Katılım Sonuçları 52

6.3. Kullanılan Metodoloji 54


7. ETKİ AZALTMA 56

7.1.BİRİNCİ ALTERNATİF 56



7.2. İKİNCİ ALTERNATİF 57
8. İZLEME 59

9. SONUÇ 61

10.PLANLAMA SÜRECİ 62

KAYNAKÇA 63

EKLER
1. ÖZET
Kayseri İli 1/50.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’na uygulanan Stratejik Çevresel Değerlendirme çalışması, Hollanda Hükümeti Kısa Dönemli MATRA Programı ile Çevre ve Orman Bakanlığı arasında yürütülen SÇD projesinin pilot projesi kapsamında gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın amacı yakın gelecekte ülkemizde de uygulamaya girecek olan Taslak SÇD Yönetmeliğinin çevre düzeni planlarına uygulamasının Bakanlık çalışanları ve yöredeki paydaşlar tarafından görülmesi, öğrenilmesi ve sonuçların ilerideki uygulamalara ışık tutmasıdır.
Bu aşamaya gelinmeden önce SÇD süreci ve Planlama süreci eşzamanlı olarak yürütülmüş ve her aşaması birbiriyle bağlantılı hale getirilmiştir. Yörede farklı tarihlerde yüz yüze görüşmeler, toplantılar düzenlenmiş ve paydaşlardan planlama ve çevresel değerlendirme sürecine altlık olacak bilgiler edinilmiştir. Bu pilot çalışmada eşgüdümlü yürütülen planlama ve SÇD sürecinin erken aşamalarının sunulması amacını taşıyan Kapsamlaştırma Raporu hazırlanmış ve paydaşların rapor üzerindeki görüşlerine başvurulmuştur. Bu raporda yöre ile ilgili önemli çevresel, kültürel ve tarihi değerler, sosyo-ekonomik yapı, gelişim eğilimleri ve çevresel sorunlarla ilgili bilgilere yer verilmiştir. Planlama ve SÇD sürecinin birlikte nasıl yürüyeceği, yöreden edinilen bilgiler ışığında ne tür planlama alternatiflerinin hazırlanılmasının düşünüldüğü, bu alternatiflerin ne tür metotlarla değerlendirileceği ve hangi ilgili gruplarla danışma sürecinin yürütüleceği tanımlanmıştır. Bu bilgiler planlama bölgesinde görüşe açılacak ve gerekli eklemeler, öneriler ışığında SÇD çalışmasına temel oluşturmuştur.
SÇD raporu, yine bu proje kapsamında hazırlanan ve bu raporun ve planın hazırlanmasına yön veren Kapsamlaştırma Raporunun belirlediği formatta ve yöntemler ile hazırlanmıştır. Rapor 10 Mart 2009 tarihinde Kayseri’deki paydaşların görüş ve önerilerine açılacaktır. Toplantıda paydaşlar, Kayseri için Bakanlık uzmanları tarafından hazırlanmış çevre düzeni planı alternatiflerini ve bu alternatiflerin çevresel değerlendirmesinin sağlılığı üzerine yorumlarda bulunabileceklerdir. Söz konusu alternatifler çalışmanın bir pilot çalışma olmasından kaynaklı olarak şematik olarak hazırlanmıştır. Yöredeki paydaşlardan alınan görüşler doğrultusunda yöre için sürdürülebilir kalkınmayı sağladığı düşünülen bir alternatif ya da alternatiflerin harmanlandığı yeni bir alternatif Kayseri Çevre Düzeni Planı olarak belirlenecektir.
Kayseri için iki farklı plan alternatifi hazırlanmış ve buna ek olarak herhangi bir plan tasarlanmaz ise mevcut durumun nasıl bir gelişime neden olacağı da ayrıntılı bir şekilde raporda incelenmiştir. Ortaya planlı gelişimin her ne olursa olsun organik ve kontrolsüz bir gelişimden daha olumlu sonuçlar ortaya koyduğu görülmüştür. Hazırlanan iki alternatiften ilki ekonomik gelişimi daha ön planda tutarken ikincisi daha korumacı ve ekolojik bir yaklaşıma sahiptir.
Alternatifler “Çevresel değerlendirme matrisleri” ile öncelikle çevresel daha sonra ekonomik ve sosyal değerlendirmeye tabi tutulmuştur. Kayseri ilinin mevcut çevresel, ekonomik ve sosyal durumunun öncelikleri sekiz “SÇD Hedefi” altında toplanmış ve planlama eylemlerinin bu sürdürülebilirlik hedefleri üzerindeki etkisine bakılarak yorumlar yapılmıştır. Alternatiflerin uygulanmasına ortaya çıkabilecek olumsuz çevresel etkiler ve bunların ne şekilde indirgenebileceği ya da ortadan kaldırılabileceğine dair konulara da raporda yer verilmiştir. SÇD’nin sadece çevresel değerlendirmeyi içeren bir süreç olmamasının nedeni; her ekonomik kararın çevresel açıdan değerlendirmesinin gerekli olması gibi, her çevresel amacın ekonomik açıdan da değerlendirilmesinin sürdürülebilir kalkınma için gerekli olmasıdır.
SÇD süreci, bu çalışmada da görülebileceği üzere ülkemizdeki planlama pratiğine bazı çevresel ve prosedürel standartlar getirmektedir. Planlama alternatiflerinin hazırlanması ve sunulması, bu alternatiflerin çeşitli yöntemlerle çevresel değerlendirmesinin yapılması ve tüm sürecin yöre halkının bilgisine ve görüşlerine açık şeffaf bir süreç olması; başka bir değişle sorun ortaya çıkmadan önce önlenmesi için çözüm yollarının, farklı düşünce ve fikirlerin üretilmesi zorunlu hale getirilmektedir.
Çalışmanın bir pilot proje olması ve zamanın kısıtlı olması nedeniyle, SÇD raporu değerlendirilirken ön planda tutulan konu yöntem ve tutarlılıktır. Bazı verilerin eksik olması, bunların tamamlanması ve plan alternatiflerin şematik olarak hazırlanmış olması böyle bir çalışmada normal sayılmalıdır.

2. RAPORUN İÇERİĞİ



Raporun içermesi gereken bilgiler SÇD El Kitabından alınmıştır. Kapsamlaştırma raporu ve SÇD raporu, projenin bitiminde Bakanlığın web sitesinde yayımlanacaktır.


Normalde SÇD kalite kontrolü ve planlama iki farklı otorite tarafından yapılır ki Çevre ve Orman Bakanlığı burada çevresel otoritedir. Fakat, bu uygulamanın Çevre ve Orman Balanlığı personelinin kapasitesini arttırmaya yönelik bir pilot proje olması nedeniyle iki iş te Bakanlık uzmanları tarafından yapılmaktadır. Taslak SÇD Yönetmeliğine gore hazırlanmış SÇD süreci aşağıda verilmiştir;




3. GİRİŞ

3.1 Stratejik Çevresel Değerlendirme (SÇD) Gerekliliği
2005 yılı itibari ile Çevre ve Orman Bakanlığı AB’ne uyum çalışmaları kapsamında Hollanda Hükümeti ile ortaklaşa yürüttüğü MATRA İkili İşbirliği Projesi kapsamında Taslak Stratejik Çevresel Değerlendirme Yönetmeliğini hazırlamıştır. AB SÇD Direktifi (42/EC/2001) ile uyumlu hazırlanan ve plan ve programların olası çevresel etkilerinin indirgenmesini ya da ortadan kaldırılmasını hedefleyen Taslak Yönetmeliğin Ek-1 listesi, Çevre Düzeni Planlarının eleme aşamasından geçirilmeden, doğrudan SÇD sürecine tabi olmasını zorunlu kılmaktadır.
2008 yılında AB’ne uyum çalışmaları kapsamında Bakanlığımız ile Hollanda Hükümeti arasında ortaklaşa bir Kısa Dönem MATRA İkili İşbirliği Projesi yürütülmeye başlanmıştır. Bu projenin ana amacı Çevre ve Orman Bakanlığı personelinin SÇD konusunda uygulamaya yönelik yetiştirilmesi ve bu kapsamda Kayseri ilinde bir pilot proje yürütülmesidir. Bu meyanda, Kayseri İli merkezinde 1/50.000 ölçekli Kayseri Çevre Düzeni Planı’na SÇD uygulanmasına karar verilmiştir.
SÇD pilot projesi Çevre ve Orman Bakanlığı ile Hollanda Hükümeti arasında ortaklaşa yürütülen MATRA Kısa Dönem Fonları “Türkiye’nin Stratejik Çevresel Değerlendirme Uygulama Kapasitesinin Arttırılması Projesi” kapsamında yürütülmektedir. Proje kamudan kamuya yardım çerçevesinde yürütülmektedir. Hollanda’nın ilgili kamu kurumlarından oluşan bir danışmanlar grubu Çevre ve Orman Bakanlığı uzmanları ile birlikte proje üzerinde çalışmaktadır.
SÇD süreci planlama otoritelerinin sürdürülebilir kalkınma hedefleri ile eşgüdümlü planlar hazırlamasını; kalkınma ve çevresel değerlerin korunması gereksinimlerinin birlikte karşılanmasını amaçlamaktadır. Bu amaç, ancak planların önemli stratejilerinin ve hedeflerinin, sürdürülebilirlik araçları ile değerlendirilmesini gerekli kılmaktadır.

3.2 SÇD Raporunun Amacı
Taslak SÇD Yönetmeliği, SÇD sürecinin en önemli yazılı çıktısıdır. Kapsamlaştırma raporunda belirlenen içerik ve metot doğrultusunda hazırlanmıştır. Raporun amacı yörenin gelişimi ve yirmi yıllık vizyonu için hazırlanan planlama alternatiflerinin çevresel, ekonomik ve sosyal açıdan değerlendirilmesidir. Bu bilgiler planlama bölgesinde görüşe açılacak ve gerekli eklemeler, öneriler ışığında SÇD süreci son aşamasını tamamlamış olacaktır.

4. İÇERİK VE ANAHAT
Çevre Düzeni Planları; dengeli ve sürekli kalkınma amacına uygun olarak, ekonomik kararlarla ekolojik kararların bir arada düşünülmesine imkan veren, rasyonel doğal kaynak kullanımını sağlamak üzere kalkınma planları ve bölge planları temel alınarak yapılan ve tarım, turizm, konut, sanayi, ulaşım ve benzeri arazi kullanım kararlarını ve politika ve stratejileri belirleyen ve alt ölçekli planlara esas olan üst ölçekli fiziki planlardır.

Çevre düzeni planlarını, ülkemizin sahip olduğu zengin doğal, kültürel ve tarihi değerlerin ulusal ve uluslar arası normlar ve anlaşmalar çerçevesinde korunması ve geliştirilmesi, sağlıklı ve güvenli bir çevrenin oluşturulması, kirliliğin oluşmadan önce önlenebilmesi, yatırımcı kurum ve kuruluşlara, yerel yönetimlere hazırlayacakları alt ölçekli planlara yol gösterici olması amacıyla hazırlanmaktadır.

Bu kapsamda 1/50.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planında, Kayseri Büyükşehir Belediyesi sınırlarını kapsayan alan içerisinde mevcut olan kullanımların yanı sıra gelişme potansiyeli olan konut, sanayi, ulaşım, turizm, eğitim gibi sektörel gelişim eğilimlerinin tarihi, doğal ve ekolojik değerler dikkate alınarak yer seçim kararlarını oluşturmak, yapılabilirlikleri tanımlamak amaçlanmaktadır.
Bu çerçevede;

-Proje alanı içerisinde bulunan Hürmetçi Sazlığı Sulak Alanı için daha önce yapılmış planlar ve alınan plan kararları ile proje alanına bitişik Milli Park statüsündeki Sultan Sazlığı plan ve kararları ile eşgüdümün sağlanması,

-Proje alanı içerisinde kurulmak istenilen yeni özel üniversitelerin yaratacağı hizmet ve konut alanı gereksinimlerinin çevresel etkiler dikkate alınarak belirlenmesi,

-Mevcut ve genişlemesi beklenen Organize Sanayi Alanlarında alan ve faaliyet tanımlamalarının yapılması,

- Kültür ve Turizm Bakanlığınca “Erciyes Turizm Gelişim Bölgesi”ne yönelik yapacakları plan veya programlarla ilişkilendirilmesi,

- Çevre ve Orman Bakanlığınca yapılan “Yozgat-Sivas-Kayseri Planlama Bölgesi 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı” ile ilişkilendirilmesi

Hedefler arasındadır.
Söz konusu proje, Yönetmelik eki Ek-1 listesinde bulunan plan-programlar kapsamında bulunduğundan SÇD uygulanması gereklidir.

Çevre Düzeni planlarının hazırlanmasında kullanılan yasal çerçeve ile ilgili ek bilgi kapsamlaştırma raporunun Ek-I inde bulunabilir.


Çevresel Durum Paftası:

4.1. MEVCUT ÇEVRESEL DURUM
Kayseri’nin mevcut çevresel değerleri incelendiğinde önemli yeraltı ve yerüstü su kaynakları, geniş biyolojik çeşitliliği, verimli tarım alanları, tarihi ve kültürel mirası öncelikle dikkat çekmektedir.
Kayseri’nin zengin tarihi, önemli kültürel birikime neden olmuş; arkeolojik, tarihi ve mimari mirastan bugüne kalan eserler Kültür Bakanlığı’nca tescil edilerek koruma altına alınmıştır. Kayseri’deki tarihi eserler merkezde, kale ve çevresinde yoğunlaşmıştır. Bu eserler çoğu Selçuklu ve Osmanlılar’dan günümüze gelen camiler, medreseler, kümbet ve türbeler, hanlar, bedestenler, çarşılar, çeşmeler ve hamamlardır. Tarihi ve kültürel değerlerin özellikle Melikgazi ve Kocasinan ilçelerinde daha yoğun olarak bulunduğunu görmekteyiz. Ancak Talas ilçesinin tamamının da kentsel sit olması bu ilçenin de tarihi ve kültürel değerler bakımından önem taşıdığını bize göstermektedir. Merkezin güneyinde Şehit Nazım Bey Mahallesi’nde eski doku karakterini sürdüren bir bölge (Tavukçu Mah.), Talas’ ta (Han ve Harman Mah.) ve Gesi içinde bir bölge, kentsel sit alanı olarak tescil edilmiş, koruma amaçlı imar planı yapılarak yürürlüğe girmiştir. Kayseri’nin organik yapıdaki geleneksel dokusu merkez ve çevresinde yer aldığından, eskime ve plan kararları sonucu sürekli yıkılıp yenilenmeye maruz kalmış, eski organik kent dokusu büyük ölçüde yok olmuştur.
Biyolojik çeşitlilik açısından önemli alanlar Hürmetçi Sazlığı, Sultan Sazlığı, Engir Gölü, Aladağlar Milli Parkı, Erdemli Havzası, Tuzlapalas ve Kapuzbaşı Şelaleleridir. Bu alanlar ulusal ve uluslarasası sözleşmelerle koruma statüsüne alınmıştır. Planlama bölgesi yöreye ve dünyaya has önemli endemik türler içermektedir ayrıca önemli kuş yolları üzerindedir. Fakat bu alanlar yoğun sanayi ve konut baskısı altındadır. Ayrıca bu alanlar koruma statüsünde olmakla beraber iyi yönetilememektedir.

Kayseri ilinin güneyinde bulunan Erciyes Dağının eteklerinden beslenen temiz yeraltı su kaynaklarına sahiptir. Ayrıca kuzeyde bulunan Yamula Baraj Gölü sulama ve enerji üretimi sağlayan bir su kaynağıdır. Özellikle içme ve kullanma suyunun temini açısından Sarımsaklı Ovası, Dokuz Pınarlar ve Hürmetçi Sazlığı önemli alanlardır. Bunların yanında Kızılırmak doğudan batıya doğru bölgeden geçmektedir. Mevcut su kaynaklarından Erciyes çevresinde bulunan yer altı su kaynakları yapılması düşünülen turizm tesisleriyle nedeniyle kirlenmesi muhtemeldir. Ayrıca su kaynakları yoğun bir konut baskısı altındadır.

Verimli tarım alanları özellikle Melikgazi, Hacılar, Erkilet, İncesu ve Gesi de yoğunlaşmaktadır. Tarım faaliyetlerinden kaynaklanan özellikle sulanan tarım alanlarında pestisit ve yoğun gübre kullanımından kaynaklı azot, fosfor ve kimyasal kirlilik görülmektedir.

Hava kalitesini etkileyen önemli etmenin şehrin topografik yapısı olduğu görülmektedir. Kayseri merkezi çukurda kalmaktadır. Şehir, güney, güneydoğu ve doğu taraflarının dağlarla çevrilidir. Bu durum hava akımını engellemekte ve bu da hava kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir. Kış mevsiminde ortalama rüzgar hızının düşük olması, özellikle kış aylarında daha yoğun olarak karşılaşılan “Hava Kirliliği”ni körüklemektedir. Şehir merkezinde yerleşimin artması, hava kirliliğini de artırmaktadır.



4.2. PLANIN İŞARET ETTİĞİ MEVCUT ÇEVRESEL PROBLEMLER

4.2.1 Biyoçeşitliliğin korunması ve güçlendirilmesi:

Kayseri İlinin, biyoçeşitlilik zenginliği sahip olduğu; ekolojik ağ dahilindeki çeşitli bitki ve hayvan türleri, farklı ekosistemler ve peyzaj açısından oldukça fazladır. Ulusal ve Uluslar arası sözleşmeler ile korunan hassas alanlardaki endemik türler ve ayrıca önemli kuş göç yolları üzerinde yer alması da Kayseri İlinin biyolojik önemini arttırmaktadır. Kentteki önemli hassas alanlar; Hürmetçi Sazlığı, Sultan Sazlığı, Engir Gölü ve Aladağlar Milli Parkı olup, bu alanlar yoğun sanayi gelişimi ve yapılaşma baskısı sorunları ile karşı karşıyadır. Sanayi gelişimi, konutlaşma, iyi yönetilemeyen doğa turizmi faaliyetleri, tarımdaki yanlış uygulamalar gibi çevreye zarar verecek uygulamalar hassas alanları doğrudan etkilemektedir. Buradaki önemli türlerin azalması yada yok olması ekosistemdeki birbiri ile etkileşim ve denge içerisinde olan diğer popülasyonları da doğrudan olumsuz etkileyerek türlerin azalmasına hatta yok olmasına neden olabilecektir.

İlk etapta da hava kirliliği ve gürültünün bu alanlarda yaşayan fauna ve floraya etki etmesi kaçınılmazdır. Flora ve Fauna Üzerindeki Etkileri irdelendiğinde ise, hava kirleticileri bitkileri doğrudan veya dolaylı olmak üzere iki yoldan etkiler. Doğrudan etki bitki yapraklarının yüzeylerinde bulunan ve “stomata” denilen deliklerden girmeleri neticesinde meydana gelir. Hava kirleticilerin dolaylı etkisi ise, toprak ve su kanalı ile bitki köklerinin etkilemeleriyle belirir. Bunlar kloroplastların sayısında azalma nedeniyle renk solması veya sararması, dış epidermal tabakanın tahribatı neticesinde yaprak yüzeyinin parlaklaşması veya yüzeyde benekleşme şeklinde fiziksel etkiler, veya üreme mekanizmalarında aksaklıklar, verimde düşmeler gibi fizyolojik ve biyokimyasal etkiler şeklinde belirir.

Biyolojik çeşitliliğin önemi sadece bununla da kalmamaktadır. Özellikle tarım sektöründe yapılan her çalışma çeşitliliğe dayalıdır. Bu sorun ancak birim alandan elde edilen verimin artırılması ile çözmesi mümkündür. Buna birde giderek azalan tarım topraklarının miktarı ve toprak kalitesindeki düşüşler eklendiğinde tarımda biyolojik çeşitliliğe dayalı biyo-teknolojik çalışmaların yapılması gerekmektedir.




  • Hürmetçi Sazlığı:

Nesli tehlike altında bulunan bir çok kuş türünün bölgede göç dönemimde görülmesi ve üremesi ve yine bir çok memeli türünün bölgede üremesi ve barınması nedeniyle yaban hayatı açısından önem taşıyan Hürmetçi sazlığı biyoçeşitlilik açısından da önemli bir yerdir.


Alanda sürdürülebilir kaynak kullanımı yaklaşımının yokluğundan kaynaklanan önemli çevresel sorunlar yaşanmaktadır. Sultan Sazlığı’nın neredeyse kurumuş olması nedeniyle, yaban yaşamı için büyük önem taşıyan Hürmetçi Sazlığı’nın önemi bir kat daha artmıştır.
Hürmetçi Sazlığındaki doğal kaynak kullanımlarının sürdürülebilirlikten ve koruma-kullanma dengesinden uzak bir şekilde devam etmesi, IUCN ölçütlerine ve Türkiye Kuşları Kırmızı Listesine göre tehlike altındaki türler arasında yer alan ve bölgenin biyolojik çeşitliliğinin önemli parçası olan; memeli hayvan ve kuş türlerinin yaşam alanlarının da yok olmasını beraberinde getirmektedir. Bunlara ek olarak küresel ısınmadan kaynaklanan iklim değişikliği faktörü de alanı tehdit etmekte, alanın kaybedilmesi sürecini hızlandırmaktadır.
Alan, Organize Sanayi Bölgesi’nin batıya doğru gelişme isteği ile tehdit altındadır. Sanayi faaliyetlerinin yaratacağı çevresel kirlilik yükünün artması Hürmetçi sazlığı çevresinde bir baskı oluşturarak bölgedeki önemli türler üzerinde stres oluşturacaktır.
Hürmetçi Sazlığı ve diğer bütün sulak alanların sorunlarının giderilmesinde “Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği”nin eksiksiz olarak uygulanması ile birlikte, karar vericilerin (siyasetçiler, yöneticiler, plancılar) sulak alanların önemi konusundaki bilinç düzeyleri yükseltilmelidir. Sulak alanların yönetim planlarının hazırlanması sürecinde sivil toplum örgütlerinin ve halkın katılımı sağlanmalı, etkili izleme ve denetim mekanizmaları oluşturulmalıdır. Ayrıca küresel ısınmadan kaynaklanan iklim değişikliğinin etkilerinin minimize edilebilmesi için ulusal ölçekte etkili politikalar izlenmelidir.
Hürmetçi Sazlığı şehir merkezine yakınlığı nedeniyle, sahip olduğu değerlerle doğal park olarak korunabilecek ve bu anlamda önemli bir turizm potansiyeli oluşturulabilecek olan bir alandır. Ancak turizm faaliyetlerinin çevre dostu uygulamalar içermemesi biyoçeşitlilik açısından olumsuz sonuçlar doğuracaktır.
Hürmetçi Sazlığının karşı karşıya kaldığı yapılaşma-kentleşme baskısının önüne geçilmesi ve bu alanların çevresindeki hassas alanlarla birlikte korunması için Sulak Alan Yönetim Planlaması yapılması gerekmekte olup yerleşim ve sanayi baskısından uzak tutulmalıdır.


  • Sultan Sazlığı:

Sultan sazlığı sulak alanı, koruma statüsünde olmakla beraber mevcut durumda iyi yönetilememektedir. Söz konusu alanda son yıllarda kuraklaşma görülmeye başlanmıştır. Bu olumsuzluğun giderilmesi için 2002 yılında bölgedeki barajlardan 3 milyon metreküp su bırakılmıştır. Ayrıca bölgedeki 22 kuyudan sazlıklara su verilmektedir. Halen devam eden olumsuzluğun giderilmesi için Ekim 2005'te Kovalı ve Ağcaşar barajlarından rezervin yüzde 10'undan az olmamak üzere düzenli su verilmesi kararı alınmış, bu amaçla 11 kilometre uzunluğundaki Zamantı Tüneli ile Seyhan Nehri'nden sağlanacak suların Sultan Sazlığı Kapalı Havzası'na çevrilmesine karar verilmiştir.

Sultan sazlığında arıtılmamış atık sular ve sulamadan dönen drenaj suları sebebiyle su kirliliği görülmektedir. Sultan sazlığına Yahyalı kanalizasyonu deşarj edilmektedir. Sultan Sazlığı’ndaki su kirliliğinin önlenebilmesi için Sultan sazlığı çevresinde bulunan tüm yerleşim birimlerinin atık suları kanalizasyon şebekesi ile belirli yerlerde toplanarak arıtılmalıdır. Ayrıca camız gölü pompa istasyonunda bulunan ve drenaj sularını tuzluluğuna göre ayırarak çok tuzlu suları Yay Gölü’ne, az tuzlu olanları ise camız Gölü’ne gönderen ve bugüne kadar hiç kullanılmamış olan sistemin biran önce kullanıma sokulması önerilebilir.
Alanda yaygın olarak saz kesimi yapılmaktadır. Sulak alanların sürdürülebilir kullanımı açısından önemli bir ekonomik etkinlik olan saz kesimi yakından izlenmelidir. Özellikle kuşların üreme mevsimi gibi yanlış zamanlarda da sürdürülen saz kesimi ve sazları gençleştirmek amacıyla saz yakımı gibi faaliyetler kontrollü şekilde yapılmazsa kuş türlerinin azalması yada önemli endemik türlerin yok olması kaçınılmaz olacaktır.
Alanın bir başka önemli sürdürülebilir gelir kaynağı da eko-turizmdir. Kiralanan teknelerle sazlıklarda yapılan gezintilerin, özellikle kuşların üreme mevsimi boyunca izlenerek kontrol edilmesi de önemlidir. Yapılacak olan eko turizm faaliyetlerinin doğru yönetilmemesi sonucu flora ve faunada baskı oluşturarak özellikle de endemik türlerin azalmasına yada yok olmasına neden olabilecektir.
Sultan sazlığı çevresindeki ekoturizm faaliyetleri, sanayi gelişimi ve nüfus artışına bağlı yapılaşma baskısı bölgedeki biyoçeşitliliği olumsuz etkileyecektir. Bu nedenle Sultan Sazlığı, için Sulak Alan Yönetim Planlaması yapılması gerekmektedir.


  • Aladağlar Milli parkı ve Yaban Hayatı Koruma Sahası:

Aladağlar Milli Parkı’nda 1566 tür ve tür altı takson tespit edilmiştir. Bu türlerin 392’si ülkemiz için endemiktir. Bunların 26’sı ise sadece Aladağlar Milli Parkına özgü olup, mutlaka korunmalıdır.


Bölgede yapılan otlatma son derece yoğundur ve bu kontrol altına alınmasa ileride flora açısından olumsuz etkiler yaratabilir. Ayrıca alanın önemli kesimlerinin korumaya alınmaması durumunda tür zenginliğinde bir azalma yaşanabilir.

  1   2   3   4   5   6




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin