T. C. DİYanet iŞleri başkanliği eğİTİm hiZMETleri genel müDÜRLÜĞÜ Program Geliştirme Daire Başkanlığı



Yüklə 5 Mb.
səhifə267/740
tarix05.01.2022
ölçüsü5 Mb.
#63144
1   ...   263   264   265   266   267   268   269   270   ...   740
Cebriye:

Bir adı da Cehmiye olan bu ekolün ilk temsilcisi olarak Cehm b. Safvan (ö.m.745) gösterilir. Onun bu görüşü ilk üreten Ca'd b. Dirhem’den aldığı, onun da Şam'da bulunan bir Yahudiden öğrendiği ve Basra'da halk arasında yaydığı söylenmektedir. O ve takipçileri amellerde cebr (zorlama) ve ıztırar (mecburiyet) olduğunu söylemiş, istitâati (yapabilme gücünü) bütünüyle inkâr etmişlerdir. Bu görüşe göre, insan hür değildir, onda bir irade kudreti yoktur. İnsanın hareketleri, tıpkı cansızların hareketleri gibidir. Her şey Allah’ın mutlak iradesine bağlıdır.

Cebriye taraftarları bu fikirlerini iki temel kanıta dayandırırlar. Birincisi, Allah’ın birliği, ona ortak koşulmaması fikridir. Onlara göre, eğer kul kendi fiilini yaratırsa o zaman insanın da yaratıcı olması gerekir. Halbuki yaratıcılık yalnız Allah’a mahsustur. Kul kendi fiillerinin yaratıcısıdır, demek Allah’a ortak koşmaktır. İkincisi, Allah’ın ilim sıfatıdır. Allah, mutlak bilgi sahibidir, her şeyi eksiksiz bilir. Bir insanın faaliyetlerini Allah önceden bildiğine ve O’nun ilminde değişme olmayacağına göre her şey onun bilgisine bağlı olarak zorunlu olarak oluyor demektir. İnsandan irade, istitâat ve fiilleri nefyeden bu mezhebe göre kader, insanın mahkûmu olduğu ilahî yazgıdır.

İlk dönemlerde meydana gelen iç savaşlar neticesinde ölen ve öldürülen Müslümanların durumları, büyük günah işleyenin âkıbeti gibi meselelere cevap aramak için, siyasi iktidarın da baskısı sonucu yılmış zihinler, ürettikleri bu çeşit fikirleri teyit için naslara (Kur’an ve sünnete) müracaat etmişler ve Allah’ın iradesi karşısında insan iradesinin hiçbir şey yapamayacağına deliller aramışlardır.

Cebr düşüncesinin Emeviler devrinin başında dillendirilmeye başlanmış, yine Emevîler devrinin sonunda bir mezhep halini almıştır. Günümüzde irade, kazâ-kader konusunu iyi anlamamış birçok kimse de bilerek veya bilmeyerek bu görüşe meyletmişlerdir. Ancak bu görüşler, irade hürriyeti ve işlediği fiillerden dolayı insanın sorumlu tutulması, sevap veya azabı hak etmesi prensibiyle çeliştiği için Ehl-i sünnet bilginlerince reddedilmiştir.




Yüklə 5 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   263   264   265   266   267   268   269   270   ...   740




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin