T. C. DİYanet iŞleri başkanliği eğİTİm hiZMETleri genel müDÜRLÜĞÜ Program Geliştirme Daire Başkanlığı



Yüklə 5 Mb.
səhifə377/740
tarix05.01.2022
ölçüsü5 Mb.
#63144
1   ...   373   374   375   376   377   378   379   380   ...   740
Kur’ân’da Geçen Kıssalar:

  1. Hz. Adem ve melekler ile şeytan kıssası

  2. Hz. Adem -Havva ve oğullarının kıssası

  3. Kabe’nin inşası

  4. Lokman a.s.’ın oğluna öğütleri

  5. Yusuf a.s. kıssası

  6. Hz. Musa’nın doğumu, risaleti, firavunun yaptıkları

  7. Bakara kıssası

  8. Hızır a.s.’ın kıssası

  9. Hz. Süleyman kıssası

  10. Hz. İsa kıssası

  11. Ashab-ı Kehf

  12. Ashabu’l Uhdud

  13. Fil olayı

  14. İsra hadisesi

  15. Hicret ve Bedir, Uhud savaşları

  16. Mekke’nin fethi

  17. Huneyn gazvesi

  18. İfk hadisesi

  19. İsrailoğullarına ait kıssalar

  20. Benu’n Nadir kıssası



3. ÜNİTE

TEFSİR İLMİ VE KUR’AN İLİMLERİ



1. Tefsir, Te’vil, Terceme ve Meal Kavramları

1.1. Tefsir

Tefsir kelimesi, "fesr" veya taklip tarikiyle "sefr" kökünden gelen "tef'îl" vezninde bir masdardır. "Fesr", sözlükte bir şeyi açıklamak, ortaya çıkarmak, ve üzeri örtülü bir şeyi açmak gibi manalara gelmektedir. İfade ettiği bu manalardan dolayı herhangi bir hastalığı teşhis için yapılan tahlile de "fesr" denilmektedir.

Tefsir kelimesinin yağmur damlalarının taş üzerine düşüp parçalanmasını ifade için kullanılan "fesereti'n-nûnetu" terkibinden alındığı da ileri sürülmüştür. Buna göre de tefsir: "Açıklanması istenilen meseleyi, daha iyi anlaşılması için parçalara ayırmak" manasını ifade etmektedir.

Tefsir kelimesinin taklib tarikiyle türediği iddia edilen "sefr" masdarı da, Araplar arasında kapalı bir şeyi açmak, aydınlatmak ve ortaya çıkarmak gibi manalarda kullanılmaktadır. Bundan dolayıdır ki kadın yüzünü açtığında Araplar "sefereti'l-mer'etü" derler. Burada zikrettiğimiz söz konusu iki kelimenin anlam bakımından benzerlikler taşıması ve Arap dilinde mevcut olan "taklib sanatı" göz önüne alınacak olursa "tefsir" kelimesinin bu iki kökten de türediği ileri sürülebilir. Durum böyle olmakla beraber Emin el-Hûlî: "Fesr" veya "sefr" mastarlarının her ikisinde de keşfetmek, ortaya çıkarmak anlamı vardır. Ancak "sefr" kelimesinde maddî zahiri bir keşf, "fesr" sözcüğünde ise manevi bir keşf söz konusudur, diyerek mana ile ilgili olması bakımından "tefsir" lafzının "fesr" den türemiş olduğunu ileri sürmektedir1.

Tefsir kelimesi terim olarak ise: "Müşkil olan lafızdan murad edilen şeyi keşfetmektir" şeklinde tarif edilmiştir. Bir ilim olarak ele alındığı zaman da tefsir: "İnsan gücü ve Arap dilinin verdiği imkân nispetinde Allah'ın muradına delâlet etmesi bakımından Kur’an metninin içerdiği manaları ortaya koymak" demektir.

Sahabe devrinde tefsir denilince akla tevkîfî beyanlar geliyordu. Yani bu söz onlara göre Allah'ın veya O'nun elçisinin açıklamalarını ifade etmek üzere kullanılan bir kavramdı. Yani onda hata ihtimali asla söz konusu değildi. Böylece denilebilir ki ashab döneminde "tefsir" lafzı Allah ve Hz. Peygamber'in beyanları için söz konusu iken daha sonraları muhtevası biraz daha genişletilerek sahabe açıklamalarını da içine almaya başladı. Çünkü onlar Kur’an'ın inişine şâhid olmuşlar, hükümlerle sebepler arasındaki münasebeti iyi kavramışlardı.



1.2. Te’vil

"Te'vil" kelimesi, sözlük manası itibariyle aslına dönmek anlamına gelen "evl" kökünden "tef'il" vezninde masdar olup, "döndürmek" ve "herhangi bir şeyi varacağı yere vardırmak" demektir. Ayrıca bir lafzın manasını belirleyip "takdir ve tefsir etmek" manalarını da ifade etmektedir.

Te'vil kelimesi, Kur’an bütünlüğü içerisinde farklı anlamlarda kullanılmıştır. Bunları kısaca şöyle sıralamak mümkündür:

1. Tefsir: "Onun te'vilini/tefsirini ancak Allah bilir...".

2. Sebep: "Hakkında sabredemediğin şeylerin te'vilinin sebebini sana bildireceğim".

3. Sonuç: "Bu daha iyidir ve te'vil/sonuç bakımından daha güzeldir".

4. Rüya tabiri: "Ve Yûsuf dedi ki: Babacığım! İşte bu daha önce gördüğüm rüyanın te'vili/tabiridir".

Te'vil terim olarak da: "Meşru bir sebep veya delilden ötürü âyeti zahirî manasından alıp, kendisinden önce ve sonraki âyete mutabık, kitâb ve sünnete uygun manalardan birine hamletmek" demektir.




Yüklə 5 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   373   374   375   376   377   378   379   380   ...   740




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin