İmanın Toplumsal Boyutu
İnsan toplum içinde yaşar ve kendini toplum içinde ifade eder, gerçekleştirmeye çalışır. İman da esasen bireysel olmakla beraber toplumsal yönleri de olan bir olgudur.
Düşünce ve inançlar insanın iç âleminde oluşmakla beraber bir şekilde ifade edilir, söylem ve fiil düzeyinde dışa yansırlar. Bunun aksi teorik olarak mümkündür ancak pratikte çok özel istisnai haller dışında rastlanan bir durum değildir. Olayların normal seyrinde insan, düşünce ve vicdanının ürünü olan fikirlerini ve inançlarını dışa vurur; bunları fiil ve davranış planında ifade eder. İmanı insanın gönlünde ve iç dünyasında şekillendiği için sadece bireysel olarak düşünmek imanın hayata yansımaları açısından yanlış bir değerlendirme olur. Kısacası iman çıkış yeri (orijini) itibariyle bireysel; dışa yansıması ve sonuçları bağlamında sosyal ve hukuki muhtevalı bir konudur.
Diğer taraftan insanın deruni yapısında oluşan ve yerleşen iman, toplumsal planda fikir ve inanç geleneklerine, manevi düşünce kalıplarına ve ekollere dönüşmektedir. Dolayısıyla iman bakımından da insan diğer insanlardan ve içinde yaşadığı toplumdan etkilenir. İmanı sadece bireysel planda düşünmek kapsamı daraltmak ve imanı yeterince tahlil edememek olur.
-
Dostları ilə paylaş: |