Tarih İçindeki Oluşumlar
-
İtikadî Oluşumlar
Hz. Peygamber ümmetine daima birlik ve beraberlik içinde olmayı tavsiye etmiş, ayrılığa ve çekişmeye düşmelerinin de muhtemel olumsuz sonuçlarına dikkat çekmiştir. Bir hadislerinde Yahudilerin yetmiş bir, Hıristiyanların yetmiş iki fırkaya ayrıldığını, kendi ümmetinin de yetmiş üç fırkaya ayrılacağını, bunlardan birinin kurtuluşta, diğerlerinin ateşte olacağını belirtmiş, kurtuluşa erenlerin kimler olacağı sorusuna "Benim ve ashabımın yolunu izleyenler"261cevabını vermiştir.
Hadiste bir isimlendirmeden ve belirlemeden ziyade Müslümanların ayrılık ve çekişmeye düşmesi halinde bundan herkesin zararlı çıkacağına işaret vardır. Bununla birlikte hadiste geçen "kurtuluşa erenler" ve "ateşte olanlar" ayırımı göz önünde bulundurularak akaid mezhepleri Ehl-i sünnet (fırka-i nâciye) ve ehl-i bid‘at olmak üzere ikiye ayrılarak incelenmiştir.
Dinî literatürde, dini anlama ve yaşamada Hz. Peygamber'in ve sahâbenin yolunu izleyen, onları örnek kabul eden, Allah'ın kitabını ve Hz. Muhammed'in sünnetini rehber edinenler “Ehl-i Sünet” ismiyle anılmıştır. Ümmetin çoğunluğunu oluşturan bu gruba sünnete bağlı olduğu ve cemaat ruhundan ayrılmadığı için "Ehl-i sünnet ve'l-cemâat" denilmektedir.
Ehl-i sünnet, İslâm akaidinin temel konularında fikir birliği içinde olmakla beraber, bu konuların detaylarında, izah ve yorumlanmasında farklı görüşlere de sahip olmuş, bu sebeple kendi arasında, Selefiyye, Mâtürîdiyye ve Eş‘ariyye olmak üzere üçe ayrılmıştır. Ehl-i sünnet'in üç mezhebi arasındaki görüş ayrılıkları Ehl-i sünnet'in temel prensiplerini oluşturan çerçeveyi ihlâl etmeyen sınırlar içinde kabul edilmiştir. Bugün dünya Müslümanlarının % 90'dan fazlası kendisinin Ehl-i sünnet’e bağlı olduğunu ifade etmektedir.
Dostları ilə paylaş: |