T. C. DİYanet iŞleri başkanliği eğİTİm hiZMETleri genel müDÜRLÜĞÜ Program Geliştirme Daire Başkanlığı



Yüklə 5 Mb.
səhifə411/740
tarix05.01.2022
ölçüsü5 Mb.
#63144
1   ...   407   408   409   410   411   412   413   414   ...   740
Medenî Âyetlerin Özellikleri

Kur'ân'ın Medine'deki muhatapları Allah ve Resûlü'nün bütün talimatlarına iman ederek teslim olmuş kimselerdir ve nâzil olan vahyi can kulağıyla dinlemekte ve hidâyetinin gereğini yapmaya âdeta can atmaktadırlar. Böyle muhataplara konuşan bir hitabın da daha fazla eğitici ve öğretici formda gelmesi, bilgileri ve konuları detaylarıyla beraber uzun uzun vermesi pek tabiîdir. Bu bakımdan Mekkî âyetlerin aksine Medenî âyetler, gözle görülür derecede uzun pasajlar hâlinde nâzil olmuştur. Uzun âyetler muhtevalarının da teenni ile okunup anlaşılarak gereğinin yerine getirilmesini hâsıl etmiştir. Çünkü Mekke'deki kısa âyetler vicdan ve duyguları harekete geçirirken, uzun Medenî âyetler aklı ve idraki harekete geçirmiştir. Yine önceki dönemden farklı olarak âyetlerdeki secî'lerin azaldığı da görülmektedir. Medenî âyetlerde görülen bu farklılıklara rağmen, yine de dönem âyetlerinde çok güçlü psikolojik motivasyonlar yer almaktadır. Meselâ Medenî bir sûre olan Haşr sûresi'nin 21. âyeti, Allah kelâmına karşı insanın ne kadar da katı kalbli ve ağlayamayan kuru bir çift göze sahip olduğunu haykırmakta ve Mekke'dekilere benzer şekilde ruhlarda büyük bir tesir icra etmekte "Eğer Biz bu Kur'ân'ı bir dağa indirseydik, Allah korkusundan başını önüne eğdiğini ve paramparça olduğunu muhakkak görürdün. Biz bu misâlleri insanlara düşünsünler diye anlatıyoruz." Muhatapların kimlikleri doğrultusunda Medenî âyetlerde "Ey iman edenler!" diye hitap edilmesi; namaz, zekât, hac, nikâh, boşanma, alışveriş, faiz ve savaş gibi konularda detaylı bilgilerin verilmesi, adam öldürme, hırsızlık ve zina gibi birtakım suçlarla ilgili belirlenmiş cezaların konulması, detaylı miras dağılımının yapılması, münafıklardan söz edilmesi, ehl-i kitapla nasıl ilişki kurulacağı ve mücadelede bulunulacağının anlatılması, Medine döneminin diğer mümeyyez vasıflarındandır. İdeal bir yönetimin tesisi anlamında istişareden ve ihtilâf vukuunda Hz. Peygamber'e (aleyhisselâm) müracaat edilmesinden söz edilmesi de bu dönem âyetlerinin muhtevaları arasında yer almıştır. "Resûl" olarak Hz. Peygambere itaatin emredilmesi de yine dönemin karakteristiklerindendir. Zîrâ Kur'ân'da yaklaşık otuz âyette Allah ve Resûlü'ne itaat ّemri mânâsında "أَطِيعُوا اللهَ وَأَطِيعُوا الرَّسُولَ" şeklinde ifadeler geçmektedir ve bu âyetlerin tamamı da Medenî'dir. Bu âyetler şayet Mekke'de, Resûl'e (s.a.s.) itaatin gerçekleşmeyeceği bir ortamda nâzil olsaydı, -hâşâ- ilâhî sözün değeri ve ağırlığı buharlaşacak, böylece belâgate muhalif bir hâl ortaya çıkacaktı ki, mu'cizü'l-beyan olan Kur'ân-ı Kerîm bundan her zaman münezzeh olmuştur. Medenî âyetlerin muhtevalarından bir başkası da, mü'minlere zafer ve fetih vaat edilmesidir. Ayrıca Hz. Peygamber'in (s.a.s.) eşlerinden ve aile hayatından söz eden âyetler de Medine'de nâzil olmuştur.



Yüklə 5 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   407   408   409   410   411   412   413   414   ...   740




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin