Konuşurken ve Yazarken Etkileyici Olabilmenin Yolları -
Konu hakkında yeterince bilgi sahibi olunmalıdır.
-
Konu hakkındaki bilgilerin doğruluğundan emin olunmalıdır.
-
Sözcükleri doğru seslendirmeye ve yazmaya özen gösterilmelidir.
-
Tümceler tam ve eksiksiz biçimde oluşturulmalıdır.
-
Akıcı ve kısa tümceler kurmaya özen gösterilmelidir.
-
Olaylar, oluş sırasını bozmadan anlatılmalıdır.
-
Duraklama, vurgu ve tonlamaya dikkat edilmelidir.
-
Çok hızlı ya da çok yavaş olmamalıdır.
-
Yazarken noktalama işaretleri, tümcelerin anlamına uygun olarak yerli yerinde kullanılmalıdır.
-
Konuşma ve yazma öncesinde plân yapılmalıdır. Neyin, ne zaman söyleneceği veya yazılacağı önceden belirlenmelidir.
-
Sözcükleri açık olmalı ve anlaşılır olmalıdır.
Genel İkna Stratejileri -
Tartışmaktan Kaçınmak
-
Yanlışların Yanlış Biçimde Eleştirilmemesi
-
Kişisel Hataların Kabul Edilmesi (Uzlaşma Kapısı Açmak)
-
İletişim Öncesinde Sempati ve Benzeşme Kazanmak
-
İletişim Sırasında Nazik ve Dost Olmak
-
‘Hayır’ yerine ‘Evetleri Kullanmak
-
Saygılı Olmak, Kimsenin Sözünü Kesmemek
-
Fikrin Muhatap Dilince Söyletilmesi
-
Empati Kurmak
-
Harekete Geçirmek (Kazanç ve Kolaylaştırma faktörleriyle)
HİTABETİN ÖZELLİKLERİ -
Az ve öz konuşmak
-
Hitabetin bir amacı olmalı
-
Seviyeye göre konuşmak 380
-
Konu cazip ve değerli olmalı
-
Bir bütünlük içinde işlenmeli
-
Jest ve mimiklerle desteklenmeli
-
Yumuşak konuşmalı
-
Konuşmalarda ümit ve tehdit
-
Konuşma yıkıcı değil yapıcı olmalı
-
Konuşmalarda şahsiyet yapmamak, genel ifadeler kullanmak (Esas olan zemmi fail değil, zemmi fiildir)
-
Örf ve adetlere saygı göstermek
-
Zaman ve mekân unsuruna dikkat etmek, zamanında başlamak ve bitirmek
-
İfadeler, hatibin kişiliği ile bütünleşmeli, çelişmemek
-
Plan ve delillerin bilgi fişlerine aktarmak konuşmada dikkate alınacak hususlardır.
DİNİ HİTABETTE ÖRNEĞİMİZ HZ.PEYGAMBER (A.S.)
Buraya kadar genel olarak konuşma ve konferans açısından konuşma ve konuşmacı ile ilgili konulara değindik. Bir de özel olarak dini hitabet açısından konuşma ve konuşmacıdan söz edelim.
Her konuda olduğu gibi bu konuda da önderimiz ve örneğimiz Hz. Peygamber (a.s.)’dır. Çünkü Kur’an biz inananlara örnek olarak onu göstermektedir. Dolayısıyla daha çok konuşma yoluyla tarihte eşine rastlanması zor bir başarı elde etmiş bir hatib/bir konuşmacı olarak onun sahip olduğu özellikler bizim için önemlidir.
Hz. Peygamber, kıyafetiyle, ses tonu ve ahengi ile jest ve mimikleriyle, bakışlarıyla ve soğukkanlılığıyla, dış görünüş olarak bir hatipte bulunması gereken özellikleri en güzel bir şekilde taşımaktaydı. Elbette sırf dış görünüşü ile değil, şahsiyeti, samimiyeti, inancı, doğruya ve gerçeğe bağlılığı, bilgisi, sorulara açık oluşu, muhataplarını tanıması, işlerinin sözlerine uygunluğu, dile hâkimiyeti, karşısındakini dinlemesi, cesareti ve o güzel ahlakı ile her bakımdan mükemmel bir hatip idi. O, sanat kaygısına düşmeden, hep iddiasız, dürüst ve mükemmel bir şekilde konuşmuştur. Az ve öz söz söylemiş, konuşmaları edep ve ahlak ölçüleri içinde dikkatle seçilmiştir. Hep tane tane konuştuğu için ne söylediği muhataplarınca açık ve net anlaşılmıştır. Onun konuşmaları irticalidir ve muhataba göre belirlenmiştir. Hz. Peygamber gereken her konuda yeteri kadar konuşmuştur.
Hz. Peygamberin her konuda olduğu gibi hitabet konusunda da rehberi Kur’an-ı Kerim’dir. Kur’an-ı Kerim, bir hitap havasını taşıması ve en güzel şekilde muhataplarına seslenen bir söz mucizesi olması yanında, hitabete dair ilkeleri de insanların dikkatine sunmuştur. Dolayısıyla Kur’an-ı kerim başlı başına bir hitaptır ve hitabetin kaynağıdır, diyebiliriz.
Dini insanlara öğretmede, iletmede ve insanlara yol göstermede yaklaşım tarzı Kur’an’ın ve Peygamberimizin yaklaşımı olmalıdır. Kur’an-ı Kerim bu yaklaşımı farklı yerlerde, farklı ifadelerle insanlara sunmuş, hitabetin ve konuşmanın inceliklerinden bahsetmiştir. Bu ilkelerin başında; güzel söz, güzel bir hitap, hikmet, ikna edici konuşma, sert olmama, muhatabın anlayışına göre ölçülü ve dengeli olma, akla ve vicdana hitap etme, düşünmeye sevk etme, duygulan harekete geçirme gibi temel özellikler gelmektedir.
I-HUTBE:
Hutbe
Konu seçimi ve plan merhalelerinden sonra hutbe metninin hazırlanması, başka bir ifade ile sunuşa hazır hale getirilmesi gerekecektir. İşin en zor değilse bile en çok dikkat ve çalışma isteyen yönü de burasıdır.
Her şeyden önce hatip, kendisinin durumunu yani Peygamber Efendimizin makamında söz söyleyeceğini, tebliğde peygambere vekillik edeceğini hatırlayarak, bu şuur içinde konuyu nasıl hazırlaması gerektiğini uzun uzun düşünmelidir. Böylesi bir düşünce, üslûbu büyük ölçüde etkileyecek, hatibi, Peygamber Efendimizin ruhaniyeti ile beraber olma zevkine erdirecektir.
Yazarken bir konuşma metni yazıldığı hiç unutulmaz. Üslûp ona göre seçilir. Sade, açık, kısa, anlaşılır kelimeler kullanmaya, kısa, özlü ve sağlam cümleler kurmaya dikkat edilir. Gereksiz yere yabancı ve argo kelimeler, mahalli şive kullanılmaz. Konuşur gibi dostça, sıcak, sevimli ve iddiasız olmaya, söylenileni kesin bir kanaat teşkil edecek şekilde, tereddüt ve kararsızlık izlenimi vermeyecek bir anlam örgüsü içinde vermeye gayret edilir.
Hutbeyi camiye gelmiş olanlar dinleyeceklerine göre, cami dışındakilere yönelik cümlelere yer verilmez. Hutbede tartışma üslûbundan kaçınılır. Zira hutbe, bir neticenin tebliğidir. Konuyu en açık şekilde ve özlü biçimde ortaya koymak esastır. Minberde, İslâm dışı konu ve düşüncelere asla yer verilmez.
Ayet ve hadislere yer vermeyen bir hutbe asla düşünülemez. Peygamber Efendimizin hutbe olarak bazı sureleri okuduğu bilinmektedir. O, hutbelerinde sık sık Kâf sûresini okurdu. Bu sebeple Kâf sûresini Peygamber Efendimizden hutbelerinde dinleyerek, öğrenen sahabiler bile olmuştur.
Muhteva olarak da “Peygamber Efendimizin hutbesi, iman esaslarına, cennet ve cehenneme, Allah’ın dostları için hazırladığı nimetlere; düşmanlarını bekleyen azaba dair olurdu. O’nu dinleyenlerin gönlü iman, tevhid ve marifetullah ile dolar taşardı.”381
HUTBE HAZIRLAMA
Din Hizmetleri Dairesi Başkanlığı
Sayı :B.02.1.DİB.0.12.00.01/203-02
Konu :Hutbe Kılavuzu.
…………….. VALİLİĞİNE
(İl Müftülüğü)
Dini konularda toplumu aydınlatmak üzere yapılan önemli faaliyetlerden birisi olan hutbelerin hazırlanması, hutbe konularının mahalli ihtiyaçlara cevap verecek ve cemaati yakından ilgilendiren konularda seçilmesi, hutbelerin yeni bir metotla yazılması ve değerlendirilmesi, bu şekilde irşat hizmetlerine katkı sağlanması amacıyla “Hutbe Hazırlama ve Değerlendirme Kılavuzu” hazırlanmış bulunmaktadır.(Ek-I)
Buna göre,
1- 2006 yılı Mayıs ayı sonu itibariyle Başkanlığımızca hutbe hazırlama uygulamasına son verilecektir. Haziran ayından itibaren her il müftülüğü il genelinde okunacak hutbelerin konu tespiti ile telif hizmetlerini ekli kılavuzda belirtilen esas ve usuller çerçevesinde yürütecektir.
2- Belirtilen tarihten itibaren Diyanet Aylık Dergi ekinde ve internette hutbe yayınlanmayacaktır.
3- İl müftülüklerimiz tarafından hazırlanan hutbeler, her ayın ilk mesai günü “dinhizmetleri @ diyanet.gov.tr. adresine gönderilecektir.
4- Hutbe metinlerinde okunan ayet-i kerime’den sonra konuyla ilgili bir hadis-i şerif de okunacak, 05/10/1999 tarihli ve B.02.1.DİB.4.38.00.02./1089 sayılı yazımızla uygulamaya konulan standart hutbe duaları yerine ilişikte gönderilen yeni hutbe duaları uygulamaya konulacaktır. Bununla birlikte, hutbenin ikinci bölümünde Hz. Peygambere yapılan duadan sonra, bütün peygamberlere, dört halifeye, ehl-i beyt’e de dua yapılabilir.
5- Hutbe Hazırlama ve Değerlendirme Kılavuzunun C) DİĞER HUSUSLAR başlıklı bölümünün 1. maddesi gereği, Başkanlığımızca açılacak hizmetiçi eğitim kurslarına çağrılmak ve Hutbe Komisyonu üyeleri ile gerektiğinde hutbe yazan diğer görevlilere rehberlik yapmak üzere her il müftülüğü tarafından hutbe komisyonunda görevli iki personelin isim ve unvanları tesbit edilerek 17/03/2006 tarihine kadar Din Hizmetleri Dairesi Başkanlığına bildirilecektir.
6- Başkanlığımızca gönderilen 23/08/2002 tarihli ve B.02.1.DİB.0.12.00.01/015-682 sayılı yazımız eki “Hutbe Hazırlama Projesi” ile daha öncesinde gönderilen talimatlar yürürlükten kaldırılmıştır.
Bilgilerini ve gereğini rica ederim.
Prof. Dr. Ali BARDAKOĞLU
Diyanet İşleri Başkanı
Ekler:
-
Hutbe Hazırlama ve Değerlendirme Kılavuzu.
-
Standart Hutbe Formatı.
Hazırlık Çalışmaları
1. Şu anda içinde bulunduğunuz ay için dört hutbe konusu seçiniz. Gerekçelerini belirtiniz. Bu gerekçe ve seçimi aranızda tartışınız.
2. Hutbe konusunu seçerken ne gibi etkenleri dikkate almak gerekir?
3. “Din hizmeti” konulu bir hutbe metni hazırlamaya çalışınız.
4. Hutbenin “mukaddime” kısmını ezbere okumaya çalışınız.
Başarılı bir hutbe irâd edebilmek için üç noktadaki teknikleri iyi bilmek gerekmektedir;
a. Konu seçiminde
b. Hazırlamada
c. Sunuşta
Hutbe Hazırlama Ve Değerlendirme Ölçütleri
İslam Dini’nin inanç, ibadet ve ahlak esasları ile ilgili işleri yürütmek, din konusunda toplumu aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmek (633 S.K. md.1) görevi Diyanet İşleri Başkanlığı’na verilmiştir.
Bundan dolayı hutbe hazırlama ve değerlendirmede esas alınacak ölçütlerin objektif ve ayrıntılı biçimde tespiti gerekmektedir. Hutbe iki kısımdan oluşur.
-
Hutbe Planı
-
Hutbe Metni
Konu Seçimi, Planlama, Hazırlanma Ve Yazma
Bir konuşma yapacağımız zaman Önce, üzerinde konuşulacak "konu" seçilmelidir. Konunun seçiminde de "fayda" esas olmalıdır. Yani "Ben bu konuşmayı yaparsam, insanlara ne gibi faydası dokunur?" sualine olumlu cevap verebilmelidir. Ayrıca seçeceğiniz konu hiçbir zaman tümüyle yabancı olduğunuz bir konu olmamalıdır. Sizden tümüyle yabancı olduğunuz bir konu üzerinde konuşmanız istenirse kabul etmemeniz yerinde olur.
Konuyu seçtikten sonra bir planlama yapmalıyız. Çünkü planlama bu konuşmadan ne beklediğinizi bilmenizi ve sunuşunuzun düzenli gitmesini sağlar. Bunun için amacınızı tanımlamalı; amacınızı sınıflandırmalı; amacınızın ne olduğunu ifade etmeliyiz. Planlamada dinleyicilerimizin kimler olacağını, muhatapların muhtemel özelliklerini, tahmini sayısını, sunuş süresinin uzunluğunu ve sunuş yerini hesaba katmalıyız.
Planlama yaptıktan sonra konuşmaya ön hazırlık olmak üzere önce konu için gerekli malzemeyi araştırmaya ve toplamaya başlarız. Bunlar a). Hatibin kendi müşahedeleri, şahsi tecrübeleri ve hafızasındaki bilgilerden, b.) Konuyu bilen uzmanlarla konuşma ve istişarelerden, c) ilgili kitapları-yazıları okumaktan elde edilir ve elde edilen bilgiler fiş tutma usulü ile tesbit edilir.
Hutbenin Planı
Hutbe, yazılı bir metne sahip bulunduğuna göre elbette belli bir plana uygun olarak hazırlanacak ve sunulacaktır. Her hutbenin kendisine göre bir planı olacağı muhakkaktır. Her hutbe için gerekli unsurları verir. Burada hutbe’nin mev’iza bölümü için söz konusu olabilecek plan incelenecektir.
Belli bir konuya tahsis etmeksizin hemen bütün hutbeler için geçerli genel bir plan oluşturmaya çalışalım:
Hutbe Planında Yer Alacak Unsurlar
Hutbe planı, hutbe metninden önce, hutbeye hazırlık aşamasında oluşturulur. Bu plan, hutbe yazımı ve değerlendirilmesinde, sürekli göz önünde bulundurulur. Bu kısımda aşağıdaki unsurlar yer alır:
Hutbenin konusu: Konu adı belirtilir. Konu adının amaç ve muhtevayı yansıtmasına özen gösterilir. Konu seçiminde belirli günler, geceler, çözümüne dinin katkısı öngörülen güncel sorunlar, cemaatin ihtiyaçları ve beklentileri dikkate alınır.
Hutbenin Problemi: Hutbenin ele aldığı problem tanımlanır. Varsa alt problemler yazılır.
Problem yazımı, betimleme (problemin niteliklerini açıklama) ya da soru kipinde olabilir.
Problem yazımı, hutbenin, problem ya da hedef merkezli olduğunu ortaya koyar. Problem yazılırken, hutbe problem merkezli ise, problem açıkça belirtilmelidir.
Hedef merkezli ise, hedef açıkça belirtilmelidir. Problem ve hedefi birlikte nitelendirmek de mümkündür.
Hutbenin amacı: Hutbe ile ulaşılmak istenen amaç ifade edilir. Amaç, problemle bütünlük içinde olmalıdır.
Hutbeden cemaatin kazanımları: Kazanımlar, amaç gerçekleştiğinde, hutbeyi dinlemiş olan cemaatin edinebileceği öngörülen bilgi, duygu, tutum ve davranışları anlatır.
Kazanımların mutlaka problem ve alt problemlerle örtüşmesi gerekir. Problem cümlesinin ihtiva etmediği kazanım yazılmamalıdır.
Hutbenin Temel Niteliği: Hutbenin bilgilendirici, ikna edici ya da duygulandırıcı niteliklerinden hangisinin öne çıktığı belirtilir.
Bilgilendirici hutbe; bilgi kazandırıcı, yanlış bilgiyi düzeltici, eksik bilgiyi tamamlayıcı niteliği/nitelikleri taşıyabilir. Bu özellik; düşünceleri harekete geçirme, yeniden düşünme, mevcut bakış açısını gözden geçirme ve sorgulama hedeflerine yöneliktir.
İkna edici hutbe; cemaatin inanç, değer, düşünce, tutum ve davranışlarında bir takım olumlu değişiklikleri hedefler. Bu özellik ile delillerle iradeye seslenme, yeni bakış açısı kazandırma, mevcut bilgileri pekiştirme hedeflenir.
Duygulandırıcı/Motive edici hutbe; insanlara olumlu davranışları kazandırmak için, onların duygularını harekete geçirmeyi öne çıkarır.
Hutbelerin temel niteliği, yazılan hutbenin dil/anlatım formunu belirler.
Bir hutbe bu üç nitelikten her birine sahip olmalıdır. Ancak, her hutbenin öne çıkan bir ana niteliği bulunmalıdır. Hutbe ana amacına uygun bir ana nitelikte belirginleşmelidir. Ana niteliğin hangisi olduğu, diğer hangilerinin ana niteliğe yardım için olduğu belirtilmelidir.
Hutbenin Atıf Kaynakları: Kazanımlara ulaştıracak muhteva için uygun dini içeriğin atıf kaynakları (Ayet, Hadis ve bunları anlama, yorumlama ve uygulama geleneğine ilişkin kaynaklar) belirtilir.
Hutbe Metninde Yer Alacak Unsurlar
Konuşmanın en önemli bölüm giriştir. Girişte problem ve/veya kazanımlara işaret eden cümleler yer alır. Çünkü söze başlarken, dinleyici üzerinde iyi bir izlenim bırakmak esastır. Dinleyicinin, hatibin fiziki yapısına olan ilgisini bir anda silip, dikkatle söylenen söze çekmek önemli bir husustur. Giriş kısmında konunun sınırlarını belirtin, önemini ortaya koyun; kısa, özlü ve hareketli bir giriş yapın.
Problemle ilişkilendirilerek, doğrudan dini kaynağa/dayanağa atıf yapılır.
Dini kaynaklara atıflar, ana nitelik (bilgilendirme, ikna etme, duygulandırma) merkezli olarak çeşitlendirilir.
Günlük hayattan verilecek somut örnek olay ve olgularla konuya açılım kazandırılır. Bu bağlamda tarihsel olaylardan da yararlanılabilir.
Sonuç kısmında kazanımlar merkezli bir özet yapılabilir.
HUTBE METNİ
↓
KONUYU–PROBLEMİ SUNUŞ (Giriş)
↓
GENİŞLETME ( Gelişme-Ana Metin)
↓
ÖZET (Sonuç)
a. Hitap cümlesi: (Hutbe, bir konuşma olduğuna ve karşıda dinleyiciler bulunduğuna göre, söze kısa ve net bir hitap cümlesi ile başlamak uygun olur.)
b. Konunun Takdimi: (Şart değildir, bir fayda umuluyorsa, yapılmalıdır.)
c. Dikkat çekici bir giriş: Ustaca bir giriş, dinleyicileri telkine hazırlar, hatibin etkisini artırır. Hutbe bir uçuşa benzer. Uçuşta en zor olan kalkış ve iniştir. Giriş dinleyiciyi doğrudan metnin mesajına, hutbe konusuna ulaştırmalıdır.
İyi bir giriş kısa ve öz, ilginç, konunun merkezinde ve amaçlı olan bir giriştir.
Girişe Başlama Şekilleri;
Metinli bir giriş yapılabilir
Konunun Önemine işaretle
Bir bağlantı yaparak başlama
-
Gündelik bir olaya
-
Cemaatle ilgili bir olaya
-
Gün veya geceye
Giriş şekilleri şunlarda olabilir;
Durum tasviri
Bir soru
Bir nesne
Şiir
Konuşmanın en önemli bölüm giriş’tir. Çünkü söze başlarken, dinleyici üzerinde iyi bir izlenim bırakmak esastır. Dinleyicinin, hatibin fiziki yapısına olan ilgisini bir anda silip, dikkatle söylenen söze çekmek önemli bir husustur. Giriş kısmında konunun sınırlarını belirtin, önemini ortaya koyun; kısa, özlü ve hareketli bir giriş yapın.
d. Ayet ve hadisler ile işlenmiş bir gelişme bölümü: (Bu kısımda, konunun dini önemi, Müslümanlarla fayda-zarar açısından ilgisi, pratik değeri, makul ve anlaşılır biçimde işlenir.
Bu bölümde, plâna uygun olarak konunun ayrıntıları girilir. Gerekirse bir kısım alt bölümler halinde, dinleyicinin anlayacağı açıklıkta belirtilecek hususlar anlatılır. Konuyla ilgili cazip örnekler verilir. Muhtemel sorulara cevap olabilecek açıklamalar yapılır. Konu güncel olmasa bile, günümüzle ilgili bağlantılar kurulmaya çalışılır.
e. Konunun dikkatten kaçan önemli yönleri, yeni gelişmeler, tanıtılması gerekli tavır açısından son ikaz ve tavsiyeler: (Bu kısımda cemaate görev verici bir iki cümle söylenmelidir.)
f. Bir âyet ya da bir hadis meali ile sonuçlandırma: (Sonuç bir temenni veya dua ile bitirilecekse, cemaati âmin” demeye zorlamayacak bir cümle seçilmelidir). Çok iyi bir hutbe bile kötü bir bitiriş yüzünden etkisinden çok şey kaybedebilir. İrticali bir bitirişte bile mutlaka önceden hazırlanmak gerekmektedir. Daha önce giriş ve gelişme bölümlerinde bilgiler, belgeler ve görüşler ortaya konulduğu için, artık bu kısımda, kesin fikirler ve görüşler ortaya konulmalı; önemli konular özetlenmeli; girişle bağlantı kurulmalı; sözü dolandırmadan, fakat ani de olmayan bir son ile konu bitirilmelidir.
Bitiş kısmında;
-
Hutbenin ana mesajları özetlenir.
-
Hedef cümle iletilir.
-
Zihinlerde soru bırakılmaz.
-
Kazanımlar merkezli vurgulu cümleler kullanılır.
Plansızlık daima dağınıklık demektir. Beklenen veya istenenden çok, beklenmeyen ve istenmeyen sonuçlara sebep olur. Bu yüzden birkaç cümlelik kısa bir hitabede bile mutlaka bir sıralama yani küçük bir plan gereklidir.
Planlı yazma ve konuşma alışkanlığını kazanmakta kişisel deneylerin yerini hiçbir şey tutamaz. Bu sebeple aynı konuyu birkaç hutbe kitabından okuyarak en isabetli plan ile konuyu işlemiş olanı bulmaya, sonra da kendinize göre bir plan ile o konuyu yazmaya çalışmalısınız. Her hutbenizin mutlaka size göre bir planı olmalıdır.
On dakikalık sürede cemaate bir hafta boyu yetecek dini telkinde bulunabilmek için oldukça yorulmak gerekecektir. Din görevlilerinin toplum içindeki yerleri biraz da Cuma namazı için camiye gelen cemaate sundukları hutbe ile doğru orantılıdır. Bu fırsatı akıllıca ve sorumluluk şuuru içinde değerlendirmek ayrıca bir görevdir. Bu sebeple hutbe mutlaka daha önceden defalarca okunmalı ve ön çalışma asla hafife alınmamalıdır.
Başarılı ve müessir bir din adamı olmayı hedef olarak benimsemek ve bunun için sürekli gayret göstermek sizleri hedefe ulaştıracak yegâne yoldur.
Hutbe Yazım Ve Değerlendirme Ölçütleri
a) Hutbenin içeriğine uygun bir adlandırma yapılmış mıdır?
-
Problem/alt problemler açıkça belirtilmiş midir?
-
Problem, bir hutbe için uygun mudur? (az/çok)
ç) Problem, zamana ve gündeme uygun mudur?
-
Problem, yöre halkının beklenti ve ihtiyaçlarını karşılayıcı mıdır?
-
Hutbe, muhteva ve dil açısından problem veya hedef merkezli işlenmiş midir?
f) Hutbenin muhtevası, öngörülen kazanımları edindirecek nitelikte midir?
g) Hutbenin sonucu; kazanımları özetler nitelikte midir?
ğ) Hutbenin öne çıkan niteliği nedir? (Bilgilendirici, ikna edici, duygulandırıcı)
-
Kazanımlar, hutbenin öne çıkan niteliği ile örtüşmekte midir?
ı) Hutbenin atıf kaynakları bu temel niteliğe uygun mudur?
-
Hutbenin ifade ve üslubu bu temel niteliğe uygun mudur?
-
Konuyla ilgili ayet ve/veya sahih hadise yer verilmiş midir?
k) Seçilen ayet ve hadisler;
k.1. Amaç ve kazanımlara uygun mudur?
k.2. Hutbenin öne çıkan niteliğine uygun mudur?
k.3. Uygun yerde verilmiş midir?
k.4. Çevirisi açık ve anlaşılır biçimde midir?
l) Hutbenin dili, öne çıkan niteliği ile uyuşmakta mıdır?
l.1. Bilgilendirici dil ağırlığı ve uygunluğu,
l.2. İkna edici dil ağırlığı ve uygunluğu,
l.3. Duygulandırıcı dil ağırlığı ve uygunluğu,
m) Hutbede kaç tür ifade şekli kullanılmıştır. Ne sıklıkta kullanılmıştır?
m.1. Ben dili ağırlığı ve uygunluğu,
m.2. Biz dili ağırlığı ve uygunluğu,
m.3. Sen dili ağırlığı ve uygunluğu,
m.4. Siz dili ağırlığı ve uygunluğu,
m.5. O/onlar dili ağırlığı ve uygunluğu
n) Cümlelerin niteliklerinin uygunluk düzeyi nedir?
n.1. Bildirici cümleler,
n.2. Açıklayıcı cümleler,
n.3. Emredici/yasaklayıcı cümleler,
n.4. Eleştirici cümleler,
n.5. Öğüt verici cümleler,
n.6. Olumlu cümleler,
n.7. Olumsuz cümleler,
n.8. Devrik cümleler,
n.9. Soru cümleleri,
n.10. Hayret cümleleri,
o) Cümle uzunluğu uygun mudur? (6-8 kelime arası en uygun)
ö) Kavramlar/Kelimeler:
ö.1. Cemaatin düzeyi gözetilerek anlaşılır kelimeler seçilmiş midir?
ö.2. Telaffuzu zor kelimelerden kaçınılmış mıdır?
ö.3. Anlaşılmaması muhtemel kelime ve kavramlar yeterince açıklanmış mıdır?
p) Hutbenin uzunluğu anlaşılırlık açısından uygun mudur?
r) Müjde ve uyarı dengesi gözetilmiş midir?
s) Hutbede imla kurallarına uyulmuş mudur?
ş) Hutbenin muhtevası Kur’an, Sünnet ve bilimsel gerçeklerle uyumlu mudur?
t) Kur’an, sünnet ve bilimsel gerçeklerle uyumlu mudur?
u) Milli birlik ve bütünlüğü zedeleyici ifadelerden kaçınılmış mıdır?
ü) Kişi veya grupları tahkir edici ifadeler var mıdır?
v) Ön yargılı ve politik ifadelerden, polemiklerden kaçınılmış mıdır?
y) Henüz netleşmemiş görüşlere yer verilerek gereksiz tartışmalara ve huzursuzluğa sebep olabilecek hususlar var mıdır?
z) Hutbe, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın toplumu inanç, ibadet ve ahlak konularında aydınlatma göreviyle bağdaşır nitelikte midir?
Dostları ilə paylaş: |