T. C. DİYarbakir cumhuriyet başsavciliğI


- Abdurrahman AKYOL’un Öldürülmesi



Yüklə 0,6 Mb.
səhifə13/19
tarix29.10.2017
ölçüsü0,6 Mb.
#20085
1   ...   9   10   11   12   13   14   15   16   ...   19

9- Abdurrahman AKYOL’un Öldürülmesi:


A-          OLAY:  Cizre ilçe jandarma komutanlığı tarafından tanzim olunan 12.01.1995 tarihli olay yeri tespit tutanağına göre: “Cizre ilçe merkezi nur mahallesi Manolya sokakta yol üzerinde bir erkek cesedinin bulunduğu, bahçe duvarının dibinde duvara 0,5 metre mesafede yatan cesedin sağ tarafında duvarın 30 cm yanında 9,5 diye tabir edilen bir adet tabanca boş kovanının bulunduğu…. Cesedin Abdurrahman AKYOL olduğu tespit edildi…” hususlarının tespit edildiği.  

Cizre Cumhuriyet Başsavcılığının 1995/20 hazırlık numaralı dosyası kapsamında yapılan olay yeri keşif ve otopsi tutanağında: jandarmaca yapılan tespitler yapıldıktan sonra “fail veya faillerin maktüle arkasından yakın mesafeden ateş edildiği” tespitinin yapıldığı,

Ceset üzerinde yapılan otopsi işleminde: “sağ oksipital bölgede 1x2 cm  boyutlarında bir adet kurşun deliği olduğu ve çıkışının sağ kulak ön kısmından 2x2 ebetlarında olduğu, boyun arka kısmında 1x2  boyutlarında bir adet kurşun giriş deliği, boyun ön sağ kısmında 2x2 ebatlarında çıkış deliği olduğu görüldü. Cesedin anlının ön sol kısmında ekimoz olduğu görüldü. Kesin ölüm sebebinin ateşli silah yaralanmasına bağlı beyin kanaması sonucu olduğunun” tespit edildiği.

Dosya kapsamında Cizre Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tanık olarak 23.01.1995 tarihinde dinlenen Kerem AKYOL’un beyanında: Camları siyah olan markası tempra bir araçtan Abdurrahman AKYOL’un öldürüldüğünü iki erkek çocuğun kendisine söylediğini,

Dosya kapsamında Cizre Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından müşteki olarak 27.03.2009 tarihinde dinlenen Ayşe AKYOL’un beyanında: “Kocasını öldürenleri görmediğini, kocasının cesedinin yanına geldiğinde olay yerine ilk gelen Cemal yüzbaşının cenazeyi kontrol ettiğini, birisi yan tarafında diğeri de paltosunun içerisinde olmak üzere iki boş kovan bulduğunu, kovanları bulduktan sonra ambulansa haber verdiklerini, 3-4 hafta sonra adliyeye gittiğinde Cemal yüzbaşının kendisine yalnız büroda da tercüman aracılığı ile failleri bilip bilmediğini sorduğunu, fakat kendisinin bilmediğini söylediği. Olaydan iki gün sonrada gece vakti Abdulhakim adındaki birinin kendisini ev telefonundan arayarak özür dileyip baş sağlığı dilediğini” söylediği. 

Olay ile alakalı dosyamız kapsamında beyanı tespit edilen;



B-          TANIK MEHMET NURİ BİNZET BEYANINDA:  “1995 yılı Şubat ya da Mart aylarında Almasigi köyünden Abdurrahman isimli kişinin öldürülmesi;1995 yılı Şubat ya da Mart ayında Cizre ilçesinin Almasigi köyün mensubu olup Cizre ilçesinden oturan Abdurrahman isimli kişi PKK örgütü sempatizanı olmaktan dolayı ağabeyim Kamil ATAK tarafından öldürülmesi talimatı verildi, bunun üzerine Kamil ağabeyim oğlu Tamer ATAK ve Mehmet NERGİZ tarafından evi civarında Cizre ilçe merkezinde kaleşnikof silahla taranarak öldürüldü. Ben Tamer ve Mehmet’e talimat verildiğinde yanındaydım.  Ağabeyim Kamil Abdurrahman’ın öldürülmesini söyledi. O dönem yani 1995 yılında Cizre ilçesinde nevruz törenleri şenlik olarak ilk defa resmi olarak kutlanacaktı, hatta komutan Cemal TEMİZÖZ, Çorumdan bir halk oyunları ekibi davet etmişti, devlet yanlısı aşiretlerde bir halk oyunu ekibi hazırlıyorlardı. Abdurrahman’ın kızı da Cizre ilçesinde halk oyunları ekibindeydi fakat babası Abdurrahman nevruz kutlamalarında bombalar patlayacağını söylemiş, kızını göndermek istememiş, çünkü kızımın katili olmak istemem demiş, sanırım bu durum istihbarata ulaşınca Abdurrahman’ın örgütle bağlantılı olduğu ve bombalanacak konular hakkında bilgi sahibi olduğu düşünülerek infazına karar verilmişti. Babasının kırkı çıkmadan kızı nevruz şenliklerine katıldı. Bunu iyi hatırlıyorum.” Dediği.

 

C-          DEĞERLENDİRME: Maktülün öldürülmesi ile tanık Mehmet Nuri BİNZET’in anlatımının teyit eder mahiyette olduğu, o dönem Kamil ATAĞ’ın tempra marka bir aracının olduğuna ilişkin beyanının olduğu, yine tanık Mehmet Nuri BİNZET’in anlatımları ile şüpheli Cemal TEMİZÖZ’ün savunmasındaki 1995 yılı Cizre ilçesindeki nevruz törenlerine ilişkin beyanların benzerlik arz ettiği,  anlaşılmakla.

 

D-          SONUÇ: Maktül Abdurrahman AKYOL’un Şüpheli Kamil ATAĞ’ın talimatı ile şüpheliler Temer ATAĞ tarafından öldürüldüğü,

 

 


10- İhsan ARSLAN’ın Öldürülmesi :


A-          OLAY: Müşteki Yusuf ARSLAN’in Cizre Cumhuriyet Başsavcılığına vermiş olduğu 25.01.2000 tarihli dimlekçesi ile kardeşi olan İhsan ARSLAN’ın 12.27.1993 tarihinde kaçırılarak öldürüldüğünü söylemiş, söz konusu dosya görevsizlik kararıyla Diyarbakır DGM Cumhuriyet başsavcılığına fezleke ile gönderilmiş,

DGM Cumhuriyet Başsavcılığının 2000/1544  soruşturma numaralı dosyası kapsamında müşteki olarak dinlenen Şevkiye ARSLAN’ın 27.01.2000 tarihli beyanında:  “1993 yılı Aralık ayında Pazar günü sabah saatlerinde kahvaltı hazırlarken eşi İhsan ARSLAN’ın sakal traşı olduğunu, kapının çalınması üzerine açtığında tayan kerevan aşiretinden korucu başı olan Kamil ATAĞ’ın kardeşi Kukel ATAĞ’ın kocasını sorduğunu, bunun üzerine kocasının dışarı çıktığını, kocasının picamalı olduğu için Kukel’in talimatı üzerine eve girip giyinip dışarı çıktığını, Kukel ve yanındaki silahlı kişilerin evin dışında kocasının elini kemer ile bağlayıp kendisine dipçik ile vurduklarını, bu sırada Kamil ATAĞ’ın orada olduğunu, eşini Kukel ATAĞ’ın evine götürdüklerini, bilahare Kukel ATAĞ’ın evine gittiğinde Kukel’in kendisine bir daha buraya gelme elimizi kana bulama dediğini, bilahare Kamil ATAĞ’ın evine gidip kocasını bırakmasını, bir suçu varsa devlet hesabını sorsun dediğinde, Kamil ATAĞ’ın kendisine devlet de kim oluyor dediğini, o tarihten itibaren kocasından haber alamadığını, öldürüldüğünü düşündüğünü söylediği.

Aynı tarihde beyanı tespit edilen Yusuf ARSLAN’ın da benzer beyanlarda bulunduğu,

Cizre Cumhuriyet Başsavcılığının 2009/431 soruşturma numaralı dosyası kapsamında müşteki olarak 17.03.2009 tarihinde dinlenen Şevkiye ARSLAN’ın beyanında: Yukarda anlattığına benzer mahiyette, fakat bu defa evinin eve gelirken yol üzerinde daha önce anlattığı kişiler tarafından yolunun kesilerek götürüldüğünü, halen eşi İhsan ARSLAN’dan haber alamadığını ve öldürüldüğünü düşündüğünü söyleyerek, eşini götürenlerle alakalı fotoğraf teşhisinde bulunduğu.

 

Olay ile alakalı dosyamız kapsamında beyanı tespit edilen;



B-          TANIK MEHMET NURİ BİNZET BEYANINDA:1994 yılı Ocak-Şubat aylarında İskan ASLAN isimli kişinin öldürülmesi;1994 yılının başlarında PKK’yı şehir merkezinden temizlemek için sabaha karşı Cudi mahallesinde a0skeri personel ile beraber bir operasyon yapıldı. Ağabeyim Kamil, ben ve ismini hatırlayamadığım kalabalık bir GKK grub ile beraber İskan ASLAN’ın evine gittik, sabah saat 08:00 civarında evinden alındı, Kamil ağabeyim şahsı önüne alıp götürürken biz arkasındaydık bu sırada İskan ASLAN’ın karısı arkamızdan geldi nereye götürüyorsun diye ağlayarak yalvarmaya başladı. Bu sırada Kamil ağabeyim bana kadını evine götür dedi. Ben yanımdaki bir iki arkadaşım ile beraber kadını iteliyerek evine götürdük daha sonra İskan’ın geleceğini söyledik. Daha sonra bizde Kamil’in peşinden gittik, Kamil ağabeyim İskan ASLAN’ı Kukel ağabeyimin sığınak nezarethanesine götürmüştü, bu sırada operasyonlar devam etti, bir çok kişi gözaltı yapılmıştı. Bizim nezarethanelerde de alınan Birkaç kişi vardı.  Fakat bu nezarethanede sadece İskan ASLAN vardı, ben ve Bayram POLAT bu nezarethanede yani Kukel ağabeyime ait nezarethanede nöbet tutmaya başladık. Ertesi gün Ayintirp tepesinde silahlı bir şahıs GKK’lar tarafından yakalanmıştı. O şahıs da getirilip İskan ASLAN’ın yanına verdik, bu şahsın adının Emin TANRIVERDİ olduğunu sonradan öğrendim.

Bu Emin TANRIVERDİ öldürülen Yusuf TANRIVERDİ’nin amcasıydı. Sonra öğrendik ki Kuştepe sakini olan Emin köyün boşaltılması sırasında silahını bir yere gömmüş bu silahını alıp dönmek isterken yakalanmış. Buda İskan ile aynı odada kalmaya başladı. Bu sırada Emin TANRIVERDİ’nin bıyıkları çok pala olduğu için ve PKK militanlarına benzettiğim için gıcık olup makas ile bıyıklarını kestim, birazda dövdüm, bu sırada şahıs da bıyığının diğer tarağını kesti, Emin sigara kullanıyordu benden birçok defa sigara istediği bende tabakamdan sigara verdim. Emin TANRIVERDİ bir gün İskan ile aynı nezarethanede kaldıktan sonra onu bıraktık, çünkü Bayram POLAT bırakılması gerektiğini bana söyledi, bu nedenle bıraktık.

Emin TANRIVERDİ’yi İskan ASLAN ile aynı nezarethaneye koyduğumuz için Kamil ağabeyimden ve itirafçılardan çok tepki aldım, çünkü İskan ASLAN’ın infaz edilme durumu vardı, İskan ASLAN 4 gün boyunca bu nezarethanede kilitli kaldı. Nezarethaneye 2 veya 3 . gün sorgulamak üzere Selim Hoca olarak bildiğim astsubay ile Yavuz isimli JİTEM’in grup lideri olduğunu bildiğim ancak rütbesini bilmediğim kişiler geldiler onlar sorguladılar. Bu sırada itirafçılar Abdulhakim GÜVEN ve Bedran kod Adem YAKIN’da gelip gidiyordu. 4. gün İskan ASLAN Abdulhakim GÜVEN, Adem YAKIN ve Selim Hoca isimli kişiler tarafından bizim beklediğimiz nezarethaneden alındı. Kuştepe köyünde Hizbullahçılara ait bir sığına götürüldü. Bu sırada bende yanlarındaydım koruma olarak bulunuyordum. İskan ASLAN’ı köyün içinde bulunan ve yerini bildiğim hatta fotoğraflarını çektirdiğim sığınağa bıraktık, ben Ahmet PAGE ve Şahin PÜRNEK ile birlikte dışarda kaldım, çünkü İskan’ın burada infaz edileceğini biliyordum. Bir süre sonra bir el ateş edildi. Sığınaktan Abdulhakim GÜVEN, Adem YANIK ve Selim hoca birlikte çıktılar, kimin öldürdüğünü kimse söylemedi ancak Adem’in yüzünün halinden ve silahını toplamasından silahı onun sıktığını anladım.   Ben arkadaşlarımla İskan’ı sığınağa indirdiğimizde içerde bir kişi daha vardı. Ben daha önceki ifademde o kişinin Nadir NEYCİ olduğunu söylemişsem de o kişinin Nadir NEYCİ olduğunu bilmiyorum, ama o günlerde Nadir NEYCİ’nin Hizbullahçılar tarafından gözaltına alındığını ve Kamil ağabeyimden öldürmek için emir aldıklarını ve Nadir NEYCİ’nin atının bulunması hususunda bana talimat verildiğini iyi hatırlıyorum. Benim daha sonra duyduğum kadarıyla İskan ASLAN aslında PKK militanı değilmiş eşi öyleymiş ama töre gereğince kadın öldürülmeyeceği için İskan öldürüldü. Çünkü babamın şehit edilmesi hadisesinde de İskan ASLAN’ın davetinin olduğu bize söylenmişti.” Dediği. (tanık Mehmet Nuri BİNZET’in beyanında İskan olarak bahsettiği kişinin İhsan ARLAN olduğu)

 

C-          DEĞERLENDİRME:  Cizre Cumhuriyet Başsavcılığına ait dosya kapsamındaki müşteki anlatımları ile tanık Mehmet Nuri BİNZET’in beyanlarının benzerlik arz ettiği, İhsan ARSLAN’dan bu güne kadar haber alınamadığı gibi cesedinin de bulunamadığı,

 

D-           SONUÇ: Maktül İhsan ARSLAN’ın şüpheli Kamil ATAĞ’ın talimatı ile Adem YAKİN tarafından öldürüldüğü.

 

 



Yüklə 0,6 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   9   10   11   12   13   14   15   16   ...   19




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin