T. C. Firat üNİverstiESİ aleviLİK İnançlari ve teolojik temelleri (tunceli Örneğİ) Prof. Dr. Erkan Yar son rapor



Yüklə 1,26 Mb.
səhifə1/47
tarix27.12.2018
ölçüsü1,26 Mb.
#87120
  1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   47



T.C.

FIRAT ÜNİVERSTİESİ

ALEVİLİK İNANÇLARI VE TEOLOJİK TEMELLERİ

(TUNCELİ ÖRNEĞİ)

Prof.Dr. Erkan Yar

SON RAPOR

Bu çalışma Fırat Üniversitesi Bilimsel Araştırmalar Projeleri İşletme Müdürlüğü tarafından desteklenmiştir. (FÜBAP Proje No: 1174)



Elazığ–2009

T.C.

FIRAT ÜNİVERSTİESİ

ALEVİLİK İNANÇLARI VE TEOLOJİK TEMELLERİ

(TUNCELİ ÖRNEĞİ)

Prof.Dr. Erkan Yar

SON RAPOR

Bu çalışma Fırat Üniversitesi Bilimsel Araştırmalar Projeleri İşletme Müdürlüğü tarafından desteklenmiştir. (FÜBAP Proje No: 1174)



Elazığ–2009

Kısaltmalar


age : Adı Geçen Eser

agm : Adı Geçen Makale

A.Ü.İ.F. : Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi

Bkz. : Bakınız

b. : İbn/Oğlu

c. : Cilt

ç. : Çoğulu

dn. : Dipnot

h : Hicri

haz. : Hazırlayan

h.ö. : Hicretten Önce

İSAM : İslam Ansiklopedisi Merkezi

Krş. : Karşılaştırınız

Nşr. : Neşreden, Yayınlayan

TDV : Türkiye Diyanet Vakfı

thk. : Tahkik

tkd. : Takdim, Sunan

trs. : Tarihsiz

trc. : Tercüme Eden

ö. : Ölüm Tarihi



İÇİNDEKİLER

Önsöz 6

GİRİŞ 9

A. Araştırma Alanı ve Özellikleri 13

B. İsimler ve Anlamları 17

a. Alevilik 18

b. Bektaşilik 20

c. Rafizilik 21

c. Kızılbaşlık 21

d. Ehl-i Beyt 25

C. Fırkaları Niteleyici Terimler 31

a. Kurtuluşa Eren Fırka/gurûh-u nâci 31

b. Ortodoks ve Heterodoks/Heresy 34

BİRİNCİ BÖLÜM 37

ALEVİLİĞİN TARİHSEL OLUŞUMU 37

A. Dört Halife Dönemi 38

B. Emeviler Dönemi 47

C. Abbasiler Dönemi 51

D. Tunceli’de Atalar Kültü ve Ocaklar 53

II. BÖLÜM 65

ALEVİ-BEKTAŞİ TEOLOJİSİ 65

A. Sistematik Tanrıbilim ve Alevi-Bektaşi Teolojisi 65

1. Tanrıbilimin Yöntemi ve Alevi Bektaşi Teolojisi 66

2. Sistematik Tanrıbilimin Bölümleri 69

B. Tanrı/Hak İlmi 73

1. İmanın Anlamı 73

2. Tanrı İnancının Mahiyeti 78

3. Tanrı’nın Varlığı 84

4. Tanrı’nın Birliği 90

5. Tanrı’yı Anmak/Zikr 91

6. Tanrı’dan Yardım Dileme 94

a. Gülbenk/Dua 94

b. Hızır veya Hızır-İlyas 95

7. Tanrı’ya İbadet etme 101

8. Allah’a Yakınlaşma/Kurban Kesme 111

C. Melek İlmi 114

1. Meleklerin Doğası 114

2. Soyut Bir Varlık Olarak Melek 116

D. Vahiy İlmi 117

1. Vahyin Anlam ve Mahiyeti 118

2. Kur’an’ın Önceki Kitapları Neshi 120

3. Kur’an Yorumunda İçreklik 121

4. Kur’an’ın Yol Göstericiliği 123

5. Hurufilik 124



E. İnsan İlmi 127

1. İnsanın Yaratılışı 128

2. İnsanın Filleri 130

3. İnsanın Eğitimi 136

4. Günahlardan Arınma: Tövbe 146

5. İnsan Sevgisi 148

6. Sosyal Bir Kurum Olarak Musahiplik 150

F. Elçilik İlmi 152

1. Dinsel Bir Otorite Olarak Elçilik 153

2. Otoritenin Rutinleşmesi Olarak İmamet 156

3. Ali Tasavvurları 163

a. Mitsel Ali 163

b. Önder Ali 170

4. Dinsel Otorite Olarak Velâyet 172

G. Diriliş İlmi 186

1. Devr İnancı 186

2. Yeni Bir Varlık Düzleminde Varoluş 188

H. Bir Kurum Olarak Dedelik 191

1. Dedelik Kurumunun Yapısı 191

2. Soyun Belgelenmesi ve Onanması 195

3. Dedelerin Görevleri 200



III. BÖLÜM 205

ÇATIŞMA TEOLOJİSİNDEN 205

UZLAŞMA TEOLOJİSİNE 205

A. Çatışma Teolojisinin Yansımaları 206

1. İnanç Alanı 206

a. İnkarcılıkla Niteleme/Tekfîr 206

b. Lanetleme 209

2. Sosyal Alan 210

a. Öldürme 211

b. Evliliklerin Yasaklanması 214

c. Mirasın Yasaklanması 217

d. Kestiklerinin Yenilmemesi 218

e. Mezarlıkların Ayrışması 220

f. Mabetlerin Ayrışması 222

B. Uzlaşma Teolojisinin Dinamikleri 223

1. Fırkalar Teolojisinden, Kur’an Teolojisine 223

2. Nakilci Teolojiden, Akılcı Teolojiye 225

3. Ayrışma Konularından, Ortak Paydalara 226

4. Durağanlıktan, Değişime 226

5. Monologdan Diyaloga 228



SONUÇ 229

KAYNAKÇA 231



Önsöz


Herhangi bir sosyal yapıya ait dinsel inanç ve uygulamaların inceleme konusu olarak belirlenmesi, bu yapıları çözümlemeyi ve açıklamayı amaç edinebildiği gibi, çağdaş dünyada dinsel düşüncede açılımlar sağlamayı da amaç edinebilir. İnsanlık tarihindeki her düşünce, şu veya bu şekilde din ile ilişkilidir veya en azından dinsel inanç ve eylemlere bakış açısı yönünden din ile ilişkili tavrı da içerir. Bu açıdan dinin insan düşüncesine katkısı veya bazı görüşler açısından da engel oluşu yadsınamaz. Düşünce açısından dinin bir katkı veya engel olarak nitelenmesi, dinin doğru anlaşılması ve bu anlayış ışığında kitlelerin doğru yönlendirilmesiyle ilişkilidir. Dinsel olan konusunda bir anlayış geliştirenin insan olması ve aynı zamanda kitleleri yönlendirenin de insan olması, son tahlilde insanın yapısının, amaç ve hedeflerinin dikkate alınmasını gerekli kılmaktadır.

İnsanlığın bilgi ve tecrübe yönünden gelişimine paralel olarak ilahi bildirimlerin de konu ve anlatım özellikleri yönünden geliştiği söylenebilir. İlahi bildirimin nesnesi olan insan, kendi türünün öncekilerinin bilgi ve tecrübelerinden hareketle, ekonomik, sosyal, teknolojik, politik vs. gelişmeler sağlamaktadır. Vahyin, bu alanlara ilişkin belirlemeleri, gerçekte genel ilkelerin ötesine gitmemektedir. Bu genel ilkeler, sadece vahiy tarafından belirlenmiş ilkeler olmayıp, aklın yani insanın ilkeleridir. Bu açıdan bakıldığında dinin, olgun insanın evreni algılamalarına ait ilkelerin bütünsel açıklaması olduğu söylenebilir.

Her vahiy, özü itibarıyla evrenseldir. Belirli isimlerle anılan vahiylerin evrensellik niteliklerini yitirmeleri, vahyin kendisinden değil, indirildiği toplumun vahye karşı tutumunda ortaya çıkmaktadır. Tanrısal sözün insan açısından kutsallığı ve bu kutsallık nedeniyle insanın ona bağlılığı, beşeri sözlerin tanrısal sözler olarak sunulması olgusunu da beraberinde getirmiş ve buna bağlı olarak da vahyin içerisine beşeri sözler katılmıştır. Son bildirim olan Kur’an vahyinin diğer vahiyler gibi beşeri etkilere açık olmaması, insanın onu kendi sözlerinden ayırt ederek koruyacak düzeye erişmesi ile mümkün olmuştur. Fakat Kur’an’ın anlaşılması ve olguda uygulanması önündeki engel, onun ilkelerinin farklı sosyal ve fiziksel ortamlara uygun yorumlanması hususunda karşı duruşun Müslümanlar arasında etkin olarak varlığıdır.

Allah’ın sözü olarak vahiy, insanı konu edinmekte ve diğer nesneler hakkındaki anlatımlar da insan ile ilişkisinden ötürü vahyin bir konusu olarak yer almaktadır. İster inanların kabul ettiği gibi Tanrısal ve isterse inanmayanların kabul ettiği gibi beşeri bir söz olarak algılansın, son tahlilde vahyi anlayacak ve yorumlayacak olan da insandır. İnsanın, vahyi incelemeksizin ve onun tarihsel ve güncel olarak sosyal, düşünsel, ekonomik, hukuksal vs. alanlardaki rolünü belirlemeksizin onu ötelemesi, bilimsel bir tavır olarak kabul edilemez. İnsana ait söz konusu alanlarda, insanın ürettiği bilgilerin geçerliliğinin kabul edilmemesi veya genel ilkelerin dışında salt vahyin bilgi kaynağı olarak benimsenmesi; vahyin indiriliş ve insanın yaratılış amacının kavranılması anlamına gelecektir. İnsanın, vahyi yorumlaması ve çağın ihtiyaçlarına ve kavramasına uygun olarak düşünce ve eylem geliştirmesi, vahiyle olan ilişkisini doğru bir şekilde düzenlemesine bağlıdır. Bu yargının karşısında iki olumsuz tavır mevcuttur. Bunlardan birincisi; Vahyin, lafızları salt okunmak suretiyle sevap kazanılan bir nesne olarak kabul edilmesidir. Bu kabul onu, anlam ve amaç olarak kavranmasını engellemektedir. İkincisi ise; vahyin lafız olarak mucize kabul edilmesidir. Onun mucize kabul edilmesi, gerçekte onu olgudan uzaklaştırmakta ve insan-vahiy ilişkisini tutarlı bir biçimde yapılanması engellemektedir. Bu bakış açısıyla insan, vahye sadece onda tanrısal işaretler ve olağanüstülükler bulmak amacıyla yaklaşmaktadır. Vahyin doğru anlaşılması, onun amaç ve hedeflerinin doğru anlaşılmasına bağlıdır. Vahyin çağdaş yorumu, geleneksel olarak tarihsel şartlara uygun geliştirilmiş görüş ve yorumların otoritesinden kurtulmakla mümkün olacaktır. Bu anlamda Alevilik, çağdaş bir dinsel yorum geliştirme imkanına ve özelliğine sahip gözükmektedir. Fakat Aleviliğin bu özellikte çağdaş ve akılcı bir yorum geliştirmesi için, vahiyle olan ilişkisini geliştirmesi kaçınılmazdır.

Bu çalışma; oniki imam düşüncesinin tarihsel süreci, sistematik teoloji konularının Alevi-Bektaşi inanç sisteminde biçimlenişi ve çatışma teolojisinin uzlaşma teolojisine nasıl çevrileceğine ilişkin bölümlerden oluşmaktadır. Kısa bir tarihsel bakışın ardından, inançların, bir sistem içerisinde incelenebilmesi nedeniyle, sistematik teolojinin bölümleri ve Alevi-Bektaşi sistematik teolojisinin olabilirliğinin incelenmiştir. Bu çalışma süresince kullanacağımız yöntem, geleneksel kelamcıların imansal, savunmacı veya dışlayıcı ve diyalektik yöntemlerinden oluşmayacaktır. Çünkü bu yöntemler, tarihsel süreçte çatışma teolojisinin yöntemleri olarak gelişmiştir. Amacımız bu yöntemlerin yerine, uzlaşma teolojisinin yöntemlerini ortaya koymaktır. Bu çalışmanın amacı, inançlı toplumlarda ortaya çıkan çatışmayı uzlaşmaya dönüştürmek olduğundan, yöntem olarak da ötekileştirici yöntemler benimsenmemiştir.

Bu çalışma, tarihsel materyallerle birlikte güncel araştırmalardan oluştuğundan, araştırmam sırasında görüşlerinden faydalandığım herkese teşekkür ederim.

Prof.Dr. Erkan Yar

Elazığ–2009





Yüklə 1,26 Mb.

Dostları ilə paylaş:
  1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   47




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin