ilgili bakanın teklifi üzerine atanan üyelerden birinde idari veya mesleki ihtisasa sahip olma şartı aranmaz.” Görüldüğü üzere halk arasında KİT’lerin siyasi iktidarların “arpalıkları” olduğu yönündeki inanışın Ülkemizde bu derece açık hukuki referansının bulunması şaşırtıcı ama gerçektir!
75 Türksat Uydu Haberleşme Kablo TV ve İşletme Anonim Şirketi.
76 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu Ek m.33.
77 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu m.1.
78 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu m.101.
79 Örneğin SGK Sağlık Uygulama Tebliği’nin işitme cihazları bedellerinin SGK tarafından karşılanmasına sınır getiren bazı hükümlerinin iptaline ilişkin bir Danıştay kararı hakkında Bkz. D, İDDK, 02.02.2012, E.2010/1764.
80 Bkz. 4904 sayılı Türkiye İş Kurumu Kanunu m.1. Her ne kadar Kanunda “tüzel kişiliğe” sahip olduğu belirtilmekle birlikte, bu tüzel kişiliğin kamu tüzel kişiliği olduğu açıkça belirtilmediyse de, anılan Kanunda açıkça “kamu kuruluşu” olduğu, Bakanlık “ilgili kuruluşu” olduğu, Sayıştay denetimine tabi olduğu, yönetmelikler çıkarabileceği ve işsizlere iş bulunması ve gerektiğinde kamusal yükümlülükler ve ayrıcalıklar getirilerek işsizlik sigortası hizmetlerinin sunumu gibi kamu hizmetleri yürüteceği açıkça öngörüldüğüne göre, kamu tüzel kişisi olarak kabul edilmesi zorunludur. Faaliyetlerine özel hukuk kurallarının uygulanmasının öngörülmesi ise, yukarıda da açıklandığı üzere, kamusal yetkiler kulllandığı ölçüde faaliyetlerine kısmen de olsa kamu hukuku kurallarının uygulanmasına da, kamu tüzel kişisi olarak kabul edilmesine de engel teşkil etmemektedir.
82 Mahalli idare seçim tarihi ile bu seçim sonuçlarının YSK tarafından ilan edilerek kesinleşmesi arasında geçen sürede Türkiye Belediyeler Birliği organlarının teşekkül ettirilmesinin belli bir süreç alacağı, oluşan bu yönetim boşluğunun giderilmesi ve acil ihtiyaçların giderilmesi için İçişleri Bakanlığı tarafından çıkarılan genelgede bu süreç için kamu görevlileri arasından kişilerin atanacağı düzenlenmiştir. Sözkonusu genelgeye karşı açılan davada Danıştay 8. Dairesi tarafından iptal kararı verilmiş, bu kararın temyizi üzerine İDDK; seçimle göreve gelmiş ancak görev süresi biten organın yenisi teşekkül edene kadar görevine devam edeceği, idare tarafından atanmışlardan belirleme yapılamayacağı gerekçeleri ile temyiz talebini reddetmiştir (D, İDDK, 21.11.2013, E. 2010/1173). Karar, Danıştay’ın mahalli idareler karar organlarının seçimle gelmesini ne kadar önemsediğine dair önemli bir veri niteliğindedir.
83 Bu konudaki kararlar Danıştay 8. Dairesi tarafından verilmekte ve Dairenin verdiği kararlara Danıştay İDDK nezdinde itiraz edilebilmektedir (2577 sayılı İYUK, Ek m.1).
84 06.12.2012 tarih ve 6360 sayılı Kanun.
85 Örneğin birçok küçük ilçe ve belde belediyesinin mevcut gelirleriyle hizmet sunabilmeleri bir tarafa, çalışan personelinin maaşlarını bile ödeyebilecek kaynağa sahip olmadığı bilinmektedir.
86 AYM, 12.9.2013, E.2013/19.
87 Aksi görüş: K. GÖZLER, İdare Hukuku Dersleri, Ekin Yay., Bursa 2016, s.206.
88 Bununla beraber, büyükşehir belediyeleri için de geçerli birçok kural daha genel kanun olarak Belediye Kanununda düzenlendiği için, tekrara düşmemek adına burada belediyeler, büyükşehir belediyelerinden önce incelenecektir.
89 İl ve ilçe merkezlerinde nüfusa bakılmaksızın kurulmaları zorunludur.
90 Mesafe ölçümlerinde “meskun saha sınırları” esas alınır.
91Yerel referandum terimi Kanunda yer almamaktadır. Burada kastedilen yapılan halkoylamasında o yerde ikamet edenlerin yarıdan fazlasının olumlu oy kullanmasıdır. Aslında yerel katılımın kurumsallaşması adına “referandum” teriminin kanunda da kullanılması daha uygun olurdu.
92 İçme suyu, kanalizasyon, kaynak suyu, toplu taşıma (otobüs, vapur, feribot, raylı sistem), atık depolama ve ayrıştırma hizmetleri.
93 Örneğin öğrenci yurtları, toptancı halleri, fuar alanı, mezbaha, yat limanı gibi hizmetler.
94 Başkanın Meclis kararlarını idari yargıya götürme yetkisinin teknik olarak idari vesayet kapsamında olmadığına ve Kanunda başkana böyle bir yetki tanınmasının isabetsiz olduğuna dair görüşümüz için Bkz. Supra.
95Açılan davada İdari yargı tarafından yürütmenin durdurulması kararı verilmediği müddetçe.
96 İdari işlemlerin idari yönden “kesinleşmesi” ile “yürürlüğe girmesi”nin teknik açıdan farklı olabilir.
97 AYM, 4.2.2010, E.2008/27.
98 Ne var ki Yasama Organı, AYM’nin verdiği süre içinde bu konuda hiçbir düzenleme yapmadığından, hukuki durum pratikte mahalli idareler üzerinde merkezi idarenin hemen hiçbir idari denetimin bulunmaması şekline bürünmüş ve Yüksek Mahkemenin içtihadıyla arzulanan hukuki durum gerçekleşmemiştir.
99 D, İDDK, 09.7.2013, E. 2013/1505.
100 Bunlardan birinin belediye mali hizmetler birim amiri olması zorunludur.
101 Sadece şehir merkezi nüfusu değil, ilin toplam nüfusunun 750 bini aşması yeterlidir.
102 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu m.4.
103 Sadece organize sanayi bölgeleri (OSB) ile havaalanları büyükşehir belediyelerinin yetki alanı dışındadır (5216 s. K. m.)
104 İlçe belediyeleri bir yıl içinde gerekli uygulama imar planlarını yapmazsa bu planları bizzat yapma yetkisi de büyükşehir belediyesine geçmektedir (m.7).
105 Bu kapsamda büyükşehir belediyesi, denetimleri sonucunda ilçe belediyesinin imar uygulamalarında eksiklik veya mevzuata aykırılık tespit ederse 3 aya kadar süre verir ve bu süre içinde düzeltilmezse eksiklik veya aykırılığı bizzat kendisi gidermeye yetkilidir. Örneğin ilçe belediyesince kaçak bir yapı için verilmesi gerektiği halde verilmeyen imar para cezasını bizzat büyükşehir belediyesi verebilir. Buna karşın büyükşehir belediyelerine ilçe belediyeleri aleyhine bahsi geçen yetkiyi veren kanun hükmü (m.11) son derece muğlak ve somut içeriği ve sınırları belirsiz olduğundan, Anayasaya uygunluğu son derece kuşkuludur.
106 Büyük çaplı enerji, metalürji, maden, kimya, tekstil, çimento, petrokimya, deri ve gıda fabrikaları ve tesisleri bu kapsamdadır.
107 Esas olarak federal devletlerin anayasa ve idare hukuklarında ve ayrıca AB Hukukunda önemli bir kavram olan sübsidiarite ilkesi, kamusal yetki ve görevlerin federal (merkezi) devlet ile federe (bölgesel) devletler arasında paylaşımında asli yetkinin yerelde (federe devletlerde) olduğunu, merkezin (federal devlet) yetkilerinin ise tamamlayıcı nitelikte olduğunu ifade eder. Türkçeye genellikle “yerellik ilkesi” olarak çevrilmesine karşın, bu çeviri, kavramı tam karşılamamaktadır. Bu ilke hakkında Bkz. C. MILLON-DELSOL, L’État subsidiaire. Ingérence et non-ingérence de l’État : le principe de subsidiarité aux fondements de l’histoire européenne, Paris, PUF, 1992.
108 AYM, 12.9.2013, E.2013/19.
109 Başkanın Meclis kararlarını idari yargıya götürme yetkisinin teknik olarak idari vesayet kapsamında olmadığına ve Kanunda başkana böyle bir yetki tanınmasının isabetsiz olduğuna dair görüşümüz için Bkz. Supra.
110Açılan davada İdari yargı tarafından yürütmenin durdurulması kararı verilmediği müddetçe.
111 AYM, 4.2.2010, E.2008/28.
112 Ne var ki Yasama Organı, AYM’nin verdiği süre içinde bu konuda hiçbir düzenleme yapmadığından, hukuki durum pratikte mahalli idareler üzerinde merkezi idarenin hemen hiçbir idari denetimin bulunmaması şekline bürünmüş ve Yüksek mahkemenin içtihadıyla arzulanan hukuki durum gerçekleşmemiştir.
113 Kanunda bunlar için “memur üyeler” tabiri kullanılmaktadır (m.16).
114“İl genel meclisi tarafından alınan kararların tam metni, en geç beş gün içinde valiye gönderilir. Vali, hukuka aykırı gördüğü kararları, yedi gün içinde gerekçesini de belirterek yeniden görüşülmek üzere il genel meclisine iade edebilir. Valiye gönderilmeyen meclis kararları yürürlüğe girmez.”
115 AYM, 4/2/2010, E. 2008/27.
116 “… Encümen, kararında ısrar ederse karar kesinleşir. Bu takdirde, vali, kesinleşen encümen kararının uygulanmasını durdurur ve idari yargı mercilerine yürütmeyi durdurma talebi ile birlikte on gün içinde başvurur. İtiraz Danıştayca en geç altmış gün içinde karara bağlanır.”
117 Köy tüzel kişiliğinin kapsamı hakkında Danıştay’ın bir yorumu için Bkz. D, İDDK, 02.02.2012,YD İtiraz No: 2011/519.
118 AYM, 12.9.2013, E.2013/19.
119Köy Kanununa göre İhtiyar meclisi seçiminde veya seçilme yeterliğine sahip olmayanların seçiminde birden çok adaya aynı sayıda oy çıkarsa, öncelikle evli olanlar, hepsi evli ise yaşı büyük olanlar, aynı yaşta iseler çocuk sayısı daha fazla olanlar tercih olunur. Bunda da eşitlik varsa kur’a çekilir (m.30).
120 Muhtarın bu kapsamdaki ilginç bazı görevleri: “Köye gelip gidenlerin niçin gelip gitmekte olduklarını anlamak ve bunlar içinde şüpheli adamlar veyahut ecnebiler görülürse hemen yakın karakola haber vermek (m.36/6)”, “Köy civarında eşkıya görürse Hükümete haber vermek ve elinden gelirse tutturmak (m.36/10)”.
121 Ayrıca nedeni anlaşılmaz biçimde Genelkurmay Başkanı tarafından seçilen bir üyesi de bulunur.
122 Örneğin 2547 sayılı Kanunla YÖK’e verilen, “Yükseköğretim kurumları içinde bölüm, anabilim ve anasanat dalları ile uygulama ve araştırma merkezi açılması, birleştirilmesi veya kapatılması; … veya destek, hazırlık okul veya birimleri kurulması ile ilgili olarak doğrudan veya üniversitelerden gelecek öneriler üzerine karar vermek, /Eğitim - öğretimin aksaması sonucunu doğuracak olaylar dolayısıyla öğrenime ara verilmesine veya tekrar başlatılmasına ilişkin olarak üniversitelerden gelecek önerilere göre veya doğrudan karar verip uygulatmak (m.7/d)”, “Üniversitelerin her eğitim - öğretim programına kabul edeceği öğrenci sayısı önerilerini inceleyerek kapasitelerini tespit etmek (m.7/h)”, “öğretim elemanlarından bu Kanunda öngörülen görevleri yerine getirmekte yetersizliği görülenler ile bu Kanunla belirlenen yükseköğretimin amaç, ana ilkeleri ve öngördüğü düzene aykırı harekette bulunanları rektörün önerisi üzerine veya doğrudan, normal usulüne göre, yükseköğretim kurumları ile ilişkilerini kesmek (m.7/l)” gibi görevleri üniversitelerin sahip oldukları akademik özgürlükler ve idari özerklik (kamu tüzel kişiliği) ile bağdaştırmak güçtür.
123 Bkz. D.,İDDK, 20.3.2013, E.2009/1528.
124 D, İDDK, 21.11.2013, E.2010/394.
125 Ülkemizde kamu hizmetlerinde ve kamusal faaliyetlerde eş-dost kayırmacılığı ve sübjektiflik çok ciddi bir toplumsal problemdir.
126 Kurumun yaptığı bazı merkezi sınavlarda soruların önceden sızdırıldığı iddiaları belli bir dönemde çok tartışılmış ve kamuoyunda infial yaratmıştır.
127 Örneğin üniversitelere giriş için merkezi sınavın mayıs ve haziran aylarında iki kez yapılıp, aynı nitelikteki her iki sınava da giren öğrencinin sadece en yüksek puan aldığı sınavın değerlendirmeye alınması, her öğrenciye bir şans daha verilmesini sağlayarak, tek bir merkezi sınavın birtakım olumsuzluklarını önleyebilir.
128 Kanunda aynı bakanlığın önereceği iki kişiden birini bakanın başbakana teklif edeceğine dair hüküm (m.4) kendi içinde çelişkilidir. Bakanlığın en üst düzey karar makamı zaten bakan olduğuna göre, aynı makamın kendi kendisine önce iki kişi önerip sonrasında sanki bunlar arasında objektif bir seçim yapacakmış gibi bunlardan birini yukarıya teklif etmesi şeklindeki bir düzenleme bu tür kanunların ne kadar özenli (!) hazırlandığına dair fikir vermektedir.
129 Kanundaki “Başkanın önerisi ve Bakanın teklifi üzerine” ifadesi (m.5) özensiz bir ifadedir.
130 Bu iddianın en önemli kanıtı, Kanunun geçici maddelerindeki Bilim Kurulunu yeniden dizayn etmek için öngörülen “bir defalık” düzenlemelerdir.
131 “İlişkili” kuruluş terimi, ayrı bir kamu tüzel kişiliğine sahip bağımsız idari otoriteler (Rekabet Kurumu, EPDK gibi) için; “İlgili” kuruluş ise bunlar dışında kalan kamu tüzel kişileri için kullanılmaktadır. Ancak bazı bağımsız idari otoriteler için de “ilgili” terimi kullanılması bu hususta sistematik bütünlüğe olanak vermemektedir.
132 Kuruluş kanunlarındaki isimlendirmelerine bakıldığında RTÜK ve SPK dışındakiler için karar organı ve daireler dahil tüm kurumu ifade etmek için ”kurum”, karar organını ifade etmek için “kurul” ifadesinin kullanıldığı; ancak RTÜK ve SPK için ise daireleri de içerecek şekilde tüm kurumu ifade etmek için isimlerinde “kurum” ifadesinin kullanılmayıp sadece “kurul” ifadesinin kullanıldığı görülmektedir. Karar organı ile diğer idari birimleri ayırt etmek adına RTÜK ve SPK için de diğerlerinde benimsenen “kurum” ve “kurul” ifadelerinin kullanılması daha uygun olacaktır.
133 Anayasanın 133. maddesi uyarınca RTÜK üyeleri siyasi partilerin temsil durumuyla orantılı olarak TBMM tarafından seçilmektedir.
134 “İlişkili” bakanlık terimi idari sistemimize ilk olarak Rekabet Kurumu için öngörülmüş olup, daha sonra diğer çoğu BİO’lar için de benimsenmiştir. “İlgili” bakanlık ifadesinden farkı, idari vesayet bağının çok daha gevşek olduğunun vurgulanmak istenmesidir.
135 “Kafa kola almak” veya “etkisi altına almak” anlamında kullanılan İngilizce bir terim.
136 Anayasada açıkça öngörülen RTÜK ve Kamu Denetçiliği hariç.
137 Bkz. AYM, 20.11.2003, E.2002/32.
138 5018 sayılı Kanunun Eki 2 nolu Cetvelde Düzenleyici ve Denetleyici Kurumlar olarak 9 kurum sayılmıştır. Örneğin İnsan Hakları Kurumu, Kamu Denetçiliği bu kapsamda sayılmamıştır.
139 Kamu Denetçiliği (Ombudsmanlık), Yürütme’den çok Yasama Organı ile ilişkilendirilmesi ve kararlarının hukuki yönden tam bir bağlayıcılığı bulunmaması olguları dikkate alındığında diğer BİO’lardan farklı görünse de, Kamu İhale Kurumu örneğinde olduğu gibi sonuçta idarenin belli alandaki faaliyetlerinin hukukilik denetimini yapmak görevi ve bu görevini yaparken idari açıdan daha fazla bir idari özerkliğe sahip olması yönlerinden bakıldığında BİO’lar içinde kategorize edilmesi daha uygun görünmektedir.
140 “Madde 135: Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşları; belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadı ile kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla seçilen kamu tüzelkişilikleridir. Kamu kurum ve kuruluşları ile kamu iktisadi teşebbüslerinde asli ve sürekli görevlerde çalışanların meslek kuruluşlarına girme mecburiyeti aranmaz…”
141 TÜSİAD, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarından biri değildir ve zorunlu üyelik esasına dayanmaz.
142 Bu noktada her ne kadar TOBB çatısı altında bulunsa da, “ticaret borsaları” kamu kurumu niteliğindeki meslek örgütü niteliği taşımamaktadırlar.
143 D, İDDK, 24.09.2012, E.2007/1604 (Onama: 8. Daire, E. 2006/53).
144 D, İDDK, 29.03.2012, YD İtiraz No:2011/733.
145 D, İDDK, 19.09.2013, Y.D. İtiraz No:2013/492.
146 D., İDDK, 10.4.2013, E.2012/2606.
147 D, İDDK, 29.03.2012, YD İtiraz No:2011/734.
148 “Mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak” (m.135).
149 D, İDDK, 29.03.2012, YD İtiraz No:2011/733.
150 Bkz. 2009 yılında çıkarılan 5894 sayılı Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun.
151 Bkz. Mustafa AVCI, “Spor Federasyonlarının Hukuki Niteliği, İdari Teşkilat İçindeki Konumu ve Bağımsızlığı Sorunu”, İÜHFM, C.70, S.2 (2012), s.3 vd.
152 Madde 59/3: “(Ek fıkra: 17/3/2011-6214/1 md.) Spor federasyonlarının spor faaliyetlerinin yönetimine ve disiplinine ilişkin kararlarına karşı ancak zorunlu tahkim yoluna başvurulabilir. Tahkim kurulu kararları kesin olup bu kararlara karşı hiçbir yargı merciine başvurulamaz.”
153 UM, 13.02.1995, E.1995/2.
154 UM, 03.05.1999, E.1999/1.
155 D, İDDK, 06.05.2010, E.2006/2958; D. 5.D., 17.05.2000, E.2000/476.
156 D., 13.D, 6.2.2013, E.2012/1871 (Elektrik dağıtım lisansı ile elektrik dağıtım faaliyeti yürüten özel şirketlerin yürüttükleri kamu hizmetine yönelik olarak 3. Kişilerin menfaatini etkileyen tek yanlı işlemleri “idari işlem” olarak görülmekte ve idari yargıda iptal davasına konu edilebilmektedir.).
157 D., 10.D., 23.12.2013, E.2009/6665.
158 Nitekim Danıştay 13. Dairesi, üstün kamusal yetkilere sahip olmadığı sonucuna vardığı Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı’nın kamu tüzel kişiliğine sahip olmadığına karar vermiştir: D. 13. D., 25.10.2013, E.2013/811.