T. C. İStanbul 13. AĞIr ceza mahkemesi


Duruşmaya kısa bir ara verildi



Yüklə 1,24 Mb.
səhifə5/10
tarix31.10.2017
ölçüsü1,24 Mb.
#23470
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10

Duruşmaya kısa bir ara verildi.

Duruşmaya kaldığı yerden devam olundu.

Gizli Tanık 17 daha önce olduğu şekilde tanık odasında bulunduğu halde monitörde görüntüsü bozulmak suretiyle huzura alındı.

Mahkeme Başkanı: "Müdahil vekilinin bir beyanı var mı, bir sorusu var mı?”

Danıştay Başkanlığı Vekili Av. Perihan Özcan söz istedi verildi: “Herhangi bir sorum yok.”

Mahkeme Başkanı: "Sanıklardan. Buyurun Doğu Bey.”

Sanık Doğu Perinçek söz istedi verildi: “Gizli Tanık 17 değil mi efendim? Gizli Tanık 17 İşçi Partisine üye olduğunuzu söylediniz. Hangi yıl üye oldunuz?”

Mahkeme Başkanı: "Soruyu anladınız mı?”

Gizli Tanık 17: “Anladım ben şuanda tarih veriyorum. Doğu Bey alo.”

Sanık Doğu Perinçek: “Evet ben bana hitap etmeyin mahkemede.”

Gizli Tanık 17: “Şimdi Doğu Bey siz İsviçre’ye gidiyordunuz.”

Sanık Doğu Perinçek: “Evet.”

Gizli Tanık 17: “Bir protesto için.”

Sanık Doğu Perinçek: “Evet.”

Gizli Tanık 17: “Hatırladınız mı efendim?”

Sanık Doğu Perinçek: “2005 yılı.”

Gizli Tanık 17: “Şeyde, şeyde.”

Sanık Doğu Perinçek: “2005 yılı evet.”

Gizli Tanık 17: “İstiklal Caddesinde.”

Sanık Doğu Perinçek: “Evet.”

Gizli Tanık 17: “Şeyde Ulusal Gazete şey televizyonuna 3. katta mı orda bir katta bir basın toplantısı yaptınız. Hatırladınız mı efendim?”

Sanık Doğu Perinçek: “Basın toplantıları yaparız siz zaman önemli.”

Mahkeme Başkanı: "Siz soruyu sormayın da kısaca sorduğu soruyu cevap verin.”

Gizli Tanık 17: “O zaman, o zaman o zaman üye oldum.”

Sanık Doğu Perinçek: “Siz 2005 yılı Lozan’a gittiğimiz yıl 2005 yılı Temmuz ayıdır.”

Gizli Tanık 17: “Evet, evet.”

Sanık Doğu Perinçek: “2005 yılında mı üye oldunuz?”

Gizli Tanık 17: “Evet.”

Sanık Doğu Perinçek: “Evet.”

Gizli Tanık 17: “Bir de Pendik üyesi Pendik’e üye oldum. Pendik’te daha sonra üyeliğimi aidat ödemediğim için herhalde silmişler.”

Sanık Doğu Perinçek: “Evet.”

Gizli Tanık 17: “Daha sonra şeye üye oldum.”

Sanık Doğu Perinçek: “Evet.”

Gizli Tanık 17: “İstiklal Caddesindeki yere.”

Sanık Doğu Perinçek: “Evet. Kaç yaşındaydınız o 2005 yılında üye olduğunuz zaman?”

Gizli Tanık 17: “45, 46 civarında efendim.”

Sanık Doğu Perinçek: “E ama siz ifadenizde gençliğimde üye oldum dediniz?”

Gizli Tanık 17: “Şimdi efendim gençliğimde Maocuydunuz siz.”

Sanık Doğu Perinçek: “Hayır siz bakın şimdi beni bırak Maoculuğumu.”

Gizli Tanık 17: “Ama bir dakika Sayın.”

Sanık Doğu Perinçek: “Siz dediniz ki ben gençliğimde üye oldum dediniz. Şimdi çıkıyor.”

Gizli Tanık 17: “Doğru, doğru evet.”

Sanık Doğu Perinçek: “2005 yılında yani 6 yıl evvel siz 55, 45 yaşındaydınız.”

Gizli Tanık 17: “Doğrudur. Ben sizi ilk defa nerede gördüm ben izah edebilir miyim efendim?”

Sanık Doğu Perinçek: “Şimdi bırakın onları ben bırakın onları.”

Gizli Tanık 17: “Yok yok izah edebilir miyim?”

Sanık Doğu Perinçek: “Siz 46, 46 yaşında üye olduğunuzu söylüyorsunuz 5 yıl önce.”

Gizli Tanık 17: “Doğru doğru.”

Sanık Doğu Perinçek: “Halbuki ifadenizde aynen gençliğimde üye oldum dediniz.”

Gizli Tanık 17: “Doğrudur efendim.”

Sanık Doğu Perinçek: “Evet. 46 yaş genç oluyor mu?”

Gizli Tanık 17: “Şimdi efendim sizin bir sisteminiz var. Üye olmazsa, ödeme yapmazsa belli bir müddet sonra siliniyor.”

Sanık Doğu Perinçek: “Şimdi ben orda.”

Mahkeme Başkanı: "Gizli Tanık 17, Gizli Tanık 17 İşçi Partisine resmi olarak üyeliğiniz var mı?”

Gizli Tanık 17: “Var efendim.”

Mahkeme Başkanı: "Hangi yıl, hangi yıl kaydoldunuz?”

Gizli Tanık 17: “2005 Sayın Doğu Bey.”

Mahkeme Başkanı: "Tamam. Daha önce, daha önce kaydınız var mıydı?”

Gizli Tanık 17: “Efendim?”

Mahkeme Başkanı: "Daha önce bir kaydınız var mıydı?”

Gizli Tanık 17: “Yok efendim.”

Sanık Doğu Perinçek: “Yok. Peki, nerede üye oldunuz?”

Gizli Tanık 17: “Şimdi.”

Sanık Doğu Perinçek: “Hangi binada?”

Gizli Tanık 17: “Efendim?”

Sanık Doğu Perinçek: “Hangi binada üye oldunuz?”

Gizli Tanık 17: “Şimdi önce televizyon sayfa şey değil dip tarafta bir toplantı odasına gelirken herhalde eski bir subaymış orada bir şey o kendisi üye yaptı beni.”

Sanık Doğu Perinçek: “Ha yani bunu hangi semtte bu bina?”

Gizli Tanık 17: “İstiklal Caddesinde efendim.”

Sanık Doğu Perinçek: “Evet caddenin üzerinde mi?”

Gizli Tanık 17: “Caddenin üzerinde giriyorsun orada hatta ben rica üzerine ben yani oradaki beyefendi dedi üye yapayım seni orada.”

Sanık Doğu Perinçek: “Şimdi beyefendiyi bırak caddenin üzerinde mi bina?”

Gizli Tanık 17: “Caddenin üstünde efendim caddenin üstü içeriye giriyorsun.”

Sanık Doğu Perinçek: “Evet caddenin üzerinde İşçi Partisinin tek bir binası yok.”

Gizli Tanık 17: “Efendim beni ulusal.”

Sanık Doğu Perinçek: “Neyse bak 2 defa caddenin üzerinde dediniz. Caddenin üzerinde tek bir binası yok. 2 eğer İstiklal Caddesiyse.”

Gizli Tanık 17: “Efendim baktırın, baktırın.”

Sanık Doğu Perinçek: “İstiklal Caddesiyse orası İstanbul il merkezi olması gerekir.”

Gizli Tanık 17: “Nerde orası yani içerisi.”

Sanık Doğu Perinçek: “İstanbul il merkezinde hiç kimse üye yapılmaz.”

Gizli Tanık 17: “Efendim bak orası değil ben size durumu izah edeyim.”

Sanık Doğu Perinçek: “Devam edelim, devam edelim. Sayın yargıcım sorulara cevap versin.”

Mahkeme Başkanı: "Soru cevap şeklinde olacak Gizli Tanık 17.”

Gizli Tanık 17: “Soruyorsunuz orada (2, 3 kelime anlaşılamadı).”

Mahkeme Başkanı: "Soruyu alın cevabını verirsiniz.”

Sanık Doğu Perinçek: “Peki sizi üye yaparken hangi örgüt üyeleri tavsiye etti? İsimlerini verir misiniz?”

Gizli Tanık 17: “Dedi valla hatırlayamadım bir beyefendi orada üye yaptı.”

Sanık Doğu Perinçek: “Hayır ama bizde üyeler tavsiye edilir ve üye kayıt fişine 2 tane imza atılır.”

Gizli Tanık 17: “Olur mu efendim adama bir de bir de yalvarıyorsunuz Allah aşkına gel üye yapayım. Ya bırak ya sende tavsiye sanki ya bunu, bunu mahkemeye söylüyorsun. Üye ol zorla üye yapıyorsunuz ya.”

Sanık Doğu Perinçek: “Peki, peki.”

Gizli Tanık 17: “Şişiriyorsunuz ya şeyinizi.”

Sanık Doğu Perinçek: “Hangi temel örgütte görev aldınız?”

Gizli Tanık 17: “Ben hiçbir temel örgüte ben görmedim ama şey üye olmadım ama.”

Mahkeme Başkanı: "Doğu Bey örgütten neyi kastediyorsun şunu iddia edildiğine göre Ergenekon terör örgütü hakkında herhangi bir karar verilmiş değil. Örgütten neyi kastediyorsunuz.”

Sanık Doğu Perinçek: “Efendim.”

Gizli Tanık 17: “Yani örgüt dediğiniz örgüt var, illegal örgüt var.”

Sanık Doğu Perinçek: “Efendim temel örgüt. Bizim tüzüğümüze göre her üye bir temel örgütte görevlendirilir. Yani yalan söylediğini en az 15, 20 noktadan size sergileyeceğim.”

Mahkeme Başkanı: "Onu anladık da örgütten kastediyorsun bahsediyorsunuz da örgüt.”

Sanık Doğu Perinçek: “Temel örgüt, temel örgüt.”

Mahkeme Başkanı: "Temel örgüt.”

Sanık Doğu Perinçek: “Şimdi bir kere İstanbul il merkezinde üye yapılmaz o yalan söyledi. 2; İstanbul il merkezinin yerini cadde üzerinde dedi orada da yalan söyledi. 3; gençliğimde üye oldum dedi orada da yalan daha bir tane doğru söylemedi.”

Mahkeme Başkanı: "Tamam tamam siz soruları sorun, soruları sorun daha sonra beyanlarınızı alırız.”

Sanık Doğu Perinçek: “Şimdi 4. evet. Hangi temel örgütte görev yaptınız?”

Gizli Tanık 17: “Efendim?”

Sanık Doğu Perinçek: “Hangi temel örgütte görev yaptınız İşçi Partisinin tüzüğüne göre?”

Gizli Tanık 17: “Bak size ben bir şey söyleyeyim.”

Sanık Doğu Perinçek: “Her üye bir temel örgüte.”

Gizli Tanık 17: “Ben daha yüzümde tüy yoktu 1971’de Taksim katliamının…. 2 saat evvel İşçi Partililerle biz yürüyüş yaptık orada. Ey Doğu Bey eskiden spor ve sergi sarayı vardı sahilde orada sizin ben geldim mitinglerinizi izledim.”

Sanık Doğu Perinçek: “Benim sorularıma bu cevap değil Sayın Başkanım. Dikkatinizi çekiyorum Sayın üyeler ve Sayın Başkan sorulara cevap veremiyor, çünkü yalan söylüyor.”

Mahkeme Başkanı: "Doğu Bey tamam tamam, tamam. Bir dakika efendim.”

Gizli Tanık 17: “Yalan mı? Yalanın makinesi sensin.”

Sanık Doğu Perinçek: “Peki.”

Mahkeme Başkanı: "Gizli Tanık 17 İşçi Partisinin.”

Sanık Doğu Perinçek: “Uyarın.”

Mahkeme Başkanı: "İşçi Partisinin içerisinde herhangi bir göreviniz var mıydı?”

Gizli Tanık 17: “Yok efendim sadece normal düz üye.”

Sanık Doğu Perinçek: “Öyle bir üyemiz yoktur. Her üye mutlaka bir temel örgüt.”

Gizli Tanık 17: “Efendim yazdı oraya. Baksınlar orada.”

Sanık Doğu Perinçek: “Devam edelim.”

Gizli Tanık 17: “Ben niye yalan söyleyecek.”

Sanık Doğu Perinçek: “Peki.”

Gizli Tanık 17: “Yani, yani şimdi bu kadar çok önemli bir mesele değil ki İşçi Partisine üye olmak.”

Sanık Doğu Perinçek: “Bana tanıdığı.”

Mahkeme Başkanı: “Bir dakika.”

Sanık Doğu Perinçek: “Tanıdığı bir yöneticinin adını versin İşçi Partisine üye olmuş. Bana 2 tane yönetici adı versin.”

Gizli Tanık 17: “Ben nereden tanıyayım efendim. Sende hep tanıdık… tanıdıkları mı alıyorsunuz?”

Sanık Doğu Perinçek: “Peki.”

Mahkeme Başkanı: "Tamam.”

Gizli Tanık 17: “Demek ki siz bir şebeke aile şeyi mi, aile partisi mi bu?”

Sanık Doğu Perinçek: “Peki, peki. Peki, olur mu koskoca?”

Gizli Tanık 17: “Halka açık değil mi efendim sizin parti?”

Mahkeme Başkanı: "Efendim tanıdığım kimse yok diyor buyurun Doğu Bey sorularınıza devam edin.”

Sanık Doğu Perinçek: “Devam edelim. Üyelik kartınızı mahkemeye verir misiniz?”

Gizli Tanık 17: “Vermediler ki.”

Sanık Doğu Perinçek: “Efendim.”

Gizli Tanık 17: “Almadım ben üyelik kartı.”

Sanık Doğu Perinçek: “Hiç istisnasız her üyeye üyelik kartı verilir, üye kartı…”

Gizli Tanık 17: “Vermediler efendim vermediler.”

Sanık Doğu Perinçek: “Her üyeye bakın ben cezaevine girerken cebimde 1 nolu üyelik kartıdır her üyenin üyelik kartı vardır. Şimdi bu üyelik faslında 1, gençliğimde üye oldum dedi sonra 46 yaşında üye çıktı. İki.”

Mahkeme Başkanı: "Doğu Bey o yorumları alırız sorularınıza devam edin, devam edin.”

Gizli Tanık 17: “Efendim ben peki size bir soru yönelteceğim.”

Sanık Doğu Perinçek: “Bunu tamamlayayım devam edeceğim.”

Mahkeme Başkanı: "Tamamda efendim bunlar yorum yapıyor şöyle doğru şöyle böyle ya…”

Sanık Doğu Perinçek: “Yorum yapmıyorum efendim.”

Mahkeme Başkanı: "Efendim.”

Sanık Doğu Perinçek: “Efendim bunun yorumla ne ilgisi var 46 yaşında.”

Mahkeme Başkanı: "Doğu Bey, Doğu Bey, Doğu Bey anladık.”

Sanık Doğu Perinçek: “46 yaşında yorum mu bu sabit.”

Mahkeme Başkanı: "Onları anladık.”

Sanık Doğu Perinçek: “Gerçekliği söylüyoruz lütfen. Yalancı olmasını çıkmasında niye bu kadar (1 kelime anlaşılamadı) gösteriyorsunuz.”

Mahkeme Başkanı: "O bu konudaki beyanı daha sonra. Efendim tanığın, tanığın ne şekilde beyanda yalanda bulunup bulunmadığını söylersiniz daha sonra iddianıza göre. Buyurun siz soruları sorun tamamlayın.”

Gizli Tanık 17: “Şimdi efendim ben daha Doğu Beye ben.”

Sanık Doğu Perinçek: “Devam ediyorum.”

Gizli Tanık 17: “Doğu Beye bir soru sorabilir miyim?”

Sanık Doğu Perinçek: “Bu Kuvayı, Kuvayı Milliye.”

Mahkeme Başkanı: "Hayır siz soru soramazsınız, siz cevap vereceksiniz.”

Sanık Doğu Perinçek: “Kuvayı Milliye Derneğine Doğu Perinçek hiç geldi mi?”

Gizli Tanık 17: “Gelmedi.”

Sanık Doğu Perinçek: “Gelmedi. Orada görmemiş oluyorsun. Geldiğini hiç duydu mu?”

Gizli Tanık 17: “Ben duymadım.”

Sanık Doğu Perinçek: “Duymadı. Fikri Karadağ, Veli Küçük efendim Kahraman soyadını şimdi unuttum Hüseyin Görüm ve diğer Kuvayı Milliye mensuplarıyla Doğu Perinçek’i hiç herhangi bir şekilde aynı yerde gördü mü?”

Gizli Tanık 17: “Ben müneccim miyim, nereden bileyim?”

Sanık Doğu Perinçek: “Hayır gördü mü?”

Mahkeme Başkanı: "Görüp görmediğinizi söyleyin.”

Sanık Doğu Perinçek: “Görmediysen, görmedim.”

Gizli Tanık 17: “Siz zaten gizli kapaklı işler çevirirsiniz, kimse görmez böyle illegal işleri kimse görür mü?”

Salonda söz almadan konuşanlar oldu, anlaşılmadı.

Sanık Doğu Perinçek: “Bir şey olmaz zararı yok evet.”

Mahkeme Başkanı: "Sorduğu soruya cevap verin gördünüz mü, görmediniz mi hepsini birlikte?”

Gizli Tanık 17: “Görmedim efendim.”

Sanık Doğu Perinçek: “Görmemiş. Sivas olaylarındaki eylemle ilgili olarak suçlama yaptı. Sivas olaylarında Doğu Perinçek’in hangi eylemi, hangi fiili suç oluşturuyor?”

Gizli Tanık 17: “Şimdi bu ben internette okudum bu bir, internette sizin o bir dolaylı yoldan bir ilginiz var. Artı Başbağlar size ben de bir şey söyleyeyim; İşçi Partisi 1990 senesine kadar MİT’ten kapalı yardım aldı mı, almadı mı sende bunun cevabını ver.”

Sanık Doğu Perinçek: “Ben bunun cevabını ben sorguya çekilmiyorum ama o yardımı alanlar şerefsizdir.”

Gizli Tanık 17: “Aldın mı, almadın mı?”

Sanık Doğu Perinçek: “Ahlaksız ve alçaktır.”

Gizli Tanık 17: “Bak aldın mı, almadın mı?”

Sanık Doğu Perinçek: “O yardımı alan.

Gizli Tanık 17: “Türk solunun (1 kelime anlaşılmadı).”

Mahkeme Başkanı: "Sizin, sizin Gizli Tanık 17 sizin soru sormuyorsunuz.”

Gizli Tanık 17: “Şimdi MİT’ten yardım aldın mı almadın mı?”

Mahkeme Başkanı: "Sizin soru sorma hakkınız yok.”

Sanık Doğu Perinçek: “Bu yardımı alanlar şerefsiz ve alçaktır.”

Mahkeme Başkanı: "Bir dakika bildiklerinizi anlatın Tanık 17.”

Gizli Tanık 17: “Efendim.”

Sanık Doğu Perinçek: “Sivas olayları ile ilgili Doğu Perinçek’in hangi eylemini biliyorsun?”

Gizli Tanık 17: “Efendim şimdi Başbağlar katliamının yıldönümünde Başbağlar Belediye Başkanı orada bir açıklama yaptı törenleri düzenleniyor ya. Bu dedi Sivas olaylarını dedi tertipleyen efendim Başbağlar katliamını tertipleyende dedi Doğu Perinçek’tir dedi suç duyurusunda bulundum diye ibraz etti.”

Sanık Doğu Perinçek: “Başbağlar’ın belediye başkanı var mı?”

Gizli Tanık 17: “Haber arşivlerini araştırırsan aynen karşına çıkar.”

Sanık Doğu Perinçek: “Bir dakika. Başbağlar’ın belediye başkanı var mı?”

Gizli Tanık 17: “Efendim yani bir yetkilisi yani. Bir yet, bir yetkili.”

Sanık Doğu Perinçek: “Başbağlar’ın belediye başkanı yok. başba. Bir iki.”

Gizli Tanık 17: “Muhtarı da olabilir efendim bak muhtarı da olabilir.”

Sanık Doğu Perinçek: “Başbağlar köyü muhtarı benim yerdeşimdir, hemşerimdir her.”

Gizli Tanık 17: “E biliyorsun işte oraları iyi biliyorsun sen.”

Sanık Doğu Perinçek: “Her katliam yıldönümünde bana cezaevi dahil mutlaka Sayın hemşerim Doğu Perinçek buyur diye beni oraya davet eder.”

Gizli Tanık 17: “Senin bir yanlışın var, senin bir yanlışın var.”

Sanık Doğu Perinçek: “Ve ben oraya mesaj yollarım (1, 2 kelime anlaşılmadı).”

Mahkeme Başkanı: "Tamam. Gizli Tanık 17 bunun dışında herhangi bir bilginiz var mı bu konuda?”

Gizli Tanık 17: “Hangisinden efendim?”

Sanık Doğu Perinçek: “(1 kelime anlaşılmadı) katliamı.”

Mahkeme Başkanı: "Bu Başbağlar katliamı ile ilgili Doğu Perinçek’in bir bağlantısı olduğunu söylediniz zannediyorum.”

Gizli Tanık 17: “Şimdi efendim.”

Mahkeme Başkanı: "Bu konuda bilginiz var mı, başka anlattığınız beyanat dışında?”

Gizli Tanık 17: “Ben burada iftira atmıyorum. Burada efendim bir haber kaynakları var internet çok geniş bir yani çeşitli haberler giriyor. Bu haberlerin birinde bende interneti iyi kullanırım. Bu internette.”

Mahkeme Başkanı: "Yani bu konuda, bu konuda bilginiz internetle sınırlı öyle mi?”

Gizli Tanık 17: “Doğu Perinçek’in, Doğu Perinçek’in PKK’yı kullanarak, PKK’yı kullanarak Sivas’ı ve Başbağlar’ı böyle katliam yaparak doğuda Türk-Kürt şey Alevi-Sünni çatışması bunun mimarı budur efendim. Ben iftira atmıyorum ben.”

Mahkeme Başkanı: "Bu konu…”

Sanık Doğu Perinçek: “Bunun internet şeyini de getirsin mahkemeye ibraz etsin.”

Mahkeme Başkanı: "Bu konudaki bilginiz internetle mi sınırlı?”

Gizli Tanık 17: “Evet efendim internet efendim.”

Mahkeme Başkanı: "Yani oradan mı elde ettiniz bu bilgileri?”

Gizli Tanık 17: “İnternet ben sadece oradaki çünkü internet bilgimi ben aldım oraya.”

Mahkeme Başkanı: "Tamam buyurun.”

Sanık Doğu Perinçek: “Peki Gazi olaylarında yine bahsettiniz. Gazi olaylarında Doğu Perinçek var dediniz.”

Gizli Tanık 17: “Hayır efendim o ben öyle bir şey anlaşıldıysa özür dilerim. Bu Gazi olaylarının, Gazi olaylarının.”

Sanık Doğu Perinçek: “Hayır söylediniz ifadeniz.”

Gizli Tanık 17: “Dolaylı yoldan Sayın Veli Küçük’ün parmağı olduğunu, yine haber kaynaklarında, haber sitelerinde vardır efendim. Bunu açın kendiniz daha iyi bilirsiniz.”

Sanık Doğu Perinçek: “E ben Doğu Perinçek’ten bahsediyorum.”

Gizli Tanık 17: “Değil efendim senin ben yok, senin ben.”

Sanık Doğu Perinçek: “Siz Doğu Perinçek’ten bahsettiniz.”

Gizli Tanık 17: “Senin yok, senin yok orada ben seni fark etmedim.”

Sanık Doğu Perinçek: “Tamam peki.”

Gizli Tanık 17: “Ben o yönden eğer yanlış ağzımdan kaçtıysa özür dilerim.”

Sanık Doğu Perinçek: “Doğu Perinçek’in hangi, hangi provokasyonuna tanık olmuş?”

Gizli Tanık 17: “Efendim senin zaten yaşantın provokasyon.”

Sanık Doğu Perinçek: “Somut olay. İnterneti falan bırak, kendin gördüğün burada siz tanıklık için çağırdınız. İnternet bilgicisi olarak değil. Tanıklık tanıklık. Gördüğünüz, yaşadığınız 5 duyunuzla tespit ettiğinizi söyleyeceksiniz. Siz Doğu Perinçek’in hangi provokasyonuna gözünüzle, elinizle, kulağınızla, burnunuzdaki kokuyla şahit oldunuz?”

Gizli Tanık 17: “Efendim şimdi Doğu Perinçek’in yaşantısı bir provokasyondur. (1, 2 kelime anlaşılmadı)”

Mahkeme Başkanı: "Şimdi bu konudaki somut bilginizi soruyoruz Gizli Tanık.”

Gizli Tanık 17: “Efendim bende, bende onu izah edeceğim.”

Sanık Doğu Perinçek: “Somut bilgi somut.”

Salonda söz almadan konuşanlar oldu, anlaşılmadı.

Sanık Doğu Perinçek: “Etsin abi ben onun hakaretiyle yücelirim, ben bir şey olmaz.”

Gizli Tanık 17: “Doğu Perinçek, Doğu Perinçek Maocuydu. Apo’ya gitti Apo’dan yüz bulamayınca geldi, şimdi Kemalist oldu. Senin Kemalist olmana kim inanır?”

Sanık Doğu Perinçek: “Abdullah Öcalan bana 4 tane milletvekilliği teklif etti ve onu reddettim. Abdullah Öcalan tenezzül etmedi diye Sabah Gazetesine, Milliyet Gazetesine beyanat verdi. Şimdi kimler onun milletvekili oluyor görüyorsunuz.”

Mahkeme Başkanı: "Tamam. Doğu Beyin sorduğu şu. Doğu Perinçek herhangi bir provokasyon yaptı mı, bu konuda somut bilginiz var mı, sizin şahit olduğunuz, gördüğünüz?”

Gizli Tanık 17: “Efendim somut bilgiyi ola… somut bilgi olsa zaten bir dava açılır. Şimdi bir haber kaynakları var, bunu herkes konuşur. Yani bir ateş olmayan yerden duman çıkmaz. Bugün internete çeşitli haber siteleri var. Bu haber sitelerinde bu haberi koyuyorlar bizde okuyoruz.”

Mahkeme Başkanı: "Size, size internetle ilgili sormuyoruz. Medyada, medyada yayınlananı sormuyoruz sizin bizzat yaşadığınız, gördüğünüz böyle bir provokasyon var mı?”

Gizli Tanık 17: “Var efendim.”

Mahkeme Başkanı: "Söyler misiniz?”

Gizli Tanık 17: “Şimdi Doğu Perinçek yerini hatırlayamayacağım ama bunu zamanında yaptı. Ben kendim medyadan izledim ve bunu ülkücülere yaptı.”

Mahkeme Başkanı: "Sizin şahit olduğunuz var mı?”

Gizli Tanık 17: “Efendim şimdi bu.”

Sanık Doğu Perinçek: “Hayır ne yapmışım ülkücülere Sayın Hakim?”

Gizli Tanık 17: “Değil efendim bu en büyük provokasyoncu, gitti bir yere bir bozkurt bayrağı astı, ondan sonrada yayın yaptı dedi ki o alanda bozkurtlar eğitim alayı var şey eğitim taburu vardı kampı var diye gitti bastı 2 tane inek otluyor. Bunları siz yapıyorsunuz efendim. Sizin zaten yani yayın amacınız o.”

Mahkeme Başkanı: "Başka bilginiz var mı?”

Gizli Tanık 17: “Yok efendim.”

Sanık Doğu Perinçek: “Bu söyledikleri tamamen gerçekdışı, yalandır.”

Mahkeme Başkanı: "Buyurun, buyurun.”

Sanık Doğu Perinçek: “Meclise yürüyüş tertibinden bahsetti, benim adımı da orada belirtti. Meclise yürüyüşle ilgili Kuvayı Milliye Derneğinde yapılan çalışmalarda, hazırlıklarda Doğu Perinçek hangi katkıda bulundu, hangi eylemiyle bu faaliyete katıldı?”

Gizli Tanık 17: “Efendim sizin adınız nereden geçti orada?”

Sanık Doğu Perinçek: “Ben siz not aldım siz konuşurken hep devamlı not aldım.”

Gizli Tanık 17: “Efendim siz, siz zaten hep notları yanlış alıyorsunuz. Benimde önümde not var.”

Sanık Doğu Perinçek: “Efendim notları zabıtlar ortada.”

Gizli Tanık 17: “O kadar medyatik, medyatik bir insansınız ki yani özür dilerim ben aslında sizi severim yani (1 kelime anlaşılamadı) bir adamsınız. Yani Hasan derken ağzımdan bazen Doğu Perinçek çıkıyor. Bu yönden de özür dilerim sizden.”

Sanık Doğu Perinçek: “Yok özür dileyecek bir şey yok. Darbeye Doğu Perinçek’in zorlayan.”

Gizli Tanık 17: “Evet.”

Sanık Doğu Perinçek: “Hangi eylemine tanık oldunuz?”

Gizli Tanık 17: “Söylü… her gün söylüyorsunuz. Kemalizm gelsin halk İstiklal Mahkemeleri kurulsun bir uyduruk kanalınız var her gün 2 saat, 3 saat yayın yapıyor.”

Sanık Doğu Perinçek: “Hı. Bunlar darbeye zorlamak mı?”

Gizli Tanık 17: “Türkiye’de bütün siyasetten iflas etmiş, zarar etmiş yani bir bakkal iflas eder ya insanlar vardır siyasetten iflas etmiş insanlar, gruplar, marjinal grupların, iftiracı grupların buluştuğu yer Ulusal Kanaldır. Her akşam açıyorum, izliyorum aynı tiyatro gibi, aynı tiyatro gibi. Askeriye darbe yapsın yok efendim; bir BOP efendim siz zaten yani orada zaten askeriyeyi çağırıyorsunuz. Aç ama sen onu göremezsin çünkü senin ideolojik olarak beynin gitmiş. Sen kırmızıyı pembe, pembeyi yeşil görüyorsun onun için Türk milleti size yüzde bir, sıfır nokta bir oy veriyor.”

Mahkeme Başkanı: "Lütfen efendim soru soruyor.”

Sanık Hikmet Çiçek söz almadan konuştu: Bunun davayla ne ilgisi var?”

Mahkeme Başkanı: "Doğu Perinçek soru soruyor cevabını alıyoruz.”

Sanık Doğu Perinçek: “Yok.”

Mahkeme Başkanı: "Hikmet Bey lütfen, Hikmet Bey lütfen buyurun.”

Sanık Doğu Perinçek: “Otur kardeşim lütfen. Konuştukça iyi oluyor, konuştukça iyi oluyor.”

Sanık Hikmet Çiçek söz almadan konuştu, anlaşılamadı.

Mahkeme Başkanı: "Bir dakika lütfen efendim, Hikmet Bey lütfen.”

Sanık Doğu Perinçek: “Faydalı oluyor Sayın yargıç konuşmasında fayda var konuşsun aydınlatsın çok faydalı oluyor.”

Mahkeme Başkanı: "Gizli Tanık 17, Doğu Perinçek’in darbe çağrısı yaptığına dair herhangi bir şey duydunuz mu, gördünüz mü, bilginiz var mı?”

Gizli Tanık 17: “Efendim bugün İstiklal Mahkemeleri kurulsun demek. Bugün İstiklal Mahkemeleri hiçbir demokrasi ülkesinde olmaz. İstiklal Mahkemeleri Kemalizm denilen bunların yani aslında Kemalizm olsa kurban olurum Kemalizm’e. Bunların ortak bütün fraksiyonlar zarar etmiş siyasi hareketlerin şuanda kullanmış olduğu Kemalizm’i eğer getirirlerse İstiklal Mahkemeleri kuracaklar. Bunu her gün o zarar ve iflas etmiş siyasetçiler efendim çeşitli gruplar Ulusal Kanalda ben devamlı Ulusal Kanalı dinlerim biliyor musunuz?”

Mahkeme Başkanı: "Benim sorduğum şu;

Gizli Tanık 17: “Evet efendim.”

Sanık Doğu Perinçek: “Siz İşçi Partisi üyesi olduğunuzu belirttiniz.”

Gizli Tanık 17: “Evet efendim.”

Mahkeme Başkanı: "Bu üyeliğiniz sırasında, parti içerisinde Doğu Perinçek’ten veya oradaki görevlilerden bu konuda herhangi bir şey duydunuz mu, gördünüz mü?”

Gizli Tanık 17: “Yok efendim duymadım.”

Mahkeme Başkanı: "Tamam buyurun.”

Sanık Doğu Perinçek: “Şimdi efendim talebim şudur; Yargıtay Başsavcılığı siyasi partiler masasına, bürosuna bir yazı yazılarak; siz savcılık beyanlarını okurken adını zikrettiniz ben tekrar söylemiyorum ama zabıtlara da geçmiş oldu. Aynı zamanda savcılığın beyanında var şahsın adı. O şahsın adıyla bir mektup yazılsın, Yargıtay Başsavcılığı bildiğiniz gibi bütün siyasi parti üyeleri Yargıtay Başsavcılığına bildirilir ve orada sicile geçer. Yargıtay Başsavcılığı siyasi partiler sicilidir resmi adı sicilidir. Oraya bir yazı yazılarak bu şahsın 17 nolu tanığın adı verilerek İstanbul il merkezinde veya Pendik ilçe merkezinde bu adla bir üye kaydedilmiş midir diye sorulmasını arz ediyorum.”

Mahkeme Başkanı: "Sorularınızı alalım.”

Sanık Doğu Perinçek: “Tamam bitti.”

Mahkeme Başkanı: "Bitti tamam.”

Sanık Doğu Perinçek: “Bitti zaten bir şey yok. Şimdi efendim bakın çok kısa bir.”

Mahkeme Başkanı: "Doğu Bey ya bu beyanları daha sonra alalım vakit ilerliyor daha soracak kişiler var.”

Sanık Doğu Perinçek: “Anlaşıldı değil mi? Hayır beyan değil, beyan değil efendin bakın 3 tane cümle söyleyeceğim 3, 5 cümle söyleyeceğim. 1; üye oldum dedi gençliğimde, gençliğinde onu hesap ettim 25 yaşında olsa 1985 yılında İşçi Partisi yoktu.”

Mahkeme Başkanı: “Efendim bu tür beyanlar, bu tür beyanlar tanığı yönlendirme olur bu daha başka bu konuda soracaklar olabilir.

Sanık Doğu Perinçek: “Bakın, bakın hayır beyan değil efendim bakın beyan değil.”

Mahkeme Başkanı: "Sizin bu beyanlarınız onu yönlendirme anlamına gelebilir.”

Sanık Doğu Perinçek: “Sizin üyeler olarak takdir etmeniz için söylüyorum; binanın yeri cadde üzerinde dedi cadde üzerinde değil. Gençliğimde dedi gençliğinde değil. Efendim kayıt kim yaptırdı dedim adını söylemedi. Bir yönetici adı ver dedim onun adını vermedi.”

Mahkeme Başkanı: "Tamam, tamam.”

Sanık Doğu Perinçek: “Ondan sonra hangi temel örgütte dedim. O temel örgütü söylemedi. İstanbul il merkezi dedi İstanbul il merkezine üye yapılmadı.”

Mahkeme Başkanı: "Tamam Doğu Bey buyurun.”

Sanık Doğu Perinçek: “Şimdi son bir şey çöplükten tanık toplamayın, çöplükten tanık toplamayın.”

Mahkeme Başkanı: "Tamam buyurun, buyurun efendim. Muzaffer Bey buyurun.”

Sanık Muzaffer Tekin söz istedi verildi: "Sayın Başkanım Gizli Tanık 17, mahkemenize beni tanıyıp tanımadığını lütfen şey yapsın, açıklasın efendim?”

Gizli Tanık 17: “Tanımıyorum efendim.”

Mahkeme Başkanı: "Şuanda monitörde görüyorsunuz Muzaffer Tekin’i tanıyor musunuz?”

Gizli Tanık 17: “Şimdi anca medyadan şahsen kendisini tanımıyorum efendim.”

Sanık Muzaffer Tekin: “Herhangi bir ortamda benimle karşılaşmış mı, bir araya gelmiş mi?”

Gizli Tanık 17: “Hayır efendim zaten baştan söyledim ben onu.”

Sanık Muzaffer Tekin: “İkincisi mahkemenize şu sorunun cevabını yanıtlasın Sayın Başkanım. Kuvayı Milliye Derneğinde hangi yıllar, ne kadar süreyle kalmıştır?”

Gizli Tanık 17: “Tarihini bilmeyeceğim ama 7 ay civarında kaldım 7, 8 ay.”

Sanık Muzaffer Tekin: “Bu kaldığı süre içinde Sayın Başkanım, Muzaffer Tekin’i Kuvayı Milliye binasında, civarında görmüş müdür?”

Gizli Tanık 17: “Görmedim.”

Sanık Muzaffer Tekin: “Bir daha soruyorum. Kuvayı Milliye binasında gördün mü?”

Gizli Tanık 17: “Görmedim.”

Sanık Muzaffer Tekin: “Görmedin. Çok kısa mahkemenize katkı sağlamak için arz ediyorum. Sayın savcım bir fotoğraflar gösterdi. Tanımadı. Tanımaması doğal çünkü benim Kuvayı Milliye’yle hiçbir organik, inorganik bağım olmadı. O kişiler VKGB Hareketi denilen bir hareket sunuldu. Bir müddet gittim hepsi benim asker arkadaşım ve birtakım erken emekli olmuş öğrencilerimdi. Dolayısıyla ne VKGB’nin kuruluşunda ne Kuvayı Milliye’de hiçbir dönem görev almadım, arz ederim.”

Mahkeme Başkanı: "Tamam, tamam buyurun Veli Bey.”

Gizli Tanık 17: “Ben öyle dedim zaten.”

Mahkeme Başkanı: "Veli Bey buyurun.”

Sanık Veli Küçük söz istedi verildi: "Sayın Başkanım, Gizli Tanık 17 benim Kuvayı Milliye’ye gittiğimi, derneğe gittiğimi iddia ettiler. İfadede zaten geldi 3. kata çıktı Fikri Karadağ’ın odasına girdi şeklinde beyanı var. Gerçi çağırmadı bana haber vermedi, haber verseydi orada öyle bir yer olduğunu giderdim hayırlı olsun derdim ama haberim olmadı. Bir diğeri; dedi ki orada 10 kişi falan bir toplantı 10, 15 kişi gece saat 23’te toplantı yapıldı Veli Küçük orada bir konuşma yaptı dedi. Hatta dedi (Gizli Tanığın adı ve soyadı belirtildiğinden iki kelime tutanaktan çıkartıldı) orada çalışan (Gizli Tanığın adı ve soyadı belirtildiğinden iki kelime tutanaktan çıkartıldı) çay servisi yaptı onlara dedi. Bu doğru mu, bu beyanı doğru mu onu bir öğrenelim.”

Gizli Tanık 17: “Doğrudur efendim.”

Mahkeme Başkanı: "Çay servisi yapan şahıs siz misiniz?”

Gizli Tanık 17: “Ben yaptım.”

Sanık Veli Küçük: “(Gizli Tanığın adı ve soyadı belirtildiğinden iki kelime tutanaktan çıkartıldı).”

Gizli Tanık 17: “Daha doğrusu dışarıdan geldi içeriye ben verdim.”

Sanık Veli Küçük: “(Gizli Tanığın adı ve soyadı belirtildiğinden iki kelime tutanaktan çıkartıldı) çay servisi yaptı içeriye dedi doğru mu?”

Gizli Tanık 17: “Efendim.”

Mahkeme Başkanı: "(Gizli Tanığın adı ve soyadı belirtildiğinden iki kelime tutanaktan çıkartıldı) çay servisi yaptı mı, doğru mu diyor?”

Gizli Tanık 17: “Şimdi efendim içerisi kalabalık olduğu için ben kapıya geldi aldım içeriye ben verdim.”

Sanık Veli Küçük: “(Gizli Tanığın adı ve soyadı belirtildiğinden iki kelime tutanaktan çıkartıldı) ben burada tanık olarak dinlenmesini talep ediyorum. Bundan sonra soruları avukatım soracak.”

Mahkeme Başkanı: "Tamam buyurun.”

Sanık Veli Küçük: “(Gizli Tanığın adı ve soyadı belirtildiğinden iki kelime tutanaktan çıkartıldı) yalnızca burada tanık olarak dinlenmesini istiyorum.”

Mahkeme Başkanı: "Tamam buyurun. Buyurun Hayrettin Bey. Hayrettin Bey size söz verdik buyurun.”

Sanık Hayrettin Ertekin söz istedi verildi: "Sayın Başkanım müsaade ederseniz Sayın (Gizli Tanığın soyadı belirtildiğinden bir kelime tutanaktan çıkartıldı) Beyefendi şey pardon. Ajan, gizli ajan 17’ye soru sormak istiyorum, ben…”

Mahkeme Başkanı: "Gizli tanık efendim, Gizli Tanık 17.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Pardon böyle yazmışımda Gizli Tanık 17’ye soru sormak istiyorum özür dilerim. Ben Hayrettin Ertekin’im biraz önce resmime de baktın oradan bir daha bakarsan monitörden beni tanıyor musun, hiç Kuvayı Milliye’ye falan geldim mi?”

Gizli Tanık 17: “Ben görmedim efendim.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Hiç burada görmedin mi?”

Gizli Tanık 17: “Görmedim sadece resimlerden gördüm.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Nerede resmim vardı benim?”

Gizli Tanık 17: “Ya işte ben zannedersem eğer yanılmıyorsam Hüseyin Görüm’ün bir resim koleksiyonu vardı bir de gazetelerde çıktınız oradan gördüm. Yani gazete resimlerinden çünkü eşkâlinizden dolayı yoksa sizle benim oturmuşluğum yok, konuşmuşluğum yok.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Hayır, hayır, hayır ben onu sormuyorum Hüseyin Görüm’ün albümünde, resimlerde dedin şimdi. Orada hiçbir bakar mısın, orada hiç var mıyım o resimlerde?”

Gizli Tanık 17: “Ben öyle hatırlıyorum. Çünkü bak bu 3 buçuk seneye uzanan bir şeydir yani bir zaman dilimidir.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Peki peki.”

Gizli Tanık 17: “Ben sizi bak beyefendi dinliyor musunuz efendim?”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Buyurun, dinliyorum dinliyorum.”

Gizli Tanık 17: “Ben sizi yani bir yerden eşkalen tanıyorum dedim yani şurada gördüm burada gördüm demedim velakinde bazı kişilerle, şahıslarla bir resminiz var yok mu efendim? Var.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Hayır öyle bir resmim yok hiçbir yerde benim. Hayatım boyunca benim bir tane resmim var o da medyada çıkan hayatım boyunca tek resmim var.”

Gizli Tanık 17: “Peki o zaman özür dilerim yani belki de benzettim yani, yani şimdi.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Sayın Başkanım benim Türkiye Cumhuriyetinde bir tane resmim var.”

Gizli Tanık 17: “Sonuçta monitörden bakıyoruz efendim ben özür dilerim o zaman sizden.”

Mahkeme Başkanı: "Siz soru soran Hayrettin Ertekin’le yüz yüze geldiniz mi, herhangi bir telefon görüşmesi yaptınız mı?”

Gizli Tanık 17: “Yok efendim gelmedim, geldim yani geldim derim, gelmediğime gelmedim derim yani.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Tamam beni tanımıyorsunuz yani.”

Gizli Tanık 17: “Tanımıyorum.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “O zaman rahatlıkla soru sorabilir miyim sana?”

Gizli Tanık 17: “Buyurun efendim buyurun.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Madem bu Kuvayı Milliye Derneğini suç örgütü yuvası haline gelmişse esrar içiliyor, efendim her türlü illegal hareketler oluyor sen bunları görmüşsün, yaşamışsın uzun aylarca da orada kalıp yatmışın, kalkmışın. Neden polise gidip bunları ihbarda bulunmadın esrar içiliyor işte.”

Gizli Tanık 17: “Efendim, efendim bir dakika şimdi bak bir şey söyleyeyim. Şimdi o…”

Mahkeme Başkanı: "Siz sorulan sorulara cevap verin.”

Gizli Tanık 17: “Beni ne ilgilendirir o dönemde bak onu sana söyleyeyim beni ilgilendirmez ki.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Ama suça yardım yataklık ediyorsun esrar, uyuşturucu içiliyor orada.”

Gizli Tanık 17: “Efendim esrarı herkes içiyor. İçiyorsa kendi zevkinden içiyor. Yani şimdi ben Hüseyin Abinin sigara, esrar içmesini ben hoşuma gidiyo….”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Suçu, suçu bildirmemek Türk Ceza Kanununa göre suçtur.”

Gizli Tanık 17: “Efendim İstanbul’da, İstanbul’da yüzde 10 esrar içiyor.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Sen biraz önce dedin ki her gün 100 gram Hüseyin Görüm.”

Gizli Tanık 17: “Ya (5, 6 kelime anlaşılamadı).”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Arkadaşlarıyla beraber her gün, her gün orada 100 gram içiyorlar dedin. Bende diyorum ki; neden narkotiğe bir telefon açıp da burada esrar içiliyor.”

Gizli Tanık 17: “Ya ne gerek var. Bugün Hüseyin Görüm alenen mahkemeye diyor savcıyla diyor ben içiyorum erkek gibi konuşuyor.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Peki cevabımı aldım ben.”

Gizli Tanık 17: “Hüseyin Görüm onu saklamıyor ki.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Tamam cevabımı aldım. 2; yatacak yerim yok, ilkokul mezunuyum, inşaat işçisiyim dedin. Sürekli bu tip yerlerde geziyorsun İşçi Partisi, efendim PKK’yı hepimizden iyi biliyorsun maşallah, dağları, interneti, örgütü mörgütü. Sen hangi inşaatlarda çalıştın, bu çalıştığın inşaat şirketlerinden bir kaçının ismini verebilir misin?”

Gizli Tanık 17: “Ya ben yevmiye ile çalışırım, demir işi yaparım, inşaat derken demir işi.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Peki nasıl zaman buldun, vakit buldun bu kadar iş, şimdi bu anlattığın olayları 10 yıl 20 yıl sürer.”

Gizli Tanık 17: “İş (1 kelime anlaşılamadı) efendim şimdi bak. Şimdi burada sen Kuvayı Milliye’yi mi savunuyorsun yoksa kendini mi savunuyorsun?”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Ben kimseyi savunmuyorum ben.”

Mahkeme Başkanı: "Hayrettin Bey.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Ben adaletin ortaya çıkması için söylediğin sorulardan notlar aldım elime. Çünkü ben 5 yıldır cezaevinde yatıyorum sizin gibi böyle böyle saçma saçma yalancı tanıkların beyanları yüzünden hepimiz yatıyoruz burada.”

Mahkeme Başkanı: "Hayrettin Bey.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Onun ortaya çıkması için yapıyorum bunu yoksa ne senin benden ne Kuvayı Milliye’nin.”

Gizli Tanık 17: “(1, 2 kelime anlaşılamadı) cevap vermeyeceğim.”

Mahkeme Başkanı: "Lütfen Hayrettin Bey lütfen sakinleşin.”

Gizli Tanık 17: “Ben hakaret için buraya gelmedim, ben bu soruya cevap vermeyeceğim efendim.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Hakaret etmiyorum niye savunuyor diyorsun? Niye savunayım babamın oğlu mu?”

Mahkeme Başkanı: "Hayrettin Bey lütfen. Siz sorunuzu sorun.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Sayın Başkanım beni suçluyor benim Kuvayı Milliye’yle ne alakam var?”

Mahkeme Başkanı: "Siz inşaatlarda çalıştığını, hangi inşaatlarda çalıştığını soruyorsunuz bunun ne gibi bir katkısı var acaba?”

Gizli Tanık 17: “Ben Kuvayı Milliye (1, 2 kelime anlaşılmadı).”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Yani neyi öğrenmek istiyorsunuz?”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Bakın şimdi Sayın Başkanım biraz önce bir saattir konuşuluyor, bir saattir konuşulan olayları şöyle global olarak bir toplarsanız. Bu adamın hayatı boyunca geçimini sağlayacak parayı kazanıp inşaatlara gitmediğini her yerde bu var. Gündüz İSKİ geliyor orada fotoğrafçı orada savcılık orada. Her yerde (Gizli Tanığın adı ve soyadı belirtildiğinden iki kelime tutanaktan çıkartıldı) elbiseler giymiş şarlatan elbiseleri yapmış kendine giymiş.”

Mahkeme Başkanı: "Lütfen, lütfen efendim hakaret yeri değil burası lütfen, lütfen.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Yani silahlı kuvvetlerin şeyine üniforma diyorlar da.”

Gizli Tanık 17: “Ben bu şahsın konuşmak istemiyorum efendim ben zaten rahatsız geldim buraya.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Sen zaten her yerden rahatsızsın.”

Mahkeme Başkanı: "Bir dakika müdahale etmeyin, soru sorun efendim.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Suyun bağlanmasını. Aşağı iniyorsunuz suyu tekrar kaçak bağlamaya çalışıyorsunuz. Bu kaçak bağlamanın suç olduğunu bilerek orada provokasyon yapıyorsunuz. Sesinle sen Atatürk’e küfür ediyorsun, sonra çıkıyorsun Atatürkçülükten ve Milli Kuvaye’den bahsediyorsun. Bunu yakıştırabiliyor musun?”

Gizli Tanık 17: “Atatürkçü… Ben Atatürkçü değilim ki, kim dedi benim Atatürkçü olduğumu zaten?”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Sen sesim duyulur, kayda aldılar CD’yi savcılığa götürdük, sesin duyulur sen gelme (Gizli Tanığın adı ve soyadı belirtildiğinden iki kelime tutanaktan çıkartıldı) şey demişin senin küfür ettin, arkadan sesin duyulur sen gelme demişin sen söyledin bunu.”

Gizli Tanık 17: “Ya söyledim de bu anda seninle bu senin şahsınla alakan ne?”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Ben Atatürk’e küfür edilmesini şahsıma küfür edilmiş gibi sayıyorum.”

Mahkeme Başkanı: "Bir dakika efendim bir dakika Hayrettin Bey bir dakika. Hayrettin Bey bir dakika efendim. Bu soru…”

Gizli Tanık 17: “Ben Atatürkçü, ben Atatürkçü değilim efendim bu memlekette özgürlük var. Şimdi Doğu Perinçek sayın orada diyor ki; ben Maocuydum diyor şimdi Atatürkçü olmuş ona kim inanır?”

Mahkeme Başkanı: "Şimdi gizli tanık, gizli tanık.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Doğu Bey Maocuyum falan demedi.”

Mahkeme Başkanı: "Hayrettin Bey lütfen bir dakika. Başkan vasıtasıyla sorulacak.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Tamam var Başkanım. Hayır, ben Atatürk’e küfür eden bir adamın.”

Mahkeme Başkanı: " Bu Kuvayı Milliye Derneğinin suyunun kesilmesi sırasında herhangi bir hakaret yaptınız mı?”

Gizli Tanık 17: “Efendim?”

Mahkeme Başkanı: "Bu Kuvayı Milliye Derneğinin suyunun kesilmesi sırasında.”

Gizli Tanık 17: “Efendim hakaret değil ben dedim ki orada, ya Atatürk’ü ben tanımıyorum dedim, kardeşim Atatürk değil, kim olursa olsun, bu su parası ödenecek dedim. Yani küfür yok, yani küfür yok, zaten kayıtları var orada yani. Eğer bu küfür mü?”

Sanık Hayrettin Ertekin: “2, 2; Amerika’dan gelen bir kişi var, siz beyanınızdan dolayı.”

Gizli Tanık 17: “Evet doğrudur, Hüseyin Abi orada Hüseyin Abi (1, 2 kelime anlaşılamadı).”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Bu Hüseyin Beye para, para teklif ediyor, yardım yapmak için para Hüseyin Beyde kabul etmiyor.”

Gizli Tanık 17: “Para teklif etmedi dedi ki maddi manevi olarak dedi yardım Hüseyin Abi zaten almaz.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Peki bunu da şöyle açıklıyorsunuz; bu kirli ilişki hemen arkasından açıklıyorsunuz, bu kirli ilişkiler.”

Gizli Tanık 17: “Doğru efendim kirli ilişkiler tabi.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Zaten almamış adam para yardım falan kabul etmemiş nasıl kirli oluyor bu adam?”

Gizli Tanık 17: “Ya ben, ya ben Hüseyin Görüm’ü ben suçladım mı burada? O almadı o onurlu adamdır. Eğer o Kuvayı Milliye’de Hüseyin Görüm olmasaydı orada cinayet işlenirdi. Hüseyin Görüm bir sineğe bile, sineğe bile kıymaz sineğe.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Ama kirli işler dedin, bu kirli işler.”

Mahkeme Başkanı: "Tamam anlaşıldı.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Peki peki Kemal Kerinçsiz’e bir emekli bir kurmay albayın bir hediye plaket göndermesi hediye göndermesi suç mudur size göre?”

Gizli Tanık 17: “Plaket değil efendim plaket değil. Hayır değil efendim bence suç değil.”

Mahkeme Başkanı: "Efendim bunları lütfen. Bunlar sorulacak sorular değil.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Peki peki.”

Mahkeme Başkanı: "Bunlar kanaat, suç olur dese ne olur, olmaz dese ne olur.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Sayın Başkanım burada.”

Mahkeme Başkanı: "Yani onun kanaati bizi bağlamaz ki. Lütfen efendim somut şeyler sorun.”

Gizli Tanık 17: “Kanaat olarak sormuyorum Sayın Başkanım. Kemal Kerinçsiz ve albayımız…”

Mahkeme Başkanı: "Efendim suç olup olmayacağını o takdir edecek durumda değil. Başka soru sorun.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Peki peki. Peki Sayın Başkanım. Şimdi tabi Doğu Bey söyledi ama Doğu Beye çamur atmaya kalktınız. Bu çamur atmayı, bu kadar bilgiyi, bu kadar şeyi normal bir ilkokul mezunu, inşaat işçisinin yapabileceği şeyler değil bunlar hayatın olağan akışına aykırı.”

Gizli Tanık 17: “İzah edeyim mi? Bak izah.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Seni kim yönlendiriyor, Mehmet Eymür’le bir irtibatın var mı?”

Gizli Tanık 17: “Kimle?”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Mehmet Eymür.”

Gizli Tanık 17: “Şimdi senin bu davadaki durumunu ben bilmiyorum ama. Demek ki.”

Mahkeme Başkanı: "Bir dakika Gizli Tanık 17, Mehmet Eymür’ü tanır mısınız?”

Gizli Tanık 17: “Demek ki bak beyefendi.”

Mahkeme Başkanı: "Gizli Tanık 17, sorduğum soruya cevap verin Mehmet Eymür’ü tanır mısınız?”

Gizli Tanık 17: “(5, 6 kelime anlaşılmadı) Efendim?”

Mahkeme Başkanı: "Mehmet Eymür’ü tanır mısınız?”

Gizli Tanık 17: “Tanırım efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Nereden tanırsınız?”

Gizli Tanık 17: “Medyadan tanırım Türkiye Cumhuriyetinin bir tane şeyidir Başbakanımızı nasıl tanıyorsak onu da öyle tanıyoruz.”

Mahkeme Başkanı: “Evet Mehmet Eymür’ün veya herhangi bir şahsın size herhangi bir tehdidi baskısı oldu mu?”

Gizli Tanık 17: “Ne gibi?”

Mahkeme Başkanı: "Bu tanıklık yapmanız veya şunları söylemeniz konusunda.”

Gizli Tanık 17: “Ne alakası var, ne alakası var?”

Mahkeme Başkanı: "Yok. Buyurun Hayrettin Bey.”

Gizli Tanık 17: “(1, 2 kelime anlaşılamadı) getirmeyin.”

Mahkeme Başkanı: "Tamam anlaşıldı buyurun.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Peki anlaşıldı. Ali Kutlu Adana’dan geldiğinde böyle silik bir vaziyette korku içinde aşağıda duruyordu.”

Gizli Tanık 17: “Oraya geldi 15 gün bodrumdan çıkmadı.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Bayrak yakmasını bana anlattı dediniz. Peki, bu bayrak yakmak Türk bayrağını yakmak sen hani Kuvayı Milliyecisin ya, Atatürkçüsün ya.”

Gizli Tanık 17: “Evet, evet.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Neden gidip ihbarda bulunmadın Türk bayrağını yakmıştır buna bir tepki gösterdin mi?”

Gizli Tanık 17: “Efendim ben niye, ben niye ihbarda bulunayım, ben niye ihbarda bulunayım sen söyle.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Suç, Suçu bildirmemek suçtur.”

Mahkeme Başkanı: "Bir dakika efendim.”

Gizli Tanık 17: “Tamam efendim o zaman o suçumu da yazsın ben gideyim cezamı yatayım o zaman. Tamam, saç, şimdi 2, 3 tane suçum oldu (1 kelime anlaşılamadı).”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Kısa kısa, kısa kısa vaktimiz yok kısa kısa. Bu Kuvayı Milliye derneğine ilk gitmenle oradan son ayrılman yani albayın seni oradan kovmasının arasındaki zaman ne kadar?”

Gizli Tanık 17: “7 ay filan.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “7 ay tamam. Fikri, Emekli Albay Fikri Karadağ belki diliniz öyle alışmış paşam diyorsunuz, Türk ordusunun şerefli bir kurmay subayıdır, emekli olmuş. Yıllarca yıkıcı, bölücü faaliyette bulunan PKK’ya karşı mücadele vermiş alay komutanlığı yapmış bir kişiyi burada töhmet altında bırakacak şeyler söylediniz bazı. İşte her şeyi biliyordu, her şeyi yapıyordu, halkı kışkırtıyordu.”

Gizli Tanık 17: “Kışkırtıyordu tabi dönme.”

Mahkeme Başkanı: “Bir dakika soruyu alın bir dakika.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Somut olarak kışkırtmadan kastettiğiniz nedir? Kime, nerede bir yayın yaptı, nerede bir yazı yaptı, kiminle bunu yaptı ve bu kışkırtmadan ne anlıyorsunuz siz?”

Gizli Tanık 17: “Şimdi isminizi alabilir miyim sizin?”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Hayrettin Ertekin’im ben.”

Gizli Tanık 17: “Hayrettin Bey. Şimdi arşivlere girersen Sayın Mehmet Fikri Karadağ’ın bütün konuşmaları bölücülüğe dayanır. Bugün Hüseyin Görüm orda. Bak Hüseyin Görüm’ü görüyorum, Hüseyin Görüm en kızdığı kelime nedir biliyor musun? Dönek, dönek kelimesine çok kızar, bölücülük kelimesine çok kızar. Bugün bakın bir şey söyleyeyim burada bir şey söyleyeyim aynı gün burada Mehmet Fikri Karadağ tahliye olsaydı da Hüseyin Görüm burada olsaydı, Mehmet Fikri Karadağ 20 sene olsa bunun ziyaretine gelmezdi.”

Mahkeme Başkanı: “Efendim bunları boş verin. Bu dönek dönek diye diyorsunuz. Bunun dışında başka bir kışkırtması var mı?”

Gizli Tanık 17: “Ama bak nereye getireceğim, bak nereye getireceğim. Bak bugün nereye getireceğim. Kuvayı Milliye’yi bende severim ismi itibariyle. Kuvayı Milliye’de efendim Mehmet Fikri Karadağ’ın yeri olamaz Kuvayı Milliye kuruluş itibariyle (1 kelime anlaşılmadı).”

Mahkeme Başkanı: “Gizli Tanık 17 size sorulan, size sorulan soru bu değil.”

Gizli Tanık 17: “Bir dakika.”

Mahkeme Başkanı: “Mehmet Fikri Karadağ’ın kışkırtmasından bahsettiniz. Bu konuda somut bilginiz var mı, neler yaptı?”

Gizli Tanık 17: “Efendim bugün bir yemin töreni namı değer bütün Türkiye medyası tarafından izlenmiştir, herkes tarafından hayretle karşılanmıştır. Yani ölmekten, öldürmekten bahseden, şiddet dolu bir yemin töreni yapıyor yani.”

Mahkeme Başkanı: “Bunun dışında başka bir var mı bildiğiniz?”

Sanık Mehmet Fikri Karadağ söz almadan konuştu anlaşılmadı.

Mahkeme Başkanı: “Lütfen efendim lütfen size de sıra gelecek Fikri Bey lütfen. Buyurun.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Peki Sayın Başkanım.”

Sanık Mehmet Fikri Karadağ söz almadan konuştu anlaşılmadı.

Mahkeme Başkanı: “Efendim beyanını almak için burada.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Devam edebilir miyim Sayın Başkanım?”

Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “İfadelerinizde Hüseyin Görüm Beyle ilgili kendisi salonda yokken.”

Gizli Tanık 17: “Değil ben bir tane onun arkasından ifadelerime bak, Hüseyin Görüm’ün hakkında bir tane bir tane. Niye bak benim Hüseyin Görüm’den korkum yok.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Bir dakika burada biz dinledik şimdi bir dinler misiniz soruyu….”

Mahkeme Başkanı: “Gizli Tanık 17 sorunun cevabının dışına çıkmayın.”

Gizli Tanık 17: “Özür dilerim efendim.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Sorumu dinler misiniz? Dediniz ki (Gizli Tanığın adı belirtildiğinden bir kelime tutanaktan çıkartıldı) Bey, Hüseyin Beyin din bilgisi yok, Kuran’ı bilmez.”

Gizli Tanık 17: “Doğrudur.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Bu doğru değil. Şey bu Kuran’dan hiç anlamaz, esrar içer, 100 gram akrabaları da gelir her gün kafayı çeker demlenir giderlerdi dediniz değil mi?”

Gizli Tanık 17: “Doğrudur, doğrudur e adam inkâr etmiyor zaten.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Bir dakika. Ben inkâr edip etmeyeceği onun kendi şahsi bir şey. Ben 4 buçuk yıldır Hüseyin Beyle bu 207. duruşmada bu Mahkemedeyiz. 15 gün önce tahliye oldu kendisi. Ben İmam Hatip mezunu biriyim, Kuran’ı Kerim’i hafızım yani. Hüseyin Beyi test etmek için içeride bir cüz 20 sayfa okuttum. Hüseyin Bey Kuran’ı Kerim’i benden daha iyi biliyor.”

Gizli Tanık 17: “(2, 3 kelime anlaşılmadı).”

Mahkeme Başkanı: “Hüseyin Beyin Kuran bilgisi söz konusu değil burada tartışılan, konuşulan.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Ezbere biliyor. Efendim bilmiyor dedi de.”

Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Efendim bilmiyor dedi de 5 vakit namazını kılıyor, Hüseyin Bey iftira attığı buradan belli.”

Gizli Tanık 17: “İftira atmıyorum ben o adama saygı duyuyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam başka bu soruyu geçelim başka soru sorun.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Tamam geçelim. İşçi Partisine gitmişsin orada kaydolduğunu, üye olduğunu söyledin.”

Gizli Tanık 17: “Evet.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Peki bir siyasi partiye giden o partinin fikirlerini, düşüncelerini benimser.”

Gizli Tanık 17: “Evet.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Ve izler, görür sonra gider o siyasi partiye kayıt olur.”

Gizli Tanık 17: “Doğrudur.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Biraz önce Doğu Beye dedin ki, Maocudur dedin, yalan dedin, iftira dedin.”

Gizli Tanık 17: “Doğrudur.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Bunlar senin karakterini belli ediyor o zaman sende aynı karakterde misin ki gidip bu şeye kayıt oldun partiye?”

Gizli Tanık 17: “Efendim şimdi orda ki arkadaşların çoğu belki Mahkeme süresince Mahkemenin böyle olmasından dolayı bana kızıyorlar ama benimde bazı özelliklerimi bilirler. Bak onu size söyleyeyim.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Dinliyorum.”

Gizli Tanık 17: “He o benim özeliklerimi bilirler. Senin gibi 20 tane olsa ben laf yetiştiririm ama.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Devam, devam.”

Gizli Tanık 17: “Mahkemeye bu mikrofonu aldın hiç ilgisi, alakası olmayan burada efendim sen Mehmet Fikri Karadağ’ın avukatı mısın bir, İşçi Partisinin avukatı mısın iki?”

Mahkeme Başkanı: “Gizli Tanık 17 siz sorulan, sorulan soruya cevap verin. Hayrettin Bey kişilerin karakteri burada yargılama konusu değil, başka bir soru sorun.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Sayın Başkanım, Sayın Başkanım.”

Mahkeme Başkanı: “Başka bir soru sorun.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Buradaki sanıklar aynı davada yargılanıyoruz ve kim olursa olsun ben ne kimsenin bir avukatıyım ama burada bize yani buradaki arkadaşlarımız, hepimiz aynı davanın içinde bir elekteyiz. O hakaret Maocu diyor şimdi ben Doğu Beyin…”

Mahkeme Başkanı: “Tamam efendim kendisi kendisi var burada zaten. Soruları sorularını sordu, gerekli açıklamayı yapar.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Yaptı zaten Doğu Bey, Doğu Bey yaptı.”

Mahkeme Başkanı: “Tartışılan kişilerin karakteri değil başka soru sorun efendim. Başka soru sorun.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Doğu Bey kibar bir insan, kibar bir insan bir şey söylemedi.”

Mahkeme Başkanı: “Anladım efendim, başka soru sorun.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Peki 2. sorum. Pardon Fikri Karadağ sizi ajan diye hakaret ederek kovmuş. Siz ajan mısınız?”

Gizli Tanık 17: “Ajan değilim Fikri Paşamıza bakarsan herkes ajan.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Peki şimdi biraz önce Hüseyin Görüm’le ilgili birçok şey söylemiştin bunu şey yaptım. Salona geldiğinde de Hüseyin Görüm Bey en delikanlı adam dedin. Bunun çelişkisini bir ironi mi yaptın yoksa korkuyor musun Hüseyin Görüm’den?”

Gizli Tanık 17: “Şimdi Hüseyin Görüm, Hüseyin Görüm’ün karakter olarak bir tek, bir sineği incitmez. Neden? Hüseyin Görüm’ün Allah korkusu var, dini bilgisi olmayabilir. Hüseyin Abi taksici şoförü ama Hüseyin Abinin bir general kadarda bilgisi var. Ben o açıdan dedim yoksa ben ona hakaret edecek bir insan değilim. Çünkü kendisi gerçekten itikatlı bir de azimli bir insan eğer Kuran’ı da öğrendiyse Allah razı olsun ve inşallah daha iyi olur yani.”

Mahkeme Başkanı: “Gizli Tanık 17 anlaşıldı konumuz bu değil başka soru sorun. Başka soru sorun.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Şimdi sorum 18, soru 18 soruyorum Sayın Başkanım müsaade ederseniz. Biraz önce yine dedin ki Kuvayı Milliye derneğine Sayın Veli Küçük geldi, elinde baklava getirdi, oturduk oradakiler yedi, bende çay servisi yaptım dedin. Baklava ne kadardı, kaç kilo bir baklavaydı senden başka gören var mıydı?”

Gizli Tanık 17: “(3, 4 kelime anlaşılmadı).”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Geldiğini.”

Mahkeme Başkanı: “Bunun önemi var mı, bunun önemi var mı, bunun önemi var mı, baklavanın ne kadar olduğu?”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Efendim bir iftira atıyor ama Veli Küçük’ün ifadesinde Kuvayı Milliye derneğine gitmediğine dair zabıt var burada ve…”

Gizli Tanık 17: “Ya zabıt….”

Mahkeme Başkanı: “Veli Küçük Kuvayı Milliye derneğine geldiğinde baklava getirmiş miydi, getirmemiş miydi?”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Gitmediğine dair.”

Gizli Tanık 17: “Efendim.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Pardon.”

Mahkeme Başkanı: “Baklava getirmiş miydi, getirmemiş miydi?”

Gizli Tanık 17: “Valla bir tatlı getirdi ama ben zaten tatlıyı sevmediğim için bilmem efendim ama bak şimdi burada.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Senden, senden başka kaç kişi vardı gören oldu mu?”

Gizli Tanık 17: “Ben bir ton adam vardı ama şimdi bir şey söyleyeyim.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Bir tanesinin ismini söyleyebilir misin?”

Gizli Tanık 17: “Bak bir dakika, bir dakika şimdi burada benim anladığım kadarıyla beni burada psikolojik bir baskı altına alıyorsunuz.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Hayır efendim hayır hayır hayır.”

Gizli Tanık 17: “Şimdi bir dakika.”

Mahkeme Başkanı: “Efendim bunu yapamazlar siz sorulan sorulara kısa bir cevap verin.”

Gizli Tanık 17: “Evet. Şimdi ben diyelim ki orda Kahraman Şahin’de ordaydı Kahraman Şahin çıksa derki ben gelmedi derse, ben yalancı duruma düşüyorum ama (1, 2 kelime anlaşılmadı).”

Mahkeme Başkanı: “Gerekirse onlara, onlara da sorarız bu durumu. Siz sorduğum soruya cevap verin Veli Küçük Kuvayı Milliye derneğine geldiğini iddia ediyorsunuz.”

Gizli Tanık 17: “Geldi efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Baklava getirmiş miydi, tatlı getirmiş miydi, getirmemiş miydi?”

Gizli Tanık 17: “Tatlı türü bir şey getirmişti.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Senden başka gören bir kişinin ismini rica ediyorum.”

Gizli Tanık 17: Kahraman Şahin orda.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Kahraman Şahin’e sorulmasını istiyorum Sayın Başkanım.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “1; bu elbiselerin arama kurtarma timi için yapıldığını daha önce bir arkadaşına söylemişin, arama kurtarmayla ilgili de resimler çektirmişin. Senin de üzerine giydiğin o elbisenin arama kurtarmayla bir ilgisi olup olmadığını açıklar mısın?”

Gizli Tanık 17: “Ne gibi…”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Yani Kuvayı Milliye bir herhangi deprem olduğu zaman gidip orada arama kurtarma ekibi kurtarma ekibi diye yani bu şey var ya hani gidiyorlar depremlerde falan onlar için mi giyildi yapıldı bu elbise yoksa hakikaten kendinizi subay sanıp böyle.”

Gizli Tanık 17: “Orda subay zannediyorduk.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Pardon.”

Gizli Tanık 17: “Subay zannediyorduk tepeden inme subay.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Yani çakma subay oluyorsunuz.”

Gizli Tanık 17: “Çakma subay.”

Sanık Hayrettin Ertekin: “Peki Sayın Başkanım teşekkür ediyorum sorularım bu kadar.”

Gizli Tanık 17: “Kendi öyle ifade ediyorduk paşamızın sayesinde.”

Mahkeme Başkanı: “Fikri Bey buyurun.”

Sanık Mehmet Fikri Karadağ söz istedi verildi: “Sayın Başkanım izin verir misiniz kürsüye geleyim?”

Mahkeme Başkanı: “Buyurun buyurun.”

Sanık Mehmet Fikri Karadağ: “Sayın Başkanım teşekkür ediyorum. Sayın Başkanım bizim huzurda verdiğimiz ifadelerde bu gizli tanıkla ilgili bütün teferruatlı açıklamayı zaten zatıalilerinize sunduk. Bu konularda fazla bir şey söylemeye lüzum yok. Zaten çoğu da Sayın Savcımın sordukları sorularda sanki Kuvayı Milliye derneğini yargılıyormuş gibi filan oldu. Kendisine de arz ettim arada. Onunla ilgili hem Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı, hem İstanbul Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığı takipsizlik kararı zaten var. Derneğin kapatılması için…”

Mahkeme Başkanı: “Evet efendim bütün bunlar değerlendirilecek, savunmanızı aldık, şuanda tanığı dinliyoruz, sorularınız varsa onu alalım.”

Sanık Mehmet Fikri Karadağ: “Bir dakika, bunu söylemeden, bunu söylemeden olmaz ki ama.”

Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”

Sanık Mehmet Fikri Karadağ: “Bunu söylemeden olmaz lütfen.”

Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”

Sanık Mehmet Fikri Karadağ: “Gizli Tanık 17 kimliğiniz hem Sayın Savcı, hem Başkan hem de kendin tarafından ben saydım 17 defa tam 17 defa ikrar edildi. Kim olduğun benim tarafımdan biliniyor ama ismini söylemeden soracağım tabi, ismini söyleyemiyorum. Böyle bir komedi var. Hem herkes biliyor, hem heyet biliyor Sayın Heyet biliyor ama ismini söylemeden soracağım.”

Mahkeme Başkanı: “Mehmet Fikri Bey lütfen sorunuzu sorun.”

Sanık Mehmet Fikri Karadağ: “Derneğe ne zaman geldiniz?”

Gizli Tanık 17: “Ay olarak tam hatırlamıyorum ama 7 ay civarında kaldım. Ben oldum olası tarih ve saatlerle pek işim olmaz çünkü devlet memuru olmadığım için.”

Sanık Mehmet Fikri Karadağ: “Pekala, pekala. Derneğe kendi isteğinizle mi geldiniz yoksa yoldan birisi sizi cevirdi zorla üye filan mı yaptı?”

Gizli Tanık 17: “Bir arkadaşın tavsiyesiyle öyle geldim kendi isteğimle geldim gibi bir şey….”

Sanık Mehmet Fikri Karadağ: “Kendi isteğinizle geldiniz.”

Gizli Tanık 17: “Evet.”

Sanık Mehmet Fikri Karadağ: “O zaman nerdeydiniz, geldiğiniz yer neresiydi?”

Gizli Tanık 17: “Efendim.”

Sanık Mehmet Fikri Karadağ: “Nerden geldiniz?”

Gizli Tanık 17: “Gemlik’ten.”

Sanık Mehmet Fikri Karadağ: “Ha Gemlik’ten geldiniz. Ordan geldikten sonra benimle görüştünüz mü?”

Gizli Tanık 17: “Görüştüm.”

Sanık Mehmet Fikri Karadağ: “Görüştünüz. O görüşmemizde çok güzel şeyler söylemiştiniz, kendi başınıza bu işleri yaptığınız vesaire vesaire.”

Gizli Tanık 17: “Doğru, doğru doğru efendim.”

Sanık Mehmet Fikri Karadağ: “O zaman kendinizden mi yapıyordunuz yoksa beni görmeden önce sizde Kuvayı Milliyeci olarak o ruha sahip birisi olarak mı çalışıyordunuz?”

Gizli Tanık 17: “Efendim şimdi Kuvayı Milliye’yle paşam.”

Sanık Mehmet Fikri Karadağ: “Hiçbir görev vermedim ben sana.”

Gizli Tanık 17: “Şimdi Paşam Kuvayı Milliye’yle sizin şahsi hırslarınızı karıştırmayın Kuvayı Milliye gerçekten milli değer…..”

Sanık Mehmet Fikri Karadağ: “Sen sadece soruma cevap ver ukalalık etme.”

Mahkeme Başkanı: “Bir dakika lütfen efendim.”

Sanık Mehmet Fikri Karadağ: “Sen yorum yapma sadece cevap ver.”

Mahkeme Başkanı: “Mehmet Fikri Bey, Mehmet Fikri Bey sesiniz.”

Sanık Mehmet Fikri Karadağ: “Kuvayı Milliye’ye geldiğinizde üyeliğiniz var mıydı?”

Mahkeme Başkanı: “Mehmet Fikri Bey lütfen böyle yüksek sesle değil, bağırarak değil lütfen.”

Sanık Mehmet Fikri Karadağ: “Kızma Başkanım, kızma be Başkanım ya, kızacak ne var bunda ya.”

Mahkeme Başkanı: “Lütfen Başkan acılığıyla soracaksınız.”

Sanık Mehmet Fikri Karadağ: “Peki.”

Mahkeme Başkanı: “Siz bana söyleyin.”

Sanık Mehmet Fikri Karadağ: “Peki Sayın Başkanım derneğe geldiği zaman üye olmuş mu, üyelik kartı var mı?”

Gizli Tanık 17: “Var bir de özellikle sen kendin imza ettin.”

Sanık Mehmet Fikri Karadağ: “Üyelik müracaatı var mı? Efendim.”

Gizli Tanık 17: “Sen kendin imza ettin paşam.”

Mahkeme Başkanı: “Üyelik kartı verildi mi size?”

Sanık Mehmet Fikri Karadağ: “Giriş kartını mı, üyelik kartını mı?”

Gizli Tanık 17: “Üyelik kartı var bende.”

Sanık Mehmet Fikri Karadağ: “Olabilir var mı diye soruyorum ben hatırlamıyorum.”

Gizli Tanık 17: “Üyelik kartı da verildi.”

Sanık Mehmet Fikri Karadağ: “Peki dernekte görev verildi mi size?”

Gizli Tanık 17: “Efendim bilahare istihbarat kartı da verildi, verildi ya bunlar veriliyordu. Bunlar…”

Salonda söz almadan konuşanlar oldu, anlaşılmadı.

Sanık Mehmet Fikri Karadağ: “Dernekte ne görev verildi?”

Gizli Tanık 17: “Efendim.”

Sanık Mehmet Fikri Karadağ: “Dernekte ne görev verildi size?”

Gizli Tanık 17: “Efendim önce Anadolu’dan sorumlu yani bütün şey teşkilat efendim bunu yaptınız bak ben bunu ispat ederim size, bak ben bunu ispat ederim Mahkemeye (1 kelime anlaşılmadı).

Sanık Mehmet Fikri Karadağ: “Sen sadece soruya cevap ver uzatma, yorum yapma.”

Gizli Tanık 17: “(1 kelime anlaşılmadı) sen mahcup olursunuz.”

Mahkeme Başkanı: “Bir dakika, bir dakika.”

Sanık Mehmet Fikri Karadağ: “Lütfen Sayın Başkanım yorum yapmasın.”

Gizli Tanık 17: “Siz herkese (2, 3 kelime anlaşılmadı) herkese.”

Mahkeme Başkanı: “Sorusunu cevabını tamamlasın.”

Sanık Mehmet Fikri Karadağ: “Bu soruya cevap versin görev aldın mı?”

Mahkeme Başkanı: “Mehmet Fikri Bey lütfen cevabını alalım, sorunuzu sordunuz.”

Sanık Mehmet Fikri Karadağ: “Verdimi duyamıyorum ki.”

Mahkeme Başkanı: “Evet buyurun.”

Gizli Tanık 17: “Efendim soruyu tekrar alayım paşam.”

Sanık Mehmet Fikri Karadağ: “O görev Sayın Başkanım dernekte görev böyle görevlendirmeler bir yetki belgesiyle.”

Mahkeme Başkanı: “Efendim soru soruyorsunuz cevabını almadan kendiniz karışıyorsunuz.”

Sanık Mehmet Fikri Karadağ: “Size bir yetki belgesi verdi mi biri görevlendirme kartı şeklinde bir yetkisi verilmiş mi kendisine?”

Gizli Tanık 17: “Efendim şimdi seninle olmuyor ki orda teşkilat başkanımız var, teşkilat başkanımızın da yetkisi var.”

Sanık Mehmet Fikri Karadağ: “Yani Hüseyin Görüm sana dedi Anadolu’dan sorumlusun, sende o sorumluluğu mu kabul ettin onu mu demek istiyorsun.”

Gizli Tanık 17: “Hizmet edi…. oluyordu ama daha sonra cıvıttınız işi.”

Sanık Mehmet Fikri Karadağ: “Yorum yapma lütfen. Yapmasın Sayın Başkanım sadece soruya cevap versin.”

Gizli Tanık 17: “E yorum yapmayalım ne diyelim Sayın Paşam yani şimdi bak yaşlı başlı adamsın sana ben konuşmak istemiyorum, burada bir Mahkeme Heyeti var.”

Sanık Mehmet Fikri Karadağ: “Sayın Başkanım yorum yapmasın şu it yav.”

Mahkeme Başkanı: “Siz sorulan Gizli Tanık 17 sorulan soruya cevap verin.”

Gizli Tanık 17: “Yorum yapmıyorum.”

Sanık Mehmet Fikri Karadağ: “Yorum yapmasın şu it.”

Gizli Tanık 17: “Efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Hüseyin Görüm mü görevlendirdi sizi bu Anadolu’dan sorumlu işte neyse verdiğiniz görev, verilen görev?”

Gizli Tanık 17: “Hüseyin Görüm ama Hüseyin doğrudur efendim ama Hüseyin Görüm’de Hüseyin Görüm’de bir başkan kadar kendisi de hatta bir gün bana dedi ki seçimden, seçimlerden sorumlu bunun şeyiydim ben danışmanıydım. E inkar etsin.”

Sanık Mehmet Fikri Karadağ: “Ona sonra geleceğim canım.”

Gizli Tanık 17: “Yok inkar etsin, inkar etsin burada bana dedi ki oğlum ben dedi.”

Sanık Mehmet Fikri Karadağ: “Bir dakika bir dakika Sayın Başkanım ona zaten geleceğim.”

Mahkeme Başkanı: “Efendim bekleyin Fikri Bey.”

Gizli Tanık 17: “Eğer ben dedi milletvekili olursam seni dedi yanıma hem koruma alacağım bana böyle söyledi danışmanıydım efendim aha inkar etsin. Mademki ben yeni geldim sen beni niye danışman yaptın?”

Sanık Mehmet Fikri Karadağ: “İnkar eden yok Sayın Başkanım. Hem de ona sıra gelecek lütfen Gizli Tanık.”

Gizli Tanık 17: “Bir inşaat işçisini.”

Sanık Mehmet Fikri Karadağ: “GT 17 lütfen bekle. Gizli tanıklığı siz kendiniz mi yaptınız yoksa birisi mi yönlendirdi. Söylediniz ama bir daha soruyorum, bir daha cevap verin?”

Gizli Tanık 17: “Kendim yaptım, kendim yaptım.”

Sanık Mehmet Fikri Karadağ: “Siz kendiniz yaptınız gittiniz gönüllü. Öyle mi?”

Gizli Tanık 17: “Evet.”

Sanık Mehmet Fikri Karadağ: “Gazeteci vasıtasıyla mı gittiniz, doğrudan doğruya savcıya mı gittiniz, polise mi gittiniz?”

Gizli Tanık 17: “Direk savcıya gittim.”

Sanık Mehmet Fikri Karadağ: “Direk Savcı Beye gittiniz. Peki, teşekkür ederim. Gizli tanık olarak ifade vermeyi niçin istediniz, sizi öldürmekten veyahut da ailenize zarar vermekten birisinden mi korktunuz?””

Gizli Tanık 17: “Değil öyle icap etti, öyle icap etti.”

Sanık Mehmet Fikri Karadağ: “Yani kendi kendine mi söyledin yoksa gittiğin yerde bu mu sana söylendi?”

Gizli Tanık 17: “Yok yok.”

Sanık Mehmet Fikri Karadağ: “Bir telkin oldu mu?”

Gizli Tanık 17: “Ben kendim istedim, ben kendim istedim.”

Sanık Mehmet Fikri Karadağ: “Peki.”

Gizli Tanık 17: “Size ben bir şey söylemek istiyorum Sayın Paşam.”

Sanık Mehmet Fikri Karadağ: “Bir şey söyleme sadece sorulara cevap ver.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam sorunun cevabını alalım, tamam.”

Sanık Mehmet Fikri Karadağ: “Lütfen lütfen bırak şimdi bunları. (Gizli Tanığın adı ve soyadı belirtildiğinden iki kelime tutanaktan çıkartıldı) seçim bölgesinde şey bağımsızlık adayı olarak koyduğum zaman Sayın Başkanım ben İstanbul 1. bölge 6. Sıradan. Doğru söylüyor kendisi. Hatta bazı klişe sözleri de kendisi yazıp oraya koymuşuzdur. Mesela Türk milletinin kaderi yoksulluk, yolsuzluk ve bilmem işsizlik olamaz filan diye bir sözü benim hatırladığım kadarıyla oydu. Beraber kendi…. sizinle beraber matbaaya gidip bu resimlerin altına bu yazıları yazdık mı?”

Gizli Tanık 17: “Yazdık efendim.”

Sanık Mehmet Fikri Karadağ: “Yazdık ondan sonra.”

Üye Hakim Hüsnü Çalmuk: “Başkanım bir araya girebilir miyim? Başkanım CD’nin bitmesine az bir süre kaldı. Bir değiştirmek için bir dakika süre istiyorum.”



Yüklə 1,24 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin