salonunu tutacağını, buranın teklif verme usulü ile tutulacağını, kuaför salonunun tutacağı kişi yaklaşık altı bin YTL tadilat yapacağını kendisine söyledim. Kendisi
bana 3. kolordunun kuaför salonunda daha önce çalışanlar zarar ettiklerini müşterisi olmadığını söyledi ve bu kuaför salonunda tutmasından vazgeçmiş kendi iş yerinde devam edeceğini söyledi, kötü amaçlı görüşmemiz olmamış ki. Orası tuttuğu zaman dedim ki 6 milyar para masraf gidecekmiş ki ben dedim ortak olurum sana, dedi ki ali daha önce orayı tutanlar zarar görmüştür oranın müşterisi dışarı gidiyormuş, komutanların işleri oraya gidiyormuş ve teklif usulü savcıda demiş ki komutanlara falan o brifingler neyse. Tape 24, telefon görüşmemde, paşamın bazı malzemeleri var onları almaya gidiyorum, şeklindeki görüşmem paşa dediğim kişi küçük oğlum olan Veysel Emre dir. ben o zaman da söyledim, Bahsettiğim malzeme çocuğumun lens ve lens suyudur. paşamın malzemeleri var onları almaya gidiyorum lens suyu için gidiyorum o zaman göz problemi vardı, etiler dinle göz hastanesinde kanıtı var ben tedavi ettiriyordum. Her gün rapor vermem lazım şeklindeki konuşmam eşim ve 3 çocuğum Muş'talar bende İstanbul'da çalışıyorum. Eşim beni merak eder daha iki yıl önce de silahla yaralanmıştım, bu yüzden eşimi her gün ararım iyi olduğumu söylerim. Ben kimseye rapor vermem eşimle alakalı bir durumdur. Ben bir PKK itirafçısıyım unutmayalım, zaten yaralanmıştım benim eşim benim görüştüğüm kişi de ismini vermek istemiyorum siz biliyorsunuz tapenin bir arkadaşımdır ve bu arkadaşım ne Ergenekoncudur, ne Ergenekoncular akrabalarıdır, tam bu sanıklardan dışı. Normal aramızda konuşuyoruz. Ve o kişide siz biliyorsunuz ben burada açıklamak istemiyorum çünkü şeyler olur. Her gün bu telefonun devamıdır, şehit haberleri televizyonlarda gelirken çok üzüldüm ve demişim bana 5-10 kişi versinler ben her gece dağda 20 PKK'lı Öldürürüm. Ben PKK lılar için bu telefon konuşmamı yapmışımdır. Evet, Sayın başkanım bu Mustafa Karadeniz ile iletişim tutanaklarımdır, bu kötü hiçbir amaçlı bir şey yoktur. Onu Sayın başkanıma iletiyorum çünkü fazla aramasına gerek yok. ondan sonra ben şunu bitireyim de ben şunu bitireyim. Her gün şehit haberleri televizyonlarda gelirken çok üzüldüm ve demişim bana 5-10 kişi versinler ben her gece dağda 20 PKK'lı Öldürürüm. Ben PKKlılar için bunun için telefonda konuşmuşum. Yani konuşmamı yapmışımdır. Sayın savcım ne yazmış burada, eğer ki bana bıraksalar ben beş arkadaşımı toplar gecede yirmi kişi öldürürüm kimin ne olduğunu biliyoruz. Kimin ne kahpe yaptığını biliyoruz, ama fırsat yok neymiş adalet varmış, yok kamu varmış dediği bu konuşmalarında da şüpheli Abdulmuttalip Tonçer her türlü konuda bağlı olduğu Hayrettin Ertekin Ergenekon terör örgütüne rapor sunduğu, terör örgütünün amaçları doğrultusunda öldürmekte dahil olmak üzere her türlü eylemi gerçekleştirebileceğini de beyan ettiği anlaşılmıştır. Ne alakası var efendim. Bunun ne alakası olduğunu ben bunu size arz ediyorum ben burda demişim ki vatanı milleti kurtarmayacağım, biz normal tartışıyoruz hani işi gücüne bak diyor devlet……...ben dedim yok öyle bir şey kalmadı. Bende o haberi duyduktan sonra mileti vatanı kurtarmayacağım artık. Bundan sonra çünkü Allah izin verirse bu iş bitecek artık kendileri vatanı korusunlar. Ne yapalım yeter artık yani bu kadar nokta var içimizde PKK lılar var şimdi bir tane kurşun sıksam benim hemen özgeçmişimi unutup, beni hapse bile atarlar. Ben bunu PKK için söylüyorum efendim. Bu Ergenekon ile ne alakası var. bir görüştüğüm kişi Ergenekon da hiçbir zaman alakası olmadı. Normal biliyorsunuz ismi. Kim olduğunu normal aramızdaki bir konuşma. Ben bunu size arz ediyorum. Evet tape 12, 09/10/2007 tarihinde görüşmem de hiç tanımadığım bir kişi "telefonda bana … demişsin neden diye sordum" inkar etti sonra da hakaret etti bana, nokta nokta nokta dedi, şeklinde küfür ve hakaret etmiş.Bu tanımadığım kişi hem bana hakaret ediyor hem de beni savcılığa şikayet ettim diyor, halen anlamış değilim, bu görüşmemin iletişim tutanağı size arz edeceğim taktir yüce mahkemenindir.ben savcılarımdan özür diliyorum.o andaki şey belki sinire gelmişim.öyle bir şeyim varsa da özür diliyorum. Ben bilinçli sayın savcılarıma herhangi bir savcılarıma öyle bir saygısızlıkta bulunmam, bulunmamışım da. Onu ben size arz edeceğim, sizde de var zaten. 21.06.2007 tarihinde Hayrettin Ertekin e bana hiçbir zaman benim paralarımı tahsil et şeklinde telefon görüşmemiz ne de konuşmamız olmamıştır. bir zorla burla zorla para alın şu bu falan alın asla dememiştir. 21.06.2007 tarihinde ben esim ve çocuklarımla beraber daha önce ameliyat olan eşimin akrabasının ziyaretine gidecektik. Ben de sayın Hayrettin Ertekin e hasta ziyareti için Bursa'ya gidiyorum dedim. Hayretin Ertekin son bir yıldır buradadır, onu unutmuş olabilir, saygı duyuyorum ki onda zaten bir suç yok. Sayın Hayrettin Ertekin de bana Bursa'ya gitmişken, rica ediyor, arabam için şanzıman göndereceklerdi. Bursa'ya gittiğinde araba tamircisi olan Faruk, Murat ve Ali Satı ile gittiğinde bir görüş bende murat ali satık ile görüştüm kendileri şanzıman bulamadıklarını söylediler. Ve ben de bu durumda Sayın Hayrettin Ertekin'e telefon açtım, araban için şanzıman bulamamışlar seklinde konuştum. Hayrettin Ertekin, normal halidir yani kendisinin parası olduğu için herhalde bağışta bulunmayacak, kendilerine göndermiş olduğum 3500 YTL sana versinler Sana versinler İstanbul’a gelirken parayı getir, söylemiş. Ancak kişiler şu an da para olmadığını Hayrettin Ertekin 'e 3 adet senet verelim 3 haftaya kadar parasını yollarız dediler. Ben de sayın hayrettin Ertekin e durumu söyledim ve tamam senet versinler dedi. Hatta Sonra da ben Ali, Satı, Murat, Faruk'la samimi oldum, o anda 800 YTL hazırlamışlardı geri kalan parayı sonra postayla göndeririz dediler. Hayrettin bey de size verdi. Bu hangi tarihtir, 05/17/2007 para gönderildiğine dair makbuz, yani Hayrettin Ertekin istesem ne olur para paradır yani benimde param bir yerde olsa bende rica ederim ben de paramı bağışlamam yani niye bağışlayım ki bu davalık bir olay değil yani. bir şanzıman oldu mu aldılar mı yapmadılar mı olmadıysa olmamıştır bir para. Parayı tabiî ki yani suç mudur diyem para istiyor. Bu suç değil ki. Ben bir kere telefon görüşmemde size arz ediyorum. Ben diyorum ki hayrettin beye ben beyefendinin yanındayım, ben nasıl tahsilatçıyım gidip onun gözünü mözünü kıracağım, döveceğim öldüreceğim keseceğim zorla paraları alacağım. Ben niye ona beyefendi diyeyim ki, hayretin bey bana diyor ki ali diyor bak sakın hani ne olur ne olmaz sor yani sormak suç değil ki diyor ki parayı ben gönderdim diyor, hani parası olmayabilir diyor, zorla morla alma diyor sakın zorla morla almayasın diyor. bu Hayrettin in kelimesidir. O peki nasıl ben gitmişim haraç almışım. Şey almışım ama tepe var burda, konuşmalarımız var Allah aşkına okusun da savcılarım iddianame yi hazırlarken iyidir. Daha güzel olur çünkü bu insanlar iddianame de kapış kapış gidiyor. Bu Halil İbrahim ile ilgilidir hiç içinde suç teşkil edecek hiçbir şey yok. evet, J0 işte 34354047 28/01/2008 tarihinde hangi saatler 16;49 ,16:52, 18;00,19:00, 18:23,19:35 yani bir saatte beş tane telefon bana açmış, bu ömür benim yeğenim sayılır daha yaşı onyedi onsekiz e girmemiş çocuk. Bana telefon açıyor diyor ki ali abi diyor benim bir arkadaşımın kız arkadaşımın dükkanına böyle böyle şeyler olmuş. Yardımcı olalım buna beni işletiyor bende tamam diyorum falan ben ciddiye aldım, belirli saatte arkadaşım olan öbür işte 18 yaşında sonra da bunlar bundan dolayı ben ona kızdım biraz ne bu tür şeyler yapıyorsun. Benden özür diledi. Ben de dedim bir daha sakın böyle yapma. Bunun şeyi yok ki gitsinler o zaman araştırsınlar. Ben yardımcı olayım. Kesinlikle kabul etmiyorum. haraç şu bu falan öyle bir şey yok sadece gençlerdir arasındaki ben çok seviyorum güzel bir kardeşimdir, daha 18 yaşındadır çocuk daha liseye gidiyor. Öyle aralarında öyle konuşmuşlar bende dikkat ettim dedim olabilir. Ama bu murat ile ilgili bir tapem daha var 050, 02/2002 tarihli iki tane görüşmem var, daha Daha önce bahsettiğim ve sonrada samimi olduğum Bursa'da Faruk, Murat ve Ali Satık ile ilgili görüşme yapmıştım. Beni Bursa'dan Murat aradı İstanbul'da Ali Satık tutuklanmış burda istanbulda gelirken arada bir araba dolayısıyla tutuklanmış bende kendisine merak etme ben gittim emniyete emniyet ile görüştüm, dedim böyle bir insan tutuklanmış, buradadır dedi biz yardımcı oluruz, yani yardımcı olması da yemeğiydi, suyuydu sigarasıydı dedim ben görüşeyim yok dedi sen görüşemezsin, paslaşırız demişim yani avukat tutmak için ki içeriği okunduğu zaman telefonun işte gel şöyle şunu yapacağız bunu yapacağız öyle bir şey yok kesinlikle avukat için ben konuşmuşum ifadelerimde hatırlamadığım çok telefon görüşmelerim var. ben onu sonradan bir araya getirdim çünkü dört gün nezarette kaldım. Onu da ben size takdim ediyorum Öbür. Tape bu da çok önemli 0017 30 10 09 0 12 008 yani 16/01/2009 23/01/2008 tarihlerinde Ahmet Kütük ile telefon konuşmalarım özetle şöyledir: bu çok üzerinde duruldu.Ahmet kütük beni değişik numaralardan hep arardı. Aslında Ahmet kütük, İstanbul Edirne üzeri insan kaçakçılığı yaptığını duymuştum. bir yerde duydum. Ben de Ahmet Kütük'le insan kaçakçılarını yabancı mültecilerin arasında PKK terör örgütü yaralı, onlara göre gazi, sakat, yurt dışına götürmek için bunları arasına sokup yurt dışına götürdüğünü ben çok iyi biliyorum. O zamandan kalma biliyorum. Bu PKK lı kişileri de bunlar arasında PKK lı kişiler var, bu mülteciler arasında . bu durumda devletle beraber şey bu durumda haber elemanı olarak çalışmanı için bana yardımcı ol bilgi ver çok iyi olur dedim. Ahmet Kütük'te bu PKK dediğim zaman o da biraz şey oldu, ben yabancı mülteci İstanbul’dan Edirne'ye giderken sana araçların plakaları ve araç markalarını, önde eskortluk yapan plaka no araç modeli veririm, sen de jandarmaya irtibat sağlarsan sana bu konuda yardımcı olacağını söz verdi, söyledi yani.Ben de hiç tereddütsüz kabul ettim. Yaklaşık 1,5 yıl önce, yani ben yakalanmadan bir yıl önce işte 500 gün mü bir yıl mı öyle bir zaman, böylece Ahmet Kütük bu mülteci konusunda bana bilgi verdi. Ben de Edirne iline bağlı Keşan İlçe jandarma bölük komutanlığına haber verdim. Bunu Muş il jandarma da biliyor. Artık bir şey yazmamışlar bir evrak geldi buna da 156 yı da hatta bir ara aramıştım. İstanbul'dan iki aracın modeli plakaları ve önde eskortluk yapan modelin plakasını Keşan bölük komutanlığına bilgi verdim. Bu durumda jandarma yol kesip giden mültecileri araçla birlikte ve bu işte kaçakçılık yapanlarla beraber toplam 45 kişi tutuklanmış. Efendim ben kaçakçıların peşinde değilim ki o mültecilerin peşinde değilim benim amacım PKK onların içinde PKK lıları yakalamak. PKK vize ile herhalde gitmiyor. Bu durumda jandarma yol kesip mültecileri almış, Buna benzer başka tarihlerde bana tekrardan bilgi vermeye başladı. Ben de Edirne ipsala ilçe jandarma bölük komutanlığa haber verdim. Bölük komutanı olan Sayın nokta nokta ismi var, komutanla irtibatlı bir şekilde yapılan yol aramasında kaçakçılar aracın içinde mültecilerle beraber tutuklandılar. Ancak PKK lı olup olmadığı, çünkü onlar diyor ki biz PKK lı değiliz. Biz ıraklıyız diyor Kürtçe de konuşuyor. Bizim asker veya polis inanıyor tekrar gönderiyorlar, nasıl gönderiyorlarsa. Ahmet beni artık aramadı. Ben de Ahmet kütüğün bu işi artık kendisi yaptığından şüphe duymaya başladım ve bu nedenle Ahmet Kütük yanıma gelmedi ve hep benden kaçtı.Telefon görüşmelerim hep yanıma gelmesini, zaten aranması çıktığını söylemişti. Polis memurları hiç bir yerde bulamıyordu yanıma çağırıp polis memurlara yardım amaçlı yakalatmak gayesindeydim. Hatta telefon tutanaklarında yüzde hepsi nerdesin buradayım, hatta bir yerde tutuklanmış, ben dedim ki, ya sen nerdesin, dedi ben tutuklandım dedim ya olur mu senin tutuklanman va,r hani sen demiştin ya yok diyor ben sahte bir kimlik ile gittim bilmem ne vardar ile Can vardar la. Diyor girdim bende diyorum ki ya ben savcılıktayım gel sana yardımcı olacağız sen zaten jandarmaya da yardımcı olacaksın bundan sonra sana bir kötülük gelmez gene inanmadı gene gelmedi. Yani bu adam zaten suçlu aranıyor. Bu konuda sayın savcıların bana demesi lazımdı tamam bizim şey dışındadır bu işle uğraşan çağıralım polisleri adresleri ben dedim adresleri de biliyorum dedim. Ev adresini biliyorum dedim yakalayalım onu. PKK yı götürüyor ama bilmiyor o mültecinin içinde PKK lı var size yemin ederim. Yani ben bir mültecinin peşinde değilim. Ahmet telefonlarda bana ne demişse yanıma gel hallederim seklinde konuşmuşum. Ancak amacım adalete yardımcı olmak düşüncesindeydim. Zaten hiç yanıma gelmedi sadece değişik cep numaralardan aradı beni.Ahmet Kütük'le görüşmelerimin amacı bu yöndeydi. şimdi en kısa şeyime geldim. Birkaç tane telefon görüşmem var size mahkemeye okumadığım onları kısa öz bir de bu buradaymış bu bizim bazı suç failleri hakkında uygulanacak hükümlere dair kanun 3880 40085 evet, ben burayı yüce mahkemeye veriyorum 3853 birinci madde ben orda mahkemeye veriyorum bu adalet bakanlığı yapmış o zaman bizimle ilgili, yani bizimle ilgili ne kadar önemli olduğunu beyan ediyorum. Ama sayın savcılarım, Sıra ile böyle özetle geçeyim. Bu Mustafa bir arkadaş aramış, bazı paralardan bahsetmiş 40000 dolar senet falan, kesinlikle ben bu insanlarla bir araya gelmemişim keşke gelseydim neyin ne olduğunu bilseydim. Öyle bir şey olsaydı ben adalete de gönderebilirdim. Gidin savunmanızı yapın ben açmamışım konuyu o açmış bana, neyin ne olduğunu gerçekten bilmiyorum. Bu da aynı şekil diyor işte zor durumdayım. Bir sıkıntım var onlar söylüyor ben söylemiyorum ki sıkıntısı olabilir. Bu mekki diye bir arkadaş oda ben bilinçli konuşmuşum ben bunu ifademde söylemiştim zaten amacım onun kim olduğunu, düşüncesi ne olduğunu çünkü ben herkesle arkadaş olamam amacım …….. dedim ama baktım ki arkadaş gerçekten devletçi imiş yani. bu akın bir arkadaşım onu dövmüşler bir yerde galeri dövmüşler beni aramış ben oda üniversite okuyor Beşiktaş ta bir yerde çalışıyor aynı zamanda ya diyor abi diyor kardeşini darp ediyorlar haberin yok falan bende merak etme sana yardımcı olurum, kimse seni dövemez normal bir telefon görüşmemiz yani. öyle bir şey varsa bu çocuğu alsaydılar yanına. Çocuk da üniversiteli yalan söyleyecek bir durumu yok. evet efendim böyle böyle oldu. Kavga yaptık ali de geldi o zaman benim suçum ne ise ben kabulüm. Bu da bir aile boşanma olayı, diyor sen o aileyi toplamıştın ya diyor, bir ayara toplamıştım bunlar beni bir tane arkadaşım var bu evliydi. Kavga yapmışlardı eşinden ayrılmıştı. Onla ilgili bir durum ve çocukları da vardı. Hasta için bu sağlık karnesi onlarda kalmıştı o da diyor ki onlara söyle de bir dilekçe hastane çocukla ilgili şey yazdıracaklar hap mı ilaç falan onla ilgili bir şeydir yani. Bunda hiçbir suç yok. Olsa zaten araştırsınlar beni zaten bunlardan iddianamem on sekiz sayfadır toplam. Dört tane sayfam emniyetteki ifadem ve savcılıktaki ifadem, üç tane dört tanedir diğerleri hepsi telefon ama hepsi aynı ama aynı iki sayfa demişsin ben burda konuşmuşum diyor, bir daha çeviriyorsun ha bu niye arıyor burda diyorum gene devam hep böyle. Yani bir sefer telefon var bir sefer onu değerlendirirsin öyle kabartmış yani onsekiz siz daha iyi biliyorsunuz. Evet Bursa daki ile ilgili ben avukat için bunu yapmışım. Polise demişim ki emniyet e gitmişim demişim ki ekmek yiyecek parası falan var mı, o Ali satık bursa daki mevzu, bir kere düşman olsa ben ona gitmem ki hem ona yardımcı olacağım hem de haraç alacağım ondan darp edecekmişim öyle diyor iddianame. Bana diyor ki işte ben dedim ki emniyete gittim polis arkadaşa yardımcı olacaklar hatta dedi savcıya gidecek bir durum değil keşke savcıya haber vermeseydiler. Bırakılacak yani suçu yok diyor. Bıraktılar zaten hemen Kadıköy e götürecekler avukat dedim 2 milyar mı ne para vereceğiz. Ben veremem dedim çünkü ona güvenmiyorum. öyle diyorum daha önce o paradan dolayı şey yaptılar. Vermişim. Bir tanesi de hatırlamıyorum gerçekten, Halen de hatırlamıyorum. Birisi aramış bilmem neyim küfür ediyormuş ondan sonra ali kapatıyormuş telefonu. Bana ne efendim yani bu benle ne alakası var, bana söylesin ben yardımcı olayım arayalım o telefonları kimsin gel yardımcı olalım savcılara bunlar bu terörledir başka bir savcıya gidelim, ilgileniyorsa gene yardıma hazırım. Evet avukat parası, dövme falan amaçlı öyle bir şey olsa bu numara bu ileşitim nedir, 24/07/2007 bu hepsi şaka mı hayali konuşmuşum zaten ispatı belli. para gönderilmiş benzeri şeyler. Ahmet Kütük maalesef Ahmet Kütük burda. Eğer Ahmet Kütük ile ilgili hangi tapelerimde gel yanıma, beri tarihlerdedir, bulabiliyorsanız bu da size arz edeceğim. Başka bir şey kalmadı herhalde Sayın başkanım, benim sadece telefonlarla ilgili konumdur. Ben bu iddianameyi kabul etmiyorum. demin başta bahsettiğim için ben JİTEM çünkü ben korkmaya başladım bu televizyonlarda JİTEM JİTEM JİTEM diyorlar, ben ondan dolayı değil ben JİT olarak görevimi yapmışım. Yani Jandarma İstihbarat diyoruz, bu herhalde komutanlar bilmiyorum biliyorlar mı biz kendi aramızda Jit diyorduk o zaman ben askerken, sonra korucu görevinden almışım, Ergenekon ile ilgili hiçbir bağlantım, konuşmam görüştüğüm hiçbir insan yoktur. Sayın Hayrettin Ertekin’i tanırım ben halen sizin huzurunuzda söylüyorum, eğer onunla oturup konuşmam veya bana bir iş vermesi bir suç ise yüce adalete güveniyorum. Onun ile ilgili hiç zaten farkındasınız ben Hayrettin Ertekin e iki tane telefon görüşmem var o bursa ile oraya gitmeden o telefon görüşmem de yok çünkü sürekli ben kendi yerimdeyim, alicim ne yapıyorsun işin nasıl sürekli beni şey yapar, adil Timurtaş, adil timurtaş da bana geliyor, adil timurtaş suçlu değil ki. Anlında yazmıyor ki suçlu olsaydı o zaman ben o savcılardan şikayetçiyim. O tarihte emniyet müdürleri emniyet birimlerinden şikayetçiyim, jandarmadan şikayetçiyim, niye bana haber vermediler yada niye televizyonlara basına vermediler bak bu kişi suçludur, bulduğunuz yerde ihbar edin. Ben nerden bileyim ki efendim, güneydoğuda görüşmüşüm bir operasyonda. Murat operasyonda ben onu sorulamam ki sen kimsin necisin benim haddimde bile değil. sorgulayamam ki efendim. O diğer kişileri de ben tanımıyorum. ama ismen tanıyorum. Çok samimi söylüyorum ismen tanıyorum. E o zaman bir şey yapsaydılar ben gene mahkeme huzurunda değil o zaman söylerdim. Ben daha jandarmada iken ben söylerdim. Ben şunu arz etmek istiyorum, bunların hepsini başkanıma veriyorum. Yani diyor ki kısa ve öz benimle ilgili suç bunu da okuyacağım, bu açıklamalarımız ışığında bu iddianamedir, şüpheli Abdulmuttalip Tonçer yasadışı Ergenekon terör örgütü üyesi olan Hayrettin Ertekin ile birlikte hareket ederek onun örgütsel faaliyetleri kapsamında illegal olarak yürüttü eylemlerin gerçekleştirilmesi yönündeki emir ve talimatları eksiksiz olarak yerine getirdiği, nerde talimat nerde emir, ben eşim için diyorum, çocuklar için diyorum. Kabul etmiyorum. bu cümleden olarak ki ben yaralandığıma dair PKK dan ayrıldığıma dair raporları verdim. Ben normal bir vatandaş gibi değilim ki. Benim hayat garantimi kimse veremez. Bu cümleden olarak kendi beyanına göre de şüpheli Hayrettin Ertekin in talimatı ile nerde talimatı ben size söylüyorum ki ben bursa ya eşimin ailesi var gidiyorum gitmişken şu bursa ya para gönderdi şanzıman için sorayım mı sormayayım mı demiş ki giderken bir sor demiş, bu talimat mıdır. Bu talimat değil ki ben kabul etmiyorum. evet bursa da bir tahsilat haraç işini gerçekleştirdiği, kabul etmiyorum. hatta dün dediler ki talep ediyoruz gelsinler. İfade versinler emniyette vermişler herhalde, telefon görüşmelerimiz var sonra da murat ile görüşüyorum. Ali satık burda tutukluyor, bir kendi davasından, ben avukat tutarız emniyete gittim parası var mı ekmeği var mı vereyim. Bu nasıl hem gitmişim. Haraç alıyorum dövme yapıyorum hem gidip onu kolluyorum burda ne alakası var. ben kabul etmiyorum. yine soruşturma kapsamında şüpheli Hayrettin Ertekin den ele geçirilen glock marka tabanca ile eklerinin kendisine ait olmadığı halde örgütsel tavır alınarak diğer örgüt mensubu cezadan kurtarmak için onun suçunu işlediği, Hayır efendim öyle bir şey olsa ben derim ki benim silahım değildir. Hayrettin Ertekin de bir tane tabancadır. O da ben güvenliğim için kullanıyorum ki ben size takdim ettim daha önce müracaat ettim param çıkmadığı için almadım, silahta da istemiyor zaten bir tane yakalanmıştı benim il jandarma yanlışlıkla, ruhsatı olmadığı için komutanım dedi ki ali almak zorundayız, bende saygı derdim. En son yaralandıktan sonra almak zorunda kaldım. Benim üç tane çocuğum var benim aileme bana bir şey olursa benim aileme kim bakacak. Birisi desin ki ben hadi kimse yok. Bir de anne babayı zaten siz biliyorsunuz. Ben o konuyu da kabul etmiyorum. Faaliyetlerinde gizliliği temin ve deşifre olmamak için yani bu Ergenekon için Cizreli Ali kod adını kullandığı böylece yasadışı, efendim sayın valim de demin söyledi gazeteler söylüyor iddianame söylüyor Ali bu böylece yasadışı mı oluyor o zaman beni niye o zaman tutuklamadılar niye hapse atmadılar. O zaman tutuklasaydılar ben can güvenliğim için yapıyorum bunu. Böylece yasa dışı Ergenekon terör örgütü üyesi olmak bu Cizreli için ali, üyesi olmak suçunu işlediği yönünde kamu davası açılmasına gerektirecek yeterli şüphe olduğu anlaşılmıştır. Artık bilmiyorum bunları da, tutuklanmışım. Son sayfama geliyorum. Sayın mahkeme başkanım ve değerli üyeler, ben hiçbir şekilde sözde Ergenekon örgütü ile hiç bir ilgi ve alakam yoktur. Adı geçen sözde örgüt ile hiç bir şekilde ilgi ve alakam olmamıştır ve varlığından da haberdar değilim. 86 tutuklu ve tutuksuz sanık kişileri de tanışlığım ve görüştüğüm olmamıştır. Şurda bir parantez açmak istiyorum. Size bizim ailemizde bir söz var hani diyoruz ki namusum şerefim üzerine yemin ederim, bu 36 şey o diğer tutuksuzları bilmiyorum, bu tutuklu insanları onların savunmak amacı ile değil, hepsi birer güzel insanlardır. Hiç birisinde kötü bir şey görmedim. Ve çok sigaralarını aldım, çaylarını içtim. Buradan yemek şey yapmışız oturmuşuz haklarını de helal etsinler diyorum. Çünkü hiç kimseden bir zarar görmedim. 2 senedir bana kuyumcu mesleğini öğreten, sanat öğrenmem için bana yardım eden Sayın Hayrettin Ertekin’i tanırım.ona da zaten şükranlarımı sunuyorum, ve dua da ediyorum. Belirtmiştim. Sayın Hayrettin ERTEKİN kendisi bana yol gösterdi ben de 2 yıldır aynı çizgideyim. İşime bağlı olarak ailemi geçindirmekteyim. Hiçbir şekilde illegal olaya da karışmadım, silahım olması benim geçmişte izah ettiğim can güvenliğimle alakalıdır. Eğer hayrettin Ertekin beni o günlerde almasaydı, çalışmasaydım o ailemin durumu da dramı da göz önüne alsaydım Allah korusun belki suç işlemiş olurdum. Belki de şu anda hapisteydim. Başka suçlardan. Ben ailemi geçindirmek zorundayım Sayın başkanım, benim eşim ve 3 çocuğum şu anda Muş-Hasköy, çok mağdur durumdalar, can güvenliği ile ilgili endişe duymaktayım, bir an önce çalışıp ailemin geçimini sağlamak zorundayım. 11 aydır işte 12 ye geliyoruz, tutuklu bulunmaktayım, ben çok mağdur oldum, hem de eşim ve 3 çocuğum da mağdur oldular. Sayın Mahkeme Başkanım ve değerli üyelerim: Benim bu mağduriyetimi gözden geçirmesini, tutukluluk halimin gözden geçirilmesini, tahliyeme yargılamamın ikinci aşamasında beraatıma karar verilmesini talep ve arz ederim. “
Mahkeme Başkanı:” Klasör 138 dizi 52 teki emniyet ifadesinin 3., 4. cevabı okundu, soruldu.
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :”evet “
Mahkeme Başkanı:” Klasör 138 dizi 52 teki emniyet ifadesinin 5. cevabı okundu, soruldu.
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :”kod adı olarak kullanıyorum, Cizreli Ali herkes Cizreli Ali olarak biliyor, sayın valim onları da evrakları da iddianame Ali olarak geçiyor.”
Mahkeme Başkanı:” Klasör 138 dizi 52 teki emniyet ifadesinin 6. cevabı okundu, soruldu.
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :”evet”
Mahkeme Başkanı:” Klasör 138 dizi 52 teki emniyet ifadesinin 7. cevabı okundu, soruldu.
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :”hayır efendim, orda bir yanlışlık var, şu şekil, ben bir komutanım vasıtası ile zaten Hayrettin Ertekin ile görüşmüşüm tanışmışlığımız o şekildir. Ve ben ona iş talebinde bulunmuşum orda bir eksiklik var. “
Mahkeme Başkanı:” Klasör 138 dizi 51 teki emniyet ifadesinin 1. cevabı okundu, soruldu.
Sanık Abdulmuttalip Tonçer:” doğrudur ancak o anlaşma tarih yer için anlaştık. orda anlaştık diyor ya geçiyor bir yerde Kaat dut ile anlaştık, tarihi saat hangi saat Beşiktaş ta bir yerde buluşup adliye ye gitmemiz için. başka bir amaçlı değil.”
Mahkeme Başkanı:” yani 22/02/2008 günü İstanbul da mıydın.”
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :” efendim. Hayrettin bey tutuklandığı zaman mı?”
Mahkeme Başkanı:” evet”
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :” Hayır ben Mardin deydim o özel bir konu ben size dilekçe ile yazabilirim. Ben başka bir iş için gitmiştim. Muşta idim, “
Mahkeme Başkanı:” kabul ettiğin şeyde öyle demiyor, işte bak Dükkanın önüne gittim, polislerin olduğunu gördüm kaçtım ordan diyorsun.”
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :” hayır polisler vardı doğru ben gittiğim zaman Mardin den geldiğim zaman polisler vardı arama yapıyorlardı, polisler vardı o gün. “
Mahkeme Başkanı:” işte o 22/02/2008 günü. O gün Mardin deydim diyorsun.”
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :” tabi tabi ben aşağıda idim hatta kuyumcuda oturuyordum. Ordan arama ediyorlardı. “
Mahkeme Başkanı:” yani Mardin deydim dedin demin.”
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :” efendim tutuklandığı zaman ben uçağa aynı sabah bindim benim tarih var, uçağa Mardin’de uçağa bindim geldiğim zaman polisler halen arama yapıyorlardı. Saat kaç oldu tam olarak hatırlamıyorum öğleden sonra saat 3 gibi falandı. “
Mahkeme Başkanı:” yani sen o gün mü geldin İstanbul a, arama yapıldığı gün.”
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :” tabi tabi hemen aynı gün geldim, tabi alındığı gün sabah. ben uçak benim biletim var THY de saat 10.”
Mahkeme Başkanı:” yani tesadüfen geldin.”
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :” hayır sekreter hanım dedi ki silahın yakalanmış, gelmen lazım.”
Mahkeme Başkanı:” sekreter hanım derken, sekreter hanım kim, ?”
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :” ismi şu anda hatırlamıyorum, bize çalışıyordu.”
Mahkeme Başkanı:” kimdir yani sekreter derken Hayrettin Ertekin in sekreteri mi.”
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :” hayır o Çağrı beyin ofisinin hemen yanındaki ek bir oda var o bayan oturuyor, o beni aradı çünkü telefonlarımız var zaten. dedi oraya giriyorlar silah buldular, gelmen lazım bende bindim uçağa geldim.yani geliş uçak biletlerim de var yani.”
Mahkeme Başkanı:” Kaan ile birlikte mi gittiniz, “
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :” tabi tabi birlikte gittik.”
Mahkeme Başkanı:” Klasör 138 dizi 51 teki emniyet ifadesinin 2.cevabı okundu, soruldu.
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :” evet doğrudur dedi.
Mahkeme Başkanı:” işyerinin numarası kaç?”
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :” numara 6 olur yada 7 şu anda tam olarak hatırlamıyorum. Zaten şey yapmamış ek bir oda daha var giriş kapısı var, bir de diğer tarafta var onların çağrı beyin Hayrettin beyde bazen gidiyor, kapısı birdir bir dolap var orda eskiden kalmış hatta dedi ki biz kapatalım, ben dedim yani ben dedim bir şey olur sizin işyerinize falan, yok dedi bir şey olmaz. Yani güven meselesinden dolayı ben diğer odadan giriyorum.”
Mahkeme Başkanı:” Klasör 138 dizi 51 teki emniyet ifadesinin 3. cevabı okundu, soruldu.
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :” evet efendim, doğrudur.”
Mahkeme Başkanı:” bu beyan doğru mu? Yani o muştalar da size mi ait.”
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :” ben onu hayrettin bey dün açıkladı ben de gittim kalıbını yaptırayım ben kauçukla ama bende yapamadım. ben dedim beraberdik zaten benle çağrı. Dedim inşallah beceririz ama yapamadım. Saklıyordu efendim ben suç olduğunu bilmiyordum ki.”
Mahkeme Başkanı:” Klasör 138 dizi 50 teki emniyet ifadesi okundu, soruldu.
Sanık Abdulmuttalip Tonçer : ”evet efendim ama şimdi şöyle, hayrettin bey in o silahın bulunması ki ben ruhsatlı demiştim ona ondan sonra konuştum dedim ki para lazım ilerde bir şey olursa bana yardımcı olursan bu resmi için o zaman anladı ki ruhsatsızdır ancak, gelirdi bana yardım ederdi ne yaptınız falan o yüzük olsun işte parlatmalarımdan olsun, ne yaptınız falan diyordu bize ………. Giderdi silah olduğunu duymuştu demek ki. Ben dedim biliyor demek ki söylemiş.”
Mahkeme Başkanı:” Klasör 138 dizi 153 teki emniyette alınan ek ifadesi okundu, soruldu.
Mahkeme Başkanı:” daha sonra bir daha aldılar ifadeni emniyette”
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :” valla ben dört gün kaldım, doğrudur, çünkü ben çağırdığı zaman bu senin ifadendir bu senin ifadendir demiyorlardı. Ek bir ifade veriyoruz falan demediler bana.”
Mahkeme Başkanı:” avukat da var.”
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :” var var avukat geldi. iki tane avukat geldi bana. Onları İki tane ayrı ayrı iki ayrı ayrı avukat geldi. ”
Mahkeme Başkanı:” Klasör 138 dizi 152 teki emniyette alınan ek ifadesinin 1.2.3.cevabı okundu, soruldu.
Abdulmuttalip Tonçer :” evet efendim.”
Mahkeme Başkanı:” Klasör 138 dizi 151 teki emniyette alınan ek ifadesinin 1.cevabı okundu, soruldu
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :”evet efendim ama o demin ki yanlıştı, o dükkân hayrettin e ait orda geçiyordu galiba, hayır öyle bir şey yok efendim. “
Mahkeme Başkanı:” bu mu doğru, bu beyanın doğru mete ye ait dir diyorsun öyle mi?”
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :” Mete ye ait doğrudur, bina komple Mete ye ait. Bina komple Mete ya ait demişim. Mete de durumumu anlattım, dedi ki.“
Mahkeme Başkanı:” Klasör 138 dizi 151 teki emniyette alınan ek ifadesinin 2.cevabı okundu, soruldu
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :”evet “
Mahkeme Başkanı:” Klasör 138 dizi 151 teki emniyette alınan ek ifadesinin 3.cevabı okundu, soruldu
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :” evet efendim doğrudur, şunu bir özetleyeyim ben, benim telefonum kayboldu, ya çalındı ya da kayboldu ki bu telsim den sorulabilir benim hattımı daha yeni açtım bir hafta mı ne telefonum kapalı kaldı. Ben dedim iki aydan sonra dedim devam ettim. Onu demek istedim ben. Yani daha önce hiç kullanmamışım falan anlamında değil. çünkü iletişim tespit tutanaklarında araştırılabilir, ben hattımı tekrar açtırdım, kaybolmuştu çünkü.”
Mahkeme Başkanı:” Klasör 138 dizi 152 teki emniyette alınan ek ifadesinin 5.cevabı okundu, soruldu
Sanık Abdulmuttalip Tonçer : ”evet efendim, doğrudur. Şöyle açıklayayım ben ben üç arkadaş zaten çalışıyorduk Azerbaycanlı vardı bir tane, o Türkiye de ikamet ediyor resmi, hem o bana sanatı öğretiyor, hem de çalışıyoruz aynı zamanda da ben orda para kazanıyorum. Eğer zor durumda kaldığım zaman hayrettin bey den ben rica edip ya da çağrı beyden bir veya iki milyar yardım amaçlı alırdım. Araç olayında kullanılması olayında da arkadaşa diyorum ki siz çalışın hayrettin bey ya misafirleri gelir alınması gerekir bana rica ederdi ben giderdim. Bundan daha doğal bir şey yok ki. şoförlüğünü de yaptım ama böyle direkt özel ona bağlı değil.”
Mahkeme Başkanı:” Klasör 138 dizi 150 teki emniyette alınan ek ifadesinin 1.cevabı okundu, soruldu
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :” evet efendim, şöyle bir açıklama getirmek istiyorum şimdi Kaan Dut kuyumcudur orası akşam bıraktığı zaman altınları devretmek zorunda sayılıyor, orda ayrılmamak durumu vardı ve orda çalışan iki tane bayan daha var, bayanlar gidemez Kaan dut beni aradı dedi ki ali bey böyle bir durum var açtı telefon açtı kendisi ile bizim alacağımız var kendisi de şoför olduğu için başka bir şirketin o da gelemiyor, patronu çıkabilir, ben tamamdır ben gideyim adresini aldım. Gittim arkadaş ile görüştüm 300 YTL idi. Altın almışlar, bu suç değil ki efendim yani yardım için gitmişim yani ikisi de mağdur kalmış, o ordan ayrılamıyor o ordan ayrılamıyor. ”
Mahkeme Başkanı:” bursa ya nasıl gittiniz, deniz otobüsü ile mi?”
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :” efendim.”
Mahkeme Başkanı:” Bursa ya nasıl gittiniz , eşinizle.”
Sanık abdulmuttalip Tonçer:”araba ile gittim ben, BMW ile gittim ben”
Mahkeme Başkanı:” kimin arabası ile.”
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :” hayrettin beyin.”
Mahkeme Başkanı:” izin aldın mı?”
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :” valla arabayla gideceğimi söyledim çünkü araba zaten çağrı bey dedi ki arabayı götüreceğiz, Maslak yapması için bir arızası filan vardı herhalde ben arabayı ona vermedim, demedim işte yaptırdım falan araba bendeydi o günlerde eşimle beraber gittik Bursa ya o gün. “
Mahkeme Başkanı:” geçenlerde kendi savunmasında diyor ki çok fazla akaryakıt tüketimi olan bir araç, 700-800 liraya zor gider gelir Bursa ya, demin şimdi ifadende diyorsun ki 50 lira günlüğüm 30 lira yevmiye ile çalışıyorum yani bu kadar yevmiye ile bu kadar lüks ilgisi bağdaşıyor mu?”
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :” Sayın başkanım şöyle arz edeyim ben kırk yılda bir Bursa’ya ben her gün gidersem ya da hafta da iki haftada gidersem doğru dur haklısınız, ancak benim eşimin ailesinden birisi ameliyat olmuş onun yanına gitmek istiyordum eşimle beraber, hem ziyaretine gitmişken dedim gideceğim geleceğim zaten aynı günde döneceğim. Dedim hayrettin bey şey yapmaz, gittim adamlar ile görüştüm konuştum para 800 YTL de bana para verdiler. Hayrettin bey tam depo olayı ne kadar benzin yaktığını onu belki de öyle konuşmuş, 800 milyon bir Bursa’ya gidip gelme olayı yok. o yanıltma olabilir yani yanlış anlaşılmış olabilir. Bir 150 milyon mu ney benzin parası, o da zaten kendi cebinde de para vardı yani 100 milyon 150 milyon için ben ailemle niye gidip gelmeyim ki. Yani sürekli gidip gelmiyorum. Bir seferine mahsus. “
Mahkeme Başkanı:” Klasör 138 dizi 150 teki emniyette alınan ek ifadesinin 2.cevabı okundu, soruldu
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :”evet efendim.”
Mahkeme Başkanı:” Klasör 138 dizi 149 teki emniyette alınan ek ifadesinin 1.cevabı okundu, soruldu
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :”evet efendim.”
Mahkeme Başkanı:” Klasör 138 dizi 149 teki emniyette alınan ek ifadesinin 2.cevabı okundu, soruldu
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :”evet doğru kabulüm,”
Mahkeme Başkanı:” yani hayretin ile senin aranda geçen bir telefon görüşmesini niye bu kişi kim bu x şahıs,”
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :” onun olduğunu bilmiyordum, çünkü telefonun şeyine bakarsan.”
Mahkeme Başkanı:” kim bu x şahıs “
Sanık Abdulmuttalip Tonçer:” dükkanda çalışan Kaan ın yanında çalışıyordu sonra ayrıldı ama bir ay falan kaldı. İsmi şu anda hatırlamıyorum onla ben konuşuyorum. Sonra hayretin Ertekin şey yaptım zannettim. Yani öyle bir şey oldu ama hepsi şey gerçeği olmayan kesinlikle zaten bundan dolayı şüphelendiler.”
Mahkeme Başkanı: ”Murat isimli bir şahıs öyle mi?”
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :” murat var, faik var, Ali var üç kişi vardı zaten orda yani güzel dostlarım yani arkadaşlarım onlar. Aramızda herhangi bir şey yok olamaz da zaten.“
Mahkeme Başkanı:” Klasör 138 dizi 149 teki emniyette alınan ek ifadesinin 2.cevabının devamı okundu, soruldu
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :”evet, şimdi şöyle açıklayayım paşam, şey sayın başkanım, Hayrettin Ertekin parayı aldığım zaman ben kendisine vermiyordum zaten onun haberi yoktu, yani işte bu kadar para getirdim falan ona ben şey yapmıyordum, konuşmuyordum. Ya çağrı bey ya da Kaan beye veriyordum. Ondan sonra ikinci seferimde de gitmişim konuştum ama o diğer tapelerdeki ben hepsine katılıyorum ama hiç ciddi bir olay yoktur. Yani bütün telefonlara katılıyorum. Hepsine. Sadece yanlış yazılmalar var zaten iletişim tutanağı okuduğunuz zaman belli oluyor. Suçluyum değil miyim, ben mi kötü konuşuyorum. “
Mahkeme Başkanı:” Klasör 138 dizi 149 teki emniyette alınan ek ifadesinin 3.cevabı okundu, soruldu
Sanık Abdulmuttalip Tonçer:” evet doğrudur efendim. Ben bütün telefonlarıma katılıyorum, kabul ediyorum ama incelenmesini de talep ediyorum.”
Mahkeme Başkanı:” Klasör 138 dizi 148 teki emniyette alınan ek ifadesinin 1.cevabı okundu, soruldu
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :”evet efendim o zaman ben tutuklandığım zaman gerçekten o konuşmaları hatırlamıyordum. Ama sonra açıklamayı yaptım. görüştüm diyorum şu anda zaten kabul ediyorum. Çoğusu hepsini kabulüm. Kabul ediyorum yani.”
Mahkeme Başkanı:” Klasör 138 dizi 148 teki emniyette alınan ek ifadesinin 2.cevabı okundu, soruldu
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :”evet efendim, şimdi şöyle şunu arz edeyim ben hayrettin bey e gittiğim zaman tamam senin iş yerin burasıdır. Şurda hemen çalış ilkin demedi zaten. İlkin beni bir baktı beni tanıdı, hareketlerime neyin nesi olduğumu, ilkin beni bir şey yaptı. O da üç dört ay geçti. Dediğim gibi işte giderdim arabası bir yere giderdi, bende giderdim yada derdi ki ben şu yerdeyim trafik var, ali arabayı getirebilir misin. O tip konularda yardımcı oluyordum. Oda beni aramıyordu zaten Kaan ı arardı, Kaan bey dediyordu ki araba otoparkta oto park vardı, hayrettin bey şurda bekliyor arabayı götürebilir misin ben gidip gelirdim. Sonra da baktı ki benim iyi niyetimi gördü, ondan sonra dedi ki bu yerde çalış çoluk çocuğuna bak demiş yani o bundan dolayıdır yani, yani ben kötü.”
Mahkeme Başkanı:” Klasör 138 dizi 148 teki emniyette alınan ek ifadesinin 3.4.5.cevabı okundu, soruldu
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :”evet Sayın başkanım.”
Mahkeme Başkanı:” Klasör 138 dizi 147 teki emniyette alınan ek ifadesinin 1.cevabı okundu, soruldu
Mahkeme Başkanı:” bu Mustafa isminde şahısla yaptığın telefonlar soruldu size, ben böyle birisini tanımıyorum.”
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :” ben onu unuttum galiba,
Mahkeme Başkanı:” sadece Mustafa isminde bir abim var,”
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :”onu açıklamak istiyorum sayın başkanım, ben onu aradım da bulamadım herhalde içlerine gitti. o iletişim tutanaklarında, şimdi özetle sayın başkanım ve değerli heyet, emniyette savcılıkta mahkemede bunu çok sordular, şimdi o telefon görüşmesi var orda tapeleri var benim arkadaşım Mustafa beni arıyor, diyor ki beni evden aldılar, dövdüler yüzümü gözümü kırdılar, beni ormana götürmüşlerdi ee diyorum ne oldu, beni tehdit ettiler dediler ki biz o milletvekili vardı ya biz o milletvekilini öldürdük seni de öldürürüz tehdit etmişler onu benim burda ne bir suçum var, sayın savcılara ben yardımcı olsaydım keşke bana söyleseydi, bende dedim tamam bu çocuğu arayalım. Bu görüştüğüm kişi, yardımcı olsaydı kimdir bu milletvekili öldürdüler, yani telefonu incele tutanak var oda var içinde bir okumanızı talep ediyorum. Beni burda bir kısa bir küçücük bir şeyim var mı ona yardımcı oluyorum. Moral veriyorum yani bir şey olmaz sana korkma Sayın başkanım.”
Mahkeme Başkanı:” Klasör 138 dizi 147 teki emniyette alınan ek ifadesinin 1.cevabı okundu, soruldu
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :”evet efendim.”
Mahkeme Başkanı:” bu Halil İbrahim ile birkaç telefon görüşmen var.”
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :”evet efendim, üç dört tane var herhalde.”
Mahkeme Başkanı:” Klasör 138 dizi 146 teki emniyette alınan ek ifadesinin 1.cevabı okundu, soruldu
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :” evet efendim, bıraktım zaten parası yoktu. ben dedim ki yardımcı olurum.”
Mahkeme başkanı:” bir bayanla yaptığın görüşme sorulmuş sana.”
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :”efendim.”
Mahkeme Başkanı:”bir bayanla.”
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :” efendim onun ismi…………
Mahkeme Başkanı:” yaptığın görüşme sorulmuş sana.”
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :” evet. Emniyette zaten söylüyorum terör PKK için.”
Mahkeme Başkanı “ demin dediğin Mustafa ile polis memuru Mustafa ile yaptığını görüşme sorulmuş sana.”
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :” ben ona adam ayarlıyorum, çalışsınlar ona bilgi versinler muş’a emniyete, adam olmasa köylü olmasa sivil polis nerden bilgi alacak.yani onun için konuşuyoruz. Söz vermiştim onlara her şeyi yakalayacaksınız bundan sonra burda.”
Mahkeme Başkanı:” yirmi kişi ile dağa çıkarım adam öldürürüm falan şeklinde, onu demişsin.
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :” evet efendim, yani PKK için konuşmuşum.”
Mahkeme Başkanı:” mekin isimli şahısla yaptığın görüşme sorulmuş sana. Bu şahsı tanımıyorum, görüşmeyi hatırlamıyorum demişsin.”
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :”o hepsi şey hayali olan bir şey. Evet efendim ama sonra hatırladım ben bunu özetledim gerçi.”
Mahkeme Başkanı:” Klasör 138 dizi 144 teki emniyette alınan ek ifadesinin 1.cevabı okundu, soruldu
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :” evet efendim, doğrudur.”
Mahkeme Başkanı:” Klasör 138 dizi 144 teki emniyette alınan ek ifadesinin 2.cevabı okundu, soruldu
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :”evet efendim, ben hatırlardım ben açıkladım ben çünkü. O anda o kadar telefon şey yaptılar ben.”
Mahkeme Başkanı:” Klasör 138 dizi 143 teki emniyette alınan ek ifadesinin 1.cevabı okundu, soruldu
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :” evet efendim, yanıma gelmesi için telefon tutanaklarında hepsi öyledir. Gel yanıma diyorum, gel yanıma diyorum, havaalanındayım bir şey var diyorum. Sana vereceğim gel diyorum. Bir türlü gelmiyor.”
Mahkeme Başkanı:” Klasör 138 dizi 143 teki emniyette alınan ek ifadesinin 2.cevabı okundu, soruldu
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :” evet .”
Mahkeme Başkanı:” Klasör 138 dizi 142 teki emniyette alınan ek ifadesinin 1.cevabı okundu, soruldu
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :” evet efendim.”
Mahkeme Başkanı:” Klasör 138 dizi 142 teki emniyette alınan ek ifadesinin 2.cevabı okundu, soruldu
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :”evet, şöyle bir talebim var sayın başkanım, o telefon aynı tarihinde telsim ile o 88 48 telefon ile ilgili 156 yı arayıp o düştüğü karakolun telefon numarasını alıp ve o karakolu arayıp aramadığımı istiyorum, ben onlar hakkında doğru gerçekten şey yapıyor muyum onu almak istiyorum yani. Hatta polise dedim ki bey efendi dedim can Vardar diye birisi tutuklu ise o mahkûmdur tutukludur, yani tutuklamanız gerekiyor o bir kanun kaçağıdır yakalayın demişim, niye sayın savcı onları bulamamış, ben onları şimdi talep ediyorum sayın başkanım rica ediyorum.”
Mahkeme Başkanı:” Klasör 138 dizi 141 teki emniyette alınan ek ifadesinin 1.cevabı okundu, soruldu
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :”doğrudur efendim aynen öyle efendim. “
Mahkeme Başkanı:” kim bu Çağrı ?”
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :” bu Çağrı Antepli değil benim bir tane daha Çağrı arkadaşım var, oda Beşiktaş da ben onu zannediyordum. Bu benim başka bir çağrı arkadaşım. Ondan sonra bizim Hayrettin Ertekin’in çocuğu şaka yaptığını, biz sonra da zaten şey yaptık o da gitmiş otel bilet alacakmış herhalde başka bir arkadaşına rezerve yapacakmış, o anda öyle konuşuyor benle bende tamam diyorum işte.”
Mahkeme Başkanı:” yani Hayrettin Ertekin’in oğlu mu bu çağrı.”
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :” telefonda var zaten o yüzden.”
Mahkeme Başkanı:” 15 15 onun telefonu mu 543345 15 15.
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :” şimdi ben telefonları hiçbir bir tane hatırlamıyorum. Ama konuşmaları hatırlıyorum. Numaraları bilmiyorum. Yani aslı olmayan bir şey, o rezerve yapacakmış bir arkadaşına.”
Mahkeme Başkanı:” Klasör 138 dizi 141 teki emniyette alınan ek ifadesinin 3.cevabı okundu, soruldu
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :”evet efendim.”
Mahkeme Başkanı:” Klasör 138 dizi 140 teki emniyette alınan ek ifadesinin 2.cevabı okundu, soruldu
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :”evet, tanımıyordum ilkin ben gerçekten o gün şokta idim. Adliyedeyken şey emniyetteyken, soruyorlar, çok şey sordular ben dedim ki ben bir dinleneyim. şimdi hepsini hatırladım yani cezaevinden sonra.”
Mahkeme Başkanı:” Klasör 138 dizi 140 teki emniyette alınan ek ifadesinin 4.cevabı okundu, soruldu
Sanık Abdulmuttalip Tonçer:”evet efendim.”
Mahkeme Başkanı:” Klasör 138 dizi 139 teki emniyette alınan ek ifadesinin 1.cevabı okundu, soruldu
Sanık Abdulmuttalip Tonçer:”evet efendim, açıkladım ben.”
Mahkeme Başkanı:” huzurda yaptığın şeyde açıkladın onları.”
Mahkeme Başkanı:” Klasör 138 dizi 138 teki emniyette alınan ek ifadesinin 1.cevabı okundu, soruldu
Sanık Abdulmuttalip Tonçer:” doğrudur onu sonradan abim Mustafa Tonçer’in evine gitmişlerdi izin mizin bilmiyorum almışlar almamışlar ki ağabeymin bu konularda hiçbir ilgi alakası olmadığı halde gitmişler evini aramışlar, bilgisayar kasa var oda ona ait değil. Onu da götürmüşler yani hiçbir suç aleti olmadığı halde gene geri verilmedi. O telefon kartı evde bulunmuş o benimdir. Doğrudur benim çocuklarımla evde çektiğim foto.”
Mahkeme Başkanı:” Klasör 138 dizi 138 teki emniyette alınan ek ifadesinin 4.cevabı okundu, soruldu
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :” evet efendim. ama resmi olarak yoktu, dostane olarak vardır yani halen de vardır. ”
Mahkeme Başkanı: “ bu ifadene ekleyeceğin şeyleri söyledin, başka ekleyeceğin bir şey var mı?”
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :” hayır efendim.”
Mahkeme Başkanı:” Klasör 138 dizi 190 daki savcılık ifadesi okundu, soruldu
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :”Sayın başkanım bir şey arz etmek istiyorum. Bu Savcı beyin almış olduğu ifadem sadece.
Mahkeme Başkanı:” bir dakika bitireyim söz alacaksın. Savcılık ifadesinin devamı okundu.”
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :“ evet efendim, şimdi şöyle açıklamak istiyorum. İlkin o yer konusunda ilk geldiğim zaman hayrettin bey kardeşi oğluna onlar çalışmışlardı sonra ben orayı aldım. Birde bu jandarma istihbarat ben JİTEM orda burda çalıştım demedim. Ben dedim ki ben JİT de bir jandarma istihbarattaki Zeki yüzbaşımda istihbarat şube müdürü diyorum. Yani JİTEM başka şekil ben orayı düzelt zaten ben evrakımda yazmışım zaten ben. Ek ifadem yazılı ifademde.”
Mahkeme Başkanı “ açıklamışın onları.”
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :” evet efendim.”
Mahkeme Başkanı:” Klasör 138 dizi 194 deki hakim ifadesi okundu. soruldu.
Mahkeme Başkanı:” ……. Serbest kalma ifaden var”
Sanık Abdulmuttalip Tonçer:” bir şey daha arz etmek istiyorum, çünkü mahkemeye çıktığım zaman pardon ikinci o tutuklandıktan sonra. “
Mahkeme Başkanı:” hakim ifadesi okundu.”
Sanık Abdulmuttalip Tonçer:” avukatım yoktu ama ikincisinde tutuklandığım zaman.”
Mahkeme Başkanı: klasör 138 dizi 217 deki hakim ifadesi okundu.soruldu.
Sanık Abdulmuttalip Tonçer:” evet efendim, ama ben o ifadeyi okumamıştım ki neyin ne olduğunu bilmiyordum.”
Mahkeme başkanı:” okudum işte bu ifadeyi.”
Sanık Abdulmuttalip Tonçer:” doğrudur, doğru.”
Mahkeme Başkanı:” ekleyeceğin bir şey var mı?”
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :” hayır efendim hayır, ancak benim adresimin okunmamasını talep ediyorum. Ya da açıklayın zaten internetlerde varmış. Gerek yok.”
Mahkeme Başkanı: “ sanığın nüfus ve sabıka kaydı okundu.”
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :” evet efendim, doğru.”
Mahkeme Başkanı:” başka savunmana ekleyeceğin bir husus var mı.?”
Sanık Abdulmuttalip Tonçer :” hayır efendim.”
Dostları ilə paylaş: |