T.C.
İSTANBUL
13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ
( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) DURUŞMA TUTANAĞI
ESAS NO :2008/209
CELSE NO :76
CELSE TARİHİ :16.04.2009
BAŞKAN :KÖKSAL ŞENGÜN 20909
ÜYE :HASAN HÜSEYİN ÖZESE 28298
ÜYE :HÜSNÜ ÇALMUK 32346
C. SAVCISI :MEHMET ALİ PEKGÜZEL 33954
C. SAVCISI :NİHAT TAŞKIN 36924
KATİP :HAKKI KELEŞ 123036
16.04.2009 tarihli oturum açıldı.
Tutuklu sanıklardan Kahraman Şahin, Ümit Sayın, Selim Akkurt, Erkut Ersoy, Hayrettin Ertekin, Erol Ölmez, Murat Çağlar, Sedat Peker, Aydın Yüksek, Mehmet Adnan Akfırat, Semih Tufan Gülaltay ve Mete Yalazangil dışındaki tutuklu sanıklar cezaevinden getirildi.
Bağsız olarak huzurdaki yerlerine alındı.
Tutuksuz sanıklardan Güler Kömürcü Öztürk ile bir kısım sanıklar müdafilerinden, Sanık Kemal Kerinçsiz müdafii Av. Gönül Kerinçsiz, Sanık Erkut Ersoy müdafii Av. İsmet Koç, Sanık Emir Gürses müdafii Av. Bozkurt Nuhoğlu geldikleri görülmekle huzurdaki yerine alındı,
Açık yargılamaya devam olundu.
Sanık Kemal Kerinçsiz huzura alındı.
SORGU VE SAVUNMASINDA DEVAMLA;
Değerli başkanım sayın üyeler iddianamenin genel bölümü itibariyle 64. sayfasında kalmıştım dernekler birbirlerinden tamamen bağımsız kurulmuşlardır. Kesinlikle tek bir yerden talimat söz konusu değildir. Ve derneklere tek bir yerden talimat verildiğine ilişkin iddianamede küçücük bir delil dahi yoktur. İddiaların tamamı mücerrettir, soyuttur derneklerin tümünün katıldığı ortak bir iradeyle ortak bir etkinlik yoktur. Özellikle burada yargılanmak istenen üç derneğin asla ve asla birlikte katıldığı tek bir etkinliği yoktur dernek kurucuları ve yöneticilerinin ileri derecede uyuşmazlıkları, kavgaları ve husumetleri söz konusudur. Üye olduğum kurucusu olduğum, yöneticisi olduğum derneklerin hiçbir illegal faaliyeti yoktur. Tamamı dernekler yasasının ilgili hükümlerine, anayasa hükümlerine ve Avrupa insan hakları sözleşmesi hükümlerine aynen riayet edilerek faaliyetlerini devam ettirmektedirler aksi halde idare, İstanbul valiliği, dernekler masası mutlak suretle bu derneklerin kapatılması konusunda bir talimatla davaname ile dava açtırırlardı dernekler yasasının 25. maddesi hangi konularda faaliyet gösteren derneklerin sistemin ve düzenin dışına çıktığını açıkça ifade etmiştir üye olduğum derneklerin hiçbirine 25. maddeden dava açılmamıştır. Düzenin anayasal rejimin dışına çıkmış olsalardı derhal bu davayla karşı karşıya kalabilirdik. Buradaki sanıkların tamamı münferiden veya toplu olarak veya küçük gruplar şeklinde tek bir silahlı eylemleri yoktur. Bakıyoruz iddianameye hep beraber okuyoruz şuradaki sanıkların hangisinin tek bir birinin şiddete dayalı bir işlemi eylemi vardır. Araç suç olarak getirilmiştir bakalım tek tek baktım 86 sanığın tutuklu veya tutuksuz olarak birinin şiddete yönelik küçücük bir şiddete yönelik araç suçu yoktur. buyursunlar iddia makamı açıklasın örgüt amacı doğrultusunda örgüt faaliyetleri çerçevesinde şu sanık şu yaralamayı yaptı desin, şu sanık şu bombayı şuraya attı desin, şu sanık şu silahı şuradan şuraya teslim etti örgüt silahını taşıdı desin veya kullandı desin, suç talimatı verdi desin yok böyle bir şey ilk defa karşınızda bir örgüt yargılanıyor ki araç suçu yok ithal iki tane suç ithal onlar hepimizin malumu Osman Yıldırım’a dayalı ithal suç ama onun dışında tek bir araç suç yok böyle bir örgüt olabilir mi araç suçu olmayan şiddete dayalı hakaret suçu yok 125. maddeye göre bir araç suç konmamış diyor ki devlet büyüklerine küfrediyorlar, hakaret ediyorlar niye koymuyorsun hakaret varsa koy 125. madde açık onu da araç suçu yap. Silah ve şiddetin kullanıldığı tek bir olay yoktur. ama ecek, acak, olacak, düşünülüyor burada yargılanan düşüncedir. Yargılanan silah yok, şiddet yok burada beyinlerimiz yargılanıyor, beyinlerimizdeki düşünceler, ifade etmediğimiz düşünceler onlara da geleceğim beynimizi okuyor iddia makamı siz böyle düşünüyorsunuz diyor. Operasyonda hedef alınan dernekler tamamen devletin milli politikalarını benimsemiş olan derneklerdir. Siz eğer hedef olarak bunları alırsanız 10 binlerce Türkiye’de dernek var bunların arasına alırsanız işte ondan sonra dersiniz ki aynı fikir etrafında, aynı amaç doğrultusunda mücadele eden dernekler bunlar dersiniz arkasından da sunu da dersiniz tüzükleri de bir birine benziyor tüzükleri de bir birine benziyor başından itibaren söyledik devletin politikaları neyse derneklerin tamamı o devlet politikalarından ayrı asla kullanılmamıştır. Dağlık Karabağ’da bugüne kadar hatta başbakanın söylediği şekilde Dağlık Karabağ işgali sona ermeden ermeni kapısı açılmamalıdır buda bizim söylediğimiz bir hadise devletimizin söylediği tüm söylemleri bizler söylüyoruz çünkü devletimizin arkasından gidiyoruz biz yeni bir şey yaratmıyoruz yeni bir politika yaratacak gücümüz yok o siyasi gücümüz yok düşünebiliriz çokta orijinal şeyler düşünebiliriz, güzel şeyler düşünebiliriz ama o güzelim önemli olan yukarıya çıkmasıdır. Fakat şu vardır ki benim devletimin takip ettiği politikalar beni tatmin ediyor iktidarın değil devletimin devlet politikası ayrı bugünkü siyasi iktidar ayrı siyasi iktidar imkân nispetinde yan çizmenin peşindedir. Ama milletinden korkmaktadır, milletle hesaplaşmaktan korkmaktadır o yüzden istediği politikaları tatbik edemiyor. Bu sebeple buradaki hedef binlerce, on binlerce dernekten ulusalcı, milliyetçi, mili değerlerine sahip olan dernekler hedef seçilmiştir elbette baktığınızda bunların dernek amaçlarının nispeten ulusal değerlere sahiplenme bakımından bazı benzerlikler görebilirsiniz ama ayniyet arz eden bir tüzük çıkarabilir misiniz bana bir tek tüzük çıkarın bakın iddia makamı diyor ki vatanseverler güç birliği tüzüğü ile efendim Kemal Kerinçsiz’in bilgisayarında bulanan tüzük aynındır. Sonra ne yapmış gitmiş Ankara valiliğine sormuş gelmiş raporlar ama iddianamede saklamış onu aynı iddiayı devam ettiriyor aynı tüzük diyor peki buna ne derler sayın başkanım siz yapabilir misiniz bir iddia makamı olsanız, savcı olsanız bunu yapabilir misiniz siz yapmışsınız incelemeyi Ankara valiliğine tezkere Mehmet Ali Pekgüzel’in imzası var diyor ki bu tüzükleri incele diyor kurucuları aynımıdır. Maddeleri aynı mıdır rapor geliyor kesinlikle farklıdır diyor tüzükler diyor kurucuları farklıdır diyor niye iddianameye yine farklı yazıyor neden diyor ki bu tüzükler aynıdır diye siz ne dersiniz buna yalan mı dersiniz, iftira mı dersiniz, delil gizleme mi dersiniz ne dersiniz bunun ismi nedir. bunun ismini koyalım ha biz bu kakış açımızı sürdürmediğimiz devam ettiğimiz müddetçe işte bu yanılgılar hepsinde devam edecek burda da aynı devam edecek sadece bunu değil delil gizlemesi var iddia makamı bunu yapmamalı yapamaz bir hukukçu bunu yapamaz doğru neyse onu gösterecek beni cezalandırmaktan sen zevk alamazsın sana yasa böyle bir yetkiyi şeyi vermemiş böyle hakkın hukukun yok benim lehime olan hususları da belirt demiş ama maalesef burada o yasalar kalkmış uygulanmıyor. İktidarın yasaları var, hükümetin yasaları var, savcı hükümetin savcısı olursa tabi hükümetin direktiflerini uygulayacak yasaları değil. Bana söyle şunu söyle deki evet ben bunu yanlış düşündüm bu sende çıktı bunun neden çıktığını bana söyle ama ben şunu da tespit ettim bu iki tüzük arasında fark var hiç alaka ve ilgisi yok başlığı bile farklı o derneğin ismini bile taşımıyor biri vatansever güç kuvvetler birliği hareketi bu vatanseverler güç derneği yani isimde farklı yazılmış birine mail çekilmiş veya biri mail atmış hangi anlamdaysa belki biri bir tüzük istemiştir bizim derneğimizin tip tüzüğü olarak bir dernek kurmak istemiştir veya isteyecektir. Herhangi bir sebeple olabilir ama bunu böyle deme farklılığı tespit et doğru olan o şunu net olarak söyleyebilirim ki tüm derneklerin amaçları farklıdır, tüzükleri de farklıdır derneklerin hiçbirinin gizli amacı yoktur hangi gizli amacı var derneğimizin ispat et nerde gizli amacım benim amacım tüzüğümde yazılı 4. maddesinde 3 derneğinde 4. maddelerinde tüzükte yazılıdır amaçları o harfiyen beni yönetimi bağlar ben o amaç doğrultusunda faaliyetimi gösteririm nasıl tespit etmişsin benim gizli amacımı beynimim mi okutun kurucuların beynini mi okudur her Cuma yapmış olduğumuz toplantıyı alan dinlemesi mi yaptın benim gizli amacımı tespit ettin. Niye almadın başbakanın aldığı 12 arabadan bir tanesini buraya o alan dinlemesini yapmış olsaydın ortada bir örgüt olmadığını görecektin çünkü belki de yaptın yaptın da kayıtlar hoşuna gitmediğinden kenara attın tüzüklerimiz tescil edilmiştir itiraza uğramamıştır ve o amaçlar doğrultusundan hareket etmiştir. derneklerin üye kazanmaları bir örgüt faaliyeti olarak gösterilmiştir. Derneğin kurucuları tabi dernek kurmamışsanız haşır neşir olmamışsanız, sosyal hayata girmemişseniz bilmezsiniz neyin ne olduğunu her şeyi suç olarak görmeye çalışırsınız dernek kurucularla kurulduktan sonra kurucular kurulunun dışında üye kaydeder üye olmak isteyen iradesiyle gelir formunu doldurur şartları varsa dernekler yasasına yönetim kurulu kararı alır her dernek büyümek ister gayet tabi ben 20 kişiyle kuruldum 20 kişi mi kalayım hangi dernek bunu ister, hangi canlı, hangi tüzel kişilik veya cansız varlık, varlık diyelim canlı veya cansız hep gelişmek ister, büyümek ister derneğin amacı o ideallerini gerçekleştirmek peki ben bu ideallerimi nasıl gerçekleştireceğim ehliyetli, yetenekli, kabiliyetli insanları, donanımlı insanları kendi içime alarak hayır diyor savcı olmaz üye kaydediyorsun diyor, üye kaydedersen diyor sen diyor örgütle bağlantın olur diyor böyle şey olabilir mi bir nedensellik ilişkisini kur benim üye kaydettiklerim örgüt amacı doğrultusunda çalışan o faaliyeti gösteren kişiler olursa doğru onu da ispat et aldığın şu şu üyeler örgütün insanlarıdır, örgütün adamlarıdır de kabul edeyim e böyle bir şey yok sadece üye kazınılması örgüt faaliyetlerindeki etkinlik kazanımıyla eş değer tutuluyor gayet tabidir bütün dernekler büyümek ve amaçları doğrultusunda baskı grubu olarak kendilerini geliştirmek amacıyla kurulurlar dernek üyeliğinden, yöneticiliğinden para kazanılmaz orası şirket yeri değil dernekler kar amacıyla kurulmaz ideal amaçlarla kurulurlar. Birinci maddesinde çok açıktır zaten medeni hukukun başlangıç bölümündü 1. sınıfta öğretirler size derneklerle şirketlerin arasındaki fark derler biri kar amacı güderler, öbürü ideal amaçlar bir araya gelen insanların ideallerinin gerçekleştirmek amacıyla kurulur kar yoktur orda şirket değildir o diyor ki iddianamede yöneticiler diyor para kazanmak amacıyla dernek yöneticiliği yapıyor diyor kendi kişisel ikballeri kendi kişisel menfaatleri için diyor para kazanacaklar diyor hangi parayı kazanmışız baktınız dernek defterleri sizde dernek ne faaliyet yapmışta para kazanmış hangi haksız kazancı biz cebimize indirmişiz şimdi bu tür konuları konuşurken delilsiz konuşulmaz roman yazma bu hukuk metni iddianame ciddi bir belge yüzüne vururlar sonra ve utanç belgesi haline gelir bu yüzün kızarır bundan ha beni herhalde savcılar adalet vakfı fonunu paylaşan kendi meslektaşlarıyla karıştırıyorlar biz öyle değil ben burada rahat konuşurum kimsenin bir kurucu gırtlağımdan geçmemiştir o yüzden rahat konuşuyorum ama onlar rahat konuşamaz devletin parasını paylaşmak amacıyla Başsavcısına teklifte bulunan insanlar bunlar utanmadan şuraya imza atıyorlar doğruluk, dürüstlükten bahsediyorlar devletin parasını paylaşmak istiyorsun devletin kayıtlarına geçmiş soruşturma dosyasını değerli mahkeme heyetinin aslında tabi davayla alakası yoktur diyeceksiniz ama maalesef bu zafiyet içerisinde düşmüş olan insanların imzaladıkları iddianameyle yargılanıyoruz bu insanlar kalkıp bize ahlak dersi veriyor önce siz kendi ellerinize bakın o kirli ellerinize kirli yüzünüze bakın şu davanın sırtından kazandıklarınıza bakın ben yapmış olduğum siyasi çalışmalarımdan dernek çalışmalarımdan ötürü asla mümkün değil bizatihi alın teriyle kazandıklarımı kuruş kuruş yapmış olduğum siyasi faaliyetlerimde, dernek faaliyetlerimde fedakârca harcamışımdır. Yapılması gerekende budur benim bir üyem 10 lira veriyorsa ben 20 lira 25 lira vermişimdir. Bunun karşılığı olmaz idealin karşılığı olmaz ama ideal nedir bilmeyen her şeyi parayla ölçer değerler vardır insan değerleri parayla asla ölçülemez sanıkların bir kısmı sabıkalı olabilir şu veya bu suçlardan ötürü hepimizin olabilir mümkündür. Bir dernek faaliyetinden ötürü bir idare para cezası çıkabilir efendime söyleyeyim bir karşılıksız çekiniz olur ceza alabilirsiniz çok basit kabahatler olabilir her şey olabilir şimdi diyor ki özellikle diyor buradaki yargılananlar diyor örgüt üyeleridir ve sabıkalılardır. Sabıkalı olan kişiler seçilmiştir kaç kişi sabıkalıdır ki bu sabıkalılar kimler tarafından seçilmiştir de örgüte üye yapılmıştır sözde örgüte kim kimi seçmiştir sizler topladınız insanları siz tayin ettiniz insanları bu örgütü kendi zihninde siz yarattınız olmayan bir örgütü masa başında yarattınız. Kemal’i alalım dediniz, Muzaffer Tekin’i alalım, Veli Küçük’ü alalım dediniz, Sevgi hanımı alalım dediniz ordan Kuvvai Milliye yi alalım dediniz kendi kendinize böyle bir örgüt yarattınız burada tanışıldı örgütü cezaevinin koğuşlarında tanışarak yaptınız eğer yapay bir örgüt akıllarda kalabilecek ise biz burada tanıştık şu duruşma salonlarında cezaevi koğuşlarında tanıştık siz örgüt örgüt dediniz insanları burada tanıştırdınız kendi kafanızda oluşturdunuz bu örgütü isimleri de belirlediniz yukardan onaylar aldınız ve devam ettiniz ve hale 12 dalga devam ediyor onlarda örgüt hep örgütün elamanları geliyor ülkeyi toplayacaksınız buraya örgüt namına asla buradaki insanlar hiçbir sözde örgüt yönetici tarafından seçilmemiştir, getirilmemiştir buraya getiren savcıdır emniyetin işbirliği sonucunda getirilmiştir. Kimse sabıkalı sabıkasız değil çünkü örgüt yoktur seçimde yoktu üye kaydı yoktur üye alımı da yoktur. naylon terör örgütlerinin kurulduğundan bahsediliyor soralım hangi naylon terör örgütü hangi yönetici tarafından kurulmuştur laf büyük sözde Ergenekon tarafından isimleri birçok sayılı terör örgütlerinin naylon terör örgütü tarafından kurulduğu, kurdurulduğu şimdi eğer kurdurulduğu tespit etmişseniz önce bir kim kurdurdu, kim talimat verdi, talimatlar nerede, ne şekilde verildi, kime verildi toplantılar yapıldı mı, bu naylon terör örgütlerinin yöneticilerini kim seçti, yöneticilerle sözde Ergenekon örgütünün yöneticileri arasında rabıtalar nelerdir, iletişimler nelerdir hangi suçların işlenmesi için talimatlar verilmiştir, naylon terör örgütlerinin finansmanı, her türlü mali kaynakları kimler tarafından karşılanmıştır siz bunlara cevaplar vermediğiniz müddetçe sadece iki satırla, mücerret iddiayla bu terör örgütleri Ergenekon örgütü tarafından kuruldu diyebilirsiniz ve inandırıcılığınız ne ölçüde olur çıkarın bana belgeler çıkarın bu bağlantıyı bir kuralım bağlantı bu nedensellik çok önemlidir işte mantık bilimini bilmezseniz o kadar mantıksız sözler söylersiniz ki ondan sonra o mantık bağını kurduğunuzu iddia edersiniz çok var burada alaka ve ilgisiz cümlelerle bağlar kurulmaya çalışılıyor önce siz mantık birimini bir öğrenin hukuk fakültelerine şimdi artık yeni bir müfredat getiriliyor matematik dersinin yeniden birinci sınıftan itibaren okutulması birinci sınıfta şarttır. Matematiği bilmeyen pozitif bilimi kavramayan hukukçu olamaz ama maalesef pozitif bilimin yanı başından geçmeyen insanlar hukukçu oldular burada bu örgütlerin kurulduğunu gösteren net ifadeler, açıklamalar, deliller ve istinatlar yapılmalı bunların hiçbiri yok hepsi soyut ve mücerret iddialar buyurun naylon terör örgütlerinin sözde Ergenekon örgütünün talimatıyla bir eylem yaptıklarını söyleyin hangi eylemi yapmışlar PKK Ergenekon örgütünün talimatıyla şu şu şu eylemleri yaptı arkasında şunlar vardı. Failler şunlardır emir ve talimatları Ergenekon örgütünün şu yöneticileri vermiştir diyebiliyor musunuz yok genel son derece içi boş adeta komplo romanları gibi komplo romanlarında bir bağlantı vardır inanırsınız baştan sona kadar şaşırırsınız sonra faillerin kim olduğunu görünce olayların sebebine baktığınızda ama bu burada böyle bir mantık silsilesi yok takip edemiyorsunuz işte psikolojik belge o yüzden diyorum ha bu kasıtlı yapıldı değerli başkanım kasıtlı yapıldı her bir satırında beynimiz kazınıyor beynimizin hücrelerine hükmetmeye çalışıyorlar o iddianamede son derece başarılı hukuk belgesi olarak başarısız ona iddianame demem ben ama iftira name olarak psikolojik savaş belgesi olarak çok başarılı ve bunların yapacağı iş de değil iddia makamı yapmaz yapamaz o işleri o bir ekip işi ekip yaptı akıllıcı yaptılar bazı yerlerde hataya düşmüşlerse de parça parça hazırlandı ama bir ekip işidir dışarıdan yardım almadan pentagon yardımı almadan Türk insanın işi değil Türk insanı bu tür tertipleri yapmaz yapamaz Türk insanın tertibe kafası çalışmaz sağlıklı bir yapısı vardır kafa yapısı üç kağıtçılığa, tertibe, hileye, desiseye fazla kafası çalışmaz azdır bu insanlar o yüzden diyorum ki bu iddianame Türk insanın iddianamesi değildir.sözde örgüt içerisinde suikastları savunanlar olduğu söyleniyor kim sözde bu suikastları savunmuş ben mi buradaki insanlar mı net olarak söyle şu cümlelerinle sen suikastı savundun de orda cümle var diyor ki sanıklar suikastları savunmuşlardır hangi suikastı ben savundum veya buradaki sanıklar net koy netleşelim burası mahkeme bak her şeyi sualler soruyorsunuz bizde şimdi size soruyoruz bana lütfen söyleyin şimdi benim sorgu bölümümde soracaksınız haklı olarak herkese sordunuz ve cevap vermek zorundayım ben ve inandırıcı cevaplar vermek zorundayım ama sizde bana bu cevabı vermek zorundasınız suikastı ben mi …… hangi sözcüklerimle, yazılarımla veya beyanlarımla övdüm yok ama sözde suikastlar efendime söyleyeyim savunulmuştur diyor bu sözde suikastlar hangileridir bir söyleyin bana adam öldürülüyor suikast dediniz kişinin canına kast ediliyor basit bir şey değil kimlerin canına kast edilmiş bu şekilde suikast olarak ithal edilen Danıştay olayının ötesinde o buranın olayı değil bana söyleyin şu suikast, şu suikast tek tek söyleyin bunların arkasında da şunlar şunlar şunlar var deyin budur o zaman Türk Ceza kanunun 20. maddesini kaldıralım herkes herkesin eyleminden, fiilinden, iradesinden sorumlu olsun böyle iddianame olmaz bana net olarak söyle kim emir verdi, kime yapıldı bir başka iddia sanıklar devleti ele geçirmek istemişlerdir yapmış oldukları eylemlerle hangi devleti ele geçirmişsiz, nasıl amaçlamışız nerden çıkarıyorsunuz uydurduğunuz belgelerden mi masa başında yazılan belgelerde yazıyor diye mi siz bana bunu söylüyorsunuz benim eylemlerimde, fiillerimde buradaki sanıkların fiil ve eylemlerinde hangisinde devlete ele geçirme maksadı var veya teşebbüs etmiş veya hangi kuruma o şekilde bir tecavüzde bulunulmuş veya abluka altına alınmış bir takım fiil ve eylemler sonucu o kurumun iradesi yönlendirilmeye çalışılmış hangi yöneticilere etki yapılmış, baskı yapılmış örgüt faaliyetleri doğrultusunda örgüt amacı doğrultusunda hareket etmesi için söyleyin hangi devlet kurumunu bu sözde Ergenekon örgütü ele geçirmiş net konuşun bana bakanlığı mı, iktisadi teşekkülleri mi, hangi yargı organlarını mı neyi söyleyin kaldı ki hangi araçla, hangi üye sayısıyla biz bunu yapacağız yani 48 kişi devleti mi ele geçirecek gelen ikinci dava üçüncü soruşturmayla toplam 200 kişi diyeyim 300 kişi deyin bu 300 kişiyle mi devleti ele geçirilecek nitelikleri yapıları belli bu insanların biz şu insanlarla devleti ele geçirebilir miyiz hangi kurumu bir köy muhtarının odasını ele geçiremezsiniz biraz lütfen ciddiyet ciddiyet biraz sizin suçladığınız o suçlar o kadar önemli ki öyle bir yapı öyle bir organizasyonla işlenir ki o suçlar işte karşınızda PKK var bütün batının Amerika’nın desteğiyle ayakta duran bir örgüt var o örgüt tam teşekküllü bir örgüt siz yani öyle hayal dünyasındasınız ki öyle hayallerinize kaptırmışsınız ki öyle bir örgütü dünyanın büyük güçlerinin destek verdiği bölge ülkelerinin destek verdiği bir terör örgütünü burada 48, 100, 150 insana bağlama hayalini bile gerçekmiş gibi gösterme gayretine girmişsiniz sizleri tebrik ediyorum ve buna da inandırmışsınız bunu da iddianamelere yazmışsınız ve bu iddianamelerde kabul edilmiş tebrik ediyorum başka hiç diyecek lafım yok ne diyebilirim ki şuradaki insanlara o PKK, Hizbullah, DHKP-P 25-30 yılın köklü örgütleri bütün dünya küresel güçlerinin destek verdiği örgütleri burada şu insanlara bağladınız bir birinden kopuk haberi olmayan tebrik ediyorum çok başarılı bir operasyon istihbarat kurumlarının kurulacağından bahsediyor hangi istihbarat kurumunu kuracaksınız yapı belli insanların istihbarat kurumları kurmak kolay mı hangi kaynaklarla, kimin ne parası var. Şurada meslekleri gördünüz herkes sorgu sırasında kimlik bölümünde sizlere kazançlarını ifade etti. Kazançlarımız kontrol altında bütün bankalardaki her şeyimizle beraber kaç yıl önce kazanmışsız, nereden kazanmışız hepsi sabit neyi kuracaksınız istihbarat kurumunu kolay mı istihbarat kurmak hangi istihbarat elemanı var, nasıl yetiştireceksiniz, nasıl bulacaksınız, kim eğitecek, hangi donanımla, hangi yapıyla mümkün mü efendim. sonra bu konularda kim kime talimat vermiş var mı bir talimat yok ama yapılacak, edilecek vesaire istihbarat bilgisi eğer örgütün bir amacı doğrultusunda bir faaliyet olarak ortaya çıkmışsa üyelerin topladığı istihbarat bilgileri bir merkezde toplanır. Bir istihbarat merkezi olur orda toplanır ordan dağılır yönetim makamına ve sürekli yöneticilerle içli dışlıdır. Bilgi alışverişinde bulunurlar kim kendi uhdesinde çıkan mesleki sebeplerle kullandığı belgeleri bir merkeze aktarmış çok en basit suç o çünkü iki tane araç suçu var başka yok iki araç suçumuz var burda oda daha önce suç olduğu kesin sabit bilgi değil kamuoyuna herkesin bilgisinde olan belgeler var bunlara da gizli belge deniliyor yani elle tutulur gizli mi değil mi bunun tartışması yapılabilir mevzuat hükümleri araştırılır gerçekten devletin gizli belgesi olup olmadığı çıkar veya kurum içi gizli belge ve bu insanların her biri bireysel anlamda faaliyetleri sebebiyle bu belgeleri var kişi gazeteci araştırmış, kişi yazar kitabına yazıyor, kişi akademisyen bilgi ürütecek bilgi üretmesi için bilgiyi toplaması lazım bilgi üreten insan önce toplar fikir sahibi olmak için budur bilgi sahibi olacaksınız arşivlerinde o konularında birçok bilgiler olabilir bunların geçmiş gizli bilgi olabilir ama onlar bireyseldir. Bu belgeler ve bilgiler bir kaynağa geçmiş mi bir kaynağa gelmiş mi bir istihbarat merkezinde toplanmış mı veya bu kaynaktan yöneticilere geçmiş mi bilgi alışverişleri var mı yok bir tane ispat etsinler şundan şuna bilgi akışı sağlandı bu bilgi akışı sonucundan şu eylem gerçekleştirildi veya bu bilgi böyle kötüye kullanıldı, veya bu bilgi sonucu şu suç işlendi yok böyle bir şey önce bu alışverişi bir kurun bakalım sayfa 69 paragraf 6 diyor ki efendim dışarıdan yardım alan Sivil Toplum Kuruluşlarının varlığını iddia ediyorlar suç mu niye rahatsız oluyorsun rahatsızlığın niye dışarıdan yardım alan bir Sivil Toplum Kuruluşunun bakın yardım bir çevre derneği değil siyasi dernekler tabi iddianamede tüm dernekleri konu yapmışlar siz kimin hizmetinde olacaktır o Sivil Toplum Kuruluşu, kimin fikirlerini burada savunacaktır. Peki siz Türk ceza yasasını açıp okudunuz mu okumadınız düzgün okumadığınıza eminim 305. madde var 305. maddede derki milli yararlar aleyhine dışarıdan yardım alan Sivil Toplum Kuruluşların cezalandırılacağını şimdi onu da değiştirdiler onu da adalet bakanının iznine tabi tuttular işlerine gelmiyor rahatsız olacaklar çünkü var bu tür kurumlar var peki benim bu kurumlarım varlığını savunmam iddia etmem, söylemem soros destekli vakıflardan, derneklerden, Sivil Toplum örgütlerinden bahsetmem suç mudur. Anayasanın 26. maddesi fikir özgürlüğümdür söylerim ve Türk ceza kanununda 305. maddede suç olarak koymuş bunu benim önüme bunu getiremezsin fikir olarak söylerim derim ki şu şu dernekler dışarıdan para alıyor ülke menfaatlerinin aleyhine çalışıyor diyebilirim ve birçok insanda bunu diyebilir ve diyor da toplumda bu bir örgüt bağını mı oluşturur. Ha dokunmayın onlara sizin korumanız altında çünkü isimleri belli onların yazdınız bir tek kuruş almış mıyız. O konuda da çamur var kendi buldukları yalancı, iftiraca gizli tanıklara veya açık tanıklara söyletmişler biz dışarıdan Alman nasyonel sosyalist partisinden yardım almışız insaf o makamdasın bankalara niye yazmadın siz Almanya da 10 bin Euro’nun ötesinde bir tek kuruş işlemin bankalardan geçmeden yapılmayacağını bilmez misiniz ordaki şirketlerin, derneklerin bütün faaliyetlerin inceden inceye denetimden geçtiğini bilmez misiniz listeye bakın Kemal Kerinçsiz’e 25 bin Euro, Sevgi Erenerol’a 300 bin Euro, Veli Küçük’e isimlerde hep belli seçilmiş isimler efendim 12,500 Euro vesair peki bu paralar nerden gönderilmiş bakın sorun kaydı merkez bankası orda iç işleri bakanlığı dışarıdan yardım alan derneklerin listelerini tutuyor bütün kayıtlarını tutuyor sorun ondan sonra elde belge olmadan bir kişi çıkıyor efendime söyleyeyim istedikleri çamuru atıyorlar ve araştırmıyor işine gelse araştıracak Doğu Akıncı’yı gidip yazıyor Diyarbakır’da buluyor ifadesini alıyor ordan ha buradan bir şey çıkarabilirim diye ama buradan çıkmayacağını biliyor yazarken de kendiside inanmıyor olmaz hukukçuluk bu değil yazık yazık o hukuk fakültelerinde çok değerli Türk evlatları, adaletli, adil olan evlatlar var bu masaları onlar paylaşmalı adaletin peşinde olan insanlar, tertip ve komplonun peşinde olan insanlar değil yakışmıyor size bu meslek bu meslek çok kutsal bir meslektir, çok yüce bir meslektir. Bu mesleği herkes yapamaz çünkü şu insanların hakkında verdiğiniz her küçücük karar, attığınız her imza bu insanların istikballeriyle ilgili alakalı farkında değilsiniz belki böcek olarak görüyorsunuz işte anlaşınız ordan kaynaklanıyor bir cümle söyledim hakim sanığından ne tiksinir bakın insandır çünkü o nede onu yüceltir. O insandır, sanıktır. Ama yok edilmesi, tavsiye edilmesi gereken böcek olarak görürseniz işte bu zihniyetle bunları yazarsınız bütün soruşturmanın başından itibaren de yaptıklarınız tamamen insanlık dışı olur, hukuk dışı demiyorum onu kullanmıyorum zaten hukukun yeri yok bu soruşturmada insanlık dışı insan olan bunları yapmaz delil gizlemez çünkü bir vicdan vardın insanda Allah’ın verdiği bir vicdan var o terazi çok önemlidir”
Mahkeme Başkanı " ölçüyü kaçırmayın lütfen savunmada lütfen ölçüyü kaçırmayın lütfen”
Dostları ilə paylaş: |