YAVUZ AĞIRGÖL : Efendim
MEHMET YENİCE : Alo
Y.A : Hı
M.Y : Yöneticiyle görüştü iki ver dedi onların yanında anladın mı
Y.A : Nasıl
M.Y : İki ver dedi yöneticiyle görüştü iki ver dedi ikiyi de al dedi yarın dedi öğleden sonra benim yanımda ol dedi
Y.A : Hı
M.Y : Senle işim var dedi ikiyi verdim ben çıkıyorum şimdi
Y.A : İkiyi mi verdin
M.Y : Ha öyle söyledi o
Y.A : Öyle şey olur mu ya o zaman nasıl olacak anlamadım
M.Y : Bana değil kendisine sor, kendisine sorsana
Y.A : Oğlum bana da aynısını söyledi ben sana bir şey söylüyorum ya
M.Y : Ne yapayım adamlar onla görüştüler işte öyle söyledi
Y.A : Ya onla görüştükleri bırak abi ben sana bir şey söylüyorum ya
M.Y : Abi ben verdim zaten
Y.A : Bizi hiç dinlemiyorsun ya
M.Y : Ben seni dinliyorum ... ben verdim zaten anladın mı
Y.A : Neyi verdin
M.Y : Sadece geliyorum öğleyin ordayım yanındayım oradan da şeye gidecem öbür adama altı yola ordan ne yapacaksa verecek beraberli tamam mı bu kadar başka benim bir şeyim yok hadi öpüyorum
Y.A : Abi ben sana bir şey söylüyorum sen kendi kendine iş yapıyorsun anlamadım ki bu işi
M.Y : Şimdi konuşma o zaman gelince konuşalım
Y.A : Nasıl gelince parayı verdikten sonra ne konuşacaksın ya
M.Y : Abim öyle söyledi onların yanında öyle söyledi
Y.A : Allah, Allah
M.Y : ... ara da sor ona
Y.A : .... veriyorum Cemil e
M.Y : Ara da ona sor, ara da ya ben yarın gelince konuşalım
(YAVUZ AĞIRGÖL TELEFONU ARKA PLANDA BULUNAN CEMİL TURHAN'a VERİYOR)
Dostları ilə paylaş: |