2-10/12/2010 GÜNÜ ALPER BÜFE İSİMLİ İŞ YERİNDE "MALA ZARAR VERME " EYLEMİ
Giresun'da faaliyet gösteren Alper Büfe isimli iş yerinin sahibi olan Yakup Bekdemir'e gözdağı vermek amacıyla sanık Abdullah Karukuz'un sanık Selim Kımıl'ı aradığı ve talimat verdiği, Selim Kımıl'ın da 10/12/2010 günü Alper Büfe isimli iş yerine sanıklar Hırçın Kımıl ve Samet Erdemir'i gönderdiği, bu sanıkların büfe sahibi Yakup Bekdemir ile tartıştıkları, Yakup Bekdemir'in sanıkları iş yerinden dışarı çıkardığı, bunun üzerine sanık Samet Erdemir'in dışarıda bulunan 28 AU 261 plakalı kamyoneti alarak ve kamyonetle Alper Büfe'ye çarparak iş yerine zarar verdiği, olaydan sonra Hırçın Kımıl ve Samet Erdemir'in olay yerinden uzaklaştıkları, olayda kullandıkları kamyoneti uzak bir yere park ettikleri, olayı öğrenen Selim Kımıl'ın da bir süre sonra Alper Büfeye giderek tartışma çıkardığı ve olay yerine gelen polisler tarafından yakalandığı, olay sonrası Samet Erdemir ve Hırçın Kımıl'ın da teslim oldukları ve sanıkların Alper Büfe isimli iş yerinde mala zarar verdikleri anlaşılmıştır.
Sanıkların atılı eylemi nedeniyle Giresun Cumhuriyet Başsavcılığınca 2010/6329 sırasına kayden yürütülen soruşturma evrakı hakkında 08/02/2011 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ancak İstanbul (CMK 250 Maddesi ile Yetkili) C. Başsavcılığının Olgun PEKER liderliğindeki suç örgütüne yönelik eylemler kapsamında değerlendirildiği, dinlenen telefon görüşmelerinde eylemin örgüt faaliyeti çerçevesinde gerçekleştirilme ihtimaline ilişkin şüpheler olduğu, olay öncesi ve sonrası tapeler, ortaya çıkan yeni deliller ve kovuşturmaya yer olmadığına dair karara itiraz edilmemesi ve Giresun iline en yakın Ağır Ceza Mahkemesince de bu itirazın reddedilip söz konusu takipsizlik kararının kesinleşmemiş olması dikkate alınarak eylem nedeniyle mahkememizce yargılama yapılmıştır.
Müşteki Yakup Bekdemir İfadesinde özetle:"10/12/2010 günü saat:18:00 sıralarında Büfede bulunduğu esnada Polis merkezinde gördüğü ve ismini Hırçın Kımıl olarak bildiği şahsın yanında tanımadığı 2 erkek şahısla birlikte büfeye geldiklerini, Hırçın'ın kendisine " Beni kim aradı sen biliyorsun bana söyle" dediğini, kendisinin de kimin aradığını bilmediğini söylemesi üzerine tartıştıklarını, daha sonra şahsı yanında bulunan şahıslarla birlikte dışarıya çıkardığını, şahısların dışarıya çıkmasından sonra büfenin az ilerisinde bulunan 28 AF (AU) 261 plakalı Dodge marka kamyoneti çalıştırarak hızla geldiğini ve büfeye kamyonetle çarptığını, büfenin arka kısmına kendisini attığını, daha sonra şahsın geri çıktığını ve tekrar gelerek büfesine çarparak hızla olay yerinden kaçtığını, olay sırasında Kımıllarında olduğunu Kımıllara kimin emir verdiğini bilmediğini, otoyu süren şahsın Hırçın Kımıl olduğunu gördüğünü, büfesine çarparak zarar veren sanıklardan ayrı ayrı davacı ve şikayetçi olmadığını beyan etmiştir.
Tanık Mesut Erdoğan İfadesinde özetle:"Eniştesi olan Seyit'e bu olayın neden olduğunu bilip bilmediğini sorduğunda; eniştesinin kadın meselesi olduğunu ve Deli Adil'in çocuklarının gelerek büfeyi karıştırdıklarını söylediğini" beyan etmiştir.
Tanık Arif Usta İfadesinde özetle :"10/12/2010 günü saat: 18:00 sıralarında Alper Büfe'ye bira aramaya gittiğini, bir kamyonetin büfenin yanından gelip dönüş yaptığını daha sonra kamyonetin yukarıdan aşağıya doğru hızla gelerek büfeye çarptığını, kamyonetin tekrar dönüş yapıp bu kez geri geri gelerek aynı büfeye çarparak zarar verdiğini ve olay yerinden kaçtığını, otoyu süren kişinin kim olduğunu görmediğini beyan etmiştir.
Sanık Samet Erdemir İfadesinde özetle: Daha önce tartıştığı İnönü Caddesi üzerindeki büfe önünde 28 AU 261 plakalı araçla gittiğini, ilk önce Büfenin camına eliyle vurduğunu, camın kırılarak elini kestiğini, önceden gururu kırıldığı için hırsını alamayarak 28 AU 261 plakalı araçla önce aracın ön kısmıyla daha sonra dönüş yaparak aracın arka kısmıyla vurarak (büfeye) zarar verdikten sonra ayrıldığını, ayrıldıktan sonra G/City binasının arka kısmında bulunan büfecilerle de olayları olduğundan buraya da aracın arka kısmıyla vurarak zarar verdiğini, bu olayları tek başına yaptığını, ardından aracı park edip, çağırdığı taksiyle Devlet Hastanesine gittiğini ve eline pansuman yaptırdığını" beyan etmiştir.
Hırçın Kımıl İfadesinde özetle:10/12/2010 günü saat:16:00'dan sonra evinin yanında bulunan yıkık binanın yanına 28 AU 261 plakalı aracı park ettiğini, bu sırada yanında kardeşi Bahadır ile arkadaşı Samet Erdemir'in olduğunu kendisinin de taş topladığını, kendisinin taşların eline zarar vermemesi için eline eldiven almak için yakında bulunan nalbura gittiğini, tekrar geri geldiğinde aracın yerinde olmadığını gördüğünü, Samet'in araçla eve gittiğini düşündüğünü, ardından da Samet Erdemir'in araçla büfeye çarptığını taksi durağı çalışanlarından duyduğunu, Samet'in aracı almasından sonra olayların olduğunu kendisinin olayla ilgisinin olmadığını" beyan etmiştir.
Selim Kımıl İfadesinde özetle:"Olayın olduğu gün bir asker arkadaşıyla alkol aldıklarını, Hırçın ve Samet'in Alper Büfe isimli iş yerine girdiğini duyduğunu, olay yerine gittiğini, çok sarhoş olduğundan ne olduğunu şu an hatırlamadığını, daha sonra büfenin masraflarını karşıladıklarını, kimseye bu büfeye zarar verilmesiyle ilgili talimat vermediğini" beyan etmiştir.
Abdullah Karakuz İfadesinde özetle:"Gülcan Çınar isimli arkadaşıyla konak isimli kafede otururken, yabancı iki kişinin masaya geldiğini, kendisini ve arkadaşını rahatsız ettiklerini, kendisinin de Selim Kımıl'ı aradığını, Selim Kımıl'ın kafeye gelmediğini, kafeden ayrıldıktan sonra Hırçın Kımıl'ın geldiğini, sonradan öğrendiği kadarıyla Hırçın'ın kafeye geldiğini " beyan etmiştir.
Hakan Karaahmet İfadesinde özetle:" Giresun Devlet Hastanesinde Başhekim olarak çalışan doktorla darp ve cebir raporu için irtibata geçtiğinin doğru olduğunu, ancak amacının Hırçın Kımıl ve Samet Erdemir'in hastaneden bir an önce doktor raporu almalarını sağlamak olduğunu, bu şahısların soruşturma sonucunda ceza almamaları, nezarethanede tutulmadan serbest kalmaları için bir çabasının olmadığını, sadece Giresun Cumhuriyet Başsavcılığında çalışan savcı ile irtibata geçip durumun ne olduğunu öğrenmek istediğini" beyan etmiştir.
Her ne kadar müşteki Yakup Bekdemir'in iş yerine zarar verilmesi eyleminin örgüt lideri Olgun Peker'in talimatı ile sanıklar Abdullah Karakuz ve Selim Kımıl'ın azmettirmesiyle, sanıklar Hırçın Kımıl ve Samet Erdemir tarafından gerçekleştirildiği, bu eylemin müştekiye gözdağı vermek amacıyla örgüt üyeleri tarafından icra edildiği, sanık Hakan Karaahmet'in ise suçun işlenmesinden sonra yardımda bulunacağını vaadetmek suretiyle suça yardım etmesi nedeniyle cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açılmış ise de,
Sanık savunmaları, müşteki beyanları, tanık anlatımları, olay öncesi ve sonrası telefon döküm içerikleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde Alper Büfe isimli iş yerinde 10/12/2010 günü gerçekleşen olayın tamamen anlık bir kavga sonucu ve alkolün vermiş olduğu ruh haliyle meydana gelen bir olay olduğu, örgüt faaliyeti çerçevesinde gerçekleştirilmediği, bireysel eylem olarak nitelendirilmesinin hukuken doğru olacağı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Dolayısıyla sanıklar Olgun Peker ve Hakan Karaahmet'in azmettirme ve örgüt yöneticisi olmaları nedeniyle örgüt üyelerinin örgüt faaliyetleri çerçevesinde gerçekleştirdikleri eylemlerden sorumlu tutulmalarını düzenleyen madde yönünden mahkememizce eylem bireysel olarak değerlendirildiğinden atılı suçlardan sanıklar yönünden beraatlerine karar vermek gerekmiştir.
Sanıklar Olgun Peker, Hakan Karaahmet, Selim Kımıl, Hırçın Kımıl, Abdullah Karakuz ve Samet Erdemir hakkında mağdur Yakup Bekdemir'e yönelik mala zarar verme suçu yönünden şikayetten vazgeçme nedeniyle ayrı ayrı düşme kararı vermek gerekmiştir.
Her ne kadar sanıklar Olgun Peker, Hakan Karaahmet, Selim Kımıl, Hırçın Kımıl, Abdullah Karakuz ve Samet Erdemir hakkında birden fazla kişi tarafından var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanarak mağdur Yakup Bekdemir'e yönelik tehdit suçundan cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açılmış ise de müşteki beyanları, tanık anlatımları değerlendirildiğinde atılı suçun gerçekleştirildiğine dair her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden sanıkların delil yetersizliği nedeniyle ayrı ayrı beraatlerine karar vermek gerekmiştir.
3- 25.06.2009 GÜNÜ GİRESUN'DA, GİRESUN FM RADYO BÜROSUNA GİRİLEREK MUSTAFA CİCİ VE HAKAN AKBAŞ’IN TEHDİT EDİLİP DÖVÜLMELERİ VE İŞYERİNE ZARAR VERİLMESİ EYLEMİ (TEHDİT, MALA ZARAR VERME, KONUT DOKUNULMAZLIĞINI İHLAL)
Giresun’da yayın yapan Giresun FM isimli radyonun müdürü Mustafa Cici ve radyo sahibi Hakan Akbaş'ın Giresun’da yapılan fuar organizasyonunun ve Giresunspor'un başarısızlığı hakkında yazdıkları yazıların ve bu konu hakkında yaptıkları yayınların bir kısım sanıkları rahatsız ettiği, sanık Selim Kımıl ve taraftar grubu lideri Özden Tütüncü'nün Giresun FM isimli radyoya giderek Mustafa Cici ile görüşme yaptıkları ve şahsı bu tür yazılar yazmaması ve yayınlar yapmaması konusunda uyarıp tehdit ettikleri, Mustafa Cici'nin bu durumu kabullenmediği, Selim Kımıl'ın Özden Tütüncü ile birlikte radyodan ayrıldığı, şahısların radyodan ayrılmalarından bir müddet sonra Selim Kımıl'ın kardeşi Evren Kımıl’ın, yanında Samet Erdemir ve Aykut Aydın ile birlikte Giresun FM isimli radyoya tekrar gittiği, şahısların Mustafa Cici ile özel olarak görüşmek istediklerini bahane ederek, Avukat Yavuz Akbulut, gazeteci Gülcan Şahin ve DP İlçe Başkanı Miktat Kaya'nın dışarı çıkmalarını istedikleri, tanıkların görüşmenin ses kayıt cihazı ile kayıt altına alınması koşulu ile odadan çıkmaları üzerine, Evren Kımıl ve yanındaki şahısların oda kapısını kapatarak içeride bulunan Mustafa Cici ve Hakan Akbaş’ı darp etmeye başladıkları, odada bulunan bilgisayar ve sandalyeleri yere fırlattıkları, tanık şahısların odaya girmeleri üzerine şahısların olay yerinden kaçtıkları, Mustafa Cici ve Hakan Akbaş’ın Giresunspor'un Olgun Peker döneminde başarısız olduğu ve yine sanık Hakan Karaahmet tarafından yapılan fuar organizasyonlarına yönelik eleştirel yazılar yazıp, yayınlar yapmaları sebebiyle tehdit ve darp edildiği, olayı Olgun Peker ve Hakan Karaahmet'in azmettirmesi sonucu Selim Kımıl, Özden Tütüncü, Evren Kımıl, Samet Erdemir ve Aykut Aydın isimli şahısların gerçekleştirdiği anlaşılmıştır.
Sanıkların atılı eylemi nedeniyle Giresun Cumhuriyet Başsavcılığınca 2009/2838 sırasına kayden yürütülen soruşturma evrakı hakkında 14/09/2009 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ancak İstanbul (CMK 250. Maddesi ile Yetkili) C. Başsavcılığının Olgun PEKER liderliğindeki suç örgütüne yönelik eylemler kapsamında değerlendirildiği, dinlenen telefon görüşmelerinde eylemin örgüt faaliyeti çerçevesinde gerçekleştirilme ihtimaline ilişkin şüpheler olduğu, olay öncesi ve sonrası tapeler, ortaya çıkan yeni deliller ve kovuşturmaya yer olmadığına dair karara itiraz edilmemesi ve Giresun iline en yakın Ağır Ceza Mahkemesince de bu itirazın reddedilip söz konusu takipsizlik kararının kesinleşmemiş olması dikkate alınarak eylem nedeniyle mahkememizce yargılama yapılmıştır.
Dostları ilə paylaş: |